Katalog

14 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 15 Türkiye’yi yönetmeye aday partilerin seçim bildirgelerinde ‘imar yağması’ temel sorunlar arasında görülmüyor Partiler ‘kentsel talan’a duyarsız OKTAY EKİNCİ Türkiye’yi tutsak alan; ekonomiyi ele geçiren; kentlerle birlikte siyaseti de kirletip çirkinleştiren “imar yağması”na siyasal partilerin nasıl baktıklarını merak edenler, seçim bildirgelerinde kolay bulamayacaklar. Çünkü partilerin çoğu, kentleşmeyi ayrı bir başlık altında ele almıyor. O kadar ki “depremi umursamayan kuralsız kentleşme”ye bile sadece “değinilen” bildirgelerde, bu sorunlar yeterince önemsenmiyor bile... İşte barajı aşmaları beklenen partilerin iktidara gelmeleri halinde izleyeceklerini ilan ettikleri imar politikalarından bir derleme: Özellikle 80 sonrasındaki “imar rantlarıyla kalkınma” politikasını doruğa çıkartan AKP, adına eski dille “beyanname” dediği bildirgesini bu tutumuna “övgü” üzerine kurmuş. Beyannamedeki söylem ve açıklamalara göre, özelleştirmede “kamu arsalarının yüksek imar haklarıyla pazarlanması”; ormanların “yasadışı yandaş işgalciler”e tapulanması; kentlerde ve kıyılarda “ayrıcalıklı imar hakları”nı ve su havzalarında kaçak “tarikatçı kentleşme” gibi AKP’yle “özdeş”leşen tutumlar terk edilmeyecek. Örneğin aslında “gecekondular için” çıkartılan “kentsel dönüşüm” yasasının “kentlerde yeni rant alanları yaratma”ya dönük olduğu eleştirilmesine rağmen, aynı uygulamanın yaygınlaşması savunuluyor. Kıyıların, ormanların, kent merkezlerinin “özel imar olanaklarıyla turizm yatırımcılarına tahsisi”ni başlatan 12 Eylül yasalarına dayalı “turizm merkezleri”ne de AKP döneminde “212 yer”in eklendiği anımsatılarak aynı uygulamaya “devam” edileceği açıklanıyor. AKP’nin “kalkınma”(!) saydığı ayrıcalıklı imar uygulamalarına karşı meslek odalarınca açılan davalara; sit kararlarına ve kamu çıkarını koruyan diğer yasa ve kurumlara karşı da yeni “önlem”leri var!.. “Yatırımlar için kamu kesiminden izin alma süreçleri kısaltılacak” denen beyannamede, buna yönelik “hukuki süreçlerin hızlandırılması” sözü de veriliyor... Bütün bunlardan, AKP eğer iktidar olursa, geride kalan dönemdeki “talan politikası”nın daha da artarak süreceği anlaşılıyor... Haydarpaşa kulelerini SİT kararından ötürü dikemeyen AKP’nin küresel yağma projelerine Türk hukukunun engel çıkarmasına karşı da yeni önlemleri var. D lamanın gecekondu sakinlerini “mağdur” etmeden gerçekleşeceği şeklinde. Bunun yeni bir “imar affı”na gerekçe olmamasını öngören uyarılara yeterli yanıtın yer almadığı pusulada, “konut sorunu”yla ilgili olarak da TOKİ’nin yüksek gelir gruplarına değil, sadece “dar gelirli”lere hizmet vereceği belirtiliyor. Bunun ise “kamu arazilerinde altyapısı tamamlanmış donatılı arsalar”da, yerel yönetimler ve konut kooperatiflerinin katılımıyla gerçekleşeceği belirtilen pusulada, “100 m2’den küçük tek konutu olan yurttaşlarımızı Emlak Vergisi’nden muaf tutacağız” sözü de var... CHP’nin “deprem” konusundaki hedefleri arasında ise AKP’nin lağvettiği “Deprem Konseyi”ni yeniden kurmak; imardaki yetki karmaşasının giderilmesi; faylara duyarlı yerleşim planlaması ve tüm yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi var... Pusulada “özel bir önem” verilen; İstanbul ve çevresindeki illere ait yeni özel yönetim modelinin gerekçesi ise şöyle: “İstanbul bir dünya kenti ve dünya mirasıdır. Buna özgü bir yönetim modeli oluşturulması, ayrıcalık değil, ulusal bir sorumluluktur.” HP’DEN ‘MİLLİ’ ÇÖZÜMLER dastro işlemlerinin tamamlanması öngörülerek, imar yetkilerinin rant amaçlı kullanımına engel olunacağı söyleniyor. Gecekondu bölgelerinin ise “ıslah edilmesi”nden söz edilirken, bunun “imar affı”na dönüşebileceği kaygıları önemsenmiyor. Benzer şekilde, TOKİ’nin Hazine arazilerinde lüks konutlar için başlattığı “hasılat paylaşımı” modelinin de sorgulanmadığı MHP bildirgesinde, kamu arsalarının aynı yöntemle konuta dönüştürüleceği belirtiliyor. MHP’nin konuyla ilgili bir başka belgesi ise İstanbul adayları arasındaki şehir plancısı Ahmet Turgut’un bildirgesi... Meslek odasının İstanbul şubesine de yıllardır başkanlık yapan Turgut; “kentlerimizin depreme karşı güvenli kılınması; çevre sorunlarının çözümü; tarım alanlarının korunması; kıyılarda kamu yararının gözetilmesi; kalkınmada bölgesel farklılıkları giderecek planlı kalkınmanın sağlanması” gibi “şehirciliğimizdeki temel özlemler”in siyasi çalışmalarına da temel olacağını belirterek şunları ekliyor: “Yatırım alanlarının çevre ve sağlık sorunları yaratmayacak şekilde doğru belirlenmesi, yabancı yatırımcılara özel imtiyazlar verilmemesi ve istihdam oluşturan alanlara yönlendirilmesi de ana ilkelerimizdir...” P BELEDİYELERİ DÜZELTECEK CHP’NİN ‘İMAR PUSULASI’ CHP, adına “pusula” dediği bildirgesinin kentleşmeyle ilgili bölümlerinde diyor ki: “Kamu yapılarının talanına, vurgun zihniyetli özelleştirmelere son vereceğiz... Okul, hastane ve gar binaları satılmayacak...” İmar yolsuzlukları konusunda, “ihale, özelleştirme, imar planı kararları ve arazi tahsislerinin, hukuk, eşitlik ve saydamlık içinde gerçekleştirileceği” belirtilen pusulada, “Kentler, rant avcılarına, talancılara, arazi mafyalarına asla teslim edilmeyecek” denerek şu söz de veriliyor: “Kent düzeyindeki karar süreçlerinde, kent halkının katılımı sağlanacak.” CHP’nin “kentsel dönüşüm” hedefi ise uygu M Seçim bildirgesini “milli duruş ve kararlılık belgesi” olarak ilan eden MHP’nin kentleşme, konut ve çevre alanındaki hedefleri de “milli politikalar”la tanımlanıyor. Sanayileşme ve kentleşmenin birlikte değerlendirildiği bildirgede; ülke düzeyindeki tapu ve ka Bildirgesindeki “12 temel sorun listesi”nde imar ve kentleşmeye ayrı başlık olarak “yer vermeyen” DP, bu konudaki düşüncelerini “Demokrasi ve Hukuk” bölümünde derlemiş. Örneğin “yerel yönetimler” hakkında “belediyeler sürdürülebilir kentleşme idealinin ısrarlı takipçisi olacaktır” denilerek; böylece “kentsel planlama ve imar sorunları”nın da çözümleneceği ve “çarpık kentleşme ve gecekondulaşmanın önüne geçileceği” belirtiliyor. “Modern şehircilik” içinse; bunun AB istediği için değil, vatandaşlarımız için gerçekleştirileceği söylenen DP bildirgesinde, “her vatandaşımızın yaşadığı şehirle barışık olması, o şehirde yaşıyor olmaktan mutlu olması...” hedefleniyor. DP bu hedefine, “yerel yönetimler etik komisyonları”yla; ayrıca tüm belediyelerde “ombudsman büroları”yla ve demokratik kitle örgütlerinin seçecekleri “yerel yönetimler denetim komisyonları”yla ulaşacak... İngilizce’yi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster Univesity ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH Gramer, konuşma, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık. İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview) hazırlık. Acıbadem/İstanbul 0536 225 07 80 CUMHURİYET 15 K