16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ 14 KOBİ EİB’den inovasyon seferberliği Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) bünyesinde, ihracatçıların rekabet gücünün artırılması amacıyla bir İnovasyon Komitesi oluşturuldu. Komite, hazırladığı 2.4 milyon Avro bütçeli projeyi AB’ye sundu. Komite Başkanı Ahmet Uysal, oluşturulan 10 kişilik tanı grubunun ihracatçı firmaları tek tek gezmeye başladığını belirterek “Tanı grubu, ihtiyaç, beklenti ve sorunları tespit ederek bölgenin inovasyon altyapısını oluşturacak. Bu çalışma ile zengin bir bilgi kaynağı oluşturulması öngörülüyor’’ dedi. Uysal, EİB olarak bir inovasyon seferberliği başlattıklarını söyledi. EBİLTEM Müdürü Prof. Dr. Fazilet Vardar Sükan ise merkez bünyesinde yürütülen çalışmalarla 3 yılda 37 yeniliğin benimsenmesi ve dışarıya transferi projesini tamamladıklarını dile getirerek “Yaptığımız inovativ çalışmaların 19’u yurtdışından teknoloji alımı, 18’i ise yurtdışına teknoloji satılmasını içeriyor. Bunlar arasında tekstil, çevre teknolojileri ve yeniden değerlendirme teknolojileri bulunuyor. Teknoloji sattığımız ülkeler ise İtalya, Finlandiya, Yunanistan gibi AB ülkeleri. İnovasyon Komitesi’nin yaptığı çalışma, potansiyeli harekete geçirecektir’’ diye konuştu. Yazılım konusunda farklı fikirleri olan gençlere sahip çıkıp iş kurmalarının önünü açacak farklı bir uygulama Eskişehir’de bir yazılım üssü ? EYÜ’de, şirket kurma, krediler, risk sermayesi, insan kaynağı, reklam, ihracat kişi ya da firma adına kuluçka merkezi tarafından yapılıp firmanın yalnız ArGe ile ilgilenmesi sağlanacak. Eskişehir dünya ölçeğinde bir yazılım üssü olmak için düğmeye bastı. Ancak bugüne kadar alışılmışın çok dışında bir modeli yaşama geçirerek. Modelin paydaşları, Eskişehir Valiliği, Eskişehir İl Özel İdaresi, Türksat, Türkiye Bilişim Derneği Eskişehir Şubesi ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi. Modelin iki ayağı bulunuyor. Ön kuluçka diye adlandırılan birinci bölümle ilgili olarak Haziran 2006’da Genç Girişimci Eğitim Merkezi kuruldu. Merkezin özelliği “Genç Patronlar Yenilikçi İş Fikri Yarışması” düzenleyerek projesi ve fikri olan, ancak yönlendirmeye ve sermayeye gereksinim duyan gençlere sahip çıkmak. Yarışmada dereceye giren projeler, ürünlerini merkezin desteği ile geliştiriyorlar. Modelin koordinasyonundan sorumlu olan Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Eskişehir Şube Başkanı Uğur Akkuş, geçen yıl bilgi ve iletişim teknolojileri alanında ilkini düzenledikleri yarışmada bu yıl animasyon ve oyun kategorilerinde projeleri kabul edeceklerini belirtti. Geçen yıl projeleri kabul edilen ve ürünlerini halen geliştiren 24 şirket adayı bulunuyor. Merkez, bu adaylara ürünlerini geliştirmeleri için gereken nakit akışını, donanım ve yazılım ihtiyaçlarını sağlıyor, pazarlama ve yöneticilik eğitimlerini veriyor. Gerekli finansmanı doğrudan kişilere vermiyor, onlar adına alımları merkez yapıyor. Bir anlamda “iş melekleri” alanı kurmuş oluyor. Üstelik fikri mülkiyet haklarını da doğrudan onlara bırakıyor. Modelin ikinci ayağı olan yazılım üssü ise Mart 2008’de kurulmuş olacak. Akkuş konu ile ilgili olarak çalışmaların hızla sürdüğünü anlatıyor. Zaten 10 Mayıs’ta Sanayi Bakanlığı’na Eskişehir Yazılım Üssü’nün (EYÜ) teknoloji geliştirme bölgesi olarak kabul edilmesi için yazılı müracaatta da bulunuldu. RUAX’LA YARIŞMADA KAZANDI Başvurular 1 Kasım’a kadar Yazılım Üssü’nde yukarıda bahsi geçen kurumların yanı sıra Dünya Bankası, KOSGEB, Türkiye İş Kurumu, Anadolu Üniversitesi ve ODTÜ Teknokent’in de desteği olacak. Üs, maddi imkânları olmayan, ancak elinde projesi olan genç girişimciler için, şirket kuruluşundan teşvik verilmesine, ihracattan eğitime kadar her türlü desteği verecek. Eskişehir Yazılım Üssü’nün vizyonu, Eskişehir’in bilgi toplumuna dönüşüm sürecini hızlandırmak, ilin ekonomik alanda kalkınmasını sağlamak ve ili Avrupa’nın bilişim merkezi haline getirmek. Üs, genç girişimcilere yönelik kuluçka ve eğitim merkezleri sayesinde, bilgisi, eğitimi ve projesi olan, ancak yeterli sermayesi olmayan genç girişimciler için vazgeçilmez bir merkez olacak. Bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Genç Patronlar yarışması için 1 Haziran1 Kasım tarihleri arasında animasyon ve oyun kategorisinde proje başvuruları kabul edilecek. 1 Aralık’ta ön eleme sonuçları açıklanacak. Sanal âleme bir yaşam oyunu daha Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İstatistik Bölümü 4. sınıf öğrencisi Kemal Şahin (23), internette text tabanlı bir yaşam oyunu olan Ruax’ı oluşturmaya 6 yıl önce başladı. Zamanla projeyi büyüttü ve hayata geçirdi. ‘İnsanlığın son uygarlık tarihi yazılıyor’ sloganıyla katılımcılara yeni bir dünya vaat eden Ruax’a kayıt olan herkes bu yaşamın parçası oluyor. Ruax’ın en büyük özelliği, program yüklemeye gerek olmadan internet olan her yerden katılma olanağı olması. Şahin, projesi kabul edildikten sonra EYÜGGEM’den eğitim ve danışmanlık aldı. Kendisine sunucu altyapısı, geniş bant internet gibi imkânlar sağlandı. Enerji içeceği firması Ritmix projenin ilk aşama sponsorluğunu yapıyor. Şahin, yarışmaya katılma hikâyesini “Ruax’ı hayata geçirdikten sonra maddi desteğe ihtiyacım vardı. Proje için gereken sunucu ayda 3 bin dolar gerektiriyordu. ‘Genç Patronlar’ yarışmasının tam bana göre olduğunu düşündüm ve katıldım” diye anlatıyor. Ruax’ın tarihi, kültürü, içindeki yapı gerçek yaşamdan özellikle ayrı oluşturulmaya çalışılmış. Amaç katılımcıları gerçek yaşamın stresinden uzaklaştırmak. Yepyeni bir yaşam vaat eden Ruax’ın üye profilinde 7’den 70’e her yaştan insan var. Kulaktan kulağa yayılarak 15 bine ulaşan üyelerin 5 bin kadarı sadık kitle. Ruax şu anda ‘www.ruax.net’ adresinde yayında. Şahin yeni gelişen teknolojileri adapte ederek projeyi sürekli daha yenilikçi kılmaya çalışıyor. Hedefi sistemi geliştirerek farklı dillerde de kullanıma açmak olan Şahin, ‘Hedefimiz bu alanda dünyada 1 numara olmak’ diye konuşuyor. Sitenin gelir kaynağı ise reklamlar olacak. Hatta şimdiden dondurma üreticilerinden talep var. Aldesis, mobil görüntü kontrollü alkol denetim sistemi, Polen ise bir arkadaş bulma cihazı 4 öğrenciden 2 ortak proje GÖKÇE IŞIK Türkiye ArGe’de sondan dokuzuncu AB Komisyonu’nun bilim, teknoloji ve inovasyon raporuna göre gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 0.67’sini ArGe’ye yatıran Türkiye; Yunanistan, Malta ve Polonya dahil 8 AB üyesini geride bıraktı. 2005 yılı verileri dikkate alınarak hazırlanan raporda AB içinde en yüksek ArGe harcaması yapan ülkeler, gayrisafi yurtiçi hasılasının yüzde 3.86’sıyla İsveç, yüzde 3.43’üyle Finlandiya, yüzde 2.51’iyle Almanya, yüzde 2.44’üyle Danimarka, yüzde 2.43’üyle Avusturya ve yüzde 2.13’üyle Fransa oldu. ArGe harcamalarında Türkiye’nin ardında kalan AB üyeleri ise yüzde 0.61’le Yunanistan, yüzde 0.6’yla Malta, yüzde 0.57’yle Polonya ve Letonya, yüzde 0.51’le Slovakya, yüzde 0.5’le Bulgaristan, yüzde 0.4’le Kıbrıs Rum kesimi ve yüzde 0.39’la Romanya. “Genç Patronlar Yenilikçi İş Fikri Yarışması”nda iki projesi yenilikçi ve uygulanabilir bulunarak desteklenmeye hak kazanan Aldesis ve Polen Projeleri ekibi 4 elektronik mühendisinden oluşuyor. Ekibin tamamı Anadolu Üniversitesi ElektrikElektronik Mühendisliği mezunu veya öğrencisi. Ekip lideri Şaban Şafak (24) mezun, üyeler Bahadır Sivrikaya (23) son sınıf öğrencisi, Zahit Evren Kaya (24) ODTÜ Elektronik Mühendisliği’nde, Tevfik Kızılören (25) ise Anadolu Üniversitesi Elektronik Mühendisliği’nde yüksek lisans yapıyor. Ekip lideri Şaban Şafak, Yenilik çi İş Fikri Yarışması’na girmeye nasıl karar verdiklerini “Bu yarışmayı ilk duyduğumuzda, Eskişehir’de böyle bir şey olabilir mi gerçekten, diye düşündük. Mezun olmak üzereydik ve gerçek leştirmek istediğimiz projelerimiz vardı. Gelişen dünya, ArGe’yi zorunlu bir hale getiriyordu, fakat gerçekten ArGe çalışması yapabileceğimiz bir iş bulmak zordu. Bize kendi işimizin patronu olma yı vaat eden bu yarışmaya katılmaya karar verdik” diye anlatıyor. Ekibin oluşturduğu projelerden ilki “Aldesis” adı verilen mobil görüntü kontrollü alkol denetim sistemi. Proje ülkemizde yeni uygulamaya geçecek olan 3G teknolojisi sayesinde cep telefonu yardımıyla alkol denetleyen sistemi içeriyor. Nakliye, turizm ve dağıtım gibi sektörlerde faaliyet gösteren ve araçları merkezden 24 saatten fazla uzakta kalan firmaların ihtiyaçları düşünülerek tasarlanmış. Diğer proje “Polen” ise bireyler arasında etkileşimi sağlayan arkadaş bulma cihazı. Projelerle ilgili ArGe faaliyetleri devam ediyor. Bugünlerde ise prototip üretimi ile ilgili çalışmalar yapılıyor. ArGe çalışmalarından sonra lisans veya üretim anlaşması yaparak ürünlerini pazara sunmak istiyorlar. HİLMİ DEVELİ Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü (UNCTAD) verileri doğrultusunda hazırlanan Yabancı Sermaye Raporu’na göre, Türkiye’ye gelen yabancı sermaye tutarı 2006 yılında 20.2 milyar dolara ulaştı. Türkiye’ye geçen yıl gerçekleşen 20.2 milyar dolar düzeyindeki uluslararası doğrudan yatırımın 17.2 milyar dolarlık kısmını sermaye bileşeni, 2.9 milyar dolarlık kısmı ise yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin Türkiyedeki gayrimenkul alımlarından oluşuyor. 2006 yılı itibarıyla 7 milyar 2 milyon dolarlık yatırımla mali aracı kuruluşlar, bunu 6 milyar 303 milyon dolar ile ulaştırma, haberleşme ve depolama hizmetleri, 1 milyar 496 milyon dolarla toptan ve perakende ticaret ve 1 milyar 395 milyon dolarlık yatırımla da imalat sanayii izledi. 1999 yılı itibarıyla ülkemizdeki uluslararası sermayeli şirket sayısı 4 bin 141 iken bu rakam özellikle 2002’den itibaren hızla artarak 2006 yılında 14 bin 955’e yükseldi. 2006 yılındaki en büyük yatırımı 4.7 milyar dolarla Vodafone tarafından satın alınan Telsim oluşturuyor.. Yatırım girişlerinin ülkelere göre dağılımında da yine 2006 yılı itibarıyla 14 milyar 501 milyon dolarlık yatırımla 25 AB ülkesi ilk sırada yer aldı. Asya ülkelerinin toplam yatırım girişleri 1 milyar 946 milyon dolar, Körfez ülkeleri ise 1 milyar 791 hilmideveli?hotmail.com Yabancı Sermaye İşini İyi Biliyor… milyon dolar. Bankacılık sektöründeki yabancı sermaye payının girişinin yüzde 35.9’a ulaştığını Devlet Bakanı Şener de doğruladı.. 2005 yılından 2007 Nisan ayı sonuna kadarki bankacılık sektöründeki yabancı sermaye girişlerine kısaca bakarsak; TMSF elindeki Sitebank’ı Yunan Novabank’a, Yapı Kredi, UnicreditoKoç ortaklığına satıldı. TEB’in yüzde 50’si Fransız BNP’ye, Dışbank, Fortis’e, Garanti Bankası’nın kontrol hissesinin yarısı GE Finance’a satıldı. Finansbank, Yunan NBG’ye, Tekfenbank’ta yine Yunan EFG’ye, Denizbank, Dexia’ya, C Bank İsrail Bank Hapoalim’e, Akbank’ın yüzde 20’si Citibank’a, MNG Bank, Hariri ailesine, Adabank, bir Kuveyt finans kuruluşuna satıldı. Şekerbank’ın kontrolü Kazakistan’dan Bank Turan’a geçti. Halkbank’ın yüzde 25 oranındaki halka satışının yüzde 89’u ise yabancılar tarafından satın alındı.. AKP iktidarının Halkbank’ın geri kalan yüzde 75 oranındaki hisselerini de blok satış yöntemiyle yapacağı biliniyor.. Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in bankacılık sektörüne yönelik açıklaması şöyle devam ediyor: “Küresel sermayenin sektöre olan ilgisi giderek artıyor. Türk bankacılığı iyi bir yolda, kârlılık oranı yükseldi, sektörde 2002’de 2.9 milyar YTL kâr eden bankacılık sektörünün kârı, 2006’da 11.5 milyar YTL’ye ulaşması, bankacılık sektörünün aktif büyüklüğünün de 499 milyar YTL’ye ulaştı.” Bankaların kârlılığını açıklayan bir başka bilgi de Bankalar Birliği’nin raporunda görülüyor.. Raporda “sektörün net kârının önceki yıla göre yüzde 94 artarak 2006’da 11 milyar 90 milyon YTL’ye (7 milyar 890 milyon dolar) ulaştığı, net kârın kamu ve fon bankalarında yüzde 32, özel sermayeli mevduat bankalarında yüzde 237, yabancı sermayeli mevduat bankalarında yüzde 200, kalkınma ve yatırım bankalarında da yüzde 7 büyüdüğü” bilgisi yer alıyor.. Yabancı sermayeli bankalardaki kârlılık oranlarının cazip olduğuna ilişkin iki ayrı açıklama da bunu doğruluyor. Birincisi Fortis Türkiye İcra Kurulu Başkanı (CEO) Yvan De Cock’un, yaptığı yazılı açıklamada “Yılın ilk çeyreğinde vergi öncesi kârın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 180 oranında artarak 69.5 milyon YTL’ye yükseldiğini, aynı dönemde net kâr da yüzde 330 artışla, 56.7 milyon YTL’ye çıktı. Üç ayda, bankanın özsermayesi yüzde 35 artarak 1.5 milyar YTL’ye ulaştığı” yönünde.. diğeri ise Finansbank’tan.. Finansbank’tan yapılan açıklamada ise yılın ilk çeyreğinde net kârın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 127 oranında artarak 226.4 milyon YTL’ye yükseldiği, vergi ve provizyon giderleri öncesi 239.9 milyon YTL olan kârın ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 78.5 oranında arttığı bilgisi veriliyor.. Yabancı sermaye ülkemizdeki hangi sektörden kısa sürede nasıl kâr edeceğini iyi biliyor.. Bankacılık sektöründeki yabancı sermaye oranının giderek artmasından hâlâ rahatsız olmayanlar, tam anlamıyla aymazlık içinde.. Yabancı sermayenin doğrudan yatırım olarak tanımlanan “üretim ve istihdam yaratacak yatırım”ın payı ise yabancı sermaye giriş oranlarında yetersiz olduğu görülüyor.. Eğer bir ülkede Mali sektörün reel sektörü fonladığı göz ardı edilerek parasının kontrolü giderek yabancıların eline geçerse küresel rekabette, reel sektör, KOBİ’ler sürdürülebilir rekabet gücünü nasıl gerçekleştirecekler.. Mali sektörünü kontrol edemeyen, kredi musluklarının yabancı sermayenin elinde olduğu bir ülkede ulusal sanayi nasıl gelişebilir, var olanlar nasıl ayakta kalabilir?... İyi ki doğdun nice 50. yaşlarını birlikte kutlamak dileğiyle... Seni çok seviyoruz! Göz Gözlü Sevenlerin Ece & Haluk İngilizceyi İngilizce kaynaklardan öğrenin... Westminster University ve Premier College sertifikalarına sahip, London School of Business Administration’da master yapmış FAZO, ÖĞRETMENDEN, BRITISH ENGLISH • İş İngilizcesi (Business English) ve İngilizce iş görüşmelerine (Interview) hazırlık • Gramer, derslere yardımcı, sınavlara hazırlık Acıbadem / İstanbul 0536 225 07 80 CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle