Katalog

25 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr KESK Başkanı Tombul, ‘Artık toplu görüşme iflas etmiştir ve toplu görüşmeden bir şey çıkmaz’ dedi 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER ‘Masallara karnımız tok’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, hükümetle toplu görüş masasına oturan diğer memur sendikaları yöneticilerini eleştirerek “Milyonlarca kamu emekçisinin toplusözleşme hakları için mücadele edeceklerine hükümetin masallarını dinlemeyi tercih ettiler” dedi. KESK üyelerinin Konak’ta gerçekleştirdiği basın açıklamasında konuşan Tombul, hiçbir sonucu çıkmayacağı belli olan toplu görüşme masasına oturmak yerine Yalçın’ın İnadı Yalçın Bayer’i tanıyanlar, güleryüzünün arkasında, habercilik tutkusu bağlantılı nasıl bir keçi inadı olduğunu iyi bilirler. Haberin tamamlanması uğruna kendine, çevresine yapmayacağı işkence yoktur. Haberler bitmeden çıkmama takıntısı, yaşam boyu hiçbir toplantıya zamanında gidememe, gazeteden gece yarıları sonrasına kadar çıkamama alışkanlıklarını getirmiştir. Haberin unsurları eksikse haberciler üzerinde terör estirir. Saatler, günler, aylar hiç bıkmadan ona göre noktalanmamış haberin peşinde koşturur durur. Bizde uzun yıllar haber müdürü olarak kim bilir kaç binlerce haberin doğru dürüst tamamlanması, noktalanmasına katkıda bulunmuştur. Artık sözde Hürriyet’te köşesi var. Haber peşinden koşturma huyundan vazgeçmiş olması beklenir. “Yeter Söz Milletin” köşesini de kendine benzetti. Kafasına taktığı konuya, yılan hikâyesi gibi, yine kafasına göre bitirmeden nokta koymuyor. İyi ki de gazetecilik, habercilik ruhunu öldürmemiş, en son YSK ve AKP yönetiminin inatla sesiz kaldıkları, “Seçim Skandalı” konusundaki yazılarına noktayı koymuyor. ??? Verdiği örnekler, belge ve bilgiler öyle yenilir yutulur gibi değil. Anlayabildiğim kadarı ile seçim yenilgisi, moral bozukluğu.. derken, muhalefet partileri, CHP uzun bir zaman konuya uzak durdular. Yalçın Bayer habercilik olarak bu çarpıcı belge ve bilgilerin medya gündemine taşınmamasına aldırmadan, her gün yeni belge ve bilgilerle köşesini dolduruyor. Bir sandık, iki sandık, üç sandık.. derken seçim skandalı bağlantılı belgebilgiler giderek anlam ve önem kazanıyor. Oradan üç yüz, oradan beş yüz.. derken, seçim sonuçları sahtekârlığına ilişkin sandık ve oy sayılarına ilişkin rakamlar giderek büyüyor. Eninde sonunda YSK bu belge ve bilgiye dayalı suçlamalara yanıt vermek zorunda kalacak. Bu işin arkası çorap söküğü gibi gelecek. Bağışlayın ama ben de haberci kökenli olarak haber kokusunu alanlardan, biraz da inadını sürdürebilenlerden sayılırım. Doğru haberin kokusunu alır, peşinden koşar, kanıtlarını bulursunuz. Gelin görün ki yetkili ve sorumlular gerçeğin ortaya çıkmaması için direnirler. Onların elinde iktidar gücü vardır. Sizin ise sadece ve sadece gerçeği yakalama ve halka ulaştırma tutkunuz... Yalçın Bayer’in sunduğu belgeler elbette birkaç seçim sandığından, toplam binlerle oy üzerinden. Ama bir bir CHP, diğer partilerden eksiltilmiş, AKP’ye eklenmiş oyların bilgileri. Bu işin şakası hiç olabilir mi? Ya ülke çapında oynamalar olmuşsa? Ki sonradan mahcup mahcup konunun üzerine gitme hazırlıklarına girişen CHP’de toplanan bilgiler, on puana ulaşan oynama sonuçlarına da ulaşılabileceğini gösteriyor.. ??? Habercilik duygusu ile kendi seçim bölgem Fatih’te çok fazla sandık dolaşmıştım. Sandık başlarında Fethullah bağlantılı şu ünlü Cihan ajansının görevlendirdiği genç çocuklar ordusu dikkatimi çekmişti. AKP dışında diğer partilerin sandık başlarında nasıl zayıf kaldıkları da. Habercilik deneyimim sandık başlarında asılmayan partilerin seçim sonuçları denetimini de ellerinden kaçırdıkları yolundadır. Tabii Cihan ajansının seçimleri çok hızlı duyurması, büyük medyamızdan övgü alması, resmi sonuçların da çok erken duyurulması gibi durumlar da var. Tamam bilişim çağındayız ama Türkiye, ABD, AB ülkelerinden hızlı, bilgisayarla da olsa toplama işlemleri için sürpriz bir zaman hızına nasıl ulaştı? Sonrasında YSK’nin sandık bazında seçim sonuçlarını açıklamaması, bütün uyarılara kulak tıkaması durumu da var. Üstüne üstlük kimselerden genel toplamanın nasıl yapıldığı, nasıl denetlendiğine ilişkin doyurucu bilgi gelmiyor. Yurtdışından dostlar bizden kuşkulu, uyarıp durdular; ABD, AB ülkelerinde seçim sonuçlarına ilişkin tüm tartışma ve itirazların işte bu sandıklardan çıkmış oyların toplanması üzerinden yapıldığını anımsattılar. Çağdaş teknolojide seçim hilesi, oy çalmanın tümü ile sandıklardan çıkmış oyların toplanması aşamasındaki değişimle gerçekleştirilmekte olduğunun altını çizdiler. Dahası toplumun aymaması için, önceden kimi medya şirketlerine sipariş anketler yaptırıldığı, hemen arkasından da paralel oy sonuçlarının işlendiği.. yöntemi üzerinde durdular. Olur mu olur? Niye olmasın? Yalçın Bayer’in belgelerini sunduğu sandık örnekleri bile YSK’nin hesap vermesi gerekecek çok ciddi bir tablonun varlığını ortaya koyuyor. Kanıtlanırsa suçlularının yargılanması da gerekebilir. AKP susuyor, ama oylar kendi partilerine kaydırılmışsa bu işin doğrudan sorumlu tarafı konumundalar. Bu işin hiç şakası yok. YSK, AKP suskun kalarak, medya boyutlarını, önemini görmezlikten gelerek bu işi kapatamayacaklar... soner@cumhuriyet.com.tr ombul, “Hiçbir sonucu çıkmayacağı belli olan toplu görüşme masasına oturmak yerine toplu iş sözleşmesi istiyoruz” dedi. T akanlar dün yine memur sendikaları ile bir araya gelerek maaş zammını görüştü ve memura öneri hazırlandığı belirtildi. B toplu iş sözleşmesi istediklerini belirterek “Kamu emekçilerinin artık masallara karnı tok. Kapalı kapılar ardında yürütülen pazarlıklara son verilmelidir. Görüşmeler, emekçileri oyalamaktan başka bir şey değildir. Hiçbir masaya sığmayacak 2 milyon kamu emekçisiyle yüzleşmeye cesa reti olmayanlar, önce toplu görüşmelerle bizleri oyalayıp ardından Bakanlar Kurulu’nda hakkımızda tek taraflı karar vermektedir. Buna izin vermeyeceğiz” dedi. Dün Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Devlet Bakanı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Kemal Unakı tan, hükümetin memur maaş zamlarıyla ilgili teklifini ele almak üzere dün bir araya geldiler. Hükümetin, toplu görüşmelerin pazartesi günü yapılacak beşinci turunda, memur maaş zammına ilişkin ayırdığı kaynağı veya zam teklifini masaya getirmesi bekleniyor. TELEKOM ÇALIŞANININ PSİKOLOJİSİ BOZULDU Ekonomi Servisi Türkiye Haberİş Sendikası üyesi Türk Telekom işçileri, toplusözleşme sürecinde grev aşamasına gelinmesiyle “psikolojik sorunlar yaşadıkları’’ gerekçesiyle topluca viziteye çıktılar. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne muayene olmaya giden işçiler adına açıklama yapan Türkiye Haberİş Ankara Merkez Şube, Başkanı Selami Terkan, “Sağduyulu hareket ettiklerini, bunun sonucunda 86 maddede anlaşma sağlanırken, 28 madde üzerinde anlaşamadıklarını’’ belirtti. Terkan, sendikalarının konuyu masa başında çözmek istediğini ifade ederek, “Aksi takdirde yasal grev hakkımızı kullanacağız. Arkadaşlarımızın kazanımları ellerinden alınmak isteniyor. Bu da normal olarak arkadaşlarımızın psikolojisini bozdu ve psikolojik destek almaya geldiler’’ dedi. Ankara Kızılay YKM önünde toplanan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesi bir grup, hükümet ile diğer konfederasyonlar arasında devam eden toplu görüşme sürecini protesto etti. KESK Merkez Yönetim Kurulu üyesi Hasan Hayır, burada yaptığı açıklamada, “toplu görüşme sisteminin iflas ettiğini’’ belirtti. KESK’e bağlı Tüm BelSen Gaziantep’te yaptığı protesto eyleminde, kamu çalışanPROTESTOLAR de larının toplusözleşme ve grev hakkına yönelik yasal bir engel olYAYGINLAŞIYOR madığı vurgulandı. KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir de sendika üyeleri ile Adana İnönü Parkı’nda düzenlediği basın toplantısında, masadan kamu emekçileri adına hiçbir olumlu sonucun çıkmadığını vurguladı. FOTOĞRAF: CİHAN ORUÇOĞLU T E B L İ G A T Y A P I L M I Y O R Havada greve rötar Ekonomi Servisi Türk Hava Yolları, Havaİş ile arasında süren görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkmaması üzerine grev kararı alan sendikayı engellemek için tüm yolları deniyor. Önce baskı ve tehditle grev oylaması yaptıran ve yasal süresi bir gün olan oylamayı dört gün devam ettiren THY yönetiminin şimdi de grev oylaması sonucunun resmi tebligatını geciktirdiği ileri sürülüyor. Daha önce grev kararı alan sendikanın 60 gün içinde greve çıkma hakkı varken, oylama ile sürecin sıfırlandığı bilgisini veren sendika uzmanlarına göre, şimdi 10 Ağustos’ta evet çıkan oylamanın resmi tebligatının yapılmaması nedeniyle grev sürecini yeniden başlatamıyor. Söz konusu durumun THY yönetimi tarafından yaz aylarında olası bir grevi engellemek için özellikle geciktirildiği dile getiriliyor. Öte yandan, arabulucu heyetiyle birlikte tarafların yaptığı görüşmelerin kendilerini tatmin edecek bir yaklaşım içinde geçmediğini belirten Havaİş Başkanı Atilay Ayçin, “Ücret teklifi dahil idari konularda da revize yaptık. Kendileri herhalde bunu değerlendireceklerdir” dedi. “Bu nihai tekliftir, pazarlığı yok” diyen Ayçin, olumsuz cevap gelmesi durumunda haftaya grevin uygulanma tarihinin açıklanabileceğini söyledi. Grev kararı alındıktan sonra 60 gün içinde greve çıkılabiliyor, ancak sendika 60 günü sonuna kadar beklemek durumunda değil, grev kararı işyerlerine asıldıktan sonra sendika 6 işgünü içinde greve çıkabilir. ‘Kanlı Elmas’ın altını Türkiye’ye İSTANBUL (AA) İstanbul Altın Rafinerisi (İAR), Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yerel bir ortakla kurduğu şirket aracılığıyla, ülkede toplanan altınları rafine edilmemiş ham hali ile Türkiye’ye getirip işleyecek. İAR Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Halaç, Afrika kıtasında lojistik merkezler kurarak bu altınların rafine edilmemiş ham hali ile Türkiye’ye getirilmesini ve rafinericilik katma değerinin burada kalmasını sağlamayı amaçladıklarını kaydetti. Orta Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Bangui’de yerel bir ortak ile şirket kurduklarını belirten Halaç şunları söyledi: “Köylüler ‘Kanlı Elmas’ filminde izlediğimiz gibi derelerden tencerelerle yıkayarak altın çıkarıyor. Çoğu kooperatifleşmiş durumda. Köylüler, altını Kameron ve Kongo’ya götürüp satıyorlar. Altın bu ülkelerden bir şekilde Avrupa’daki altın rafinerilerine gidiyor. Bu modelde umulan başarıyı temin edebilirsek aynı modeli diğer Afrika ülkelerine de uygulamayı düşünüyoruz.’’ İnşaatta en büyük satın alma ? Ekonomi Servisi Alman çimento şirketi HeidelbergCement, İngiliz inşaat malzemeleri üreticisi Hanson PLC’yi 15.8 milyar dolara satın aldı. Dünyada bugüne kadar inşaat malzemeleri alanında yapılmış olan en büyük satın alma işlemi ile Hanson PLC’nin hisselerinin yüzde 100’ü HeidelbergCement’in eline geçti. Alman grup, bu satın almayla, dünyanın en büyük agrega üreticisi, ikinci en büyük hazır beton üreticisi ve en büyük çimento üreticilerinden birisi olarak bu sektörde daha güçlü bir konuma yükseldi. Grubun, Hanson PLC’yi satın almak için bu yılın mayıs ayında teklifte bulunduğu hatırlatılan açıklamada, ABD Merkezi Ticaret Komisyonu, Avrupa Komisyonu ile İngiltere ve Galler Yüksek Adalet Mahkemesi’nden alınan izinlerin ardından satın alma işleminin gerçekleştiği bildirildi. İ L K 7 AY D A Y Ü Z D E 4 8 A R T I Ş Protestolu senet tutarı 3 milyar YTL’yi aştı ? Protestolu senet tutarı yılın ilk 7 ayında yüzde 48 artarak 3 milyar 89 milyon YTL ’ye yükseldi. Protestolu senet sayısı da yüzde 28 artarak 815 bini aştı. Ekonomi Servisi Protestolu senet tutarı yılın ilk yedi ayında yüzde 48 artarak 3 milyar 89 milyon YTL’ye yükseldi. Protestolu senet sayısı da yüzde 28 artarak 815 bini aştı. ANKA’nın Merkez Bankası verilerinden yaptığı belirlemeye göre, protestolu senet tutarı, ocaktemmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48.57 artarak 3 milyar 89 milyon 544 bin 974 YTL’ye ulaştı. Aynı dönemde protestolu senet sayısı yüzde 28.35 artarak 815 bin 247’ye yükseldi. Temmuz ayında, geçen yılın aynı ayına göre, protestolu senet tutarı yüzde 54.25 artarak 504 milyon 979 bin 394 YTL’ye çıktı. Protestolu senet sayısı da yüzde 30.05 artışla 122 bin 268 oldu. CUMHURİYET 13 K