Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ 4 ALİ SİRMEN HABERLER DÜNYADA BUGÜN Anayasanın 24. maddesinde yapılacak değişikliklerle faaliyetlerine serbestlik getirilmek isteniyor Bu Korkunç Şüpheyle Rejim Yürüyemez.... Yalçın Bayer’i 33 yıl önce Cumhuriyet’e girdiğimde tanımıştım. Haber soluyan, haber koklayan, haber kovalayan bir gazetecidir. Kafasında olaylardan ve insanlardan derlediği bir dosyayı hep hazır taşır. Günü haber ile başlar, haber ile biter, sapına kadar gazetecidir. Yalçın, Hürriyet’teki “Yeter Söz Milletin” köşesinde dün, çok önemli sonuçlar doğuracak olan bir haber yayımladı. Haberde bildirildiğine göre, 1968 SBF mezunu, 1983 yılında DYP’nin kurucularından olan, şu anda Adana’da Bölge gazetesinin yazarı Mehmet Fatih Özgür, seçim sonuçlarıyla ilgili, vatandaş olarak Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurmuş. M. F. Özgür, seçimlerde sandık sonuçlarının tutanağa geçirilmesinden sonra, bilgisayar yardımıyla birleştirilme aşamasında gerçek sonuçlar yerine farklı sonuçlar girilmek suretiyle hakiki seçim sonuçlarının değiştirildiğini ileri sürmekte, bu durumda seçimlerin “mutlak butlan ile malul” olduğunu, keenlemyekun olması, yani geçersizlikle sakat olup, tümüyle yok sayılması gerektiğini belirtmekte, ayrıca YSK’nin savcılığa suç duyurusunda bulunmasını istemekte. Özgür, başvurusuna sonuç alamadığı takdirde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğini de belirtiyor. ??? Mehmet Fatih Özgür’ün, kendisi ve Can Ataklı gibi yazarların yanı sıra İstanbul 1. Bölge adayı Prof. Dr. Mustafa Zengin ile MHP İzmir İl Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nu da tanık gösterdiğini belirten Yalçın Bayer, daha sonra YSK’ye hassas sorular başlığı altında, kimi sorular da soruyor. Özetlemek gerekirse, ünlü yazılım ve data firması Sun Microystems’in Türkiye’deki seçmen kütüklerinin güncelleştirilmesi ve bilgisayara aktarılması konusundaki ihaleyi ne kadar bedelle aldığı sorulduktan sonra, bu kuruluşun dünyanın en ünlü yatırım bankalarından biri olan J.P. Morgan’dan söz konusu iş için kredi kullanıp kullanmadığı, J.P. Morgan’ın Türkiye’de seçimlerden önce kamuoyu araştırması yaptırıp yaptırmadığı soruları da gündeme getiriliyor. Yalçın Bayer daha sonra, YSK Başkanı Muammer Aydın’a şu soruyu da soruyor: “Sun Microystems’in Yunanistan’daki son seçimlerde, Türkiye’dekine benzer ihaleyi almasına karşın, muhalefetin ABD’deki seçimlere hile karıştırıldığını iddia etmesi karşısında yükselen tepkiler üzerine Başbakan Karamanlis tarafından ihalenin iptal edildiğini biliyor musunuz? Bu vakadan Türkiye’de kimsenin haberi olmadı mı?” Vatan’dan Mustafa Mutlu da, CHP’nin hukukçu kurmaylarından Atilla Kart’ın “AKP lehine yüzde 10, CHP aleyhine yüzde 12’lere ulaşan bir değişiklik olduğu yönünde tahminlerimiz var” dediğini sütununda naklediyor. ??? CHP ve MHP’nin, sandık seçim sonuçlarının bilgisayar aracılığıyla sayılması konusunu mercek altına aldığı, itiraza hazırlanmakta olduğu haberi de dünkü bütün gazetelerde yer almış bulunmaktaydı. Gerek Yalçın Bayer, gerek Can Ataklı gerekse diğer gazeteciler, bir süredir bu iddiaları gündeme getiriyorlar, çok da iyi ediyorlar. CHP ve MHP de geç de olsa konunun önemini anlamış görünüyor. Bir noktayı belirteyim: Bazı bölgelerde kimi sandık sonuçları ile bunların bilgisayara geçirilmeleri arasında farklılıklar olduğu belgelenmişse bile bunlar iddialardır, henüz ortada kesin kanıtlar mevcut değildir. Ama YSK’nin, sonuçların açıklanması konusundaki talepler karşısında başlangıçta çekingen davranmış olması hoş bir görüntü yaratmamıştır. YSK’nin hemen bütün başvurulara yanıt vermesi; iddiaları, ikna edici biçimde belgeleriyle yanıtlaması; kuşkuları ortadan kaldıracak teknik incelemelerin yapılmasını sağlaması; kısacası seçim sonuçlarını gerekiyorsa, bir kez daha, bu defa elle sayımla, gözden geçirmesi şarttır. Ortadaki iddia, milli iradenin ifsat edilmiş olmasıdır ki, bu da korkunçtur. Böyle bir iddia kesinlikle, inandırıcı bir biçimde yanıtlanmadığı sürece, Türkiye’de rejimin zaten çok çalkantılı geçeceği belli olan önümüzdeki dönemi sağlıklı bir şekilde geçirebilmesi düşünülemez. Çok, ama çok büyük bir tehlike ile karşı karşıyayız. Olayın hangi boyutlara varacağını da şimdiden kestirmek olanaksız görünüyor. Tarikatlara açık kapı EMİNE KAPLAN ANKARA AKP’ye sunulan yeni anayasa taslağında, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasına yönelik önerinin yanı sıra tarikat ve cemaatlerin faaliyetlerine serbestlik getiren düzenleme de yer alıyor. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki komisyon tarafından hazırlanan ve AKP’ye sunulan yeni anayasa taslağında, anayasanın “din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24. maddesinde köklü değişiklikler önerildi. Söz konusu maddede yer alan “Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutu ? AKP’nin yeni anayasa taslağında, anayasanın 24. maddesinde yapılan değişiklikle, din ve vicdan özgürlüğüne yönelik köklü değişiklikler öneriliyor. Bu kapsamda, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan” ibadet, dini ayin ve törenler serbest bırakılıyor. lan zorunlu dersler arasında yer alır” fıkrası, “Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din ve ahlak öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan seçmeli dersler arasında yer alır” biçiminde değiştirilecek. Hazırlanan taslakta, seçmeli ders yerine “din ve ahlak öğretiminden muaf tutulma” seçeneği de önerildi. Söz konusu maddenin “Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz” hükmünü düzenleyen fıkrasına “Kimse, dini inancını değiştirmekten dolayı suçlanamaz ve kınanamaz” cümlesinin eklenmesi öngörüldü. Söz konusu maddenin, “14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir” hükmünü düzenleyen fıkrada ise, anayasanın 14. maddesine yapılan atıf kaldırılarak “kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir” hükmü önerildi. Anayasanın “temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması” başlıklı 14. maddesi, “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Anayasa hükümlerinden hiçbiri, devlete veya kişilere, anayasayla tanı nan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz. Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler kanunla düzenlenir” hükmünü düzenliyor. “Din ve vicdan hürriyeti” başlıklı maddede, anayasanın 14. maddesine yapılan atfın kaldırılmasıyla “devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan” ibadet, dini ayin ve törenler serbest bırakılmış olacak. A NAYASA TASLAĞI İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Y ENİ İDDİALAR Gül için Köşk’e de ‘zırh’ geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni anayasa taslağında, Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değiştirilirken, yetkilerine de sınırlama getiriliyor. Taslakta cumhurbaşkanının yetkilerinin daraltılması, ancak dokunulmazlık getirilmesi öngörülüyor. Prof. Dr. Ergun Özbudun’un başkanlığındaki komisyon tarafından hazırlanarak AKP’ye sunulan taslakta, şu düzenlemeler öneriliyor: ? Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değiştirilecek. Üye sayısı 17’ye çıkarılırken 7 üye TBMM tarafından atanacak. Mahkemenin yasaların yürürlüğünün durdurulmasına ilişkin karar vermesi zorlaştırılacak. ? Cumhurbaşkanının yetkileri sınırlandırılacak, ancak dokunulmazlık zırhına kavuşturulacak. Bu düzenlemeyle Gül’ün Çankaya Köşkü’ndeyken “kayıp trilyon” davasından yargılanmasının önüne geçilecek. ? Anayasanın “Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevi” başlıklı 42. maddesindeki “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına anadilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez” hükmünü düzenleyen fıkrasında değişiklik yapılarak “Eğitim ve öğretim dili Türkçedir. Türkçeden başka dillerde eğitim demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olarak kanunla düzenlenir” hükmü getirilecek. Bu düzenlemeyle Kürtçe eğitimin yolunun açılacağına dikkat çekiliyor. ? Taslakta, Atatürk’ten yalnızca 3 maddede söz ediliyor. Taslakta, yalnızca devletin niteliklerinin düzenlendiği 2. maddedeki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” ifadesi ile milletvekili ve cumhurbaşkanı yeminindeki “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı” ifadeleri korundu. Seçimde şaibe tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genel seçimin ardından bazı sandıklardaki sonuçların, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) ilan ettiği sandık sonuçlarıyla uyuşmadığının ortaya çıkması, yeni soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Seçmen kütüklerinin güncelleştirilerek bilgisayar ortamına aktarılmasını üstlenen Amerikan yazılım firması Sun Microsystems hakkında “kuşkular doğarken”, il ve ilçe sandık sonuçlarının bilgisayara geçirilmesi sırasında sabote edilip edilmediği de yanıtı aranan sorular arasında bulunuyor. Seçim sonuçlarına ilişkin olarak gündeme gelen yeni iddia ve sorular şöyle: ? İleri virüs yazılımları ile sisteme müdahale edilmiş olabilir. Bu doğrultuda, yazılım sistemi 30 saniyede bir otomatik yedekleme yaptı mı? ? Ünlü yazılım ve data firması Sun Microsystems, Türkiye’nin seçmen kütüklerinin güncelleştirilerek bilgisayara aktarılması konusunda veri tabanı ve programı oluşturmak amacıyla açılan ihaleyi ne kadar bedelle aldı? ? Dünyanın en büyük yatırım bankalarından olan JP Morgan, YSK’nin veri tabanını ve seçmen kütüklerini güncelleştirmek amacıyla görevlendirilen Sun Microsystems firmasına bu iş için kredi kullandırdı mı? JP Morgan, seçimler öncesinde Türkiye’de anket çalışması yaptırdı mı? ? Sun Microsystems’in, Yunanistan’daki son seçimlerde Türkiye’deki benzer ihaleyi almasına karşın, muhalefet partilerinin “Amerika’daki seçimlere hile karıştırdığı” iddialarına tepki göstermesi nedeniyle, Başbakan Karamanlis ihaleyi iptal etti. Bu olayı, Türkiye’de kimse bilmiyor muydu? ?Veri tabanına sahip bir firmanın, il veya genel bazda seçim sonuçlarını değiştirmesi mümkün mü? namikzafer@yahoo.com İddialar üzerine İzmir’de oy torbaları incelemeye alındı YSK Başkanı Aydın: İnsan hatası olabilir ZEYNEP ŞAHİN asirmen?cumhuriyet.com.tr ‘GÜL ’E TAVIR’DA ÖDÜN YOK CHP’den yemin törenine de boykot ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda TBMM’de gerçekleştirilecek yemin törenine katılmayacaklarını söyledi. Özyürek, TBMM Genel Kurulu’nda cumhurbaşkanı seçiminin 2. tur oylaması başlamadan önce, kuliste gazetecilerin, “CHP’nin, yeni cumhurbaşkanının Meclis’teki yemin törenine katılıp katılmayacağı” konusundaki sorularını yanıtladı. “Gül’ün dayatmayla aday gösterilmesini uygun bulmadıkları için oylamalara katılmama kararı aldıklarını” ifade eden Özyürek, “Sayın Gül, cumhurbaşkanı seçildiği takdirde kendisiyle ilişkilerimizi asgari düzeyde tutacağımızı daha önce açıkladık. Köşk’teki 29 Ekim Resepsiyonu’na katılmayacağımızı söyledik. Bu durumda, Meclis’teki yemin törenine katılmamız için de herhangi bir neden yok” dedi. ANKARA Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İzmir’deki bazı sandık sonuçlarının kendi ilan ettikleri sonuçlarla çeliştiği iddiaları üzerine inceleme başlattı. YSK Başkanı Muammer Aydın, seçim sonucunu etkileyecek oranda farklılık tespit etmeleri halinde durumu buna göre değerlendireceklerini söyledi. İzmir’in çeşitli ilçelerindeki 50’ye yakın sandıktan, “hileli seçim sonucu” çıktığı iddialarını YSK de mercek altına aldı. CHP ve MHP’nin başlattığı çalışma sonucu, hatalı olduğu tespit edilerek kamuoyuna açıklanan sandıklara ait oy torbaları açılarak, yeniden sayım yapılıyor. YSK Başkanı Muammer Aydın, “Şu ana kadar bize resmen başvuru yok. Ama basında çıkan yazıları dikkate alarak belirtilen yerlerde araştırma yaptırıyoruz” dedi. Aydın ayrıca, CHP ve MHP’nin, yaptıkları incelemelere göre YSK’ye, belgeleriyle birlikte başvurabileceğini, bu başvurular doğrultusunda da araştırma yapacaklarını söyledi. “Maddi hata” yapıldığını düşündüklerini, bu tür bir hata tespit etmeleri halinde düzelteceklerini bildiren Aydın, “Girerken insan hatası olur; 11 diye okunur 1 diye yazılır. Bu insan hatası, insanın çalıştığı her yerde olur. Ama sonucu etkileyecek bir şey varsa ona göre değerlendiririz” diye konuştu. “Sabotaj ya da programlı bir hile” olup olmadığını da araştırdıklarını ifade eden YSK Başkanı, “Seçimi kökten etkileyecek olaylar varsa, bir hile varsa o zaman onu değerlendiririz tabii. Şimdi, ara da fark var mı, varsa nereden kaynaklanıyor ona bakıyoruz” dedi. Muammer Aydın, oyların elektronik ortamda sayılmasının sabote ihtimalini güçlendirdiği görüşünü ise şöyle değerlendirdi: “Bu iddiaları ortaya atanlar bizim sistemimizin nasıl çalıştığını bilmiyor. Sandıklar açılıyor, sandık kurulu tutanak tutuyor. İlçeye gönderiliyor, ilçe bunu bilgisayara giriyor. Girdikten sonra hemen bilgisayardan kontrol çıktısı alıyor. Bilgisayar verileriyle, tutanaklar karşılaştırılıyor. Tutanaklar, ilçeden ile geldiğinde bir birleştirme tutanağı düzenleniyor. Bunlar ana merkeze gönderiliyor. Ana merkezde değişmesi de söz konusu olamaz. Burada da tutanaklarla bilgisayar verileri karşılaştırılıp, sonuçlar öyle ilan ediliyor.” ‘Sonuçlar çok hızlı açıklandı’ Doç. Dr. Ümit Sayın ise elektronik seçim sisteminin güvensizliğine ve dışarıdan kolayca müdahalelere açık olduğuna dikkat çekerek, seçim sonuçlarının oldukça hızlı açıklandığını, elektronik oylama yapılan ülkelerde dahi sonuçların bu kadar hızlı ilan edilmediğini kaydetti. Bahçeli: CHP’nin tavrı bizi ilgilendirmez MHP lideri Devlet Bahçeli ise partisinin bu konudaki tavrının ne olduğunun sorulması üzerine “MHP, yemin törenine de katılacak. CHP’nin tavrı bizi ilgilendirmez” diye konuştu. Bahçeli, “CHP’nin MHP’ye yönelik eleştirilerini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna “Kendi değerlendirmeleridir, saygı duyarız” yanıtını verdi. Gündem gazetesinin dünkü manşeti “Türkiye ile İran Ortadoğu’yu Üçüncü Dünya Savaşına Sürüklüyor” şeklindeydi. Merakla okumaya başladım ne oluyor diye. Uzun haberin önemli kısımlarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Gündem’in iddiasına göre ki bu bilgi yabancı ajanslarca da doğrulanıyor İran askeri birlikleri, 15 Ağustos’tan bu yana Kuzey Irak’taki PKK ve PJAK (İran’a yönelik Kürt hareketi) mevzilerini bombalıyor. Geçen hafta PJAK’nin bir İran helikopterini bölgede düşürmesinin ardından bölgeye yönelik İran operasyonları da hız kazandı. Bölgeyi boşaltmayı amaçlayan silahlı harekât, iddiaya göre binlerce insanın yerlerini terk etmesine neden oluyor, bundan en çok da siviller zarar görüyor. Yine bir iddiaya göre İran, Talabani’nin örgütü YNK’ye (Kürdistan Yurtseverler Birliği) bu bölgeyi PJAK ve PKK’den temizleme karşılığında vermeyi önerdi. Kuzey Irak’a İran Operasyonu ve Türkiye… Gündem gazetesi; İran’ın bu harekâtının, Türkiye ile birlikte yapılması düşünülen bir operasyon planının parçası olduğunu iddia ediyor. Gündem’in iddiasına göre Türkiyeİran ilişkileri şöyle gelişti: Haziran ayı ortasında iki ülke bir dizi görüşme gerçekleştirdi. Bu tarihte Türkiye’den İran’a giden Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve MİT’ten oluşan bir heyet, ticari ilişkilerin geliştirilmesi, PKK’ye karşı birlikte mücadele amacıyla ön görüşmelerde bulundu. Türkiye’nin götürdüğü önerilerin İran tarafından olumlu bulunması üzerine 16 Temmuz’da İran Petrol Bakanı Kazım Veziri Hamaneh, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mahdi Safari ile beraberindeki ordu ve istihbarat yetkilileri Türkiye’ye geldi. Ortak hareket ilkesinin benimsendiği bu görüşmelerde, aynı zamanda İran ile ticari ilişkilerin geliştirilmesinin önünü açacak bir zemin oluşturuldu. İran’ın operasyon kararı Türkiye üzerinden Irak hükümetine bildirildi. Türkiye’ye gelen Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’ye bu konuda bilgi verildi. ??? İddiaya göre bu operasyonlara bir süre sonra Türkiye de katılacak. Amaç İran ve Türkiye’nin Kuzey Irak sınırında bir tampon bölge oluşturması. Belli bir alanı temizleyecek olan her iki ülkenin askeri güçleri, buraları tampon bölge haline getirecekler. İran’ın PKK ve PJAK’ye yönelik bu operasyonuna Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi tepki gösterip nota verirken, iddiaya göre Irak merkezi hükümeti ve ABD sessiz kalıyor. 15 Ağustos tarihinden bu yana günlerdir Hakurk ve Hinere bölgelerini bombalayan İran ordusu, sınır bölgelerine tank, obüs, katyuşa, ağır toplar ve havanlar sevk etti. On binlerce İran askeri bölgede operasyon için hazır bekliyor. Bu arada Türkiye’nin de bölgeye uzman askerlerini gönderdiği ifade ediliyor. Türkiye de Kuzey Irak’ı İran’ın operasyonuna paralel olarak havadan vurmak için hazırlıklarını tamamladı. ??? Gündem’in verdiği bilgiler ve öne sürdüğü iddialar bunlar. Şurası bir gerçek ki, İran yıllardır koruyup kolladığı PKK’ye yönelik ciddi bir operasyon yapmaya karar verdi. Siyasetini kökten değiştirdi. Muhtemelen bunu da Türkiye ile ilişkilerini sıcak tutmak amacıyla yaptı. Bu, bölgedeki dengeleri etkileyecek çok önemli bir gelişme. ABD’nin Irak’tan çekilmeyi konuştuğu bir dönemde Türkiye ile İran’ın Kuzey Irak konusunda ortak bir tutum içine girmesi, Washington’ın planlarını altüst edebilecek özellikler taşıyor. ??? Türkiye’nin Irak Başbakanı El Maliki ile yaptığı görüşmelerin içinde bu konudaki planlar var mıydı? Irak merkezi hükümetinin İran operasyonları karşısında sessiz kaldığı doğru mu? PKK’ye yönelik bir operasyona Kuzey Irak yönetimini elinde tutan KDP ve YNK nasıl bir tepki gösterecek? Bütün bunları şimdiden anlamak ve değerlendirmek o kadar da kolay değil. Bu gelişmeler Türkiye’nin içine ve Güneydoğu’ya nasıl yansır? Bunu da bilemeyiz. Ancak yeni bir durumla yüz yüze geldiğimizi söyleyebiliriz. Tabii bütün bu anlatılanlar ne kadar gerçeği yansıtıyor? Sonuç olarak, Türkiye, cumhurbaşkanı seçiminin hemen ardından bu sorunla daha derinden yüz yüze gelecek… İlginç ve dikkat çekici bir döneme giriyoruz. CUMHURİYET 04 K