Katalog

İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına İLHAN SELÇUK GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada rilerle gün ışığına çıkardıktan sonra; nihayet CHP de kıpırdandı. Sonuçları bu açıdan incelemesi talimatı verilen CHP örgütü inşallahhh gerekli çabayı esirgemez, diyelim... ve geçelim. Daha önce seçim sonuçlarının hiçbir kuşkuya olanak yer vermeyecek biçimde saptanıp ilan edildiğini ilan eden Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın, bizim gazeteye verdiği demeçte, “çıkan yazıları dikkate alarak” İzmir gibi bir ilde “hileli seçim sonuçları” içeriğindeki iddiaları muhalefet partilerinden önce araştırmaya giriştiklerini açıklıyor. ??? YSK Başkanı, bilgisayara “girerken insan hatası olacağından” söz ediyor. Örnek olarak “11 yerine 1 diye yazılır” diyor. Kuşku yok, bu örnekleri, rakamları daha büyüterek vermek olanaklı. Birçok sandıkta örneğin CHP veya MHP’ye 310 oy yerine 31, ya da 280 oy yerine 80 oy verildiği yazılmış olabilir. Üstelik bu ve benzeri “hatalar” birçok sandıkta gerçekleşip yüzlerce, ola ki binlerce oyu kapsıyorsa… üstüne üstlük kimi seçim bölgelerinde kimi adayların 300 veya 1500 dolayında oyla seçimi yitirdiği gerçeğinden hareket ederek, bu sonuçları “insan hatasıdır” diye kabullenip sindirecek miyiz? Başkan Aydın, iddiaları görevi gereği küçültme çabasındaki tutumunda elbette hak sahibi ve fakat: Bu iddiaları ortaya atanların “bizim sistemimizi bilmediklerini” irdeleyen sözleri üzerine eğilmek gerekiyor. “Sistemi” şöyle anlatıyor: “Sandıklar açılıyor, sandık kurulu tutanak tutuyor. İlçeye gönderiliyor, ilçe bunu bilgisayara giriyor. Girdikten sonra hemen bilgisayardan kontrol çıktısı alınıyor. Bilgisayar verileriyle tutanaklar karşılaştırılıyor. Tutanaklar, ilçeden ile geldiğinde bir birleşme tutanağı düzenleniyor. Bunlar ana merkeze gönderiliyor. Ana merkezde değişmesi de söz konusu olamaz. Burada da tutanaklarla bilgisayar verileri karşılaştırılıp sonuçlar öyle ilan ediliyor.” Bu sistem, bütün illerde sandıklar 17.00’de kapandıktan sonraki işlemin bir saatte tamamlandığını ve bütün yurt genelinde sonuçların saat 21.00 beklenmeden, saat 18.00’den itibaren bir veya iki saat içinde ilan edilmesini sağlıyor. ??? “Seçimin” işleyişi böyle mi? Hayır! Okurum Sıtkı Güney, “Ülkemizde çok kişi seçim sonuçlarının ikiüç saat içinde alınabilmesini anlamakta güçlük çekiyor. Genelde bir şaşkınlık havası hâkim” diye bitirdiği mektubunda, YSK Başkanı’nın anlattığı “sistemi” somut örnekle irdeleyerek açıklanan sonuçla gerçeği yüzleştiriyor: “…İstanbul, Erenköy’deki bir sandık başında görev yapan bir arkadaşım şu bilgileri verdi: ‘360 kayıtlı seçmenin bulunduğu sandıkta 6’sı geçersiz toplam 299 oy kullanıldı. Oyların sayımı, tutanak düzenlemeleri, sandığın mühürlenmesi saat 19.30’da sonuçlandı. Ardından sandıklar Kadıköy İlçe Seçim Kurulu’na götürüldü.’ Sandığın götürülmesi ve belirlenmiş prosedüre göre buradaki görevlilere teslim edilmesi için geçen sürenin de bir saatten az olamayacağı düşünüldüğünde saatler 20.30’u bulur. Aynı konuda bilgisine başvurduğum Şişli’deki başka bir sandık görevlisi de bu süreleri doğruladı. Sandık sonuçlarının bilgisayar ortamına girilerek habercilere ulaşması için de bir zamana ihtiyaç olacağı düşünüldüğünde doğru bilgilerin saat 21.00’den önce hazır olamayacağı ortaya çıkar. Bu hesaplama İstanbul’da (veya başka illerde de) bir sandık (veya sandıklar) için geçerli. Uzak yerleşim yerleri ve daha fazla sayıda geçersiz oy çıkan sandıklarda sayım işlemlerinin uzamış olduğu kesindir. Türkiye genelinde kullanılan geçersiz oy sayısı 1.600.000!” ??? Cumhurbaşkanı seçiminin 2. turunda AKP adayı Gül Abdullah’a,1. turda aldığı oyların beş eksik çıkmasını içine sindiremeyen iktidar yöneticileri sonuca öyle itiraz ettiler ki, oylar beş kez sayıldı. Bir genel seçim, bir ülkenin yazgısını saptayan bir seçim… YSK’den haklı çıkmasını değil, her ne pahasına olursa olsun gerçeği bulup açıklamasını beklemek ulusal bir hak! Okurların kişisel merakla arayıp bulduğu verileri ve mantığı yadsımak olanaksız. Oysa YSK Başkanı Aydın, “seçim sonuçlarının hızlı açıklanmasının kuşkular doğurduğu” sorusuna verdiği yanıtta, “Ağır yapsaydık yine eleştirilirdi. Hızlı yaptık, o da eleştirildi” diyor. Yanıttaki mantık, bir yasa veya hesap adamının yanıtından çok, bir konuda sıkıştığı zaman bir siyasetçinin verdiği karşılığa benziyor. C Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: Özlem Ayden ? Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.43 Güneş: 6.17 Öğle: 13.13 İkindi: 16.55 Akşam: 19.57 Yatsı: 21.24 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 26 AĞUSTOS 2007 CHP’li Şükrü Elekdağ, AKP’nin teslimiyetçi politikalarına dikkat çekti LİDERLER GÖRÜŞECEK ‘Caydırıcı olunmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili emekli Büyükelçi Şükrü Elekdağ, İran’ın başlattığı sınır ötesi operasyonun ardından Türkiye’nin Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığına ilişkin politikalarını değerlendirirken “Eğer Türkiye müdahale ederse ABD seyirci kalır” dedi. Elekdağ, geçen cuma akşamı Kanal B’de, Gürbüz Evren tarafından hazırlanıp sunulan Bekleme Odası programında, gelişmeleri yorumladı. Türkiye’nin K. Irak’a müdahale etmemesine yönelik, “Bu Türkiye’nin teslimiyetçi ve ürkek politikasından kaynaklanıyor” değerlendirmesini yapan Elekdağ, “Terör örgütünün tasfiye edilmesi konusunda K. Irak’ın harekete geçmesi lazım. Yapmıyorsa Irak hükümetinin bunu yapması lazım. O da yapmıyor. Fiili işgal kuvveti olan ABD var. Onun yapması lazım. O zaman iş Türkiye’ye düşüyor” diye konuştu. Uluslararası hukuk açısından Türkiye’nin K. Irak’a askeri müdahalede bulunma hakkına sahip olduğunu dile getiren Elekdağ, Genelkurmay Başkanlığı’nın 12 Nisan’da düzenlediği basın toplantısında “mutlaka bir harekât yapmak lazım” dediğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Neden lazım diyor. Caydırıcı olacak böyle bir hareket. Türkiye diyecek ki PKK’ye, ben buna devam ettiğim takdirde bundan sonra devam ederim her seferinde girerim ve senin başını ezerim diyebilmesi lazım… Hepsini bir kerede imha edemez ama caydırıcı gücünü sergiler. İkincisi K. Irak’taki bölgesel yönetime mesaj verir. Bunu yaptığın takdirde ben yine gelirim ve bu işi daha da tırmandırırım şeklinde mesaj vermiş olur. Onları caydırır ve onlar üzerinde baskı yapar ki, onlar PKK’yi tasfiye etsin ve engellesinler. Üçüncü mesaj da ABD’yedir Ben Türkiye’nin kaderi söz konusu olunca tamamen ABD’den bağımsız politikalar uygularım. ABD,Türkiye’nin karşısına çıkar mı böyle bir durumda. Çıkmaz” dağ, “Amerika 12 bin km. uzaktan geliyor teröre karşı müdahale ediyor. Türkiye Irak’ın yanıbaşında. Ve devamlı olarak kendisine zaiyat verdiren orada bir terör kuvveti var. Ona karşı harekâtta bulunmayacak. Böyle bir şeyi aynı zamanda insanların aklı da kabul etmez” diye konuştu. ‘Türkiye NATO’dan ayrılır’ ABD’nin sınır ötesi operasyona karşı çıkması halinde Türkiye’nin NATO’dan ayrılacağını söyleyen Elekdağ, “Türk kamuoyu Türk devletinin NATO’ya üye olmasını kabul etmez” diye konuştu. Elekdağ, Amerika’nın terörle mücadelede Türkiye’yi kaybetmeyi göze alamayacağı için operasyona karşı çıkamayacağını vurguladı. İran’ın operasyonunu da değerlendiren Elekdağ, bunun Türkiye açısından somut bir örnek oluşturduğunu söyledi. Elekdağ, meselenin önce siyasi iradenin ortaya konması olduğuna dikkat çekerek, “Siyasi iradeyi ortaya koyduktan sonra siz, savaşa gitmeyen önlemler alırsınız. Fakat o önlemler caydırıcı olur” dedi. Elekdağ, cay dırıcı politikanın dört unsuru olduğunu belirterek, “Bir tanesi siyasi iradedir. İkincisi siyasi iradeyi yerine getirecek olan stratejidir. Üçüncüsü stratejiyi uygulayacak askeri kuvvettir. Dördüncüsü de hasım tarafından bunların mevcudiyetinin bilinmesidir. Hasım, bunları gördüğü zaman kurşun atmadan sonuç alırsınız” dedi. KKTC’de siyasi kriz aşılamıyor BAHADIR SELİM DİLEK ‘Türkiye ders çıkarmalı’ MHP Milletvekili Deniz Bölükbaşı, İran’ın operasyonunun Türkiye’nin ders çıkarması gereken bir husus olduğuna işaret etti ve Türkiye’nin ulusal güvenliğine tehdit olan bir unsura karşı alması gereken önlemleri, İran’ın kendi güvenliği söz konusu olunca aldığını belirtti. Bölükbaşı, “Türkiye’nin milli güvenliği söz konusu olduğunda ABD operasyona neden karşı olsun” dedi. MHP Milletvekili Gündüz Aktan da İran’ın operasyonunu değerlendirirken “Bunun bize örnek olmasını dilerim. Diplomatik çabalar sonuna kadar götürülmeli, eğer sonuç alınamazsa İran’ın yaptığını yapmaktan başka çare yok” dedi. ‘ABD seyirci kalır’ Türkiye’nin K. Irak’a müdahale etmesi durumunda “ABD’nin seyirci kalacağını” söyleyen Elek ANKARA AKP’nin KKTC muhalefetine “sorun çıkarmaması yönünde” direkt müdahalesinin ardından gözler hafta başında KKTC’nin siyasi liderleri arasında yapılacak toplantıya çevrildi. Muhalefetin, AKP’nin baskısına boyun eğip eğmediği bu toplantı sonrasında netleşecek. KKTC’den Ankara’ya ulaşan bilgilere göre, erken seçime gidilmesi durumunda AKP’nin girişimleri sonucu kurulan CTPÖP koalisyonunun yeniden iktidara gelmesine olasılık verilmiyor. CTPBirleşik Güçler, UBP ve DP’nin, anayasa, seçim ve halkoylaması yasası, Siyasi Partiler Yasası ve Meclis İçtüzüğü’nde değişiklik yapılması amacıyla başlattıkları görüşmeler geçen cuma günü partilerin genel sekreterleri düzeyinde yapıldı. Genel başkanlara kaldı Toplantıda, erken seçim konusundaki ısrarını koruyan UBP, CTP’nin erken seçim konusunda adım atması durumunda, anayasal ve yasal değişikliklerde “üstüne düşen görevi yerine getirme” kararı aldı. Benzer yaklaşım, DP tarafından da sergilendi. CTP ise erken seçim takvimi açıklanmasıyla, ülkede “işlerin yapılamaz duruma geleceği” gerekçesini ortaya koyup takvim belirlenmesine karşı çıktı. Toplantıdan sonuç çıkmaması üzerine, son kararın salı günü genel başkanların yapacağı görüşmede verilmesi görüşü benimsendi. Operasyon devam ediyor İran’dan PJAK’a darbe ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin PKK terörünün önüne geçebilmek için sınır ötesi operasyonu göze alamamasına karşın Tahran yönetimi PKK’nin İran kolu olan PJAK’a yönelik başlattığı kapsamlı operasyonla, terör örgütüne darbe üzerine darbe vuruyor. İran, iki günlük bir aradan sonra Irak’ın kuzeyine yönelik operasyonlarına yeniden başladı. Ankara’ya ulaşan bilgilere göre K. Irak’a girerek stratejik tepelere yerleşen İran askerleri önceki gece Kandil Dağı eteklerindeki Kodo, Berdunaz, Kutaf Çeşmesi, Kekleş, Heva Gözü bölgelerine yönelik yoğun topçu ateşi başlattı. Hakurk’tan Kandil Dağı’na uzanan sınır hattının yaklaşık 20 kilometrelik büyük bir alanı ağır silahlarla kuşatan İran ordusu, önceki gece Kandil dağını ağır bombardıman altına aldı. Bölgedeki yerleşim merkezlerinden halkın daha batıya doğru kaçtığı belirtilirken, İran’ın amacının PJAK’a yerel güçlerden sağlanan desteğin kesilmesi olduğu belirtildi. Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin resmi internet sitesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin önceki gece saat 22.00 sularında PKK militanlarının bulunduğu tahmin edilen Haftanin Dağı ile Pusağa Vadisi’ni top ateşine tutuğunu ileri sürdü. Sedat Damburacı. UBP’nin kararı bekleniyor Ancak, AKP’nin UBP lideri Tahsin Ertuğruloğlu’nu Ankara’ya davet edip “KKTC’de siyasi kriz istemiyoruz. Erken seçim için şartlar henüz hazır değil. Biraz bekleyin. Sinei millet formülü istikrarı bozacaktır. Meclis oturumlarına katılarak sorunları kendi içinizde çözün” mesajlarından sonra bütün dikkatler UBP’nin bundan sonra takınacağı tutuma çevrildi. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Tasos Papadapulos’un gelecek hafta yapacağı görüşme öncesi KKTC’deki iç siyasetin ısınması da muhalefet partilerinin siyasi manevra alanını kısıtladı. Şırnak’ta şehit düşen askerlerin aileleri kötü haberi alınca üzüntüye boğuldu. Şehit Uzman Çavuş Ali Çiftçi’den geriye iki ay önceki düğününde çektirdiği fotoğraflar kaldı. (AA) Uludere ilçesinde çıkan çatışmada 10 terörist öldürüldü Şırnak’ta iki şehit daha Yurt Haberleri Servisi Şırnak’ın Uludere ilçesi dağlık kesiminde teröristlerle girilen çatışmada 2 asker şehit olurken 1 asker de yaralandı. Çatışmada 10 PKK’li öldürüldü. Silopi’de ise mayın patlaması sonucu 2 asker yaralandı. Şırnak’ın Uludere ilçesi Uzungeçit beldesi yakınlarındaki dağlık Tanin bölgesinde güvenlik güçlerinin günlerdir süren operasyonları sonucunda, önceki gece geç saatlerde yaklaşık 20 kişilik bir grup PKK’liyle karşılaşıldı. Operasyonda ilk temas anında güvenlik güçlerinin “dur” ihtarına ateşle karşılık verildi. Teröristlerin ilk ateşinde operasyon birliği içindeki görevli askerlerden Jandarma Uzman Çavuş Ali Çiftçi ve Jandarma Uzman Çavuş Sedat Damburacı şehit oldu. Çatışma sonucunda dağlık bölgedeki teröristlerden 10’u öldürüldü. Operasyon devam ederken 1 askerin de yaralandığı bildirildi. Şehit askerler için 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı’nda tören düzenlendi. Törenin ardından Çiftçi’nin cenazesi Gaziantep’e, Damburacı’nın cenazesi de Mersin’e gönderildi. Çiftçi’nin Gaziantep Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan baba evine, şehit haberinin alınmasının ardından Türk bayrağı asıldı. Yakınları, Çiftçi’nin 10 gün önce Kırklareli’den Şırnak’a tayininin çıktığını ve 2 ay önce de Elif Çiftçi ile evlendiğini söylediler. Damburacı’nın Mersin’in Mut ilçesi Güllük mahallesinde oturan ailesi de üzüntüye boğuldu. Şehit uzman çavuşun 5 aylık hamile eşi Gül, ölüm haberini alınca fenalaştı. Baba Mehmet Damburacı, haberi sabah saatlerinde Jandarma Komutanlığı yetkililerinden öğrendiklerini ifade etti. MYK ÜYESİ BÖHÜRLER Kürt yönetimi harekete geçti Irak Kürdistan Demokrat Partisi’nin resmi internet sitesinde Peşmerge Bakanlığı sözcüsü Cebbar Yaver’in İran’ın operasyonuyla ilgili açıklamalarına yer verdildi. Yaver, Operasyonun çok ciddi boyuta ulaştığını belirterek Kürt hükümetinin İranlı yetkililerle resmi görüşmelerle bulunmak için çaba içinde olduğunu söyledi. İran’ın operasyonlara son vermesi için Kürt hükümetinin Tahran temsilcisini harekete geçirdiklerini söyleyen Yaver, “Temsilcimiz, hükümetimizin ciddi kaygılarını içeren resmi bir mektubu İranlı yetkililere iletecek’’ dedi. AKP’ye ‘tek sesli koro’ benzetmesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Ayşe Böhürler, partinin toplantılarında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün adaylığına yaklaşımı nedeniyle kendisine “Yetti gari” dedirten tepkiler geldiğini açıkladı. Kendisine, dinci kesimden “sürtük” diye tepki gösterenlerin olduğunu belirten Böhürler, “Tek sesli bir koroya dahil olmak istemezseniz tepkilere hazır olmalısınız” dedi. Yenişafak gazetesindeki köşesindeki “Ar’af” başlıklı yazısında Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığına yaklaşımı nedeniyle kendisine gelen tepkileri değerlendiren Böhürler, şu ifadeleri kullandı: “Tek sesli bir koroya dahil olmak istemezseniz tepkilere hazır olmalısınız. Öncelikle kendi mahallenizden gelir suçlamalar. ‘Niye bizim gibi düşünmüyorsun’ soruları, sürüye boyun eğmek zorundasın yaklaşımı, imani bir sorgulamaya bile dönüşebilir çoğu zaman. ‘Yoksa sen de mi onlar gibi oldun, davayı satıyorsun?’ ‘Hangi dava, ne davası, fanatik mahalleli olmak zorunda mıyım, ne fırsatları değerlendirmek, ne yıldızların yükselişini yakalamak, ne de siyasi arenada şahsi ikballer gibi bir derdim var’ demeye kalmadan mahalleli kıyıcılığı ‘Kimlerle yan yana duruyorum, burada ne işim var’ sorusunu sordurur insana.” 2 çocuk boğuldu, 2 çocuk kayıp ? SAKARYA (AA) Sakarya’nın Kocaeli ilçesi Caferiye köyü kıyısında Hilal Tayfun (14), kardeşi Yunus Emre Tayfun (9) ve kuzeni Tahir Tayfun ile Oğuzhan Kayran (10) denize girdi. Dalgalara kapılan çocuklar denizde kayboldu. Bölgeye gelen aramakurtarma ekipleri, Hilal ve Yunus Emre Tayfun kardeşlerin cesetlerini denizden çıkardı. Denizde kaybolan Tahir Tayfun ile Oğuzhan Kayran ise bulunamadı. / IŞIL ÖZGENTÜRK Geçtiğimiz günlerde bir film izledim ve çarpıldım. Ve şu kocamış dünyamızın ‘kadın tarihi’nin ne denli eziyet ve acılarla dolu olduğunu bir kez daha düşündüm. Business Channel’da izlediğim (dilerim kanal yöneticileri filmi birkaç kez daha yinelerler) yönetmenliğini Siddig Barmak’ın yaptığı Osama adlı film, Taliban yönetiminde çekilen ilk Afgan filmiydi ve anlatılan, gerçek yaşanmış bir olaydı. Hâlâ kanımı donduran sahnelerini tek tek anımsadığım filmde, hepimizin iyi bildiği bir efsanenin sözleri sık sık yineleniyordu: “Çok yoksul bir aile varmış, karınları çok açmış ve bir gün annesi küçük kıza demiş ki; kızım bu sabah seni gökkuşağının altından geçirmem gerek, çünkü gökkuşağının altından geçtiğinde bir erkek olacaksın. Ve yollara düşüp ailene ekmek getirebileceksin.” Film “İş İstiyoruz!” sloganlarıyla sokaklara dökülen burkalı yüzlerce Afgan kadınının görüntüsüyle başlıyordu. Kadınlar yürüyorlardı, açtılar, çalışmaları yasaktı ve çaresizdiler. Taliban kuvvetleri onları dağıtmak için acımasızca su sıktı ve annesinin elin Bir film neler söyler... den tuttuğu çok küçük bir kız çocuğu o acımasız suyla sürüklendi ve kadınlar korkuyla kaçtılar. 12 yaşındaki Osama, annesiyle birlikte o sırada sokaktaydı.. o da eve sığındı ve suların sürüklediği o küçük kızın çaresizliği o an belleğine kazındı. Osama’nın babası savaşta ölmüştü, ailenin hiçbir erkek yakını yoktu ve küçücük bir kulübede üç kadın: Anneanne, anne ve Osama birlikte yaşıyorlardı. Annenin çalışması yasaktı ve açtılar. O zaman annenin aklına geldi, Osama bir erkek olabilirdi, gökkuşağının altından geçebilir ve sokaklarda korkusuzca iş arayabilirdi. Eve ekmek, karpuz getirebilirdi. Savaşta ölen babanın giysileri küçültülüp Osama’ya giydirildi ve anne onu, babanın ölmeden önce birlikte çalıştığı bakkalın yanına çırak verdi, bakkal sahibi iyi niyetli bir adamdı, ona Osama’nın aslında kız olduğunu söylediler. Adam ailenin çaresizliği karşısında kendisini de tehlikeye atıp, Osama’yı kabul etti. Ve Osama, korkular içinde yollardan geçip gitti, evine ekmek taşıdı. Ve bir gün Talibanlar onu alıp erkek çocukların din kurallarına göre eğitildiği bir okula götürdüler. Osama ince sesiyle mollaların dikkatini çekti, erkek çocuklara erkek olduklarında ve “günah işlediklerinde(!)” nasıl gusül abdesti alınacağını öğreten bir molla Osama’yla ilgili kuşkusunu herkesin önünde dile getirdi. Ve erkek çocukları acımasızdı, Osama’nın peşine düştüler. Osama erkek olduğunu ispatlamak için ağaca tırmanmaya başladı ama korktu.. ve onu ağaçtan indirip, ceza olarak kör bir kuyuya sarkıttılar. Kuyudan çıkardıklarında titreyen Osama’nın paçalarından kan sızıyordu regl olmuştu. Kız olduğu açıkça görülmüştü, suçluydu.. mollaların mahkemesine çıkarıldı, annesi ve anneannesi gökkuşağının altından geçen kızlarına sahip çıkamadılar, öldürülmekten korktular ve Osama 12 yaşında çok yaşlı bir toprak sahibine satıldı. Adamın dördüncü karısı oldu. Film, 12 yaşındaki Osama’yla ya ‘Tutuklular serbest bırakılsın’ ? İstanbul Haber Servisi Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) üyesi bir grup, Ankara’da 22 Temmuz seçimleri öncesinde yaptıkları “Seçim çare değil. Bağımsızlık ve demokrasi mücadelesine katıl” isimli eylemde gözaltına alınan 42 kişinin serbest bırakılması istemiyle Galatasaray Lisesi önünde basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklama yapan Semiha Eyilik, “Bu ülkede yargının bağımsızlığından söz edilecekse tutuklu bulunan 42 kişi serbest bırakılmalıdır” dedi. 5 kişi 287 bin 80’er YTL kazandı ? Haber Merkezi Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan rakamlar 7, 15, 16, 21, 22 ve 31 olarak belirlenirken 6 bilen 5 kişi, 287 bin 80 YTL ikramiye kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 984 YTL, 4 bilenler 16 YTL, 3 bilenler 2.8 YTL kazandı. 6 bilenlerin kuponlarını İstanbulKadıköy (2), İzmirBornova, Malatya ve MuğlaTurgutreis bayilerinden yatırdıkları bildirildi. tan yaşlı adamın, Afgan usulü bir banyoda gusül abdesti alırken hayatından çok hoşnut yüzüyle bitiyordu. İşte benim kanın o zaman dondu. Her şey biraz fazlaydı. Derin bir soluk alıp balkona çıktım, Talibanların Afganistan’ında küçük bir kız çocuğunun yaşadığı bu dram, benim ülkemde de yaşanıyordu. Ben de henüz regl olmuş kızların başlık parası uğruna çok yaşlı adamlara satıldığı ve bunun da doğal karşılandığı bir ülkede yaşıyordum. Bir an her şey anlamını yitirdi, aklıma bir başka hikâye geldi: Gerdeğe girdiği gece “Amca ne olursun, yapma, amca çok acıyor” diye ağlayan bir kız çocuğunun hikâyesiydi bu. Kapının önünde bekleyen anne dayanamamış, kapıyı açıp içeri girmiş ve kızını çekip almıştı, anne kızını kaçırmıştı.. sonra ikisi de öldürüldü. Bu da benim ülkemde oldu. Bütün bunlar olurken cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmuş, ne yazar? Kökenimiz Kürt mü, Türkmen mi, ne yazar?.. Birileri çıkıp sakın bana, regl olmuş bir kız çocuğu artık kadın olmaya hazırdır demesin. Onlar daha çocuk. [email protected] ‘Sürtük diyenler var’ Böhürler, kendisine “Müslümanların başa geçmesini istemiyor musun”, “Bizi içimizden mi vuruyorsun”, “Başörtüsünü çıkarın, niçin kullanıyorsun” ve en acımasızı da “Sen Gül’ün niye cumhurbaşkanı olmasını istemiyorsun sürtük” diyen dinciler olduğunu kaydetti. CUMHURİYET 08 K