19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2007 PAZAR 12 PAZAR KONUĞU leyla.tavsanoglu?cumhuriyet.com.tr Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, alarm veren raporları hiç dikkate almadı Ankara’nın sağlığı tehlikede SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Ankara’da susuzluk rezaleti sürüyor. Bizim gazetenin Ankara bürosunun muslukları tıslamaktan başka işe yaramıyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi iyice zorda kaldığını anlayınca kente yeniden su verme kararı alıyor. Ama ne yazık ki Atatürk Bulvarı kesimi hazretlerin bu lütfundan yararlanamıyor. Ortalık Kerbela. Çankaya Belediye Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz’la Büyükşehir Belediyesi’nin bu sorumsuzluklarını konuşuyoruz. Eryılmaz Gökçek’e derhal ve çok uzun bir tatile çıkmasını öğütlüyor. Son günlerin acil ve yakıcı gündemi Ankara’nın susuzluğu. Üç dönemdir Belediye Başkanlığı yapan Melih Gökçek bu konuyla ilgili ciddi tedbirleri önceden alıp devreye sokamaz mıydı? MUZAFFER ERYILMAZ Kent yönetimi, en kötü olasılıkları düşünerek bir gelecek planlaması yapabilmeli ve kenti susuzluktan koruyacak tedbirleri alabilmeliydi... Hele dediğiniz gibi üç dönemdir aynı yönetimin Ankara’yı yönettiği düşünülürse çok büyük ve mazereti olmayan bir ihmal karşımıza çıkıyor. Şimdi alelacele bir biçimde kentin su sorununu Kızılırmak suyunu şebeke suyu haline getirerek çözmeye çalışıyorlar.. Eğer, zamanında ileriyi görerek ve düşünerek planlar yapılmış olsaydı, öneriler dikkate alınıp değerlendirilseydi, şimdi Ankaralılar pek tabii ki bu çağdışı, bir başkente yakışmayacak sıkıntılara maruz kalmamış olacaktı… ‘ Kent yönetimi, en kötü olasılıkları düşünerek bir gelecek planlaması yapabilmeli ve kenti susuzluktan koruyacak tedbirleri alabilmeliydi... getirilmesidir... Aslında Gerede suyunun Ankara’ya getirilmesi için Hazine 2002 yılında Japonya’dan kredi bulmuştu... Ama her ne hikmetse Ankara Büyükşehir Belediyesi bu suyu getirmeye yanaşmadığı için Japon kredisini Hazine iptal etmek durumunda kalmıştı... Hal böyle olunca ve Büyükşehir’den konuyla ilgili yeterli bir açıklama gelmeyince insan bu işte bir kasıt arıyor. Eğer kasıt yok ise büyük bir iş bilmemezlik ve ihmal olduğu ortaya çıkıyor. ’ Alarm veren raporlar Kızılırmak’tan getirilecek suyun kalitesi, içinde taşıdığı ağır metaller ve maliyeti ile ilgili olarak neler söylemek istersiniz? ERYILMAZ Bu suyun kullanıma elverişsizliği ile ilgili olarak DSİ’nin kapı gibi raporları hem de büyük yanlışlar yaparak getirmeyi marifet sayıyor. Yıllardır Ankara’nın su sorunu bağıra bağıra gelirken Gökçek tutup Kızılırmak’tan su getirmekle ilgili ihaleyi acil işler sınıfına sokarak yapıyor. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21/b bölümü acil işleri deprem ve sel felaketi gibi şartlara bağlıyor. Ankara’da Gökçek’in yarattığı deprem ve onun su kesintilerinin yol açtığı sel felaketinden başka deprem ve sel felaketi mi olmuş? Hayır... Acil işler adı altında limit tanımadan 34 firmadan teklif alınarak tahmini bedelle yapılan ihale, sonuçta adı sanı pek duyulmamış Ertuğrul İnşaat’a verilmiş. Şimdi soruyorum: Ertuğrul İnşaat bugüne kadar hangi tür işleri yapmış? Bu firmanın sırtını dayadığı başka firmalar var mı? Büyükşehir’den daha önce hangi işleri almış? Gerede projesi pahalı diye bu yandan ASKİ’nin parasını Büyükşehir ve EGO’ya faizsiz kullandırdığı, yine bankalardan ASKİ’yi yüklü miktarda faizli borçlandırdığı iddiaları gündemde. Bu konuyla ilgili neler söylemek istersiniz? ERYILMAZ DSİ gibi uzman kuruluşların önerisini reddeden Gökçek, ASKİ’nin parası yok diye ağlarken ASKİ’nin parasının 220 milyon dolarını EGO’ya, 400 milyon dolarını ise Büyükşehir’e faizsiz kullandırdığını unutmuş görünüyor. Bir yandan ASKİ’nin parasını tepe tepe kullanan Gökçek’in keyfi varken, öte yandan ise Oyakbank’tan 90, Vakıfbank’tan 200, Yapı Kredi’den ise 50 milyon dolar faizli kredi kullanan ASKİ’nin ıstırabı var. ASKİ, Büyükşehir ve EGO’ya faizsiz bir biçimde bu paraları verdi mi vermedi mi? Bankalardan faizli olarak kredi aldı mı almadı mı? Bütün bunlar suçlarıymış gibi Ankaralı yurttaşlarımız kabarık faturalarıyla ödemek zorunda kalmakla karşı karşıyadır… İkişer günlük su kesintileri akılcı bir uygulama mıdır? ERYILMAZ Ne kadar akılcı olduğu kısa sürede ortaya çıkmadı mı? Büyükşehir Belediyesi bir an önce su kesintilerini durdurmalıdır. Çünkü su kesintilerinin yarattığı ani basınç pek çok yerde su borularının patlamasına, zaten susuz olan Ankara’nın sel baskınlarına uğramasına yol açmaktadır. Biz Çankaya Belediyesi olarak Çankaya’ya yatırım yapmayı zul gören Gökçek’e inat, onun yol açtığı su felaketlerinde vatandaşlarımıza yardımcı olsun diye bütün teknik ekiplerimizi o bölgelere gönderiyoruz. Ağustos ayında ağustosböceği gibi oyun P O R T R E Prof. Dr. MUZAFFER ERYILMAZ 1949 Sarıkamış doğumlu. Yükseköğrenimini Hacettepe Tıp Fakültesi Radyoloji Ana Bilim Dalı’nda yaptı. Lise takımında futbol oynadı. Üniversite yıllarında sosyal demokrat öğrenci temsilciliklerinde görev aldı. 1971’de CHP Gençlik Kolları’na girdi. Bir süre Ankara Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü yaptı. 12 Eylül 1980’den sonra tutuklandı. 1982’de tahliye oldu. 1984’te Hacettepe Üniversitesi’ne döndü. 2004 yerel yönetim seçimlerinde CHP’den Çankaya Belediye Başkanı seçildi. var. Hem de gelecekte bir kentin sağlığını tehlikeye atacak ölçüde alarm veren raporları var. Ama Büyükşehir inadım inat getireceğim dediği için, bu suyun kente getirilmesi halinde yol açacağı devasa sorunlar konusunda DSİ de kol kırılır yen içinde kalır anlayışıyla sesini yükseltemiyor... Oysa bu suyun taşıdığı riskleri Büyükşehir Belediye Başkanı da “Kızılırmak suyu kaliteli değil ama...” mantığı içinde mazur göstermeye çalışıyor... Yasal çerçeveden bakıldığında alelacele Kızılırmak’tan getirilmeye çalışılan suyun projesi yasal prosedüre uygun mudur? ERYILMAZ Ankara’ya su getirmek için 1314 yıldır hemen hemen hiçbir şey yapmayan, plansız projesiz bir kente şimdi Kızılırmak’tan su getirmeyi, gizli kapaklı bir biçimde getirmeyi projeden hangi akla uyduğu belirsiz bir biçimde geri duran Gökçek, Kızılırmak suyunu getirme projesini ise 350 milyon dolara ihale etmeyi marifet sayıyor. ASKİ’nin kendi görev sahasına girmeyen işlerle uğraştığı, yol çalışmalarını finanse ettiği söyleniyor, bu konuda neler söylemek istersiniz? ERYILMAZ Çok doğru bir tespit. Bugün ASKİ asli vazifesi olmayan işlerle uğraşıyor, tutup yol yapıyor... Ama 1314 yıldır kentin kanalizasyon ve altyapı sorunlarına ilgisiz, onlara neşter vurmamış, makyaj bile yapamayacak halde, eli kolu bağlı duruyor… yeterli açıklaması olmayan şaibeli durumlar. Kamu hizmeti yapan Melih Gökçek’in yurttaşlarımızı ilgilendiren bütün bu sorulara açıklık getirmesi gerekiyor. oynayan Gökçek, Ankara’ya yaşattığı utancın kara lekesini alnında bir ömür boyu taşımalı, artık sorumluluklarından korkup kaçmamalıdır… Ankara’da susuzluk ciddi bir ticari sektör yaratmış mıdır? Örneğin; tankerlerle şehre su taşınması ile büyük bir sektör oluşmuş mudur? ERYILMAZ Evet, bu tür durumlarda halkın ihtiyacını karşılama gereksinimden dolayı bu tür sektörler oluşur. Birçoğunun kaynağı, kalitesi, temizliği bilinmeyen sular olduğu şüphe götürmeyen tankerlerle kente yeni bir boz bulanık ticari faaliyet başlamasına kendi hataları nedeniyle sebep olan Gökçek bu faaliyeti durdurmalı, ayrıca bürokratlarıyla görevden aldımalmadım oyunu oynamayı bırakmalı, kente hakaretten böylelikle vazgeçmelidir. ‘ DSİ’nin kapı gibi raporları var. Hem de gelecekte bir kentin sağlığını tehlikeye atacak ölçüde alarm veren raporları var. ’ Japon kredisi geri çevrildi DSİ Gerede ile ilgili proje hazırladığı, Hazine de Japonya’dan kredi bulduğu halde Gökçek’in bu projeyi bilerek uygulamadığı iddiaları var. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? ERYILMAZ 6200 sayılı kanuna göre DSİ’nin 100 bin ve üstü yerleşim birimlerine su getirme ile ilgili teklifler yapabilme hakkı vardır. Fakat eski DSİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu’nun da söylediği gibi, bunun için ilgili belediye yönetiminin bu öneriyi kabul etmesi ve Hazine borçlanma kâğıdını imzalaması gerekmektedir... Evet, 2003 Şubatı’nda DSİ Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne böyle bir öneri ile başvurmuş ama gerekli yanıtı alamamıştır. Uzmanlar tarafından suyunun verimsiz, kalitesiz ve masraflı olduğu sonucuna varılan Kızılırmak yerine makul olan, uzmanların üzerinde ittifak ettiği öneri, Kızılırmak’ın suyuna göre hem ucuz hem de kaliteli olan Gerede suyunun Ankara’ya Kesinti uygulaması akılcı değil ASKİ’nin bu çerçevede kıskaca alınması Ankara’daki su fiyatlarını artırır mı? ERYILMAZ Elbette ki artırır. Zaten böyle bir durum karşısında bunun aksini düşünmek çok anlamsız olur. ASKİ’nin bankalardan faizli borç alması, Büyükşehir ve EGO’ya kendisinin faiziyle aldığı paraları faizsiz bir şekilde vermesi, Ankara’da zaten fahiş olan su fiyatlarını daha da zıplatacaktır. Yani dediğiniz gibi ASKİ tam bir kıskaç altına alınmış durumdadır ve bunun bedelini de sanki kendi ‘ Ankara Kerbela’ya dönmüş durumda. Susuzluk her yeri yangın yerine çevirdi. Kenti susuzluğa boğan Melih Gökçek şimdi şaşkınlıkla suçu üstüne atacağı kişiler ve kurumlar arıyor. ASKİ faize mahkum edildi Gökçek ASKİ’nin hiç parası yok diye yakınıyor ama öte ’ Türkiye’nin başkenti Kerbela’ya döndürüldü Bütün bunların çerçevesinden bakıldığında Büyükşehir Belediye Başkanı’nın hiçbir kusurunun olmadığını açıklaması hakkında neler düşünüyorsunuz? ERYILMAZ Ankara Kerbela’ya dönmüş durumda. Susuzluk her yeri yangın yerine çevirdi. Kenti susuzluğa boğan Melih Gökçek şimdi şaşkınlıkla suçu üstüne atacağı kişiler ve kurumlar arıyor. Hiç sıkılmadan kentin susuzluğunda hiç suçu olmadığını söylüyor ve bütün suçlu DSİ’ye atıyor. Böyle bir zihniyet, böyle bir akıl ve mantık olabilir mi? Bir günde mert olup koca bir kenti perişan etmenin suçunu üstlenecek bir yüreğe sahip olamaz mı insan? Küçük hesapların adamı Melih Gökçek, iş kentin büyük sorunlarını daha da büyütecek konulara gelince birdenbire büyük hesapları bilen bir uzmana dönüşüyor. Bu konuda 1314 yıldır hemen hemen hiçbir şey yapmayan Gökçek, şimdi Kızılırmak’tan su getirmeyi, hem de büyük yanlışlar yaparak getirmeyi marifet sayıyor. Bir yandan da kulaklarımıza inanamayacağımız masumiyet oyunlarına devam ediyor… Çankaya’da yaptığınız çalışmalarınızın birkaçını kısaca özetler misiniz? ERYILMAZ Çankaya Belediyesi olarak biz, bu konuda su tasarrufu, suyun doğru kullanımı ile ilgili çeşitli tedbirleri vatandaşlara önermenin yanı sıra özellikle yağmur sularının boşa akmasını önleyici bir proje üzerinde çalışıyoruz... Pek çok ülkede başarı ile uygulanan bu yöntem, yağan yağmurların, çatılardaki yağmur boruları vasıtası ile binalarda bir depoda toplanmasını ve toplanan bu suyun bahçe, araba ve merdiven sulaması gibi ikincil alanlarda kullanılmasını öngörüyor.. Bu konu ile ilgili olarak teknik ekiplerimiz pratik ve uygulanabilirlik içeren bir çalışmayı sürdürmektedir... Ayrıca Belediye Meclisimiz aldığı bir kararla bundan böyle planlarında, yağmur sularını toplayacak depolama sistemine yer vermeyecek olan bina inşaatlarına ruhsat izni vermeyecektir... Diğer çalışmalarımız arasında birçok önemli proje var. Örneğin; engelli yurttaşlarımız için AKP’li belediyelerin tamamının verdiğinden daha fazla olan 3 bin tekerlekli sandalyeyi Türkiye’nin değişik illerindeki ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Bir de Türkiye’de ilk kez biz, “Tekerlekli Sandalye Tamir Atölyesi” kurduk. Sandalyesi tamire ihtiyaç duyan engelli kardeşlerimizin onarımlarını tamamen ücretsiz olarak yapıyoruz. Yine, sağlık alanında büyük çalışmalara imza attık, atıyoruz. İmkânı olmayan, hastanelere ya da sağlık ocaklarına gidemeyen yurttaşlarımız başta olmak üzere tüm Çankayalıların kapılarının önüne kadar sağlık hizmeti götüren ‘Gezici Sağlık Araçları’mızı hizmete soktuk. Kısa sürede poliklinik sayımızı 21’e çıkardık ve LÖSEV ile ortaklaşa hastane çalışmalarımız sürüyor. Bunun yanı sıra annebabaların gönül rahatlığıyla çocuklarını bırakabilecekleri, internet aracılığıyla çocuklarını sürekli gözlemleyebilecekleri çok modern kreşler ve etüt merkezleri açtık. Konusu bile soğuk ama yine önemli bir ihtiyaç olan cenaze hizmetlerinde “Zaman bittiyse eğer, yakınınızdayız, yanınızdayız” parolasıyla cenazesi olan yurttaşlarımızın yanında oluyoruz. Bir psikoloğun da hazır bulunduğu cenaze ekibimiz günün 24 saati en geç 45 dakika içinde acılı aileye ulaşıyor, doktor raporu da dahil olmak üzere tüm cenaze işlemlerini ücretsiz olarak insanlarımızın evlerinde tamamlıyor. Bu işlemler yapılırken de ihtiyaç duyan tüm cenazesi olan yurttaşlarımıza kefen, gülsuyu, havlu takımı gibi parçalardan oluşan cenaze malzemelerini yine ücretsiz olarak veriyoruz. Böylece bir nebze olsun insanlarımızın acılarını bir dost, bir arkadaş gibi paylaşmış oluyoruz. Daha başka birçok önemli ve büyük çalışmalarımız var ama kısaca bunlardan bahsetmiş olalım… Altyapısı olmadığı için hafif bir yağmurda sokaklarını sel götüren bir kentte dalgıçlara iş düşmesi size tuhaf gelmiyor mu? ERYILMAZ İşin ironisi de burada. Altyapısı olmayan bir kentte dalgıçlık ciddi bir iş sahası olan bir mesleğe dönüşmüş görünüyor. ‘ Çankayalıların kapılarının önüne kadar sağlık hizmeti götüren ‘Gezici Sağlık Araçları’mızı hizmete soktuk. Kısa sürede poliklinik sayımızı 21’e çıkardık. ’ CUMHURİYET 12 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle