15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA ÇEVRE Selçuk’un 8 bin yıllık geçmişi ? SELÇUK (AA) Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Efes kazıları üyesi, Çukuriçi Höyüğü Projesi Başkanı Dr. Barbara Horejs, son kazılarda İzmir’in Selçuk ilçesinin yerleşim tarihinin 8 bin yıl öncesine dayandığının belgelendiğini söyledi. Dr. Horejs, Efes Antik Kenti’nde yapılan kazılarda, kentin, Roma döneminde inşa edilen güneydoğusunda “en eski yerleşim alanı izleri bulduklarını’’ belirtti. 15 BATMAN BELEDİYE BAŞKANI KÜSEN: Greenpeace Başbakan’ı iklim değişikliğine karşı harekete geçmeye çağırdı Erdoğan’a çevreci davet İstanbul Haber Servisi Greenpeace, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Banki Moon’un 24 Eylül’de düzenleyeceği “Yüksek Düzey Toplantısı”na katılarak iklim değişikliğine karşı harekete geçmeye çağırdı. Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Ahmet Bektaş, Başbakan Erdoğan’a iklim değişikliği ile ilgili uluslararası çabalara katılımda pasif kalan hükümeti harekete geçirebilmek amacıyla bir mektup gönderdi. Mektupta, Aralık ayında Endonezya’nın Bali kentinde düzenlenecek olan BM Taraflar değişikliği ile ilgili uluslararası çabalara katılımda pasif kalan hükümeti harekete geçirebilmek amacıyla bir mektup gönderdi. Mektupta, Başbakan Erdoğan’a Dünya hükümetlerini Bali’deki Kyoto Protokolü’nün ikinci taahhüt dönemi müzakerelerinin çerçevesini çizmeye çağırmanızı sizden bekliyoruz” denildi. Toplantısı’nda daha etkili kararlar alınmasını sağlamak amacıyla pazartesi günü New York’ta gerçekleştirilecek toplantının önemine dikkat çekildi. New York’ta yapılacak Yüksek Düzey Toplantısı’nın dünyanın iklim değişikliğine meydan okuyabilecek seviyeye geldiğinin kanıtlanması açısından önemli olduğuna vurgu yapılan mektupta, “Bali toplantısına, Kyoto Protokolü’nün ikinci dönemine anlamlı taahhütlerin damga vuracağına dair açık bir işaret göndermelidir. Bali toplantısının görevi, 2 derecelik artışın mümkün olduğunca altında kalmak için dünyaya bir yol haritası çizmektir” denildi. Bunun için 2015’te sera gazı salımlarının yükselmesinin durdurulması, ardından gelişmiş ülkeler tarafından salımlarda derin bir kesintiye gidilmesi gerektiği belirtildi. Bu ülkelerin 2020 yılına kadar en az yüzde 30 indirimi, 2050 yılına kadar da neredeyse tamamen karbonsuzlaşmayı kabul etmesi gerektiği kaydedilen mektupta Kyoto rejimine de daha çok katılımcı dahil edilmesinin önemine işaret edildi. Türkiye’nin yenilenebilir enerji seçeneklerine geçmesi ve enerji verimliliğini iki katına çıkarması halinde enerji sektöründe küresel salımlarını Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Ahmet Bektaş, Başbakan Erdoğan’a iklim Tümülüslere düzenleme ? KARAMANLI (AA) Burdur Müzesi Müdürü Ali Ekinci, Karamanlı ilçesine bağlı Bademli köyü yakınlarındaki 3 tümülüsün çevre düzenlemesinin gelecek yıl yapılacağını bildirdi. “Bölgede başka örnekleri de bulunan tümülüs tarzı anıt mezarların, yörenin eski çağlardan beri geniş bir yerleşim merkezi olduğunun kanıtıdır’’ diyen Ali Ekinci, anıt mezarların ikisinin tepesinde “Follas’’ denilen bir tür simge bulunduğunu belirtti. 2050 yılına kadar yüzde 50 oranında azaltabileceği kaydedilen mektupta, bu yol haritasının nükleer ve fosil yakıtlara dayalı bir sisteme oranla daha hızlı inşa edilebileceğinin altı çizildi. Mektupta, Başbakan Erdoğan’a “Sizi New York’ta düzenlenecek olan Yüksek Düzey Toplantısı’nda uluslararası topluluğun oyalanmalarla kaybedecek zamanının olmadığını açıkça beyan etmeye davet ediyoruz. Bunun yerine dünya hükümetlerini Bali’deki Kyoto Protokolü’nün ikinci taahhüt dönemi müzakerelerinin çerçevesini çizmeye çağırmanızı sizden bekliyoruz” denildi. Hasankeyf’i koruyacak proje geliştirilebilir BERİV AN TAPAN Kırklareli’nde inşa edilen fabrikalarda çevre düzenleme planları hiçe sayılıyor Yatırımcı yasa tanımıyor HÜLYA KESKİN KONYA HAVZASI Yaylaya koruma istemi ? ÖDEMİŞ (AA) Geçmişi antik çağlara uzanan, İzmir’in Ödemiş ilçesinin 1000 metre rakımlı Lütbey (Lübbey) Yaylası’nın koruma altına alınması istendi. Araştırmacı, tarihçi, emekli öğretmen Behiç Galip Yavuz, Ödemiş’in Bozdağlar’a bakan güney yönünde yer alan Çamyayla ve Lütbey’de yapılacak kazılarla çok önemli bulgular elde edilebileceğini belirterek ‘’Böylece bölgenin turistik önemi artacaktır’’ dedi. ‘Suyumuza sahip çıkıyoruz’ İstanbul Haber Servisi Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ve Canon Türkiye Distribütörü Erkayalar Fotoğrafçılık tarafından gerçekleştirilen “Suyumuza Sahip Çıkıyoruz” kapsamında Konya’nın Kulu ve Eskil ilçelerinde belirlenen pilot tarlalarda damla sulama sisteminin kurulması, uygulanması ve çiftçilerin eğitimi için çalışma yürütülüyor. WWF Türkiye Su Kaynakları Müdürü Buket Bahar Dıvrak, Türkiye’de suyun yüzde 72’sinin tarım alanında kullanıldığına dikkat çekerek bu suyun büyük kısmının da vahşi sulama yöntemi ile kaybedildiğini belirtti. Dıvrak, sahip olduğu sulak alanlar bakımından dünyadaki en önemli 200 havzadan biri olan ve kaynakların son derece verimsiz kullanıldığı Konya’da tarımda su tasarrufunun yaygınlaşmasını hedeflediklerini kaydetti. Bölgede düzenledikleri eğitimlerle 90’ı aşkın çiftçiye damla sulama sisteminin avantajlarını anlattıklarını ifade eden Dıvrak, “Elde ettiğimiz veriler damla sulama yöntemi ile yüzde 5070 oranında su tasarrufu sağlandığını gösteriyor. Amacımız bu yöntemin Konya Havzası’nda yaygınlaşmasını sağlamak” dedi. Konya Havzası’nda yürütülen proje için WWF Türkiye ile CanonErkayalar Fotoğrafçılık’ın işbirliği yıl sonuna kadar sürecek. Türkiye’de 26 su havzası bulunuyor. Bugünkü görünümüne iklim değişiklikleri sonucu 2.5 milyon yıl önce kavuşan Konya Kapalı Havzası, ülkemizde su kaynaklarının en az ve suya olan talebin en yoğun olduğu alan. Konya Kapalı Havzası’nın geleceği, özellikle yanlış tarımsal uygulamalar ve hatalı sulama tekniklerinin kullanılması nedeniyle tehdit altında. Konya Havzası’nın tek su kaynağı olan Beyşehir Gölü’nün denize çıkışı bulunmuyor ve havza suyu dolanımını tamamladıktan sonra Tuz Gölü’ne boşalıyor. Zengin bir biyolojik çeşitliliğe sahip olan Konya Havzası, WWF tarafından biyolojik çeşitlilik açısından dünya çapında öneme sahip 200 ekolojik bölgeden biri olarak ilan edildi. Havzada 16 önemli kuş alanı, 6 önemli bitki alanı bulunuyor. Yangın son anda söndürüldü ? BURSA (AA) Karacabey ilçesi yakınlarında bulunan Uluabat Gölü kıyısındaki sazlıklarda çıkan yangının, doğa tutkunu Mustafa Bilgiç tarafından oluşturulan ve 50 farklı türde 1000 kuşu bünyesinde barındıran kuş cennetine sıçramadan son anda söndürüldüğü bildirildi. Cennetin hemen yanında sazlık ve ağaçlarla kaplı alanda çıkan ve rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüyen yangının itfaiye ekiplerinin yoğun çabaları sonucu söndürüldüğünü ifade eden Bilgiç, alevlerin arasında kalan çok sayıda yılan, kuş ve kaplumbağanın öldüğünü söyledi. KIRKLARELİ Kırklareli bölgesinde bulunan 1500 fabrikanın sayısı gün geçtikçe artış gösterirken bazı yatırımcıların çevre düzenleme planlarını hiçe sayarak “korunması gereken” alanlarda fabrika kurması, çevre örgütlerinin ve Kırklareli halkının tepkisini çekiyor. TEMA Vakfı Genel Müdürü Dr. Uygar Özesmi, Vize Evrencik Köyü’ndeki çamlık alanda yasaları ihlal ederek çimento fabrikası kuran, AstaşEntekLimar Grup Ortak Girişimi Traçım Şantiyesi yetkililerine dava açtıklarını belirterek “Yatırımcılar, çevre düzenleme raporlarını hiçe sayarsa bu çevre açısından Trakya’nın sonu olur. Trakya’nın eko sistemi bozulursa bundan İstanbul da zararlı çıkar” dedi. TEMA Vakfı Kırklareli ilinde çevre düzenleme planına aykırı olarak çamlık alanda kurulan AstaşEntekLimar Grup Ortak Girişimi Traçım Şantiyesi çimento fabrikası aleyhine 2006 yılında Edirne Ağır Ceza Mahkemesi ile Danıştay 6. Dairesi’nde dava açtı. Davanın görülme süresi boyunca fabrikanın ormanlık alanlara doğru hızla ilerlediğini söyleyen Dr. Özesmi, dava gerekçesini şöyle anlattı: “Trakya için yapılmış bakanlık tarafından onaylanan bir çevre düzenleme planı var. Yatırımcılar bu BATMAN Batman Belediye Başkanı Abdulvahap Küsen, onlarca medeniyeti topraklarında barındıran 12 bin yıllık geçmişi olan Hasankeyf’in yeni bir proje ile korunabileceği görüşünü dile getirirken, Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, barajın yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi. Günay, Hasankeyf’in yerinde korunmasını da “geç kalınmış” olarak değerlendirdi. Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü ile Avusturyalı Vatech Finance Gmbh başkanlığındaki konsorsiyum arasında imzalanan anlaşmayla Ilısu Barajı’nın yapımı için gerekli 1.2 milyar Avro’luk kredi sağlandı. Konsorsiyumda Avusturya’nın yanı sıra Alman ve İsviçreli finans kuruluşları da yer alırken, kredinin 25 milyon Avro’luk bölümünün Hasankeyf’teki tarihi eserlerin yeni yerleşim merkezine taşınması için kullanılacağı bildirildi. Projenin bugüne kadar yapılmamasının asıl nedeninin finansal sorunlar olduğunu ifade eden Küsen, “Finans sıkıntısı olmayınca fiziki anlamda da çalışma yapılabiliyor. Birçok hükümet bu barajı yapmaya çalıştı ama bu hükümet imzayı attı. Avustralya, Almanya ve İsviçre hükümetlerinin onay vermesi bekleniyor. Parayı vermemeleri için baskı yapacağız. Tamamen dış kredi ile yapılıyor” diye konuştu. “Yeni bir proje mümkün mü” sorusunu ise Küsen, konunun uzmanı kişilerle görüştüğünü ve bunun mümkün olduğu bilgisine ulaştığını ifade ederek “DSİ yetkilileri mühendis gözüyle baktıkları için en fazla yararı sağlayacakları bu projeyi destekliyorlar. Oysa ki ‘baraj ikiye bölünerek yapılabilir’ diyen uzmanlar da var” diye yanıtladı. ‘Vatan haini’ suçlaması Devletin projesine karşı çıktıkları için kendilerine “vatan haini” dendiğini belirten Küsen, Hasankeyf’in son taşına kadar mücadele edeceklerini, hukuki süreçleri zorlayacaklarını belirtiyor. 1999’dan beri mahkemelerde sonuç almayı beklediğini ifade eden Küsen, özetle şunları söyledi: “Kültür Varlıklarını Koruma ve Yaşatma Yasası 20. madde bir yandan koru diyor bir yandan da devletin kendisi yok ediyor. Asla pes etmeyeceğiz. Baraj tanıttı Hasankeyf’i, keşke şimdi de bitirmese… Barajın yapımı yalnızca Hasankeyf’in tarihi değerlerini yok etmeyecek, aynı zamanda göç, sağlık ve çevre sorunlarını da beraberinde getirecek. Binlerce yıldır akıyor Dicle. Şimdi önüne bir set çekilecek. 1. derecede sit alanı olmasına karşın ekolojik sistem de çökecek. Nemden insanlar yaşayamayacak hale gelecek. Su Raman Dağı’nın eteklerine kadar gelecek. Bölgeden 5060 bin insan göç edecek. Daha petrol araması yapılmamış alanlara da zarar verecek. Hasankeyf internette Türkiye’nin üçüncü harikası seçildi. Ayrıca GAP turizminin en önemli durak noktası burası. Yılda 500 bin turist çekiyor. Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yeri. Buna delil olarak da 6 bin mağara var. Dünyanın en büyük taş köprüsü de burada. Zeynel Bey Türbesi’nin dünyada bir benzeri daha yok.” Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ise Hasankeyf’in dokusuna dokunulmamasını umduğunu, ancak bölge açısından böyle bir barajın yapılmasının zorunlu olduğunu belirterek “Bu konuda benden önce başlamış olan bazı çalışmalar var. Yeni incelemeler yapacaklar tabii. Bir başka çözüm var mı bakacaklar. Hasankeyf’in yok edilmesini katiyen içimize sindiremeyiz. Ancak yerinde korunması mümkün mü? Bu konuda biraz geç kalınmış gözüküyor” dedi. nu hiçe sayıyor. Bu fabrika bunlardan bir tanesi. Söz konusu fabrika, planı önemsemiyor. Bunun için dava açtık. Davanın sonuçlanmasını bekliyoruz. Fakat fabrika hızla ormanlık alana ilerliyor. Yeni kalker ocakları açmaya devam ediyor. Meşe ormanlarının ortasında bu fabrika yükselerek hem meşeliği ortadan kaldırıyor, hem de ekosistemi yok ediyor. Bizim korkumuz bunun genel geçer bir kural halini alması.” Trakya’da son zamanlarda artış gösteren birçok girişimin, bölgenin coğrafi yapısı ve mevcut yasalar hiçe sayılarak gerçekleştiğini ifade eden Özesmi, “Kırklareli’nin, Kocaeli gibi sadece sanayi şehri haline getirilmemesi gerekiyor. Son zamanlarda sanayi alanında Trakya’ya yükleniliyor. Trakya, Türkiye’nin ekmek sepeti. Yatırımcılar Trakya’nın çevre düzenleme raporuna uymak zorunda. Türkiye’nin korunması gereken en önemli ekolojik sistemleri burada bulunuyor. Tarım toprakları yanlış kullanımdan dolayı endüstriye kurban gidiyor. Bu çerçevede tarım topraklarını koruyarak önlemler almamız lazım. Yoksa Trakya çok yakında yok olacak ve İstanbul’u besleyemez hale gelecek” diye konuştu. TEMA, Trakya derelerinden İstanbul’a su getirilmesinin bölgeyi tehdit ettiğini belirtti Ekosistem tehlike altında İstanbul Haber Servisi Tür lendiği bildirildi. Açıklamada, kiye Erozyonla Mücadele, Ağaç Trakya’nın çevre sorunları şöyle aklandırma ve Doğal Varlıkları Ko tarıldı: ruma Vakfı (TEMA), İstanbul’a Trakya’dan su getirilmesi projesi Trakya tükeniyor nin, bölge ekosistemini tehdit ede“Tarım, sanayi ve kentleşme ceğine dikkat çekerek Trakya’da plansızlığı yüzünden Trakya Bölki çevresel sorunların çözümü için gesi’nde akarsular ve yeraltı re“Çevre Düzeni Planları’’nın ge zervleri tükenmektedir. Ülkerektiği gibi uygulamasını istedi. mizde su rejimi planlaması vazGenel Müdür Dr. Uygar Özes geçilmezdir. Yapılan bölgesel mi, Savunuculuk Koordinatörü planlara bağlı kalmak gereklidir. Mine İzmirli ve Lüleburgaz Gö Su varlığının kullanılmasında nüllü Sorum‘Havza Yölusu Hakan Pabuçdere Barajı. netimi’ prenDedeoğsibi benimlu’dan oluşan senmelidir. TEMA Vakfı Istıranca Deheyeti, İstanreleri Su bul’un su ihtiProjesi, İğyacını karşıneada Lonlamak üzere gozu’nu tehTrakya’dan İsdit eden en tanbul’a su taönemli etşınması çalışmenlerden maları kapsabiridir. Istımında Kırklareli, Kıyıköy, Vize ranca derelerinden İstanbul’a ve Çakıllı’da incelemelerde bulun su getirme projesinin 2001 yıdu. Yapılan tespitleri içeren yazı lında başlanan 3. ve 4. aşamalalı açıklamada, İSKİ tarafından sür rının uygulamaya konmadan öndürülen “Istıranca Dereleri Pro ce mutlaka ‘Çevresel Etki Değerjesi’’ kapsamında Rezve ve Bula lendirme’ çalışmalarının yapılnık derelerinden tünellerle Terkos ması gereklidir. Trakya’da, çevGölü’ne su taşınmasının, bölge re düzeni planlarının uygulannin tarım, ormancılık ve balıkçılı maması yüzünden ‘seçenek alan ğa dayanan ekonomik faaliyetle bulunmadığı gibi gerekçelerle’ tarini sekteye uğratacağı ve “İğne şocağı, çimento fabrikası gibi yaada Subasar Orman Ekosiste tırımlar verimli tarım topraklami’’ni tehdit edeceğinin gözlem rının üzerine yapılmaktadır.” Yüz sülün doğaya bırakıldı ? UŞAK (AA) Uşak’ta doğaya 100 sülün bırakıldı. Çevre ve Orman Müdürlüğü ekipleri, dün sabah erken saatlerde, Bursa Karacabey Tarım Üretme Çiftliği’nden getirilen 100 sülünü, Göğen Göleti ve Kızılhisar köyü yakınlarında doğaya bıraktı. Proje kapsamında ilk kez böyle bir uygulamaya gittiklerini bildiren Uşak Çevre ve Orman Müdürü Ramazan Toker, “Sülünler belirli bir yükseklikte ve iklim şartında yaşam şansı buluyor. Avcılardan koruyabilirsek bu bölgede yaşaması mümkün’’ dedi. CUMHURİYET 15 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle