16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 HAZİRAN 2007 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER EFES VE KAPADOKYA 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Turizmci isimlerde değişiklik istemiyor LATİF SANSÜR KUŞADASI TBMM Türkçe Araştırma Komisyonu’nun Efes, Kapadokya gibi tarihi yerlerin Türkçe isimlerinin kullanılması önerisine turizmciler karşı çıktı. Binlerce yıldır kullanılan isimlerin değiştirilmesinin mümkün olmadığını söyleyen turizmciler, böylesi bir girişimin bile gülünç olduğunu söylediler. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, Türkiye’deki isimlerin değiştirilmesini kabul etmenin başka ülkelerdeki Türk isimleriyle anılan tarihi yerlerin de değiştirilmesini kabullenmek olduğunu söyledi. Efes Turistik Eşya Üreticileri ve Satıcıları Derneği Başkanı Ali Rıza Arın da “Tarihe mal olmuş isimleri değiştiremezsiniz” dedi. TÜRSAB Kuşadası Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar, Aydın Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Mustafa Oğuzkaan, Kuşadası Genç İşadamları Derneği Başkanı Can Turan da girişime karşı çıktılar. Yazık Oldu Merkez Efendi’ye Kendini çok yetenekli sanan, başkalarını küçümseyen insanların hüsranıyla ilgili çok örnek vardır. Böylelerini günlük yaşamda da çok görürsünüz. İş yaşamında da görürsünüz, siyasette de görürsünüz. Bazı insanları inandırırlar. Bazılarını güldürürler. Bazılarını kızdırırlar. Gün gelir, çevrelerinde yarattıkları manyetik alan dağılır ve gerçek ortaya çıkar. Kendini çok yetenekli sanan, başkalarını küçümseyen insanlar genellikle çok konuşurlar. Konuşma sanatını çok iyi bildiklerine, çok iyi bir hatip olduklarına da inanmışlardır. Eşdost toplantısında ya da kürsüde sazı ellerine aldıklarında çok önemli şeyler söyleyeceklerini sanırsınız. Ağız dolusu laflar ederler ama hiçbir şey söylemezler, söyleyemezler. İşi laf kalabalığına getirirler. Kimi zaman da şifreli konuşuyormuş havası yaratırlar. “Peki, kardeşim sen ne diyorsun” diye sorduğunuzda genellikle şöyle karşılık verirler: “Sen söylediklerimi anlayamadıysan, ben ne yapayım?” ??? Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, derleyip başına geçtiği meclis grubuyla Türkiye’nin kaderini belirleyeceği sanısına kapıldı. Kendini çok yetenekli bir siyaset uzmanı, çok yetenekli bir manevra ustası olarak görmüş olacak ki, anayasayı, Cumhurbaşkanlığı’nı, iktidar partisini, ana muhalefet partisini, orduyu ve yetmiş milyonu parmağında oynatacağını sandı. Meydanı, türbanı, Yılmaz’ı, Öcalan’ı birbirine karıştırdı. ??? İktidar partisinin kendi adayını cumhurbaşkanı seçmesine karşı koyacaksınız ama, iktidar partisinin aynı adayı halka seçtirme manevrasına destek vereceksiniz. İktidar partisinin cumhurbaşkanı adayını halka seçtirme manevrasına destek vereceksiniz ama iktidar partisinin takmayacağını bile bile kararın seçimlerden sonra uygulanması şartını öne süreceksiniz. İktidar partisinin uygulamayı erkene alması üzerine “Vay beni kandırdılar” diyeceksiniz. Ağzınızdan çıkanı kulağınız duymayacak, öyle laflar edecek, öyle gaflar yapacaksınız ki, hemen ardından özür dilemek zorunda kalacaksınız. Ama kürsülerde, her şeyi bilen, ileriyi gören, dev gibi rakiplerini yerden yere vuran lider rolü oynamaya devam edeceksiniz. Kendinizi siyasetin değil, dünyanın bile “merkez”i sanacaksınız ama, en yakınınızdakiler bile birerikişer terk edecek, yalnız kalacak ve tarihe bütün bu özelliklerinizle geçip silinip gideceksiniz. ??? Tandoğan’da, Çağlayan’da, Gündoğan’da meydanlara dökülen milyonların bir isteği de merkez sağ ve merkez solun kendi içinde birleşmeleriydi. Meydanlar, “Birleşin! Birleşin!” tempolarıyla çınladı. Merkez sağın birleşme umudu, Mumcu gibi kurt (!) bir politikacının ellerinde uçtu gitti. Yazık oldu “Merkez Efendi”ye... TAYYİP BUNUN NERESİNE OTURABİLİRİM?.. DHKP/C’nin ‘fuhuşa, uyuşturucuya ve yozlaşmaya hayır’ kampanyasıyla güvenlik zafiyetini kullandığı belirtildi Savcıdan polise eleştiri HİLAL KÖSE ÖSS KILAVUZU 17 üniversite yer almadı Haber Merkezi 17 ilde 17 yeni üniversite açılmasını öngören düzenlemenin Meclis’ten geçmesinin ardından, açılan üniversiteler bu yıl ÖSS Kılavuzu’nda yer almayacak. YÖK, bu üniversitelere yeni kontenjan vermeyecek ancak bu illerdeki başka üniversitelere bağlı meslek yüksekokulları ve fakülteler için kontenjan açacak. 17 yeni üniversite, öğrencilerin tercihlerini belirleyeceği kılavuzda da yer almayacak. Bu durumda öğrenciler tercihlerini şöyle yapacak: Örneğin bir öğrenci 17 üniversite arasında yer alan Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde okumak istiyorsa bunun için kılavuzda Dicle Üniversitesi Siirt Eğitim Fakültesi’ni tercih edecek. Böylece öğrenci otomatik olarak Siirt Üniversitesi’ne yerleştirilecek. Bu arada YÖK, yakın illerdeki rektörleri geçici bir süre için bu 17 yeni üniversiteye tedbiren atadı. Bu atamaların başta öğrenci kayıtları olmak üzere resmi işlemlerde sorun yaşanmaması için yapıldığı belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 28 Mayıs’ta 17 ilde üniversite kurulmasını öngören kanunu onaylamıştı. Yasadışı DHKP/C’nin İstanbul’daki bazı mahallelerde başlattığı “Fuhuşa, kumara, uyuşturucuya ve yozlaşmaya hayır” kampanyasına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Örgütün, güvenlik güçlerinin gerekli şekilde müdahale etmediği bu tür suçlar nedeniyle toplumda meydana gelen rahatsızlığı kullandığı belirtilen iddianamede, 3 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, yargı kararlarıyla silahlı bir örgüt olduğu kabul edilen DHKP/C’nin bu kampanyayı, halka şirin görünerek ? İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, kampanyayı organize eden 3 örgüt üyesi hakkında “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. taraftar kazanmak, örgütün etkinliğini artırmak ve örgüt planlamasında olan halk ihtilalinde ilk safha olan halkı kendi yanlarına çekmek düşüncesi ile başlattığı belirtildi. Fuhuş yapmanın ve yaptırmanın, kumar oynamanın ve oynatmanın, uyuşturucu alıp satmanın toplum tarafından da önemli suçlar arasında kabul edildiğine dikkat çekilerek “Bu eylemlere, yasalarca da suç olarak tarif edilmesine karşın güvenlik kuvvetlerince anında ve gerekli şekilde müdahale edilemediği için soruşturma süreci gecikiyor. Şüpheliler tam ve net biçimde tespit edilemediği için yakalanmalarında zorluklar yaşanıyor. DHKP/C örgütü soruşturulmasında delillendirme güçlüğü bulunan bu tür suçlar nedeniyle toplumda meydana gelen rahatsızlığı suiistimal ederek taraftar kazanmaya çalışıyor” denildi. Çeşitli yerlerde duvarlara “Fuhuş yaptırmak, kumar oynamak, uyuşturucu satmak suçtur” gibi yazıların yazıldığı anlatılan iddianamede, örgütün “Cephe” imzasıyla yaptığı ilk eylemlerin, Beyoğlu’nda iki restoranda, Esenler’de bir oto kiralama şirketinde maddi hasar meydana getirilmesi, Ümraniye’de bir eve baskın düzenlenerek “Bu evde fuhuş yapılıyor, izin vermeyelimCephe” şeklinde yazı yazılması olduğu belirtildi. İddianamede kampanyayı organize ettikleri ileri sürülen Asuman Özcan ile Hakkı Akça ve Caferi Sadık Eroğlu’nun “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Örgüt yöneticisi olduğu öne sürülen Uğur Deve ve Metin Yavuz’un da aralarında bulunduğu 86 sanığın da çeşitli suçlardan cezalandırılmaları talep edildi. [email protected] EğitimSen’den suç duyurusu ? ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) EğitimSen Antalya Şubesi, eski İHL Mezunlar Derneği Genel Başkanı İbrahim Solmaz’ın Antalya İHL ’nin Pilav Günü’nde “Diğer okullarda fuhuş var, uyuşturucu var, İHL ’lerde bunlar yok. Bugün İHL ’ye çocuğunu gönderen de orada okuyan gençler de birer kahramandır” sözlerine ilişkin olarak suç duyurusunda bulundu. Sendika ayrıca General Şadi Çetinkaya İlköğretim Okulu’nda görevli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Numan Demirel’in, AKP Milletvekili aday adayı Muhammet Demirel’e ait propaganda broşürlerini dağıtmasıyla ilgili olarak da harekete geçti. BİLİME KATKI Sinanoğlu’na Onur Ödülü Haber Merkezi Bu yılki teması “Bilim Dalları Arası Eğitim, Araştırma ve Gelenek’’ olarak belirlenen ve merkezi Texas’ta bulunan Dizayn ve Süreç Bilimi Topluluğu, Antalya’da yapılan konferansında Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu ve Alman Prof. Dr. Carl Adam Petri’ye bilime katkılarından dolayı “Altın Onur Ödülü’’ verdi. 28 yaşında profesör olarak 20. yüzyılın en genç profesörü unvanına sahip olan Sinanoğlu, Türkçenin daha güzel öğretilmesi ve konuşulması için de yoğun çaba harcıyor. Dolandırıcı operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Hazırladıkları sahte çeklerle alışveriş yapan, aldıkları malları yarı fiyatına başka mağazalara satarak bugüne dek yaklaşık 2 milyon YTL kazanç elde eden kişilere yönelik düzenlenen operasyonda 8 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, sahte çekle dolandırıldığını iddia eden bir yurttaşın şikâyeti üzerine harekete geçen polis ekipleri, 15 günlük bir takip ve çalışma sonucu 12 Haziran tarihlerinde Üsküdar ve Kadıköy’de operasyon düzenledi. (SALİM HALİMOĞLU) DR. ERDAL ATABEK: Esas ahlak laik ahlaktır HÜSEYİN KIV ANÇ KoopC bu yıl Çantaköy’de ilk konferansını düzenledi. Kır kahvesinde düzenlenen konferansa Cumhuriyet gazetesi okurları ve KoopC ortakları katıldı. Konferansın konuşmacısı, gazetemiz yazarı Dr. Erdal Atabek’ti. “Seçimler ve Türkiye’nin Geleceği” başlıklı konferansta Dr. Atabek, erken seçimler konusunda şunları söyledi: “22 Temmuz seçimlerinde komşumuz, akrabamız ve bakkalımıza oy verdirmeliyiz. Temel görev AKP iktidarından kurtulmaktır. Türkiye, bu iktidarı bir kez daha taşıyamaz.” Konferans dinleyicileriyle Dr. Atabek arasında sorulu yanıtlı konuşmalar da oldu. İktidar kim olursa olsun büyük kentlerdeki alanların doldurulması gerektiğini belirten Dr. Atabek, konuşmasını şöyle bitirdi: “Din ahlakında esas olan korkudur. Esas ahlak ise laik ahlaktır.” illi Eğitim Bakanlığı ve Ulusla‘Pamuk rımda Mçocuk rarası Çalışma Örgütü’nün taişçiliğini önlemek amacıyla Adana’da, “Pamuk kadar beyaz geleçocuklar’a cek için’’ sloganıyla uyguladığı proje, Fransız basınından da ilgi gördü. Dünyoğun ilgi yaya örnek gösterilen projeye, 12 Hazi ran’da “Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü’’ etkinlikleri kapsamında yer vermek isteyen TF1 ekibi, projenin yürütüldüğü Karataş’ta, tarlaları, çadırları ve sosyal destek merkezini gezerek pamuk tarımında çalışan çocukların nasıl eğitime kazandırıldıklarına tanık oldular. (AA) Mera Yasası’nın inşaatların önünü açtığını belirten TEMA, Sezer’e yazı gönderdi İşgalciyi ödüllendiren yasa İstanbul Haber Servisi Mera ve yaylalarda inşaat yapanlara, rayiç bedelin yarısını ödeyerek tapu çıkartmanın yolunu açan Mera Yasası tartışma yarattı. TEMA Vakfı, yasanın veto edilmesi talebiyle Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e dün bir yazı gönderdi. Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın da AKP’nin iktidarda bulunduğu süre içinde ikinci kez mera affı getirdiğine dikkat çekerek yeni yasanın işgalcileri ödüllendirdiğini vurguladı. TEMA’nın Sezer’e gönderdiği yazıda, Mera Yasası’nın yalnızca hayvancılık amacıyla yaylaklara çıkanlara geçici barınak sağlarken yeni yasanın ev, villa ve benzeri inşaatların önünü açtığı kaydedildi. Yasa ile ikincil konutları korumak için Türkiye mera ve yaylaklarının talan edilmek istendiği belirtilen yazıda, “Bu yapılırken yüzyıllardır geçimi için hayvanıyla birlikte yaylakta yaşayan köylünün arkasına saklanılmaktadır. Kanun bu yönüyle masum gösterilmekte ve gerçek gizlenmektedir” denildi. TEMA Vakfı Proje Koordinatörü Hakkâri ve Ağrı’da 109 kilo eroin ? HAKKÂRİ (AA) Hakkâri’de Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gerçekleştirilen “İpekyolu’’ adlı operasyonda 27 kilo 300 gram saf eroin ele geçirildi. Eroinin HakkâriVan Karayolu üzerinde durdurulan bir otomobilin ön sileceğinin altındaki panjurun içerisine gizlendiği belirtildi. Ağrı Gürbulak Sınır Kapısı’nda bir TIR’da yapılan aramada da 82 kilogram saf eroin ele geçirildi. TALANA DAVETİYE Mustafa Uzbilek, meralık alanlarda 300 bin civarında yapı bulunduğunu tahmin ettiklerini söyledi. Uzbilek, “Örneğin Adana Tekir Yaylası’nda yaylalara ve kışlaklara tecavüz edildiği gerekçesiyle 18 bin dava açılmış. Bu yasa ile davaların hepsi düşüyor” dedi. KP’NİN İKİNCİ AFFI Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Günaydın yazılı açıklamasında, “işgalcileri ödüllendiren” yasanın Sezer tarafından TBMM’ye iade edilmesini istedi. TC’nin kuruluşunda, ülke yüzölçümünün yüzde 56’sı A nı mera, yaylak, kışlak ile kamuya ait otlak ve çayırların oluşturduğunu ifade eden Günaydın, bu oranın yüzde 16’ya gerilediğini vurguladı. Günaydın, “2005’te işgal edilen meralar için af çıkarılmıştı. AKP giderayak ikinci mera affına da imzasını attı. Yasaya göre, mera ve yaylalarda inşaat yapanlar, bu yapıları rayiç bedelin yarısını ödeyerek tapu çıkartabilecek. Yasa, anayasanın, ‘çayır ve meraların amaç dışı kullanılması ve tahribinin önlenmesi için devleti gerekli tedbirleri alması için görevlendiren’ 45’inci maddesine aykırı” dedi. Alev Okulları’nda yıl sonu ? Haber Merkezi Her eğitim yılı sonunda olduğu gibi bu yıl da Özel Alev Okulları öğrencileri yıl sonu etkinliklerini sundu. Okulun 4. sınıf öğrencileri, ana sınıfından beri gördükleri ‘Orff dersleri’ne Alev Okulları Konferans Salonu’nda yaptıkları “Zıp Zıp Kral” adlı proje ile veda ettiler. Bu veda bir anlamda ‘Orff mezuniyet projeleri’ni sergilemekti. CUMHURİYET 03 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle