19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2007 ÇARŞAMBA 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Bu yıl 6. yaşını kutlayan Filmekimi 1925 Ekim tarihlerinde yapılacak DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Ekimde ‘film’ başkadır Kültür Servisi İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen Filmekimi, bu yıl altıncı yaşını kutluyor. Sinemaseverlerin merakla beklediği Filmekimi, bu yıl da dünyanın belli başlı festivallerinde gösterilen, çok ses getiren ödüllü yapıtlara ve büyük ustaların son filmlerine yer veriyor. 1925 Ekim tarihleri arasında Beyoğlu Emek Sineması’nda 7 gün süresince, 21 filmin gösterileceği Filmekimi boyunca her gece 21.30 seansında bir filmin galası yapılacak. Ünlü şarkıcı Marianne Faithfull’un başrolünü oynadığı Sam Garbarski’nin filmi ‘Irina Palm’, Filmekimi’nin gala filmlerinden. Londra’nın arka sokaklarında, hasta oğlunun ilaç masraflarını karşılamak için para arayan 50 yaşındaki Maggie rolündeki Marianne Faithful oyunculuğuyla göz kamaştırıyor. Filmekimi’nin en dikkat çekici galalarından biri de küçük bir kız çocuğunun gözünden İran İslam Devrimi’nin anlatıldığı canlandırma filmi ‘Persepolis’. Marjane Satrapi ve Vincent Paronnaud’nun Cannes Film Festivali’nde Seçici Kurul Özel Ödülü’nü alan filmi, İran devletinin sert tepkisini çekmekle kalmadı, gösterime girdiği ülkelerde de tartışma yarattı. Satrapi’nin çok satan çizgi romanından beyazperdeye uyarlanan Persepolis’te Chiara Mastroianni, Catherine Deneuve, Danille Darrieux gibi ünlü oyuncular seslendirme yapıyor. Rumen yönetmen Cristian Mungiu’nun Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’nin yanı sıra FIPRESCI (Sinema Eleştirmenleri Birliği) ödülünü de kazanan ‘4 Ay, 3 Hafta ve 2 Gün’ adlı yapıtı da kuşkusuz Filmekimi’nin en çok beğenilecek filmlerinden. STALARIN SON FİLMLERİ Bu yıl, nisan ayında İstanbul Film Festivali’nin onur konuğu olarak İstanbul’a gelen ve festivalin Sinema Onur Ödülü’nü alan Gus Van Sant’ın ‘kaykaycı’ gençlerin dünyasını anlattığı son filmi ‘Paranoid Park’ da Filmekimi’nin programında. Dünya ilk gösterimini eylül ayı başında Toronto Film Festivali’nde yapacak olan David Cronenberg’in son filmi ‘Eastern Promises’ da Filmekimi’nin programında yer alıyor. Filmde başrolleri; yönetmenin fetiş oyuncusu haline gelen Viggo Mortensen, Naomi Watts ve Vincent Cassel paylaşıyorlar. Müzikseverler bu yıl Filmekimi’nde punk ve postpunk yıllarının iki kahramanının öyküsünü ilgiyle izleyecek. Daha önce Sex Pistols topluluğu ve Glastonbury Müzik Festivali üzerine belgeseller çeken Julien Temple bu kez efsanevi The Clash topluluğunun ölen lideri Joe Strummer’ın hayatını sinemaya taşıdı. ‘Joe Strummer: The Future Is Unwritten’ adlı belgeselde Bono, Jim Jarmusch, Johnny Depp John Cusack, Steve Buscemi, Don Letts gibi yıldızlar yer alıyor. Rock dünyasının en ünlü fotoğraf sanatçılarından Anton Corbijn’in yönettiği ‘Control’ ise Joy Division topluluğunun genç yaşta intihar eden solisti Ian Curtis hakkında biyografik bir film. U2 ve Depeche Mode gibi topluluklara çektiği kliplerle de tanınan yönetmen Anton Corbijn’in filmi, bu yıl gösterildiği Cannes Film Festivali’nde Altın Kamera Özel Mansiyon Ödülü’nü aldı. Geçen yıl gençler tarafından büyük ilgiyle karşılanan hafta içi gündüz seanslarındaki indirimli fiyat uygulaması bu yıl da devam edecek. Filmekimi boyunca, hafta içi gündüz seansları sadece 3.5 YTL olacak. (Biletix: 0 216 556 98 00) Samih Rifat Geçen hafta yitirdiğimiz Samih Rifat (19452007), Nâzım Hikmet’in eniştesi Samih Rifat’ın (18741932) torunu, çağdaş şiirimizin büyük ustalarından Oktay Rifat (19141988) ile çevirmen Sabiha Rifat’ın (19152006) oğluydu. Kültür hayatımızın seçkin çevreleri içinde büyüyüp yetişmiş, bu çevrelerin etkisiyle de çok yönlü bir kültür adamı olmuştu. Can Yücel, onun için biraz da şakayla, “Abidin Bey’in beğenmesi için yetiştirilmiş çocuk” derdi. Abidin Dino, nasıl ressamlığının yanı sıra edebiyattan sinemaya bütün sanatlarda söz söyleyecek, ürünler verecek denli yetkin bir kültür insanıysa, Samih Rifat da aynı soydan geniş ilgi alanları olan bir aydındı. Mimarlıktan fotoğrafçılığa, şiirden sinemaya, yayıncılıktan müzeciliğe dek türlü alanlarda etkinlik gösterdi. Bütün bu işleri yaparken de hep tek bir amacı vardı: Yaptığı işi iyi yapmak. Bu yüzden birlikte çalıştığı insanlar hep onun bu yönüne seslenebilenler oldu. Onat Kutlar’la mı çalışıyor, gelsin bulunmaz değerde belgeseller... Melih Cevdet Anday’ı çektikleri bir “simurg” belgeselini hatırlıyorum sözgelimi: Ozanın evinde yapılmış, sıradan bir televizyon çekimi gibi de görülebilir bu film. Ama öylesine iyi hazırlanılmış, öyle güzel sorular sorulup öyle can alıcı yanıtlar alınmış ki, konuşulanlarla edebiyatımız için, görüntüleriyle belgesel tarihimiz için benzersiz bir yapıt çıkmış ortaya. 199394 yıllarında TRT 2’de gösterilen bu dizide çekilen öteki kültür insanlarımıza bakıldığında (Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Abidin Dino, Ara Güler, Ekrem Akurgal, Cahit Arf, Turhan Selçuk, Cihat Burak...) toplamda nasıl görkemli bir görsel kültür tarihinin ortaya çıktığı anlaşılır. ??? Şiir yazmamış olup da bu denli yetkin şiir çevirebilen, sanırım kültür tarihimizde Sabahattin Eyuboğlu anılabilir bir de. Bizans ozanlarından, çağdaş şiirin çetin cevizlerinden René Char’a dek uzanan geniş bir şiir sevgisi... Bu şiirlerin dilimize kazandırılması çabası... Osmanlı öncesi İstanbul’undan seçme şiirlerin yer aldığı Çok Eski Bir Günbatımı (Adam Yayınları) adlı derlemesine yazdığı önsözde, bütün şiir çevirilerine genişletilebilecek ilgisini şöyle açıklıyordu: “Cüretimin asıl nedeniyse, bu şiirleri derinlemesine sevmem oldu. Her karşıma çıktığında etkiledi, heyecanlandırdı beni bu kısacık şiirler. Kiminde söz ustalığına vuruldum, kiminde söyleyiş zarifliğine; kiminde zekânın hiçbir şeye benzemez parıltısını buldum, kiminde –ki bunların sayısı hiç de az değil– tüm karanlığı ve aydınlığıyla büyük Şiir’i. Bunları kimseyle paylaşmadan edebilir miydim?” ??? Düzyazılarında da şiir çevirilerindeki kadar temiz bir Türkçe sunuyordu okurlara. Çocukluğunda anne ve babasıyla gittiği Marmara Adası’nda geçirdiği günlerin, yitik bir zamanın peşine düşüp, onu yazıyla yeniden kurduğu Ada (Sel Yayıncılık) kitabı yayımlandığında, 20 Şubat 2002 günü bu köşede şunları söylemiştim: “Kitabın belki de en önemli yanı ise dili. Yazarlığın dile ilişkin bir uğraş olmaktan çıkmaya başladığı günümüzde Samih Rifat, yalın, özenli, etkileyici anlatımıyla, kitabında bir dil ve anlatım dünyası kuruyor. Okurlara Türkçenin güzel bir dil olduğunu anımsatıyor.” Günümüzün anne babaları içinde “Abidin Bey’in beğeneceği” çocuklar yetiştirmeye istekliler var mıdır bilmiyorum ama Samih Rifat’la, her gün daha çok değerlerini yitirmekte olan dünyamızda biraz daha yalnız kaldığımızı söyleyebiliriz. İlk İstanbullu ozan Moiro’yu sunuş yazısındaki son cümlesini artık onun için de yineleyebiliriz: “Dilerim, sonsuza dek beyaz yeraltı zambakları biter Bizanslı Moiro’nun kemikleri üstünde.” [email protected] U Rock dünyasının en ünlü fotoğraf sanatçılarından Anton Corbijn’in yönettiği Control, Joy Division topluluğunun genç yaşta intihar eden solisti Ian Curtis hakkında biyografik bir film. Truva Atı kanatlandı ERSİN ANTEP Ağustos’ta başlayan ve yarın sona erecek olan 44. Uluslararası Troya Festivali’nde, “Barış Kültürümüz Olsun” sloganı benimseniyor. Kentin birçok yerinde, her kesime seslenecek biçimde düzenlenen etkinlikte; sergi, konser ve gösterilerin yanında spor karşılaşmalarına da yer veriliyor. Denizhan Öner ve Seyhan Boztepe’nin “Sınır Çizgisi” ana temasıyla tasarladığı, birçok ülke 9 den sanatçıların katıldığı sergiler ilgi çekiyor. Ahmet Elbi’nin “Kanatlı Truva Atı” heykel çalışması da Çanakkale Kordon’da meraklılarınca izleniyor. Halk oyunlarından modern dans gösterilerine, söyleşilerden kitap imzalarına, çocuk ve yetişkin tiyatrolarından dijital gösterimlere kadar uzanan etkinliklerin yanı sıra; caz, klasik, pop, rock ve yerel müzik konserleri de bulunuyor. Homeros BilimSanatKültür Ödülü’nün şair Cevat Çapan’a verildiği festivalde, bir de Afiş ve Seramik Ürün Tasarımı Yarışması yer alıyor; ancak basketbol maçlarıyla meydan konserleri ve halk oyunları gösterileri daha çok ilgi görüyor. Oysa sergilerde Çiğdem Türker, Mehmet Coşar, Fatih Balcı ve Cahit Yılmaz gibi sürpriz adlar; konserlerde ise Çanakkale Caz Kentet gibi ilk konserini veren toplulukların amatörlükten profesyonelliğe göz kırpan çalışmaları dikkat çekiyor. Mahalle etkinliklerinin de düzenlendiği festivalde, modern dans gösterileri, çağdaş sanat sergisi ve klasik müzik konseri gibi etkinliklerde sözlü açıklamalara yer verilmesinin büyük katkı sağlayacağı açık. Ayrıca program hazırlanırken yeni açılımlara, özerk ve uzman bir kurula gereksinim olduğu da belli. Elbette yenilikler; maddi ve manevi açıdan festivalin tutarlı ve sağlıklı yapısını aksatmayacak biçimde tasarlanmalıdır. Festival programı ile ilgili geniş bilgiye www.canakkale.bel.tr adresinde ulaşılabilir. ([email protected]) Savaş hilesinin simgesi Truva Atı’na, Çanakkale’de barış güvercininin kanatları takıldı. İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Busness Administration’da master yapmış ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview hazırlık. Acıbadem / İstanbul 0 536 225 07 80 CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle