15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 HAZİRAN 2007 PAZAR 6 HABERLER Rehn, 16 yaşındayken izlediği filmin Türkiye hakkındaki görüşlerini etkilediğini açıkladı PAZAR ORHAN BURSALI ‘Gece Yarısı Ekspresi’ itirafı AYKUT KÜÇÜKKAYA Vehbi Koç Ödülü Vehbi Koç Vakfı’nın 100 bin dolarlık Vehbi Koç Ödülü’nü bu yıl sağlık alanında Prof. Aziz Sancar aldı. Aziz Sancar törende dedi ki: Öldükten sonra malvarlığımın, Türk öğrencilerin gelip kalacakları bir Türkevi kurulması için harcanmasını vasiyet etmiştim. Bana verdiğiniz bu 100 bin dolara ben de 100 bin dolar ekleyecek ve Türkevi’nin bir an önce hayata geçmesini sağlayacağım... Aziz Sancar’ı Cumhuriyet Bilim Teknik okurları yakından tanır. Vehbi Koç Ödülü’nü aldıktan sonra, kendisiyle gazetelerde yapılan söyleşilerle, şimdi Türkiye’nin büyük bir kesimi tanır hale geldi. Sancar, ABD’de kürsü sahibi. Biyokimyacı. Hayatı, bizi biz yapan DNA’mızın, kendi kendini onarım mekanizmalarının nasıl çalıştığını araştırmak ve aydınlatmakla geçti. DNA’mızda her an, çeşitli nedenlerle bozulmalar oluyor, ancak onarım mekanizmaları hemen devreye giriyor; bu mekanizmalar olmasaydı, yaşamı sürdüremezdik. ??? Sancar, bilime en önemli katkılarını 6 noktada toparlıyor. (CBT, Sayı 1037 ve 1038, Şubat 07) Henüz doktora öğrencisi iken, biyoteknoloji yöntemleriyle çok özel bir molekül tasarladı ve buna Maxicell (Büyük Hücre) adını verdi. Maxicell’i, DNA onarımı yapan enzimleri arıtmak için tasarlamıştı, ama geliştirdiği bu yöntemi sayısız bilim insanı çoğaltılmış genlerin ürettiği proteinleri bulmak için kullanıyor hâlâ. Sadece 2 sayfalık bu makaleye 1000’den fazla referans verildi! Sancar, bu yöntemle, Fotolayz diye bilinen onarım enzimini arıttı. Bu enzim (Photolysae), binlerce enzim arasında, güneş ışığını kimyasal enerjiye çeviren ve hayatın sürdürülebilirliğini sağlayan tek enzimdir; Aziz’in enzimi diye bilinir ve kendisine, bilim dünyasının en ünlü örgütü Amerikan Bilimler Akademisi üyeliğinin kapısını açmıştır. Sancar, bu enzimin bitki ve bakterilerde çalıştığını, ancak insanlarda DNA tamir mekanizması olarak çalışmadığını gösterdi. İnsanlarda ise bunun karşılığı olan bir başka enzimin, (Kriptokrom), 24 saatlik biyolojik ritmimizi ayarlayan genlerden biri olduğunu gösterdi. Aziz Sancar, insan DNA’sında bozulan bölgelerin nasıl tamir edildiğini ise, geliştirdiği çok hassas bir biyokimyasal yöntemle çözdü. DNA onarım mekanizmalarından üçünü aydınlatma başarısını gösterdi, ayrıca proteinlerin DNA’ya bağlanmasında aracılık eden molekülü keşfetti! Bunlar dışında sağlığımızla ilgili pek çok araştırması var. Dünyanın en iyi dergilerinde 325’ten fazla makalesi yayımlandı. Bunlar arasında en çok “TranscriptionCoupled Tamir Mekanizması”nı yazdığı makalesini sever ve bunun için “Yunus Emre Destanım” der! ??? Bütün bunlar sıradan yurttaş için fazla bir şey anlatmayabilir, çünkü doğrudan hayatında bunları kullanmaz. Fakat insanlık, tamamen, temel bilimlerde “nasıl çalışıyor” sorusuna verilen yanıtlarla ilerliyor! Bu nedenle Nobel ödüllerini hep temel bilim buluşları alır! Mekanizmalar aydınlatıldıktan sonradır ki, teknoloji, mühendislik bilimleri devreye girer; ilaç, cihaz, yöntem geliştirir! Aziz Sancar’ın patentleri de vardır ve bunlardan da para kazanmıştır! Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’den 29 yıl sonra “Gece Yarısı Ekspresi” itirafı geldi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün önerisiyle kitabı Türkçeye çevrilen Rehn, filmin insan haklarının Türkiye’deki durumu hakkındaki görüşlerini “kesinlikle” etkilediğini açıkladı. “Avrupa’nın Gelecek Sınırları” kitabında, filmi çekildiği 1978 yılında, tam 29 yıl önce izlediğini belirten Rehn, “Bu filmi 1978 yazında izlediğimi ve çok güçlü betimlemeden oldukça etkilendiğimi anımsıyorum ve kendi adıma, bu filmin insan haklarının Türkiye’deki durumu hakkındaki görüşlerimi kesinlikle etkilediğini itiraf etmeliyim. Benim neslimin tamamı bu filmden etkilenmişti, çünkü Gece Yarısı Ekspresi, 1970’lerin sonlarında Batı (en azından Fin) gençliği arasında bir kült haline gelmişti” diye yazdı. 1962’de Finlandiya’da doğan Olli Rehn, filmi izlediği tarihte 16 yaşındaydı. Rehn’in yazdığı ve geçen yıl İngilizce çıkan AB bdullah Gül’ün önerisiyle kitabı Türkçeye çevrilen AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Rehn, 29 yıl önce izlediği “Gece Yarısı Ekspresi” filmi için “Benim neslimin tamamı bu filmden etkilenmişti” dedi. Rehn, “Çağdaş Türkiye, eğer bir zamanlar olduysa bile, artık Gece Yarısı Ekspresi’nde tarif edilen ülke değildir” ifadelerini kullandı. A “Avrupa’nın Gelecek Sınırları” adlı kitap bu ay başında 1001 Kitap Yayınları tarafından Türkçeye çevrilerek yayımlandı. Türkçe baskı için “9 Mayıs 2007” tarihli önsöz hazırlayan ve “Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı modernleşme sürecinin açık ve uzun dönemli beklentisi olan AB’ye entegre olması Türkiye’nin çıkarınadır” diyen Rehn, kitabın yedinci bölümünü “Türkiye: Bir Köprü mü, Köprübaşı mı, yoksa Ergime Postası mı?” başlığıyla Türkiye’ye ayırıyor. ‘Neslimin tamamı etkilendi’ “Kopenhag’ın özellikle insan haklarıyla ilgili kriterleri kesinlikle müzakere edilemez” ifadesini kullanan Rehn, konuyu Gece Yarısı Ekspresi filmine getiriyor. Rehn, kitabında aynen şöyle yazıyor: “... Türkiye henüz bütün Kopenhag kriterlerini karşılamıyor olsa da 1970’lerin sonlarının klasik filminden söz etmemiz gerekirse ülke artık Gece Yarısı Ekspresi’nden bir sahne değildir. Doğrusu, Türkiye’nin insanların gözündeki imajı, Alan Parker tarafından yönetilen ve senaryosunu daha sonra sırasıyla Müfreze, Doğum Günü 4 Temmuz ve Evita gibi filmleri yönetecek olan Oliver Stone’un yazdığı Oscar ödüllü bu film tarafından yıllarca lekelenmişti. Film, ülkedeki acımasızlığı ve berbat hapishane koşullarını gösteriyordu. Stone’a 1979 yılında Oscar kazandıran senaryo, Türkiye’ye kaçak yolla uyuşturucu sokmak suçundan 30 yıl hapis cezasına çarptırılan bir Amerikalıyla yapılan röportajlara dayanıyordu. Bu filmi 1978 yazında izlediğimi ve çok güçlü betimlemeden oldukça etkilendiğimi anımsıyorum ve kendi adıma, bu filmin insan haklarının Türkiye’deki durumu hakkındaki görüşlerimi kesinlikle etkilediğini itiraf etmeliyim.Benim neslimin tamamı bu filmden etkilenmişti, çünkü Gece Yarısı Ekspresi, 1970’lerin sonlarında Batı (en azından Fin) gençliği arasında bir kült haline gelmişti.Yakın tarihte yapılan bir çalışmada bile, çalışmaya katılan bazı AB vatandaşları Türkiye’nin geri kalmış ve şiddetin hüküm sürdüğü bir ülke olduğu görüşlerini açıklama konusunda bu filmi referans göstermişlerdir.” Olli Rehn yazının devamında, “Fakat adil olalım; çağdaş Türkiye, eğer bir zamanlar olduysa bile, artık Gece Yarısı Ekspresi’nde tarif edilen ülke değildir. Hükümet dışı örgütler, tüm insan hakları ihlallerinin ülke çapında azaldığını belirtmektedirler” tespitini de aktarıyor. Sarıgül, daha fazla bölünmeye neden olacak yeni bir oluşumdan uzak durmayı sorumluluk olarak gördüğünü söyledi ‘Her şey CHP’nin başarısı için’ İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye siyasetinin gereğinden fazla parçalara ayrılmış olması nedeniyle bu seçimlerde “daha fazla bölünmeye neden olabilecek yeni bir oluşumdan” uzak durduğunu ifade etti. Mücadelesinin koltuk kavgası olmadığını vurgulayan Mustafa Sarıgül, CHP’nin başarısı için adaylar ve seçmenin beklediği hizmetleri yerine getireceğini söyledi. 22 Temmuz genel seçimlerine ilişkin yaptığı açıklamada seçim öncesi yurttaşların kendisine gösterdiği ilgiye teşekkür ederek “Bize yüreklerini açan ve desteklerini sürdüren tüm yurttaşlarıma karşı olan sorumluluğumun bilinci içindeyim ve onların umut ve beklentilerini sürdürme kararlılığındayım” dedi. Türkiye siyasetinin gereğinden fazla parçalara ayrıldığına ve ulusal iradenin parlamentoya yeterince yansıyamadığına dikkat çeken Sarıgül “Olağanüstü koşullarla sürüklendiğimiz bu seçimde, daha fazla bölünmeye ve parçalanmaya neden olabilecek yeni bir oluşum ve tavırdan, tüm iyi niyetli ve yürekten taleplere rağmen uzak durmayı ülkem ve ulusum için daha ileri bir sorumluluk olarak gördüm” açıklamasında bulundu. Milletvekili aday listelerinin oluşumuna ve kesinleşene kadar olan sessizliğinin nedeninin, mücadelesinin koltukla ilgili olmadığını kanıtlamak olduğunu belirten Sarıgül “Buna karşılık CHP yönetimi ortaya koyduğu iddiasını, halkımızın istemleri ve desteği ile bütünleştirmek, seçim sonrasında da ipi en önde göğüslemek mecburiyetindedir” dedi. 22 Temmuz seçimlerinin mevcut CHP yönetiminin son sınavı niteliği olduğunu savunan Sarıgül şöyle devam etti: “Her şeye rağmen, hiç kuşku yoktur ki, her vesile ile dile getirdiğim siyasal doğrultumun gereği olarak gençlik kollarından başlayarak her kademesinde hizmet verdiğim CHP’nin başarısı için seçim sürecince seçmenlerimin ve adayların benden beklediği hizmet ve sorumluluk eksiksiz yerine getirilecektir. Diliyor ve umuyorum ki, 22 Temmuz seçimleri ulusumuz, Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz için hayırlı olur. Seçim yarışmasının da ulusumuza yaraşır biçimde geçmesini, iç barış ve huzurumuza olumlu etkiler yapmasını diliyorum.” Bilim ve Türkiye Bilime duyarsız bir siyasi kültürümüz var ne yazık ki! Oysa, ülkelerin zenginliğini bilimsel araştırma ve teknolojik geliştirmede elde ettiği başarılar, büyük katma değerler ve ekonomiyi bilimsel temelde yeniden inşa becerisi, günümüzde zenginleşmenin esas adıdır. Bizim çok değerli bilim insanlarımız kendilerini en iyi ifade edebilecekleri bölgelere kayıyorlar. Biz onlara gerekli koşulları sağlayacak kafadan ve kültürden yoksunuz! Mehmet Öztürk, değerli moleküler biyoloji profesörümüz, araştırmalarda kullandıkları bir reaktif maddenin dışarıdan getirtilmesinin 46 hafta aldığını, üstelik diğer ülke bilim insanlarına göre 5 kat daha fazla para ödediklerini belirtirken Aziz Sancar, “Biz bir günde getirtiyoruz” dedi! Farka bakınız! Sağlık Bakanlığı ve hükümetler, bir bilim ve teknoloji stratejik bir programı bırakın geliştirmeyi, düşünmekten bile acizken, hiç olmazsa araştırmacılarımıza bu işkenceyi çektirmesinler! ??? Vehbi Koç Vakfı ve değerli ödül komitesi üyeleri, Sancar’ı ödüle layık görmekte çok başarılı bir seçim yaptılar. Onları kutlarım... Bir başka değerli bilim insanımız Prof. Hasan Yazıcı, Sancar ile İstanbul Tıp Fakültesi’nden sınıf arkadaşı. Şöyle dedi: Aziz’in büyük bir bilim insanı olacağı öğrenciliği sırasında belliydi. Hocamız Ekrem Kadri Unat dersini anlattıktan sonra bazen Aziz’i çağırır, hadi bakalım benim anlattığımı arkadaşlarına bir de sen anlat, derdi! Aziz Sancar’ı izliyoruz! İşçi Partisi tarafından düzenlenen mitinge katılan binlerce kişi “Türk Kürt kardeştir, ABD kalleştir” sloganları attı. Diyarbakır’da kardeşlik buluşması MAHMUT ORAL DİYARBAKIR İşçi Partisi tarafından dün Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlenen “Birlik ve Kardeşlik Mitingi”ne binlerce kişi Türk bayraklarıyla katıldı. Mitinge katılanlar “Türk Kürt kardeştir, ABD kalleştir” sloganları attı. İP Genel Başkanı Doğu Perinçek Diyarbakır’ın, Türkiye’nin birleşme kapısı olduğunu söyledi. İP günlerdir hazırlıklarını sürdürdüğü Di yarbakır’daki “Birlik ve Kardeşlik Mitingi”ni dün binlerce kişinin katılımıyla İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirdi. Katılımcılar, önce Urfakapı Semti’nde toplanıp kortej oluşturdu. Kortej daha sonra ellerindeki Türk bayrakları ile İstasyon Meydanı’na kadar yürüdü. Grup, sık sık “Kahrolsun emperyalizm”, “Türk, Kürt kardeştir, Amerika kalleştir”, “Ne ABD, ne AB tam bağımsız Türkiye”, “Katil ABD, Ortadoğu’dan def ol” sloganları attı. Kalabalığa seslenen İP Genel Başka nı Perinçek, alanı dolduranları Türkçe ve Kürtçe olarak selamladıktan sonra “Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur. Bu meydan büyük gücümüzü ateşleyecek olan meydandır. Siz bu meydanda toplanan milletimizin öncüleri, öyle bir iş yapıyorsunuz ki ABD uzaydan Diyarbakır İstasyon Meydanı’nı izliyor. Dalgalandırın bayrakları Washington görsün. Türkiye’yi AB kapısında parçalama hayalleri besleyen Brüksel’e bayrak gösterin” diye konuştu. Şırnak’ta miting obursali?cumhuriyet.com.tr. Teröre Kürtçe tepki ŞIRNAK (Cumhuriyet) Şırnak’ta Şehit Aileleri Derneği’nce Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen “Terörü Telin Mitingi”ne binlerce kişi katıldı. Şırnak Valisi Selahattin Aparı, 23. Sınır Tümen Komutanı Ahmet Yavuz, Cumhuriyet Başsavcısı Hakan Arslan, Vali Yardımcıları Mümin Öztürk ve Sedat Eliuz, İl Emniyet Müdürü Salih Gökalp ve İl Jandarma Komutanı Habib Doğar’ın yanı sıra bazı geçici köy korucuları da silahlarıyla yürüyüşte hazır bulundu.Çeşitli noktalarda toplanarak ellerinde Türk bayrağı ve Atatürk fotoğrafları ile meydana yürüyenler, Türkçe ve Kürtçe “Bayrağa uzanan eller kırılsın”, “Kahrolsun PKK”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganları attı. İt dalaşı YouTube’da YENİDEN KUVAYI MİLLİYE HAREKETİ DERNEĞİ BÜNYESİNDE TÜRK SANAT MÜZİĞİ KOROSU KURULACAKTIR. KATILMAK İSTEYENLERİN BİZİMLE İLETİŞİM KURMALARI RİCA OLUNUR. YENİDEN KUVAYI MİLLİYE HAREKETİ DERNEĞİ GENEL BAŞKAN HAKKI SEVİM GENEL MERKEZ: ADRES: OĞUZHAN CAD. ERSEVEN SOK.NO:1/8 FINDIKZADEFATİH/İSTANBUL WEB:www.yenidenkuvayimilliye.org MAİL:[email protected] TEL:0212/5230966 FAX:0212/5232139 İLETİŞİM:0555/7209050 543/23212500532/5833375 ? ANKARA (ANKA) Yunan Hava Kuvvetleri’ne bağlı pilotların Türk savaş uçaklarına karşı yaptıkları önlemeler son dönemde artarken, YouTube’a konulan ve Türk pilotların Yunan uçaklarıyla it dalaşına girişini gösteren görüntüler izlenme rekorları kırıyor. Yunan bir kullanıcının bir süre önce, Yunan Hava Kuvvetleri’ne ait bir uçağın Türk uçaklarına kilitlenişini ve Yunan pilotun Türk pilota küfretmesini gösteren it dalaşı videosu koymasına yanıt Türk tarafından geldi. Görüntülerde Türk pilotların havada Yunan uçaklarını nasıl paylaştıkları, hatta bazen birbirlerine nasıl uçak numaraları verdikleri görülüyor. Öğrencilere icra takibi ? ERZURUM (AA) Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (YURTKUR), katkı ve öğrenim kredilerini geri ödeyemeyen 610 bin 765 üniversite mezunu hakkında icra takibi başlattı. YURTKUR yetkilileri, kredi alan öğrencilerin borçlarına, Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksindeki artış oranında ekleme yapılacağını belirtti. Yetkililer, öğrencilerin mezun olduktan iki yıl sonra aldıkları krediyi geri ödemeleri gerektiğine dikkati çektiler. TÜRKİYE CUMHURİYETİ DİDİM SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR İLANIDIR. Bayraklarla yürüdüler Birlik mesajları verilen Şırnak’taki mitingde, 100 metre uzunluğunda Türk bayrağı açıldı. Mitingde Şehit Aileleri Derneği Başkanı Mehmet Güngör ile Tunceli’de birkaç gün önce şehit olan Burhan Yalçın’ın amcası terörü lanetleyen birer konuşma yaptı. (AA) ESAS NO: 2002/398 KARAR NO:2005/419 Sanıklar Metin ZABUN ve Cemal ÜGE’nin üzerlerine atılı müessir fiil suçundan YTCK 86/2; 86/3e maddeleri uyarınca, NETİCETEN 150,00YTL ADLİ PARA CEZASI İLE AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA, Sanık Metin ZABUN’un sarhoşluk suçundan 50,00YTL İdari para cezası ile cezalandırılmasına, Adli para cezası yönünden verilen ilama yönelik istinaf yolunun kapalı olduğuna, İdari para cezası yönünden 7 gün içerisinde Söke Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz olunabileceğine, Karar verilmiş olup, karar normal yollardan sanıklar Metin ZABUN ve Cemal ÜGE’ye tebliğ edilemediğinden 7201 sayılı kanunun ilgili hükümleri gereğince ilan tarihinden 15 gün sonra adı geçene tebliğ edilmiş sayılacağı ilan olunur. (Basın: 31436) 1.4 milyon YTL devretti ? ANKARA (AA) Sayısal Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “8, 17, 26, 31, 37 ve 45” olarak belirlenirken, 6 bilen çıkmadığı için, 1 milyon 448 bin 135 YTL 31 YKr ikramiye gelecek haftaya devredildi. 5 bilenler 1729 YTL 80’er YKr, 4 bilenler 19 YTL 95’er YKr, 3 bilenler 3 YTL 60’ar YKr ikramiye alacak. AIPS kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. Naci Karaman CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle