Katalog

26 AĞUSTOS 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 likte Köşk’e geldi. Alpaslan Nazlıoğlu: Gündem yaratan raporlar hazırlayan Sezer’e bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Başkanı. Reşat Şamiloğlu: Kanunlar Kararlar Müdürü. Bülent Serim: Genel Sekreter Yardımcısı. Köşk’ün kritik yazışmalarını yürütüyordu. Hıfzı Deveci Kadir Sev: DDK üyeleri. Birçok önemli raporun hazırlanmasına başkanlık ettiler. C HP GRUP BAŞKANVEKİLİ KILIÇDAROĞLU: FIRAT KOZOK Köşk boşalıyor Gül kayıp trilyondan ne zaman beraat etti? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’ün, kayıp trilyon davasından beraat ettiği yönünde açıklama yaptığını anımsatarak “Dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin yargılanıp beraat ettiğini Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gören var mı’’ diye sordu. Başkent Öğretmenevi’nde düzenlenen Türkiye KamuSen Genişletilmiş Şube Başkanları İstişare Toplantısı’nda konuşan CHP’li Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine değindi. CHP olarak seçim oturumlarında yer almadıklarını belirten Kılıçdaroğlu, “Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı seçilme sorumluluğu altına girmemek için oturumlara girmiyoruz’’ dedi. “Kayıp trilyon’’ davasıyla ilgili iddialar olduğunu, Abdullah Gül’ün de bu “davadan beraat ettiği yönünde ifadelerinin bulunduğunu’’ söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sayın Gül kayıp trilyon davasından beraat ettiğini söylüyor. Dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin yargılanıp beraat ettiğini Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gören var mı’’ diye sordu. Daha sonra, kürsüye gelen AKP Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Kılıçdaroğlu’na yanıt verdi. Elitaş, şunları söyledi: “Kayıp trilyon davasıyla ilgili durum şu: Sayın Gül ile ilgili hukuk davası ‘görüşülmez’ diye iade edildi. Şu anda ceza davası da devam etmiyor, askıda duruyor..’’ MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici de sivil anayasa hazırlıklarına değinerek “O konuda şapkadan nasıl bir tavşan çıkacağına bakacağız’’ dedi. Son dönemde “bazı şeylerin kendilerini rahatsız ettiğini’’ dile getiren Ekici, “Badem bıyıklı, ince sesli bazı bürokratlar, kendileri gibi düşünmeyen bazı kamu görevlileri hakkında iş 6 yönetici emekliliğini istedi ANKARA Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Çankaya Köşkü’nden ayrılmak için gün sayarken Köşk’ün kritik birimlerinde görev yapan 6 üst düzey yönetici de 11. cumhurbaşkanı olması beklenen Abdullah Gül’ün gelişinden önce emekliliğini istedi. Emekliliğini isteyen bürokratlar şunlar: Kemal Nehrozoğlu: Genel Sekreter. İzmir Valisi’yken Sezer’le bir POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İmkânsız Aşk... “İç çekişin kanadı, incecik bir tüy takıyor yaprakların yüzüne. Sevgimin kargısı kapatıyor sonra da içiyor yemişini” Rene Char’ın dizeleriyle uyanıyorum bir ağustos sabahında... Lara’nın gözlerinin içine bakıyorum bilgisayar ekranından... Sıcak ve yumuşacık... Bir Marsilya akşamındayım... Yeni bir gün, yeni bir başlangıç mı dersin? Bugün Rene Char ve “İmkânsız Aşk”ı anlatacağım... Kentin sokaklarını dolaşıyorum... Kentin sokaklarında sevgilim var benim. Nereye gittiği önemli değil bölünmüş zamanın içinde. Artık sevgilim değil, herkes onunla konuşabilir. Artık anımsamıyorum, gerçekte kim sevmişti onu. Nasıl bir aşktı bu!.. Rene Char’ın dizelerini anımsamaya çalıştım... Yiten güzelliği türkülemek, gök tutuşlu bir ceylanla konuşmak... Aşkı ve sevgiyi ölümsüz bir kalıba sokmak... Kıskanç bir kader gibi yaşamın köklerini beslemek... Sağanak yaklaştığında yaban güvercinimin söylediği şarkıyı bilir misin Laram, bilir misin? Ah bebeğim, ah çocuğum!.. Sana anlatılan masallar, öyküler... Sevgi pınarının vazgeçilmez gülü!.. Neredesin, hangi zamanlarda yaşıyorsun?.. ??? Unutulmuş bir gökyüzü var bu sabah... Hüzünlerimi çoğaltıyor... Fırtınanın karıştığı bir pınar... Eski bir defter ve anılar... Dinle bak: “Sen bana göründüğünde, en sevdiği kayanın üstünde türkü söylüyordu yaz, türkü söylüyordu az ötemizde ve biz, uzun mavi küreğiyle ayaklarımızın dibinde oynaşan denizden daha deniz, suskunluk, sevecenlik, hüzünlü özgürlük kesilmiştik. Türkü söylüyordu yaz ve senin yüreğin, ondan uzakta yüzüyordu. Gözüpekliğini öpüyordum, kararsızlığını duyuyordum. Dalgaların saltıklığından, evlerimizi taşıyan eller için öldürücü erdemlerin volta vurduğu o ulu köpük yarlarına giden yol, inanmaya yatkın değildik. Sarılmıştı çevremiz. Yıllar geçti. Fırtınalar öldü. İnsanlar gitti. Yüreğinin artık beni görmediğini duyumsamak acı veriyordu. Seviyordum seni. Yokluğunda yüzümün ve mutluluk boşluğumda. Seviyordum seni, her şeyde değişken ve sana sadık.” Rene Char’ın dizeleriyle uyanıyorum bir ağustos sabahında... Lara gülümsüyor, ışık saçıyor çevresine... Sıcak ve yumuşak... Ve yürüyorum kumsalda... Yürürken düşünüyorum... Arkamda yüz yıllık bir çınar ağacı... Uzun bir yolculuğa çıkmış gibiyim... ??? Mario Luzi’nin son gölgede derin yazı gerilerde kaldı artık... Bir not defteri, yıllarca önce yazılmış bir mektup... Okuyup çantama yerleştiriyorum: “Baharın şafağında yürüdük hep!.. Özgürlüğü sevdik!.. Silah sesleriyle uykularımız bölündü... Arkadaşlarımızı, sevgililerimizi, yaşamı birlikte bölüştüğümüz kadınlarımızı, erkeklerimizi pusu kurup öldürdüler... Selimiye’yi, Mamak’ı o yıllar tanıdık!.. Bak hava puslu bugün... Kuşlar ahşap evlerin çatısında kanat çırpıyor... Deniz durgun... Bakıyorum da yüreğin kulak kesilmiş, unutulmuş sevdanın derininden gelen soluğuna... Sevginin o güzel ezgisi, güneşi gözlerinde saklayan senin bedenini ısıtmış... Sevdan tüm erkekleri vuruyor bugün... Yine siyaset yapıyorsun, ‘faşo’ların kesilmiş bıyıklarıyla gövde gösterisine, Bülent Ecevit’in hükümet protokolüne kafanı takıyorsun... Sonra, çok sevdiğin Jorge Carrera Andrade’nin dizelerini mırıldanıyorsun: Gülün ölüm yüzyılında doğdum,/ makine, melekleri çoktan kovalamıştı./ Son faytonun geçişine bakıyordu Quito,/ faytonla birlikte ağaçların geçişine,/ çalılıkların geçişine,/ yeni evler geliyordu onların yerine,/ yüzyılın eşiğindeydik,/ sessizliğin gevişini getiriyordu inekler,/ rüzgâr atları mahmuzluyordu...” ÇİZMEDEN YUKARI AKP’nin gündeminde helal ürün sertifikası var. MUSA KART ? CHP Grup Başkan Vekili Kılıçdaroğlu, “Dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin yargılanıp beraat ettiğini Türkiye Cumhuriyeti tarihinde gören var mı’’ diye sordu. leme başlamaya çalışıyorlar. Kraldan fazla kralcı, Sezar’dan fazla Sezarcı bazı bürokratlar’’ dedi. AKP’li Elitaş bu iddiaya “Memurlar, aynı sahada çalışan, aynı hedefe taş atmaya çalışan arkadaşlarımız birbirini 1980 öncesi gibi ‘yeşil parkalılar, favorisi L olanlar, bıyıkları aşağı sarkan, bıyığı dudağına gelmiyor’ diye şekilciliğe döndüğü takdirde Türkiye’nin yakaladığı şu güzelliği kaybetmekle karşı karşıya kalırız’’ karşılığını verdi. musakart@yahoo.com Y ENİ TASLAK AKP’YE SUNULDU Anayasada Atatürkçü düşünce ayıklanıyor ? Hazırlanan taslakta Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, anayasal kurum olmaktan çıkarılıyor. EMİNE KAPLAN ANKARA Akademisyenlerce hazırlanarak AKP’ye sunulan yeni anayasa taslağında, “Atatürk ilke ve inkılaplarına göre eğitim verilir” ve “Devlet, gençliğin Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda yetiştirilmesi için gerekli önlemleri alır” hükümleri kaldırıldı. Anayasanın “başlangıç” bölümünde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk” ifadesi de metinden çıkarıldı. Taslakta, Atatürkçü düşünceyi yaymak ve tanıtmak amacıyla kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nun kaldırılması öngörüldü. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki 6 akademisyenden oluşan komisyonun hazırlayarak AKP’ye sunduğu yeni anayasa taslağında, Atatürk ilke ve inkılaplarına atıf yapılan ifadelerin büyük bölümü ayıklandı. Taslakla anayasanın “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” başlıklı 134. maddesi, “bu kurumun anayasal bir kurum olmasına gerek yok, yasayla da düzenlenebilir” gerekçesiyle kaldırıldı. Bu maddenin kaldırılmasıyla Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi anayasal kurum olmaktan çıkarılacak. Kaldırılan söz konusu madde, şu hükmü içeriyordu: “Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılaplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak ve ya yınlar yapmak amacıyla; Atatürk’ün manevi himayelerinde, Cumhurbaşkanı’nın gözetim ve desteğiyle, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi’nden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu kurulur. Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk’ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.” Yemin metninde korundu Anayasanın başlangıç bölümünde yer alan “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk” ifadesi metinden çıkarıldı. Anayasanın “Eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinde de benzer bir düzenlemeye gidildi. Anayasanın “Gençliğin korunması” başlıklı 58. maddesi de değiştirildi. “Devlet, istiklal ve cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında, Atatürk ilke ve inkılapları doğrultusunda ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ortadan kaldırmayı amaç edinen görüşlere karşı yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı tedbirleri alır” hükmünde yer alan “Atatürk ilke ve inkılapları” ifadesi de taslak metinde yer almadı. Atatürk ile ilgili ifadeler yalnıza anayasanın değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek 2. maddesi ile milletvekili ve cumhurbaşkanının yemin metninde korundu. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 CUMHURİYET 05 CMY K