23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EYLÜL 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ABD Merkez Bankası faizleri beklentiler dahilinde yüzde 0.50 düşürdü 13 EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Bernanke topu taca attı ? İndiriminin, piyasalara “kısa bir soluk” aldırması beklenirken FED Başkanı Bernanke, maestro Greenspan’ın tersine “Benim için büyüme önemli” dedi. Piyasada yaprak kıpırdamadı si için bu gerekliydi. Diğer taraftan enflasyondaki riskler devam ediyor. Fiyat artışları izlenmeye devam edilecek. Küresel Çalkantı ve Türkiye’nin 2007 Karnesi 2007’nin ilk yarısına ait ulusal gelir rakamları geçen hafta yayımlandı. Böylece Türkiye ekonomisinin küresel piyasalarda ağustos ayında başlamış olan “çalkantı” öncesi son durumu hakkındaki bilgilerimizi yeniden değerlendirme olanağı bulduk. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) bu yılın nisanmayıshaziran aylarını kapsayan ikinci çeyreğinde geçen yılın eş dönemine görece sadece yüzde 3.9 artış gösterdi. Oysa yılın ilk çeyreğinde büyüme hızı yüzde 6.8 olarak gerçekleşmiş idi. İlk iki çeyrek dönemde büyüme hızının ortalaması yüzde 5.2’de kalmış oldu. Bu rakamlar Türkiye’nin seçim konjonktürü içinde olduğu bahar aylarında üretim ve yatırım kararlarının olumsuz etkilendiğini göstermekte idi. Aşağıdaki tabloda ulusal gelirdeki büyüme hızının harcamalar yönünden ayrıştırılmış verileri yer almakta. 2007’nin ilk yarısında, 2006’ya görece olarak hemen bütün harcama kalemlerinde gerilemeler olduğu görülmekte. Özel tüketim harcamalarındaki düşüşün yüzde 0.8 ile çarpıcı boyutlarda olduğu; yatırım harcamalarındaki artışın ise geçen yıldaki temposunun çok gerisinde kaldığı gözlenebilmekte. Özellikle dayanıklı tüketim malı talebinde yılın ilk çeyreğindeki yüzde 1.1’lik gerilemenin, ikinci çeyrekte daha da belirginleştiği ve özel dayanıklı tüketim malı talebindeki gerilemenin neredeyse yüzde 10’a ulaştığı anlaşılıyor. Buna karşın büyüme hızını arttıran tek harcama grubunun ihracat gelirleri kalemi olduğu görülüyor. Ekonomideki görece durgunluğun dış dengelere bir yansıması olarak ithalat talebinde de bir yavaşlama olduğu anlaşılıyor. İthalat talebinin artış hızı yılın ilk yarısında geçen yıla görece yarı yarıya azalmış durumda. ABD’nin faiz kararına kilitlenen piyasalarda dün yatay bir seyir Şimdi ne olacak? izlendi. İMKB’de Ulusal 100 Endeksi 36 puan düşüşle 50 bin 501 puana gerilerken işlem hacmi 1.5 milyar YTL olarak gerçekleşti. FED, yarım puanlık indirimle Serbest piyasada ise dolar 1.2680 YTL, Avro ise 1.7580 YTL ile bir “Benim için büyüme enflasyonNECDET ÇALIŞKAN / DUYGU ATAHAN önceki günkü kapanışından işlem gördü. Uluslararası piyasalarda dan daha önemli” mesajını verdi. ise ham petrolün varil fiyatı 81.46 dolarla yeni bir rekor kırdı. Dünya piyasalarının merakla Böylece piyasalarda bundan sonrabeklediği ABD ki olası dalgalanmalarda faiz indiriMerkez Bankası’nın 5.25’ten yüzde 4.75’e çekilmiş oldu. FED bünye mi beklentisi de 50 baz puanın üzerine çıkmış (FED) faiz toplantısın sindeki Açık Piyasa Komitesi’nin dünkü toplan oldu. FED’in açıklamaların hemen ardından dan beklentiler dahilin tısında, 10 üyenin “oybirliği” ile aldığı kararla New York Borsası, yüzde 2’ye yakın bir yüksede 50 baz puanlık ABD faizleri 4 yıldan bu yana ilk defa düşürülmüş liş yaşadı. Türkiye başta olmak üzere gelişmek(yüzde 0.50) indirim oldu. FED, faiz indirimi sonrası yaptığı açıklama te olan borsaların da yeni bir yükseliş trendine girmesi bekleniyor. Piyasalarda şimdi gözler Jakararı çıktı. Böylece da şu mesajları verdi: İndirim kararı, konut piyasasındaki dalgalanma ponya Merkez Bankası’nın bugün açıklayacağı ABD’de uygulanan temel faiz oranı yüzde ları sınırlamak için alındı. Büyümenin devam etme faiz kararına çevrildi. Merkez Bankası koşulsuz destek verdi ancak kuyruklar bitmedi İngiltere’de 9 milyar dolarlık müdahale ngiltere’de hükümet ve Merkez Bankası, 3 gün içinde 2 milyar sterlinin üzerinde mevduatın hesaplardan çekildiği ve borsadaki hisseleri büyük değer kaybına uğrayan Northern Rock adlı mortgage ve finans kuruluşunun bütün müşterilerine “mevduat garantisi” verdi. Krizin tüm sektöre yayılmasının önüne geçmek isteyen İngiltere Merkez Bankası (BOE), faiz oranlarını düşürmek için para piyasalarına 4.4 milyar sterlinlik (yaklaşık 9 milyar dolar) fon sağladı. BOE’nin yüzde 6.5’e ulaşan gecelik faizleri düşürmek için açtığı ihaleyle piyasaya sürdüğü 4.4 milyar sterline yüzde 5.75 faiz uyguladığı, taze paranın etkisiyle gecelik faizlerin düşmeye başladığı bildirildi. İngiltere’de normalde bankalardaki mevduatın ilk 2 bin sterlininin yüzde 100’üne, sonraki 33 bin sterlinin de yüzde 90’ına devlet güvencesi veriliyor. Ancak hükümetin piyasaya yaptığı son müdahalenin ardından güvence miktarını tekrar gözden geçirmesi de gündemde. Banka yönetimi dün İngiltere’deki tüm ulusal gazetelere tam sayfa ilanlar vererek yeniden güven tazeleme çabasına girdi. İlanlarda Yönetim Kurulu Başkanı Adam Applegarth’ın imzasıyla yer alan metinde müşterilere, paralarının güvencede olduğu ve bankanın bu krizi atlatacak kadar iyi yönetildiği mesajı verildi. Krizin önlenmesinde geç kalındığına yönelik yorumlar gittikçe artarken, İngiltere Başbakanı Gordon Brown’un da siyasi gele İ ceği sorgulanmaya başlandı. Hatta uzmanlar, İngiltere’de yaşanan bu krizin Merkez Bankası Başkanı’nın işine bile mal olabileceğini savunuyorlar. Milli Gelir 2006 ve 2007 Hisseler asansöre döndü Haftanın ilk gününde yüzde 35 değer kaybeden Northern Rock’ın Londra Borsası’nda işlem gören hisseleri, Merkez Bankası’nın piyasalara yaptığı 4.4 milyar sterlinlik müdahalenin ardından yüzde 8 yükseldi. Bir diğer finans kuruluşu Alliance & Leicester, önceki günkü yüzde 31’lik düşüşü, dünkü yüzde 32’lik artışla telafi etmeye çalıştı. Ancak İngiltere’deki son 30 yılın en büyük mali operasyonu da bankanın müşterilerinin endişelerini gideremedi. Hesaplarındaki paralarını çekmek isteyenlerin oluşturduğu uzun kuyruklar dün de sürdü. Northern’zedelere sanal takip Dünyanın en yaygın arama motoru Google, İngiltere’de yaşanan mortgage krizi için özel bir bölüm oluşturdu. maps.google.com adresinde “Northern Rock Kuyruğu” adlı bölümde, hem harita hem de uydu görüntüleri üzerinden İngiltere’nin başlıca kentlerinde oluşan banka müşterilerinin izdihamı, özel fotoğraflarla gözler önüne seriliyor. 2006 2007 6 Aylık 6 Aylık (OcakHaz.) (OcakHaz.) Özel Tüketim Har. 9.9 0.8 Devlet Tüketim Har. 14.6 8.1 Yatırım Har. 21.4 6.9 İhracat 8.0 13.6 İthalat 12.0 6.5 GSMH 7.5 5.3 İhracat gelirlerindeki hızlı artışın, ulusal ekonomiyi şimdilik canlı tutabildiği gözleniyor. Ancak ihracatın bu performansını yılın ikinci yarısında da sürdürebilmesinin, ancak “canlı” bir dünya konjonktüründe olası olacağı, ancak bu beklentinin de ağustos ayından bu yana belirsizlik ve daralma çemberine sürüklenmiş küresel ekonominin mevcut koşullarında kolay olmayacağı görülüyor. Söz konusu “belirsizlik ve daralmanın” boyutlarına ilişkin her geçen gün eklenen yeni haberlerin birisi de Amerikan Hazine Sekreteri Hank Paulson’a ait idi. Paulson, Financial Times’da yer alan bir habere göre “küresel piyasalarda gözlenen mevcut belirsizlik ve çalkantının, 1997’deki Asya Krizi ve 1990’larda Rusya’nın borç moratoryumu ya da 1980’lerdeki Latin Amerika borç krizlerindeki konjonktürden daha uzun sürebileceği endişesini taşıdığını” belirtiyordu. Financial Times’da aynı günlerde yer alan yorumlarında Martin Wolf ise “finans piyasalarının dünya ekonomisini rehin almış olduğunu” yazmaktaydı. Türkiye’nin böylesi bir konjonktürde ihracata dayalı bir büyüme beklentisi içinde olması gerçekçi gözükmemektedir. En yüksek faiz bizde T ürkiye’de de Merkez Bankası’nın geçen hafta yaptığı 0.25’lik indirime karşın Türkiye’nin yüzde 17.25’le dünyada merkez bankalarının uyguladığı gecelik faiz oranı en yüksek ülke olduğu belirlendi. Türkiye bu faiz düzeyiyle, düşük faizli piyasalardan borçlanıp yüksek faiz veren piyasalarda değerlendirmek anlamına gelen “carry trade”de en çok sermaye getirilen ülke konumunda. Binlerce çalışan tehlikede BBC’nin haberine göre, ulusal oyuncumuz Emre Belözoğlu’nun da forma giydiği Premier Lig’in köklü kulüplerinden Newcastle’ın ana sponsoru Northern Rock’ın Lloyds TSB veya Barclays tarafından satın alınması gündemde. Uzmanlar, Northern Rock’ın yaşanan kriz nedeniyle hisse fiyatının düşmüş olmasının, bankayı almak isteyenler için iyi bir fırsat olduğunu belirtiyorlar. Öte yandan Daily Telegraph’a göre, Northern Rock’ta çalışan 6 bin 500 kişi de işini kaybetme korkusuyla karşı karşıya kalabilir. yeldane?bilkent.edu.tr Ekren: Acil eylem planı hazırlanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ekonominin koordinasyonundan sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren, 60’ıncı hükümetin eylem planında önceliğin sosyal güvenlik reformu ve işsizlikle mücadelenin yeni dönemin öncelikleri olacağını belirtti. Ekren, ilk aşamada yıl sonuna kadar, üç aylık dönem için “acil eylem planı” oluşturulacağını, bunun 20082012 için hükümet programında yer alanlardan oluşan bir eylem planı olduğunu söyledi. 58 ve 59. hükümetler döneminde hazırlanan eylem planlarının yüzde 80’inin gerçekleştiğine işaret eden Ekren, “205 eylem ve faaliyetten 165 tanesi gerçekleştirildi, 40 tanesi de, yapılması gereken düzenlemeler henüz bitirilemediği için o süreç devam ediyor’’ dedi. Ekren, özellikle makro ve mikro reformların devam edeceğinin altını çizdi. B İ L G İ T O P L U M U N A D O Ğ RU / ÖZLEM YÜZAK ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr Eskiden, çok değil yakın zaman öncesine kadar, henüz “geri dönüşüm” sözcüğü bu kadar moda deyim haline gelmeden günlük yaşantımızın içinde doğal olarak yer alan bir “depozito” olayı vardı. Özellikle süt , bira, kola, gazoz ve su şişeleri itina ile evlerin bir köşesinde toplanır, bakkala iade edilip geriye para alınırdı. Özelllikle çocuklar pek keyif alırdı bu işten, çünkü iade işini onlar yapar ve anababaları kimi zaman birkaç kuruş para tutuştururdu ellerine. Üretici firmalar ise bu atıkları bakkallardan, marketlerden toplar ve geri dönüşüme kazandırırlardı. Sonra ne olduysa “depozito” uygulaması neredeyse yok denecek kadar azaldı. Plastik ve karton ambalajlar çoğunun yerini aldı. Ve bu ambalaj atıkları çöp dağlarını daha da devleştirdi. Biliyorsunuz “çöp ekonomisi” diye bir kavram var. Çöplerin içinden ekonomiye geri kazandırılabilecek, yani geri dönüştürülebilecek maddelerin ayrıştırılması. Türkiye’de bir yılda oluşan çöp miktarı yaklaşık 25 milyon ton. Bunun yaklaşık yüzde 12’si, yani 3 milyon tonu geri dönüştürülebilir ambalaj atığı. Bunların ekonomik de Çevre ve Çöp Ekonomisi... ğeri ise yaklaşık 150 milyon YTL değerinde. Türkiye de dahil olmak üzere hemen hemen her ülke o ya da bu şekilde çöplerini geri kazanma çabası içinde. Tabii bu konu küresel ısınma ve doğal kaynakların hızla tükenmesi ile daha da bir önem kazandı. Hükümetler, oluşturulan yasalarla üretici firmalara “geri dönüştürme” konusunu bir yasal zorunluluk haline getirdiler. Türkiye’de de bu yasal zorunluluk 2005 yılından beri var. Üretici firmalar bu yasal zorunluluğu, Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı’nı (ÇEVKO) yetkilendirerek yerine getiriyorlar. Anlayacağınız onların yerine ÇEVKO atıkları geri toplama işini üstleniyor. Şüphesiz bunu kendi yapmıyor. Çöp toplayıcı firmalar aracılığı ile yapılıyor işlem. Her gün sokaklarda çöpleri karıştırırken gördüğümüz toplayıcılar da onlara iş yapanlar. Bu arada çöp ekonomisi gerçekten ciddi boyutlarda. Geri dönüşümün görünmeyen yüzü epey insana ekmek kapısı. ÇEVKO Yürütme Kurulu Başkanı Ferid Ekmekçioğlu ile gerçekleştirdiğimiz sohbette, işin hem önemine hem de uygulamasına daha bir vâkıf oluyoruz. Evet, yılda 3 milyon ambalaj atığı oluşuyor, bunun ancak 350 bin tonu geri dönüştürülebiliyor. Yani yaklaşık yüzde 12’si. ÇEVKO bir anlamda sanayinin geri kazanım sorumluluğunu temsil ediyor. ÇEVKO’nun geri kazanım sorumluluğunu üstlendiği firma sayısı ise 450. Yasa gereği toplam ambalaj atıklarının yüzde 35’i geri dönüştürülmek zorunda. Ancak bu yapılamıyor, çünkü bildirimde bulunulan çöp miktarı ancak 1 milyon ton civarında kalıyor. Düşünün, bir ürününü ambalajlayarak satışa sokan her firmanın yasal zorunluluğu var; aklınıza gelen her ürün için geçerli bu, diş macunu, bisküvi, içecek, oyuncak,... Ancak bildirimde bulunan yalnızca 450 firma, onların da bildirimi tam doğru mu bilinmiyor... Ekmekçioğlu’na Avrupa’da firmaların yasal zorunluluk oranının ne olduğunu soruyorum. Yüzde 60’mış. Atık ambalajların yüzde 60’ının ekonomiye geri kazandırılması yasal zorunluluk. Bu, işin bir boyutu. Bir diğer önemli konu, ki ÇEVKO ısrarla bunun üzerinde duruyor: Kaynağında ayrıştırma. Bu hem tüketicinin bilinçlendirilip bu konuya özendirilmesini, hem de yerel yönetimler ile daha yakın işbirliğini gerektiriyor. ÇEVKO bu konuda bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Çünkü kaynağından ayrıştırdığında geri dönüşüme çok daha fazla madde sokabiliyorsun, hammaddeden tasarruf ediyorsun. Ayrıca çöp merkezlerinden ayıklanan, özellikle kâğıt ve karton gibi atıkların geri dönüştürülmesi çok daha zor. Ekmekçioğlu’nun dediği gibi bu bir bilinçlenme meselesi. Zaten başta İzmir olmak üzere belli yerlerde pilot projeler yürütülüyor. Katılıyorum ama hâlâ kafamı kurcalayan bir soru var: Madem kaynağından ayrıştıracağız, öyleyse depozito gibi bir uygulamayı neden kaldırdık? Tüketiciyi teşvik eden bir mekanizma değil mi? CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle