Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 HAZİRAN 2007 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B PB 28 29 29 24 31 32 33 32 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB B B B PB PB B B 25 25 21 22 27 29 28 27 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB Y Y Y 29 27 29 35 30 29 23 22 23 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Ankara, Çankırı ve Kırıkkale çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 22 Helsinki B 17 Stockholm B 15 Londra PB 26 Amsterdam B 23 Brüksel B 23 Paris B 26 Bonn Y 17 Münih Y 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y PB B Y 22 20 26 20 25 25 22 25 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B B B B B B B B 21 37 28 34 29 34 32 31 31 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu ABD’nin Yanılgısı.. ? Baştarafı 1. Sayfada ABD Savunma Bakanı Gates, TSK’nin Kuzey Irak’ta silah kullanmamasını istedi GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Her iki kırmızı çizgiye yönelik tehlikenin dışardan beslenip desteklendiği de açık seçik görülüyor. Laikliğin “Ilımlı İslam Devleti Modeli”nde ve demokrasi şemsiyesi altında eritilmesi, bölünmezliğin Kuzey Irak’tan kaynaklanan terörle parçalanma hayallerine yol açması, ulusal çapta bilinçlenmenin tohumlanmasına yol açıyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, eğer yaşama kudretine sahipse, yoğunlaşan bunalımı aşacak iradeyi gösterecektir. Ancak her iki kırmızı çizgiyi çiğnemek isteyenlerin ardı arkası kurcalanınca karşımıza Amerikan yönetiminin çıktığını da görmemek elde değil. Açık söylemek gerekirse ABD hem “Ilımlı İslam Devleti Modeli”nde AKP’yi, hem de Kuzey Irak’ta PKK’yi gözeten bir siyasetin takipçisi olarak ortaya çıkıyor. Biz bu siyasetlerden her ikisinin de “stratejik müttefikimiz Amerika”nın yararına, çıkarına ve hayrına olamayacağını düşünüyoruz. Türkiye’de İslamcılık ve terörle flört, temelde ABD’nin menfaatlerine de aykırı bir çıkmaz sokakta yol almaktan gayri bir şey değildir. ‘Kuvvet kullanmayın’ Haber Merkezi ABD Savunma Bakanı Robert Gates, ayrılıkçı Kürtler konusunda Türkiye ile birlikte çalışma konusunda kararlı olduklarını yineleyerek “Türk ordusu Kuzey Irak’ta kuvvet kullanmasın” dedi. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz, ise Newsweek’de çıkan yazısında Türkiye’de seçim yaklaştıkça ortamın gerginleştiğini belirtti ve “AKP yine çoğunluğu elde ederse sorunlar katlanabilir.Askerler, kendisi cumhurbaşkanı seçebilecek AKP kontrolündeki bir parlamentoya izin verir mi?” yorumunu yaptı. Robert Gates, Singapur’da katıldığı güvenlik toplantısına ilişkin düzenlediği basın toplantısında, “Ayrılıkçı Kürtler konusunda Türkiye ile birlikte çalışmayı ve Türkiye’nin emniyetini muhafaza gayretlerini destekliyoruz. Ancak Türkiye’nin Kuzey Irak’a tek taraflı müdahalesi gerilimi artırır. Türkiye ile bu sorunda Türkiye’nin kendi toprakları içinde denetimi sağlaması hususunda ortak çalışmalarımız sürmektedir” dedi. “ABD’nin askeri çözüm dışındaki telkininin Ankara tarafından dikkate alınıp alınmadığının” sorulması üzerine, “Zannederim” yanıtını veren Gates, “Türk yetkilileriyle görüşmelerimiz devam ediyor ve özel temsilcimiz Joseph Ralston soruna derinden muhatap” dedi. ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Abramowitz ise Newsweek dergisinde konuk köşe yazarı sıfatı ile Türkiye’deki son gelişmeleri değerlendirirken “Türkiye, giderek artan bir biçimde bölünüyor, laik Türkiye giderek bölünüyor ve laik elit AKP’ye daha çok güç kaptırmaktan çok korkuyor. Laikler, partiyi hor görüyor ve fırsat verilirse, devleti Türkiye’nin yaşamının tüm alanlarında İslamı ilerletmek için kullanacağından eminler” görüşünü dile getirdi. Kısa bir süre önce Türkiye’ye yaptığı ziyaret sırasında kendisi ile görüşen akademisyenlerin AKP konusundaki kaygılarını dile getirirken “Siz Amerikalılar, ılımlı İslama inanıyorsunuz. Böyle bir şey yok” dediklerini aktaran Abramowitz, şöyle devam etti: “Birçok laik, askerlerin siyasete müdahale etmesi fikrinden hoşlanmıyor. Ancak askerler ile AKP arasında bir seçim yapmaya zorlanırlarsa çoğunun askerleri seçeceğini sanıyorum.” ‘Asker izin verir mi?’ Kriz büyüdükçe AKP’nin dikkatli davrandığını belirten Abramowitz, “Ancak seçim yaklaştığından ortam gergin. AKP’nin yasaklanmasından söz ediliyor ve Kuzey Irak’a operasyon çağrıları yapılıyor” değerlendirmesini yaptı. Abramowitz şöyle devam etti: “Eğer, AKP yine çoğunluğu elde ederse sorunlar katlanabilir. Askerler, kendisi cumhurbaşkanı seçebilecek AKP’nin kontrolündeki bir parlamentoya izin verir mi? Çünkü askerler onu önlemek için yoğun bir mücadele verdiler. Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili anayasa değişikliği de sorunu arttırıyor. Türkiye, hem özgür, hem demokratik hem de dindar olarak kalabilir mi? Bu soruya verilecek yanıt, tüm bölgede yankılanacak. Ortadoğulu demokratlar, AKP’yi iktidardan uzaklaştırmaya yönelik yumuşak bir darbenin dini partilerin demokraside bir rolü olmadığı mesajını vermesinden korkuyorlar. Bir askeri müdahale, Türkiye’nin AB hedefine son verebilir. Daha kötüsü, ülkedeki bölünmeyi derinleştirebilir. Gün geçtikçe bir konsensüsün bulunması zorlaşıyor.” RUS GENELKURMAY BAŞKANI YARGITAY C Karadeniz için geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Rusya Federasyonu Genelkurmay Başkanı Yuri Baluevsky’nin yarın Ankara’ya geleceği bildirildi. Ziyarette, Karadeniz’in statüsü ile Rusya’nın da dahil olduğu Karadeniz Uyum Harekâtı kapsamındaki faaliyetlerin görüşüleceği belirtiliyor. Son dönemde ortaya çıkan nükleer füze kalkanı sorunu ile Rusya’nın Avrupa Konvansiyel Kuvvetler Antlaşması’nı tek taraflı feshi de önemli gündem maddelerinden biri. Baluevsky, yarın Ankara’da Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın davetlisi olarak temaslarda bulunacak. Temasların en önemli 3 maddesini, Karadeniz’in statüsü, ABD’nin Nükleer Füze Kalkanı Projesi ve Moskova yönetiminin Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Antlaşması’nı (AKKA) tek taraflı olarak dondurması olacak. İki ülkenin NATO donanmasının Karadeniz’e girmesine karşı çıktığı biliniyor. Bu kapsamda Rusya ve Ukrayna’nın da içinde yer aldığı Karadeniz Uyum Harekâtı’nın tatbikat gibi etkinlikler düzenlemeye başlayacağı belirtiliyor. Baluevsky, bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bush yönetiminin Karadeniz’de askeri varlık bulundurma isteğini olumlu görmüyorum. Karadeniz, çevresindeki ülkelerin denizi olmalı. Türk Genelkurmay Başkanı’nın aynı görüşü paylaştığından eminim. Türkiye’nin öncülük yaptığı Karadeniz Uyum Harekâtı bu noktada öne çıkıyor. Harekât başarılı bir biçimde sürdürülüyor. Ortak operasyonlar başarıyla gerçekleştiriliyor” demişti. Ziyarette ikinci önemli gündem maddesini ise ABD’nin Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nin yanı sıra Türkiye’de de uygulamak istediği Nükleer Füze Kalkanı Projesi oluşturacak. Üst düzey Rus askeri yetkilisinin bu konuda da Türkiye’ye, “Bu sistemin İran ya da Kore ile ilgisi bulunmamaktadır. Doğrudan Rusya’yı hedef almaktadır. Durumu bu şekilde değerlendirmeniz iki ülke ilişkileri açısından büyük önem taşıyor” mesajı ileteceği belirtiliyor. Ziyarette bir diğer gündem maddesinin ise Rusya tarafından tek taraflı askıya alınan AKKA anlaşması olacağı kaydediliyor. Nükleer Füze Kalkanı Projesi’nin tersine bu kez de Türkiye’nin Rusya’yı AKKA’yı uygulama konusunda iknaya çalışacağı belirtiliyor. Vladimir Putin, AKKA’yı birçok NATO üyesi ülkenin onaylamamış olmasına dikkat çekmiş ve Rusya’nın anlaşmayı askıya alacağını açıklamıştı. Rus Genelkurmayı’nın bu konuya 10 Mayıs’ta Brüksel’de yapılacak NATORusya Konsey toplantısında açıklık getirmesi bekleniyor. Putin, Bulgaristan ve Romanya tarafından ABD’nin kullanımına sunulan askeri üsleri de anlaşmanın ihlali olarak değerlendirdiklerini belirtmişti. NATO ise Rusya’nın da Gürcistan ve Moldova’dan askerlerini çekmeyerek anlaşmayı ihlal ettiğini savunuyor. Rusya kaynaklarından edinilen bilgilere göre ise görüşmede Türkiye’nin Kuzey Irak’a olası müdahalesinin ve İran’ın durumunun da gündeme gelmesi bekleniyor. KDP ile çatışmaya müebbet istemi MAHMUT ORAL Şevki Adalı toprağa verildi Türkiye’de dış haberciliğe getirdiği yeni açılımlarla tanınan gazeteci Mehmet Şevki Adalı (75), sevenleri ve meslektaşlarının gözyaşları arasında dün son yolculuğuna uğurlandı. Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde yıllarca dış haberler müdürlüğü görevlerinde bulunan Adalı, dün Teşvikiye Camii’nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Zeytinburnu Merkezefendi Mezarlığı’nda toprağa verildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç, “Gazeteciliğe çok bağlı, dış haberlerde ekol olmuş bir meslektaşımızdı. Ölümü, Türk basını açısından çok acı ve önemli bir kayıptır” dedi. Erinç, Adalı’nın dış politikanın, Türk basınında daha kapsamlı yer alması için çaba sarf ettiğini belirterek “Türkiye’de dış haberler bölümünün gelenekselleşmesi için önemli çalışmalar yaptı. Bugün çalışan meslektaşlarımızın çoğu meslek hayatına onun yanında başlamışlardır. Bu da onun ne kadar başarılı bir gazeteci olduğunu gösterir” dedi. DİYARBAKIR Yargıtay, Türkiye’de silahlı eylemi bulunmayan bir PKK’linin 6 yıllık cezasını, “1997 yılında Türkiye ile işbirliği yapan KDP ile çatışmaya girdiği için ömür boyu hapisle cezalandırılması” gerektiği savıyla bozdu. Türkiye’de yakalanan PKK üyesi Abdulcebbar Güngen hakkında ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Güngen, yargılama sırasında, Türkiye’de silahlı eylemi olmadığını, yalnızca 1997 yılında o dönem Türkiye ile işbirliği yapan KDP peşmergeleriyle bir çatışmaya katıldığını söyledi. Yargılama sonunda Güngen’e, örgüt üyeliğinden 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Yargıtay, savcılığın itirazı üzerine dosya üzerinde yaptığı incelemeler sırasında Genelkurmay Başkanlığı’ndan K. Irak’taki KDP’liler ile işbirliğini sordu. Genelkurmay’dan gönderilen yazıda da TSK’nin 1997 yılında Kuzey Irak’ta PKK’ye yönelik düzenlediği “Şafak Operasyonu” sırasında zaman zaman KDP peşmergelerinden de yararlanıldığı belirtildi. Bunun üzerine Yargıtay, Güngen’in “örgüt üyeliği”nden aldığı cezanın esastan bozulmasına ve yargılamanın yeninden ve bu kez “terör örgütünün amacı doğrultusunda silahlı eylemlere katıldığı” iddiasıyla ömür boyu hapis istemiyle yapılmasına karar verdi. 1 Haziran Cuma günü sivil kıyafetli TSK unsurları Süleymaniye’de durduruluyor. Peşmergeler sözlü tacizde bulunup silah doğrultuyor. Askerler kimliklerini açıkladıktan sonra, peşmergeler olayın yanlış anlamadan kaynaklandığını söylüyor ve ‘temas’ sona eriyor. Aynı gece Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada; olayın yinelenmesi halinde en üst düzeyde yanıt verileceği belirtildi. Talabani’nin liderliğini yaptığı IKYB, olayın tamamen yanlış anlamadan kaynaklandığını açıklayıp özür diledi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice hemen bir açıklama yaptı, sınırda daha fazla çatışmanın istikrara yararı olmayacağını vurguladıktan sonra aynen şunu söyledi: “Biz Türklerle gerçekten çok, çok çok yakın çalışıyoruz.” Üç kez ‘çok’ bize göre biraz çok, ama olsun! ??? Yukarıda aktardığımız, ‘münferit’ gibi görünen olay ve etrafındaki açıklamaların ortaya koyduğu ‘yeni durum’ şöyle sıralanabilir: 1 Irak’ın kuzeyinde sayısı zaman zaman azalıp yükselen 3 bin kadar Türk askeri var. Genelkurmay açıklamasında “Olaydan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları vukuatsız olarak üslerine dönmüşlerdir” tümcesi yer alıyor. Süleymaniye olayı Irak’ta Türk askerinin varlığını, hem BarzaniTalabani’nin de hem de ABD’nin kabul ettiğini ortaya koymuş oldu. 2 ABD geçen hafta Irak’ın kuzeyinden çekileceğini, bölgenin güvenliğini yerel güçlere yani peşmergelere bırakacağını açıkladı. Bunun hemen ardından meydana gelen Süleymaniye olayı, Türkiye’nin ABD’nin çekilmesinden doğacak boşluğu seyretmeyeceğini ortaya koydu. 3 PKK, bölgede her türlü olanak eşliğinde yaşamını sürdürüyor. Terör örgütü üyesi yaklaşık 1500 kişinin geçen aylarda Barzani güçlerine katıldığı açıklanmıştı. Bu bağlamda Türkiye bölgedeki muhatabını da usul usul netleştiriyor. 4 Terörle mücadele için ABD’nin ürettiği ‘koordinatörlük’ sisteminin işlemediği ortaya çıktı. Sanırız ABD, Türkiye’yi bu yöntemle ‘idare edemeyeceğini’ de gördü. Rice’ın üç kez ‘çok’ sözcüğüü kullanarak Türkiye ile işbirliği yaptığını açıklaması, yukarıdaki yeni gelişmelerin güçlendiricisi olarak yorumlanabilir. 5 Birkaç ay öncesine kadar Kerkük deyince kükreme sesleri veren BarzaniTalabani usul usul üflemeye başladı. Bu gelişmelerin devamında bu yılın sonunda yapılması beklenen Kerkük referandumu ertelenebilir. ??? İçimize dönersek... Yukarıda aktardığımız olaylarda pek de dikkati çekmeyen bir eksik var: Hükümet... AKP nerede? Meşgul... Ne yapıyor? Anayasayı, TBMM İçtüzüğü’nü, Anayasa Mahkemesi’ni kendine benzetmeye çalışıyor. Genelkurmay Başkanlığı, terörle mücadele için ABD ile dahi karşı karşıya kalma noktasına geliyor, sert açıklamalar yapıyor; AKP hükümetinin kılı kıpırdamıyor. Bu durumda sormak gerekir: AKP, kimin hükümeti? Irak’ın kuzeyinde dengeler değişiyor. 4 Temmuz 2003’te yine Süleymaniye’de Türk askerinin başına çuval geçirmekten daha farklı bir süreç işliyor. AKP ise şaşkın; nerede duracağına karar veremiyor! Sifonu çekmek seçmene düşüyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr PKK’nin derin çıkmazı DTP’li bağımsız adayların seçim sürecinin sorunsuz tamamlanması için saldırılardan uzak durma konusunu tartışan örgütte görüş birliği sağlanamadı MEHMET FARAÇ IKDP LİDERİ MESUD BARZANİ: Türkiye sınır ötesi operasyon yapmadı SÜLEYMANİYE (AA) Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, Türkiye ile ilişkiler konusunda, “Siyasal taraflar durumu sakinleştirmeye ve diyalog kurmaya çalışıyor” dedi. Kuzeydeki bölgesel yönetimin başkanı olan Irak Kürdistan Demokratik Partisi (IKDP) lideri Mesud Barzani, tedavi olmak için gittiği ABD’den dönen Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’yi, Süleymaniye’nin Dokan kasabasında ziyaret ederek görüştü. Talabani, toplantı sonrası Türkiye ile ilişkiler konusundaki bir soru üzerine, tarafların durumu sakinleştirme çabasında olduklarını belirterek “Türk kardeşlerimizle yakınlaşmaya çalışıyoruz. Her iki komşu ülke arasındaki bu sorunların çözümlenmesini umuyoruz” dedi. Talabani, Kerküktek’teki referanduma ilişkin olarak da “Bizim için sürecin tamamlanmasından başka bir şık yoktur” dedi. Barzani de Türkiye konusunda her zaman diyalog çağrısında bulunduklarını belirterek “Hiçbir zaman zorluk çıkarma çabasında olmadık” dedi. Barzani, Türkiye’nin askeri operasyonunun beklenip beklenmediği yönündeki bir soruya da şu yanıtı verdi: “Türkiye, kendi sınırları içinde manevralar yapmakta ve operasyonlar gerçekleştirmektedir. Bizim sınırımıza hiçbir biçimde giriş yapmamışlardır. Sınırın uç noktalarına bombalar düşmüşse de bir sorun oluşturacak düzeyde sıkıntı yaşanmamıştır. Eğer bölgeye bir operasyon olursa o zaman bu sorun Irak’ın bir sorunudur. Bütün sorunların diyalogla ve soğukkanlılıkla çözülmesinden yanayız.” ŞIRNAK/HAKKÂRİ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) sınıra yaptığı büyük yığınak, Genelkurmay Başkanı’nın sert tepkisi, Kürt liderlerin operasyon endişesi, ABD’li yöneticilerin çıkışları ve DTP’li bağımsız adayların seçim süreci, PKK üzerinde son 10 yılın en yoğun baskısının oluşmasına yol açıyor. Örgüt, özellikle Kuzey Irak’ta konuşlandığı bölgeleri terk etme zorunluluğuyla karşı karşıya bulunuyor. Kuzey Irak’taki kaynaklara göre PKK bir yandan içine düştüğü çıkmazdan kurtulmanın yollarını arıyor, diğer yandan da saldırılarını azaltma ve güvenlik güçleriyle çatışmama kararını tartışıyor. Geçen hafta Kandil Dağı’ndaki kongrede strateji belirlemeye çalışan PKK, TSK’nin Irakİran sınırındaki yığınağı nedeniyle derin bir çıkmazda bulunuyor. Türkiye, özellikle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın sert çıkışlarının ardından PKK’ye operasyonda ısrar ettikçe, örgütün üzerindeki uluslararası baskı da artıyor. Türkiye’nin tepkileriyle ikilemde kalan Kuzey Irak’taki Kürt gruplar, bir taraftan TSK’nin olası operasyonunda Türkiye ile çatışmanın endişesini yaşarken, bir taraftan da PKK’ye karşı politika belirlemeye çalışıyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’nın PKK’nin, saldırılar için Irak topraklarını “kullanmamasını” istediklerini söylemesi, sonra da ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, “PKK konusunda Türkiye ile birlikte çalışmayı ve Türkiye’nin emniyetini muhafaza gayretlerini destekliyoruz” sözleri hem PKK’yi hem de onu kollayan Kürt liderleri endişelendiriyor. PKK yöneticileri, artık Türkiye’nin tetiklediği uluslararası baskının örgütü kıskaca aldığını biliyor. Yılbaşından bu yana planladığı bahar açılımını operasyonlar nedeniyle gerçekleştiremeyen örgüt, askeri baskının da eklenmesiyle derin bir çıkmazda çıkış yolu arıyor. Örgüt kendi yayın organları üzerinden TSK’ye kayıp verdirdiğini iddia etse de Genelkurmay verileri örgütün son iki ayda operasyonlardan ciddi oranda etkilendiğini gösteriyor. Resmi veriler nisan mayıs döneminde 65 teröristin öldürüldüğünü, 55’inin yakalandığını, 20’sinin de teslim olduğunu ortaya koyuyor. Operasyonlarda 25 Mayıs1 Haziran tarihleri arasındaki veriler dikkat çekiyor. Bu dönemde SiirtEruh, VanMuradiye ve Tunceli’de, 16 PKK’linin öldürüldüğü, 4’ünün yakalandığı, 2’sinin de teslim olduğu belirtiliyor. K. Irak’taki kaynaklar ABD, Türkiye ve Kürt liderlerin artan baskıları nedeniyle P KK’nin Irak’taki varlığını da tartışmaya açtığını, ancak çıkış yolu bulamadığını bildiriyor. Örgütün Kandil Dağı’nda yaptığı siyasi kongresinin ardından askeri kongresini topladığı ve Halk Savunma Güçleri olarak tanımladığı HPG’nin stratejisine yön vermeye çalıştığına dikkat çekiliyor. Kaynaklar, örgütün hem baskıların ivme kaybetmesi hem de DTP’li bağımsız adayların seçim sürecinin sorunsuz tamamlanması için saldırı ve çatışmalardan bir süre uzak durma konusunu da tartışmaya açtığı, ancak görüş birliği sağlayamadığı ifade ediliyor. Osman Öcalan’a ne oldu? Türk askerlerinin Süleymaniye’de taciz edilmesiyle ilgili tartışmalar bazı PKK’lilerin seçim öncesi Türkiye’ye teslim edileceği iddialarıyla kesişiyor. Kaynaklar tam bu dönemde örgütün eski yöneticilerinden Osman Öcalan’ın aniden ortadan kaybolmasına dikkat çekiyor. İddiaya göre, Öcalan Özel Kuvvetler’e teslim edileceğini duyarak İran’a kaçmak istiyor, ancak sınırda yakalanıyor. Artık ne ABD, ne PKK ne de Kürt grupların işine yarayan Öcalan’ın salt seçim öncesi gerilimi düşürmek ve jest uğruna Barzani grubunca Türkiye’ye teslim edilmesi tartışılıyor. CUMHURİYET 08 K