Katalog

16 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Birçok sorunun yanında toplusözleşme umutları da sürekli ertelenen 300 bini aşkın işçi AKP’yi suçluyor: 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Alınterinin kıymetini bilmiyor ? Çalışanlar, işsizlik fonunun işverenler tarafından istismara uğrayacak düzenlemelerin yapılmasından sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin engellenmesine, pek çok alanda iyileştirme bekliyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet ile Türkİş arasında gerçekleştirilen Toplu İş Sözleşmesi 3. tur görüşmesinden de bir sonuç alınamazken, bu süreçle beraber işçinin hükümetten beklentileri yeniden gündeme geldi. Türkİş Başkanı Salih Kılıç’ın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da nisan ayında yapılan görüşmede ilettiği, işçinin AKP Hükümeti’nden bazı beklentileri şöyle: ? İşsizlik Sigortası Fonu’nun, işverenlerin “istihdamı artırmak için teknoloji ve bilgi üretmek, yeni işyerleri açmak, verimliliği artırmak” gibi gerekçelerle istismarına olanak tanınmaması. ? SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na devredilmesiyle sağlık sisteminde maliyetlerin alabildiğine yükseldiği ve oluşturulmak istenilen yapı ile giderek hastanelerin elden çıkarılmasının ve sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinin amaçlandığı dikkate alınarak bu çabaların durdurulması. ? Binlerce insana, tütün üreticilerine geçim imkânı sağlayan, ekonomik sorumluluğunun yanında sosyal sorumluluğu da bulunan Petkim’in özelleştirilmesinden vazgeçilmesi. ? “istihdam paketi” içine sokulmak istenen kıdem tazminatının kaldırılması yönündeki çabaların dikkate alınmaması. ? Konut Edindirme Yardımı adı altında toplanan tasarrufların bir an önce sahiplerine verilmesi. ? Son üç yılda, yalnızca sendikalara üye oldukları için yaklaşık 20 bin işçinin işten atıldığı dikkate alınarak, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması. ? “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası” yeniden düzenlenirken, Emek Platformu tarafından dile getirilen taleplerin dikkate alınması. ? Taşeronlaşmaya son verilmesi. ? 1 Mayıs’ın “İşçi Bayramı” olarak kutlanması ve dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi resmi tatil ilan edilmesi. ? Geçici işçilerin kadroya alınması uygulamasının kapsamının genişletilmesi. Şova Bak... Medya çağında gerçeklerin bazen gözümüze sokulmuş olması bile çok fazla anlam taşımıyor. Şovla yaratılan çarpık, gerçekdışı algılama işe yarıyor. AKP de zaten buna oynadı; anayasayı, hukuku, aklı, mantığı, her şeyi zorladı; iki sandıkla seçime gidilmesinin olanaksız olduğunu bile bile, seçmene mağduru oynayabilmek adına şov yaptı. Çifte sandıklı, referandumlu seçim amacına ulaşmak üzere değil, ortalığı karıştırmak üzere, sonradan çoğunu harcadığı milletvekillerinin şantajla kolayca edinilen oylarıyla Meclis’ten anayasa değişikliğini çıkardı. Şimdi bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllının kolay kolay çıkaramaması gibi bir hukuk, anayasa garabeti durumunda, sadece siyaset değil, yargı da, işleri rayına oturtmak için uğraşıp duracaklar. Cumhurbaşkanı bir hukukçu olarak hukuk sınırları içinde verebileceği kararı verdi. Bir yandan referanduma, diğer yandan yargıya gitme kararı aldı. Zaten CHP’nin de yargı başvurusu vardı. Büyük olasılıkla referandum için gereken süreçten önce yargı bu işi çözecek. Çözemezse bile seçim daha önce yapılacağından yeni oluşacak Meclis gündemindeki cumhurbaşkanı seçimi ile işe başlayacak. Yine büyük olasılıkla yeni cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. AKP’nin giderayak gerçekleştirdiği, anayasayı cumhurbaşkanlığı kimliği, işlevleri, görevleri anlamında, başkanlık sistemi ile parlamenter sistem arasında iki arada bir derede bırakan, anayasa değişikliğinin yargıdan dönmemiş olması halinde bile, referandumla seçim bir sonraki döneme kalacak. Arapsaçı duruma çözüm görevi bu kez yeni Meclis’e kalmış olacak... Bütün bunları Başbakan Erdoğan, AKP iktidar kadroları bilmiyorlar mıydı? Başbakan Erdoğan halkın karşısına “çifte sandıklı seçim” kararı ile çıktığında da, biz ne olup bittiğini henüz tam anlayamadığımız için bizden âlâ biliyorlardı. Bile bile, seçmeni aptal yerine koymak üzere, seçim kampanyasında mağduru oynamak adına; “Bize cumhurbaşkanını seçtirmediler. Seçim kararı almak zorunda bıraktılar. Biz de halk seçsin istedik. Ona da izin vermediler...” yalanı ile seçmeni kandırmak için ortaya bu çözümü zor yumağı attılar. Seçmen yerse tabii, seçim kampanyasında bol bol kullanacaklar. ??? En önemlisi de Cumhurbaşkanlığı seçiminde oynadıkları büyük ve çok tehlikeli, demokrasi ile gerçekten uzaktan yakından ilişkisi olmayan oyunu kamuoyunun belleğinden silmeye çalışacaklar. Malum çıkar ittifakı ilişkileri içinde medya öylesine çok kavram kargaşası yarattı, onlar öylesine altına basa basa gerçeği ters yüz eden çıkışlar yaptılar ki.. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, cumhurbaşkanını seçebilecek Meclis’te cumhurbaşkanını seçememe suçu, ayıbından aklanmaya çalıştılar... Hükümet icraatlarının, Meclis çalışmalarının anayasa, hak ve hukuk anlamında denetim görevi, sorumluluğu, dolayısıyla hükümet, Meclis üstü olması gereken Cumhurbaşkanlığı makamına oturacak kişinin, partinin kapıkulu kimliğinde olması operasyonuna kalkıştılar. İsim önemli değil ki; Başbakan Erdoğan’ın kendisi, Gül, ya da AKP’den bir başkası ne fark eder ki.. Önemli olan; Cumhurbaşkanlığı’nı ele geçirme, partiye bağımlı, icraatçı konumuna getirme operasyonunun kendisi bir sivil darbe girişimi niteliğinde değil miydi ki? Azınlık oyu ile çoğunluk iktidarını yakalamış olmak; Meclis’te parmak çoğunluğuyla, Başbakan’ın, padişah yetkisi ile donatılmış havalarda, kafasında saklı cumhurbaşkanını son dakikada açıklama ve seçtirme çabasının, demokrasi, hukuk devleti ile bağdaşır bir yanı olabilir mi? Meclis’te, Meclis dışında uzlaşma aramamak suç olmuyor. Ama devleti ele geçirme operasyonunun bir parçası olarak Cumhurbaşkanlığı’nı ele geçirme operasyonunu yapamamış olmak; Meclis oylamasının yargıdan dönmesi, antidemokratiklik, üstüne üstlük AKP iktidarının siyasette mağduriyeti olarak pazarlanabiliyor... “Bile bile lades”, “Kör kör parmağım gözüne” Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden yaratılan bu kriz, kaos, çatışmanın siyaseten ve fiilen tek suçlusu, sorumlusu Başbakan Erdoğan, AKP siyasi iktidar kadrolarıdır. Başta Meclis’teki CHP, diğer siyasilerin suçları olsa olsa, AKP adına Cumhurbaşkanlığı’nı ele geçirme operasyonuna, sivil darbeye izin vermemeden öteye gitmemiştir. Cumhurbaşkanlığı, yargı kararlarının niteliği ise, önlerine gelen sorunu, önlerine gelen problemin çözümü boyutlarında, anayasal, hukuk düzeni içinde inceleyip karar vermeden öteye geçmiş değildir. Erdoğan Hükümeti, AKP iktidarı, yakalanmış Meclis parmak çoğunluğunu fırsat bilip, anayasanın amacına aykırı olarak Cumhurbaşkanlığı’nı, siyasal kadroları, amaçları yolunda ele geçirme, Türkçesi “sivil darbe yapma” tutkusuna kapılmamış olsalardı.. Ortada ne Cumhurbaşkanlığı krizi, ne de yaz ortasında seçim.. içine düştüğümüz sorunlar yumağı olacaktı... Kullandıkları silah geri tepince, siyaseten bu büyük yenilgiyi, suçu örtbas etme adına ülke için bedelleri ağır olabilecek yeni krizler, sorunlar çıkarmakta hiçbir sakınca görmediler. Başbakan Erdoğan’ın, olmazlığını bile bile, televizyon kameralarının karşısına çıkıp “çifte sandık” şovunu, deha ürünü, bomba bir çözüm gibi nasıl pazarladığını hele bir anımsayın... soner@cumhuriyet.com.tr GÖLET İÇİN GERİ S AY I M B A Ş L A D I Metro Group’un, mevcut hükümetle birlikte Ericeklilere sözünü verdiği gölet yapımı için, etüt çalışmalarının tamamlandığını ve inşaat sürecine girildiğini açıklayan Nurdan Tümbek Tekeoğlu, “Ericek köyünde elde edilen ürünlerin gramaj ve kalitesi, sürdürülen tüm faaliyetlerin etkisiyle büyük oranda artış kaydetti. İnşa edilecek gölet sulama sorununu ortadan kaldıracak” dedi. Poşet yardımı Metro’ya ödül getirdi ŞEHRİBAN KIRAÇ Metro Cash&Carry, 2002 yılında Bursa’nın Ericek köylülerine yardım amacıyla alışverişlerde kullanılmak üzere satılan bez poşetlerden sağlanan gelirlerle başlayan ve sonrasında Ericek Köyü Erozyon Önleme Amaçlı Kırsal Kalkınma Projesi’ne dönüşen çalışmasıyla ödül aldı. Türkiye Halkla İlişkiler Derneği tarafından düzenlenen 6. Altın Pusula Halkla İlişkiler Ödülleri’nde Metro Group’un Ericek Köyü Projesi “Büyük Ödülü” kazandı. Metro Gro up Türkiye Temsilcisi Nurdan Tümbek Tekeoğlu, projenin başlangıçta 3 yıl olduğunu belirterek işe başladıktan sonra, destek sağladıkları çiftçilerin ürünlerini ihraç edene kadar sürdürme kararı aldıklarını söyledi. 2003’te Metro Türkiye’yle Metro Cash&Carry’nin sponsorluğunda başlatılan ve TEMA Vakfı ile sürdürülen projeye 120 bin dolar kaynak ayırdıklarını anlatan Tekeoğlu, 3 yıl boyunca gerçekleştirilen rehabilitasyon faaliyetlerinden sonra Ericek köyünde milli gelirin 400 dolardan 700 dolara yükseldiğini ifade etti. M A RT TA İ Ş S İ Z L İ K O R A N I Y Ü Z D E 1 0 . 4 Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), şubat, mart ve nisan aylarını kapsayan Hanehalkı İşgücü Araştırması Mart Dönemi sonuçlarını açıkladı. Buna göre, işsizlik, mart döneminde 0.5 puan düşüşle yüzde 10.4’e geriledi. Tarım dışı işsizlik oranı 0.6 puan gerileyerek yüzde 13.1 olurken genç nüfusta işsizlik oranı 0.3 puan artarak yüzde 19.5’e yükseldi. Böylece toplamda istihdam edilen kişi sayısı 725 bin kişi artarak 21 milyon 997 bine çıktı. İşsiz sayısı da 49 bin kişi azalarak 2 milyon 562 bine geriledi. İşgücüne katılma oranı ise 0.5 puan artışla yüzde 47’ye, istihdam oranı 0.7 puan artışla yüzde 42.1’e yükseldi. Eksik istihdam oranı 0.4 puan düşüşle yüzde 3.5’e gerilerken genç nüfusta eksik istihdam oranı 0.8 puan azalarak yüzde 3.6 oldu. K A PA S İ T E K U L L A N I M I M AY I S TA Y Ü K S E L D İ Ekonomi Servisi İmalat sanayiinde kapasite kullanımı, mayıs ayında yüzde 83.4’e yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı, İmalat Sanayiinde Eğilimler 2007 Mayıs Ayı Sonuçları’na göre, 2006 yılının mayıs ayında yüzde 82.6 olan üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı bu yılın mayıs ayında 0.8 puan arttı. İmalat sanayiinde “üretim değeri’’ ağırlıklı kapasite kullanımında mayıs ayında en yüksek kullanım oranı, yüzde 93.1 ile kokkömürü rafine edilmiş petrol imalatında görüldü. Kapasite kullanım oranı devlet sektöründe yüzde 87.9, özel sektörde ise yüzde 82.6 oldu. Geçen yılın aynı döneminde kapasite kullanım oranları kamuda yüzde 90.3 olarak belirlenmişti. ACI KAYBIMIZ Değerli dostumuz, Örgüt emekçisi, Dürüstlük anıtı, CHP İstanbul eski İl Başkanlarımızdan MEHMET BÖLÜK’ü çok zamansız yitirmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Hepimizin başı sağolsun. Sevenlerine, dostlarına sabırlar diliyoruz. Fevzi DURGUN, Dursun YILDIZ, Sami BAYAR, Tunay OKTAR MARMARA EREĞLİSİ İCRA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZ SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2005/132 TAL. GAYRİMENKULÜN CİNSİ KIYMETİ ADEDİ EVSAFI: l.TAŞINMAZ: TAPU KAYDI: Tekirdağ ili, Marmara Ereğlisi İlçesi, Bağlar mevkiinde kain, 17 pafta, 1906 kütük, 1889 parsel sayılı, 1649,46 m2. miktarlı taşınmazda 2/20 aras paylı, 4 nolu dubleks mesken satışa sunulmuştur. HALİ HAZIR DURUMU: Taşınmaz üzerinde herhangi bir yapı yoktur. Boş arsadır. Sathi kaplama asfalt yol ile ulaşımı sağlanan taşınmaz, ana yola 500.mt. mesafededir. Alt yapısı kısmen mevcuttur, Deniz manzaralı taşınmazın etrafında kısmen yapılaşma vardır. Satıştan alınacak KDV %18 dir. İMAR DURUMU: M. Ereğlisi Belediye Başkanlığından: İNŞAAT NİZAMI: AYRIKBİNA, YÜKSEKLİĞİ; 9,50ÖN BAHÇE MESAFESİ: 5 MT. ARKA BAHÇE MESAFESİ: 3 MT. KOMŞU MESAFELER: 3 MT. OLARAK BİLDİRİLMİŞTİR. TAKDİR EDİLEN KIYMETİ: 6.597.84. YTL 1 .TAŞINMAZ SATIŞ GÜN VE SAATLERİ: Birinci Satış günü: 14.08.2007 TARİHİNDE SAAT: 14.0014.10 ARASINDA; İkinci Satış günü: 24.08.2007 TARİHİNDE SAAT: 14.0014.10 ARASINDA; SATIŞ ŞARTLARI: 1. Satış, yukarıda tayin edilen gün ve saatlerde MARMARA EREĞLİSİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜNDE açık arttırma sureti ile yapılacaktır. Birinci arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakların mecmuunu ve satış ve paylaştırma masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranının taahhüdü baki kalmak şartı ile tayin edilen aynı yer ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartı ile %40’ın üstünde en çok arttırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmadığı takdirde satış talebi düşecektir. 2. Arttırmaya katılacakların, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. TELLALİYE, TAPU SATIŞ HARCI, VE BİRİKMİŞ VERGİLER SATIŞ BEDELİNDEN ÖDENİR. RESMİ İHALE PULU, TAPU ALIM HARCI VE KATMA DEĞER VERGİSİ, KANUNDA BELİRTİLEN ORANDA ALICIYA AİTTİR. AYRICA TAHLİYE VE TESLİM GİDERLERİ İHALE ALICISINA AİT OLACAKTIR 3. İpotek, sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya İİK. 130. maddeye göre verilen süre içinde, nakden ödemek zorundadır. Taşınmaz kendisine ihale edilen kimse, süresinde parayı vermezse, ihale kararı iptal edilerek, kendisinden evvel en yüksek teklifte bulunan kim ise, arzetmiş olduğu bedel ile almaya razı olursa ona; razı olmaz veya bulunmaz ise hemen artırmaya çıkarılır. Bu artırma ilgililere tebliğ edilmeyip, yanlıca satıştan en az yedi gün önce yapılacak ilanla yetinilir. Bu artırmada teklifin İİK. 129. maddedeki hükümlere uyması şartı ile taşınmaz en çok artırana ihale edilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedellerini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri tüm bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsil mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi, ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5. Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6. Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarası ile dairemize başvurmaları ilan olunur. 7. Uygulama aykırılığı nedeniyle alacağa mahsuben ihalenin yapılması veya satış bedelinin İİK. 138. md. cümlesinde ipotek alacaklısına ödenmesi durumunda, ilgililerin satışı takip ederek İİK. 142. mad. göre, şikayet, veya itirazları olanların, bu hakkını 7 gün içinde kullandıklarına dair, dosyamıza derkenar ibraz etmeleri, İİK.83, 100, 142, 151, MK. 789, 777 MD.göre ayrıca ilanen tebliğ olunur. 8. Satış ilanı, ilgililerin dosya ve tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapılmaması halinde veya ilgililere yine bu adrese 7201 say. Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebligat çıkartılacağı, adresi bilinmeyenlere ise işbu satış ilanının ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. 13.06.2007 (İİK.126) (+) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 26654) BAŞSAĞLIĞI Cumhuriyetimiz ve Laik düzenimizin kazanımları uğruna hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan CHP İstanbul eski İl Başkanımız, değerli arkadaşımız ACI KAYBIMIZ Değerli meslektaşımız MEHMET BÖLÜK’ü elim bir trafik kazası sonucu kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Merhuma Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı ve sabırlar dilerim. ALİ RIZA GÜLÇİÇEK CHP İstanbul Milletvekili MEHMET BÖLÜK’ü (Oda Sicil No. 15261) yitirmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Ailesine, tüm mimarlık camiasına ve dostlarına başsağlığı diliyoruz. MİMARLAR ODASI İSTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ YÖNETİM KURULU Meslektaşımızın cenazesi 16 Haziran 2007 Cumartesi gün İlahiyat Fakültesi Camii’nde (Altunizade) kılınacak öğle namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilecektir. CUMHURİYET 13 K