22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EYLÜL 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gençlerin çoğu internetsiz, bilgisayarsız zaman geçirmek istemiyor DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İnternetle yalnızlık artıyor ‘Yurtlarda tarikat’ kuşkusu ? ANKARA (ANKA) CHP Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, İzmir Bergama’daki bir yurdun açılmasına izin verilmediği iddiasının Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından yanıtlanmasını istedi. Anadol, İzmir İl Genel Meclisi’nce Bergama’da yaptırılan öğrenci yurdunun hâlâ açılmadığını belirtti. Anadol, “Bu yurdun tarikat bağlantısı olmadığı için Milli Eğitim Bakanlığı’nca açılmasına engeller çıkartıldığı iddiaları ileri sürülmektedir” dedi. Konumuz Yine Aynı, Çünkü... Sürekli olarak aynı konuları işlemenin, yazan için de; özellikle okuyanlar için de sıkıcı olacağını biliyorum. Ama AKP’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne mal etmek istediği anayasayı, bir an önce biçimlendirmek amacıyla atılan adımların da, o cumhuriyeti nereye götüreceğini anlatmanın da, benim gibi, hem siyaset hem de basın dünyasında görüp yaşadıklarının notları heybeler dolduracak kadar çok birisi için kaçınılmaz bir görev olduğunu da unutmuyorum. Bu nedenle konumuz bugün de ister istemez AKP Anayasası olacak. Yeni anayasanın hangi amaçlarla hazırlandığının en medyatik kanıtı, dünkü Cumhuriyet’in manşetinde, taslağın önce AB’nin onayını almak için, Dönem Başkanı olan Portekiz’e sunulacağı duyuruluyordu. Haberi okuyanlar, bu bir tür eski Düyunu Umumiye dönemini çağrıştıran onay yönteminin devrede olacağını öğrenince, “zamanı gelince siyasal partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve hatta parlamentonun görüşlerine başvurulacağını” ısrarla yineleyen Mir Mehmet Fırat’a da, Cemil Çiçek’e de “boşuna zahmet buyurmayın” demeyecekler midir? ? Yapılan araştırmalardan çıkan sonuçlara göre, katılımcılar, interneti en çok sohbet, iletişim, veri aktarımı ve paylaşımı amaçlarıyla kullanıyorlar. FİGEN ATALAY Yüksek yargıda başkanlık seçimi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tülay Tuğcu’nun Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’ndan yaş haddinden emekli olmasının ardından boşalan başkanlık için dün yapılan ilk seçimde Başkan Vekili Haşim Kılıç, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Ahmet Akyalçın, üyeler Mehmet Erten ve Fulya Kantarcıoğlu yarıştı. İlk seçimden sonuç alınamazken ikinci tur bugün yapılacak. VKGB’de görevsizlik ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) Hareketi Derneği Başkanı Taner Ünal’ın da aralarında bulunduğu 19 dernek üyesi hakkında 57 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada “görevsizlik” kararı verdi. Kararda, sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma, resmi belgede sahtecilik, el bombası ve ruhsatsız tabanca bulundurmak, suç işlemek amacıyla örgüt kurmaktan kamu davası açıldığı anımsatıldı. İnternet kullanımı arttıkça duygusal yalnızlık da artıyor. Erkekler, kızlardan daha çok duygusal yalnızlık çekiyor. Çok sayıda genç, bilgisayar karşısında sürekli 5 saatten çok durabileceğini söylüyor. Bu gençler, ciddi anlamda fiziksel rahatsızlık yaşama ve duygusalsosyal açıdan risk altındalar. Fen Bilimleri Merkezi Dershaneleri Rehberlik Birimi’nce, dershanede öğrenim gören 2298 öğrencinin katılımıyla “İnternet Kullanımı Araştırması’’ yapıldı. Araştırmadan çıkan sonuçlara göre, katılımcılar, interneti en çok sohbet, iletişim, veri aktarımı ve paylaşımı amaçlarıyla kullanıyorlar. Erkek öğrencilerin önemli bir bölümü de interneti oyun oynamak için kullandığını belirtmiş. Bu açıdan erkek ve kız öğrenciler arasında ciddi bir fark olduğu görülüyor. Katılımcıların en çok ilgilendikleri siteler ise eğlence içerikli olanlar. Bunları, yükleme (download), kültürsanat ve bilimteknoloji siteleri izliyor. Öğrenciler, interneti büyük oranda sohbet ve iletişim amaçlı kullanmalarına karşın yeni arkadaş bulmak için kullanmayı tercih etmiyorlar. Arkadaş bulma amacıyla internet kullanımı yalnızca yüzde 9. İnterneti cinsellik amacıyla kullanma oranı da (yüzde 4) beklenenin çok altında çıkmış. Yurtdışında yapılan benzer araştırmalarda, benzer yaş grubundaki kişilerin interneti cinsellik amacıyla kullanan kişilerin oranı yüzde 17 ile yüzde 38 arasında değişen değerlerde bulunmuş. Katılımcıların büyük bölümü internete tamamen kendi kullanımında olan bir bilgisayar ile giriyor. Bu da söz konusu katılımcıların doğal olarak interneti daha fazla dilediği gibi ve daha az sınırlandırılarak kul Yapılan araştırmalardan çıkan sonuçlar oldukça çarpıcı. Gençlerin çoğu interneti haftada 34 gün, günde 1 saatten fazla kullanıyor. Gençlerin yüzde 20’si bilgisayarsız ancak bir iki gün geçirebileceklerini söylüyor. Jandarma’ya kapatılan kapı landığını düşündürüyor. Böylece bilgisayar ve internet daha çok kişisel alan sınırları içerisinde kalıyor. Bu durumun yalnızlık ile bilgisayar ve internet kullanımı arasındaki ilişkinin anlaşılmasında önemli bir yeri bulunuyor. şısında sürekli olarak ne kadar zaman geçirebilirsiniz” sorusuna “sadece 1 saat’’ diye yanıt veren gençlerin oranı yüzde 6. Bilgisayar karşısında sürekli 2 saatten fazla zaman geçirebileceğini söyleyenlerin oranı yüzde 91. Bilgisayar karşısında 5 saatten fazla zaman geçirebileceğini söyleyen katılımcı oranı ise yüzde 43. Araştırmada gençlere, günümüzde çok sıklıkla tartışılan bilgisayar ve internet bağımlılığının boyutlarını anlamak açısından “bilgisayar kullanmadan ne kadar süre geçirebilirsiniz” sorusu sorulmuş. “Bir haftadan fazla mümkün” yanıtını seçenlerin oranı yüzde 39. En çok 1 hafta dayanabileceğini söyleyenlerin oranı da yüzde 32. Sadece 12 gün dayanabileceğini belirtenlerin oranı yüzde 20 ve bilgisayar kullanmadan 1 gün bile geçiremeyeceklerini belirtenlerin oranı ise yüzde 9. Araştırmanın sonunda bu sonuçlar şöyle yorumlanıyor: “Bu oranlar oldukça çarpıcıdır. Teknolojinin nasıl bir vazgeçilmez olduğuna önemli bir kanıt göstermektedir. Nitekim gençlerin teknolojiye bağımlı hale gelmesine katkı yapan birçok unsur olduğu gözden kaçmamaktadır. Cep telefonları, mp3 çalarlar, dijital fotoğraf makineleri, dizüstü bilgisayarlar, ‘play station’ oyun makineleri ve daha sayabileceğimiz pek çok teknolojik araç gençler arasında oldukça yaygın biçimde kullanılmaktadır. İnternetsiz, bilgisayarsız hiç zaman geçiremeyen ya da çok kısa bir süre bu duruma katlanabileceğini belirten katılımcı oranı çarpıcı düzeydedir, bu oran yüzde 61’dir. Gerçi araştırmamızın amacı internet ve bilgisayar bağımlığının boyutlarını araştırmak değildir. Bu konu ayrıca ve çok kapsamlı ele alınması gereken, oldukça hassas bir konudur. Bizim bulgularımızda da bağımlılık konusu çarpıcı bir şekilde ortaya çıktığı için katılımcıların bu açıdan ne durumda olduklarına değinmekte yarar görülmüştür. İnternet ve bilgisayar kullanım alışkanlıkları ile yalnızlık arasındaki ilişkiyi anlamak bir araştırmanın ana hedefidir. Katılımcıların yüzde 17’si ‘yalnızlık’ yaşamaktadır. Bunların arasından 69 kişinin yalnızlığı ciddi boyuttadır.” AB ülkelerinin bizi beğenmeleri için ısrarla istedikleri bir dizi talep arasında, askerin toplum üzerindeki etkisini sıfırlamak, en başta geliyor. Bu isteği, ülke koşullarına göre, olabildiğince yerine getirmek amacıyla AKP iktidarı, Milli Güvenlik Kurulu denilen anayasal kurumun oluşumu ile hayli oynadı. MGK’nin asker üyelerinin sayısının, kurula katılacak bakanlardan az olması yöntemi, sanki orada kararlar konsensüs yöntemi ile değil de oylama ile alınıyormuşçasına, değişime uğradı. Yeni taslakta da MGK’nin cumhurbaşkanının mı başbakanın mı başkanlığında toplanması için nabız yoklamaları sürdürüldü. O arada, “sivil anayasa” olarak takdim edilmeye çaba gösterilen taslağın ilgili maddesinde yazılı “Kuvvet Komutanları”nın arasından, “Jandarma Genel Komutanı”nın çıkartılmasında görüş birliği sağlandı. Niçin? Adı “kuvvet” değil de “genel komutan” olduğu için mi? Bir ucu ile Genelkurmay Başkanlığı’na, öteki yönü ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı olduğu için mi? Jandarmamız, özellikle son yıllarda, öteki bazı Avrupa ülkelerinde olduğunun dışında, önemli görevler üstlenen bir güvenlik örgütü olduğunu gösteren olayları üstlendi. İtalya’daki gibi karabinyerlik ya da başka AB ülkelerindeki gibi kır polisliği ile sınırlı olmayan, hatta bu iktidarın geçen yasama döneminde, jandarmanın hazırladığı belgelere dayanarak Yüce Divan’a gönderdiği bazı eski bakanlar için yolsuzluk soruşturmasını da üstlenen, kriminal konularda profesyonelleşmiş astsubay ve subayları ile bilinen bir güvenlik örgütü. Terör karşısındaki etkinliği de silahlı kuvvetlerin öteki bölümlerinden aşağıda değil. Tek kabahati “İlerleme Raporları”nda adına AB’nin gözüne batacak şekilde yer verilerek, ülkesini tanımayan bazı bilim adamlarımız tarafından, kaldırılması ya da yerel yönetimlere bağlanması için makaleler yazılmış olması. Bu gücün dört yıldızlı komutanını, öteki orgeneral rütbeli silah arkadaşlarının bir adım arkasına koyarak ne elde etmeyi düşünüyor AKP kurmayları ve onlara hınk demekten çekinmeyen uzmanlar grubu? Kullanım sıklığı Araştırma sonuçlarına göre, gençlerin çoğu interneti haftada 34 gün, günde 1 saatten fazla kullanıyor. “Bilgisayar kar Yine ve illaki türban derken... Ünlü 45. madde üstünde Hikmet Sami Türk ve Mustafa Bumin gibi, bilim ya da yargı alanında deneyimli kimselerin ortaya koyduğu “açmazlar”ı gidermek amacıyla AKP’li kurmayların bulduklarını sandıkları çözümü dün haber televizyonları müjdeliyorlardı. Buna göre, o “yükseköğrenim kurumlarında kılık kıyafet serbestliği” hükmünün içine “inkılap kanunlarına aykırı olmamak koşulu ile” diye bir ek yapılırsa “sarık” ya da “çarşaf” tehlikesi kalkar, öylece türbana, yani Hayrünnisa Gül ile Emine Erdoğan’ın öncülük ettiği giysi biçimine üniversitelerde yeşil ışık yakılması sağlanırmış. Yine olmuyor sevgili arkadaşlar; yine olmuyor. Çünkü, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Danıştay’da bu konularda 26 yıl deneyimli üyelik yapmış bir yurttaşınız olarak Sayın Mustafa Bumin’in asıl üzerinde durduğu tehlikeli gelecek, o türbanlı çoğunluğun dolduracağı bilim yuvalarından, “mahalle baskısı” görevini uygulamayı üstlenecek olanların, ötekiler üstünde despotluk yapacaklarına uzanan haklı kuşku ya da sezgiler için nasıl bir madde oluşturacaksınız? Sizin Malezya’laşmak istediğinizi düşünenler arasında Prof. Dr. Şerif Mardin gibi, bilimsel görüşleri arasında Bediüzzaman Said Nursi üstünde incelemeleri olan birisinin de olacağı ve bu uluslararası sosyoloji aliminin, geçen pazar gününden bu yana gündeme bomba gibi düşen endişelerini tartışacağımız aklınıza gelir miydi? Öğretmen sıkıntısı çekilen Şemdinli’de 6. sınıf öğrencilerinin 4 işlemi bilmediği belirtiliyor Rüşvet operasyonu ? İSTANBUL (AA) Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran Kenan Aksoy, miras olarak kalan bir arazinin tapu işlemlerini yaptırmak için gittikleri tapu memuru Ekrem T’nin, işlemleri hızlandırma karşılığında 10 bin YTL rüşvet istediğini ve kendisiyle 8 bin YTL’ye anlaştıklarını anlatarak şikâyetçi oldu. Savcılığın talimatı üzerine harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği ekipleri, Ekrem T’yi suçüstü yakaladı. Eğitimde gerçekler ürkütüyor ? Erdoğan’ın “Aradaki makas kapandı” dediği Şişli ile Şemdinli; okul sayısı, niteliği ve öğrencilerin başarısı açısından birbirinin yanına dahi yaklaşamıyor. HAKKÂRİ / ANKARA (Cumhuriyet) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın övdüğü eğitim icraatı, gerçeklerden uzak kalıyor. Yeni eğitimöğretim yılının açılış töreninde “Şemdinli ile Şişli’deki öğrencinin teknik olanaklar bakımından aynı seviyeye ulaştığını” açıklasa da gerçekler bunun farklı olduğunu gösteriyor. Erdoğan’ın “Aradaki makas kapandı” dediği Şişli ile Şemdinli, okul sayısı, niteliği ve öğrencilerin başarısı açısından birbirinin yanına dahi yaklaşamıyor. Şemdinli’de derslerin büyük çoğunluğuna lise ya da yüksekokul mezunlarının girdiği, 6. sınıf öğrencilerinin daha 4 işlemi bilmediği belirtiliyor. Erdoğan, öğretmenlerin haklarında iyileştirme yapıldığını savunuyor, ancak eğitimciler “işsizlik, sözleşmelilik, gelecek kaygısı” gibi kavramlarla AKP sayesinde tanıştı. 4 yıldır ÖSS ve OKS’de sonuncu olan Hakkâri’de 4 işlemi bilmeden ilkokuldan mezun olan öğrenciler bulunuyor. Erdoğan, önceki gün yeni ders yılı başlangıcı töreninde yaptığı konuşmada, eğitimde pembe bir tablo ortaya koydu, ancak söyledikleriyle gerçekler birbirini yakalamaktan uzak kaldı. MEB’in resmi rakamları ve eğitimcilerin değer Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net Devlet büyüklerine hakaret 20 bin kız çocuğu okullu ? DİYARBAKIR (AA) Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Şahin Demirkol, 2003’te UNICEF ile başlatılan “Haydi Kızlar Okula’’ kampanyası kapsamında 20 bin kız çocuğunun eğitime kazandırıldığını söyledi. Diyarbakır’da ilk yıl 7 bin kız çocuğunun eğitime kazandırıldığını söyleyen Demirkol, “5 bini aşkın kız çocuğu hâlâ eğitimden uzak. Bu çocukları da kazanmak için ilk kez hızlandırılmış eğitimden geçirerek kendi yaşlarına uygun sınıflara kaydedeceğiz’’ dedi. İstanbul’un en gelişmiş ilçelerinden Şişli (üstte) ile Türkiye’nin İran sınırında bulunan Şemdinli (solda) arasında eğitim alanında dağlar kadar fark var. Youtube’a erişim yasağı SIVAS (AA) Sıvas 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Atatürk ve devlet büyüklerine yönelik hakaret içeren görüntüler yayımladığı yönündeki suç duyurusu üzerine görüntü paylaşım sitesi Youtube’a Türkiye’den erişim yasağı konulması kararı aldı. Sıvas’ta yaşayan Ali K, Youtube’da Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik hakaret içerikli görüntüler yayımlandığını öne sürerek 3 Eylül 2007’de Sıvas Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Görüntüleri bilirkişi aracılığıyla izleten cumhuriyet başsavcılığı, Sıvas 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne sundu. Dosyayı inceleyen mahkeme, görüntülerin yayından kaldırılma sürecine kadar YouTube’a Türkiye’den erişimin engellenmesine karar verdi. Kararın Telekomünikasyon Kurumu’na gönderildiği öğrenildi. Kararın ardından Youtube’dan yapılan açıklamada, “İşbirliğine hazırız” denildi. lendirmeleri ışığında, Erdoğan’ın çarpıttığı gerçekler şöyle: ? İstanbul’un en gelişmiş ilçelerinden Şişli ile Türkiye’nin İran sınırında bulunan Şemdinli arasında eğitim alanında dağlar kadar fark bulunuyor. Şişli’de 2 bin 400, Şemdinli’de ise 482 öğretmen görev yapıyor. 93 okulda 108 bin 474 öğrenci eğitim görmeye çalışıyor. İlçede sadece 1 anaokulu ve 3 lisede eğitim verilirken, 3 yatılı bölge ilköğretim okulu ise gereksinime tam anlamıyla yanıt vermiyor. Hakkâri’de 60 kişilik sınıflar bile bulunurken Şişli’de derslik başına 42 öğrenci düşüyor. ? Hakkâri kent merkezinde de durum Şemdinli’den pek farklı değil. Hakkâri Ticaret Meslek Lisesi ve Anadolu Ticaret Meslek Lisesi’nde duvarlardaki çatlak ve yıkılmalara aldırış edilme den eğitim sürüyor. Onarım için yapılan başvurular ise yanıtsız kalıyor. Kent merkezindeki Yunus Emre İlköğretim Okulu’nda ise bu yıl onarım çalışmaları bitmediği için halen eğitime başlanamıyor. Bazı okullarda öğretmen açığı nedeniyle yüksekokul mezunlarının derslere girdiği öğrenilirken, çok sayıda öğrencinin 4 işlemi bile bilmeden ilköğretimden mezun olduğu belirtiliyor. EğitimSen Hakkâri Şube Başkanı Ali Asker Yurtseven, Başbakan’ın açıklamalarına karşı “Peki o zaman Hakkâri niye son 4 yıldır hem ÖSS’de hem OKS’de sonuncu sırada” diye soruyor. CHP İl Başkanı Mazhar Özdinç de Erdoğan’ın açıklamalarına tepki göstererek, “Bunların hepsi göz boyamadan ibaret” diyor. ? Erdoğan, “Öğretmenlerimizin hayat standartlarını yükseltmek için ne gerekiyorsa adım adım yapıyoruz” açıklamasında bulunsa da öğretmenler “işsizlik, gelecek kaygısı, sosyal güvenceden yoksun çalışma” gibi kavramlarla AKP döneminde tanıştı. Öğretmenler “sözleşmeli, ücretli” çalıştırılmaktan rahatsız. ? Erdoğan’ın bir diğer savunusu ise eğitim bütçesini 3 kat artırdıkları olmuştu. Başbakan, göreve geldiklerinde eğitime 7.5 milyar YTL bütçe ayrıldığını, rakamın kendileriyle birlikte 21.4 milyar YTL ’ye yükseldiğini söyledi. Oysa MEB bütçesinin konsolide bütçeye oranı, artışın kısıtlı seviyede kaldığını gösteriyor. AKP işbaşına geldiğinde konsolide bütçenin yüzde 7.61’i eğitime ayrılıyordu. Oran, 5 yılda ancak yüzde 10.42 oldu. CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle