Katalog

26 AĞUSTOS 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK haticetuncer@hotmail.com 7 Farzad Golpayegani’nin grubunda İranlı, İrlandalı ve Amerikalı müzisyenler buluştu Müzik Doğu’dan gelir HATİCE TUNCER İranlı füzyon rockçı arzad Golpayegani, 1979 doğumlu. Ressam ve grafik tasarımcısı babası Behzad Golpayegani gibi grafik eğitimi alarak aynı mesleği seçmiş. Resim ve grafik tasarımı sergileriyle de değişik alanlardaki sanatçı kişiliğini ortaya koyuyor. Füzyon metal müzik üzerine çalışan Golpayegani, akustik gitara Doğu akorlarını uyarlama, İran müziğinin yanı sıra klasik müzikle metal müziği birleştiren bir anlayışta müzik yapıyor. Dördüncü albümüne hazırlanan Golpayegani, İran’da resmi bandrol alan ilk rock müzisyen olma özelliği de taşıyor. Albümlerinde ve sahnede doğaçlamayı öne çıkaran anlayışını hissettiriyor. İran’da rock müzik yapan çok grup olduğunu, ancak çalışma yapacak yer bulabilmekte zorlandıklarını anlatan Golpayegani de Barışarock’a hiçbir ücret almadan gönüllü katıldı. “Savaşlarla çevrili bir ülkede yaşıyoruz ve savaşlardan nefret eden bir topluluğuz” diyen Golpayegani, müziğini Türkiye’de sunabilmeyi önemsiyor. Golpayegani’nin grubunda perküsyonları çalan Araş Caferi, ritmlerini çok etkilendiği metal müziğe uygun tutuyor. Caferi, çok sayıda vurmalının yanı sıra İran’da kullanılan toprak testiden kendisinin yaptığı değişik bir çalgı da kullanıyor. Grubun basçısı Ali Saney, 22 yaşında ve konservatuvarda okuyor. 7 yıldır basgitar çalan Saney, İran’da ve Avrupa ülkelerinde çok sayıda konsere çıkmış. Barışarock’ta 154’üncü konserine çıkan Saney, “Barışarock yeni bir dalga ve devamını diliyorum” dileğinde bulundu. F ‘SAVAŞTAN NEFRET EDİYORUZ’ arşı Festival Barışarock’ta rock dinleyicileri, Doğu ülkelerinden rock müzik yapan değişik grupları dinleme olanağı buldu. Barışarock öncülerinden Taner Öngür, “müzik endüstrisini elinde tutan İngiltere ve Amerika dışında bulundumuz coğrafyaya bakmalıyız” sözleriyle “karşı bir küreselleşme hareketi” oluşturabilme hayalini dile getiriyordu. Amerikalı küreselleşme karşıtı aktivist, tarih profesörü Mark LeVine’ın elektrogitarıyla konuk olduğu İranlı Farzad Golpayegani ve grubu dün akşam festivalin farklı dünyalara açılan pencerelerinden biri oldu. Kaliforniya Üniversitesi’nde Ortadoğu, İslam konularında araştırmalar yapan ve ders veren tarih profesörü LeVine, uluslararası küreselleşme karşıtı eylemleriyle de tanıyor. Ortadoğu’ya ilişkin çok sayıda kitabı olan LeVinein “Why They Don’t Hate UsNeden Bizden Nefret Etmiyorlar” kitabına Londra Sunday Times gazetesinde yapılan şu yorum LeVinein çalışmalarını özetler nitelikte: “Bu kitabın en büyük erdemi genel olarak Arap dünyasının hem kültürel karmaşasını ve hem de çeşitli düşünce renklerini tanıtması. Ek olarak, LeVine kültürün önemini vurgulamakla da kesinlikle doğru yapıyor. LeVine kaygıları infilak ettiriyor, fakat yine de politikayı ele geçirmiş görünen umarsızlığın derinlerine iniyor.” Golpayegani ve arkadaşlarıyla yaptığı yorucu bir provanın ardından görüştüğümüz Mark LeVine, Mick Jagger, Chuck D, Michael Franti ve Doktor John gibi dünyaca ünlü K ? Mark LeVine, “İran’da, diğer Ortadoğu ülkelerinde benim müziğimi çalan insanları görmek Amerika’dakilerden daha çok hoşuma gidiyor. Çünkü bu müzik bu coğrafyada doğmuştur” sözlerine İranlı Farzad Golpayegani’yi örnek gösterirken “Farzad’ın çok farklı tınıları, tonları var. Kendi kültürlerinden yaptıkları katkılar müziklerini farklı kılıyor” diyor. zikler de Ortadoğu’dan gelmiştir. Müzik bir yerden başlar ve insanlarla beraber müzik de tüm dünyada dolaşır.” “İslamda Heavy Metal” adında bir kitap yazmakta olan Mark LeVine, Barışarock deneyimini aktardığı bölümle çalışmasını tamamlamayı düşünüyor. LeVine, Ortadoğu ülkelerinde rock kültürünün önemli bir yeri olduğunu anlatıyor. ÖNÜLLÜ OLARAK GELDİ Sanatçı aktivistin Barışarock’tan Açık Radyo’nun program yapımcılarından ve aynı zamanda Küresel Eylem Grubu’nda etkinliklerde bulunan Avi Haligua aracılığıyla haberi olmuş. Bush, küreselleşme, küresel ısınma ve savaş karşıtı düşünceleriyle bir noktada buluşan LeVine, Barışarock’a da gönüllü olarak katkıda bulunuyor: “Irak’ta, Filistin’de, Ortadoğu’da savaş var. İran üzerinde savaş tehdidi var. Savaşların içinde hep İngiltere ve Amerika’yla karşılaşıyoruz. Ben Amerikalıyım, Farzad’ın grubundan Edward Wastnidge İrlanda asıllı bir Britanyalı, ama şu anda hepimiz birlikteyiz. Tek amacımız dünyanın daha iyi bir yer olması. Barışarock’a bunun için katıldık. Küresel ısınmaya karşı Live Earth konserlerine dünyanın en büyük grupları katılıyor ama, çoğu zaten doğayı katledenler arasında yer alıyor. ‘Neden Ortadoğu’da böyle konserler yapılmıyor’ diye düşünüyordum. İşte bu nedenle böyle bir karşı festivalin Türkiye’de yapılmasına önem veriyorum. Devletlerin hükmedemediği genç ve özgür sesler sonunda kazanacak ve özgürce ilerleyecek.” G Ezginin Günlüğü Arena’da lk kurulduğundan bu yana müzik dünyasında farklı bir yeri olan Ezginin Günlüğü 25. yılına girerken, 25 sanatçının grubun şarkılarını seslendirdiği “Çeyrek” adlı saygı albümü Seyhan Müzik tarafından yayımlandı. Albümde grubun şarkıların söyleyen sanatçılar, 28 Ağustos Salı günü Turkcell Kuruçeşme Arena’da Ezginin Günlüğü ile sahnede buluşacak. Konserde grubun yıllardır dillerden düşmeyen şarkılarında tüm sanatçılara Gürol Ağırbaş ve arkadaşları eşlik edecek. İ ÜNLÜ MÜZİSYENLERLE BİRLİKTE Mark LeVine Edward Wastnidge Araş Caferi (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) müzisyenlerle çalışmış. 2005’te En İyi Latin Rock/Alternatif albüm dalında Grammy Ödülü kazanan Ozomatli’nin, Faslı Hasan Hakmun ve Fransız Gypsy Band Lex Yeux Noirs’ın albüm kayıtlarında bulunmuş. LeVine’ın müzik ile akademisyenliği bir arada yürütmesi “düzenli bir çalışmayı” reddetmesinden kaynaklanıyor. Ortadoğu müziklerine hayranlığı nedeniyle doktorasını da bu bölgenin tarihi üzerine yaparak sevdiği konuyla işini birleştirmiş: “Ortadoğu müziğine hayrandım. Rock ve blues çalarken tarihini araştırdığımda bu müziğin kaynaklarının Ortadoğu’da olduğunu fark ettim. Siyah Müslüman köleler, bu müziği Amerika’ya getirmiş ve oradan dünyaya yayılmış. J.S. Bach, dünyada müziğin ustası kabul edilir, ama sonuçta o mü Nadir Göktürk, Hüsnü Arkan, Fatih Saçlı, Erkan Gürer, Sedat Yapıcı, Gürkan Tümkaya ve solist Eylem Atmaca’dan oluşan Ezginin Günlüğü’nün en sevilen şarkılarından Leyla’yı, Çeyrek albümünde haziran ayında kaybettiğimiz Barış Akarsu seslendiriyor. Halk müziğinin geleneksele en bağlı yorumcularından Sabahat Akkiraz’ın “Gemi” şarkısını söyleyerek kendi tarzının dışına çıkması, albümün en ilgi çekici yönlerinden birini oluşturuyor. Grubun 15. albümü olan Çeyrek, caz müzisyeni Ayşe Tütüncü, Bülent Ortaçgil, Bulutsuzluk Özlemi, Candan Erçetin, Feridun Düzağaç, Feyza Erenmemiş, Fuat Saka, Göksel, Grup Gündoğarken, Gürol Ağırbaş, Haluk Levent, Hüsnü Şenlendirici, Levent Yüksel, Mirkelam, Modern Folk Üçlüsü, Sezen Aksu, Sunay Akın, Vasiliki, Vokaliz, Yaşar, Yavuz Bingöl ve Yüksek Sadakat gibi farklı tarzlarda müzik yaşamını sürdüren sanatçıları bir araya getiriyor. AKARSU’DAN LEYLA FARKLI TARZLAR... Grubun davulcusu İrlanda asıllı Edward Wastnidge, siyasal bilimler konusunda çalışırken İran’a Farsça öğrenmek üzere gitmiş. Golpayegani’nin grubuna Araş Caferi aracılığıyla girmiş. Ağırlıklı olarak enstrümantal müzik yapan Golpayegani grubunun geri vokal yapan solisti ise askerlik döneminde olduğu için gelememiş. Golpayegani grubun performansından ve çeşitliliğinden söz ederken “Şu an grubumuz çok güzel bir uyum sağladı. Önceden hazır olmadan doğaçlamalarla çok güzel müzik çıkardık” diyor. DOĞAÇLAMA MÜZİK... Ali Saney Farzad Golpayegani Karşı Festival Barışarock, bugün İspanya’nın Bask bölgesinden Boikot’un konseriyle sona eriyor Bülent Ortaçgil Müzik, özgürlük, gençlik ve barış arıyer Mehmet Akif Ersoy Piknik Alanı, üç gündür müziğe, özgürlüğe ve savaş karşıtlığına ev sahipliği yapıyor. Gönüllü savaş karşıtlarının, rock müzisyenlerin katkılarıyla beşinci yılına ulaşan Karşı Festival Barışarock bugün Ayılar, Nitro, Kiralık Orkestra, Anima, Aduuket, Sultan Tunç, Yalnış, Abraxas, Moral, Soul Sacrifice, Melatonin, Siya Siya Bend, Işığın Yansıması, Hariçten Gazelciler, Bertuğ Cemil, Yolgezer, Yaşar KurtArto Tunç Boyacıyan, Senfoniya ve İspanya’nın Bask bölgesinden Boikot grubunun konserleriyle sona erecek. LANDA KİMLER YOK Kİ Yalnızca İstanbul’dan değil, Türkiye’nin her kentinden binlerce kişinin buluştuğu festival alanında kimler yok ki? Çevreciler, eşcinseller, işçiler, sendikacılar, 78’liler, 68’liler, nükleer karşıtları, sosyalistler müziğin etrafında bir araya gelmiş. Öğrenci, işsiz, işten atılmış gençler çoğunlukta. Varoş ve kolej çocuklarının, siyah giysileri, jöleyle kirpi ve horoz modellerinde yapılmış saçları, metal takıları bir örnek. Sevgili S Aylin Aslım ve Yakup CUMHURİYET 07 K (Fotoğraflar: VEDAT ARIK) A arayanlar, âşıklar, ellerinde megafonla savaşa karşı eylem çağrısı yapanlar, alanda sürekli tur atarak etkinlikleri duyuranlarla tam bir panayır havası yaşanıyor. Kimsenin kimseye “dur, yapma, yasak” dediği yok. Küreselleşme karşıtları çok ama, sadece meraktan, hep birlikte gezmekten, arkadaşlarıyla bir arada olmaktan keyif alanlar da festivalde buluşmuş. Herkes “özgür” ortamın tadını çıkarıyor. Bir yandan Kadife Çekiç sahnesinde daha yumuşak rock tarzı grupların şarkıları yankılanıyor, diğer yanda Mavi Duman sahnesinde heavy metale uzanan çizgide gitarlar cazırdıyor. DJ’ler başka bir alanda farklı müziklere yelken açtırıyor. Ergenlik çağındaki çocuklarını rock festivaline yalnız göndermeye cesaret edemeyip ama “mahrum kalmasını” da istemeyen annebabalar, ritimlere çoktan ayak uydurmuş. “Babaanneee, dedeee” diye seslenen küçük çocuklar da ailece katılımın oldukça geniş olduğunu gösteriyor. Yemek kuyrukları daha fazla standın açılması nedeniyle bu yıl daha az zaman alırken yeni tuvaletler açılarak bu sorun da hafifletilmiş. Ağaçlar arasındaki patika yola sivil toplum kuruluşları “Irkçılığa ve milliyetçiliğe dur de”, “Nükleer istemiyoruz”, “Altınnokta Körler DerneğiOkuluma Dokunma”, “301’i kaldırın” pankartlarıyla sıralanmış. Toplum Gönüllüleri “Yaşayan Kütüphane”de “Herkes farklı, herkese ayrı kampanya” kapsamında herhangi bir halk, meslek grubu, din, cinsle ilgili önyargısı olanlara 45 dakikalık terapi uyguladıklarını anlatınca, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nu düşünmeden edemedik. Genç yaşta yitirdiğimiz Barış Akarsu’nun babası Selahattin Akarsu’nun Barışarock’çıları sahneden selamlaması, festivalin en duygulu anıydı. Yaşamını insanı insan yapan değerler için savaşmak için geçirdiğini ve Barış’ı da aynı düşüncelerle büyütüp 68 ruhunu verdiğini anlatan acılı baba, 2005 yılında Barış’ın bu sahnede olduğunu anımsattı. Bodrum Torba’da yolların güvenliğini almayan yetkilileri sert dille protesto eden Selahattin Akarsu, “Barış’ın yattığı yer barışseverlerin sevgisiyle dolsun” dedi. Herkesi gelecek yıl Barış Akarsu adına Amasra’da yapacakları festivale çağıran Selahattin Akarsu’ya Barışarockçılar “Barış kalbimizde yaşıyor” sloganlarıyla yanıt verdiler. EN DUYGULU AN...