16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Mumcu, ‘sürpriz’ olarak nitelenen çıkışıyla Ağar’ı taahhütlerini yerine getirmeye çağırdı Merkez sağda çatlak ? Baştarafı 1. Sayfada CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Başbakan Kendisiyle Tutarlı Herhangi bir insanın kişiliğini oluşturan iki temel etmenin varlığından söz edilebilir. Bunlardan biri “mizaç”, öteki “ideoloji”dir. Mizacımızı oluşturan alt etmenlerin neler olduğunu çoğu kez kendimiz de bilemeyiz. Neden bazı insanlar haşarı, bazıları uysal, bazıları cesur, bazıları korkaktır? Neden bazıları buluttan nem kapacak kadar kuşkucu ya da alıngan, bazıları inadına vurdumduymazdır? Bazıları romantik, bazıları kaskatı gerçekçi, bazıları şakacı, bazıları ciddiyet kumkumasıdır... Ve bu mizaç özellikleri çoğu kez en erken çocuk yaşlarda, hatta bebeklik çağında ilk belirtilerini gösterir. Mizaç, bambaşka bir konudur. Genetikle de, aile yapısıyla da, toplumsal çevreyle de ilgilidir. Neden şöyle ya da böyle bir kişilik yapısına (mizaca) sahip olduğumuzun yanıtı hiçbir zaman tam olarak verilemeyecektir?.. ??? Kişiliğimizi oluşturan ikinci temel etmen “ideoloji”miz, bir başka deyişle de dünya görüşümüzdür… Şu ya da bu dünya görüşünü benimsememizde mizacımızın etkisi kuşkusuz ki olacaktır. Fakat dünya görüşünü tümüyle mizaç özellikleriyle açıklamaya çalışmak yanıltıcı olur. Sosyalist olduğunu düşünen ve sosyalizm ideolojisini gerçekten de “sapına kadar” öğrenmiş ve benimsemiş insanlar arasında benciller, çıkarcılar bulunduğunu gördüm. Demek ki “mizaç”ları ve ideolojileri arasında bir çelişki vardı. Bunun gibi, “Tanrı korkusu”ndan söz eden ve bu korkuyu içlerinde gerçekten de taşıyan insanlar arasında, küçücük bir çıkar ya da hırs nedeniyle gelmiş geçmiş bütün Tanrıları çileden çıkaracak ne kötülükler yapmaya eğilimli kişiler bulunduğuna her an tanık olabiliyoruz... Toplumumuz bu ikinci türün örnekleriyle dolup taşıyor… “Mizaç” ve “ideoloji” özelliklerinin, bir kişilik yapısı içinde tutarlı bir bütünlük oluşturması çok da sık rastlanan bir olgu değil… ??? Tayyip Erdoğan bana kalırsa mizacı ve ideolojisi arasında tutarlılık bulunan bir kişi. Siyaset dünyasına savaş çağrısı gibi bazı sözlerle adım atmış, bu sözlerin suç oluşturduğu saptanmıştı. Danıştay’ın türbanla ilgili bir kararı nedeniyle söylediği bazı sözler sonrasında Danıştay cinayeti işlendi. Şimdi Anayasa Mahkemesi’ne saldırıyor. Denebilir ki kendisi gibi düşünmeyen herkese saldırıyor. Önce “mizaç”ını gözden geçirelim: Sert, saldırgan, uzlaşmasız, katı, kaba, kibirli, yeterli bir eğitime sahip olmamakla birlikte kendine hayran, dediğim dedik, eleştiri ve mizah yeteneğinden yoksun bir kişilik yapısına sahip olduğu, sadece sözlerinde değil, her davranışında, tavırlarında, mimiklerinde belirgin biçimde görülüyor... Ya “ideoloji”si? Bu “ideoloji”nin “İslam” olduğunu biliyoruz. Müslümanlığı kişisel bir inanç, bir töre gibi değil de, bir “ideoloji”, bütün kişisel ve toplumsal yaşamda uyulması gereken buyrukçu ve katı bir kurallar bütünü gibi algılayan kişinin, günümüzdeki insan ilişkileriyle karşıtlık içinde olacağı ve eğer politika yapmak durumundaysa bir Tayyip Erdoğan grafiği çizeceği kuşkusuzdur… Tayyip Erdoğan, mizaç ve ideolojisinin uyumunda ve bütünlüğünde, kendisiyle tutarlı bir kişidir… Kimi kez, günümüz koşullarıyla “ideolojisi” arasındaki uyumsuzluk nedeniyle sıkışmakta ve yine bu ideolojinin verdiği izinle “takıyye yapmakta, fakat çoğu kez mizaç ve ideolojinin ortak itkisiyle en basit siyaset, nezaket, hukuk kurallarını bir anda çiğneyebilmektedir. Son demeçlerinde bir kez daha görüldüğü (ve Anayasa Mahkemesi Başkanı’nca da uyarıldığı) gibi Tayyip Erdoğan suç işlemeye devam ediyor. Ve belli ki seçime kadar ve seçim sonrasında da, siyasetin hangi noktasında (iktidarda ya da muhalefette) olursa olsun, arada bir takıyye yapmak zorunda kalacak olsa da aynı biçimde davranmaya devam edecektir. O, mizacının ve ideolojisinin, tek sözcükle de bu iki etmenin uyumlu toplamı olan kişiliğinin gereğini yerine getiriyor… Ondan başka türlü davranmasını beklemek boşunadır. Türkiye’de siyasetin normalleşip ülkenin hastalıklı bir gerilimden kurtulması için başlıca ve en acil koşul, ona onun anlayacağı en açık ve kesin bir dille karşılık vererek bu kişinin bu siyasal yaşamda hak etmediği konumdan kesinlikle uzaklaştırılmasıdır... Bütün “normal” insanların, bu konuda görüş, karar ve eylem birliği içinde olması gerekiyor… Mumcu, MKYK toplantısından sonra, DP ile iplerin kopma noktasın geldiğini NTV’ye çıkarak açıkladı. Mumcu, kendilerinden partilerini kapatma kararı almasının beklendiğini, ancak kapatma ve katılma kararının resmileştirileceği DP kongresinin ilan edilmediğini söyledi. Böyle bir birleşmenin “iltihak” bile olmayacağını kaydeden Mumcu, “Ben parti kuruluma ne söyleyeceğim bilmiyorum. Bütün bunları tam çıplaklığıyla anlatacağım. Genel kurul ne karar verecek bilmiyorum, sayın Ağar’ı kongremize davet edeceğim. Belki kendisi kamuoyunun ve ANAVATAN’ın merak ettiği konulara ilişkin tatmin edici, güveni tahkim edici bir açıklamada bulunursa, bu sorun çözülür diye düşünüyorum. Birtakım belirsizler var, inşallah bu belirsizlikler genel kurul saatine kadar aşılır” diye konuştu. Kendisinin, milletvekili adayı olmamak dahil, her türlü fedakârlığa hazır olduğunu, ancak protokolün gereklerinin yerine getirilmesini beklediğini kaydeden Mumcu, sıkıntının Yılmaz’ın DP listelerinden aday gösterilmesinden mi kaynaklandığı sorusu üzerine de “Hissiyatım odur ki, burada Anavatan’ın kurumsal kimliğini muhatap almak yerine, ANAV ATAN dışından muha ÖZFATURABAYAR TARTIŞMASI İzmir’de liste gerginliği HAKAN DİRİK Mumcu, Ağar’a ‘taahhütlerini yerini getirmesi için ANAV ATAN kongresinin başlangıcına kadar süre verdi. taplar tercih edilmek gibi bir eğilim ortaya çıkmıştır. Bu millete açıkladığımız DP’nin yeni bir terkibi olması ruhuna aykırıdır” diyerek net tavır koydu. Mumcu, DP ile uzlaşma sağlanamazsa herkesin birbirine “başarılar” dileyeceğini de sözlerine ekledi. Mumcu’nun açıklamalarının hemen ardından, ANAVATAN ve DP kurmay kadrosu bir araya gelip kısa bir değerlendirme yaptığı öğrenildi. DP kurmayları, Mumcu’nun dile getirdiği sorunların görüşülerek çözümlenebilecekken basın aracılığıyla tartışılmasının yanlış olduğunu ifade ettiler. DP’liler, parti tüzüğünün, ANAVATAN’ın kapatılma ve katılma konusunda Genel İdare Kurulu’na yetki verdiğini de savunarak “Hukuki bir problem bize göre yok. Bu işler güven esasına göre götürülüyor. Seçim takvimi nedeniyle kongre ve GİK’te temsili seçim sonrasına bıraktık. Kendi açılarından haklı gerekçeleri olabilir, ama bunları yüzyüze konuştuktan sonra gelinen noktayı açıklamak daha doğru olurdu” görüşünü ilettiler. ANAVATAN ekibinin ise bu konuda sağlam güvenceye ihtiyaç duyduklarını belirtirken Yılmaz ve arkadaşlarının da adaylığına karşı çıktılar. Mumcu ve Ağar ayrı ayrı kurmaylarıyla toplantılar yaparken Mumcu’nun krizin çözümü için görüşmek istediği bildirildi. Ancak Ağar’ın Mumcu’nun tavrına sinirlendiği ve görüşme talebini geri çevirdiği ve yeni bir gelişme olmazsa Ağar’ın da bugün kamuoyuna birleşmenin olmayacağı açıklamasını yapacağı dile getirildi. Gelişmelerin ardından kulislerde ANAVATAN birleşmesi olmazsa DP’nin Genç Parti ile seçim ittifakı yapacağı söylentisi yayıldı. İZMİR Aday adaylarının “aday” statüsüne yükselme umudunda son viraja girilirken 4 Haziran’da netleşecek listelerin, her koşulda partilerde sancı doğuracağı anlaşılıyor. DYP ve ANAVATAN’ın bir araya gelmesiyle yeniden oluşturulan Demokrat Parti’nin İzmir örgütünde Mehmet Ali Bayar–Burhan Özfatura gerginliği yaşanıyor. DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, bir süre önce gerçekleştirdiği İzmir seyahatinde, kentteki sağ siyasetin etkin isimlerinden eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Özfatura’yı parti saflarına kattı. Özfatura’yla birlikte bir diğer “eski isim” Işılay Saygın da DP’den adaylığını koydu. Ancak Ağar’ın 2002’deki adaylığı tepki yaratan Mehmet Ali Bayar’ı İzmir’e “liste başı aday” olarak göndermek istemesi, hem parti içinde hem de Özfatura’dan tepki gördü. Özfatura, 2. bölgenin ilk sırasına yerleştirilmesi gündemde olan Bayar’ın, DP’nin İzmir’deki oylarını olumsuz etkileyeceği görüşünde. Özfatura’nın, Bayar gibi “ithal” bir aday yerine Saygın’ın yanı sıra Emin Dinleten, Necip Kalkan, Fatih Dalan gibi isimlerin bulunduğu 8 kişinin listeye alınmasını istediği belirtiliyor. 4 Haziran’da şekillenecek listenin, her iki durumda da sıkıntı yaratması bekleniyor. Ömer Balıbey. Ömer Balıbey, eğitim muhabirlerine teşekkür etti İstanbul Haber Servisi Demokrat Parti’den (DP) İstanbul 3. bölge milletvekili aday adayı olan, eski İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey, İstanbul’da görev yaptığı süre içerisinde kendisini takip eden eğitim muhabirlerine teşekkür etti. Topkapı Akgün Otel’de dün basın toplantısı düzenleyen Balıbey, 10 yıl boyunca gazetecilerle uyum içerisinde çalıştığını belirterek “Hakkımda yazdığınız olumlu ya da olumsuz tüm haberleri dikkatle okudum. Ama artık eğitim kulvarından çıkıp, siyaset kulvarına giriyorum. Umarım bu kulvarda da başarılı olurum” dedi. Sivri dilli olmanın ülkeye faydası olmadığını ifade eden Ömer Balıbey, “Eğitim hayatım boyunca ülkenin bölünmemesi için çalıştım, siyaset arenasında da bu amaç için çalışacağım” diye konuştu. Ordu’da ‘Komiser Kemal’ kökenli Yazıcıoğlu’nun rahatsızlığı DALadaylığı tepki yarattı ERDOĞAN ERİŞEN ORDU 12 Eylül döneminde Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulan ve sol görüşlü birçok kişinin öldüğü, 100’e yakın kişinin de sakat kaldığı Derinlemesine Araştırma Laboratuvarı (DAL) grubunda görev alan, daha sonra da önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü, 9 yıl da Ordu Valiliği görevinde bulunan Kemal Yazıcıoğlu’nun DP Ordu milletvekili aday adayı olması tepki yarattı. DAL’daki işkencelerin dışında, Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Ömer Lütfü Topal cinayeti soruşturmasında uyguladığı yöntemler ve Susurluk skandalı ile de anılan eski Ordu Valisi Yazıcıoğlu, MHP ve AKP arasındaki milletvekili adaylığı görüşme trafiğinden sonuç alamayınca Demokrat Parti’de karar kıldı. Ordu Valiliği sırasında yıllarca “aralarına PKK’liler sızıyor” iddiasıyla Güneydoğu kökenli tarım işçilerini il sınırları içerisine sokmayan Yazıcıoğlu’nun DP’den Ordu milletvekili aday adayı olması parti teşkilatını ve kamuoyunu karıştırdı. Yazıcıoğlu’nun yakın çevresine “1. sıram garanti” şeklindeki açıklamaları üzerine partililer ve birçok sivil toplum kuruluşu DP Genel Merkezi’ne faks göndererek tepkilerini ilettiler. Ordu’dan bir grup DP’li de Ankara’ya giderek Yazıcıoğlu’nun aday gösterilmemesi çağrısında bulundular. ataolb?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 513 85 95 Erdoğan ve Arınç’a istifa çağrısı ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, Başbakan Tayyip Erdoğan ile TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı istifaya ve bağımsız yargı önünde hesap vermeye çağırdı. Manisa Barosu Başkanı Remzi Demirkol, İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu adına Abdulkadir Özdemir, Ege Öğretim Elemanları Derneği’nden Prof. Dr. Kayhan Kantarlı ile İzmir Veteriner Hekimler Odası’ndan Selim Özkan’ın da destek verdiği açıklamada, “Siyasi erki elinde tutan AKP’nin yasa ve anayasaya aykırı eylem ve işlemlerin odağı haline geldiği, görevlerini yerine getiren kişi ve anayasal kurumları yasadışı odakların hedefi haline getirmekten sakınmadığı, Türkiye’nin bölünüp parçalanmasını öngören BOP’un eşbaşkanlığı görevini üstlendiği konusunda ciddi kanıtlar bulunmaktadır” denildi. ÖNCÜ TÜRKLER Mitingler kitap oldu İstanbul Haber Servisi Tandoğan, Çağlayan, İzmir, Manisa, Çanakkale ve Samsun’da milyonlarca yurttaşı buluşturan Cumhuriyet Mitingleri, “Sultanahmet’ten Tandoğan’a Öncü Türkler” adıyla kitaplaştırıldı. Yalın İstenç Kökütürk’ün editörlüğünde, Toplumsal Çözüm Yayınları tarafından yayımlanan kitapta, Halide Edip Adıvar’ın Sultanahmet Mitingi’ndeki ünlü konuşmasından, Dr. Sabit Bey’in nutkuna, Tandoğan mitingi öncesinde yapılan çağrıdan, Atatürk’ün Türk ordusuna vasiyetine dek tarihimizin önemli mitinglerindeki konuşmalar ve çağrılar yer alıyor. CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle