16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 2007 CUMA 6 HABERLER Anayasa paketi genel kurulda 370 oyla kabul edildi. 1. madde için 366 kabul oyu çıktı BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Paket mahkeme yolunda TA R İ H T E B İ R İ L K (Fotoğraflar: AA) Başkanı BüMECLİS’TE VEDA KOKTEYLİ TBMM lent Arınç, 22. dönem 5. yasama yılının sona ermesi dolayısıyla dün TBMM bahçesinde kapanış kokteyli verdi. Kokteyle katılan CHP Grup başkanvekilleri Haluk Koç, Kemal Anadol ile CHP milletvekillerinin, Arınç ile tokalaşmalarının ardından kokteylden ayrılması dikkat çekti. Kokteyle katılan Başbakan Tayyip Erdoğan, gazetecilerin Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’nun açıklamalarına ilişkin sorularını “Genel başkan yardımcımız bugün bununla ilgili açıklamayı yaptı. Fazla bir şey söylemek istemiyorum. Daha bu işi uzatmaya gerek yok. Noktayı koyduk” diye yanıtladı. neten TBMM Başkanı Bülent Arınç, maddenin kabul edildiğini ilan etti. CHP’li Oya Araslı ise 367’nin altında destek gören maddenin “reddedilmiş, düşmüş sayılacağını” vurgulayarak usul tartışması açılmasını istedi. Usul tartışması açan Arınç daha sonra, “Cumhurbaşkanı’nca geri gönderilen anayasa değişikliklerine ilişkin kanunun aynen kabulü için beşte üç çoğunluk oyu aranacağını” bildirdi. Yasanın, “Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) görev ve yetkileri kapsamına, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin usul ve esasların dahil edilmesini’’ öngören 2. maddesine 370 kabul oyu çıktı. Yasanın, “TBMM’nin yapacağı bütün işlerinde üye tamsayısının üçte biriyle toplanmasını’’ öngören 3. maddesi 375 oyla, cumhurbaşkanını halkın seçmesine ilişkin 4. madde 369 oyla, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin iki turda yapılması ve adaylık sürecini düzenleyen 5. madde 371 oyla, seçim yasalarında yapılacak değişikliklerin ilk seçimlerde uygulanamayacağına ilişkin anayasa hükmünün Cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulanmamasını öngören madde 371 oyla kabul edildi. 11. cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi için ilk tur oylamanın yasanın yürürlüğe girmesinden 40 gün sonraki ilk pazar günü, ikinci tur oylamanın ise takip eden ikinci pazar günü yapılmasını düzenleyen madde de 371 oyla kabul edildi. İstanbul’dan Ayrılırken... Geçen pazar Strasbourg’a döndüm. Atatürk Havalimanı’na varmak için Kadıköy’den kalkıp Boğaz Köprüsü’nden geçerken, karşıma dikilen gökdelenlerin yol açtığı iticiliği yaşadım bir kez daha. Uçak da denize doğru yükselirken, aşağıda yeşili yolunmuş, yeknesak ve betona batmış kara parçasını da acılarla seyrettim. Ama vaktiyle böyle değildi bu yerler... İstanbul’da eski mahalleler, Üsküdar, Kadıköy Boğaz ahşap binalarla doluydu. Bir kırk yıl içinde, korkunç bir patlama oldu. Bunu, kırsal kesimden gelenler yaptılar ve Doğan Kuban’ın deyimiyle bir “kırsal kültür” yarattılar (Cumhuriyet, 18.2.2007). İstanbul, işte bu kırsal kültürün başkentidir. Başta İstanbul’a yönelen göçle demokrasi bir rastlantı üst üste örtüştü. Türkiye’de demokrasi sadece oy hesabı üzerine kurulduğundan, “toprak yağması” onun aracı oldu. Bütün siyasal partiler, bütün holdingler ve halkın tümü, bu yağmadan karşılıklı para kazanma yoluna giderek ekonomiyi de İstanbul’u da mahvettiler. Şu da yazılıp çiziliyor: Dünyada birçok kent, imajlarını iyileştirmek ve yabancı sermaye çekmek için, gökdelen dikme yarışı içinde. İstanbul da bu yarışmaya sokulmuştur ve tarihsel imajını yitirme tehlikesiyle karşı karşıyadır (Milliyet, 3.5.2007). Öte yandan, hatırlıyorsunuz, İstanbul’daki Karayolları arsasının 800 milyon YTL’ye satılmasını, Başbakan televizyondan ballandırarak anlatıyordu: “İşte gördünüz, İstanbul’da arazi fiyatları arttıkça, bundan herkes kazanıyor... Siz de kazanmış oluyorsunuz.” Oysa pohpohlamalar, dünyanın en güzel kenti olan İstanbul’u, 25 milyonlu, 30 milyonlu bir nüfusa taşıyacaktır. Bu da, İstanbul’u İstanbul olmaktan çıkarıp, bir Bangladeş, bir Bombay yaratmak demek değil mi? Anlaşılıyor ki, 1453’te fethedilen İstanbul’da tamamlanmamış bir fetih var (Hürriyet, 15.3.2007). Bitmedi... ? İstanbul’un böylesine batmasında belediyelerin, belediye başkanlarının payı yok mu? Olmaz olur mu? Ama o başkanların içinde, İstanbul’u yutacak dalgalara karşı var gücüyle dikilenler de görüldü. Ahmet İsvan, o nadirlerden biridir. 1973 yerel yönetim seçimlerinden, bütün Türkiye’de ve özellikle İstanbul’da, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), bir zaferle çıkmıştı. İstanbul’da CHP, oyların yüzde 64’ünü kazanmıştı. Kahramanı da, Ahmet İsvan’dı; İstanbul Belediye Başkanı oldu. Göç dalgasının ilk gelip vurduğu yer İstanbul’du ve kent yönetimi dev sorunlarla baş başaydı. Ne var ki, parti “bozuk düzen”i değiştirmenin kavgasında; Ahmet İsvan da, “Yoksulluk kader değildir” demişti seçimlerde. Ayrıca, belediyeciliğin istediği kültüre sahip bir aydın kişiydi. Bütün bunlara karşın, işler yolunda gitmedi. Başta, hukuk düzeninin yapısı olumsuz rol oynadı: Belediyelerimiz bütçesine, kadrosuna ve görev alanına egemen değil, hükümetin ağır vesayeti altında idi. Bir de, Milliyetçi Cephe hükümeti iktidardaydı. Halk bu olumsuzlukların bilincinde olmayıp da belediyeyi suçladığında, CHP, bozuk düzeni teşrih etmede rol oynayacağı yerde ilgisiz kalır; dahası suçlayıcılar safına geçer. Ne olursa olsun, Ahmet İsvan, sonuna kadar bozuk düzene karşı çıkar; halktan yana olmanın örneklerini sergiler. Karanlık güçler her şeyi göze alır: 36 yurttaşımızın öldürüldüğü 1977 yılı 1 Mayıs olaylarının birinci derece tanığı oldu Ahmet İsvan; bu olayları düzenleyen karanlık güçler, onu bu kıyımla ilişkilendirmeye kadar gittiler ve tutucu basın da onları tuttu. 12 Eylül’den sonra faşizm de hıncını esirgemez: 27 ay hapiste tutar ve yargılar; sonucu aklanmaktır. Eşi Reha İsvan’ı da, Barış Derneği davasıyla 38 ay hapiste tutarlar... İşte düzenimizin kara sayfalarından birkaçı daha! Bu yıl, TÜYAP Bursa Fuarı’ndan sonra, yolumu Yalova’dan geçirip bu seçkin aydını ziyaret ettim; sohbeti ve fikirleriyle zenginleşip döndüm İstanbul’a. Reha İsvan’ı, o unutulmaz insanı da, bir köşeye çekildiğinden rahatsız etmedim. O günü unutmadım, unutamayacağım da... Yüksek mahkemeden Erdoğan’a suç duyurusu ANKARA / İZMİR (Cumhuriyet) Anayasa Mahkemesi’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında yapmaya hazırlandığı suç duyurusu, yüksek mahkeme tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyacak. Erdoğan hakkındaki soruşturmanın Türk Ceza Yasası’nın (TCY) 301. maddesindeki “yargı organlarını alenen aşağılama” suçlaması ile yürütülebileceği belirtiliyor. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran avukat Mahmut Tanal da Anayasa Mahkemesi’nin kararına ilişkin “yüz karası” nitelemesi yapan Erdoğan hakkında TCY’nin 301. maddesinden işlem yapılmasını istedi. Erdoğan’ın, bir televizyon kanalında, Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 367 katılımcı koşuluyla ilgili kararını “yüz karası” olarak nitelendirerek dayatmayla verildiğini savlamasıyla başlayan tartışmaların ardından Anayasa Mahkemesi’nde Erdoğan hakkındaki suç duyurusu hazırlıkları sürüyor. Suç duyurusunun ardından olası soruşturmanın TCY’nin 301. maddesinden yapılması bekleniyor. 301. maddede, “yargı organlarını alenen aşağılama” suçu için 6 aydan 2 yıla kadar hapis öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ye geri gönderdiği anayasa değişikliği paketi 21 ret oyuna karşılık 370 oyla kabul edildi; 1 çekimser, 2 boş oy kullanıldı, 3 oy da geçersiz sayıldı. Seçimlerin dört yılda bir yapılmasını öngören maddenin 366 oyla kabul edildiği ilan edilirken CHP’liler 367’nin altında destek gören maddenin “reddedilmiş, düşmüş sayılacağını” bildirdi. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, değişikliğin yürürlüğe girme şansının zayıf olduğunu, oylamalarda anayasaya ciddi aykırılıklar yaşandığını, bir değerlendirme yaptıktan sonra eğer karar verirlerse bugün Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yapılabileceğini söyledi. Bağımsızlardan destek geldi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in TBMM’ye geri gönderdiği anayasa değişikliği paketinin ikinci tur oylamasında bağımsız milletvekilleri Ülkü Güney, Süleyman Bölünmez, Fuat Geçen, Mehmet Eraslan, Hamza Albayrak, Esat Canan, Ümmet Kandoğan, Göksal Küçükali oylamaya katılarak iktidara destek verdi. AKP’li Turan Çömez ve Muharrem Eskiyapan’ın oylamaya katılmaması dikkat çekti. Oylama başladığında Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, 15 milletvekiliyle birlikte genel kurul salonunda hazır bulundu. Oylamalara CHP’den anayasa ve adalet komisyonu üyesi ve grup yönetiminde bulunan 15 dolayında milletvekilinin de katılması dikkat çekti. Anavatan Partili milletvekillerinin olası “hayır, geçersiz, boş” oylarını “perdelemek” için bir grup CHP’linin oylamaya katılması taktiği uygulandığı öğrenildi. Ancak bu taktik sonuç vermedi. ‘Yürürlüğe girme şansı zayıf’ İzmir’de suç duyurusu İzmir Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuran avukat Tanal da Erdoğan hakkında TCY’nin 301. maddesinden işlem yapılmasını istedi. Tanal, dilekçesinde “Şüphelinin NTV ve AKP grubunda yaptığı konuşma ve beyanlar TCY 301. maddesi uyarınca devletin organlarının saygınlığına karşı suçlar başlığını taşıyan 301. maddesindeki, yargı organlarını aşağılama suçunu oluşturmaktadır” görüşlerine yer verdi. TBB: Yargı kararlarını unuttu Türkiye Barolar Birliği’nden yapılan açıklamada da Erdoğan’ın kendisine milletvekili olma ve ülkeyi yönetme imkânı sağlayan yargı kararını unuttuğu belirtilerek “Anayasa Mahkemesi’ne yönelttiği ağır saldırı ve hakaret kendisinden beklenmeyen bir davranış değil. Kuvvetler ayrımı ilkesinin bilincinde olmayan bir zihniyete ancak bu yakışır. Yargının, siyasi iktidar tarafından hedef gösterilmesi demokrasi kültürü düzeyinin göstergesidir” denildi. Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanı Muzaffer İlhan Erdost da “Bağımsızlık özlemiyle bayraklaşan, laiklik türküleriyle yığınlaşan halkı göstererek ‘Millet sizden nefret ediyor’ demişti. Laik, demokrat, sosyal hukuk devletinin beyninde kurşun, boğazında hançer, kalbinde ur olan külhanileri, ülke taciri bezirgânları halk artık tanıyor. Evet, millet sizden nefret ediyor” dedi. Paketin tamamının 370 oyla kabul edilmesinden sonra, AKP Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, “millete böyle mutluluğu verdikleri için’’ katkısı olan herkese teşekkür etti. CHP Grup Başkanvekili Topuz, yerinden söz alarak “Meclisimiz bunu, kanun haline getirmiştir 1. madde 366’da kaldı ama halk oylamasına sunulacaktır. O zamana kadar çok önemli siSeçimlerin dört yılda bir yapılmayasi gelişmeler olacaktır. İyi nisını öngören birinci madde oylayetle milletvekillerine şunu hatırmasında 366 kabul oyuna karşılık, latmak istiyorum ki bu kanunun 22 ret, 3 çekimser, 1 boş, 1 de geyürürlüğe girme şansının çok zaçersiz oy kullanıldı. Birleşimi yöyıf olduğunu herkes bilmektedir’’ diye konuştu. Topuz, oylamanın ardından SARIBAŞ: AKP SÖZ VERDİ, ÖNERİ MECLİS’E GELMEYECEK. ERDOĞAN: GELEBİLİR gazetecilerin sorularını yanıtlarken “anayasaya aykırılığın açık olduğunu, bu konuda tespitlerinin bulunduğunu” vurguladı. Anayasa değişikliğinin “boşuna gayret olduğunu, uygulama kabiliyeti bulunmadığını” kaydeden ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) nuyla ilgili soruları üzerine, “Gelebi sa önerisini TBMM’den geçirmesi duTopuz, “Arkadaşlar, kendi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Se lir, niye gelmesin” dedi. AKP Grup rumunda halkoylaması, 22 Temmuz’da lerini iş yapmış göstermek zer, cumhurbaşkanının halk tarafın Başkanvekili Faruk Çelik, bu konu yapılacak. İlgili yasada bir değişiklik istiyorlar. Cumhurbaşkanı dan seçilmesine ilişkin anayasa deği da alınan bir karar ve Anavatan Par yapılmaması durumunda ise halkoyseçememenin yenilgisine şikliği paketini onaylayabileceği gibi tisi’ne verilen bir söz olmadığını be laması ekim ayına kalacak. Bu konukarşı yapıyorlar” dedi. “Yatamamını ya da bazı maddelerini hal lirterek “TBMM’yi 3 Haziran’da ta da kulislerde farklı senaryolar dile gesanın, uygulama kabiliyetikoylamasına sunabilecek. AKP’nin, til edip 15 Haziran’da yeniden top tiriliyor. 22 Temmuz’da AKP dışında nin olmadığını söylüyorsubir hükümet kurulması durumunda halkoylamasının süresini 120 günden layabiliriz” diye konuştu. nuz, o zaman Anayasa Mahpaketin rafa kaldırılacağı ve cumhur40 güne indirilmesine ilişkin yasa dekemesi’ne gitmenize gerek Gözler Sezer’e çevrildi başkanının TBMM tarafından seçileğişikliğini getirip getirmeyeceğiyle var mı?’’ sorusuna da Topuz, Sezer’in, paketi onaylaması duru ceği kaydediliyor. ilgili belirsizlik sürüyor. “Meclis’in tarihine, zabıtAnavatan Partisi Grup Başkanveki munda cumhurbaşkanının seçimi 22 larına, yanlış uygulamaları li Süleyman Sarıbaş, AKP’nin kendi Temmuz’da yapılacak. Sezer’in halkoy İkinci kez veto hakkı doğabilir yerleştirmemek için gideÖte yandan, CHP’nin paketin 366 lerine söz verdiğini, sürenin düşürül laması yönünde karar vermesi dururiz. Bir değerlendirme yapameyeceğini ve Sezer’in halkoylama munda, kararın Resmi Gazete’de ya oy alan 1. maddesini Anayasa Mahcağız. Bu değerlendirme sosı yönünde karar vermesi durumun yımından itibaren 120 gün sonraki ilk kemesi’ne götürmesi, mahkemenin nucunda, Anayasa Mahkeda halkoylamasının 120 gün sonra ya pazar günü halkoylaması yapılacak. de bu maddeyi düşmüş sayması dumesi’ne gitme kararı verirpılacağını söyledi. Başbakan Recep Ancak AKP’nin halkoylaması süresi rumunda, Sezer’e 2. kez veto hakkı dosek, yarın (bugün) yapabiTayyip Erdoğan ise gazetecilerin ko nin 40 güne düşürülmesine ilişkin ya ğacağı olasılığı da değerlendiriliyor. liriz’’ yanıtını verdi. AKP’nin halkoyu ısrarı TUĞCUYA YANIT VERDİ Fırat: Eleştiri hakkını kullandık ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan’a yönelik sert açıklamalarına yanıt, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’tan geldi. Mahkemenin karar sürecinde CHP lideri Deniz Baykal’ın “Anayasa Mahkemesi 367’ye gerek yok derse çatışma çıkar” sözlerinin doğrudan mahkemeyi ve üyeleri hedef alan açık ve net bir tehdit olduğunu kaydeden Fırat, hukukun üstünlüğü ve mahkeme kararlarının bağlayıcılığı ilkesinin Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarında hiçbir şekilde tartışma konusu yapılmadığını ileri sürdü. Sabih Kanadoğlu, tanım arayanların rejimi aşındırmak istediklerini söyledi ‘ D AYA N A K N E Y D İ ’ Laiklik ilkesinin tarifi nettir İstanbul Haber Servisi Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, “laiklik, ulus devlet, yargı bağımsızlığı ve uzlaşmanın” demokrasinin olmazsa olmaz koşulları olduğunu söyledi. Laiklik ilkesi başta olmak üzere birçok konuda siyasi otoritenin aşındırma çalışması olduğunu ifade eden Kanadoğlu, “Demokrasi kurallar yerine kişilerin çıkarlarına göre uygulanırsa, en kötü sistem şekli olur” dedi. Kabataş Erkek Lisesi Konferans Salonu’nda Kabataşlılar Derneği’nin düzenlediği “Çağdaş Demokrasi ve Türkiye” konulu panelde konuşan eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, siyasi iktidar içinde son dönemde laikliğin tanımının yeniden yapılmasını isteyenler olduğuna dikkat çekti. Kanadoğlu, “Laikliğin tanımı 1937 yılında anayasaya girerek Cumhuriyet’in temsili olmuştur. Laikliğin tanımını isteyenler, kafalarındaki rejimin gelKanadoğlu, Kabataş Erkek Lisesi’nde düzenlenen “Çağdaş Demokrasi ve Türkiye” konulu panelde konuştu. Maliye bakanı ve İçişleri bakanı olmasıyla demokrasiden bahsedilemeyeceğini” söyledi. Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Kanadoğlu, Atatürk’ün Türkiye’sini nasıl bir gelecek bekliyor sorusuna, “Atatürk ilkelerine bağlı, laik, demokratik bir Türkiye için varını yoğunu ortaya koyacak gençler olduğu sürece kötümser yaklaşmıyorum. Umudunu kaybeden, her şeyini kaybeder” karşılığını verdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Devlet laiktir ama bireyler değil” yönündeki değerlendirmesinin sorulması üzerine Kanadoğlu, “Başbakan ideolojik düşüncesini dile getirdi. Bunun hukuki hiçbir değeri yok. Laikliğin içinin boşaltılmasından başka bir anlama gelmez” dedi. Kanadoğlu, milletvekilli ya da Cumhurbaşkanı adayı olmayı düşünüyor musunuz sorusuna ise “Milletvekilliği için hayır. Cumhurbaşkanlığı için ise seçim sonuçlarını bekleyelim” yanıtını verdi. CHP’den ‘yüz karası’ sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Antalya Milletvekili Feridun Fikret Baloğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Anayasa Mahkemesi’ne 367 kararıyla ilgili olarak ‘yüz karası’ derken hangi bilgilere dayandığı”nı sordu. Baloğlu, Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, “Yüksek mahkemenin bağımsızlığını tehdit edecek, ‘zorlama ve dayatmalar’la bir karar verildiğine ilişkin iddianızın belgeleri varsa neden kamuoyunu bilgilendirmiyorsunuz? İddianızı doğrulayacak bir belgeniz ve bilginiz yoksa ülkemizin seçim ortamına girdiği süreçte, bu tür tartışmalarla anayasal kurumları ve yargıyı neden tartışma konusu yapıyorsunuz’’ sorularına yanıt istedi. ‘Erdoğan, hukukun üstünlüğünü savundu’ Erdoğan’ın tam tersine hukukun üstünlüğü ve yargının tarafsızlığını savunduğunu ve vazgeçilmezliğini vurguladığını savunan Fırat şöyle konuştu: “Ancak hiçbir kurum ve kişi karar ve işlem, demokrasilerde eleştiri üstü tutulamaz. Yasama ve yürütme erkleri kararlarından dolayı nasıl eleştirilebiliyorsa, yargı erkinin kararları da eleştiriye açıktır. Bu eleştiri hakkını tehdit, husumet, hakaret ve hedef gösterme olarak değerlendirmek kabul edilemez. Kaldı ki bu süreçte alınan kararlar kesin olarak hukukçular ve siyaset bilimcilerce bugün eleştirildiği gibi gelecekte de tartışma konusu olacaktır ve kararı tarih verecektir. Yüce mahkemenin kararını savunmasını anlayış ve saygıyla karşılıyor, eleştiri hakkının kullanılması hususunda aynı anlayış ve saygıyı beklemenin de en tabii hakkımız olduğunu düşünüyoruz. Yargıtay’ın içtihatları da bu görüşlerimizi desteklemekte ve millet adına hareket eden ve karar verenlerin en ağır şekilde eleştirilmesinin hakaret suçunu içermeyeceğini belirtmektedir.” mesini isteyenlerdir. Laiklik anayasada tarifini bulmuştur. Sosyal hukuk devlet yapısını dini esaslara göre kurmaya çalışanlara rejim izin vermezse, bunun adı laikliktir. Dini istismar edenlere ve çıkarları için kullananlara izin verilmezse işte bu da la ikliktir” dedi Dokunulmazlıkların Türkiye için utanç kaynağı olduğunun altını çizen Kanadoğlu, “şeffaflıktan uzak kalmış, kendi partisinin zenginini yaratarak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma gibi suçlardan yargıdan aklanmamış kişilerin Türkiye’de başbakan, CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle