19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 AĞUSTOS 2007 CUMA 4 HABERLER Baykal, AKP’nin Cumhurbaşkanlığı’nı tekeline almaya kalkışmasının yaratacağı sorunlara dikkat çekti DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ankara Çölleşirken... Dün Ankara’dan bir okurum aradı... Biz su konusunda azami dikkati gösterirken Hıfzıssıhha’nın önündeki havuzların fıskıyeleri şarıl şarıl akıyor, dedi ve ekledi: Yukarı Ayrancı’da oturuyorum. Komşum arabasını yıkadığı için hem ceza kestiler hem de hortumunu alıp götürdüler. Ele veriyorlar talkımı... Siz Ankaralıların işi Allah’a kalmış deyip canını sıkmak istemedim. İşlerinin Allah’a kaldığı, benim saptamam değil, bizzat ASKİ Genel Müdürü İhsan Fidan’ın görüşü. Elimizden geleni yapıyoruz, gerisi Allah’a kalmış diyor Fidan. Oysa elden gelen yapılmadı, yapılmıyor. Okuyucumun şikâyetiyle başlayayım. Bilmiyorum, sözünü ettiği havuzdaki su, devridaim şeklinde mi dönüyor. Büyük olasılıkla öyledir ve sayın okurum şikâyetinde çok haklı değildir. Ama dünkü yazımda da belirttiğim gibi Ankara’da belediyenin su bilinci yok. Ankara’da harcanan suyun 1/3’ü kamu tarafından tüketilmekte. Kamu görevlileri, halkı uyarmak, ona örnek olmak durumundaki yetkililer su konusunda bu denli bilinçsiz olurlarsa, halktan yeterli bilinci göstermesini nasıl bekleyebilirler ki? ??? Ankara’daki su sorununu salt, sonuçları şimdilerle fark edilmeye başlanan küresel ısınmaya bağlamak da yanlıştır. Ankara’nın ciddi bir su sorunuyla karşılaşacağı DSİ yetkilileri tarafından 2004’te, üç yıl önce, bizzat Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e bildirilmişti. Gökçek bu uyarıları dikkate almayıp kendi gösterişli, ama birçok bakımdan fos çıkan projelerinin önceliğini yeğlemişti. DSİ 17 Haziran 2004 tarihli bir yazıyla Gökçek’i Gerede sisteminin inşaatının zorunlu hale geldiği konusunda uyarmıştı. İzmit Yuvacık Barajı’nı işleten Thames Water Şirketi Türkiye Direktörü Evren Köprülü, 2000’de yani bundan 7 yıl önce bildirmişti. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bütün bu uyarıları kulak ardı ettiğine göre, bugün Ankara’nın karşı karşıya olduğu büyük felaketin baş sorumlusunun bizzat Melih Gökçek olduğu yargımızı, hangi izan sahibi eleştirebilir dersiniz? Melih Gökçek, su kesintilerini başlatmakta da çok geç kalarak Ankara’yı tehlikeye atmıştır. Seçim öncesi kesinti yapmayan Gökçek’in popülist, göz boyayıcı politikasını Ankaralılar pahalıya ödeyeceklerdir. Kendisini bu “sorumlu yöneticilik anlayışı!” dolayısıyla tebrik etmek gerek. ??? 1990 yılını İstanbul çok kurak geçirdi. O zaman büyükşehir belediye başkanı olan Nurettin Sözen, bir tercih karşısında kalmıştı: Ya yaz aylarının başından itibaren su kesintilerine gidecek ya da eylül, ekimde yağmur yağacağını düşünerek “İstanbul’un suyunu kesen adam” damgasını yememek için normal tüketim düzeyini sürdürecekti. Sözen sorumlu davranarak popülist olmayan yöntemi yeğledi ve zamanında kesintileri başlattı. Zaman onun ne kadar haklı olduğunu gösterdi, çünkü eylül ve ekim aylarında da beklenen yağışlar olmadı. Tabii Sözen dönemindeki tek icraat bu değildi. Kuraklık süresince, palyatif bir tedbir olarak tankerlerle su taşınmasının yanı sıra yağmur bombalarıyla bulutların tohumlanması da önlemler arasında sayılabilir. Ama İstanbul’un su sorununun çözümüne katkıda bulunan başka girişimler de oldu. Istranca derelerinin ıslahı çalışmaları, Sazlıkdere Barajı’nın bitirilmesi; ağırlıklı olarak suların taşınırken yüzde 50’sinin kaybolmasına neden olan boruların değiştirilmesi, çatlak patlakların onarılması da bu çalışmalar arasında yer aldı. Şu anda, hem İstanbul hem de Ankara’da, su tüketiminin azaltılmasını sağlamak amacıyla su fiyatlarının artırılması gündemde, kimileri popülist bir yaklaşımla bu önleme karşı çıkıyor. Ama halkta kendiliğinden gelişen bilinç olmayınca tüketimi kısmak için ne yapacaksın? Tabii bu arada, Türkiye’nin hem elektrik hem su konusundaki en büyük sorunlarından biri olan kaçak kullanım da giriyor devreye. Türkiye’nin büyük kentlerinde kaçak su kullanımının yüzde 40’larda olduğunu da unutmamak gerekir. 21. yüzyıl Türkiyesi’nin başkenti Ankara çölleşirken manzarayı umumiye budur işte Sevgili Okurlarım. İktidara gerginlik uyarısı line almaya kalkışmaması gerekir. Hiçbir siyasi parti, şartları, olanakları, konjonktürü kullanıp Cumhurbaşkanlığı’nı kendi tekeline alma çabası içine girmemeliçimlerinin ardından siyasette yeni bir milyonu ilgilendiriyor. Seçilecek uzlaşma anlayışıyla Cumhurbaş dir. Bu olmazsa Türkiye’de tekrar dönemin başlaması gereğinin altını kişinin parlamentoda yer alan tüm kanlığı seçimine katkı verme tale çatışma ve gerginlik dönemi başçizen Baykal, “Yeni parlamento dö siyasi partilerin içine sindirebilece bi gelirse bunu iyi niyetle değerlen lar. Kurumlar arasında huzursuzneminin bir şans, bir başlangıç ği bir kişi olması gerekir” dedi. direceğiz. Daha önce de benzer luk ortaya çıkar, toplum kendi içinnoktası olarak kullanılması gerekBaykal, Erdoğan’ın Cumhurbaş açıklamalar yapmıştım ve o dö de tedirginliklere sürüklenir. Kimtiğini düşünüyoruz. Geçen parla kanlığı seçimine ilişkin uzlaşmaya yö nem de değerlendirilmemişti. Bu seyi üzmek, tedirgin etmek istemento dönemindeki inatlaşmanın, nelik açık taahhütleri bulunduğunu çağrılarımıza kulak verilsin. Öne miyorum. Ama herkesi akla ve kamplaşmanın bu parlamentoya anımsatırken şunları söyledi: “Baş rilerimizin değeri, önemi anlaşıl mantığa çağırıyorum. Akıl ve manyansıtılmaması gerekmektedir. bakan muhalefet partileriyle te sın. Bu Türkiye’nin beklentisidir, tık iktidara egemen olmalıdır. İkCumhurbaşkanlığı seçimi bir par mas kuracağını söyledi. Biz bu te ihtiyacıdır. Hiçbir siyasi partinin, tidarlar gerektiğinde fedakârlık tinin iç işi sayılamaz. Bu konu 72 maslara hazırız. Eğer birlikte bir Cumhurbaşkanlığı’nı kendi teke yapma durumunda olurlar.’’ Baykal terör konusunda değerlendirmeler yaparken de “Bu konu günCHP MYK’NİN SEÇİM RAPORU demden düşmedi. Etkili, kararlı bir politika gündeme getirme zamanı geldi. Artık niyet beyanı, temennni, dayanışma açıklamalarının ötesinde bu sıkıntılara son verecek etkili uygulamaları devreye sokmak gerek. Artık Türkiye’nin oyalanmaya tahammülü yoktur” açıklamasını yaptı. Baykal, şöyle konuştu: “Irak Başbakanı’nın Türkiye’ye yapacağı ziyaret bu çerçeveği: ABD’nin Irak’a müdade çok büyük bir fırsatTÜREY KÖSE halesi sürecinde AKP iktır. Irak Başbakanı’na ANKARA CHP Par tidarının izlediği teslimiyetTürkiye’ye yönelik bir ti Meclisi’ne (PM) sunu çi politika ve AB ile ilişterör örgütünün Irak lan merkez yönetim ku kilerimizde hükümetin ulutopraklarında himaye rulu (MYK) raporunda se sal çıkarlarımızla örtüşmeedilmesini hiçbir şekilçim sonuçları ile ilgili ay yen titrek duruşu, belirli de kabul edemeyeceğirıntılı değerlendirmeler batılı odakların AKP iktimizin kararlılıkla anlayer aldı. darına yönelik destekleritılmasına ihtiyaç vardır. CHP oylarının 2002 se ni daha da tırmandırdı. ABD ile bu konuda çok çimlerine göre en çok DoKürt kökenli yurttaşciddi bir çalışma yapğu ve Güneydoğu Anado larımızın desteği: İktidar, maya ve yürürlüğe koylu bölgelerinde yer alan il kafa karıştırıcı mesajlarla Baykal, PM toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanlığı seçimi, terörle mücadele ve K. Irak konusunda açıklama yaptı. maya ihtiyaç vardır.” lerde gerilediği vurgulan halkı yanıltarak, tarikatçı an raporda Batı illerinde cemaat ve aşiret ilişkileki sonuçlar yorumlanırken rinden de yararlanarak çok de “AKP; Batı illerinde yaygın bir destek sağladı. de, yani laik CumhuriDin faktörünün siyayet ile Atatürk ilke ve dev sileştirilmesi: Dinin en gerimlerine duyarlılığın en niş anlamda siyasi amaçyüksek olduğu bölgede larla kullanılması, cami hode 2002 seçimlerine göre calarının önemli bölümüoy oranını arttırabilmiş nün AKP propagandasıntir. Bunun ciddi bölümü da aktif rol üstlenmesiyle nün sosyoekonomik ko dinine bağlı Anadolu insaşullar dışında Doğu ve nı üzerinden etkinlik sağtığı uyarıları anımsatarak şu görüşleri dile geANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Güneydoğu’daki oy tren landı. dinin (etnik temelde oy DİYARBAKIR’A HEYET tirdi: “Örgüt tamamen dışlandı. AKP ise İkinci cumhuriyetçile Parti Meclisi (PM) toplantısında seçim soseçimleri örgütsel çalışmasıyla kazandı. kullanan kesimler) Batı rin desteği: Sayıları az an nuçlarını “tam bir başarısızlık” olarak niteParti kendi ideolojisinden utanır hale gelAnadolu’ya da kaymak cak medya üzerinde etkin lendiren muhalifler, yönetime “Olağanüstü DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürokurultay toplayın, aday olmayın” çağrısı di. Sağsol ayrımının bittiğini söylemek, ta olduğu şeklinde değer likleri yüksek olan ikinci su) Seçimlerde Güneydoğu’da büyük kendi programındaki sosyal demokrat kimlendirilebilir” denildi. Ra cumhuriyetçiler adeta be yaptı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ise oy kaybına uğrayan CHP önümüzdeki sonuçları “konjonktür”e bağladı ve tartışliğin reddi anlamına gelir. Ayrıca, seçime çok porda CHP’nin oy oranı yinleri yıkadı. günlerde Diyarbakır’a heyet göndereelverişli koşullarda girdik, milyonlar yünın beklentileri karşılamaSoros’çuların desteği: malar sonunda yönetime güvenoyu istedi. 11 cek. Algan Hacaloğlu başkanlığında rüdü, birçok sivil toplum örgütü yanımızdığının belirtilmesine kar Soros’çuların ve diğer tu saat süren toplantıda CHP yönetimi güvenoparlamenterler ve akademisyenlerden daydı. Buna rağmen yüzde 20’de kaldık. şın bu durumun nedenle zu kuruların, “Sıcak para yu alırken sadece 12 PM üyesi yönetime güoluşan beşer kişilik heyetler, başta DiŞimdi hiçbir şey olmamış gibi davranamari arasında özeleştirilere girişi tersine döner, istik venoyu vermedi. yarbakır olmak üzere bölge kentlerinBaykal, PM toplantısının başında herhangi yız. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır.” yer verilmemesi ise dik rar bozulur, kur yüksede seçim sonuçlarını analiz edecek. Parkat çekti. lir” endişesi taşıyan ser bir değerlendirme yapmadı. Bazı PM üyelelamenterler heyeti, öncelikle bölgeye Özkol: Yenilginin sorumlusu Baykal MYK raporunda “Se maye kesimlerinin, döviz rinin “Önce siz bir değerlendirme yapın, yönelik yeni bir açılımın gerekli olup biz onun üzerine konuşalım” sözleri üzeriçim sonuçlarını AKP le üzerinden borçlanmış olanPM üyelerinden Adil Özkol da “Kürt asılolmadığını saptamaya çalışacak. ne Baykal’ın “Özgürce konuşun” mesajı verhine etkileyen bazı temel ların, KOBİ’lerin, kredi lı vatandaşlarımıza uzak düşüldü. Teröre faktörler” başlığı altında kullanan kesimlerin, dü diği öğrenildi. PM üyelerinin konuşmalarına karşı durmak, ulusal bütünlüğü korumak misyon üstlendi. Bazen görevinizi çok iyi yap CHP’nin görevidir. Ama bunun yanında yer alan diğer bazı sapta zenlerini ucuz ithalat koşul bir zaman sınırlaması da konulmadı. tığınızda konjonktür başka sonuçlar geti Kürt asıllı vatandaşlarımızın özel sorunmalar da şöyle: ları üzerinde yapılandır‘Torunlarınız CHP’ye oy vermeyecek’ rebilir. Çok kaynak harcandı. Devlet imkân larına, duyarlılıklarına sahip çıkmak da Tarikatlar ittifakının mış olanların tercihleri “İkToplantıda PM üyelerinden İzzet Çetin, ları olağanüstü kullanıldı” dedi. Baykal yö CHP’nin göreviydi’’ eleştirilerini yöneltti. desteği: Son 5 yılda Tür tidar değişmesin” saplanGülsün Bilgehan, Örsan Kunter Öymen, Ke netim için güvenoyu istedi. Baykal oylamadan Özkol “Genel Başkan seçim yenilgisinin kiye’nin devlet kurumları tısı ile AKP’ye yöneldi. na, eğitimine ve medyasıYanlı medya desteği: mal Kumkumoğlu, Adil Özkol ve Mustafa sonra PM bildirisini okudu. Bu bildiride baş sorumlusudur. İlk kurultayda görevina derinine sızmış, adeta Başta TRT ve devlet tara Özyurt seçim sonuçları nedeniyle parti yö “CHP’nin temel ilkeleri ve politikaları doğ ni bırakacağını ilan etmelidir” dedi. onları kuşatmış olan tari fından devralınacak seçim netimini hedef alan değerlendirmeler yaptı. Gül rultusunda çalışmalarına etkin bir biçimPM üyelerinden Örsan Kunter Öymen’in de katların (ABD’ye sığınmış sürecinde elden çıkarılma sün Bilgehan da yönetimi hedef aldı. Bilge de devam etmesi kararlaştırılmıştır. Parti “Seçim sonuçları başarısızlıktır, bunun olarak faaliyetlerini sürdü yan radyo ve televizyon han’ın “Böyle giderse benim çocuklarım meclisimiz, genel başkan ve parti yönetimi nedeni de yönetimin hatalarıdır” görüşünü ren tarikat da dahil olmak kuruluşları olmak üzere, da, sizin torunlarınız da CHP’ye oy verme ne ilişkin güvenin kamuoyuna açıklanma dile getirdiği öğrenildi. Öymen’in “PM’nin üzere) AKP’ye desteği yo medyanın çok önemli bö yecek” sözlerinin Baykal’ı öfkelendirdiği ak sını kararlaştırmıştır” denildi. tarihi bir sorumluluğu var. Bizi Sarıgül gibi ğunlaştı. lümü iktidar partisinin pro tarıldı. Baykal eleştirileri yanıtlarken “KonPM üyelerinden Kumkumoğlu, yerel se zamansız işler yapan hareketlerle karıştırABD ve AB’nin deste pagandasına omuz verdi. jonktür çok önemli. Partimiz çok önemli bir çimlerden sonraki bir grup toplantısında yap mayın” uyarısında da bulunduğu aktarıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti meclisi (PM) toplantısı öncesinde yaptığı açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Hiçbir siyasi parti, şartları ve konjonktürü kullanarak Cumhurbaşkanlığı konusunu kendi tekeline almaya kalkışmasın. Bu olmazsa Türkiye’de tekrar çatışma ve gerginlik dönemi başlar” uyarısında bulundu. Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda partisinin tavrının değişmediğini vurgularken uzlaşmanın ve işbirliğinin temel alınması gerektiğini söyledi. Milletvekili genel se ? Milletvekili genel seçimlerinin ardından siyasette yeni bir dönemin başlaması gereğinin altını çizen Baykal, “Geçen parlamento dönemindeki kamplaşmanın bu parlamentoya yansıtılmaması gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı seçimi bir partinin iç işi sayılamaz. Seçilecek kişinin parlamentoda yer alan tüm siyasi partilerin içine sindirebileceği bir kişi olması gerekir” dedi. ‘Tarikatlar Soros’çular etkili oldu’ PM’de seçim hesaplaşması Seçim sonuçlarını ‘başarısızlık’ olarak değerlendiren muhalifler, kurultayın toplanmasını istedi. Yapılan güvenoylamasından ise Baykal’a destek çıktı asirmen?cumhuriyet.com.tr DEMİREL ’DEN DESTEK ‘Baykal’ın ayrılması ülke için kayıp olur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın siyaset dışı kalmasını doğru bulmadığını belirterek, “Sayın Baykal’ın siyaset dışı kalması veya siyasette bugün gördüğü hizmetlerin dışında kalması, benim açımdan ülke için kayıp olur’’ dedi. Demirel, Uluslararası Eğitim Organizasyonu Başkanı Nilüfer Köylüoğlu ve beraberindeki danışma kurulu üyeleri ile öğrencileri Güniz Sokak’taki konutunda kabulünden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirel, ATO Başkanı Sinan Aygün’ün DP genel başkanlığına adaylığına destek verdiği yönündeki soru üzerine, kendisinin “partilerüstü konumda olduğunu” belirterek, “Bu kadar gürültü oldu, şu oldu, bu oldu, benim tek kelime konuştuğumu gördünüz mü? Ben sadece vatandaşıma, ‘Sandık başına gidin ve oy kullanın, ülkemizin bugününe, yarınına sahip çıkın’ dedim. Bana pek çok laf atfedilebilecektir. Benden duymadığınız laf bana ait değildir” dedi. Alman Yeşillerinin eşbaşkanı Clauida Roth, kısa bir süre önce Kuzey Irak’ı ziyaret etmişti. Bir program nedeniyle İstanbul’a gelince kendisiyle buluştuk. Ondan Kuzey Irak izlenimlerini dinledim. Anlattıkları, bugünlerde çok tartışılan, PKKDTP ilişkilerine, Kuzey Irak’a yapılması düşünülen operasyonlara ışık tutacak nitelikteydi. Satır başlarını şöyle sıralayabiliriz: 1) Irak Cumhurbaşkanı Talabani ve Kuzey Irak Bölge Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile görüştüm. Kuzey Irak’taki yerel parlamentoyu ve vilayet parlamentolarını ziyaret ettim. 2) AKP’nin seçimleri kazanmasına Kuzey Iraklı Kürtler çok memnun olmuşlardı. Kuzey Irak’a operasyonu savunan CHP ve MHP’nin muhalefette kalması onların tedirginliğini hafifletmişti. Fakat yine de Türkiye’den gelecek bir operasyon olasılığına karşı hazırlıklarını yaptıklarını belirtiyorlar. Endişeleri azalmış olsa da sürüyor. 3) PKK ile ilgili sorularıma, “Kamp Claudia Roth’tan Kuzey Irak İzlenimleri… ları kontrolümüz altında, geçenlerde arama yaptık, kampta hiç silah bulunmadı” dediler. Söyledikleri bana inandırıcı gelmedi. Kuzey Irak’ta silahsız kimse yok ki PKK kampındakiler silahsız olsun. 4) PKK’ye Suriye’den ve İran’dan destek geldiğini iddia ediyorlar. Türkiye’deki PKK eylemlerini Irak’tan gidenler değil, Türkiye’de bulunanlar yapıyorlar, dediler. Kuzey Irak’tan bu tür saldırılara izin vermediklerini öne sürdüler. 5) PKK’nin hâlâ Türkiye’de bombalama ve baskınlar yapmasını, DTP’lileri baskı altına almak niyetinin bir parçası olarak görüyorum. DTP’nin gelişip güçlenmesiyle kendi kontrollerinden çıkacağı düşüncesi onları bu eylemlere itiyor. Yaptıklarının Kürtlerin zararına olduğu bir gerçek. Bu saldırıları endişeyle izliyorum ve hiçbir şekilde onaylamıyorum. 6) Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi, Kerkük’te referandumu ertelemek istediğini söylüyor. Gerçekçi bir yerleşim ve kayıt sistemi olmadan böyle bir referanduma gitmeye niyetli olmadıklarını öne sürüyorlar. Tabii bunda ne kadar samimiler onu bilemem. 7) Kuzey Irak’ta dünyanın dört bir yanından gelen iş insanlarıyla karşılaştım. Türkiye’den gelenlerin de bölgede çok büyük yatırımları olduğunu gördüm. Bölge hızla zenginleşiyor. 15 yıl öncesiyle kıyasladığımda olağanüstü bir gelişmeden söz edebilirim. Bölgede üniversiteler de gelişiyor. ??? 8) Kuzey Irak’taki en temel sorunlarından birisi kadınlara yönelik ayrımcılığın ve baskının sürmesi. Zina ve fahişelik gerekçesiyle binlerce kadın hapislere atılmıştı. Töre cinayetlerinden söz edebiliriz. Bunun nedenini sorduğumda “Saddam dönemi yasaları” diyorlar. Bu bana pek inandırıcı gelmedi. Kadınlara yönelik bu ayrımcı ve baskıcı uygulama konusunda çok şeyler yapılması gerektiğine inanıyorum. 9) Diğer bir ayrımcılık da eşcinsellere. Eşcinseller de ağır baskı görüyorlar ve tutuklanıyorlar. Bu konuda yönelttiğim eleştirilere sessiz kaldılar ve durumu savunamadılar. 10) Özetle insan hakları ihlalleri sürüyor. İdam cezasını hâlâ savunanlar var. ??? Claudia Roth, Almanya’nın etkili politikacılarından. Uzun bir aradan sonra resmen gittiği Kuzey Irak’tan etkilenmişti. Türkiye ile Kuzey Irak arasında gerginliğin artmasından üzüntü duyuyordu. PKK’nin eylemlerini sert bir dille eleştiriyor ve bu noktada Abdullah Öcalan’ın tutumunu yanlış bulduğunu ve Kürtlere zarar verdiğini söylüyordu. Kürt grupları arasında geçmişe göre birbirine daha yakınlaşan bir tutum gördüğünü ifade etti. Geçen yıllarda Kerkük’te patlayan ve onlarca önde gelen Kürt liderinin ölümüne yol açan patlamanın KYB ve KDP arasında yakınlaşmaya neden olduğuna dikkat çekti. ??? Claudia Roth, Türkiye’nin AB üyeliğini en hararetli destekleyenlerden. Avrupa’da Türkiye dostu olarak biliniyor. Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’nin üyeliği için “Evet” pankartı açanların lideriydi. Bu nedenle onun söylediklerini bir de bu açıdan okumakta yarar var. Kuzey Irak’ta olup bitenler tabii ki ilgi çekici. Oradaki endişeler ve beklentiler önemli. Aslında bizler az çok biliyoruz. Bütün bu gelişmeleri bir Alman Yeşil siyasetçinin bakış açısıyla dinlemek daha da ilginç. Önümüzdeki günlerde bu konuları tartışmayı sürdüreceğiz…DTP’nin Meclis’te grup kurması bu soruna yeni boyutlar da katmış oluyor. CUMHURİYET 04 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle