19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Baykal, cumhurbaşkanı adayının uzlaşmayla ilk turda seçilebileceğini söyledi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Başesgioğlu olabilir’ TÜREY KÖSE Yalancısınız, Sahtekârsınız, Riyakârsınız... Kim karşı çıkıyor demokrasiye ve özgürlüklerin genişletilmesine? Kim karşı duruyor çağdaş ve uygar toplum olma yolunda ilerlemeye? Nedir bu Atatürk, laiklik ve Cumhuriyet düşmanlığı, Kemalizmi baskıcı bir rejim algılayıp, AKP yalakalığı yapmak? Topraklarımızın çokuluslu şirketlere verilmesine karşı çıkmak, ne zamandan beri gericilik ve ırkçılık oldu beyler? Bir insan, bırakın solcu olmayı, demokratsa, ülkesini seven bir yurtseverse emperyalizme karşı çıkar!.. Suç mudur Atatürk’ü sevmek?.. Suç mudur Ulusal Kurtuluş Savaşımızı unutmamak? Suç mudur Çanakkale şehitlerini arada bir anımsamak? Suç mudur bağımsızlığı savunmak!.. Suç mudur evlerimize ayyıldızlı bayrağımızı asmak!.. Çokuluslu şirketlerin “altın avcıları”nı küreselleşme adına savunanlar, emekçilerin sendikal örgütlenmelerini çağdışı olarak görenler Atatürkçülüğü niçin “ırkçılık” olarak nitelendiriyorlar? Dinciler, tarikatçılar, İkinci Cumhuriyetçiler ve Kürtçüler... Söyleyin, amacınız nedir? Ben amacınızın ne olduğunu çok iyi biliyorum... Ne yapmak istediğinizi yıllardır yazıyorum... Ülkenin dağları, ovaları, gölleri, akarsuları, koyları, bükleri yabancılara birer birer satılırken sizler patronlarınızın kasasına dolan mangırlardan havuzlarınıza düşecek damlaları sayıyorsunuz... Güneydoğu’da terör, işsizlik ve yoksulluk, töre cinayetleri sizi hiç ilgilendirmez. Ağa, şıh, şeyh, aşiret egemenliği umurunuzda olmaz!.. Yolsuzluk, rüşvet, naylon fatura, ihaleye fesat karıştırma küreselleşmenin kuralıdır sizce!.. CHP’ye oy vermezsiniz sonra kalkıp Deniz Baykal’ı eleştirir, Atatürk’ün kurduğu partiyi, altı oku “faşist”likle suçlarsınız... Korkarsınız İkinci Cumhuriyetçi kimliğinizi açıklamaktan. Sağda solda “sosyalistim” dersiniz. Yalancısınız, sahtekârsınız, riyakârsınız... ??? Sizler niçin korkuyorsunuz “laiklik ve Cumhuriyet” sözcüğünü kullanmaktan? Neden rahatsız oluyorsunuz? Laik olmak, Cumhuriyetin kazanımlarını savunmak solculuğun, sosyalistliğin önünde bir engel mi? CHP, Kürt sorununa çözüm üretmediği, dincilerle barışmadığı için mi yenilgiye uğradı 22 Temmuz seçimlerinde?.. Eğer CHP emekçilerle, tarım kesimiyle, esnafla, işçiyle bütünleşseydi, yapacaklarını somut biçimde anlatsaydı, gençlerin önünü açsaydı seçimlerden başarılı çıkardı... Ben DİSK’in öncülük ettiği 10 Aralık Hareketi’ni de bilirim... Neden başarılı olmadı o hareket? Çünkü o hareketin “sol”la hiçbir ilişkisi olmadığını İzmir toplantısından sonra anlamıştım... Bir yanda CHP’nin küskünleri vardı, öte yanda İkinci Cumhuriyetçiler, Soros çocukları, neoliberaller ve Kürtçüler... Küreselleşmeyi, yani emperyalizmi savunarak solcu olunmaz!.. Sol bir parti hiç kurulmaz!.. Amacınız, halkın kafasını karıştırıp CHP’nin içine sızmak ve CHP’yi kendinize benzetmek... Emekten yana bir tavrınız yok!.. Neler söylüyorsunuz: “Laiklik ve Cumhuriyet solculuğun önünde en büyük engeldir.” Şimdilerde “Sivil Anayasa” masalıyla 1982 Anayasası’nın “Atatürk devrimleri”yle ilgili bölümünü kaldırmak için yola çıktınız... Evet... 1982 Anayasası’nın değiştirilecek çok maddesi var hukuken. Bu yapılmalı!.. 1982 Anayasası hukuken değil, siyaseten doğru. Doğru olmasa İslamı ve tarikatları referans alan bir parti tek başına iktidar olabilir miydi? ??? On yıl önce İzmir’de “İnsan Hakları ve Düşünce Özgürlüğü Müzesi” açmıştınız... İstanbul’dan İzmir’e gidip o müzeyi gezmiştim... Müzede neler vardı anımsatayım: Sıkmabaş, kara çarşaf, tespih, Kuranıkerim, İncil, Tevrat, sarık, şalvar... Ve Nâzım Hikmet’le Saidi Nursi’nin kitapları... Tepkiler gelince o müzeyi kapattınız... Olayın üzerine gittim; AB’den parasal destek almıştınız müzenin açılması için... Unuttunuz mu?.. Yazacak daha çok şey var... Önümüzdeki günlerde anlatırım!.. ‘Başbakan’la tokalaşmadım’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan ile tokalaştığı haberlerini yalanladı. Bahçeli, “Erdoğan ile tokalaşmadım. Başbakan tokalaşmış ise bilmiyorum’’ diye konuşurken MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural da tokalaşma olmadığını belirterek “Sayın Genel Başkan, Köksal Bey’in elini sıktıktan sonra gitti” dedi. Gazetecilerin “fotoğraf var” anımsatmaları üzerine ise Vural, “Öyle bir şey olmadı” karşılığını verdi. ANKARA CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, cumhurbaşkanının da birinci turda seçilmesini ümit etmeye devam ettiğini vurgularken, “TBMM Başkanlığı’nda uzlaşma, Cumhurbaşkanlığı’nda dayatma olmaz” dedi. “Cumhurbaşkanlığı için Murat Başesgioğlu’nu önerirlerse ismi ağzımdan yakalamış olurlar” diyen CHP lideri, “MHP’nin cumhurbaşkanlığı seçimine katılma kararının kendisini şaşırttığını” söyledi. Baykal, TBMM Başkanlığı seçimlerinde yaşanan uzlaşma görüntüsünün, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yinelenmesi beklentisini dile getirdi. Bay ? TBMM Başkanlığı seçimlerinde yaşanan uzlaşma görüntüsünün, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de yinelenmesi gerektiğini belirten Deniz Baykal, “Eğer Başesgioğlu önerilirse ismi ağzımdan yakalamış olurlar. Bizim yüzde yüz içimize sinmeyen bir aday da olsa eğer uygun bir isim ise Meclis’e gireriz ama oy vermeyiz. Ama bir mutabakat sağlanırsa o zaman gerekirse oyumuzu da veririz” dedi. kal, Başbakan Erdoğan’ın bu konuda farklı anlamlara gelebilecek açıklamalar yaptığına dikkat çekerken “Meclis Başkanlığı konusunda sergilenen uyum ve uzlaşma yaklaşımı Cumhurbaşkanlığı konusundaki dayatmanın kamuflajı, perdesi, gözlerden kaçırılması için ortaya atılmış bir göstermelik davranış konumunda olmamalıdır. TBMM Başkanlığı’nda uzlaşma, Cumhurbaşkanlığı’nda dayatma olmaz. Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından anlaşılıyor ki gelgit yaşıyor. Bana göre Başbakan’ın kafası karışık. Başbakan bir Gül olmasın diye düşünüyor, sonra dönüyor dolaşıyor tersini istiyor. Ama bir mutabakat sağlanmalı. Benim cumhurbaşkanını da birinci turda seçeceğimize yönelik umudum devam ediyor” görüşünü dile getirdi. CHP lideri, AKP içinden destekleyebilecekleri adayla ilgili sorular üzerine bir isim açıklamaktan kaçınırken, Murat Başesgioğlu’nun adı anımsatıldığında “Eğer Başesgioğlu önerilirse ismi ağzımdan yakalamış olurlar. Bizim yüzde yüz içimize sinmeyen bir aday da olsa eğer uygun bir isim ise Meclis’e gireriz ama oy vermeyiz. Ama bir mutabakat sağlanırsa o zaman gerekirse oyumuzu da veririz” mesajı verdi. Geçmişte yapılan hatalardan ders alındığını, alınması gerektiğini vurgulayan Baykal, “Geçmişte pek çok hata yapıldı. Bülent Arınç’ın 23 Nisan açık laması, hemen ardından Başbakan’ın, biraz bekleyin bunları söylemenin zamanı var, açıklaması artık olmayacak gibi. Bu açıklamayı bugün yapmazlar. Bazı şeylerden ders çıkardıklarını düşünüyorum” dedi. Baykal, MHP’nin tavrından sonra “dışarıdan cumhurbaşkanı adayı” önerisinde ısrar edemeyeceğini vurgularken de “Onlar biz Meclis’e gireriz, AKP istediğini seçer, dediler. Ben şaşırdım bu duruma. MHP’nin böyle davranmayacağını düşünerek dışarıdan aday olabilir demiştim. Ama artık bu söz konusu değil” dedi. Baykal, “Cumhurbaşkanlığı’na aday göstermeyi düşünmediklerini” sözlerine ekledi. G ÜL KRİZİ SÜRÜYOR DTP’den Oran açıklaması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 22 Temmuz seçimlerinde AKP’ye önemli oranda oy kaptıran DTP, sonuçlarla ilgili yaptığı özeleştiride, İstanbul’dan bağımsız aday Baskın Oran’a destek açıklamasından sonra ikinci aday çıkarılmasının “hata” olduğunu bildirdi. DTP, 7 Ağustos’ta yaptığı Parti Meclisi (PM) toplantısından sonra “özeleştiri” başlıklı bir bildiri yayımlayarak, önümüzdeki dönemde “kitlesel parti olma” arayışının da işaretini verdi. Siyasi partiler ve seçim kanunlarının eleştirildiği bildirgede, seçimlere çok hazırlıksız yakalanıldığı ifade edildi. Erdoğan: Birden fazla aday olabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşme sonrasında birden fazla cumhurbaşkanı adayı olabileceğini açıkladı. Erdoğan’ın “birden fazla aday” vurgusu, Abdullah Gül’ün adaylıktan çekilmeyeceği, ancak AKP’nin Gül’ün yanı sıra başka adaylar da gösterebileceği biçiminde yorumlandı. Erdoğan’ın Murat Başesgioğlu, Beşir Atalay ve Vecdi Gönül’ü de aday gösterebileceği dile getiriliyor. Erdoğan, dün cumhurbaşkanı adaylığında ısrar eden Gül ile Başbakanlık’ta bir araya geldi. Yaklaşık 45 dakika süren görüşme sonrasında ikili, Erdoğan’ın makam arabasıyla TBMM’ye geldi. Erdoğan, TBMM Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanlığı seçim takviminin belirlenmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı adayının ne zaman açıklanacağı ve kim olacağına ilişkin sorular üzerine, pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nun toplanacağını söyledi. Erdoğan, “Aynı gün MYK’yi toplayacağız ve oturup Cumhurbaşkanlığı seçimi takvimini hep beraber değerlendireceğiz” dedi. Erdoğan, “Muhalefet liderleri ile görüşecek misiniz” sorusu üzerine, “Parti liderleri ile ben mi görüşürüm yoksa aday olan arkadaşlarımız mı görüşür, o konuda verilmiş bir karar yok” yanıtını verdi. Erdoğan, “Arkadaşlar derken, birden fazla aday çıkabilir anlamına mı geliyor” sorusu üzerine de “Birkaç tane de olabilir. Arkadaş da olabilir, arkadaşlar da olabilir” dedi. Sezer: Gençler siyasetten dışlanmamalı DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, DSP Parti Okulu’nda 4. Dönem GençlikLiderlik Eğitimi Programı’nın tamamlanması nedeniyle düzenlenen sertifika törenine katıldı. Yaptığı konuşmada, siyasette yaşanan yozlaşma ve kirlenmenin aşılması için gençlerin politikaya aktif katılımının önemini anlatan Sezer, gençlerin siyasetten dışlanmasının büyük bir haksızlık olduğunu kaydetti. Eğitim programına katılan gençlere sertifikalarını veren Sezer, Türkiye’nin dünyada en fazla genç nüfusa sahip ülkelerin başında geldiğini, ancak gençlerin geleceğe umutla bakamadığını söyledi. Sezer konuşmasında, cumhurbaşkanının da TBMM Başkanı gibi uzlaşmayla, toplumu germeyecek bir şekilde seçilmesi gerektiğini belirtti. (Fotoğraf: AA) Gül ile 2. görüşme Yeni hükümetin kurulmasına yönelik sürecin de başladığını kaydeden Başbakan Erdoğan, “En kısa zamanda bitirip sunmayı düşünüyorum” dedi. Erdoğan, “Yeni kabineyi yeni cumhurbaşkanına mı sunacaksınız” sorusu üzerine, “Böyle bir önyargım yok” karşılığını verdi. Başbakan bu açıklamanın ardından Gül ile ikinci kez biraraya geldi Erdoğan’ın önceki gün yaptığı “Millet iradesini bir kenara koymaya demokrasi yetki vermiyor” açıklaması, Gül’e “yeşil ışık” olarak yorumlanmıştı. Erdoğan’ın dün Gül ile görüşmesinin ardından yaptığı “birden fazla aday” vurgusu, Gül’ün adaylıktan çekilmeme konusunda kararlı olduğu, Erdoğan’ın Gül’ün yanı sıra başka adaylar da gösterme gibi bir formülü devreye sokabileceği biçiminde değerlendirildi. DİSK: Uzlaşı yayılmalı ? İstanbul Haber Servisi DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Meclis Başkanlığı seçimlerinde gösterilen uzlaşı ve diyaloğun Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde de sağlanması gerektiğini bildirdi. Çelebi yaptığı açıklamada, “Bu uzlaşı ve diyaloğun bununla sınırlı kalmayıp sendikal hak ve özgürlüklerin tanınması, sendikal örgütlenmenin önündeki yasal engellerin kaldırılması, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 12 Eylül hukukunun ortadan kaldırılması için gereken anayasal değişikliklerin yapılması süreçlerinde de devam etmesini temenni ediyoruz” diye konuştu. Danışmandan ‘U’ dönüşü Erdoğan’ın danışmanı Akdoğan, önce Gül’e ‘Seçim başarısı senin değil’ mesajı verdi ardından da yanlış anlaşıldığını savundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan’ın, Yasin Doğan takma adıyla Yeni Şafak gazetesinde yer alan yazısı tartışma yarattı. Akdoğan, önceki günkü yazısında, “Belki de ilk kez AK Parti’ye oy veren insanların siyasal tercihlerini belirleyen sebepler daha çok ekonomik gerekçelere dayanıyordu... AK Parti’nin önümüzdeki dönemde sergileyeceği tutumun, eylem ve söylemlerin asgari şartı bu istikrar beklentisini gözetmek olmalıdır. Bunun doğal sonucu ise sorumlu, duyarlı ve uzlaşmacı bir tavır içinde olmaktır” demişti. Akdoğan’ın bu yazısı Gül’e “Seçim başarısı senin değil” mesajı olarak yorumlandı. Akdoğan’ın değerlendirmeleri dün Hürriyet ve Milliyet gazetelerinde manşetten verildi. Akdoğan, dün yayımlanan “Niyet Okuyuculuktan Bıktık” başlıklı yazısında ise söz konusu değerlendirmesinin cumhurbaşkanı adayıyla hiçbir ilgisinin olmadığını savundu. “Dünkü (önceki günkü) yazımdan bazı okurlar, yazarlar, ‘Gül cumhurbaşkanı olmamalı’ anlamını çıkarmış. Pes doğrusu...” diyen Akdoğan, basını “fitne çıkarmaya” çalışmakla suçladı. Öte yandan Başbakanlık Sözcüsü Akif Beki de dün yaptığı açıklamada, medyada “yakın çevre’’ benzeri muğlak ifadelerle danışmanları üzerinden Başbakan Erdoğan’a atfen bağlayıcı nitelikte yayınlar yapıldığını belirterek söz konusu haber ve yorumların, gerçeği yansıtmadığını ve sadece sahiplerini bağladığını bildirdi. Yalçın Akdoğan. Mumcu: Kongre ramazan sonrası ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, partisinin olağanüstü kongresini ramazandan sonraki bir tarihe planlayacaklarını bildirdi. Mumcu, Anavatan Partisi Genel Merkezi’nde basına kapalı gerçekleştirilen ve yaklaşık 5.5 saat süren partisinin il başkanları toplantısının ardından gazetecilere açıklama yaptı. Olağanüstü kongre önerisinin önceki gün gerçekleştirilen merkez karar ve yönetim kurulu ile dün yapılan il başkanları toplantılarında benimsendiğini ifade eden Mumcu, “Arkadaşlarımız bu konuda benimle mutabık olduklarını beyan ettiler” dedi. D İNCİ BASIN DESTEKLİYOR E hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 L MALİKİ’NİN İMZASINA TEPKİLER SÜRÜYOR Cumhurbaşkanı Sezer: Gül’ün Köşk için olası adaylığı basını böldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün olası Cumhurbaşkanlığı adaylığı, basını da böldü. AKP’ye yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi ile dinci Vakit gazetesi Gül’ün adaylığını desteklerken; Doğan Grubu’nda ise Gül’ün aday olmaması yönündeki yorumlar dikkat çekiyor. Gül’ün cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili belirsizlik sürerken, basında da bu konuda farklı değerlendirmeler yapılıyor. Yeni Şafak gazetesi yazarı Fehmi Koru, dünkü yazısında, Gül’ün fedakârlık etmesi gerektiği yönündeki görüşe karşı çıktı. Koru, “Fedakârlık diye bir yöntem önermiyor anayasa; makamı ‘mavi kanlılara’ veya iktidar olmak üzere doğanlara ait de görmüyor...” görüşünü dile getirdi. Dinci Vakit gazetesi dün “Demokrasi varsa Gül” başlıklı manşet haberinde, siyasiler ve sivil toplum örgütlerinin Gül’ü destekleyen açıklamalarına yer verdi. Gazetenin yazarlarından Abdurrahman Dilipak, “Gül’ü harcarsanız millet de sizi harcar” başlıklı yazısında, şu görüşleri dile getirdi: “AK Parti’nin çeşitli gerekçe ve bahaneler arkasına saklanıp, bu işi savsaklamaya hakkı yok. Kim Gül’ün adını çizerse, bu millet de onu çizer. Gül bir kurtarıcı değil. O olmazsa kıyamet de kopmaz, dünyanın sonu da olmaz. Ama iktidara duyulan güvenin sonu olur... bir dahaki seçimde size ‘Adayını al da git’ derler.” Doğan Grubu gazetelerinde ise Gül’ün aday olmamasına yönelik yorumlar yapılıyor. Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök yazılarında Gül’ün aday olmaması gerektiğine işaret ediyor. Bölgesel Kürt Yönetimi: Zaferi PKK’ye terörist diyemeyiz Anafartalar kahramanlık destanı ERBİL (ANKA) Kuzey Irak’taki Kürt Bölgesel Yönetimi Sözcüsü Cemal Abdullah, PKK’yi terörist bir örgüt olarak nitelendirmek hakkını kendilerinde bulmadıklarını belirterek “Çünkü PKK, Irak’ın değil, Türkiye’nin siyasi yaşantısının bir parçasıdır. Türkiye PKK’yi nasıl tanımlıyorsa, bu bizi bağlamaz” dedi. KYB’nin resmi internet sitesine göre Abdullah, Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin Türkiye ile yaptığı anlaşmalara ilişkin olarak da “İçeriği tam olarak bilmeden herhangi bir tutum sergilemek doğru olmaz. Maliki, ülkeye dönüp yapılan anlaşmaların içeriği kamuoyuna açıklandıktan sonra Kürt yönetimi de buna göre tutumunu belirleyecektir” diye konuştu. Maliki’nin Türkiye ile imzaladığı mutabakat muhtırasına ilişkin olarak “Kürdistan Bölge Hükümeti, Federal Irak Hükümeti’nin anayasal kurum ve kuruluşlarının bir parçasıdır” diyen Abdullah, “Kürtler ayrıca Irak devletinin büyük bir bileşkesidir. Bundan dolayı herhangi bir tarafla ya da komşu ülkeyle anlaşma imzalanacaksa bundan Kürtlerin de haberi olması gerekiyor” açıklamasını yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Anafartalar Zaferi’nin yıldönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Sezer, tarih boyunca özgürlüğünden ödün vermeyen Türk ulusunun, koşullar ne olursa olsun her zaman öz benliğini koruyarak bağımsızlığına ve yurduna sahip çıktığını belirtti. Sezer, zaferin 92. yıldönümü nedeniyle yayımladığı mesajında şunları kaydetti: “Anafartalar Zaferi, Türk halkının tüm olanaksızlıklara karşın yazdığı büyük bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale Savaşları, Cumhuriyetimizin kurucusu ve ulusumuzun yazgısını değiştiren Yüce Önder Atatürk’ü de belleklerden silinmeyecek biçimde tarih sahnesine çıkarmıştır. Türk askeri Anafartalar’da Atatürk’ün önderliğinde eşsiz bir direniş göstermiş, kendisinden her yönden üstün güçlere karşı, ulusumuzun olağanüstü desteğiyle büyük başarı kazanmıştır.” ‘Uygulanmayacağını biliyorlar’ Öte yandan, Irak Parlamento Başkanı Mahmut Meşhedadi de Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin Türkiye ile terörle mücadele mutabakatını imzalamasının çelişkili bir durum olduğunu belirterek, “Irak hükümeti Ankara’ya birtakım sözler verdi, fakat hükümetin bunları hayata geçirmeye gücünün olmadığını bütün taraflar biliyor’’ dedi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle