16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 HAZİRAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 BAHANENİN BÖYLESİ DUYULMADI Dava yeni bir boyut kazandı Danıştay ve gazetemize yönelik saldırılar ile Ümraniye’deki bir gecekonduda ele geçirilen el bombaları arasında bağlantı kurulursa Tekin de Arslan ile aynı kapsamda yargılanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Danıştay ve gazetemize yönelik saldırılar ile İstanbul Ümraniye’de ele geçirilen bombalar arasındaki bağlantıyı araştırma kararı davaya yeni bir boyut kazandırdı. Gazetemizin avukatı Bülent Utku, mart ayında mahkemeye dilekçe vererek soruşturmanın genişletilmesi isteminde bulunmuştu. Danıştay’a düzenlenen saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan’ın, gazetemize atılan 3 el bombasını “liderim” dediği Süleyman Esen’den aldığını söylediği anımsatılan dilekçede, şüpheli olarak dosya kapsamına alınan ve hakkında takipsizlik kararı verilen emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin’in de işyerinde bomba ele geçirildiği vurgulandı Utku, Tekin’in işyerinde bulunan bombaların tapalarındaki seri numaralarının, sanıklardan Süleyman Esen’in askerlik yaptığı Foça’daki birliğine ve Şırnak, Bağlıca Sınır na gelip gelmediğinin, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu Genel Müdürlüğü ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerinden sorulması” istemi de yer almıştı. Örgüt genişleyebilir Mahkemenin soruşturmanın genişletilmesi kararı vermesinin ardından İstanbul’dan gelecek evraklarda yapılacak incelemede Arslan ile Tekin’in geçmişteki tanışıklıklarından da hareketle, aralarında eylemler açısından bağ olup olmadığı araştırılacak. Tekin ile Arslan’ın birlikte hareket ettiği yönünde bulguya ulaşılması durumunda, daha önce hakkında takipsizlik kararı verilen Tekin de Danıştay’a yönelik saldırı kapsamında yargılanacak. Emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Ümraniye’de ele geçirilen bombalarla ilgili olarak halen İstanbul’da tutuklu bulunuyor. ‘Atatürk fotoğrafı bulamadık’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, 22. dönem faaliyetlerini topladığı kitaplarda, kendisine ait 192 fotoğraf yer alırken, Atatürk’ün kötü baskılı sadece 2 fotoğrafının konulmasına CHP’den tepki geldi. Arınç’ın danışmanı Kemal Öztürk, Atatürk’ün başka fotoğrafının ellerinde bulunmadığı savunmasını yaparken CHP’li TBMM Başkan Vekili Yılmaz Ateş, Türkiye’nin en kapsamlı kütüphane ve arşivinin Meclis’te bulunduğuna dikkat çekerek bu açıklamayı “gülünç” bulduğunu söyledi. Arınç, 22. dönem faaliyetlerine ilişkin kitap hazırlattı. Kitapta, Arınç’ın yurtdışı ziyaretleri ve yabancı devlet adamları ile yaptığı görüşmelere fotoğraflarla ayrıntılı olarak yer verildi. “Parlamenter Diplomasi, TBMM Başkanlığı 20022007 Faaliyetleri” adlı kitabın sadece ön ve arka kapağında Arınç’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başta olmak üzere çeşitli uluslararası temaslarda çekilen 9 fotoğrafı yer alıyor. Buna karşın Atatürk’ün sadece İngiltere Kralı VIII. Edward’la araba içindeki küçük ve silik bir fotoğrafına yer verilmesi dikkat çekti. Ayrıca Atatürk’ün üzerinde bir de İngiliz bayrağı yer alıyor. Arınç’ın danışmanı Kemal Öztürk ise konuyla ilgili olarak “Atatürk’ün başka fotoğrafı yoktu” açıklamasını yaptı. Hürriyet gazetesinin haberine göre Öztürk, “Hazırlayan arkadaşlar ellerinde bu resim olduğu için bunu kullanmışlar. Biz de basıldıktan sonra gördük” savunmasını yaptı. CHP’li Yılmaz Ateş ise Türkiye’nin en gelişmiş kütüphane ve arşivinin Meclis’te bulunduğuna dikkat çekerek, bu açıklamanın “gülünç” olduğunu söyledi. Arınç’ın, bire bir kitaplarla ilgilenerek, kendi ve Atatürk fotoğraflarını seçtiğini düşünmediğini kaydeden Arınç, “Ancak sorun Arınç’ın atadığı, Atatürk’ü, laik cumhuriyeti içine sindiremeyen üst düzey kadrolardan kaynaklanıyor” görüşünü dile getirdi. Taburu’na ayrı ayrı bildirilerek söz konusu bombaların birlik emrinde zimmetli bombalardan olup olmadığı, bombalarla ilgili kaybolma gibi nedenlerle bir işlem yapılıp yapılmadığının sorulmasına, istem konusu ile ilgili olarak yapılan işlemlere dair evrakların istenmesini talep etmiş ti. Gazetemize atılan bombaya barut eklendiği anımsatılan dilekçede, “Bu tür bir işlemin bombalar üzerinde hangi amaçlarla yapılmış olacağının, yapılan bu işlemin, daha önce fünyesi çıkarılmış ve sadece tapası ile gövdesi kalmış bir bombaya monte işlemi anlamı İstanbul’daki kaçakçılık operasyonuna adı karışan 17 gümrükçünün memurluktan çıkarılması istendi Gümrükte ‘lif’ temizliği İLHAN TAŞCI ANKARA Gümrük müşavirlik şirketi sahibi Mustafa Atmacagil liderliğindeki kaçakçılık çetesinin, 16 üyesi hakkında 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılırken Gümrük Teftiş Kurulu, olaya karışan 17 gümrükçünün devlet memurluğundan çıkartılmasına ilişkin istemli rapor düzenledi. Yurda kaçak sokulan eşyalar arasında banyo lifinden sutyene, tahta kaşıklardan portakal sıkacağına, küllükten süs çiçeklerine kadar onlarca kalem belirlendi. Çetenin kasası olduğu belirtilen şoförün banka hesabından ise 29 milyon YTL çıktı. Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Sarısoy’un İstanbul’daki kaçakçılık çetesine ilişkin düzenlediği iki ayrı iddianamede, gümrük çetesinin yöntemi ve gümrüklerdeki rüşvet pazarlıkları gözler önüne serildi. İddianameye göre, ithalat yapan ve “sorun” yaşanabileceğini düşünen şirketler, Mustafa Atmacagil liderliğindeki çetenin Aktif Gümrükleme adlı şirketinden komisyon karşılığında yardım isteminde bulunuyorlardı. Atmacagil’in şirketi, verilecek rüşvetleri de hesaplayarak kaçak eşyanın depoya indirilmesine kadar olan işlemler karşılığında para alıyordu. Kimi ithalatçı şirketlerin yakalanma riskinden korunması amacıyla çetenin kâğıt üzerinde paravan şirketler kurduğu anlaşıldı. Paravan şirketler adına beyannameler düzenlenerek ithalat gerçekleştirildiği ve gerçekte ithalatı yapan şirketin de kâğıt üzerindeki şirketten, ithal eşyayı satın almış gibi göstererek kaçakçılık işleminin tamamlandığı belirlendi. Çetenin liderinin Mustafa Atmacagil olduğu belirtilen iddianamede, kaçakçılık çetesinin “müşteri temsilcisi”nin de olduğu belirlemesine yer verildi. Mustafa Atmacagil’in şoförü Alaattin Süratli’nin çetenin kasası olduğu saptandı. İddianamede, Süratli adına açılan hesaba 6 ay içerisinde 29 milyon YTL yatırıldığı tespiti yapıldı. İddianamede, zanlıların telefonlarının dinlendikleri ve izlendiklerini anladıkları ve dellileri yok etmek amacıyla şirkette bir araya geldiklerinde polisin baskın gerçekleştirdiği ve 32 kişinin gözaltına alındığı anlatıldı. Banyo lifini de kaçak soktular Çetenin yurda kaçak soktuğu mallar arasında, maket bıçağı, banyo lifi, tahta kaşık, spatula, banyo süngeri, küllük, yapay süs çiçeği, yumurta çırpıcısı, portakal sıkacağı, saat ve sutyenin de aralarında bulunduğu onlarca kalem yer aldı. Çete lideri Atmacagil’in de aralarında bulunduğu 16 kişi hakkında çete ve kaçakçılık suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Gümrük Teftiş Kurulu da rüşvet almak ve görevi kötüye kullanmakla suçlanan 17 gümrük görevlisi hakkında soruşturma yaptı. Gümrük müfettişlerince düzenlenen raporda, olaya karışan 17 gümrükçünün devlet memurluğundan çıkartılması istendi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART AİHM’DEN ONAY Doktoru, sesi kısılan DP Başkanı Mehmet Ağar’a bazı yasaklar getirdi. Mülk takasına yeşil ışık Haber Merkezi Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Politis gazetesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Kıbrıs’ta mülkiyet sorununda takas yöntemine “yeşil ışık” yaktığını yazdı. Gazete, AİHM’nin Türkiye’ye, bir Kıbrıslı Ruma ve Kıbrıs Rum Yönetimi’ne bilgilendirme mektubu göndererek KKTC’deki Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu aracılığıyla söz konusu Rum ve Türkiye arasında varılan “dostane çözümlemeyi” onaylamadan önceki son adımı attığını belirtti. “AİHM’den Mülk Takaslarına Yeşil Işık” başlığıyla verilen haberde, Kıbrıslı Rumun, KKTC’deki eski mülkünü, Larnaka’daki bir Kıbrıslı Türk’ün mülküyle takas ettiğini duyurdu. “AİHM’nin benzeri görülmemiş bir süratle hareket ettiğini” belirten gazete, takası kabul eden Rumun AİHM’deki başvurusunu çekeceğini yazdı. Habere göre, AİHM’nin önünde bulunan davanın dostane uzlaşıyla halledilmesi, başvuru sahibi Rumun KKTC’deki eski mülkünün, Larnaka’daki bir Kıbrıs Türk’ünün mülküyle takas edilmesiyle sağlandı. AİHM’nin ilgili tarafları bilgilendirme hareketinin, Strasbourg’un aslında KKTC’deki Taşınmaz Mal Tazmin Komisyonu’nun faaliyetini kabul ettiğini gösterdiğine işaret eden gazete, bunun da söz konusu davanın AİHM’de bekleyen davalar listesinden çekilmesi anlamına geleceğini yazdı. Ümraniye baskınında 1 tutuklama ? İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan emekli Binbaşı Zekeriya Öztürk serbest bırakılırken Kuddusi Okkir ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. 13 Haziran’da İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan baskında çok sayıda patlayıcı bulunmuş, evde 27 el bombası, TNT kalıpları ve fünyeler ele geçirilmişti. Soruşturma kapsamında, Danıştay saldırısı davasının hazırlık soruşturmasında gözaltına alınan emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli Astsubay Oktay Yıldırım, Mahmut Öztürk, Mehmet Demirtaş ve Ali Yiğit tutuklanmıştı. [email protected] Türbanlı mezuniyet töreni ? ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Çukurova Üniversitesi’nce (ÇÜ) Adana Hipodromu’nda yapılan mezuniyet törenine “türban” damgasını vurdu. Binlerce öğrencinin katılımıyla yapılan törene ÇÜ İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin bazıları türban giyerek katıldı. Türbanlı öğrencilere herhangi bir müdahalede bulunulmadı. Törende yapılan konuşmalarda ise Atatürk, laik ve çağdaş Türkiye vurgusu yapıldı. Dershane şikâyet etti Öğretmene ‘kahve’ soruşturması MİLAS (Cumhuriyet) Öğretmenler Günü kutlamaları kapsamında Fethullah Gülen’e yakınlığıyla bilinen FEM dershanesinin dağıttığı 50 gramlık kahve paketini almayan Milas Lisesi Tarih Öğretmeni Mustafa Ali Demirci hakkında, Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü soruşturma açtı. EğitimSen Milas İlçe Temsilciliği görevini de yürüten Demirci, “Ben üzerinde bir dershanenin reklamının bulunduğu bir hediye paketini almayı kendi meslek ahlakım yönünden uygun bulmam” dedi. FEM Dershanesi Milas Şube Müdürü Halil İbrahim Uçar ise soruşturmanın kahve dağıtımayla ilgisi bulunmadığını iddia ederek Demirci’nin kendilerine hakaret ettiğini savundu. Gülen’den ilginç yorum ? WASHINGTON (ANKA) ABD’de bulunan Fethullah Gülen, devlet birimlerinin ortak bir şekilde hareket etmesi durumunda terör olaylarının kesileceğini söyledi. Fethullah Gülen, cenaze törenlerinde slogan atmayı “sapkınlık”, atanları ise “provokatör ve şovmen” olarak niteledi. Gülen, İslama göre, cenaze töreni sırasında yüksek sesle zikir bile uygun değilken dünyevi meselelerle alakalı bağırıp çağırmanın, cenazeyi gösteriye dönüştürmenin ve bir kesimi kınama adına çığlıklar atmanın dini esaslara ters olduğunu belirtti. Diyarbakır ve Mardin’de, bağımsızların devreye girmesiyle en çok zararı AKP’nin göreceği anlaşılıyor. 3 Kasım 2002 seçimlerinde Diyarbakır’da AKP yüzde 16 oyla 8 milletvekili çıkarmıştı. CHP de yüzde 6 ile 2 milletvekilliğinin sahibi olmuştu. Görünen o ki, DTP’nin desteklediği 4 bağımsız aday geçmişteki dengeleri tamamen değiştirecek. Diyarbakır’da 10 milletvekilliğinin 4’ü bağımsızlara gidince geriye kalan 6 milletvekilliğini barajı aşacak partiler paylaşacaklar. Bütün bu kalan milletvekillerinin hepsini AKP kazansa bile baştan iki eksikle yarışa başlayacak. En iyimser ihtimalle AKP 5 milletvekili çıkarır. CHP de 1 milletvekilliğini alır. Eğer DYP barajı aşarsa o zaman AKP’nin 4’e düşmesi, ya da CHP’nin hiç çıkaramaması gündeme gelebilir. Bu halde AKP’nin en azından Diyarbakır’dan 3 veya 4 zararla çıkacağı söylenebilir. ??? Mardin’de aynı ölçüde olmasa bile AKP’nin kayba uğraması büyük ihtimal. AKP En Zararlı Çıkacak Parti... Mardin’de bir Süleyman Bölünmez vakası yaşanıyor. Geçen dönem bağımsız olarak milletvekili seçilen MOil petrol bayilerinin sahibi Bölünmez, Meclis’te AKP’ye yakın bir tutum sergiledi. Bu kez yine bağımsız olarak adaylığa hazırlanırken AKP’den (Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bizzat önerdiği söyleniyor) adaylık teklifini alınca, AKP’ye başvurdu. AKP de onu Mardin’de listenin ikinci sırasına koydu. Bir süre sonra Süleyman Bölünmez, adaylıktan çekildiğine ilişkin dilekçe verdi. Mardinliler, Bölünmez’in kendi isteğiyle değil Başbakan’ın baskısıyla adaylıktan çekildiğini söylüyorlar. Mardin merkezde ve Kızıltepe’de yaptığı yardımlarla halkın büyük sevgisini kazandığı anlaşılan Bölünmez’in zoraki çekilişi AKP’ye tepkileri artırmış. Mardinliler diyorlar ki, eğer Süleyman Bölünmez AKP listesinde kalsaydı, AKP 6 milletvekilliğinin 4’ünü kazanırdı. Şimdi bu tepki nedeniyle iki milletvekilinden fazlasını çıkarması biraz zor görünüyor. Benzer bir sorun da bağımsız adaylarla seçime katılan DTP’de yaşanıyor. DTP ilk başta Mardin’den üç bağımsız aday üzerinde anlaşmıştı. Ahmet Türk, Emine Ayna ve Dr. Kamuran Yıldırım. 2002 seçimlerinde yüzde 40 oyu olan DTP’liler bu oyla 3 kişi çıkmaz diye düşünerek Kamuran Yıldırım’ı desteklemediklerini açıkladılar. ??? Karar özellikle Kızıltepe gibi yüz bine yakın seçmeni olan kentte hoş karşılanmamıştı. Yıldırım, DTP’li Belediye Başkanı Cihan Sincar’ın da akrabasıydı. Bu karar Cihan Sincar’ı da zor durumda bırakmıştı. Mardin’den Urfa’ya geçerken, Cihan Sincar’ı evinde ziyaret ettim. Bir rahatsızlık nedeniyle yatıyordu. Kamuran Yıldırım’ın adaylığı konusunda pek bir şey söylemek istemiyordu. Mardinliler, aslında DTP Kamuran Yıldırım’ı destekleseydi üç milletvekili çıkarabilirdi, şimdi durum biraz karıştı diyorlar. ??? Süleyman Bölünmez AKP oylarını bölmüştü, Kamuran Yıldırım da DTP’nin desteklediği bağımsız adayların oylarını. Biz Mardin’den ayrılırken Mardinliler Süleyman Bölünmez’i karşılamaya hazırlanıyorlardı. Onun seçimlerde kimi veya hangi partiyi işaret edeceğini merak ediyorlardı. Bölünmez’in destekleyeceği parti veya adayın burada büyük şansı olduğu konusunda herkes hemfikirdi. Saadet Partisi’nin adayı olarak yüzde 53 oyla Mardin Belediye Başkanı seçildikten bir hafta sonra AKP’ye katılan, şehrin sevilen genç belediye başkanı Metin Pamukçu da Süleyman Bölünmez’i havaalanında karşılamaya hazırlananlar arasındaydı. ??? Mardin’de geçen seçim Meclis’te olan 6 milletvekilinden yalnızca bir tanesi, CHP’li Dr. Mahmut Duyan yeniden aday gösterilmişti. Mahmut Duyan, CHP’nin geçen seçim olduğu gibi en az iki milletvekili çıkaracağını söyledi. Onun tahminine göre DTP’nin desteklediği bağımsız adaylar 2, AKP 2, CHP 2 milletvekili çıkarırdı. Geçen seçimdeki tablo 3 AKP , 2 CHP ve 1 bağımsızdan oluşuyordu. Bağımsız Süleyman Bölünmez de AKP’yi destekliyordu. Bu durumda AKP Mardin’den iki kayıp verecek gibi görünüyordu. Diyarbakır’daki kaybı ise 4 olacak gibi gözüküyordu. Sonuç olarak AKP aynı oranda oy alsa bile Diyarbakır ve Mardin’den 7 civarında eksikle Meclis’e gidecekti. Aslında bütün bu bölgede benzer kayıplar söz konusuydu. Bu rakamın bölgede 30 civarında olması bekleniyor. ??? Yarın bölge ile ilgili değerlendirmelerimi sürdüreceğim... YDS bugün yapılıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Öğrenci Seçme Sınavı’na geçen hafta katılan adaylardan üniversitelerin yabancı dil ile ilgili bölümlerinde okumak isteyenlerin gireceği Yabancı Dil Sınavı (YDS) bugün yapılıyor. Sınava, 39 bin 263 aday katılacak. ‘ÖSS 3 senede kalkar’ ? Haber Merkezi Eski Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, “ÖSS’nin kalkması gerekir. Ama bundan şu anlaşılmamalıdır. İktidar değişti, hemen ÖSS kalkacak diye bir şey tabii ki mümkün değil” dedi. ÖSS’nin tahminen 3 sene içinde kalkacağını ifade eden Gürüz, “Üniversiteye girişte müfredat değerlendirmesi ortaöğretimin işidir. 3.5 saatlik sınavla müfredat değerlendirilmez.” dedi. CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle