Katalog

25 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Belediye döneminde birlikte çalıştığı tartışmalı isimler 22 Temmuz seçimleriyle Meclis’e girdiler 7 Erdoğan’ın ‘prensleri’ne zırh GÖKÇE UYGUN 22 Temmuz seçimlerinde kilit rol oynayan İstanbul’dan Meclis’e giden AKP’lilerin çoğu, yaptıkları eylem ve düşünceleri ile tartışmaların odağında yer alıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde birlikte çalıştığı kadronun büyük kısmı, AKP’nin 2. kez iktidara gelmesiyle yine Meclis’teki yerlerini aldı. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Erdoğan’ın belediyedeki ekibinden TBMM’ye giren 18 kişiden 14’ü bu seçimlerde de vekil olma fırsatını ele geçirerek dokunulmazlık zırhına büründü. TBMM’ye İstanbul’dan giden AKP’li yerel yöneticiler ve tartışmalı diğer isimler şöyle: Eski Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık, belediye başkanlığı dönemindeki laiklik karşıtı uygulamalarıyla dikkat çekti. İlçedeki bir ilkokulun öğrencilerine “Rahibe Kety” adlı kitabı dağıtan Kıyıklık, bir dönem de “Kadınlar Parkı” ile tartışmaların odağında yer aldı. Kıyıklık, AKP iktidarının unutulmaz kararlarından “içki yasakları ve kırmızı bölgeler” çalışmalarında bulunurken, Bağcılar Belediyesi’nce düzenlenen toplu nikâh töreninde “çarşaflı gelinler” boy gösteriyordu. ? Erdoğan’ın belediyedeki ekibinden TBMM’ye giren 18 kişiden 14’ü vekil olarak dokunulmazlık zırhına büründü. Kıyıklık Gündüz Güllüce Denizolgun Eski İBB Başkan Vekili İdris Güllüce, İBB’nin Göztepe Parkı’na cami, 3. köprü ve Dubai kuleleri gibi tartışmalı kararlarının ardındaki isim. Milli Görüş kökenli bir isim olan Güllüce, 1989’da Kartal Belediye Meclisi üyeliği, 1994 yerel seçimlerinde RP’den, 1999 yerel seçimlerinde de FP’den Tuzla Belediye Başkanlığı’na seçildi. Eski FP Genel Başkan Yardımcısı olan İrfan Gündüz, 1999 seçimlerinde milletvekili seçildi. FP’nin kapatılmasının ardından AKP’nin kurucuları arasında yer alan Gündüz, 2002 seçimlerinde yeniden vekil oldu. İskenderpaşa cemaati ile yakınlığını ‘’Esat Coşan’la babaoğul gibiydik’’ sözleriyle açıklayan Gündüz, tarikatların kapatılmasına da karşı çıkarak “Bu tarikatlar kapatılırsa yerleri başka şekilde doldurulur, ama bu tarikatlar kontrol altında açık tutulursa daha yararlı olur” yorumunu yapmıştı. AKP’den İstanbul milletvekili seçilen Mehmet Beyazıt Denizolgun, Süleymancılar cemaatinin kurucusu Süleyman Hilmi Tunahan’ın torunu olarak bu dönem Meclis’e giren cemaat kökenli isimler arasında yer alıyor. AKP İstanbul’dan milletvekili seçilen eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Necat Birinci de görevde keyfi davranmak suçundan yargılanarak 5 ay hapse çarptırılmıştı. Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminde eki binde yer alan eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı İdris Naim Şahin, eski İBB Kontrol Daire Başkanı Selami Uzun ve eski İBB Genel Sekreteri Mustafa Açıkalın “İBB uygulamalarında ihaleye fesat karıştırmak”, eski Kartal Belediye Başkanı Mehmet Sekmen “usulsüz arsa tahsisi”, Erdoğan’ın İBB’deki basın danışmanı Hüseyin Besli “İGDAŞ davası sanığı olmak”, eski İBB Personel Daire Başkanı Akif Gülle “Devlet İhale Yasası’na aykırı davranmak”, eski İETT Genel Müdürü Nevzat Pakdil “nitelikli zimmet” ve eski İBB Ruhsat Denetim Müdürü Recep Koral da “yolsuzluk ve görevi kötüye kullanmak” suçlarından yargılamalarına dokunulmazlık nedeniyle ara verilen isimlerden. Mustafa Özyürek ÖZYÜREK VE GENÇ SORDU Gül’ü kabul etmeyenleri kovacak mısınız? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’nı tanımayan vatandaşlıktan çıksın” sözleri, Meclis gündemine taşındı. CHP Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek ve Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Erdoğan’a “Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı olarak kabullenmeyenler hakkında” ne gibi yaptırımlar uygulanacağını sordular. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde AKP’nin “seçimlerde elde ettiği çoğunluğun, cumhurbaşkanını dilediği gibi seçme hakkını verdiğini’’ düşünerek diğer siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini yok saydığını savundu. Birçok yazar ve gazetecinin, “Sayın Gül benim cumhurbaşkanım olmayacak’’ şeklinde yazılar yazdığını belirten Özyürek, önergesinde Erdoğan’a bu şekilde yazanlar hakkında ne Kamer Genç gibi yaptırımlar uygulanacağını ve Gül’ü kabullenmeyenleri, gerekli saygıyı göstermeyenleri Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarmak için gerekli işlemleri başlatıp başlatmayacağını sordu. Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç de Başbakan Erdoğan’ın sözlü yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde vatandaşlıktan çıkarma ile ilgili yeni bir düzenlemeye gidilip gidilmeyeceğini sordu. İ Bu dönem TBMM’ye giren milletvekilleri DAMLA YARGILANAN MHP’Lİ VEKİL arasında dikkat çeken bir başka isim ise MHP’li Atila Kaya. İstanbul 3. Bölge’den milletvekili seçilen Kaya, 19 Haziran 1980’de sol görüşlü müteahhit Mithat Koçulu’yu bıçaklayarak öldürmekten idamla yargılandı. Cezası temyiz edilen ve müebbet hapse dönüştürülen Kaya, cezaevinden 1991 affı ile çıktı. BAŞBAKAN’A TEKPİLER SÜRÜYOR Çankaya’da Abdullah Cevdet Sokağı’na adı verilmek isteniyordu ‘Erdoğan Danıştay’dan Halaçoğlu’na veto iç dünyasını dışa vuruyor’ ? Başbakan Erdoğan’ın, “Senin değilse çık vatandaşlıktan, kimi seçersen seç” sözlerine tepkiler artarak sürüyor. Sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar mesajlarında başbakanın, ifade özgürlüğünü hiçe sayarak, antidemokratik ve faşizanca davrandığını söylediler. İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Senin değilse çık vatandaşlıktan kimi seçersen seç” sözlerine tepkiler artarak sürüyor. Sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar gazetemize gönderdikleri mesajlarda Başbakan’ın ‘Ya sev ya terk et’ anlayışı içinde olduğu belirtilerek “Başbakan Erdoğan’ın anlık çıkışları iç dünyasındaki siyasal düşüncesinin dışa vurumudur” görüşünde birleştiler. Çeşitli kurum ve kuruluşların görüşleri özetle şöyle: Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Bekir Coşkun’a yazdığı destek mektubunda: Sayın Coşkun, yalnız değilsiniz. Türkiye ve emekçiler aydınlarına sahip çıkacaktır ve çıkmalıdır. Elbette aydınlar da emeğe ve çalışanlara sahip çıkacaktır. Gerçek demokrasi düşünce ile emeğin bu büyük buluşmasından doğacaktır. Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı Serkan Arıkanoğlu: ‘Ya sev, ya terk et’ anlayışı Türkİslam mantığıdır. Bu tip ifadeler yasal iktidara yakışmaz. Başbakan Erdoğan’ın anlık çıkışları iç dünyasındaki siyasal düşüncesinin dışa vurumudur. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Cengiz Erdinç: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sözleri, ifade özgürlüğüne yönelik bir saldırıdır. Erdoğan, ifade özgürlüğünü hiçe sayarak, antidemokratik ve faşizanca davranmıştır. Buradan şu sorunun cevabını öğrenmek lazım, Bekir Coşkun yarın bir saldırıya uğrarsa bunun hesabını kim verecek? Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Eyüp Muhçu: Başbakan’ın bu açıklaması faşizan bir yaklaşımı ortaya koymaktadır. Bu son derece kaygı vericidir. Hükümetin gerçekten demokratik yaklaşımda olmayacağına dair kaygıları artırmaktadır. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy: Başbakan’ın sözleri bir Başbakan söylemine yakışan ifade değil. Kimseyi ülkeyi terk etmeye davet etme hakkı yok. Fikrini söylemek her yurttaşın hakkıdır. Başbakan’ın, yalnızca gazetecilerden değil, bu ithamı üzerine alan demokrasiden ve özürlükten yana olan herkese bir özür borcu vardır. Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Celal Korkut Yıldırım: Ülkenin sorunları ve toplumsal barış, ‘Ya sev ya terk et’ söylemleri ile çözümlenemez. Sayın Başbakan’ın seçim sonrası yaptığı açıklamalar ile çelişen bu söylemi kendisi ve partisi ile ilgili kuşkuları yeniden depreştirdi. Kadın Araştırmaları Derneği 2. Başkanı Meriç Velidedeoğlu: Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı olarak kabul etmeyenlerin Türkiye cumhuriyeti vatandaşlığından çıkmasını isteyen bir başbakanla Türkiye’nin yönetilmesi, ülke için alın yazısı olmaktan çıkarılmalı. Diş Hekimleri Odası İstanbul Şube Başkanı Mustafa Düğencioğlu : “Beğenmiyorsan çek git” anlayışı kabul edilemez. Ilımlı İslamın getirilmesi için hodri meydan diyen Başbakan’ın bu tavrına karşı laik, demokratik cumhuriyetten yana özgürlükçü kesimler olarak ilerleyen günlerde tavrımızı daha net olarak ortaya koyacağız. İstanbul Eczacı Odası Başkanı Zafer Kaplan: Başbakan’ın ifadesi son derece üzüntü ve kaygı verici bir ifade. Başbakan’ın böyle demokratik bir eleştiriyi bu şekilde ifade etmesi çok vahim. Gazetemizi arayarak tepkilerini dile getiren çok sayıda yurttaş ise Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını kınadıklarını dile getirdi. Kayseri’de geleneksel Dadaloğlu Şenlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda Halaçoğlu, “Pek çok Kürt dediğimiz insan aslında Türkmen asıllıdır. Bugün Kürt olarak bilinen, hatta Alevi Kürt olarak bilinen insanlar maalesef Ermeniden dönmedir’’ demişti. (AA) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 8. Dairesi, Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun adının Abdullah Cevdet Sokağı’na verilmesini iptal eden kararını onadı. Alınan bilgiye göre, Danıştay 8. Dairesi, Ankara Anakent Belediyesi Başkanlığı’nın, Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin kararının bozulması istemiyle yaptığı başvuruyu karara bağladı. Temyiz istemini görüşen Danıştay 8. Dairesi’nin kararında, İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmelerinin, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlı olduğu belirtildi. Ankara 5. İdare Mahkemesi’nce verilen kararın dayandığı gerekçenin, usul ve yasaya uygun olduğunu ve bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığını değerlendiren Danıştay 8. Dairesi, temyiz isteminin reddine ve anılan kararın onanmasına karar verdi. Avukat Sedat Vural, Abdullah Cevdet Sokağı’nın adının Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu Sokak olarak değiştirilmesine ilişkin Ankara Anakent Belediye Meclisi’nin 11 Ağustos 2005 tarihli işleminin iptali istemiyle Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Mahkeme, sokak ismi değişikliği gerektirecek hukuken geçerli nedenlerin ve kamusal gerekliliklerin bulunmasının esas olduğu; Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’nın gelişmesine paralel oluşan dokuya uygun olarak konulmuş bir sokak ismi olan Abdullah Cevdet adının değiştirilmesine sebep olabilecek hukuken geçerli ve kabul edilebilir bir neden ileri sürülmediği gerekçesiyle Ankara Anakent Belediye Meclisi’nin söz konusu işlemini iptal etmişti. Bunun üzerine, Belediye Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunlmuştu. Çankaya’daki Abdullah Cevdet Sokağı’nın adının Yusuf Halaçoğlu Sokak olarak değiştirilmesi önerisi Ankara Anakent Belediye Meclisi’nin AKP’li üyelerinden gelmişti. ‘Gül, Türkiye için tehlikeli’ ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Aralarında çok sayıda öğretim görevlisi, meslek odası ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin bulunduğu İzmirli bir grup yurttaş, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığını çağdaş Türkiye’nin geleceği açısından sakıncalı bulduklarını vurguladı. Ortak açıklamayla Gül’e ilişkin endişelerini kamuoyuyla paylaşan grup üyeleri, Gül’ün Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, saygın ve onurlu duruşunu temsil edemeyeceğini bildirdi. TTK Başkanı Halaçoğlu’nun Kayseri’deki konuşması Savcılıktan inceleme KAYSERİ (Cumhuriyet) Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun Kayseri’de bir sempozyumda yaptığı konuşmayla ilgili inceleme başlattı. Kayseri’de geleneksel Dadaloğlu Şenlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda konuşan Halaçoğlu, “Pek çok Kürt dediğimiz insan aslında Türkmen asıllıdır. Bugün Kürt olarak bilinen, hatta Alevi Kürt olarak bilinen insanlar maalesef Ermeniden dönmedir’’ şeklinde sözler sarf etmişti. Bunun üzerine Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve Alevi Bektaşi Federasyonu yetkilileri, ortak hazırladıkları dilekçeyle Halaçoğlu hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık önceki gün yetkisizlik kararı verirken, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti. Başsavcılığın talimatıyla Halaçoğlu’nun yaptığı konuşmanın ses ve görüntü kayıtları, Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından incelemeye alındı. Bant çözümü ve basında yer alan haberlerle ilgili polis incelemesinin, dosya halinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderileceği öğrenildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yetkisizlik’’ kararının ise henüz Kayseri’ye ulaşmadığı belirtildi. Halaçoğlu hakkında suç duyuruları ? İstanbul Haber Servisi KESK üyesi bir grup, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu hakkında, “yaptığı açıklamalarla halkı alenen aşağıladığı’’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adalet Sarayı’na gelen KESK üyesi grup, hazırladıkları suç duyurusu dilekçesini cumhuriyet savcılığına verdi. Sultanahmet Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda grup adına yapılan açıklamada da “Halaçoğlu’nun açıklamalarının endişe verici olduğu’’ savunuldu. Savcılığa gelen Tunceli Dernekleri Federasyonu üyeleri de Prof. Dr. Halaçoğlu hakkında aynı konuda suç duyurusunda bulundu. CHP: Elindeki liste imha edilsin ? ANKARA (ANKA) CHP Kahramanmaraş Milletvekili Durdu Özbolat, Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun elinde olduğunu söylediği “dönme listesinin” imha edilmesini istedi. Özbolat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek Halaçoğlu’nun açıklamalarına tepki gösterdi. Özbolat, “Kürt ve Alevi yurttaşlarımızı ve dinler arasında kin ve düşmanlığı tahrik eden bir çalışması son günlerde basında yer almıştır. Bu çalışma hangi amaçla yapılmıştır? Böyle bir çalışma yapılmasını isteyen kişi ve kurumlar var mıdır” diye sordu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdem, Halaçoğlu’nu istifaya çağırdı ‘Önce sussun, sonra gitsin’ MİYASE İLKNUR Kayseri’de “Avşarlar”la ilgili bir toplantıda Alevi, Ermeni ve Kürtlere ilişkin sözleriyle kamuoyunda tepkilere yol açan Türk Tarihi Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’na günlerdir yapılan istifa çağrılarına CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem de katıldı. Halaçoğlu’nun “Kürtler aslında Türktür”, “Alevi Kürtler Ermeni dönmeleridir” ve “PKK ve PartizanTİKKO örgütlerinin tabanı Ermeni dönmesi Kürt Alevilerinden oluşuyor” gibi sözleriyle hem Ermenileri, hem Türkleri aşağılayan, Kürt kimliğine de inkâra yeltenen sözlerinin ırkçı ve kafatasçı bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Eşref Erdem, “Halaçoğlu artık sussun ve derhal o göre vi terk etsin, bilimle uğraşan bir kurumun başına yakışmıyor” dedi. Türk Tarih Kurumu’nun Atatürk tarafından bilimsel araştırmalar yapması amacıyla kurulduğunu anımsatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, Yusuf Halaçoğlu’nun söyleminin ne bilimle ne de Atatürk’ün anayasada belirtilen “millet” tanımıyla bağdaştığını söyledi. ÖLÜCÜLÜK SUÇU İŞLEDİ’ ‘B Halaçoğlu’nu bölücülükle suçlayan. Erdem şunları söyledi: “Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu’nun, Ermeni, Alevi ve Kürt vatandaşlarımıza yönelik aşağılayıcı ve onları terör örgütlerinin destekleyicisi gibi gösteren sözleri büyük bir talihsizliktir. Atatürk tarafından bir bilim kurulu olarak temeli atılan Türk Tarih Kurumu’nun başkanlık makamında oturan kişi, alenen ırkçılık ve ayrımcılık yapmıştır. Halaçoğlu, bölücülük suçu işlemiştir. Halaçoğlu, bu görevi yapmak yerine uluorta, belgesiz ve Türk milletini oluşturan etnik ve inançsal farklıları incitici sözler sarf etmektedir. Türk milleti, bütün etnik ve inançsal farklılıkları ile bir bütündür. Bu bütünlüğü parçalamak, zedelemek isteyenlere bir bilim adamının da eklenmesi esef vericidir. Yusuf Halaçoğlu, öncellikle aşağıladığı ve incittiği Alevi, Kürt ve Ermeni vatandaşlarımızdan özür dilemeli, pervasızca konuşmalarına bir son vermeli ve o makamı derhal boşaltmalıdır.” BüyükşehirKeçiören savaşı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İki AKP’li belediye, Ankara Anakent Belediyesi ile Keçiören Belediyesi bir kez daha karşı karşıya geldi. AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi, “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı ilan edilen bir bölgede, kaçak olduğu gerekçesiyle 2 kez mühürlenmesine rağmen mühürleri kırarak yüzme havuzu inşaatı çalışmalarını sürdürdükleri’’ gerekçesiyle, AKP’li Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok ve ilgili belediye görevlileri hakkında suç duyurusunda bulundu. CUMHURİYET 07 K