25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 HAZİRAN 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan’ın talimatıyla ABD’ye giden Egemen Bağış, NeoCon’lardan beklediği desteği bulamadı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Musevi lobisi AKP’ye soğuk BAHADIR SELİM DİLEK İnsanca Yaşansa... MUĞLA / UŞAK Dağlar alev alev yanıyor gibi. Yeşil kırmızıyla, beyaz maviyle buluşuyor. Kavak ağaçları, çınarlar ve kahverengiyle boyanmış evler. Bazen bir ırmak, bazen bir ova, bir göl... Dazkırı Denizli arası daha farklı.. Uşak Afyon yolu bir bozkırı andırıyor... Yaşamın o ince çizgisi, insan sıcaklığı, Akyaka köyündeki insan manzaraları, Azmakbaşı’nda gecenin yıldızlarıyla aynı dilde konuşan dört kişinin oturduğu masa... Gece soluk alıp veriyor... Yaşanmış aşklar ormanı iki soruyu gündeme getirse, umudun içinden sevgiyi bulup çıkarsa insanlar... Aşk ve tutku birbirinden ayırt edilse!.. Biraz yağmur yağsa, hafif bir rüzgâr esse... İnsanca yaşansa!.. Kadehler dolup boşalıyor... Bir eski gramofonda Attilâ İlhan “ben artık küsüm” diyor... “beni kırdılar artık küsüm yağmurlar yağmıyor ağaçlarıma sularından içmiyorum susadım ama beni de kırdılar soğuk bir ölüm çevik bir bıçak gibi çakıldı aklıma oysa bir şarkıyım yeniden doğan günüm bütün şarkılara kapalıydılar” Uşak’ın Eşme ilçesi... Eşme’nin Kışladağ’ı ve altın madeni... Çölleşen Konya Ovası... İzmir Efem çukuru ve Bergama Ovacık altın madeni... Kirlenen doğa... Zehirli sular... Doğa insanoğlundan öcünü alıyor... Tıpkı Attilâ İlhan gibiyim bugün: “Beni de kırdılar belki yalnızdılar belki onların da çocukluğu yoktu bütün şarkılara kapalıydılar bir genç kız değmemişti saçlarına” ??? İki gün önce Akyaka köyünde Azmakbaşı’nda yıldızların Gökova Körfezi’ne düşüşünü izliyordum... Biraz yorgun, biraz da uykusuzdum... Kafamda Tayyip Bey’in, Abdullah Bey’in, Bülent Bey’in “demokrasi ve özgürlük” üstüne sözleri vardı... İkide bir “demokrasi ve özgürlükten” söz eden “üç kafadar”, acaba bugüne dek konuşmaktan başka ne yapmışlardı? ABD ve AB’yi arkalarına alan “Soros’un çocuklarıyla” el ele verip TÜSİAD’ın, MÜSİAD’ın desteğiyle bir kez daha iktidara gelmeyi amaçlayan “ampulcüler” şehit cenazelerinde neden tepki görüyorlardı? Bir Başbakan düşünün ki, Kuzey Irak’ta kaç terörist olduğunu bilmiyor!.. Bir Başbakan düşünün ki, şehit cenazelerine gidemiyor... Bir Başbakan düşünün ki, başta Cumhurbaşkanı, asker, yargı, üniversite olmak üzere herkesle kavgalı... Bir Başbakan düşünün ki, demokrasi ve özgürlüğü imam hatiplileri ve sıkmabaşı savunmak sanıyor... AKP beş yıldır iktidarda değil mi? Peki beş yıl boyunca ne yaptı demokrasi ve özgürlükler konusunda? Gece soluk alıp verirken bu sorulara yanıt arıyorum... Bir kuş uçuşu Hakkâri’nin Sümbüldağı eteklerine iniyorum; Şırnak’ı, Lice’yi düşünüyorum, şehit cenazelerini anımsıyorum... Yoksulluk ve yolsuzluk!.. İşsiz gençler, töre baskısı altındaki kadınlar.. Okula gitmeyen kız çocukları... Nasıl bir Türkiye var karşımızda bugün? Tarikat şeyhlerinin egemen olduğu bir Türkiye. ??? Bir yıldız kayıyor... Söke Ovası sıcak... Denizli’de tekstilci zorda.. Konya, Polatlı, Ceyhan, Manisa, Aydın, Denizli... Buğday üreticisi güç koşullarda.. tütün, pamuk, üzüm yok pahasına satılıyor... Bu işin sonu nereye varacak? Canım sıkılıyor... Galiba Attilâ İlhan’ın dediği doğru... “Gök daha kirli her sürgünden...” ANKARA Genel seçimlerin yapılacağı 22 Temmuz tarihi yaklaşırken AKP, Washington yönetimine “hoş görünme” çabası içine girdi. Ankara’daki diplomasi kulislerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine Washington’a giderek ABD yönetiminin nabzını ölçmeye çalışan Egemen Bağış, Reha Denemeç ve Mevlüt Çavuşoğlu’nun girişimleri, “AKP, ABD’den icazet almaya çalışıyor” yorumlarına neden oldu. AKP’nin özellikle gelecek dönemde ABD yönetiminin ciddi anlamda desteğine gereksinim duymakta olduğunun altı çizilirken, AnkaraWas ? Büyük Ortadoğu Projesi ve Irak’a yönelik işgal planlarının hazırlayıcısı olan yeni muhafazakârlar 22 Temmuz seçimlerinde AKP hükümetine destek verilip verilmemesi konusunda ikiye bölündü. Özellikle NeoCon’lara yakın duran Musevi kuruluşlarının, Hamas’a ilişkin izlediği politika nedeniyle AKP’ye mesafeli durulmasını istediği belirtiliyor. hington ilişkilerini yakından izleyen Batılı diplomatik kaynaklara göre, Büyük Ortadoğu Projesi ve Irak’a yönelik işgal planlarının hazırlayıcısı olan NeoCon’lar (Amerikan odaklı küresel sermayenin dünyada etkin olmasını amaçlayan siyasi ekolyeni muhafazakârlar) 22 Temmuz seçimlerinde AKP hükümetine destek verilip verilmemesi konusunda kesin çizgiler ile ikiye bölündü. Aynı kaynaklara göre ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Dışişleri Bakanlığı’nın önde gelenleri, AKP’ye yönelik desteğin kesilmemesi konusunda ısrarlarını korurken, ABD Savunma Bakanlığı’ndaki NeoCon kökenli olan etkili bürokratlar, özellikle Hamas ve Hizbullah gibi İsrail ve ABD tarafından “terörist kabul edilen” gruplara yakınlığı nedeniyle AKP’ye kesinlikle destek verilmemesi konusunda tavır belirledi. Aynı kaynaklar, AKP’ye kesinlikle destek verilmemesi taraftarı olan ekip içinde yer alan ABD Başkanı George W. Bush’a yakınlığı ile de bilinen Michel Rubin’in, NeoCon’ların Washington’daki düşünce kuruluşu American Enterprise Enstitüsü’ne sunduğu ve Erdoğan’ı çok ağır bir dille eleştiren raporunu anımsatarak ABD yönetimi içinde AKP’ye ilişkin görüş ayrılıklarının giderek derinleşmekte olduğunu belirttiler. Rubin söz konusu raporunda, “Eğer Erdoğan cumhurbaşkanı olur ve lideri olduğu AKP TBMM’de çoğunluğunu muhafaza ederse, İslamcılar, Türkiye’deki bütün kurumları kontrol edecek ve laik düzeni yıpratacak; devlet ve toplum düzenini yeniden belirleyecek bir konuma gelmiş olacak” değerlendirmesini yapmıştı. AKP’nin Washington’daki zemin yoklama çalışmaları, NeoCon’ların önemli ölçüde tabanını oluşturan Musevi lobisinden AKP’ye 22 Temmuz seçimlerinde beklenen desteğin çıkmayacağını gösterdi. Özellikle NeoCon’lara yakın duran Musevi kuruluşlarının, Hamas’a ilişkin izlediği politika nedeniyle AKP’ye mesafeli durulmasını istediği belirtilirken demokratlara yakın olan Musevi kuruluşlarının ise şimdiye kadar renklerini belli etmede çekingen davrandığı dile getirildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Öymen’den Erdoğan’a tepki ‘Türkiye’nin eli kolu bağlandı’ BURSA (Cumhuriyet) CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, “Dünyada tek bir ülke bugüne kadar kendine yönelik terörist saldırılarla mücadele etme hakkından mahrum bırakılmıştır. Hiç örneği yok, ilk defa Türkiye’ye böyle diyorlar. Bu nasıl iştir’’ dedi. CHP’nin Bursa’dan 1. sıra milletvekili adayı da olan Öymen, Anadolu Sanayici ve İşadamları Derneği’nce düzenlenen toplantıda bir araya geldiği sanayicilerin sorularını yanıtladı. Öymen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Irak’ın kuzeyinde ve Türkiye’deki terörist sayılarına ilişkin açıklamalarını da eleştirdi. Öymen, “Güvenlik güçleriyle konuşmaz mısınız siz hiç? Bu kadar önemli bir konuda başbakan bu kadar bilgisiz nasıl olabilir? Tutun ki bir an için oradaki sayı, buradakinden daha az, ne olmuş? Yani siz şöyle diyor musunuz? ‘Beyin 250 gram, vücut 80 kilo, beyinle uğraşmayalım, vücutta bir arıza varsa ona bakalım.’ Vücuda yön veren beyin, terörü yöneten de o. Beyni nasıl yok farz edersiniz? Liderleri, cephanesi, karargâhı orada, eğitimini oradan alıyor. Her şeyi orada, nasıl bunları yok farz edersiniz.” CUMHURİYET 05 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle