16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ İzmir’deki ilk merkeze talep üzerine Aydın, Nevşehir, Uşak, Manisa ve Sakarya’da da fizibilite çalışmaları sürüyor Oto tamircilerine ArGe merkezi ? Otomotiv üreticilerinin başlattığı ‘elektronik devri’ne uyum sağlayamayan ve oto tamircileri için İzmir 3. Sanayi Sitesi’nde açılan merkezde, bilgisayarlı sisteme geçen otomobillerin arızalarını belirleyip tamir etmek için ortak kullanım atölyesi kuruldu. GÖKÇE IŞIK ESNAFIN İŞİ Ü Ç E K AT L A N D I 280 bin YTL maliyetle kurulan merkeze günde 3035 araç geliyor. Araçlardan sembolik 10 YTL ücret alınıyor. Şu ana kadar gelen 6800 civarı araçta yüzde 98 oranında başarı sağlandığını ve esnafın işlerinin ikiyeüçe katlandığını belirten ArGe Uygulamalı Eğitim ve Teknoloji Merkezi İşletme Müdürü Halil Tamer, “Ayrıca toplam 448 kişiye eğitim verdik. Şu an 20. dönem eğitim sürüyor. Programımızı sürekli yeniliyoruz. AB fonlarından yararlanmak için çalışmalarımız sürüyor. Gündemimizde 9 eğitim projesi var. Alman ve Türk meslek kuruluşlarını bir araya getirmeyi amaçlayan projemiz ikinci aşamaya geçti. Yaptığımız işbirlikleri çerçevesinde ihtiyacı olanlara eğitim veriyoruz, bazı alanlarda da eğitim alıp kursiyerlerimize aktarıyoruz. Hedefimiz gelişmeyi ve büyümeyi sürdürerek Türkiye’ye örnek olacak bir kurum haline gelmek” diyor. Başarılarının sırrını sorunu iyi belirlemek, çare üretmek ve çalışmak olarak sıralayan Tamer, “Meslek kuruluşları elini taşın altına koymalı ve sorumlu oldukları sektörler için proje üretmeli. Böylece yüz binlerce kişiye ekmek kapısı olan KOBİ’ler can çekişmekten kurtulur” diyor. İzmir’de faaliyet gösteren Otoşan’ın kurucusu Altınuşak. Otoşan otomotivde devrim gibi Çıraklıkla başladı markasını yarattı ? Kenan Altınuşak: Bozulduğunda silindir kapağının tümüyle değişmesine sebep olan üst kepi ürettik ve müşterinin 1 milyar olan masrafını 15 YTL ’ye indirdik. Şarj dinamo pulesi yaptık, Malta’dan bir müşteri internetten bizi bulup bu ürünü istedi. enan Altınuşak 33 yıl önce oto yedek parçacıda çırak olarak başladığı meslek hayatında önce kendi işini kurdu, daha sonra ise kendi markasını yarattı. İzmir 2. Sanayi Sitesi’nde faaliyet gösteren Otoşan, bugün Renault’ya orijinal yedek parça üretiyor. Öte yandan daha önce hiç yapılmamış olan “yedek parçanın yedek parçasının” üretimini yapıyor. Altınuşak, mesleğe 13 yaşında başladı. Ortaokul ve liseyi gece okulunda bitirdi. 25 yıl önce de az bir sermayeyle kendi işini kurdu. Uzun yıllar içinde olduğu satış ve organizasyon sayesinde, sektörün ihtiyaçlarını tanıdı. Bu arada yurtdışından gelen yedek parçalardaki aşırı yüksek fiyatlar dikkatini çekti. 6 yıl önce, Türkiye’de üretilmeyen ve ithal edilen oto yedek parçalarını tescilli ‘Vitesse’ markasıyla üretmeye başladı. Altınuşak, bugün ürettiği 75 çeşit ürünü Türkiye’deki 25 firmaya toptan satıyor. Henüz kabul sürecini yaşadığı yurtdışında ise hedefi milyon Avro’luk ihracat yapmak. Renault ile görüşmelerin sürdüğünü belirten Altınuşak, Renault’ya rakip değil alternatif olduklarını, ISO belge İzmir Bornova Oto Tamircileri ve Sanatkârları Odası, elini taşın altına koydu ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi. Oda öncülüğünde, İzmir Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği ile İzmir Ticaret Odası’nın desteğiyle kurulan ‘ArGe Uygulamalı Eğitim ve Teknoloji Merkezi’, yaşam mücadelesi veren oto tamirciliği mesleğinin ayakta kalma umudu oldu. Merkez, oto tamircilerine bilgi ve teknoloji desteği verirken teknik lise ve üniversite öğrencilerine uygulama fırsatı sunuyor. Komşu ilçelerden hizmetlerinden yararlanmak için gelenlerin yanı sıra, Türkiye’nin çeşitli kentlerinden kursiyerler de merkezde eğitim alıyor. ArGe Uygulamalı Eğitim ve Teknoloji Merkezi Ağustos 2005’te açıldı. 2000 yılından sonra Türkiye’de otomotiv sektörü hızla gelişmiş ve sanayi sitelerindeki oto tamircileri üreticilerin başlattığı ‘elektronik devri’ne uyum sağlayamamıştı. Merkezin kuruluş amacı, yavaş yavaş yok olma yoluna giren oto tamirciliği mesleğini yeniden canlandırmak ve yetkili servisler karşısında ayakta kalabilmelerini sağlamaktı. İzmir 3. Sanayi Sitesi’nde kurulan merkezde, bilgisayarlı sisteme geçen otomobillerin arızalarını belirleyip tamir etmek için ortak kullanım atölyesi kuruldu. Böylece hem ucuz, hem de müşterinin güven duymasını sağlayan bir sistem oluşturuldu. EĞİTİM DESTEĞİ to tamircilerine eğitim verilerek değişen teknolojiye uyum sağlamaları konusunda destek sağlandı. Ancak süreç bu kadarla bitmedi. Çünkü sektörün tüm aktörleri birbirinden kopuktu. Bir yanda sanayi siteleri, bir yanda meslek liseleri, öte yanda ise meslek yüksekokulları bulunuyordu. Merkez, birbirinden kopuk bu ayakları birleştirme görevini de üstlendi. Hem ustalar, hem de meslek liseleri ve meslek yüksekokullarındaki öğrenci ve öğretmenler eğitilmeye başlandı. Eğitim için Nevşehir, Kayseri, Afyon’dan kursiyerlerin de geldiği merkez, Türkiye’de benzeri kuruluşlara duyulan ihtiyacı su yüzüne çıkardı. K O Mehmet Ali Susam İzmir KOBİ Fuarı’na hazırlanıyor ID’ın kalite ödülü sahibi İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, 789 Haziran tarihlerinde düzenleyeceği 2. KOBİ Fuarı’nda KOBİ’leri tedarikçiler, finansman sağlayanlar ve diğer destekçilerle bir araya getirmeye hazırlanıyor. Geçen yıl birincisi düzenlenen ve 70’e yakın firmanın katıldığı fuara, bu yıl 130’un üzerinde işletmenin katılması bekleniyor. Küçük işletmelerin kendilerini çağın koşullarına uydurmada yetersiz kaldığını belirten İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başka B İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, merkezi Madrid’te bulunan Business Initiative Directions’ın (BID), Uluslararası Kalite Zirvesi ödülüne değer bulundu. Ödülü Susam, geçen hafta New York’ta düzenlenen törenle aldı. nı Mehmet Ali Susam, fuarla KOBİ’lere vizyonunu geliştirmeleri, dışa açılmaları ve markalaşmaları konusunda önderlik yapmayı amaçladıklarını belirtti. KOBİ’lerin en büyük sıkıntısının kaynak sorunu olduğunu belirten Susam, hükümetin hem KOBi tanımının kapsamını, hem de KOBİ’lere verilen kaynakları genişletmesi gerektiğini belirterek, “KOBİ’lere destek demek, uzun vadede yeni girişimci insan yetiştirmek demek. Türkiye kalkınmasını KOBİ’lerle yapacak, reka beti böyle sağlayacak. Hükümetin KOBİ’ler konusunda strateji oluşturmaya ihtiyacı var. Bir strateji oluşturulup KOBİ’lerin marka olmalarını, ihracat yaparak dünya pazarlarında iddialı olmalarını sağlayacak destekler sağlanmalı. KOBİ’ler bilgi ve teknoloji ağırlıklı üretime yöneltilmeli” dedi. KOBİ’lerin emek yoğun çalışmalarından ötürü işssizliği önlemede en büyük işlevi görecek kuruluşlar olduğunu söyleyen Susam, teşvik sistemindeki eksikliklerin de giderilmesini istedi. sini alınca birlikte çalışma ortamının oluşacağını söylüyor. Dünyada ilk kez ürettikleri ürünleri konusunda ise “Örneğin bozulduğunda silindir kapağının tümüyle değişmesine sebep olan üst kepi ürettik ve müşterinin 1 milyar olan masrafını 15 YTL’ye indirdik. Bozulduğunda şarj dinamosunun tümünün değiştirilmesini gerektiren şarj dinamo pulesi yaptık. Malta’dan bir müşteri internetten ulaşarak bu ürünü bizden istedi. Kısacası üretilmeyeni ürettik” diyor. 40 kişinin çalıştığı firmanın yıllık cirosu 500 bin Avro. Üretimde en son teknolojinin kullanıldığı firmada 2 mühendis, 1 teknik ressam çalışıyor. Başarısını sektörü çok sevmesine bağlayan Altınuşak, “Vitesse’yi 6 yılda tali yoldan otobana çıkardım. Heyecanım ilk günkü gibi sürüyor. Ürettiğim her malı kendi çocuğum gibi seviyorum” diyor. Çin, Altınuşak’ın da en büyük sıkıntısı. Renault’da 200 YTL olan bir ürünü 33 YTL ’ye üretmeye hazırlandıklarını, ancak fizibilitesini yaptıktan sonra Çin’den yarı fiyatına geldiği için üretimden vazgeçtiklerini söylüyor. HİLMİ DEVELİ hilmideveli?hotmail.com Halkbank, Herkesin İştahını Kabartıyor... Cumhuriyetimizin değerleri arasında yer alan Halkbank, geçen günlerde 69. yılını kutlarken bugünkü geldiği nokta ile yabancıların iştahını kabartıyor. Anıtkabir’de başlayan yıldönümü etkinlikleri, Ankara Sheraton Otel’deki yaklaşık iki bin kişinin katıldığı Ahmet Özhan’ın harika dinletisiyle sonlandı. Konuşmalarda bankanın kuruluş sürecinden bugüne gelinen başarı çok hoş sözlerle ifade edilirken bankanın kuruluşunda imzası olan Atatürk’ten söz edilmemesi önemli unutkanlıktı. Oysa bankanın kuruluş yasasının gerekçesini oluşturan “Cumhuriyetin kuruluşunu izleyen yıllarda faaliyete geçen bankalar ve diğer kamu işletmeleri de toplumun bu en geniş kitlesinin sorunlarına çözüm getirememiştir. Bu nedenlerden dolayı kalıcı bir ekonomik kalkınma, sosyal denge ve toplumsal barışın korunması için uygun koşullarla esnafsanatkâr ve küçük meslek sahibine kredi vermesi amacıyla Türkiye Halk Bankası’nın kurulmasına karar verilmiştir” değerlendirmesi ile Mustafa Kemal Atatürk’ün banka ile ilgili “Küçük esnafa ve büyük sanayi erbabına muhtaç oldukları kredileri kolayca ucuza verecek bir teşekkül vücuda getirmek ve kredinin normal şartlar altında ucuzlatılmasına çalışmak da çok lazımdır. Siz sanatkârların ufak dükkânları yerine muhteşem fabrikalar yapıldığını gördüğüm gün, mutluluğum en yüksek derecesini bulacaktır” öngörüsünü anlatan sözleri, bence bir şekilde yer almalıydı. Genel Müdür Hüseyin Aydın konuşmasında bu yıl yüzde 25’lik kamu payını halka arz ettiklerini hatırlatarak “Yurtiçi ve yurtdışında yatırımcılardan talep gördük. 2004’ten beri Avrupa’da en büyük banka halka arzını gerçekleştirdik. İMKB’deki en büyük halka arz” dedi. 2007’de de aynı başarıyı göstereceklerini, kredilerinin 2007 Mart ayı sonu itibarıyla 13 milyar YTL’ye ulaştığını belirten Aydın, “Aktif toplamımız 35 milyar 697 milyon YTL olurken ilk 3 aylık kârımız ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 artarak 238 milyon YTL oldu” bilgisini verdi. Yaklaşık 11 bin çalışanı, 550 şubesi ve 35.7 milyar YTL’lik aktif toplamı, 6.4 milyon müşterisi ile Türkiye’nin en büyük bankalarından... Gelir İdaresi Başkanlığı verilerine göre de Nisan 2007 döneminde verilen Kurumlar Vergisi beyannamelerinin değerlendirilmesi sonucunda, bankacılık sektöründe, Ziraat Bankası tahakkuk eden 528 milyon 13 bin 849,20 YTL’lik kurumlar vergisi ile ikinci, Akbank ise 267 milyon 104 bin 793,57 YTL’lik vergi ile üçüncü, İş Bankası 261.624.164,69 YTL ile dördüncü, Halkbank 237.099.248,36 YTL ile beşinci, Garanti Bankası 223.603.680,79 YTL altıncı, Vakıfbank 181.808.148,33 YTL ile yedinci sırada. Tüm bu veriler, hisse senetlerinin satışına yansımış durumda. Gelen taleplerin yüzde 89’u yurtdışından; yabancı yatırımcıların talebi 1.4 milyar dolar. Yabancı grupların iştahı böylesine kabarmış durumda. Beklentileri, geri kalan hisselere sahip olmak... Bankanın yakaladığı bu başarı gerçekten çok önemli, emeği geçen herkesi bir kez daha kutlamak gerekiyor. Siyasetten arınmış, görev zararı baskısının olmadığı bir süreçte kamu bankaları başarılı olabiliyorlar. Kokteylde dikkat çeken bir başka konu ise Cumhuriyet gazetesinin Halkbank konusundaki duyarlılığı... Özellikle banka çalışanları bu durumdan mutlu olduklarını açık açık söylüyorlar. . Hemen hemen herkes, bankanın satılması yerine özerk bir yapı ile üstlendiği misyona devam edilmesini istiyor. Yakalanan başarıda kendilerinin de payı olduğunu gururla söylüyorlar. Seçim sonrası oluşacak hükümetin, bankanın satılma kararının değiştireceği inancının ortak paydamızı oluşturuyor olması da çok hoş... BEYOĞLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN DOSYA NO: 2006/60 Davacı İstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili AV . Aslan Delice tarafından, davalılar aleyhine açılan işgal tazminat davasının verilen ara kararı gereğince, Pirimehmetpaşa mahallesi, Yıldırım sokak No: 11 Beyoğlu/İSTANBUL adresine davalı Sebehattin Kansız’a çıkarılan tebligat bila iade geldiğinden ve tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilemediğinden, davalıya ilan yolu ile tebligat yapılmasına karar verildiğinden, Davalı Sebehattin Kansız’ın duruşma günü olan 18.9.2007, saat 10.20’de duruşmada hazır bulunması veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmesi, esasa 10 gün içerisinde cevap vermeleri, HUMK’nin 213/2. maddesi uyarınca, duruşma günü ve saatinde mahkememizde hazır bulunmadıklarında, duruşmalara yokluklarında devam edileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 24.5.2007 Basın: 29403 BEYOĞLU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİN’DEN 2007/161 Davacı İst. Vak. Bölge Müdürlüğü tarafından davalı Duran Çalışır aleyhine açılan Müd Men’i Ecrimisil davasının yapılan duruşması sonunda. Mahkememizce verilen karar örneği Davacı Vakıflar Vekili’nce temyiz edilmiş olup, dosya Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2007/141 Esas, 2007/956 karar sayılı ve 1.2.2007 tarihli ilamı ile mahkememizin ilamı Yargıtay’dan bozma gelmiş olup, davalı Duran Çalışır’a 6.4.2007 tarihli gazete ile ilanen tebligat yapılmıştır. Davalı Duran Çalışır’ın duruşma günü olan 10.7.2007 günü saat 10.10’da duruşmada hazır bulunmanız ve esasa dair 10 gün içinde cevap vermeniz, H.U.M.K.nun 213/2. maddesi uyarınca duruşma günü ve saatinde mahkemede hazır bulunmadığınız taktirde, duruşmalara yokluğunuzda devam edileceği hususu davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 21.5.2007 Basın: 29402 CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle