22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Dolar 1.35 YTL ile 1.42 YTL arasında gitti geldi. Asya ile düşen İMKB, FED ile kısmen toparladı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Küresel dalgaya mola ? ABD Merkez Bankası da “işler kötü” dedi. Faizlerde kısmi indirime giderek piyasalara “geçici” moral verdi. Dünya borsalarının tekrar yükselişe geçmesine karşın uzmanlar, “krizin atlatıldığını söylemek için henüz çok erken” görüşünde. Ekonomi Servisi ABD’deki konut piyasasından çıkan ve derinleşerek dünyaya yayılan “kredi krizi”, haftanın son gününde de piyasaları dalgalandırdı. Sabah saatlerinde Asya borsalarından gelen haberlerle dolar 1.42 YTL ’ye kadar çıkarken İstanbul Borsası’nda satışlar etkili oldu. ABD’deki mortgage piyasasına ilişkin kaygılar nedeniyle günlerdir süren dalgalanma sonrasında, ABD Merkez Bankası (FED), giderek artan kredi sıkışıklığı korkusunu yatıştırmak ve piyasaya daha fazla likidite sağlamak amacıyla iskonto faiz oranını yarım puan düşürerek yüzde 5.75’e indirdi. FED’den gelen açıklama sonrasında borsalar artıya geçerken dolar 1.35 YTL ’ye indi. Avrupa borsalarında da yükselişler yüzde 3’leri buldu. Hareketli günün sonunda İMKB Ulusal 100 Endeksi yüzde 4.73 artışla 46 bin 577 puan seviyesine yükselirken işlem hacmi ise 3.43 milyar YTL ile tarihi rekor seviyesine çıktı. Sabah saatlerinde 1.42 YTL seviyelerine çıkan dolar, 1.35 YTL ’nin altına kadar indi. Finansal koşulların kötüleştiğini, bunun ekonomik büyümeyi kısıtlayabileceğini belirten FED, ekonomiye olumsuz etkileri gidermek için gerektiği kadar hareket etmeye hazır olduğunu vurgularken piyasalardaki rahatlamanın “geçici” olabileceği uyarısında bulunan uzmanlar, krizin atlatıldığını söylemek için erken olduğuna dikkat çekiyorlar. Top Ellerinde Cumhurbaşkanı Sayın Sezer’in, Başbakan Erdoğan’ın bakanlar kurulu listesine bile bakmadan, yeni cumhurbaşkanına sunulmak üzere geri çevirmesinin ardından ekranlarda görünenlerin yüz ifadelerine hiç dikkat etiniz mi? Gülümseme ile kapatılmaya çalışılan öfke, iğneli sözlerde saklanamaz oluyordu. “Rest mi, jesti mi”sorusuna yanıt aranırken ortak cepheden iki zıt yorum birden yapıldı durdu. Beklenmedik, kafaları karıştıran bir durumla karşı karşıya kaldıkları apaçıktı. Oysa rest mi, jest mi olduğundan daha önemli olanı, Başbakan Erdoğan ve AKP yönetim kadrolarının ilk kez yüz yüze kaldıkları iktidar sorumluluğunda, topun ellerinde kalmasından duydukları şaşkınlıktı. İktidarın nimetleri kendilerine, sorumluluğu başkalarına atma dönemi, balayı bitmişti. AKP iktidarının yalakalığını yapan medya yıldızları, bu şaşkınlığı onlardan çok yaşıyor gibiydiler. Baktım da şaşkınlıklarını Cumhurbaşkanı Sezer’e yönelik öfke kusmakla geçiştirmeye çalışanlar ağırlıktaydılar. Ne de olsa Sezer’in kimi bakan adaylarının isimlerinin üstünü çizmesine, bunun üzerinden de demokrasi havariliği yapmaya, zehir zemberek eleştirilere hazırlanmışlardı. Topun AKP iktidarının elinde kalmasını görmek; “kendi seçtiğiniz cumhurbaşkanına kendi hükümetinizi onaylatırsınız, bildiğinizi okursunuz” gerçeği ile yüz yüze kalmak, deneyimli medya yıldızlarını gelecek için kaygılandırmaya başlamıştı. Zaten onlardan önce davrananlar da vardı; küresel bunalım yetmezmiş gibi, kimi uluslararası piyasa yorumcusu şirketler, AKP’nin Gül’ü cumhurbaşkanı yapmakta diretmesinin önemli bir iktidar yanlışı olduğunun raporunu bile vermişlerdi. Söz konusu kehanet raporlarına göre, bu tabloda Türkiye dünya çapındaki dalgalanmalardan, krizden daha ağır etkilenecekti. AKP’nin bir önceki iktidarında umursanmayan bozuk ekonomik dengeler, giderek çarpılan rakamlar, açıklar, her nasılsa şimdilerde birdenbire çok önem kazanmıştı. Türkiye’nin kırılganlığı üzerinde söylemler artmış, ilk aşamada en çok olumsuz etkilenen ülkenin Türkiye olduğunun da altı çok fazla çizilir olmuştu. İşte tam da aynı nedenlerle, iktidar topunun, yani sorumluluğunun artık başkalarına atılamaz bir noktaya gelinmiş olması gerçeği, kimilerinin sinirlerini çok fazla bozuyor. Şu ünlü medya yıldızlarımız, demokrasi havarilerimiz var ya.. Bir yandan sola, CHP başta AKP iktidar icraatlarına eleştiri yöneltenlere, eylemleri ile tepki verenlere ateş püskürüp, Cumhuriyet, laiklik, ülke çıkarları söylemi ile yola çıkan herkesi cuntacı, antidemokrat olmakla suçlarlarken.. Uzlaşmadan cumhurbaşkanlığını dayatan AKP iktidarına, Erdoğan ve Gül’e yönelik ağızlarını bıçak açmıyor. Muhalefet yapan her kesime yönelik, ağızlarından çıkan hakaret dolu, çirkin eleştirileri ise kulakları duymuyor. ??? Hâlâ Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamış olduğu seçim sonuçlarına ilişkin ciddi bir sorgulamanın gerekliliğine inanıyorum. Sandık sandık ve toplamı üzerinden hesaplamalara yönelik soru işaretlerim var. Kendi başıma dolaştığım birkaç sandık üzerinden dahi, Fethullahçıların ünlü ajansının nasıl çalıştığına tanıklık yapmış olmak, çok çabuk, çok kesin açıklanmış bu ajansın seçim sonuçlarının sonradan gerçek sonuçlarla yer değiştirdiğini, rakamların ve oranların hemen hemen hiç değişmediğini bilmek bu kuşkularımı ister istemez kabartıyor. İsterseniz bu kuşkuculuğu, inanmak istememeye ilişkin bir paranoya olarak değerlendirin. Ama bir yandan da “İyi ki AKP tek başına, sorumluluğu başkalarına atamayacak biçim ve koşullarda iktidar oldu” diye düşünmekten de kendimi alıkoyamıyorum. Öncelikle şu büyük kuraklık, başkentin yaşadığı büyük su felaketini ele alalım.. İktidar değişikliği olmuş olsaydı, ne dinsiz imansızların uğursuzluğu kalırdı, ne de suçlanmayacakları icraatları. Şu hale bakın; Gökçek’in istifası bile gündeme gelmiyor. Medya kamuoyunu manipüle ediyor. Erdoğan Hükümeti olup biten rezaleti, kedinin pisliğini örtmesi gibi örtüveriyor.. Dünya piyasa krizinin en çok Türkiye’yi vurması olgusuna gelince: Bizim medya, iktidar değişikliği olmuş olsaydı çoktan yaygarayı koparmaz mıydı? Hani senaryosunu çok yazdıkları CHPMHP koalisyonu üzerinden, “Beceriksizler, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Gül gibi ekonomiyi, pembe tabloyu, birkaç günde kapkara yaptılar..” diye kıyametleri koparmış olmazlar mıydı? Top, ABD, AB, bütün Türkiye karşıtı lobiler katkısıyla dış destekli, içeride medyasermaye ittifaklı 2. dönem Erdoğan Hükümeti, AKP iktidarında. Günahı, sevabı ile her şeyden sorumlular. Yüzde 47 halk oyunun hakkını, tümünden, tüm kurumları ile sorumlu oldukları iktidar icraatlarının hesabını vermek zorundalar... soner@cumhuriyet.com.tr Türkiye’de Gül gerilimi de etkili MURAT KIŞLALI Japonya’da yatırımcılar, Tokyo Borsası’nın yüzde 5.5 gerileyerek, son 7 yılın en sert düşüşünü yaşamasını endişeyle takip ettiler. (Fotoğraf: AP) ANKARA Dünya finans çevreleri Türkiye’nin küresel krizden, diğer ülkelerden daha fazla etkilenmesinin, yüksek dış açığının yanı sıra AKP’li Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na adaylığını koymasından kaynaklandığını belirtiyor. American Express, 17 Ağustos tarihli raporunda ise “YTL, son birkaç günde politik kaygılar nedeniyle çöktü. Türkiye’de ordu, dinci geçmişi nedeniyle Gül’ü cumhurbaşkanı olarak kabul etmeyeceğini açıklamış ve gerekirse bir darbe yapmaktan kaçınmayacağını göstermişti” denildi. Credit Suisse ise dünkü raporunda da Türkiye ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Yerli yatırımcılar bu sefer beklemeyi tercih edebilirler. Çünkü hem kaygılar küresel çapta, hem de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı için adaylığını koymasıyla artık Türkiye’de daha yüksek bir risk algılaması mevcut.” ‘Kriz şimdilik sokağa yansımadı’ İSTANBUL (ANKA) Uzmanlar, Türkiye’deki göstergelerin henüz “kriz habercisi” olmadığını, ancak bir süre daha temkinli davranmak gerektiğini vurguladı. Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürlüğü Koordinatörü Ali İhsan Gelberi: “Hafif yükseliş, dalgalanmanın bittiği anlamına gelmiyor. Dalgalanma, Türkiye’nin enflasyonuna, büyümesine, cari açığına negatif etki etmeye başladığı zaman korkmak gerekiyor.” Ak Yatırım Başekonomisti Hakan Aklar: “ABD’de sıkıntı, reel sektöre etki etmeye başlarsa sorun büyür. İşsizlik başlar, enflasyon artar, büyüme geriler.” Ata Yatırım Başekonomisti Nurhan Toğuç: “Türkiye likit bir piyasa olduğu için, yabancının ilk önce Türkiye’den parasını çekmesi doğal bir süreç. Ancak içerdeki belirsizlik Türkiye’nin riskini artırıyor.” Kepenek: Tıkanmanın geleceği belliydi Bağımsız Sosyal Bilimciler’in (BSB) 2007 Raporu’nda dikkati çektiği ve Cumhuriyet’in 6 Temmuz 2007 tarihinde haberleştirdiği “Kriz ABD’den gelecek” uyarısı gerçek oldu. “Raporda da söylediğimiz gibi, bu sistem belli bir tıkanma noktasına gelecekti. Olan o” diyen BSB’nin kurucularından Prof. Dr. Yakup Kepenek de şunları söyledi: “Sermaye, getirinin yüksekliğiyle hareket eder, yaşar. Türkiye’den çıkan 10 milyar dolar bu arayışın sonucu. Herkes buna çalıştığında işte böyle kriz doğar. Bu süreç, sermayenin kâr gerçekleştirme arayışı sürecidir.” Kozanoğlu’na göre, mali krizin kaynağının ABD olması endişe yaratıyor Bu sefer durum daha ciddi İsveç Borsası’na Dubai’den teklif Ekonomi Servisi Borse Dubai, İsveç Borsası’nı yöneten OMX’i satın almak için hisse başına 230 İsveç Kronu olmak üzere toplam 27.7 milyar İsveç Kronu (3.9 milyar dolar) teklif etti. Borse Dubai, OMX’i satın alması ile oluşturulacak ortak şirketin uluslararası platformda OMX markasını kullanmasını ve hızlı büyüyen pazarlarda genişlemeyi hedeflediğini bildirdi. Ekonomi Servisi Sabancı Holding Finansal Hizmetler Grubu Başkanı Akın Kozanoğlu, dünya finans piyasalarında yaşanmakta olan çalkantıların, geçen yıl yaşanandan daha ciddi olmasına karşın borsaların ve büyük şirketlerin çökmesi gibi “vahim sonuçlara” yol açmadan durulacağını tahmin ettiğini söyledi. Kozanoğlu, düzenlediği basınla sohbet toplantısında sorular üzerine, “kişisel görüşlerini” ifade ettiğini vurgulayarak çalkantıların geçen sene mayıs haziran aylarında yaşanandan daha ciddi olduğunu ve kaynağının ABD olmasının sıkıntı yarattığını belirtti. Kozanoğlu, “Bunun çok uzun süreli, çok vahim neticelere, borsa çöküntülerine, çok büyük şirket çöküntülerine ulaşacağını pek tahmin etmiyorum. Bir süre sonra durulacağını tahmin ediyorum” dedi. Dünya merkez bankalarının piyasalardaki li ? Krizin, borsaların ya da şirketlerin batmasına yol açacak kadar vahim sonuçlar doğurmayacağını dile getiren Akın Kozanoğlu, döviz borcu olan şirketlerin endişe içinde olmalarının normal karşılanması gerektiğini belirtti. kiditeyi artırmak için çok iyi önlemler aldığını söyleyen Kozanoğlu, Türkiye Merkez Bankası’nın da döviz alım ihalelerindeki düzenlemeleriyle üzerine düşeni yaptığını, likidite sağladığını dile getirdi. Kozanoğlu reel sektörde birçok şirketin yüksek miktarda döviz borcu olduğunu hatırlatarak “Böyle döviz pozisyonu olan her kuruluşta döviz kurları yükselirse bir sıkıntı olur, zarar olur; ama, bunlar geçicidir ve eski seviyeye dönülürse sorun olmaz. Borçların art ması, eğer fiyatlarına yansıtamazlarsa likidite sıkıntısı yaratır, bunların endişeli olması normaldir” dedi. Mali dalgalanmalardan genellikle sigorta sektörünün fazla etkilenmediğini söyleyen Akın Kozanoğlu, tüketici davranışlarının özelliği nedeniyle sigorta yaptırmaktan vazgeçilmediğini ve satış azalması olmadığını sözlerine ekledi. Acıbadem hisse sattı Ekonomi Servisi Acıbadem Sağlık Hizmetleri’nin toplam yüzde 21.66 hissesinin Abraaj Capital Grubu’na bağlı Almond Holding’e satılması için sözleşme imzalandı. İMKB’nin bülteninde yer alan şirket açıklamasına göre şirketin çeşitli hissedarlarına ait B grubu hisselerinin her biri 7.5 dolar bedelle, A grubu hisselerin her biri de 48 dolar bedelle satılacak. Abraaj Capital’in ortakları arasında Deutsche Bank, Citicorp, Difc Investments, Emirates Bank, International Bank, Mashreq Bank, Zabeel Investments, Public Institutions for Social Security (Kuveyt), Al Qudra Holdings gibi kuruluşlar yer alıyor. Türkiye altında dünyanın 3. büyük pazarı Ekonomi Servisi Dünya Altın Konseyi Türkiye Genel Müdürü Murat Akman, Türkiye altın piyasasının ilk defa 2007’nin ikinci çeyreğinde ABD altın piyasasını geride bırakarak dünyanın en büyük üçüncü altın piyasası konumuna geldiğini söyledi. Akman, altın piyasasında ikinci çeyrek sonuçları için Türkiye’yi değerlendirdiği açıklamasında, Türkiye’de altın talebinin, bir önceki yılın ikinci çeyreğine oranla takıda yüzde 14’lük bir artışla yeni rekor olan 52.2 tona, yatırım alanında ise yüzde 5’lik bir artışla yine yeni ikinci çeyrek rekoru olan 20.5 tona ulaştığını kaydetti. Akman, özellikle mayıs ve haziran aylarında dolar karşısında kuvvetli YTL ve sınırlı altın fiyat hareketliliğinin altın alımları açısından uygun bir ortam oluşturduğunu söyledi. İHALE KUVEYTLİLERİN Turizmde enerji tasarrufu sağlayacak ürünlerin kullanılması için kampanya başlatılacak Çelik Palas’a 38.9 milyon dolar Ekonomi Servisi Emekli Sandığı’na ait Çelik Palas Oteli’nin özelleştirme ihalesinde en yüksek teklifi 38 milyon 900 bin dolar ile MSN Yapı verdi. Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı Osman İlter’in komisyon başkanlığında yapılan Çelik Palas Oteli’nin satış ihalesine Pantur Turizm, Oran Turizm Petrol Yatırımları İşletmeleri, Toray İnşaat, CVK Mineral Madencilik, TahincioğluGüzel Oteller Ortak Girişim Grubu, Anemon Turizm ve İnşaat, MSN Yapı Yatırımları İnşaat, Turizm, Makine Sanayi, Harbut Tekstilİsmail Çelik İnşaat Ortak Girişim Grubu ve Akbaşlar Tekstil Enerji katıldı. Elektrik ve su kesintileri turisti caydırır Ekonomi Servisi Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, Türkiye’nin başkentinde su, turizmin başkenti Antalya’da elektrik kesintilerinin kabul edilemez bir durum olduğunu kaydederek, “15 sene önce böyle şeyler olacak dense kesinlikle inanmazdım. Elektrik kesintileri o kadar yoğun yaşanıyor ki turistlerin kafasında soru işaretleri uyanmaya başladı. Gelecek yıl temmuzda Türkiye’ye gelmeyi düşünen bir turist ‘Acaba gidersem klimalar çalışmazsa ne yaparım’ diye düşünmeye başladı” dedi. TÜROFED Başkanı Barut, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, tüm ülkeler kategorisinde 2006’da düşüş gösteren turist sayısının Temmuz 2007 itibarıyla artıya dönüştüğünü açıkladı. Turkcell, Irak GSM’ini alamadı Ekonomi Servisi Irak’ta 3 mobil telefon lisansı için açılan ve Ürdün’ün başkenti Amman’da yapılan ihaleyi Kuveyt merkezli MTC, yine Kuveyt merkezli Wataniya’nın iştiraki olan AsiaCell ve Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren Korek Telecom kazandı. Mısır merkezli Orascom ise ihaleden çekildi. Bu 3 mobil telefon lisansı, kullanım hakkı 2005’te sona eren, ancak daha sonra bir süre için uzatılan ve halihazırda Orascom, MTC ve AsiaCell tarafından kullanılan lisansların yerine ihaleye çıkarılmıştı. Irak ihalede her lisans için 300 milyon dolar başlangıç fiyatı belirlemişti. İhalede, lisans başına fiyat 1.2 milyar dolar seviyesinde oluştu. Turkcell, İMKB’ye yaptığı açıklama ile Irak GSM ihalesinden çekildiğini duyurdu. ? Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut, Türkiye’nin başkentinde su, turizmin başkentinde elektrik kesintilerinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Barut, turist sayısı itibarıyla geleneksel pazarlar olan AB ülkelerinden gelen turist sayısında 2005 düzeylerini yakalamakla beraber, Türkiye karşıtlığının sürdüğü bazı ülkelerde artış oranlarının hâlâ istenilen düzeylerin altında kaldığını vurgulayarak, Türk turizminin kazanılmış kalelerini kaybetme lüksünün olamayacağını dile getirdi. Barut THY’de yaşanan sorunlara değinirken “Tarafları aklıselime davet ediyoruz. Hem sendika hem de işveren taviz verirse bir orta yol bulunur. Her ül kede grevler oluyor. THY’de greve gidilirse felaket olur senaryolarına katılmıyorum” diye konuştu. Barut, düşük kur politikası nedeniyle şirketler bazında ciddi bir kârlılık düşüşü yaşandığına dikkat çekti. TÜROFED, sektörde su ve enerji tasarruf bilincini gerçekleştirmek için Electrolüx’le kampanya başlatacak. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle