23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL Şimdi Söz Verme Zamanı 3 Temmuz günü Toplumsal Saydamlık Hareketi Derneği; seçim öncesinde siyasal partileri “yolsuzlukla mücadele için toplumsal uzlaşma protokolü”ne katılmaya çağırdı. Toplumsal Saydamlık Hareketi’nin, yolsuzlukla mücadele konusunu toplumun dikkatine sunmak üzere açıkladığı programı ve çağrısı basında yeteri kadar yer almadı. Biz de bugünkü “Not Defteri”ni, Toplumsal Saydamlık Hareketi’nin çağrısına ayırıyoruz.(Toplumsal Saydamlık Hareketi’nin açıklamalarının tümüne ulaşmak için www.saydamlik.org adresine başvurulabilir.) ??? Son yıllarda yolsuzluk konusu Türkiye’de gündemden düşmeyen ancak yapıcı önlem ve eylemler gerçekleştirme yerine magazinleştirilen bir söylem haline getirildi. ....... Yolsuzlukla mücadelenin altyapısını ve yasal düzenlemelerini gerçekleştirmek durumunda olan siyaset mekanizması kalıcı önlemler yerine bol bol laf üretiyor. ....... Yargılama süreçleri uzuyor, delil yetersizliği, zamanaşımı, yasaların gereği gibi yorumlanamaması ve yargı üzerindeki baskılar yüzünden elde edilen sonuçlar yetersiz kalıyor. Siyasal erk ve hükümetler neden yolsuzlukla mücadelede başarılı olamıyorlar? Çünkü siyaset herkesin bildiği gibi büyük ölçüde yolsuzluklardan elde edilen kirli para ile finanse ediliyor. Özellikle kamu ihale yolsuzluklarından elde edilen fonlar siyaset çarkının dönmesinde büyük yer tutuyor. En büyük siyasal partinin mali tablolarında bile kaynağı belli bağış ve yardımlar birkaç bin lira düzeyinde görülüyor. Bu durum çok açık bir şekilde ortada iken iktidarda olan, ya da yerel yönetimlerde işbaşında olan hiçbir siyasal parti yolsuzlukların üzerine cesaretle gidemiyor. Çünkü bindiği dalı kesmek gerçeği ile karşı karşıya kalıyor. Üzerinde durduğu zeminin kaydığını görüyor. Hangi yolsuzluk olayının üzerine gidilmek istense parti içi mutabakatlar durumu frenliyor. Hemen her gün gazete başlıklarında yer tutan skandal haberleri bir süre sonra unutuluyor. Ortaya atılan iddiaları takip edecek bir merkezi otorite bulunamıyor. Bu belirsizliğin nedeni mücadelenin kurumsallaşmamış, yasal altyapının gerçekleştirilmemiş olmasında yatıyor. Yolsuzlukla mücadeleyi koordine edecek, iddiaları takip edecek, gelişmeleri gözlem altında tutacak, gerekli yasal düzenlemeleri hazırlayıp hükümete sunacak, kamuoyuna hesap verecek bir merkezi otorite yok. ....... Bu otoriteyi ve yasal altyapıyı gerçekleştirecek bir siyasal irade de yok. Yolsuzluk bataklığını kurutmak, siyasal iradenin işine gelmiyor. Şimdi dürüstçe söz verme zamanı... Tüm bu gerçekleri dikkate alarak artık kamuoyunun siyasal partileri ve siyasetçileri ciddi biçimde sorgulaması ve onları dürüst olmaya ve alacakları önlemleri açık bir biçimde belirterek halka söz vermelerini talep etmeleri gerekiyor. Önümüzdeki seçimlerde üzerinde durulması gereken en önemli konu budur. Siyasal partiler seçimlerden sonra parlamentoya girdiklerinde hangi önlemleri alacaklarını, hangi yasal düzenlemeleri gerçekleştireceklerini bir takvime bağlayarak saydam, net ve dürüst bir taahhüt biçiminde halka açıklamalıdırlar. ....... Siyasete ve siyasetçiye güven ve saygının artırılması ancak bu konuda net ve açık bir tavır sergilenmesi ile mümkün olabilir. Ülkemizin içine düştüğü yolsuzluk batağı, çoğunlukla siyasetçilerimizin bu konudaki duyarsızlığının ve toplumun, siyasilerin bu duyarsızlığına tepkisiz kalmasının doğal ürünüdür. Şimdi siyasi partilerin bu konuda ne kadar duyarlı olduklarını açıklamalarının zamanıdır. Bu nedenle siyasi partilerimize ve siyasetçilerimize soruyoruz: Halkımızı bu bataklıktan kurtarmaya niyetli misiniz? Yoksa “Böyle gelmiş, böyle gider” anlayışını sürdürmeye devam mı edeceksiniz? temizel@cumhuriyet.com.tr Petkim ihalesini kazanan biri Rus, ikisi Kazak şirketinden oluşan grup, sonucu sevinçle karşıladı. Petkim’in, Aliağa’daki tesislerinden gelen Petrolİş üyeleri, ihalenin yapıldığı Swissotel yakınında toplanarak özelleştirme aleyhine sloganlar attılar. İşçiler, “Memleketi babalar gibi satanlara cevabımız, 22 Temmuz’da sandıkta” ve “Petkim özelleştirilemez” yazılı pankartlar da açtı. Aliağa’da da ihale eylemlerle protesto edildi. Petkim’in yüzde 51’i için en yüksek teklifi 2 milyar 50 milyon dolarla TransCentralAsia Petrochemical grubu verdi İçeride ihale dışarıda eylem ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından ihaleye çıkarılan Petkim’in yüzde 51’ine en yüksek teklifi 2 milyar 50 milyon dolar ile TransCentralAsia Petrochemical Holding Ortak Girişim Grubu (OGG) verdi. İhale Komisyonu Başkanı ve ÖİB Başkan Yardımcısı Osman İlter, OGG’nin menşei hakkında bilgi vermekten kaçınırken OGG’nin danışmanı Recai Ulusoy ortaklığı “Kazak çoğunluklu, petrol arama, bankacılık, gayrimenkul alanlarında faaliyet gösteren bir grup” olarak tanımladı. Ancak OGG’nin ana ortağının Ermeni bağlantısı ortaya çıktı. Swiss otel’de yapılan Petkim ihalesinin elemesiz ilk turunda en yüksek fiyat 1 milyar 50 milyon dolar oldu. Elemeli ilk üç turda Fırat Plastik, Hokan Chemicals OGG ve NaksanTorunlarTorayKiler OGG elenirken açık arttırmaya 1 milyar 680 milyon dolardan başlandı. Açık arttırmanın üçüncü turunda CarmelLimak OGG, beşinci turunda Zorlu, altıncı turunda ÇalıkIOCL OGG ihaleden çekildi. İhalenin 10. turunda TransCentralAsia’nın 2 milyar 50 milyon dolarlık teklifine SocarTurcas OGG yanıt veremeyince, ihale teknik olarak tamamlanmış oldu. ERMENİ SERMAYESİ Komisyon Başkanı İlter ile Ulusoy’un bilgi saklama girişimlerine karşın, OGG’nin Rus ortağı Troika Dialog’un yönetim kurulu başkanı ve genel müdürünün, Rusya’daki Ermeni lobisi içinde büyük etkisi olan 1968 Ermenistan doğumlu Ruben Vardanian olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet’e bilgi veren Eski BOTAŞ Genel Müdürü Mete Göknel, “Troika Dialog Ermeni ve Yahudi kontrolündedir. Başındaki adam Ruben Vardanian Ermenilerle ilgili her şeyde de var. Bir bakıyorsunuz ki bu adam, 2020 Ermenistan Diyalog Koordinasyon Kurulu üyesi. Dolayısıyla ihaleyi Kazaklar değil, Rusya’daki Ermeni sermayesi ve Yahudi unsurlar aldı” dedi. G. KIBRIS BAĞLANTISI Troika Dialog’un sahibi Ruben Vardanian, aynı zamanda yüzde 68 hissesine sahip olduğu Rus Ursa Bank ve Rus AK Bars Bank yönetim kurulu üyeliklerini yapıyor. Troika Dialog Rus borsalarındaki işlem hacminin yüzde 15’ini elinde tutan Rusya’nın en büyük ve en eski yatırım bankası. 2006’da 160 milyar dolarlık ciro yapan banka 3.7 milyar dolarlık varlık fonu yönetiyor. Troika Dialog’un yurtdışı temsilciliklerinin bulunduğu dört ülke arasında kara para aklama merkezi olarak kabul edilen Kıbrıs Rum Kesimi de bulunurken bankanın Kıbrıs Menkul Kıymet Borsaları Komisyonu’na bağlı aracılık hizmeti veren birkaç şirketi bulunuyor. ‘AKP’YE İYİ HABER’ Dış basında yankı bulan Petkim ihalesiyle ilgili olarak “Seçim öncesi bu tutardaki özelleştirme AKP hükümetine iyi haber” olarak nitelendirildi. Reuters’ta yer alan değerlendirmede, cari açığı çok yüksek olan Türkiye’nin bu dönemde bu tutardaki parayı bulmasının seçim öncesi AKP hükümetini rahatlatabileceği ifade edildi. İlk olarak Temmuz 2003’te düzenlenen ihalede Uzan Grubu bünyesindeki Standart Kimya, Petkim’i 605 milyon dolar bedelle kazanmış, satış, Uzanlar’ın koşulları yerine getirmediği gerekçesiyle iptal edilmişti. Petkim için daha sonra düzenlenen ikinci ihalede ise alıcı çıkmamıştı. Öztaşkın: Bir gece de pazarlandı mı? Petkim’in, Aliağa’daki tesislerinden gelen Petrolİş üyeleri, ihalenin yapıldığı Swissotel yakınında toplanarak özelleştirme aleyhine sloganlar attılar. Bu sırada Aliağa’da da üretim durduruldu. Petrolİş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, Petkim’in sadece arazisinin 3 milyar dolar ettiğini belirterek Petkim’in “14 fabrika, 8 yan işletme, 150 milyon metreküplük barajı, büyük tonajı gemilerin geleceği bir limanı’’ bulunduğuna dikkat çekti. Petkim’in 6 milyar dolar değeri olduğunu belirten Öztaşkın, “Verilen miktarı kimse çok yüksek olarak göstermesin. Devrin gerçekleşmemesi iki dava açtık, bir tanesi de yolda... Seçime 15 gün kala Petkim’in satılmasının altında başka neden mi var? Acaba önceden söz mü verildi? Bir gecede pazarlandı mı?” dedi. Alıcıyı saklamaya çalıştılar İhalenin teknik olarak tamamlanmasına karşın en yüksek teklifi veren firmayla ilgili hem Komisyon Başkanı İlter’in, hem de firma yöneticilerinin bir açıklama yapmaktan kaçınması ve soruları yanıtsız bırakması, Tüpraş ihalesindeki Efremov Kautchuk örneğini anımsattı. Efremov Kautchuk firması Tüpraş’ın ilk ihalesine Zorlu grubu ile ortak olarak katılmış, ancak bu firmanın menşei ile ilgili belirsizlikler, ihalenin iptal edilmesinde önemli rol oynamıştı. OGG adına ortaklık danışmanı Haluk Recai Ulusoy’un ihalenin bitişinden uzun bir süre sonra gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar da tatmin edici bulunmadı. Ulusoy, OGG’nin 3 ortağının Rus portföy yatırım şirketi Investment Troika Dialog ile Kazak Caspi Neft (Kazakistan) ve Investment Industrial Group Eurasia olduklarını söyledi. Ulusoy, ortakların “Petrol arama, bankacılık ve gayrimenkul alanlarında faaliyet gösterdiğini” belirterek “Konsorsiyumu Kazak yatırımcılar bir araya gelerek kurdular. Büyük hedefleri var. Öncelikli olarak rafineri ve Petkim’e ilişkin liman projeleri için çalışma başlayacak” dedi. Grubun Asya’nın en büyük bankalardan birinin ortağı olduğunu da kaydeden Ulusoy, ısrarlı sorulara karşın bu bankanın adını vermekten kaçındı. Ulusoy, ödeme planını da açıklamazken Kazak yatırımcıların danışmanlığını Şekerbank’ın ortağı olan Turan Alem Group’un yaptığını açıkladı. KAMUSEN EYLEM YAPTI ‘Memur 300 YTL alacaklı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) KamuSen üyeleri dün ellerinde “Sözde değil, özde zam istiyoruz. Alın 1 YTL ’nizi. Seçim sepetine hayır. Enflasyon düşmüş, hissettiniz mi?” yazılı dövizlerle Kızılay’da eylem yaptı. “Aldattın kandırdın, sen bu işi hep yaptın. Omurgasız siyaset istemiyoruz. Hükümet zammını al başına çal’’ sloganları atan KamuSen üyeleri adına açıklama yapan Genel Başkan Bircan Akyıldız, hükümetin, bazı ürün ve hizmetlerin fiyatları ile enflasyonu düşürdüğünü söyledi. “AKP’nin sepetinde altı aylık seçim enflasyonunun yüzde 3.87” olduğunu söyleyen Akyıldız, şunları kaydetti: “Ama bir sepet daha var ki; dar ve sabit gelirlilerin geçim enflasyon sepeti... O sepetin altı aylık enflasyonu ise yüzde 86’ları bulmaktadır. ” Hükümetle memur arasında kapatılması gereken bir hesabın ortaya çıktığını dile getiren KamuSen Genel Başkanı, “Altı aylık dönem için memura en yüksek yüzde 4 zam verilmiştir. AKP memura sözüm ona enflasyonun yüzde 0.13 üstünde zam yapmıştır. Bu da ortalama 1 YTL anlamına gelmektedir. Alın, 1 YTL ’nizi başınıza çalın... Ancak memurun enflasyon sepetine göre ise memur maaşları zorunlu harcama kalemlerindeki fiyat artışları karşısında yüzde 30 değer kaybetmiştir. Bu durumda memurlar da geçim sepetindeki artıştan dolayı 300 YTL alacaklıdır” diye konuştu. ESAS NO: 2005/461 KARAR NO: 2007/13 Davacı Sistem Dershanesi Sistem Eğitimcilik Tic. Tur. Ltd. Şti. vekili Av. Duran Orhun tarafından, davalı Nail Kelleci vs. davalılar aleyhine menfi tespit davası açılmış olup, Davalı Nail Kelleci’ye yönelik davanın kabulüne ve davacının Nail Kelleci’ye 12.3.1997 tarihli protokol başlıklı sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiştir. Karar, davalıya tebliğ yapılamamış olduğundan, ilanen tebliğine karar verilmiştir. İlan tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde itiraz ya da temyiz etmediği takdirde, kararın kesinleşmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. 2.5.2007 (Basın: 36729) ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle