19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 TEMMUZ 2007 PAZAR 6 HABERLER Lozan Antlaşması’nın 84. yılı nedeniyle İstanbul Barosu bir panel düzenledi PAZAR ORHAN BURSALI ‘Emperyalistler suç işliyor’ Örsan Öymen anılacak ? İstanbul Haber Servisi Gazeteci yazar Örsan Öymen, ölümünün 20. yılında bugün Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacak. Öymen’in Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenecek anma töreni, saat 11.00’de başlayacak. Öymen, 49 yaşında 22 Temmuz 1987’de Bodrum’da geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirmişti. İstanbul Haber Servisi İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, “Emperyalist devletler, ‘Yeni dünya düzeni’ adı altında genişletilen Ortadoğu Projesi ve 1. Dünya Savaşı sonrası Ortadoğu’da yaratılan yapay devletlere yenilerini katmak amacıyla, ABD, İngiltere ile birlikte Irak’ı işgal ederek geçmişte olduğu gibi bugün de insanlığa karşı suç işlemeye devam ediyorlar” dedi. İstanbul Barosu tarafından düzenlenen “84. Yılında Lo Büyükada’da Gece O geceyi nasıl geçirdim tam bilemiyorum. Bilinçaltı mı bilinç üstü mü? Uyanık mıydım, yarı uyanık mı yoksa en derin uykuda mı?.. Yatıyor muydum, yoksa yaşıyor mu?.. Neredeydim? Var mıydım. Yoksa salt bilinç olarak bir yerlerde, fizik olarak başka yerlerde miydim? Bir boşlukta uzanıyordum. Veya salt göze ve kulağa kesmiş, olağanüstü bir uyanıklığın en üst katında, görülmemiş, duyulmamış bir sessizliğin salıncağında. Üzerim, sanki Escher’in birbirini sonsuzluğa yineleyen desenleriyle kaplı. Bir matematik örtü altında bedenim... Ne zaman ve nasıl. Gökyüzünü göremiyorum. Bir bekleyişin sonuna geliyorum. Sonsuzluk sihri bozuluyor. Üzerimdeki Escher örtüsü hareketleniyor. Desenler canlanıyor. Bir büyülü düzen içinde, özgür ama bir orman gibi birlikte, havalanıyorlar. Sessizlik sonsuzluğa doğru yırtılıyor. Aniden. Bir uçurum gibi. Binlerce insanı birden uykusundan sıçratan bir etki. Gözlerimi açar gibi yapıyorum. Zamanı gecikmiş yaşıyorum. Bir martı denizi, üzerimde; sonsuz bir desene kilitlenmiş. Hafif dalgalı, gidip geliyor, görüyorum. ??? O gece Ada’da kimse uyumadı. Kimi hiç uykuya dalamadı. Kimi kuş uykusuna yattı. Kimi kaygı içinde... Martıların gecesiydi, beklenen. Bilinçler gitti geldi. Herkes, tüm çatıların o gece martıya kestiğini söylese de... Aslında tüm adanın üzeri martıyla kaplanmıştı. Bazen simsiyah, bazen bembeyaz. Sessizliğin yırtıldığı o büyük anda, martılar çoğalarak, büyüyerek, genişleyerek, bütün Ada’nın üzerini kapsayacak bir yüksekliğe havalanmıştı. Bir süre orada kımıltısız durdular. Sonra binlercesi birden dağılıp saçıldılar. Martıların gecesi bitmişti; Ada, o derin ve büyük soluğunu alarak, nihayet uykusuna dalmıştı. Ben uyumadım. Kumsal’a indim. Gündüz yeni doğacaktı. Orada sahildeydiler. Gökyüzünden yeryüzüne inmişlerdi. Büyük gün sessizlikle başlamıştı. Denize durmuşlardı. Birazdan hareketlenecekler, ana babaların aralarına aldıkları yavrularını denize ilk götürüşleri başlayacaktı. Yavruların özgürleşme ve martılaşmaya doğru ilk adımları... Aralarından çekildim, denize karşı “Atina’daki Büyükada”yı okumaya koyuldum. ? Panelde bir konuşma yapan Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, emperyalist devletlerin Lozan belgesini yok saymaya çalıştığını, bu konuda yoğun çaba içinde olduklarını söyledi. zan Antlaşması Paneli” İstiklal Caddesi’ndeki Baro Han’da gerçekleştirildi. Panelde konuşan Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, emperyalist devletlerin 1. Dünya Savaşı sonrasını yaşatmaya çalıştıklarını belirterek, “Emperyalist devletler, bugün aynı koşulları yaratmaya çalışarak Lozan Belgesi’ni yok sayıyorlar. Eskiye dönüş özlemi içinde o koşulları yeniden oluşturmak için ne yazık ki yoğun çaba içinde olduklarını görüyoruz” diye konuştu. Panele katılan gazetemiz yazarlarından eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Lozan’daki en büyük savaşın, elde kalan son toprağın bütünlüğünü korumak ve yeni kurulan devletin hukuki bağımsızlığını sağlamak olduğunu vurgulayarak “Ancak, Lozan Türkiye’ye bazı yaralar bırakmıştır. Antlaşmada Kıbrıs söz konusu olmamıştır, Güneydoğu sorunu çözülememiştir” dedi. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevin Toluner ise Lozan Antlaşması’nın Cumhuriyet döneminde laik hukukun kabul edilmesi yolunda atılan ilk adım olduğunu anımsattı. Lozan’ı iki olayın çarpışması olarak nitelendiren emekli Büyükelçi Taner Baytok ise “İlki, Lozan, Türklerin ölüm kalım savaşıdır. Diğeri ise İngiltere’nin Ortadoğu politikasının iflasın eşiğine gelmesidir” diye konuştu. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sibel Özel de Fener Rum Patriği’nin statüsü üzerinde durdu. ŞEMDİNLİ’DE KARAKOLA ROKETLİ SALDIRI Zana’ya soruşturma ? Yurt Haberler Servisi Kapatılan DEP’in eski milletvekili Leyla Zana hakkında önceki gün Iğdır’da bağımsız adaylara yönelik destek mitinginde yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma açıldı. Iğdır Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Küçük tarafından yapılan açıklamada, Leyla Zana ve Mehmet Nuri Güneş hakkında, mitingdeki konuşmalarının içeriği nedeniyle TCK’nin 216 ve 302. maddeleri ile 298 sayılı Yasa’nın 58. maddesi gereğince soruşturma açıldığı bildirildi. 3 askeri şehit eden teröristler öldürüldü Yurt Haberler Servisi Şırnak’ta geçen ay uzaktan kumandalı mayınla bir yarbay, bir binbaşı ve bir eri şehit eden 1’i kadın 2 terörist öldürüldü. Terör örgütü üyelerinin Şemdinli’de polis noktasına yaptıkları roketli saldırıda ise 2 polis hafif yaralandı. Şırnak Valiliği, 9 Haziran 2007’de GüçlükonakŞırnak karayolu üzerinde, uzaktan kumandalı patlayıcı ile eylem yaparak Piyade Yarbay Melih Gülova, Binbaşı Ramazan Armutçuoğlu ve Piyade er Hasan Güreşen’in şehit olmasına yol açan 1’i kadın 2 teröristin öldürüldüğünü açıkladı. Terör örgütü üyeleri Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi girişindeki polis noktasına roketli saldırı düzenledi. Saldırıda, 2 polis memuru hafif yaralandı. Öte yandan güvenlik güçlerinin, Şırnak’ta yola döşenen patlayıcı maddeyi bularak imha ettiği bildirildi. Muş’un Malazgirt ilçesinde de terör örgütüne ait bir fotokopi makinesi, 81 adet Kalaşnikof piyade tüfeği fişeğiyle çeşitli doküman ele geçirildiği bildirildi. Tutuklulara şiddet kınandı Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Beşiktaş 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) davasının 18 Temmuz’daki duruşmasında, tutuklu ve yakınlarına karşı güç kullanılmasını kınadı. ESP’li tutuklu yakınlarının İHD İstanbul Şubesi’nde düzenlediği toplantıda konuşan Sakine Demir, duruşmada söz alan tutuklu Sami Özbil’in mahkeme heyetinden yargıç Ali Kayaoğlu hakkında bazı iddialar öne sürmesi üzerine konuşmasının engellendiğini iddia etti. Tutukluların ve ailelerin jandarma tarafından dövülerek dışarı çıkarıldığını öne sürdü. (EZGİ HIDIROĞLU) ‘Medyabiti’ yayına başladı ? İstanbul Haber Servisi Yeni medya eleştirisi sitesi www.medyabiti.com yayın hayatına başladı. 4 ana bölümden oluşan medyabiti.com’da, “Necefli Maşrapa” bölümünde tarihten bazı olgu ve anılar incelenirken, “Gündelik Hezeyanlar” bölümünde medyadaki çarpıklıklar, holdingleşmenin etkileri günlük bazda mercek altına alınıyor. “Dünya Dönüyor” bölümünde ise küresel medya hareketleri hakkında bilgiler verilirken, “Akademik Hezeyanlar” bölümünde de dipnot ve kaynakçalı yazılara yer veriliyor. Uçurulan Adalılar! Fıstık Ahmet (Tanrıverdi) “Büyükada’nın Solmayan Fotoğrafları”, “Hoşçakal Prinkipo” ve “Zaman Satan Dükkân”dan sonra, “Atina’daki Büyükada”yı geçen ay yayımladı (Adalı Yayınları, 0216 382 52 80, www.adalaristanbul.org) Fıstık Ahmet doğma büyüme Büyükadalı. Ada’nın çok renkli ve kültürlü büyülü tarihi içinde yaşamış. Kitapları bitmez tükenmez Adalı öyküleriyle, insanlarıyla, sahneleriyle, muziplikleriyle, insanlıklarıyla, keder ve sevinçleriyle dolu. “Atina’daki Büyükada” bunlar arasında değişik bir yere sahip. Fıstık Ahmet Atina’ya giderek, göç eden, göçe zorlanan ve kovulan Büyükadalıları konuşturmuş. Hepsi tanıdık, hepsi arkadaşı, hepsi Büyükadalı. Hepsi vatanlarının özlemi içinde. Hepsi buruk, burada kalanları utandıracak göç anılarıyla dolu. Ama hepsi de Atina’da da dışlanmış, “Türk dölü” olarak görülmüş. Göçe zorlananların çoğu “Bize ne Kıbrıs’tan, biz Büyükadalıyız” diyor. Büyükada aşkını orada doğmuş çocuklarına ve torunlarına aşılayanlardan tutun, daha sonra dönüp burada yer alan ve yılın birkaç ayını gerçek yurtlarında geçirenlere kadar, hepsi teker teker sahneye çıkıyor ve Fıstık Ahmet’in kitabında kısa öyküsünü anlatıyor. Kötü anıları unutmuş çoğu, geride kalan iyilikler, güzellikler... Adalı yaşamı farklıdır. Adalıların gidecek fazla bir yerleri yoktur. Döner dururlar ve yine birbirlerini bulurlar! Ada’dan ancak vapurla uzaklaşılır, ama yine vapurla Ada’ya, birbirine dönülür. İstanbul’u bir yurt olarak tanımlayamazsınız; ucu bucağı olmayan, bir insan seli içinde, her yana gidilebilen bir ummandır büyük kentler. Ama Ada tam anlamıyla bir yurttur. “Atina’daki Büyükada” aslında böyle bir yurdun ve o yurdun insanlarının öyküsü. Hepsi baldan tatlı, ama zehir gibi de hüzünlü! 14 yıllık borç için işkence ? ALANYA (AA) Antalya’nın Alanya ilçesinde Hüseyin Karagöz (56) adlı işadamına, 14 yıl önce aldığı borç nedeniyle kaçırılarak işkence yapıldığı ileri sürüldü. Karagöz’ün 14 yıl önce E. T’den yüksek faizle 46 bin mark borç aldığı ancak borcunu ödeyemediği için, bulunduğu Tekirdağ’da E. T, iki oğlu M. T. (28) ve İ. T. (29) tarafından zorla otomobile bindirilerek Antalya’ya götürüldüğü bildirildi. Karagöz’e 15 gün boyunca tutulduğu bir evde işkenceye yapıldığı ileri sürüldü. Karagöz polisin yaptığı baskınla kurtulurken zanlılar gözaltına alındı. obursali?cumhuriyet.com.tr SOSYALİŞ SENDİKASI BAŞKANI Özcan Kesgeç salı günü uğurlanacak İstanbul Haber Servisi Türkiye’de sendikal mücadelenin önderlerinden, Sosyalİş Sendikası Genel Başkanı, Eski DİSK Genel Başkan Vekili ve 12 Eylül 1980 öncesi Türkiye İşçi Partisi (TİP) Yönetim Kurulu üyesi Özcan Kesgeç 24 Temmuz’da son yolculuğuna uğurlanacak. Keskeç, salı günü saat 11.00’de Ankara Kızılay’daki Sosyalİş Sendikası Genel Merkezi’nde düzenlenecek törenden sonra, Kocatepe Camii’nde, öğle vakti kılınacak cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Kesgeç, 19 Temmuz perşembe günü tedavi gördüğü hastalık nedeniyle yaşamını yitirmişti. Afyon’da doğan Kesgeç, 1963 yılında Kuleli Askeri Lisesi’nden mezun oldu. Kesgeç, 1963 yılında Talat Aydemir’in darbe girişimi nedeniyle Harp Okulu’ndan uzaklaştırılan 1453 öğrenciden biriydi. 12 Eylül döneminde idam cezası istemiyle yargılanan Kesgeç, 5 yıl tutuklu kaldıktan sonra Sosyalİş’in aklanması ve yeniden faaliyete başlaması ile 1994 yılında yapılan Genel Kurul sonucunda yeniden başkanlığa seçildi. 5 kişiye 291 biner YTL ? ANKARA (AA) Sayısal Loto çekilişinde kazanan numaralar, “3, 13, 23, 31, 34, 46” olarak belirlenirken 6 bilen 5 kişi, 291 bin 396 YTL 10’ar Ykr ikramiye kazandı. Çekilişte 5 bilenler 1207 YTL 20’şer Ykr, 4 bilenler 15 YTL 65’er Ykr, 3 bilenler ise 3 YTL 5’er Ykr ikramiye alacak. CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle