24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 TEMMUZ 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr ŞÜKRAN SONER 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN Emperyal Şahlanış Ben söylemiyorum, piyasa uzmanları, borsacıların altını çok sık çizmeye başladıkları bir istatistiksel durum; dünya piyasaları ancak yüz yılda bir görülen sürekli yükselişi yaşıyorlar. Türkiye’ye de aynı konumdaki ülkelerin hep altında kalarak artık çok ağırlıklı bir pay kapmış olan yabancı sıcak para giriyor. İnsanlık tarihinin, uygarlık tarihi olması gereken bir çağında, kanlı petrol işgal ve iç savaşlarının sonucu, petrol fiyatlarının önlenemeyen yükselişi ile havadan gelen kirli para gidecek yer arıyor. Her ne kadar bu yükselişin, gidişin bir de geri dönüşü olduğu arada bir anımsanmaya çalışılsa bile, piyasalar yükselmeye devam ediyor... Bu arada hâlâ vergisiz dünyanın en yüksek faizini ödemeyi sürdüren piyasalarımıza giren yabancı sıcak para, dünyanın en yüksek oranlı kazancını elde ederek geri dönüyor. Piyasalara ilişkin durum değrlendirmesi yapılan programlarda artık sık sık Yunanlı bir emeklinin Türkiye’ye gönderdiği birikiminden her yıl ortalama yüzde otuz kazandığı anımsatılarak, iki yıl önce soktuğu 100 doları 175 dolar olarak nasıl geri çekebildiği anımsatılıyor. Emekli TC vatandaşının ise bir yandan vergi öderken, diğer yandan piyasa hizmetlerinden çok yüksek pay alan aracılar, borsacılar, bankacılar sayesinde, Türk Lirası kazancının nasıl eski değerini korumakta bile zorlandığının örnekleri veriliyor. Bu arada seçim kampanyalarının sıcağında medyamızda ağırlıklı, daha bir ateşli pazarlanan AKP iktidar icraatlarının sonucu; piyasaların yükselişinden enflasyonun aşağı çekilmesine kadar tüm olumlu görünen verilerin, satır aralarında aslında dünyadaki aynı konumda olan ülkelerin değerlerinin altında kaldığı da saklanamıyor. Yine satır aralarında tutulması yeğlenen, sistem işlediği için büyütülmemesi gerektiği savlanan cari açık 2002’den 2006 sonuna 1.5 milyar dolardan 31.5 milyar dolarcığa çıkmış. Dış ticaret açığı 15 milyar dolardan 53 milyar dolarcığa tırmanmış. Toplam borç 222 milyar dolarken 400 milyar dolarcık oluvermiş, ne gam? Piyasaların bu dış kaynaklı şahlanışı durmaz, AKP iktidarı korunur, Cumhurbaşkanlığı sorunu krizsiz atlatılırsa.. çarklar dönermiş... ??? Ne ilginç değil mi? Dün sabah özetlenen ABD, AB kaynaklı medya haberlerinde, bütün yorumlar ağız birliği etmiş olarak AKP’nin tek başına iktidar olması dileği ile noktalanmıştı. ABDAB siyasi, medya desteği, Türkiye’nin seçim tarihinde görülmemiş bir biçimde AKP’den yana sürüyor. 40 yılı aşmış gazetecilik yaşamımda dünya siyasileri ve medyasının Türkiye’deki seçimlerde bir siyasi partiyi böylesine tek yanlı desteklediklerine hiç tanıklık etmemiştim. Hem de ılımlı siyasal İslamcı kimliğinin altı da çizilerek. Bu olağandışı, eşyanın tabiatı ile çatışmalı aşkı nasıl değerlendirmeliyiz? Bizi gerçekten aralarında, içlerinde, kendilerinden bir parça olarak görmek isteseler, kendilerine daha yakın bir kültür, kimlik içinde olmamızı istemezler mi? Doğrudan sormuş ya da sormamış, ama sorgulamış; ABD Büyükelçisi, daha doğrusu ABD yönetimi, derin devleti, ADD’nin, daha doğrusu Cumhuriyet mitinglerinin kalabalıklarının oluşmasını, parasal kaynağını neden bu kadar merak ediyorlar? Niçin halkın doğal refleksinin, tepkisinin yansıması bir dayanışmanın ürünü olduğuna bir türlü kafaları basmıyor? Neden bu dinamikten bu kadar çok ürküyorlar? Cumhuriyet değerleri, Atatürk devrimleri, laiklik algılaması, Türkiye’nin gerçekten uygarlığa, Batı’ya açılan çağdaş yüzü, ABDAB çıkar odaklarını neden bu kadar korkutuyor? Bu ülkenin insanlarının bu ülkenin kırmızı çizgilerine ilişkin duyarlılıkları, ülkenin kırmızı çizgilerine sahip çıkma kararlılıkları, çağdaş, uygar, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti anlamına gelirken.. sevineceklerken, ödlerini neden kopartıyor? Emperyalizmin, uygarlık çağı için yüz karası, bu kirli çıkar savaşlarında, petrol üzerinden oynanan büyük oyunlarda, işgallerde, dökülen kanlarda, Ortadoğu, BOP’larda projelerinde, Ortadoğu’da çizmek istedikleri yeni haritalarda, ırklar ve dinler üzerinden oynadıkları büyük oyunlarda, yarattıkları iç savaşlar, kaoslarda, engel oluşturacak bir Türkiye, kimlikli, değerlerine sahip, güçlü bir Türkiye’den korktukları için mi? Almanya’da yaşayan Türklerin vatandaşlık haklarına yönelik, evrensel insan hakları, AB normları, Kopenhag kriterleri; hele de bizi insan haklarında çok gerilerde kalmakla suçladıkları, AB üyeliğinde ayak sürçmekte kullandıkları ilkeler ile yüzde yüz çelişen yasa çalışmalarını, tartışmaları içimiz buruk izliyoruz... Meydanlarda estirip gürleyen Başbakan Erdoğan, AKP iktidarının bu haksızlığa karşı duruşu, çıkardığı ses cılız, duyulmuyor. Merkel, düpedüz ırkçı, ayrımcılık içerikli yasaya karşı, Almanya’da yaşayan, Türkiye’den göç etmiş olanların, sivil toplum örgütlerinin gösterdikleri tepkiyle nerede ise alay ediyor. Bush yönetimi, ABD askerlerinin Irak’tan çekilmesini isteyen muhalefete, Meclis girişimlerine bir kez daha karşı duruyor. Irak’tan çok daha kanlı, çatışmacı haberler yoğunluk kazanıyor. ABD, Irak kaynaklı haberlerde, Türkiye’deki PKK terörünün umursanmadığını, PKK’ye yönelik kendilerinin önlem almaları şöyle dursun, Kuzey Irak yönetimi ile PKK’nin ittifakını açığa çıkaran yeni boyutlar sergileniyor. Ülkemizden yeni şehit, yeni çatışmaların haberleri geliyor... Sandığa gün sayıyoruz... KESK üyeleri, “sefaletin vesikası’’ olarak nitelendirdikleri bordrolarını yakmaya hazırlanırken emniyet görevlileri “Yangın çıkararak çevre güvenliğini tehlikeye düşürmeyin’’ anonsu yaptılar. Ek zam talep eden kamu emekçileri, hükümete tepkilerini Başbakanlık önünde bordrolarını yakarak gösterdi Memurun maaş isyanı ? AKP hükümetinin memur maaşlarına yaptığı yüzde 3’lük zam, kamu çalışanları tarafından protesto edildi. Memurlar, “Her ayın 15’inde aldığımız maaşlarımızın bordroları, yaşadığımız sefaletin vesikasıdır” diyerek bordrolarını yaktılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu emekçileri, hükümetin yüzde 3’lük memur maaşı zammını Başbakanlık önünde bordro yakarak protesto etti. KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, “AKP iktidarı boyunca yaşadığımız yoksullaşmanın boyutları, kerameti kendinden menkul enflasyon rakamlarıyla örtülemeyecek kadar büyüktür” dedi. KESK Ankara Şubeler Platformu üyeleri, hükümetin memur maaşlarındaki artışını protesto etmek üzere Kızılay’da toplandı, “İnsanca yaşamak istiyoruz”, “Sefalete mahkum olmayacağız”, “Sadaka değil, toplusözleşme”, “Emekçiler sandıkta hesap soracak” slogan ‘A K P, YO K S U L L U Ğ U A RT I R D I ’ İstanbul Haber Servisi KESK’e bağlı sendikalara üye kamu emekçileri, İstanbul’da yüzde 3’lük zammı maaş bordrolarını yakarak protesto etti. Taksim Gezi Parkı’nda KESK İstanbul Şubeler Platformu adına konuşan EğitimSen 7 No’lu Şube Başkanı Emin Ekici, AKP’nin ekonomi politikasının emekçileri daha fazla yoksullaştırmak üzerine olduğunu belirterek “AKP hükümeti enflasyonu düşük göstererek söz verdiği ek zammı ları attı. Hükümeti alkışlarla protesto eden yaklaşık 300 kişilik grup daha sonra Başbakanlık C kapısına doğru yürüyüşe geçti. Grubun yol üzerindeki CHP Ankara İl Başkanlığı önünden geçişi sırasında binada bulunan partililer pencere ve balkonlara çıkarak grubu alkışladı. Eyleme katılanlarla polis arasında yaşanan kısa süreli sumen altı etmiştir. AKP hükümetine sesleniyoruz: Rakamlarla kandırılmak değil, insanca yaşayacak ücret istiyoruz. Yıllardır sesimize kulak vermeyen AKP hükümetinin verdiği en düşük memur ücreti olan 730 YTL, asgari yoksulluk sınırı olan 1100 YTL ’ye çıkarılmalıdır” diye konuştu. Açıklamanın ardından KESK üyeleri maaş bordrolarını yakarak AKP’nin ekonomi politikasını protesto etti. gerginliğin ardından Başbakanlık C kapısına ulaşan topluluğa konuşan KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, “AKP yöneticilerinin seçim meydanlarında, iktidar döneminin en büyük icraatı olarak anlattığı ekonomik program, geçen 5 yıllık dönem içerisinde emeğiyle geçinen kesimlere daha fazla yoksulluk ve yok sunluktan başka hiçbir şey getirmemiştir” dedi. Temel gıda maddesi olan ekmekte 6 aylık dönemdeki artışın yüzde 7.5’e ulaştığına işaret eden Tombul, kiralardaki artışın da yüzde 9’a dayandığını anlattı. Tombul, “Bu rakamlar, bizlere verilen yüzde 3’lük zammın neredeyse 3 katı kadar ücret kaybımızın olduğunu açıkça göstermektedir. Bu kaybımız bir an önce giderilmelidir” dedi. Yıllardır yaşanılan kayıplarla, kamu emekçilerinin yoksulluk sınırının çok altında bir maaşla geçinmek durumunda kaldığını vurgulayan Tombul, yapılan zamla birlikte 730 YTL’ye çıkan en düşük memur maaşının tek kişinin yoksulluk sınırı olan 1100 YTL’ye yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Tombul, şunları kaydetti: “Her ayın 15’inde aldığımız maaşlarımızın bordroları, yaşadığımız sefaletin vesikasıdır. Kamu emekçileri bir daha böylesi maaş bordrolarıyla yüz yüze getirilmemelidir. Yeni kurulacak hükümeti, sesimize kulak vermeye ve toplusözleşme masasına oturmaya davet ediyoruz.” Koç’un enerjide çatısı Aygaz Koç enerji şirketlerini Aygaz’da birleştirme kararı aldı. Bu çerçevede, Entek Elektrik, Mogaz Petrol ve Akpa’da sahip olduğu hisselerinin satış fiyatını açıkladı. İMKB bülteninde yer alan açıklamaya göre Koç Holding iştiraklerinden Entek Elektrik’te sahibi olduğu yüzde 9.90 oranında hisselerini 17.83 milyon YTL bedel karşılığında Aygaz’a satacak. Koç ayrıca iştiraklerinden Mogaz Petrol Gazları şirketinde sahibi olduğu yüzde 9.36 oranında hisselerinin ve iştiraklerinden Akpa’nın yüzde 59’luk hissesinin Aygaz’a satılmasına karar verdi. Kıbrıs’a inovasyon merkezi IBM’in Kıbrıs’taki Yakın Doğu Üniversitesi’nde (YDÜ) kuracağı, dünyanın en büyük 76. süper bilgisayarına ev sahipliği yapacak YDÜIBM İnovasyon Merkezi’nin temeli atıldı. YDÜIBM İnovasyon Merkezi’nde çalışacak süper bilgisayar, Doğu Avrupa, Ortadoğu, Orta Asya ve Kuzey Afrika’da tek, ülkeler bazında 13’üncü, dünya üniversiteleri arasında ise 8’inci en hızlı bilgisayar olacak. Merkezde kurulacak süper bilgisayarın, saniyede 12 trilyon işlem yapabilme kapasitesine sahip olacağı hesaplanıyor. Arçelik’ten ABD’ye yeni ürün Arçelik; ürün gamına yeni eklediği, Avrupa tipi bulaşık makinelerinden farklı ölçülerdeki “Tall Tub” bulaşık makinesiyle, Amerika pazarındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Arçelik dünya bulaşık makinesi sektörünün adetsel bazda üçte birini oluşturan Amerika pazarına, 2006’da bulaşık makinesi ihraç ederek girmişti. “Avrupa Tipi” olarak tanımlanan bulaşık makinelerinden farklı olarak, 86x60x55cm ölçülerine sahip “Tall Tub” ürünün, ABD pazarının yüzde 95’ini oluşturması nedeniyle Arçelik sınırlı bir kitleye ulaşabiliyordu. Ege’de AB seminerleri Ekonomi Servisi Turizm sektöründe Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatlarını kapsamlı şekilde karşılaştıran “Ege’de Sektörel Etki Analizleri” AB Seminerleri, Bodrum, Fethiye ve Marmaris’te turizm gönüllüleriyle ilk buluşmasını gerçekleştirdi. Philip Morris/Sabancı tarafından Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği işbirliğiyle düzenlenen seminerlere kamu ve özel sektör kuruluşlarından 200’ün üzerinde üst düzey yönetici davet edildi. Bodrum Ticaret Odası, Fethiye Ticaret Odası ile Bodrum, Marmaris ve Fethiye Otelciler Birlikleri tarafından da desteklenen eğitim seminerleri AB uzmanları Emre Gönen ve Can Baydarol tarafından veriliyor. Philip Morris/Sabancı Kurumsal İlişkiler Müdürü Emre Çolak seminerlerle ilgili açıklamasında, “Amacımız AB mevzuatı konusunda Ege Bölgesi’nde kendisini geleceğe hazırlayan firmaların sayısını artırmak. Bu seminerlerde Ege Bölgesi ölçeğinde istihdam, katma değer ve stratejik potansiyeliyle öne çıkan turizm sektöründe AB mevzuatının yaratacağı etkiler analiz edilecek” dedi. (Fotoğraflar: Necati Savaş,Yusuf Baştuğ) soner@cumhuriyet.com.tr Çelebi, İspanya’dan davet aldı Ekonomi Servisi Çelebi Hava Servisi, dünya devi 2 firma ile birlikte, İspanya ve Almanya’daki 12 havalimanında yer hizmetleri veren toplam 6 şirketin satışa çıkarıldığı İspanya’daki ihaleye davet edildi. Çelebi, İspanya’da aralarında Madrid, Ibiza, Mallorca, Tenerife, Almanya’da ise Berlin, Frankfurt ve Hamburg havalimanlarının da bulunduğu havalimanlarında hizmet veren İspanyol Acciona SA Grubu’nun davetine olumlu yanıt verdi. İspanya’nın en önemli iş gruplarından olan Acciona SA bünyesindeki 6 şirketten oluşan Acciona Yer Hizmetleri yaklaşık 2 bin 500 kişiye istihdam sağlıyor. 6 şirketin, 2006 yılına ilişkin toplam kombine cirosu yaklaşık 150 milyon Avro olarak gerçekleşti. Söz konusu şirketler, 2006 yılında yaklaşık 121 bin uçağa yer hizmetleri verdi. Çelebi, Budapeşte’den sonra, Çek Havayolları’nın Prag Havalimanı’ndaki kargo ve antrepo hizmetleri ihalesi ile Yunanistan’ın başkenti Atina Uluslararası Havaalanı’nın yer hizmetleri ve kargo hizmetleri ihalelerine de davet edilmişti. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle