23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER TÜSİAD ve MÜSİAD’ı ziyaret eden cumhurbaşkanı adayı Gül: Görevimi layıkıyla yapacağım 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İş dünyasından Gül’e destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili olarak dün TÜSİAD ve MÜSİAD’ı ziyaret etti. İşadamlarının desteğini alan Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “Bizim prensiplerimiz, ilkelerimiz var” sözlerine de, “Söylediğim bütün her şeyi inanarak söyleyen bir insanım” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı adayı Gül, ziyaretlerini dün de sürdürdü. Gül, önce TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ ve yönetim kurulu üyeleri ile bir araya geldi. Gül, Cumhurbaşkanlığı’nın görevlerinin açık ve belli olduğunu, cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda anayasanın gösterdiği ilkeler çerçevesinde bütün devlet kurumlarıyla uyumu sağlayacak, bütün halkı kucaklayacak, bütün Türk milletini temsil edecek ve herkese eşit mesafede olacak bir yapıda olacağını ileri sürdü. TÜSİAD Başkanı Yalçındağ ise Cumhurbaşkanlığı makamı Saptırma... Boğaz’dan gelen esinti Çamlıca sırtlarına vuruyordu. Gökyüzünde çil çil yıldızlar vardı. Uçaklar, Bostancı üzerinde bir yay çizerek önce Boğaz’ın üzerine, oradan da Yeşilköy’e doğru inişe geçiyordu. Laurence Durrell’in “Kıbrıs’ın Acı Limonları”nı (Can Yayınları) bitirip masanın üzerine koymuştum... Durrell, Kıbrıs sorununun nasıl yaratıldığını anlatıyordu “Kıbrıs’ın Acı Limonları”nda... Bir anılar demetiydi... Türk ve Rum kesimi neden karşı karşıya getirilmişti Ada’da? 1950’li yılların sonlarına doğru körüklenen yangın bugüne dek neden çözümlenememişti? O güzelim cennet Ada, son 50 yılda cehenneme dönüştürülmüştü... Yıkık bitik bir yas yağmuru altında gibiydim. Jacques Prévert’in o demirçelik kan fırtınasının içindeydim. Girne’yi düşündüm... Bir hüznü, yalnızlığı, düş kırıklığını... Umut nasıl bir şeydi acaba? Umudu İngiliz pasaportu taşıyan Nakşi Şeyhi Nazım Kıbrısi mi veriyordu Kuzey Kıbrıs’ta, yoksa Fethullahçılar mı: AB’ye girecekti Kuzey Kıbrıs... Seçimlerin ana ekseni buydu... Aynı hava bir dönem Türkiye’de de esmişti... Tayyip Bey, Abdullah Bey el ele verip AB’nin kapısını açacaklardı... AB’nin kapısı açılmadı ama tarikat okulları, yurtları, hastaneleri, finans kurumları, televizyonları, radyoları açıldı... ??? Yaşamımız umuda yolculukla geçti hep... Hep yenildik, kazanamadık... Alanları doldurduk, yaşama sevincimizi çoğalttık, geleceğin çocukları için uçurtmalarımızı gökyüzüne saldık... Şimdi nasılız: Biraz yorgun, biraz hüzünlü ve biraz da kırgın... Tayyip Bey’i izledim televizyonlarda... Belli ki bir hesaplaşmanın içinde... Sadece o mu? ABD ve AB... İçeriden ve dışarıdan!.. Laik demokratik Cumhuriyet, Kemalizm hedefte... Hep bir ağızdan şarkılar söylüyorlar: “Baskıcı Kemalist devlet çöktü, yaşasın demokrasi!” Bunları söyleyenlerin çoğu benim kuşağımdan... Bazılarını çok yakından tanıyorum... 12 Eylül 1980 askeri darbesinde Kenan Evren’e alkış tutuyorlardı... Binlerce aydınımız, yazarımız, bilim insanımız, öğretmenimiz, işçimiz, gencimiz işkenceden geçerken, kitaplar yakılırken Kenan Paşa’yla Kalender Orduevi’nde kadeh tokuşturuyorlardı... Şimdi aynı kişiler “sıkmabaş”ın giyim kuşam özgürlüğü olduğunu savunuyor... Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e saldırıyorlar... Her şey planlı ve programlı... Tayyip Bey de televizyonlarda konuşuyor: “Abdullah Gül’ün özü de birdir sözü de... Canım Atatürk’ün annesi ve eşi de türban takmıyor muydu?” Büyükanıt Paşa’ya yanıt veriyor Tayyip Bey!.. Verir, verir!.. Arkasında ABD, AB ve medya var... ??? Zübeyde Hanım, Latife Hanım ve Hayrünnisa Gül... Aman Tanrım!.. Zübeyde Hanım ve Latife Hanım ne zaman “sıkmabaş” takmışlardı başlarına... Onlarınki “sıkmabaş” değil, Anadolu kadınının kullandığı “başörtüsü”ydü... Zübeyde Hanım 1923’te ölmüştü. Atatürk de Latife Hanım’la 1923 yılında evlenmiş, 1925’te boşanmıştı... Atatürk’ün giyimkuşam devrimi ise 1934’tür... Türkiye’yi yöneten bir Tayyip, ne yakın tarihimizi ne de Aydınlanma Devrimi’ni biliyor... ??? Bir yıldız kayıyor gökyüzünden, bir yolcu uçağı geçiyor üzerimden... Esinti geliyor Boğaz’ın mavi sularından... ABD’li Richard Holbrooke’un “Ilımlı İslam Demokrasisi”, “İslami Model”e dönüştü... Peki Atatürk’ün “Devrim Yasaları” ne olacak? Anayasanın 174. maddesi kaldırılacak mı? Sıra onlara da gelecek!.. ? Dün de ziyaret turlarını sürdüren cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “Bizim prensiplerimiz, ilkelerimiz var” sözlerine, “Söylediğim bütün her şeyi inanarak söyleyen bir insanım” yanıtını verdi. nın bugün de milletin bütününü kucaklayan, cumhuriyetin temel ilkelerini, toplumsal uzlaşmayı ve demokratik meşruiyeti gözeten, Atatürk’ün koyduğu çağdaş uygarlık hedefi doğrultusunda gelişmesinin önünü açan, topluma örnek bir makam olması gerektiğine kuvvetle inandıklarını söyledi. Gül’ün kamuoyu ile paylaştığı “anayasanın kılavuzluğu, siyasi tarafsızlık, laiklik ve demokrasinin ayrılmaz bütünlüğü, devlet kurumları arasında uyum’’ ilkelerini önemsediklerini belirten Yalçındağ, “Yukarıda altını çizdiğimiz anlayış çerçevesiyle Sayın Abdullah Gül’ün bu görevi layıkıyla sürdüreceğine inanıyoruz’’ dedi. Son derece hassas ve sorumluluk isteyen Cumhurbaşkanlığı görevinde Gül’e başarılar dileyen Yalçındağ, seçimin gerçekleşmesinden sonra parlamentonun tercihine saygılı olmanın, demokrasinin vazgeçilmez gereği olduğunu kaydetti. Yalçındağ, “Tüm modern demokrasilerde olduğu gibi bir sivil toplum örgütü olarak görevimiz icraatı izlemek, gerekli eleştiri ve uyarıları yapmak olacaktır’’ diye konuştu. MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat ile görüşen Gül, söylediklerini ina Kamer Genç: Aday olacağım ? ANKARA (AA) Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, “Eğer referandumdan ‘evet’ sonucu çıkarsa, Meclis’in seçeceği cumhurbaşkanının görev süresi sona erer’’ dedi. Yarıngece sona erecek olan 11. cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde aday olmayacağını belirten Genç, “Aday olursam, AKP’nin oylarıyla cumhurbaşkanı seçilemem. Ancak cumhurbaşkanını halkın seçmesi halinde aday olacağım’’ diye konuştu. narak konuştuğunu, insanların daima şeffaf olduğuna inandığını söyledi. Gül, “Bir kez rol yaparsınız, iki kez rol yaparsınız. Sizin ne olduğunuz, nasıl hareket edeceğiniz bunlar gayet açık seçik bir şekilde görülür” dedi. Gül, bir gazetecinin, “Dün (önceki gün) Çankaya Köşkü’nde verilen resepsiyonda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın adaylığınızla ilgili bir yorumu oldu. ‘Prensiplerini uygulamaya’ devam edeceklerini ifade etti. Bunu nasıl yorumluyorsunuz’’ sorusuna, “Söylediğim bütün her şeyi inanarak söyleyen bir insanım. İnsan hayatında bir kez rol yapar, iki kez rol yapar, insanların şeffaf olduğuna inanıyorum. Gayet açık, şeffaf şekilde düşüncelerimi sizinle paylaştım” diye konuştu. MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Bolat ise Gül’ün adaylığının 22 Temmuz seçimlerinde halkın ortaya koyduğu demokratik teamüllere ve anayasa hükümlerine uygun olduğunu söyledi. İZMİR BAROSU GÜL ’E TEPKİLİ ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Ege’de yine Yunan tacizi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Yunanistan’a ait uçakların, Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında uçuş yapan Türk F16’larına 3 önleme yaptığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan konuya ilişkin duyuruda, Ege Denizi’nin uluslararası hava sahasında uçuş yapan Türk F16 uçaklarına, önceki gün Sakız Adası’nın güneybatısında Yunan F16 ve M2000 uçakları tarafından 2 önleme gerçekleştirildiği kaydedildi. Türk F16 uçaklarına, Gökçeada’nın batısında da 1 önleme yapıldığı belirtildi. Adaylığı siyasi bir depreme neden olur İZMİR/İSTANBUL (Cumhuriyet) Sivil toplum kuruluşlarının AKP’nin cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül’e yönelik tepkileri sürüyor. Gül’ün Çankaya’ya çıkmasının cumhuriyet kazanımları ve rejim açısından sakıncalı olduğuna vurgu yapan sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Gül’ün adaylık konusunda diretmesinin Türkiye’de siyasi bir depreme neden olacağına dikkat çektiler. Sivil toplum kuruluşları, Gül’ün adaylığına karşı yeniden mitingler düzenleyebileceklerinin sinyalini verdiler. İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, ABD’nin, uzun yıllardan bu yana Türkiye’deki rejimi “Ilımlı İslam” modeline dönüştürme uğraşı içerisinde olduğunu belirterek Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığının da bu projenin bir parçası olduğunu söyledi. Erdemir, “BOP adı altında 24 ülkenin sınırları ve rejimi değiştirilmek istenmektedir. Bunlar arasında Türkiye de vardır. Başbakan Erdoğan, kendi ülkesini parçalayacak projenin eşbaşkanı olduğunu açıklamıştır. Abdullah Gül’ün de ABD projesinde yer alması rastlantı sayılamaz” dedi. dokunulmazlık zırhı ile siyasi hayatını sürdürdüğünü ve Türkiye’nin özlediği bir cumhurbaşkanı olmadığını söyledi. İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ferit İlsever, partisinin İstanbul il merkezinde yaptığı basın açıklamasında, 22 Temmuz seçimlerinde Türk milletinin kaybettiğini, ABD ve uzantılarının kazandığını savundu. Kadın Araştırmaları Derneği 2. Başkanı Meriç Velidedeoğlu da yaptığı yazılı açıklamada, cinsel eşitsizliği öne çıkaran, laik rejime karşı olmanın simgesi haline getirilen türbanın Cumhurbaşkanlığı seçmeyle, Türkiye Cumhuriyeti yönetiminin doruk noktasına çıkarılacağını ifade etti. musakart@yahoo.com Yargı belediyeyi haksız buldu ? İstanbul Haber Servisi Tuzla Belediyesi’nin iskânsız binada ruhsatsız çalıştığı iddiasıyla mühürlediği Çağdaş Tuzla gazetesi, İstanbul 7. İdari Mahkemesi’nde açtığı davayı kazandı. Mahkemenin verdiği karara göre, devlet organları ve idare makamlarının, bütün işlemlerinde, kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorunda olduğu vurgulandı. YARSAV Başkanı Eminağaoğlu’ndan Gül ve türban açıklaması ‘Kişisel suçlarından yargılanır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, cumhurbaşkanının dokunulmazlığı bulunmadığına işaret ederek hakkında dava bulunanların seçildikten sonra da yargılanabileceğine dikkat çekti. Eminağaoğlu, cumhurbaşkanının eşinin de kamusal sorumluluk yüklendiğini kaydederek “AİHM kararlarında, türbanın, temel bir insan hakkı kapsamında değerlendirilemeyeceğinin ve hukuksal bir korumadan yararlanamayacağının gerekçeleri açıkça ortaya konulmuştur” dedi. ‘Kayıp trilyonların hesabını versin’ İstanbul’da, Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (USTKB), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ile birlikte çok sayıda demokratik kitle örgütü, dün Taksim’de bulunan Piramid Sanat’ta Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlı’ğına adaylığı ile ilgili ortak basın açıklaması yaptı. Ortak açıklamayı okuyan USTKB Yürütme Kurulu Dönem Başkanı Gökhan Ecevit, “Hiçbir iktidar kan ve ve gözyaşı ile kurulan laik, demokratik, çağdaş hukuk devleti yapısını, yerli yabancı işbirlikçileri desteğinde kazandığı seçime dayanarak değiştirmeye, dinci bir cumhuriyet kurmaya kalkışamaz. Dirliği ve birliği bozamaz. Bu tür girişimleri kınıyoruz” dedi. Gül’ün “Kayıp Trilyon” davasını anımsatan Ecevit, Abdullah Gül’ün Türban tartışması YARSAV Başkanı Eminağaoğlu, cumhurbaşkanı adaylığı ve türban tartışmalarını değerlen dirdi. Anayasada cumhurbaşkanı için dokunulmazlık öngörülmediğini belirten Eminağaoğlu, “Cumhurbaşkanı TBMM üyesi olmayıp TBMM üyesi iken cumhurbaşkanı seçilenin TBMM üyeliği ise anayasanın 101. maddesi uyarınca sona ermektedir” dedi. Seçilecek cumhurbaşkanının seçilmeden önce işlediği suçlar nedeniyle yargılanabileceğine Yönetmeliğe durdurma ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye KamuSen’den yapılan açıklamaya göre, Danıştay 5. Dairesi, Yurtdışında Sürekli Görevlendirilecek Personel Hakkında Yönetmelik’in bazı hükümlerinin yürütmesini durdurdu. Danıştay 5. Dairesi, “Arapçanın yaygın olarak konuşulduğu ülkelerde Arapça bilmenin görevlendirme için yeterli olduğu’’ yönündeki yönetmelik hükmünün, yurtdışı görevlendirmede İngilizce, Almanca ya da Fransızca bilme zorunluluğuna ilişkin genel hüküm karşısında Arapçaya ayrıcalık tanıdığı gerekçesiyle yürütmesini durdurdu. SARIGÜL EKİBİ 9 EYLÜL’DE CHP ÖNÜNDE EYLEM YAPACAK Eylem parolası: 999 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’de Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ekibi ile parti meclisi (PM) içindeki muhalifler, iki ayrı koldan genel merkezi hedef alan çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Sarıgül, “999” eylem parolasıyla “9. ayın 9’unda, saat 9’da, 9 Eylül’de CHP Genel Merkezi önünde” eylem yapacaklarını söyledi. Altınoluk’ta bir toplantı yapan PM içindeki muhalifler ise bölge toplantılarını sürdüreceklerini, 9 Eylül eylemine katılmalarının söz konusu olmadığını bildirdi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, başkentte art arda toplantılar yaparak muhalefet stratejisini belirliyor. Sarıgül ekibi CHP’nin kuruluş yıldönümü olan 9 Eylül günü genel merkez önünde eyleme hazırlanıyor. Sarıgül ANKA Ajansı’nın sorularını yanıtlarken, “9. ayın 9’unda, saat 9’da CHP Genel Merkezi’nin önündeyiz. Demokratik yönetim için, CHP’nin demokratikleşmesi ve yeteneksiz yöneticilerden kurtulması için eylem yapacağız. Biz kurultay istemiyoruz. Sayın Baykal’a ‘siyasetten çekil’ çağrısı yapmak için oraya geliyoruz. Kendi seçtiğin delegelerle yıllarca genel başkan olabilirsin ama halkın oyunu alamıyorsun. Seçimlerde başarısız oldun” dedi. PM’deki muhalifler ise Sarıgül ekibiyle bir ilgilerinin olmadığını 9 Eylül’de yapılacak eyleme destek vermelerinin söz konusu olmadığını vurguladılar. dikkat çeken Eminağaoğlu, şunları kaydetti: “Yasama dokunulmazlığı, dokunulmazlıktan yararlanan kişiler için bir hak değil ayrıcalıktır. Cumhurbaşkanının ise görevle ilgili olarak, sadece görev süresince vatana ihanet etmesi nedeniyle suçlanabileceği ve yargılanabileceği anayasa ve TBMM İçtüzüğü’nde özel olarak düzenlenmiştir. Cumhurbaşkanının, gerek görev sırasındaki kişisel suçları nedeniyle, gerekse seçilmeden önce işlemiş olduğu suçlar nedeniyle ‘yargılanamayacağı yolunda’ özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Hukuk, canlı bir varlıktır. Bu nedenle hukuksal metinler, çağdaş yorumlarla biçimlenir ve düzenlemelerin kapsamı da değişen koşullar çerçevesinde dogmatik bir biçeme büründürülmeden, hukuksal eksende yorumlanarak ortaya konulur. Anayasalar da bu çerçevede yorumlanarak düzenlemelerin kapsamı belirlenir. Genel kabul gören bir kural olarak yargı yolu açıkça kapalı olmadığı belirtilmeyen her konuda açıktır. Anayasada açıkça cumhurbaşkanının, seçilmeden önce işlemiş olduğu kişisel suçları yönünden yargı yolunu kapatan bir düzenleme olmadığına göre, bu konuda yargı yolunun açık olduğu kabul edilmelidir.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle