16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 6 HABERLER Sezer, anayasa paketini Başbakanlık’a gönderip Anayasa Mahkemesi’nde dava açma kararı aldı Hem halkoyu, hem dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin anayasa değişikliği dayatması için gözler Çankaya’ya çevrilirken, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer dün, 15 günlük inceleme süresinin son gününde kararını açıkladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nin konuya ilişkin açıklamasında şöyle denildi: “Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5678 sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’u, anayasanın 175. maddesi uyarınca, halkoyuna sunulmak üzere yayımlanması için Başbakanlık’a göndermişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasa Mahkemesi’nde dava açacaklarını ifade etmişlerdir.’’ Cumhurbaşkanının halk tarafından, 5 yıllık süreyle en fazla iki kez seçilebilmesini öngören yasa, genel seçimlerin de 4 yılda bir ya CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Konuyu Sürdürelim... Geçen hafta döneklik olgusunu irdelerken, konuyu sürdüreceğimi yazmıştım. Nitekim okurlarımdan da bu yönde iletiler aldım. İsviçre’den sayın A. Atalay Gökmen, pek çok okurun ilgi duyduğu bir konuya giriş yaptığımı belirterek başkaca saptama ve örnekleri beklediğini bildiriyor... Sayın Feyza Karaca, düşüncesini değiştiren herkesi “dönek” diye tanımlayamayacağımız konusundaki görüşüme katılmakla birlikte, medyadan ve siyaset yaşamından toplumun yakından tanıdığı bazı isimleri sıralayarak, “Şimdi bu kişiler ‘Biz çıkar için değil düşüncelerimiz değiştiği için saf değiştirdik’ derlerse onlara ‘dönek’ diyemeyecek miyiz” diye soruyor... Öngördüğüm gibi, konuyu irdelemeyi sürdürmemiz gerekiyor... ??? “Çıkar” etkeninin altını bir kez daha çizmek isterim. O zamana kadar savunduğu görüşün karşısındaki bir kampa geçen kişinin gerekçeleri ne olursa olsun, bu değişimden herhangi bir maddi çıkar sağlayıp sağlamadığına bakmak gerekir. Sayın Feyza Karaca’nın sıraladığı isimlerden hemen hepsi, soldan sağa, solculuktan “yeni liberalizm”e transfer olmuş kimselerdir ve kendilerini hangi gerekçelerle aklamaya çalışırlarsa çalışsınlar “maddi çıkar” olgusu açık seçik göz önündedir. Günümüzde milletvekilliği bir maddi çıkar kapısıdır. Medya alanına gelince, bugün “eski solcu” bir gazeteci Batı’daki, ABD’deki meslektaşının bile hayal edemeyeceği paralar kazanmaktaysa dönekliğin başkaca nedenini aramaya gerek yoktur. ??? Bununla birlikte, kuşkusuz, döneklik olgusu sadece maddi çıkar etkeniyle açıklanamaz. “Omurgasızlık” bu etkenlerden bir başkasıdır. Bu etkeni “kişilik zafiyeti” ya da “bozukluğu” diye de adlandırabiliriz. Bu gibi kimseler her dönemin insanıdırlar. Kimlikleri, kişilikleri yeterince oluşmamıştır. Benlikleri ne denli sığsa, bencillikleri o denli gelişmiştir... Hırslarının, tutkularının, kaprislerinin, komplekslerinin buyruğunda, yapamayacakları döneklik, çizemeyecekleri zikzak yoktur... Güçlü esintilerin elinde oyuncaktırlar. Rüzgârgülü gibi, rüzgârın estiği yöne dönerler. Sağlam kişilik sahibi olmak güçtür. Halk insanının geleneksel sağlamlığı vardır. Omurgasız dönekler ise daha çok “entelektüel” çevrelerden çıkar. Ne halkın geleneksel değerlerine, ne de sağlam bir dünya görüşüne, güvenilir ahlaki değerlere sahiptirler... Bu olgunun sınıfsal, sosyokültürel, psikolojik nedenlerini ayrıca irdelemek gerekir... Uzun süre önce, benzer bir konuda, bir başka yazımda da değinmiştim: Bu türden dönekliğin tipik örneği Ehrenburg’un “Paris Düşerken”indeki Lucien’dir... Ehrenburg’un bu tipiyle bizdeki omurgasızları üst üste koyduğunuzda, aynı kalıptan çıktıklarını göreceksiniz... ??? Bir başka döneklik örneği de, kendine, aslına dönmektir... Somut örneklerle konuşacak olursak, 1960’lar gençliği içindeki bazı “keskin solcu”ların bugün yeminli AKP savunucusu, “yeni liberalizm” yandaşı, emperyalizm sempatizanı olduklarını görmek şaşırtıcı olmamalı... Gençliğin havı dökülmüş, cilası aşınıp silinmiş, asıl kimlik ortaya çıkmıştır... Eskilerin “aslına rücu etmek” dedikleri, zaten ait olunan yere, asıl kimliğe dönüş olayıdır bu... Bir not: Bugün saat 19.30’da Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu Tiyatro Salonu’nda “Oyunbaz” adlı “amatör” tiyatro topluluğunca sahnelenecek olan “Martı” (A.Çehov) gösterimini izlemelerini bütün tiyatro ve Çehov severlere önemle öneririm. Tadı damağınızda kalacak ve tiyatronun “amatör”lükle o eşsiz ve sonsuz yaratıcı ilişkisini yeniden duyumsayacaksınız... (Bağlantı tlf. 0532 599 53 11) ? Cumhurbaşkanı Sezer, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği paketini halkoyuna sunulmak üzere Başbakanlık’a gönderdi. Sezer, pakete ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne de dava açacağını bildirdi. AKP, anayasa değişikliği paketinin geleceği için Cumhurbaşkanı Sezer’in referandum süresini kısaltan yasayla ilgili tavrını ve Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusuyla ilgili kararını bekliyor. pılmasını, TBMM’nin yapacağı seçimler dahil tüm işlerinde, üye tamsayısının en az üçte biri (184) ile toplanmasını hükme bağlıyor. Anayasa değişikliği paketi, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından TBMM’ye geri gönderilmiş ve 31 Mayıs 2007 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmişti. Ancak paketin seçimlerin 4 yılda bir yapılmasına ilişkin ilk maddesinin oylamasında kabul oylarının 367’nin altında kalması tartışma yaratmıştı. CHP, yasanın TBMM’de ikinci tur görüşmesinde “Anayasa’ya aykırı eylemli içtüzük değişikliği” yapıldığı gerekçesiyle iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. Gözler Yüksek Mahkeme’de Anayasa değişikliği paketinin geleceğinin gelecek hafta netleşmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Sezer’in referandum süresini kısaltan yasayla ilgili inceleme süresinin 18 Haziran pazartesi günü dolacağına dikkat çekiliyor. Sezer’in kararına göre, referandum tarihi netleşecek. Öte yandan, Anaya Halkın seçmesi zor Sezer, referandum süresinin kısaltılmasına ilişkin yasayı da TBMM’ye gönderirse, 22 Temmuz’da çifte sandık planı olanaksız hale geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in anayasa değişikliği paketini halkoyuna sunma ve Anayasa Mahkemesi’ne götürme kararının ardından, gözler referandum süresinin 40 güne indirilmesine ilişkin yasayla ilgili sürece çevrildi. Cumhurbaşkanı Sezer’in bu yasayı bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye göndermesi durumunda 22 Temmuz’da çifte sandık planları olanaksızlaşıyor. Anayasa değişikliği paketinin geleceğiyle ilgili son sözü de Anayasa Mahkemesi söyleyecek. Cumhurbaşkanı Sezer’in anayasa değişikliği paketini halkoyuna götürme kararının ardından, referandum yasası ile ilgili süreç ve Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusuyla ilgili kararı beklenmeye başladı. Bu süreçte ortaya çıkabilecek olasılıklar şöyle: • Yürürlükteki düzenlemeye göre, Cumhurbaşkanı Sezer’in referandum kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından 120 gün sonraki ilk pazar günü halkoyuna gidilecek. AKP’nin TBMM tatile girmeden son dakika atağıyla gerçekleştirdiği referandum süresini 120 günden 40 güne indiren yasanın kaderi gelişmeleri biçimlendirecek. Cumhurbaşkanı Sezer bu yasayı onaylarsa, 22 Temmuz’da iki sandık konulabilir. Ancak bu olasılığa ihtimal verilmiyor. gün sonra anayasa değişikliği paketinin halkoyuna sunulması gerekiyor. Bu da ekim ayı ortasını buluyor. Bu arada, 22 Temmuz’da seçimler yapılıp yeni göreve başlayan parlamento da 11. cumhurbaşkanının seçim sürecini başlatacak ve ortaya çelişkili bir durum çıkacak. • Anayasa Mahkemesi’nin gelecek hafta CHP’nin başvurusunu görüşmesi bekleniyor. Raportörün, ilk ve esasa ilişkin incelemesini tamamlayarak raporunu üyelere ilettiği kaydedildi. Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusu doğrultusunda paketin iptali ve yürürlüğünün durdurulması kararı vermesi durumunda, halkoyuna gidilmesi kararının geçerliliği kalmayacak. Meclis’in toplanması zor • Cumhurbaşkanı Sezer, referandum süresini kısaltan yasayı bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderirse, AKP’nin planları altüst olacak. AKP içindeki liste dışı kalan “küskünler” dikkate alınırsa, TBMM’nin olağanüstü toplanarak bu yasayı “aynen” geçirmesi planının işlemesinin kolay olmayacağına dikkat çekiliyor. AKP, bu yasayı “aynen” çıkarmakta ısrarlı olursa da, 22 Temmuz’a iki sandığın yetişmesi olanaksız. • AKP referandum süresini kısaltan yasayı “aynen” çıkarmak için TBMM’yi olanağastü toplantıya çağırmazsa, yürürlükteki yasal düzenleme işleyecek. Buna göre, 120 sa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurusunu da önümüzdeki hafta görüşmesi bekleniyor. AKP Grup Başkan Vekili Salih Kapusuz, “Cumhurbaşkanı Sezer’in referandum kanununu bekletmeden onaylayıp milleti iki kez yormamak için, iki sandığı bir arada bu seçimlerde buluşturmasını” istedi. Kapusuz, “Anayasa paketi maalesef referanduma götürüldü. Sayın Cumhurbaşkanı’na yeni bir görev ve sorumluluk daha düşmektedir. Bu da referandum kanununu bekletmeden onaylayıp milletimizi iki kez yormamak üzere, iki sandığı bir arada bu seçimlerde buluşturma görevidir. İnanıyorum ki Cumhurbaşkanı’nın o yasayı onaylaması halinde Yüksek Seçim Kurulu, bu yasanın gereği olarak cumhurbaşkanının iradesi ve tercihi olan referandum konusunu bu seçimlerde uygulayacak ve bu seçimler de halkımızın nihai kararıyla sonuçlanacaktır” görüşünü dile getirdi. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Burhan Kuzu, Sezer’in kararıyla ilgili olarak “Sayın Cumhurbaşkanı halkın oyuna başvurmayı tercih etti. Biraz daha uzun olan bir süreci devreye soktu. Referandum süresiyle ilgili 120 günü 40 gün olarak değiştirdik. O yasa şu anda bekliyor. Eğer bu sürenin sonunda yasayı onaylarsa 22 Temmuz’da iki sandığın konulması imkânı doğacak, ama o yasayı iade ederse o zaman tablo nasıl olur bilemiyorum” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, kararı “yerinde” buldu. Özyürek, şu değerlendirmeyi yaptı: “Böylesine bir anayasa değişikliği gibi, yani rejimimizi, sistemimizi değiştiren bir anayasal düzenlemenin halkın onayına sunulması çok doğaldır. Cumhurbaşkanımız yerinde bir karar vermiştir. Ayrıca bu değişiklik paketinin ilk maddesinin 366 ile kabul edilmesi de anayasal açıdan tartışmalı bir konudur. Bu konuyu da Anayasa Mahkemesi’nin çözmesini sayın Cumhurbaşkanımız uygun görmüştür. Onun için son derece yerinde, son derece doğru bir karar vermiştir.” CHP’li Atilla Kart, “Şimdi YSK, 3376 yasanın ikinci maddesi gereğince uygulama yapacak. 120 gün sonrasına bir takvim belirleyecek. Tabii şunu hatırlatmak lazım henüz referandum süresini kısaltan yasa yürürlükte değil. Bu da 2007 Ekim sonu kasım başı demektir. Bu takdirde 22 Temmuz’dan sonra yeni parlamento seçileceği için anayasa değişikliği teklifinin kadük olması kaçınılmaz olacak” dedi. Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu da Sezer’in kararını değerlendirirken “Yapılması gerekenin yapıldığını düşünüyorum” dedi. ataol b?cumhuriyet.com.tr.Faks: (0212) 513 85 95 CUMHURİYET 06 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle