16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2007 SALI 6 HABERLER Sendikalar milletvekili aday listelerinde sendika kökenli adaylara yer verilmemesine tepkili SALI ORHAN BURSALI ‘Popüler aday peşindeler’ Liselilerden ÖSS’ye karşı zincirli eylem ? İstanbul Haber Servisi Gençlik Federasyonu’na bağlı liseli öğrenciler, Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nın kaldırılması istemiyle Galatasaray Lisesi’ne kendilerini zincirledi. Polisin müdahale ettiği Tolga Sevilmiş ve Nurgül Korkmaz isimli iki öğrenci gözaltına alındı. Eylem sırasında çevre binalardan, “ÖSS’ye hayır” bildirileri atan liseli öğrenciler, “Soruyu değil, ÖSS’yi çöz”, “Öğrenciyiz, haklıyız, kazanacağız”, “Seçilmeden üniversite hakkımızı istiyoruz” sloganlarını attılar. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İşçi ve memur sendikalarının temsilcileri, milletvekili aday listelerinde sendika kökenli adaylara yer verilmemesini eleştirdiler. Türkİş Genel Başkanı Salih Kılıç, siyasi partilerin, milletvekili adaylarını belirlerken sosyal dilimleri hiçbir zaman dikkate almadığını söyledi. Bunun, “büyük talihsizlik” olduğunu kaydeden Kılıç, “TBMM’de, emeklilerin, işçilerin, çiftçilerin, esnafın temsilcilerinin de olacağı, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir yapılanmaya ihtiyaç var” dedi. Partilerin milletvekili listelerinde yer alan sendika kökenli adayların birçoğunun seçilemeyecek sıralarda yer aldığını anlatan Kılıç, “Sendikacı kökenli milletvekili bakımından, mevcut yapıdan bile geriye gidilecek” diye konuştu. Kılıç ayrıca emeklinin ve çalışanın temsilcilerinin yer almadığı bir Meclis’in, bu kesimlerin sorunlarına çözüm getirmesini beklemediğini de sözlerine ekledi. Hakİş Genel Başkanı Salim Us ‘Bağımsızlık’ Korkusu Bir telaş bir telaş... Gazete köşe yazarlarından tutun, büyük patronlara kadar, yüreklerde bir korku! Neymiş? Mitinglerde “Bağımsız Türkiye!” diye slogan atılıyormuş... “Vay! Bak, bağımsız Türkiye istiyorlar!” “Ne demek, ne ABD ne AB? Dünyadan tecrit mi olalım yani!” Bir vakıf üniversitesinden bir bayan, manşetlere taşınıyor, son yılların gözde mesleği “uluslararası ilişkiler”ci, ama AKP tayfasından belli, veryansın ediyor mitinglere katılan özellikle hemcinslerine, kadınlar laikçiler için bir süsmüş! Bu küfrü ettin, akademisyen kimliğini beş paraya sattın mı, gazete manşetlerinden hooop AKP vitrinine! “Ulusalcılar, Türkiye’yi dünyadan koparacaklar, içe döndürecekler, eğer bunlar iktidar olursa Türkiye batar!” Peki ne yapmalı? Ortakmortak, mutlaka AKP’yi iktidarda tutmalı! .... “Bağımsız Türkiye” isteği, bazılarını dağlara tırmandırıyor! ??? Nedenlerine gelince... Birincisi, bizim gibi bilim ve düşünce kültürü yerlerde sürünen ülkelere yutturulan küreselleşme çağında bağımsız ülke mi olurmuş yalanı! Küreselleşmenin sürükleyicisi ABD bağımsız değil mi? Ya Çin? Güney Kore? Brezilya? İran? Yunanistan? İngiltere?.. Karşılıklı bağımlılıkların, ortaklıkların, uluslararası anlaşmaların getirdiği yükümlülükler başka, bağımsızlık başka! Her ulus, bütün bu anlaşmalardan, ilişkilerden, işbirliğinden, kendisi için en çok yarar sağlama peşinde! Ulusu için, yurttaşı için, kimliği için!.. Amerikalılık mı öldü, Almanlık mı, Fransızlık mı, İranlılık mı? Hiçbir şey ölmedi. Ne Fransa, ne Almanya, ne İngiltere, ne Bulgaristan! ??? İkincisi, düşük kişilik ve düşüncenin, kasıtlı olarak veya bilgisiz olarak, bağımsızlığın karşısına, dünyadan tecritliği koyması! Ne alakası var! Tam tersine: Gerçek bir dünya ülkesi olabilmek, varolabilmek için bağımsız olmak zorundasın! Yoksa, herkesin tepene bindiği, istediği gibi yoğurduğu şekilsiz bir hamur; posanı çıkarttığı bir bağ veya bir ayak topu olursun ancak! ??? Üçüncüsü: İlginç olan, bağımsız bir ülke olmak isteğine karşı, hiçbirinin “Yahu biz zaten bağımsız değil miyiz, neyimiz bağımlı” dememeleri! Meselenin bamteli de burada! Deseler, ciddi tartışma açılacak! Bu nedenle en iyisi, kategorik olarak saldırmak! ??? Dördüncüsü ve en önemlisi, Türkiye’nin bağımlılığının, iliklerimizde dolaşan kanımıza karışmış olması. Bu nedenle düşünce yetimiz esir. Doğal! Çünkü kan beynimizi de besleyip kılcal damarlarımızda dolaşıyor, kalbimizden pompalanıyor! Bu esaretin tarihi oldukça eski. Ve bu esaretin nedeni, esasta, ekonomik! 50 yılda 19 kez ekonomisi iflas etmiş, 19 kez IMF’ye teslim olmuş, son 10 yıldır neredeyse kesintisiz başkalarının yönetiminde dirilmeye çalışan, Prof. Dr. Besim Üstünel’in deyişiyle “finans marketçi” çoğu ekonomi köşe yazarları yıllardır IMF yönetimini savunmaktan bıkmamış bir ülkede... ...bağımlılığın, akut derecede bağımlılık yapmasına... ...bağımsızlık korkusunun veya bağımsızlık isteğinin şiddetli bir alerji yaratmasına... Siyasi çevrelerde... finans ve iş dünyasında... fikir dünyasında... dahası, yakın zamanlara kadar askeriyede... Şaşmalı mıyız? ??? Bu konu çok su kaldırır. Ama şimdilik saptamaları yapalım: Bağımsızlık isteği AB karşıtlığı değildir; (ben, bağımsız bir ülke olarak AB ilişkilerini savunuyorum)... ABD düşmanlığı da değildir. Türkiye’nin dünyadan tecrit olması da... İçine kapanması ve sağa sola saldırması da... Hele hele ırkçılığı ve milliyetçiliği tırmandırmak hiç değildir! Tam tersine, bağımsızlık yeteneği iyice azalmış, esas kendi ayakları üzerinde bir türlü duramayan ve durmadan payanda arayan ülkelerde, bu korkulan belirtiler doruğa çıkar ve ülke parçalanmaya yol alır! Kendine güvenen, ayakları üzerinde durabilen, yüksek yaratmaüretme becerisine sahip bir ülke istemek, dünyayla dost ve kendisiyle barışık olmanın en önemli koşuludur! AKP, yüksek bir bağımlılığın mı yoksa bağımsızlığın mı adıdır? ? Türkİş Başkanı Kılıç, “TBMM’de, emeklilerin, işçilerin, çiftçilerin, esnafın temsilcilerinin de olacağı, toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak bir yapılanmaya ihtiyaç var” dedi. Hakİş Başkanı Uslu ise partilerin, milletvekili aday listesi oluştururken program ve ilkeden çok sandalye üzerinde durduğunu belirtti. lu ise siyasi partilerin toplumsal yapıyı gözetmediğini, toplumsal temsil dengesi aramadığını belirterek “Partiler, popüler aday peşinde” dedi. Partilerin, milletvekili aday listesi oluştururken, program ve ilkeden çok sandalye üzerinde durduğunu anlatan Uslu, bunun sonucunda pazarlığı kuvvetli olanın listelerde yer aldığını ve sosyal sorunların siyasetin nesnesi haline geldiğini söyledi. sendika kökenli birkaç ismin listelerde yer almasının çözüm üretmeyeceğini kaydetti. Çelebi, “CHP’de sendika kökenli Enver Öktem ve İzzet Çetin liste dışında bırakıldı. Çetin, emekçilerin sesini en çok duyuran isimlerden biriydi, her zaman yanımızdaydı. Maalesef bu tip insanlara yer verilmiyor” diye konuştu. Türkiye KamuSen Başkanı Bircan Akyıldız, siyasetin işine karışmayı doğru bulmadıklarını ifade ederek “Memurların sorunlarını yine kamuda görev yapmış temsilciler çözecek. Haklarımızın korunması için takipte olacağız” dedi. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise aday listelerinde örgütlü kesimlerin temsilcilerinin olmadığını kaydederek “Partiler adeta örgütlü kesimin temsilcilerin den korkuyor. Temsilde bu şekildeki adaletsizlikle oluşacak parlamento, emekçilerin sorunlarını çözemeyecektir” diye konuştu. ‘EMEĞE YER YOK’ MemurSen Genel Başkanı Ahmet Aksu, MemurSen üyesi 6 kişinin milletvekili aday adaylığı için partilere başvurduğunu, ancak listeye alınmadığını belirterek “Siyasi partiler emeğe, emekçiye yer vermek yerine, sermayeyi ya da sanatçıları ön planda tuttular. Sendikalar ve emekçiler siyasi partilerin tavrını dikkate alacaktır” dedi. BASK Genel Başkanı Resul Akay da partilerin listelerinde sendika kökenli adaylara yeterince yer vermemesinin emeğe bakışlarını gösterdiğini söyledi. “Partilerin emekçilerden oy aldığını, ama sermayeye hizmet ettiğini” kaydeden Akay, “Sermaye temsilcileriyle dolu olan aday listeleri, küresel sermayenin Türkiye’deki gücünü göstermektedir” ifadesini kullandı. ‘TAKİPTE OLACAĞIZ’ DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise aday listelerinde iş çevrelerinin onaylayacağı isimlerin büyük yer bulduğuna dikkat çekti. “Bunun, iktidarın muhtemel adayı partilerin uygulayacağı politikaların ipuçlarını verdiğini” kaydeden Çelebi, POLİSİN YETKİLERİ Alevilerden Baykal’a mektuplu eleştiri ? ANKARA (ANKA) Eski CHP Erzincan Milletvekili Nurettin Karsu, CHP listelerinde Alevilere yeterince yer verilmemesine tepki gösterdi. Karsu, CHP lideri Deniz Baykal’a bir mektup yazarak milletvekili adaylarının belirlenme yöntemini eleştirdi. Listeler oluşturulurken CHP’ye oy verecek kesimlerin görüşlerinin göz ardı edildiğini savunan Karsu, Alevi toplumunun CHP’nin omurgasını oluşturduğunu bildirdi. ÇHD’den Sezer’e dilekçe İstanbul Haber Servisi Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Meclis’ten geçen “Polis Vazife ve Selahiyeti Kanunu”nun iptal edilmesini isteyerek Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e yasanın iptali için dilekçe gönderdi. Sultanahmet Adliyesi önünde toplanan ÇHD’liler adına basın açıklamasını okuyan yönetim kurulu üyesi Güray Dağ, çıkarılan yeni yasayla birlikte zaten yürürlükte olan polis devletinin kurumsallaştığını belirterek “Ülke genelinde sürekli bir olağanüstü hal yönetimi uygulanıyor. Sosyal eşitlik sağlanmadıkça suç önlenemez” dedi. Güray Dağ, hukukçular olarak sosyal, siyasal ve ekenomik altyapısı olmaksızın bir kanunun uygulanamayacağını ifade ederek “Her kişinin başına birer kolluk görevlisi de dikseniz, her binaya birer kamera da yerleştirseniz, sosyal adaletsizliklerinin ve ekonomik eşitsizliklerin devam ettiği bir yerde suçu önleyemezsiniz. Bu nedenlerle biz bu yasanın mevcut durumu daha da kötüleştireceğini, suçu önleyememekle beraber ciddi hak gasplarına yol açacağını, uygulamaların bir müddet sonra infiale yol açacağını söylüyoruz” diye konuştu. Arıkan’ın eski eşine GATA’dan inceleme ? ANKARA (ANKA) Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Komutanlığı, TRT 1’in ana haber bülteni sunucusu Fulin Arıkan’ın iç çamaşırlarıyla çekilmiş fotoğraflarını internet sitelerine verdiği iddia edilen eski eşi ortopedi uzmanı kıdemli albay Kaan Erler hakkında ‘Silahlı Kuvvetler’in itibarını sarsacak şekilde ahlak dışı harekette bulunmak’ gerekçesiyle inceleme başlattı. İncelemenin tamamlanmasının ardından son sözü GATA Komutanı söyleyecek. toplum örgütleri seçimler öncesinde eylemlerini yoğunlaştırdı. Ulusal BirSANDIĞA ÇAĞRI Sivil lik Hareketi Platformu ile Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu’nun öncülüğünde, her gün 12.3013.00 saatleri arasında Kızılay’da buluşan yurttaşlar, seçmenleri “gericiliğe, bölücülüğe oy vermemeye” çağırıyor. Eylemin yurt geneline yayılması için ilgili kanallarla bağlantıya geçildiği, seçime kadar aynı saatte birçok ilde belirlenen noktada buluşulacağı belirtiliyor. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) Sivil toplum kuruluşları, teröre karşı Çağlayan’da bir araya gelecek Sessiz miting 24 Haziran’da İstanbul Haber Servisi Genelkurmay’ın “teröre karşı kitlesel refleks” çağrısı üzerine harekete geçen sivil toplum kuruluşları, 24 Haziran Pazar günü saat 11.00’de İstanbul Çağlayan’da “teröre karşı sessiz miting” gerçekleştirecek. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği ile siyasi partilerin kadın kolları da terör olaylarını kınayarak barıştan yana olan herkesin bölücülere geçit vermeyeceğini belirttiler. Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Sözcüsü Prof. Dr. Necla Arat, gazetemize yaptığı değerlendirmede, mitingin Türkiye’nin dört bir yanındaki Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen çekirdek kadro tarafından organize edildiğini anımsatarak 24 Haziran Pazar günü Çağlayan’da saat 11.00’de gerçekleştirilecek miting için çarşamba günü resmi başvuruda bulunacaklarını söyledi. Aralarında İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Kadın Araştırmaları Derneği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türk Hukukçu Kadınlar Derneği, Çağdaş Eğitim Vakfı, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Kadın Haklarını Koruma Derneği ile ANAVATAN, DP, İP, BCP, DSP, CHP Kadın Kolları’nın bulunduğu 31 kadın örgütü ve siyasi parti kadın kolu tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada da ulusal bütünlüğümüze yönelen terörün nefretle kınandığı bildirildi. Açıklamada, “Şehitlerimize Tanrı’dan rahmet; ailelerine ve ulusumuza başsağlığı; yaralılara acil şifalar diliyor; devletimize, milletimize, bayrağımıza sahip çıkma konusunda, ülkenin bütünlüğünden, ulusun birliğinden, laiklik, demokrasi ve barıştan yana olan herkesin el ele vererek gericiyebölücüye dur diyeceğine inanıyoruz” denildi. Bakırköy’de yaralanan 14 kişi taburcu edildi ? İstanbul Haber Servisi Bakırköy’de önceki gün İstanbul Caddesi ile Ebuzziya Caddesi’nde bir bankın altına konulan ses bombasının patlaması sonucu yaralanan 14 yurttaşın tedavileri tamamlanarak taburcu edildi. Bakırköy Acıbadem Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Baş, yaralılardan ses bombasına en yakın isim olan Mesut Ünlü’nün beyin tomografisinin çekildiği ve durumunun iyi olduğunu belirtirken hafif yaralanan 13 kişinin tedavilerinin ayakta yapıldığını söyledi. Unakıtan’ın seçim vaadi: Futbolcu ? ESKİŞEHİR (AA) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, AKP’nin Eskişehir milletvekillerini tanıtma toplantısında, Eskişehirspor’u Süper Lig’e çıkarma sözü verdi. Unakıtan, “Eskişehir’i dünya markası yapacağız. Eskiden bir Eskişehirspor vardı. Nerede şimdi bu Eskişehirspor? Onu da Süper Lig’e çıkaracağız. Futbolcuyu ben alırım. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Maliye Bakanıyım. Çevre yollarını genişletme çalışmaları sürüyor. Bakan arkadaşlarıma önceliği Eskişehir’e vermelerini söyledim” dedi. Ufuk Güldemir uğurlanıyor Önceki gün yaşamını yitiren deneyimli gazeteci, kurucusu olduğu Habertürk’ün önünde yapılacak törenin ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek İstanbul Haber Servisi İstanbul Levent’teki evinde 9 Haziran Cumartesi gecesi yaşamını yitiren Habertürk’ün kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı gazeteci Ufuk Güldemir (51), bugün toprağa verilecek. Güldemir için ilk tören bugün saat 10.00’da Habertürk binasının önünde yapılacak. Teşvikiye Camii’nde öğleyin kılınacak cenaze namazının ardından Güldemir’in cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Güldemir’in yaşamını yitirmesi Habertürk ailesini ve basın camiasını yasa boğdu. Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Genel Başkanı Ahmet Abakay, yayımladığı mesajda Ufuk Güldemir’in “egemen medyaya başkaldıran isyancı” olduğunu ifade etti. Güldemir’in zor şartlar altında bir haber kanalı açtığına dikkat çeken Abakay, şunları dile getirdi: “Ufuk, emeğiyle, dişiyle, tırnağıyla direnciyle özgün bir televizyon gücü yaratarak Türk medya dünyasında önemli bir iş yaptı. Böylesine zor bir çevrede, tekelleşen medyada ciddi bir televizyon kanalı, Habertürk yaratmak, mayınlı araziden sapasağlam çıkmak, her babayiğidin harcı değil.” Basın şeref kartı sahibi olan Güldemir, 1956’da Elazığ’da dünyaya geldi. Güldemir, gazeteciliğe 1974’te Başkent ve Son Havadis gazetelerinde başladı. Dünya gazetesinde parlamento muhabirliği yapan Güldemir, Türk Haberler Ajansı’nda Ankara Temsilciliği görevinde bulundu. Cumhuriyet gazetesine geçtikten sonra Ankara Bürosu’nda diplomasi ve parlamento muhabirlikleri yapan Güldemir, 19871992 yılları arasında gazetemizin Washington temsilciliği görevini üstlendi. Türkiye’ye döndükten sonra Star TV Haber Müdürlüğü, Show TV Haber Genel Yayın Yönetmenliği, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü, Sabah Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü görevlerinde bulundu. Güldemir, 1999’da Habertürk’ü kurdu. Türkiye’nin ilk internet haber portalının kurucusu olan Güldemir, son olarak Türkiye’nin ilk avcılık ve balıkçılık kanalı olan Yaban TV’yi yayın hayatına soktu. “Bülent Dikmener Gazetecilik Ödülü’’ başta olmak üzere çok sayıda ulusal ve uluslararası ödül alan Güldemir’in, “Kanat Operasyonu’’, “Teksas Malatya’’ ve “Çevik Kuvvetin Gölgesinde’’ isimli kitapları da bulunuyor. obursali?cumhuriyet.com.tr. AĞAR’DAN İLGİNÇ ÇIKIŞ: Bildiriyi öğrenseydik oylamaya katılırdık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, önceki gece Habertürk’te yayımlanan Basın Kulübü programında Genelkurmay’ın 27 Nisan bildirisi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Bildiriden daha önce haberi olup olmadığı yönündeki soruya, “Kesinlikle hayır” karşılığını veren Ağar, “Haberimiz olsaydı tavrımızı demokrasiden yana koyardık. Böyle bir durumda Meclis’te Cumhurbaşkanlığı oylamasına katılırdık” dedi. ANAVATAN’la yürütülen başarısız birleşme ve ittifak görüşmeleriyle ilgili soruları da yanıtlayan Ağar, bu partiyle “birleşme defterinin kapanmadığını” söyledi. Birleşmenin “teknik sıkıntılar ve zaman darlığı” nedeniyle yaşama geçirilemediğini ileri süren Ağar, bu konudaki irade ile verilen sözlerin devam ettiğini söyledi. Ağar, bütünleşme kongresinin 9 Eylül’de yapılacağını belirterek “Meseleyi koltuk ve sandalye pazarlığının dışında tuttuğumuz zaman bu birleşmenin takvimi bellidir” dedi. Ağar, birleşme iradesinin seçime yönelik gelip geçici bir heves olmadığını kaydetti. 2 kişiye 70 biner YTL ? ANKARA (AA) On Numara’da kazanan numaralar, “4, 5, 9, 11, 12, 17, 19, 23, 38, 49, 51, 53, 58, 60, 65, 66, 69, 70, 74, 75, 78 ve 79” olarak belirlenirken 10 bilen 2 kişi, 70 bin YTL kazandı. Çekilişte, 9 bilenler 584 YTL, 8 bilenler 82 YTL, 7 bilenler 11 YTL, 6 bilenler 1.95 YTL, hiçbir numarayı tutturamayanlar ise 1.2 YTL kazandı. ‘ÖZGÜR GAZETECİLİĞİ SAVUNDU’ Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, yaptığı açıklamada, Güldemir’in özgür ve bağımsız gazeteciliğin yılmaz bir savunucusu olduğunu ve birçok ilklere imza attığını vurguladı. TBMM Başkanvekili Yılmaz Ateş de açıklamasında, Güldemir ile ortak hedeflerinin, “demokratik özgür basın ve kalkınmış bağımsız Türkiye” olduğunu ifade etti. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle