23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 2007 SALI 16 Robot Sühan Şen: “RTE, sağ ellerini kaldıran robotlarının yanına sol ellerini kaldıran robotlar da aldı!” Ya ğ m u r E k i m RTE, TOKİ mitingleri düzenliyormuş... “Halkın yuvasını yapmak içindir!” ATÇILIKTA aynı kişi veya kişiler adına yarışan atlara “eküri” dendiğini anımsatıyor Cemal Yıldırım ve “Ganyan oyunları açısından ‘eküri’lerden birinin kazanması diğerlerinin kazanması anlamına gelir. Hipodrom sınırlarında cereyan eden ‘eküri’lik, yarışların sona ermesiyle biter” diyor ve devam ediyor: “Emperyalist ekürilerin koşuları(!) ise hiçbir zaman bitmez! Bütün koşularını uluslararası ekürileşmelerle küreselleştirirler. ABD emperyalizmi sekiz ekürili G8 Koşusu’nu her yıl koşmaktadır! Emperyalizmin ekürilik avantajı dünyayı kapsamakta; G8’den birinin kazanması gerideki G7’lerin kazanması anlamına gelmektedir. Bir de AB eküriliği var. Yarışlara 12 eküri ile başladılar; 25 eküriye ulaştılar; daha da ekürileşecekler. Çünkü emperyalist kazanımlar GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM 22 Temmuz seçimlerinin ilk mağlubu belli oldu: Erkan Mumcu Çocuklara Cihat Özbasan: “Çocuklar unutmayın: Anneniz, babanız sandığa; böyle çıkarız aydınlığa!” açısından birinin kazanması demek, diğerlerinin de kazanması demektir. Yarış koşullarını hep kendileri belirledikleri için katılacakları koşuların(!) sonuçlarını da önceden belirlemeye çalışırlar! Eküri koşmazlarsa kazanamazlar! Kapitalist sistemlerinin gereği olarak ‘sermaye eküriliği’ kaçınılmazdır ve böylece sonuçta ‘küresel sermayenin ekürileşmesi’ sağlanır! Yeni Dünya Düzeni eküriliği, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ABD ve AB ile birlikte NATO’yu uluslararası emperyalizmin ordusu yaptı; eküri koşarak Yugoslavya’yı geçti; parçaladı! Şimdilerde Irak’ta BOP Koşusu yapılıyor! Eküri Ganyan biletine bakalım... Düzenleyen: Dünya ‘eküri’ emperyalizmi. Koşuya katılanlar: ABD ve AB ekürisi. Rakipleri: Tüm Ortadoğu ülkeleri, tüm antiemperyalist ve ‘eküri’siz uluslar. Güdümlü ekürileri: RTE iktidarı, peşmerge reisleri! Koşu ABD ve AB’nin avantajı ile sürüyor. Sürecek de. Çünkü ‘küresel eküri emperyalizmi’nin yarışları(!) hiçbir zaman bitmez! Bu yarış, emperyalist ‘eküri’lik yok edilene kadar devam edecektir! Bu bakımdan dünyanın bütün ezilen halkları, ‘küresel eküri emperyalizmi’ne karşı direnmelidir. Bu arada asla unutulmasın ki emperyalist eküriler, ‘güdümlü eküri’lerini uluslararası çıkarları doğrultusunda fedai(!) olarak koştururlar!” Terör ve Genelkurmay Bildirisini Anlamayanlar… PKK’nin ABD ve AB’nin “örtülü siyasi desteği” altında sürdürdüğü alçakça saldırılar içimizi parçalamaya devam ediyor. Çağdışı bir etnik ayrımcılığı, Batı’nın “böl, parçala, yönet” siyasetine malzeme yapmış olan cani terör örgütü, hem ulusumuzun huzuruyla hem de ülkemizin bütünlüğüyle oynuyor. Ateş düştüğü yeri yakar… “Şehit edebiyatı yapmak” diye alçakça bir kavram türetti bu ülkenin bazı “karanlıkları”. “Aydınları” demek istemiyorum, bu kelimeyi daha fazla kirletip anlamını toptan kaybetmemek için. Bu pespaye insanlar, şehit cenazelerine, oraya taşınan bayraklara, gözyaşlarına, o anda yapılan konuşmalara küçümseyerek, hatta akılları sıra aşağılayarak bakmayı entelektüellik sayıyorlar. Biraz beyni ve vicdanı olan insanlar ise onların bu emperyalizme teslim olmuş tavırlarına iğrenerek bakıyorlar. PKK’nin ölü veya dirilerine “gerilla” diyen, ama ordumuzun kayıplarına “şehit” demekten çekinen bazı kendini bilmezler… ??? Ne diyorduk? Ateş düştüğü yeri yakar. “Vatani hizmet”ini yaparken, terhisine on ay ya da on saat kala o şerefsizlerin döşediği mayınlara basıp bizim için ölen insanlar, siz işyerinizde veya evinizde bir odadan diğerine giderken açık televizyonun sesinden yayılan bazı “istatistiklere” dönüşüyor… Arkada bıraktıkları eşleri, çocukları ve ailelerini, o tabutun başında yaşananları düşündünüz mü hiç? “Duymak” ve “öğrenmek”ten söz etmiyorum, dikkat edin lütfen. O ailelerin yerine kendinizi koymaktan söz ediyorum. Genelkurmay Başkanlığı yine çok yerinde bir çıkış yaptı. Siteye konulan bu metinde terörle mücadele konusunda ordunun kararlılığı ve hassasiyeti vurgulandıktan sonra şunlar dile getirilmiş: “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin beklentisi, bu tür terör eylemlerine karşı, yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini göstermesidir.” Bundan daha doğru ve yerinde bir cümle olabilir mi? Geçen cumartesi Paris’te bir Hürriyet gazetesi aldım. Önce Ertuğrul Özkök’ün başlığını gördüm Genelkurmay’ın açıklaması hakkında. Özkök, “Bütün Kalbimizle Arkanızdayız Paşam” diyordu. Yazının bütünü, bu çağrıya karşı samimi bir dayanışma arzusunu ortaya koyuyordu: Lafı gevelemeden, araya “ama”lar sıkıştırmadan; Özkök’ün yazısının yanında Oktay Ekşi’nin yazısını okumaya başladım. Ekşi, (ne yazık ki) şunları yazmış: “ ‘Yüce Türk milletinin kitlesel karşı koyma refleksini beklemek’ ne demek? Her şehit cenazesi zaten on binlerce insanları meydana döküyor… Caddeleri dolduran al bayraklar kanımızca zaten o protestoyu dile getiriyor. Bunlara ilave daha ne yapılabilir? O nedenle soruyoruz. Açıklamadaki sözler bir ‘kalkın ey ehli vatan’ çağrısı mı? Öyle bir çağrının ne gibi felaketlere yol açabileceğini, örneğin bunca yıl barış içinde yaşayan insanlarımızı hızla bölüp birbirine düşman edeceğini, bu satırları yazan veya yayımlatan her kim ise bilmiyor mu?” Üzüldüm. Çünkü insan nasıl kalkıp o bildiriyi okuyup bu yorumları yapabilir? Bunu da gündeme getirmemin nedeni, Ekşi’nin çok değer verdiğim bir isim olmasından. Yoksa her fırsatta orduya bindiren malum takımın hepsine oturup yanıt yazacak değiliz. Bana kalırsa, Ekşi kendisini, o medya kulelerinde kuşatan kimi insanların baskısıyla, “Bakın, ben söz ettiğiniz ve eleştirdiğiniz dinozor Kemalistlere benzemiyorum” diye kendini bazı ortamlarda savunabilmek için bu yanlış çıkışı yapmış. Yoksa Ekşi’nin, o bildirinin tam tersine “Barış ve antiterör için, ülke bütünlüğü için ağırlığınızı topluca ortaya koyun” anlamına geldiğini görmeyecek bir insan tabii ki değil. ??? Demek ki sonuç olarak “aydınlarımız”, “karanlıklar” grupçukların baskısıyla kendi algılama kapasitelerini göz göre göre aşağı çekmeyecekler, hiçbir kurumu veya kendilerini gereksiz yere üzmeyecekler. “Aman bana da laikçi, orducu, Kemalist dinozor demesinler” diye us dışı “yanlış anlama” kulvarları yaratmayacaklar. İspanya’da milyonlar ETA terörüne karşı yürümedi mi Sayın Ekşi? Bunu kastediyor Genelkurmay, bilmem şimdi netleşti mi? email: bedbay?tnn.net Faks: 0212 227 34 65 Çürük İzzet Özdamar: “Özürlüler bile bir günlük askerlik yapıyor; RTE’nin çürük oğlu özürlüden de mi özürlü!” SESSİZ SEDASIZ (!) Aydın Doğan haklı: Bağlama yok! BİR ay bile olmadı. Kamuoyu araştırmacısı Erhan Göksel, bir televizyon programında medyanın iktidara göbeğinden bağlı olduğunu söyledi diye kendini Türkiye’nin en büyük medya patronu olarak tanımlayan Aydın Doğan, programa telefonla bağlanıp “Göbeğimizden nasıl bağlı olduğumuzu açıklamazsan seni müfteri ilan ediyorum” demişti. Anımsadınız değil mi? Önceki gün Yılmaz Özdil’in yazısı ile Aydın Doğan’ın haklı olduğu ortaya çıktı. Nasıl mı? Aynen şöyle: AKP’den milletvekili adayı olmayan Abdüllatif Şener, hakkındaki bir yazısı için Özdil’e teşekkür telefonu ediyor ve sohbet sırasında şöyle diyor: “Basın kontrol altında.” Ne diyor? “Basın kontrol altında!” Kim diyor? Halen Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı olan Abdüllatif Şener! O halde neymiş? Aydın Doğan haklıymış! Medya, İslamcı iktidara göbeğinden bağlı değilmiş... Ama Aydın Doğan’ın farkında olmadığı bir gerçek var, onu da hükümetin en tepesindeki kişi açıklamakta sakınca görmüyor: İktidarın kontrolü altında! Hal böyle olunca, medyayı bir yere bağlamanın anlamı da kendiliğinden ortadan kalkıyor! Arapça Mehmet Ali Kılınç: “Irak’taki hükümetin ‘Sınırı, haber verin öyle bombalayın’ talebini bizimkiler protesto notası olarak anlamışlar. İmam hatip Arapçasıyla ancak bu kadar olur! Yan Gelip Yatmıyor, Can Verip Yatıyor! ALPASLAN BERKTAY Şehitsiz gün yok. Ya bir mayına basıyorlar ya da teröristlerin hain saldırılarına uğruyorlar. Yurt savunmasında ölenlerin sayısı, Irak’ı basan ABD askerlerininkinden az değil, yürek parçalayıcı cenaze törenlerinden sonra “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” denilip terör örgütüne lanet ediliyor ve tepkiler, duyarlılık orada sona eriyor. Mehmetçik, öldüğüyle kalıyor! Ya ilgilenmesi gerekenler? AKP iktidarından ne bir ses, ne bir nefes.. Hükümetin aklıfikri, Atatürk Cumhuriyeti’nin bekçisi, güvencesi TSK’yi pasifize edebilmekte; o nefes alsa, demokrasi çiğnenecek! Oysa, anayasayı çiğneyen kim, koruyan kim? Batılı “dost”lar, “Türkiye’nin ihraç edebileceği tek şey!” demişler Türk askerine. (Ucuz meta!). RTE, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” diyerek yaklaşımını ortaya koyuyor; her ne kadar halk, “O yan gelip yatmıyor, can verip yatıyor” diyorsa da.. ??? Mehmetçik o kadar ucuz mu? Yurdunu savunmaktan başka “suç”u ne? Bu apaçık duyarsızlık neye? AKP kimden yana? RTE, daha baştan, bağlanacağı yeri seçmiş. Haritası değiştirilecek 22 ülke içinde kendi yurdunu da bölecek olan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanı. Bundan öteye Erdoğan’ın boynu kıldan ince.. ABD ne derse yapacak! (“Gidin derlerse gideriz. Gitmeyin derlerse gitmeyiz!” RTE) Emperyalist Batı’nın kuşatması altındayız; dört bir yanımızdan saldırıyorlar. Buna karşı duyarlılığımızdan, savunma refleksimizden de rahatsız oluyor ve saldırıyı yavuz hırsız örneği “Türkiye’de milliyetçilik yükseliyor” diyerek sürdürüyorlar. Terörün arkasındaki de, aynı emperyalizm! Barış olursa, bu vahşi kapitalizm batar! Terörle mücadele koordinasyon temsilciliği, tanımlamasını ve kararlılığını açıkça ortaya koyan Genelkurmay’a karşı ABD’nin bir oyalama taktiği.. Bunu gören Türk Temsilcisi emekli Org. Edip Başer istifa edecek oluyor. Buna karşı AKP hükümeti ise ona işten el çektirerek ABD’nin gözüne girmiş oluyor! ??? Hemen ertesi gün Ankara’da PKK bombası patlıyor: İlk saptamaya göre, 7 ölü, 121 yaralı.. Başbakan’ın duyarsızlığına karşı Genelkurmay Başkanı’nın uyarılarının haklılığı, acı bir biçimde kanıtlanıyor! Terörün arkasındaki ABD emperyalizmi çırılçıplak ortada.. Ya AKP bu oyunun neresinde? Takke düştü, kel göründü. Şimdi RTE’nin de milliyetçiliği tuttu! O ünlü “vücut çalımları” inandırıcı olabilecek mi? Şehit cenazelerinde “Başbakan istifa!” diye haykıran kitleler buna yanıt veriyor. Türkiye’de artık derinden derinden bir şeyler değişti. Millet uyandı, neyin ne olduğunu görebiliyor. Ulusal bilinç ve istenç (irade), milyonların doldurduğu alanlarda.. Atatürkçü Cumhuriyet günlerini Çankaya’sıyla, yargısı, ordusu, üniversitesi, siyasal partileriyle kucaklayan da onlar.. Bir yanda Çankaya’sıyla, yargısıyla, üniversiteleriyle, anayasanın, meşruiyetin bekçisi Genelkurmay, öbür yanda o anayasayı adım başında çiğneyen, suç dosyalarıyla AKP iktidarı.. Meşruiyet kimin yanında? Tüm ulus, alanlarda gerici, teslimiyetçi takımının değil Mehmetçiğin yanında.. Mehmetçik, yan gelip yatmıyor, can verip yatıyor! ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci?mynet.com HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu?mynet.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 12 Haziran www.mumtazarikan.com BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Cin ve ver1 mutla yapılan bir içki. 2/ 2 Ateş... İnsanı 3 istenmeyen seçenekler 4 den birini iz 5 lemeye zorla 6 yan sorun. 3/ 7 Meslek argosu... Demir 8 elementinin 9 simgesi. 4/ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Türk müziğinde 1 Z E R A V E N T “usul” anlamında 2 U L U B A T İ P kullanılan sözcük... S K İ Dinamitin bulucusu 3 F E M U R L İ MA Z olan İsveçli kimyacı. 4 A K 5/ Bacakları sımsıkı 5 O S İ D E R O Z A S İ D E saran bir tür panto 6 T A T A R lon... Bir çocuğun 7 U Y U N T U her türlü durum ve 8 E P E T İ K İ davranışlarından so 9 S T A T Ü N A rumlu olan kimse. 6/ Siper, hendek... “Başını taştan taşa vurup gezer su” (Fuzuli). 7/ Osmanlı devlet ileri gelenlerinin kullandığı bir bıçak türü... “ kapılı bir handa / Gidiyorum gündüz gece” (Âşık Veysel). 8/ Hatay ilinde bir ırmak... Arap abecesinde bir harf. 9/ Küçük bir kavuna benzeyen hoş kokulu meyvesi olan bir bitki. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Küba’ya özgü, romla yapılan ünlü bir kokteyl... Bir renk. 2/ Avşa Adası’nda yetişen ve kaliteli bir şarap veren kırmızı üzüm cinsi. 3/ Demiryolu... Pasak. 4/ Eski dilde kılıç... En uygun durum ve zaman. 5/ Bilgisayarda, üzeri tıklanan küçük simgelere verilen ad... Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya ya da serbest bırakmaya yarayan aygıt. 6/ Asur krallığının başkenti... Öğütülmüş tahıl. 7/ Vilayet... Büyük Okyanus ile Kuzey Buz Denizi arasındaki boğaz. 8/ “Labada” da denilen ve yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki. 9/ İşe, eyleme dayanan... Bir İngiliz uzunluk ölçüsü birimi. CUMHURİYET 16 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle