Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB PB PB PB B B B B PB 28 29 29 24 31 32 33 32 23 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB Y Y Y PB PB Y B 25 25 21 22 27 29 28 27 29 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B PB PB PB PB Y Y Y 29 27 29 35 30 29 23 22 23 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun kuzey, iç ve doğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Batı ve Orta Karadeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile Ankara, Çankırı ve Kırıkkale çevreleri kısa süreli sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo PB 22 Helsinki B 17 Stockholm B 15 Londra PB 26 Amsterdam B 23 Brüksel B 23 Paris B 26 Bonn Y 17 Münih Y 18 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y PB B Y 22 20 26 20 25 25 22 25 21 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı B B B B B B B B B 21 37 28 34 29 34 32 31 31 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada getirip götürecekleri belli olmayan ham bir görüşü, cumhurbaşkanı seçiminde batağa saplanan RTE derhal benimsedi. Anavatan’ın şu bu partiden milletvekillerini bir araya getiren devşirme grubunu peşinde sürükledi. Cumhurbaşkanını halkın seçmesini içeren anayasa değişikliğini TBMM’den geçirdi. Yüzünü görmemek, sesini işitmemek için bulunduğu yerden hemen ayrılan RTE’nin öneriyi benimsemesinden Erkan Mumcu o denli mutlu oldu ki; “bugünleri gösterdiği için” Allah’ına şükrediyordu. Oysa RTE, aslında Erkan Mumcu’yu oyuna getirdi. Her dediğini kabul eder göründü. Cumhurbaşkanı seçiminde uyguladığı politikaların iflasını halkın gözünden kaçırmak için Erkan Mumcu’nun tek dereceli cumhurbaşkanı seçimini kendi malıymış gibi sahipleniverdi. Şimdi etrafına bir baksın Erkan Mumcu: Cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören projenin yaratıcısı kim? Erkan Mumcu değil, RTE! Cumhurbaşkanını halka seçtirmek için büyük, onurlu bir mücadele veren genel başkan sıfatını saftirik Erkan Mumcu değil, RTE kazandı. ??? RTE kadrosuyla Anavatan’ı ikinci kez oyuna getirdi. Cumhurbaşkanı Sezer anayasa değişikliği paketini veto etti, Meclis’e geri gönderdi. Fakat AKP tedirgin. Ya değişikliğin ikinci kez oylamasına Anavatan grubu katılmaz ya da kimi milletvekilleri olumlu oy kullanmazsa?.. Anavatan kurnaz mı kurnaz. Hem halkı kazanacak, hem de AKP’nin oyununu bozacak. Politikada büyük oynuyor! Çıktı orta yere: Referandumun Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilmesinden 120 gün sonra yapılmasında ısrar ettiğini AKP’ye bildirdi. İki partinin Meclis sorumluları arasındaki görüşmelerden sonra Anavatan Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş, basına; “referandum süresinin 40 güne indirilmesini öngören AKP teklifinin Meclis gündemine gelmeyeceğini” açıkladı ve fakat: Anayasa değişikliğinin ikinci kez oylamasına Anavatan grubu tam kadro katıldı. Yasa bir maddesi dışında 370 ve üstünde oylarla kabul edildi. Anavatan’ı oyuna getirdiklerini içeren açıklama AKP Genel Başkanı RTE’den geldi: “Referandum süresini 120 günden 40 güne indiren yasa teklifinden vazgeçmemişlerdi!” Peki ama, partisi adına AKP Grup Başkanvekili Salih Kapusuz’un, sürenin kısaltılmayacağına dair oylamadan önce Anavatan Grup Başkanvekili Süleyman Sarıbaş’a verdiği güvence ne olacak? RTE, böyle bir güvence, söz vermediklerini açıkladı. Anavatan ikinci kez RTE’nin oyununa geldi. Kullanıldı. Sıkılmış bir portakal gibi bir kenara atılıverdi. Ve bir başka hayret verici gelişme dün akşamüzeri NTV ekranlarından izlendi. Üçüncü oyuna gelmekte olduğunu Erkan Mumcu, NTV ekranından açıkladı. DP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın birlikte yazıp açıkladıkları protokolde yer alan koşulların hiçbirine riayet etmediğini biraz kırgın, biraz üzgün, biraz ne yapacağını bilemeyen insanlara özgü bir biçimde anlattı. Ağar’ın “Partiyi kapat, DP’ye iltihak et” anlamına gelen bir çizgi sergilediğini söylüyor. Bugün toplanacak Anavatan kongresine kadar Mehmet Ağar protokoldeki koşullara uygun bir hareket tarzı göstermezse... Erkan Mumcu siyasal yaşamının üçüncü oyununa gelen bir siyasi parti lideri olacağa benziyor. ??? İslam kurnazlığı Anavatan’a söküyor. Zira Bizans oyunlarında başarılı olan RTE; kurduğu tuzaklara kendi düşüyor. Aklı sıra askeri oyuna getirecek. PKK sorununu bir an önce çözmeyi istediğini, ne ki Kuzey Irak’a operasyon yapabilmenin yasal zeminini hazırlayabilmeleri için, askerden hatta yazılı bir öneri beklediklerini söyledi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt; 12 Nisan’da operasyonu gerekli ve yararlı bulduklarını, ancakkk sivil otoritenin, yani sorumluluktan fellik fellik kaçan sivil iradenin, yani RTE hükümetinin karar vermesi gerektiğini açıkladığını anımsattı. Dönme ustası RTE; ilk görüşünden yine döndü. Orgeneral Büyükanıt’a koşut bir açıklama yaptı. Ammmma! Genelkurmay Başkanı’nın önceki gün medyaya yaptığı açıklamalar, RTE’nin politika yaparken askerin sağlam mantığı karşısında ne kadar yaya kaldığını kanıtladı. Orgeneral Büyükanıt, “politik direktif” zorunluluğunu anımsattı: “…Biz (12 Nisan açıklamasını anımsatıyor) ihtiyaçtan bahsettik. Politik bir karar alınması lazım. Bu kararda da hedefin kim olduğu açıkça belirtilmeli. Orada PKK var, Barzani var, Amerika var… Orada PKK ile mi boğuşacağız ya da Barzani ile mi bir şeyler olacak? Bunların hepsinin söylenmesi lazım…” Operasyon koşulları böylece daha ayrıntılı biçimde açıklanmış oldu. ??? Şimdiii.. mademki K. Irak’a operasyonu zorunlu ve gerekli görüyor RTE; üzerine düşen görevi yerine getirmeli. Nedir o görev? İki gün önce operasyon gerekli olursa “kimseye” sormadan icra edileceğini söylediğine göre: Ne ABD’nin silahlandırdığı peşmergeleri (Barzani’yi), ne de dağ başlarını Türk askerine karşı silahlandıran PKK’yi.. ve lakin hepsinden öncelikle Kuzey Irak Kürtlerinin nöbetçiliğini yapan ABD’yi takmadığını kanıtlayacak bir tezkere hazırlar… TBMM’ye gönderir, operasyon izni çıkarır ve.. TSK’ye operasyon emri verir! Soru: Barzani’yi, PKK’yi boş ver. Konumunu korumak ve geleceğinin güvencesi bildiği ABD’ye karşı RTE… K. Irak’taki Amerika’ya karşı savaş emri içeren yazılı “politik direktif” verecek ha? Yanıt: Elbette ABD’ye karşı politik (ve tabii askersel) direktif verebilir RTE; tabii sıkarsa… Şantaj stratejisi Irak ve Afganistan uzmanı Rubin: Barzani, şiddeti kınıyor ancak Ankara’ya terör karşısında siyasi tavizler vermesi gerektiğini söylüyor. Bu strateji şantajdır SERTAÇ EŞ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY İSTANBUL Amerikan hükümetine yakın düşünce kuruluşu American Enterprise Institute’ün (AEI) Irak ve Afganistan uzmanı Dr. Michael Rubin, Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’nin lideri Mesud Barzani’nin PKK konusunda Türkiye’ye karşı “şantaj stratejisi” izlediğini söyledi. Rubin, Yunanistan’ın Türkiye’nin gücünü ölçmek amacıyla 1980 ve 1990’larda PKK’ye destek verdiğini kaydetti. Almanya’nın İslamabad Büyükelçisi Günter Mulack, Türkiye’nin “laik model” ülke olduğunu dile getirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nca İstanbul Harp Akademileri Komutanlığı’nda düzenlenen “Güvenliğin Yeni Boyutları ve Uluslararası Örgütler” başlıklı sem pozyum dün sona erdi. Sempozyumun son gününde bildiri sunan ABD yönetimine yakın araştırmacı Dr. Michael Rubin, asimetrik tehdit olarak tanımladığı terörle mücadelede yanlış diplomasinin sorun yaratacağını belirterek, bu konuda Kuzey Irak’ı örnek olarak gösterdi. Terörle mücadelede ilk seçeneğin diplomasi olması gerektiğini anlatan Rubin, “Ancak eğer diplomasi yanlış uygulanırsa asimetrik tehdidi ortadan kaldırmak yerine altını çizebilir. Özellikle yanlış uygulanan diplomasi, terörist şiddeti meşrulaştırır” diye konuştu. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin PKK’yi güçlendirecek adımlar attığına dikkat çeken Rubin, “Kürt lider Barzani, şiddeti kınıyor ancak Ankara’ya terör karşısında siyasi tavizler vermesi gerektiğini söylüyor. Bu strateji şantajdır” değerlendirmesini yaptı. Rubin, AKP hükümetinin Şubat 2006’da Hamas yetkililerini Türkiye’ye çağırmasını, “ziyaret Hamas’a meşruiyet kazandırdı” şeklinde değerlendirdi. Rubin, soruyanıt bölümünde “PKK ile mücadele edilmemesinin anti Amerikancılığı Anadolu’da körüklediği” yönündeki anımsatmaya şu yanıtı verdi: “Evet anti Amerikan ruh halinin PKK ile mücadeleden kaynaklandığının farkındayız… Şu an karşılaştığımız sorunlardan biri yanlış uygulanan diplomatik yöntemler. 2004 NATO zirvesinde Başkan Bush PKK’nin yok edileceğini söylemişti. Ancak bu henüz olmadı. Eğer politikaları en başından daha iyi koordine eder RENK DEĞİŞTİREN PKK: Teröre kendilerine zarar vermemesi için müsamaha gösterenler, bir gün mutlaka bu terörden zarar göreceklerdir. Yakın geçmişimiz, bunun örnekleriyle doludur. Hal böyle iken teröre sadece insan hakları, özgürlükler tanımının arkasından bir anlamda sempatiyle yaklaşılması ve hatta teröre bir araç olarak görülmesi eğilimi de son derece tehlikelidir.Tanım üzerine mutabık kalınmasa dahi ortak bir anlayışa varılması, işbirliği yönünde çözümler üretilmesi bir zorunluluktur. Özellikle PKK terör örgütü için söylediklerimin tamamı geçerlidir. Savunduğunu iddia ettiği masum insanlara zarar vermekten çekinmeyen, sık sık renk ve isim değiştiren, MarksistLeninistlikten radikal dincilerle işbirliğine varan bir boyutta eylemlerini sürdüren bu terör örgütü, Irak’taki gelişmelerden en çok yararlanan grupların başında gelmektedir. Saygun: Allah Atatürk’e uzun ömürler versin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, “Atatürkçülük bitti” diyen çevrelere “Allah Atatürk’e uzun ömürler versin. Başımızdan eksik etmesin” yanıtını verdi. Saygun, “İslamcı terör” nitelendirmesinin yanı sıra, İslam’ın önüne ‘ılımlı’, ‘siyasal’,‘radikal’, ‘demokratik’ gibi sıfatlar eklemenin doğru olmadığını söyledi. “Güvenliğin Yeni Boyutları ve Uluslararası Örgütler” başlıklı sempozyumun kapanış konuşmasını Saygun yaptı. Batı ile Doğu arasında anlayış birliği oluşturulmasının küresel güvenliğin sağlanabilmesi bakımından en önemli faktör olduğunu anlatan Saygun, “Türkiye anlayış köprüleri kurulmasında hayati bir rol oynama özelliklerine sahiptir” dedi. “Atatürk ve Atatürkçülük bitmiştir. Atatürkçülük bağnazlıktır.Türkiye’nin önünü tıkamaktadır. Anayasadan Atatürk’le ilgili bölümler çıkarılmalıdır. Atatürk’ün resimleri resmi dairelerden indirilmelidir” şeklinde hezeyanlar duyulduğunu belirten Saygun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, her şeyini geleceğine vermiş, çocuklar ve gençler için bayram kurmuş, öğretmenlere ‘Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır’ demiş bir insana yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Bu sözlerimi, bu fikirleri savunan kişilere ithaf ediyorum: Allah Atatürk’ü başımızdan eksik etmesin. Allah ona uzun ömürler versin.” Saygun, Doğu’nun geri kalmasının en önemli nedenlerinden birinin de PKK olduğunu söyledi. sek daha başarılı oluruz. Wall Street Journal ya da Yeni Şafak’ta kimseye bir fayda sağlamayan yorumlar yer alıyor. Türkiye’den herhangi bir taviz beklenmemeli, buna af ve benzerleri dahil. PKK’nin Kürtleri temsil ettiği fikri saçmalık ve bunları hem Iraklı Kürtlerden hem de sınırın bu tarafında Türkiye’dekilerden duymaya ihtiyaç var.” Barzani ve Talabani’nin Irak sınırları dışında kesinlikle bir emeli olmadığını söylemeleri gerektiğini savunan Rubin, “Belli bir noktaya kadar kendi bölgelerinden bahsedebilirler. Ama ideal olan kendilerine Güney Kürdistan dememeleri. Ancak kendi sınırlarında güvenliklerini sağlayamazlarsa, ‘eğer siz yapmayacaksanız bunun için sorumluluk almayacaksanız o zaman Irak ordusu gelsin ve burada sorumluluğu alsın’ diye üzerlerinde bir uluslararası baskı olması lazım” değerlendirmesini yaptı. Sempozyuma katılan emekli Orgeneral Kemal Yavuz, tespit yaptıktan sonra şu soruyu sordu: “Yanlış tercüme edilmediyse Rubin, Barzani’nin PKK terörünü desteklemediğini söyledi. Sonra da Türkiye’nin birtakım tavizler verip veremeyeceğini sordu. Kuzey Irak’ı çok yakından bilen ve Barzani’nin dostu olarak, onun terörü desteklemediğini mi söylüyorsunuz?” Bu soruya Rubin şu yanıtı verdi: “Benim sabahki konuşmamda da söylediğim şey belki aktif değil ama pasif olarak PKK’ye Barzani’nin destek verdiği… Ben her ne koşulda olursa olsun Türkiye’nin terorizme karşı taviz vermesinin istenemeyeceğini söyledim.” Rubin, kendisine yöneltilen “Türkiye teröre karşı asimetrik mücadele yapabilir mi,Türkiye’de İslamcı bir cumhurbaşkanı olması PKK ile mücadeleyi nasıl etkiler” sorularına şu yanıtı verdi: “Devletin vatandaşlarını korumak için her adımı atma hakkı vardır.ABD,AB bunu sever mi, hayır. AB hakkında konuşamam ama ABD bununla ilgili bir şey yapar mı, hayır. Beyaz Saray’ın gerçekleri ile retorikleri arasında çoğu zaman uçurum oldukça geniş.Tek bildiğim en azından 2004’ten beri ABD makamlarının PKK’ye karşı harekete geçecekleri sözünü vermesine karşın örgütün hâlâ faaliyette olmasının utanç verici olduğudur. Burada söylemek istediğim, Irak’lı Kürtlerin bir yaklaşımı var: Kemalizm’den, İslam’dan duyduklarından daha fazla kaygı duyuyorlar. Şunu açıkça ifade edeyim, bence yanlışlar.” liğinin ardından referandum süresinin kısaltılması için hazırladığı yasa, gündemin birinci sırasındaydı. AKP, ANAVATAN’a söz vermişti; merak etme, cumhurbaşkanını halkın seçmesini sağlayacak anayasa değişikliğini yapıyoruz ama, referandumun öne çekilmesiyle ilgili bir çalışma yapmayacağız, demişti. Aradan 24 saat geçmeden AKP’nin referandum yasa hazırlığı geldi. Referandum yasasının ruhu şu: Kim kime dum duma, haydi referanduma! Öğleden sonra ise gündemin birinci sırasına Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’in AKP saflarından milletvekili adayı olmayacağına ilişkin açıklaması geldi. Şener, AKP içinde bir ölçüde sağduyuyu temsil ediyordu. Şimdi o ölçü de kaçmış, gitmiş görünüyor! Akşam saatlerinde birinci sıraya ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu’nun açıklaması oturdu. Mumcu, medya üzerinden DP Genel Başkanı Ağar’a gönderdiği mesajda, “Taahhütlerine uymuyorsun, bu durumda partiyi kapatmam, sana gelmem” dedi! Hazirana hızlı girdik, bakalım nasıl çıkacağız... ??? Haziranın ilk yarısının ana gündemini AKP’nin ikinci kez Meclis’ten geçirip Köşk’e gönderdiği anayasa değişikliği tartışması oluşturacak. Cumhurbaşkanı ne karar verecek? Tartışılan başlıca olasılık, referandum. Bunun yerine, Meclis’in seçim ortamına girmesinden kaynaklanan bir karar da gündeme gelebilir. Özünde AKP’nin anayasayı değiştirme dayatması, 4.5 yıllık icraatının bir özeti... 4.5 yıl boyunca yaşanan gerilimler zamana, günlere yayıldığı için alışkanlık da yapmıştı. Süre daralınca, gerilim de arttı. AKP elinden gelse, bir günün 12 saatten oluştuğuna ilişkin yasa değişikliği yapacak, böylece anayasada yer alan “tam gün” koşullarını yarıya indirecek! Yazı aramızda, akıllarına da getirmiş olduk; yaparlar mı yaparlar! Dün AKP’nin gündemini bunlar oluşturuyordu. Türkiye’nin güvenliğini, ekonomisini doğrudan ilgilendiren iki ana gündem maddesi daha vardı ki; AKP’yi ilgilendirmiyordu! 1 Genelkurmay Başkanı’nın çizdiği terör, terör destekçileri tablosu. 2 Merkez Bankası’nın çizdiği, “aman dikkat” dedirten borç tablosu... ??? Yukarıdaki iki maddeye, yine AKP’yi “ilgilendirmeyen” başka önemli gündem konuları da eklenebilir! Artık AKP’nin tek gündemi var: Ne yapıp edip, akla gelengelmeyen her şeyi kullanıp yeniden iktidara gelmek! Buna anayasa engelse; onu değiştiriyorlar... Yasalar engelse, hiç önemli değil; ya uymuyorlar ya anında değiştiriyorlar... Kurumlar engelse; yüz karası diye başlayıp her türlü hakareti yapıyorlar... Toplum engelse; saymayız, diyorlar... Bu tablo, AKP’ye bir daha devleti emanet etmenin ne kadar büyük riskler taşıdığını da ortaya koyuyor. Dün ve salı günü AKP’ye katılanların yelpazesini ayrı bir yazı konusu yapacağız. Ancak şunu vurgulamadan geçmeyelim; bu katılımlar AKP’nin henüz siyasal kimliğini oluşturamadığını gösteriyor. Sözcüğün tam anlamıyla; iktidara gelmek üzere gerekli her şeyden bir tutam konulup oluşturulan bir kokteyl... Üstelik son katılanlarla birlikte alkollü bir kokteyl! ankcum?cumhuriyet.com.tr Şırnak’ta askeri araca saldırı Mayın tuzağı: 8 asker yaralı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ta teröristlerin yola döşediği mayının patlaması sonucu 8 asker yaralandı. Şırnak Valiliği’nden yapılan açıklamaya göre dün sabah saat 05.00 sıralarında Andaç köyü Arslanlı mahallesi yol ayrımı bölgesinde askeri bir aracın geçişi sırasında PKK’lilerin daha önceden yol kenarına yerleştirdiği mayın uzaktan kumandayla patlatıldı. Patlamada 2’si ağır 8 güvenlik görevlisi yaralandı. Yaralılardan 6’sı Şırnak, 2’si de Diyarbakır’da tedavi altına alındı. Süleymaniye’de Türk askerlerine tacizde bulunulmasına Genelkurmay’dan sert tepki Peşmerge silah çekti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı peşmergeler dün öğle saatlerinde Süleymaniye’de görev yapan Türk askerlerine silah çekti. Genelkurmay Başkanlığı, Kuzey Irak’ta görev yapan askerlerin “Türk milletinin ve kahraman Türk ordusunun mümtaz evlatları” olduğuna işaret ederek “Onlara yapılacak en ufak bir etik dışı davranış veya eylem, tümüyle Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılmış sayılacak ve gereken en üst düzeyde karşılık görecektir” açıklamasını yaptı. Süleymaniye kentinde 4 Temmuz 2003’te 11 Türk askerinin peşmerge desteğindeki ABD kuvvetleri tarafından başlarına çuval geçirilerek yaklaşık 60 saat gözaltında tutulmalarının ardından Türk askerleri peşmergelerle dün bir kez daha karşı karşıya geldi. Ancak bu kez Genelkurmay Başkanlığı’nın tepkisi sert oldu. Alınan bilgiye göre, dün öğle saatlerinde Süleymaniye kentinde normal görevi kapsamında intikal halinde bulunan sivil kıyafetli TSK unsurları, araçlarıyla kontrol noktasından geçerken Bölgesel Kürt Yönetimi’ne mensup kişiler tarafından durdurularak sözlü tacizde bulunuldu ve silah doğrultuldu. Bunun üzerine Türk askerleri kendilerini tanıtarak “bu etik dışı” davranışa son verilmesini istedi. Bu çıkış üzerine peşmerge güçleri geri adım atmak zorunda kaldı. Türk askerleri daha sonra üstlerine döndü. Genelkurmay Başkanlığı dün gece geç saatlerde yaptığı açıklamada, olayı kamuoyuna duyurarak şu açıklamayı yaptı: “Süleymaniye’de normal görevi kapsamında intikal halinde bulunan sivil kıyafetli TSK unsurları mahalli güçlere mensup kişiler tarafından durdurularak sözlü tacizde bulunulmuş ve silah doğrultulmuştur. Unsurlarımızın kendilerini tanıtarak bu etik dışı davranışa gerekli tepkiyi vermesi üzerine, yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı değerlendirilen taciz ve silah doğrultma olayı sona erdirilmiştir. İçerde ve dışarda herkes şunu iyice bilmeli ve anlamalıdır ki; bu bölgede görev yapan unsurlarımız yüce Türk milletinin ve kahraman Türk ordusunun mümtaz evlatlarıdır. Onlara yapılacak en ufak bir etik dışı davranış veya eylem, tümüyle Türkiye Cumhuriyeti’ne ve TSK’ye yapılmış sayılacak ve gereken en üst düzeyde karşılık görecektir.” Dışişleri Bakanlığı da olayın ardından ABD Büyükelçiliği nezdinde girişimde bulundu. Konu hakkında bilgi isteyen Dışişleri Bakanlığı, olayın sorumlularının bulunmasını istedi. Bakanlık, bir daha böyle bir girişimde bulunulması durumunda Türk askerlerinin en üst düzeyde karşılık vereceğini iletti. ABD Büyükelçiliği de durumu ABD Dışişleri Bakanlığı’na aktardı. Olayın, bazı kentlerin Kürtlerin denetimine geçmesinin ardından meydana gelmesi dikkat çekti. Genelkurmay’dan açıklama: Teröristler yeniden masumlara yöneldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Bingöl’de 4 orman işçisinin terör örgütü PKK tarafından katledilmesinin, kanlı terör örgütünün yeniden masum yurttaşlara yöneldiğini gösterdiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği’nden yapılan açıklamada, olayın TSK’yi derinden üzdüğü belirtilerek “Bu tür cinayetler, TSK’nin terörle mücadelesindeki sarsılmaz kararlılığını ve sorumluluğunu en üst düzeye çıkarmaktadır’’ denildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da yaptığı açıklamada, “Tuzaklarla, mayınlarla vatan toprağını savunanların ve kalleşçe saldırılarla ekmek parası için ter dökenlerin kanını dökmenin, canını almanın” insanlıkla bağdaşmadığını belirtti. Öte yandan saldırıda yaşamını yitiren işçiler Sıdık Çağatay ve Ramazan Çağatay, Cevdet Çakar ve Hamza Çakar’ın cenazeleri dün toprağa verildi. CUMHURİYET 08 K