18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C adına İLHAN SELÇUK ? Baştarafı 1. Sayfada İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI Genel Yayın Yönetmeni: İbrahimYıldız ? Yazıişleri Müdürleri: Mehmet Sucu, Güray Öz (Sorumlu) ? Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara İstihbarat: Cengiz Yıldırım ? Ekonomi: Hasan Eriş ? Dış Haberler: Özgür Ulusoy ? Kültür: Egemen Berköz ? Spor: Abdülkadir Yücelman ? Makaleler: Sami Karaören ? Düzeltme: Abdullah Yazıcı ? BilgiBelge: Edibe Buğra ? Yurt Haberleri: Mehmet Faraç Yayın Kurulu: İlhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Başkan Yardımcısı), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvarı No: 125, Kat:4, Bakanlıklar Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 ? İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: 4411220, Faks: 4418745 ? Adana Temsilcisi: Çetin Yiğenoğlu, İnönü Cd. 5 S. Aksoğan İş H. Kat 1 Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Antalya Temsilcisi: Ahmet Oruçoğlu Cumhuriyet Meydanı Yıldız Apartmanı B Blok No: 80/5 Tel: 0242 2480057 Faks: 0242 2430509 ? İdare Müdürü: Hüseyin Gürer ? Mali İşler: Bülent Yener ? Satış: Fazilet Kuza ? Cumhuriyet Reklam: ? Genel Müdür: ÖzlemAyden ? Genel MüdürYardımcısı: Nazende Pal Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 İmsak: 4.19 Güneş: 5.59 Öğle: 13.09 İkindi: 16.56 Akşam: 20.06 Yatsı: 21.37 Yayımlayan ve Yönetim yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul. Tel: (0/212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0/212) 343 72 64 Yaygın süreli yayın Baskı: Merkez Gazete Dergi BasımYayıncılık San. ve Tic. AŞ Fatih Mah. Hasan Basri Cad. Samandıra Kartal/İstanbul Dağıtım: Merkez Dağıtım Pazarlama San. ve Tic. A.Ş. www.cumhuriyet.com.tr 29 NİSAN 2007 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ra. Zaman: Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turu tamamlandıktan önce ve sonra AKP adayı Abdullah Gül’ün laiklik karşıtı davranışlarının ortaya çıktığı, tartışıldığı bir zaman. Zemin: Cumhurbaşkanlığı’na antilaik görüşlü birini, “dindar bir cumhurbaşkanını” oturtmak çabasının somutlaştığı... Çankaya’daMeclis’teBaşbakanlık’ta laikliğin altını oymaya azmetmiş, Milli Görüş’ten gelen (GülRTEArınç’tan kurulu) üçgenin devleti ele geçirme hareketinin somutlaştığı zemin... Anımsatma: Son açıklamanın (muhtıranın) 12 Eylül müdahalesinden dokuz ay önce askerlerin zamanın Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e öncelikle hükümete verilmek üzere sundukları uyarı mektubundan tek farkı; TSK tarafından kamuoyu aracılığıyla internetten “ilgililere” duyurulması. Ne ki, uyarı mektubunu ne hükümet başkanı, ne parlamento, ne de diğer partiler üzerine aldı. Bu kez durum çok daha açık. Açıklamanın hedefi RTE hükümeti ve AKP iktidarı! ??? Genelkurmay, açıklamasında kimi veya kimleri uyardığını gösteriyor. Aksini düşünenlere soralım: “Cumhuriyetin temel değerlerine karşı bitmez tükenmez çaba içinde” olanların gayretlerini TSK; “uygun ortamlarda hükümet dışında sürekli kimin dikkatine sunmuş” olabilir? Herhalde hedef; laikliğin RTE ve dar kadrosu elinde durmadan aşındırıldığını vurgulayan, ülkedeki gerici eylemlere, gericilik kalkışmalarına hemen her zaman ve her zeminde sürekli dikkat çeken ana muhalefet CHP veya başka kurumlar değil. RTE’nin tek başına iktidar olmanın verdiği kaba cesaretten kaynaklanan uzlaşmaz davranışları, gerici hareketlere karşı kayıtsız kalması, hatta destekler izlenimler vermesi askerleri sert bir açıklama yapmaya (muhtıraya) zorladı. Özellikle milli eğitim siyaseti… hükümetin dört buçuk yıldır laik rejimin temellerini dinamitleme çabaları ve nihayet laik Cumhuriyetin temel taşı Çankaya’yı ele geçirmek için kendisi yukarı çıkamayınca “ağabeyleri” Bülent Arınç’ın dayatmasıyla dindar birini, Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapması... RTE, Çankaya’yı ele geçirerek devleti “dinci amaçlarına” çevirmeyi aklına koyduğu için uzlaşma yoluyla cumhurbaşkanı seçmeyi sürekli ret etti. Zira, uzlaşma demek, Çankaya’ya laik Cumhuriyetin arkasında duracak birini seçmek demekti. ??? Devleti amaçlarına uygun bir sürece sokabilmeleri için kendisi yukarı çıkacaktı. 14 Nisan’da RTE’yi Köşk’te görmeyi istemediğini haykıran toplum baskısı karşısında geri çekilmek zorunda kaldı, ama dindar bir cumhurbaşkanından asla vazgeçmedi. Hiç beklemediği iki gelişme oldu. Birinci gelişme TBMM’de siyasi rüşvet vaatlerine, tehditlere karşın öteki partiler de CHP yanında yer aldı. Cumhurbaşkanlığı mahkemelik oldu. İkinci gelişme gece yarısı gelen muhtıra. RTE, Genelkurmay’ın açıklaması önüne geldiğinde şaşırmış olabilir. Tabii yine anlamazlıktan gelebilir. Anayasa Mahkemesi 367 ile seçim yolunu açan bir karar vermezse “dindar” Gül’ü ikinci turda, olmadı üçüncü turda seçtirmekten vazgeçmeyecektir. Oysa; Genelkurmay laik rejimle ilgili kaygılarını, Cumhurbaşkanlığı seçiminden ayrı tutmadığını açıklamadaki; “son günlerde Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan sorunun laikliğin tartışılması konusuna odaklanmış olduğu ifadesiyle” yadsınamayacak biçimde ortaya koyuyor. Açıklamanın büyük bölümünde yurt düzeyinde gerici hareketleri özetliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın “Cumhuriyet rejimine sözde değil özde bağlı olmak ve bunu davranışlarına yansıtmak ilkesini” anımsattıktan sonra, “Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde öne çıkan laiklik tartışmasının TSK tarafından endişe ile izlendiğinin” altını çizmek gereğini duyuyor. Bir başka öğe: Muhtıradan gerekli dersleri çıkarması gerekenlere laikliğin kesin savunucusu olduğunu anımsatan TSK; “gerektiğinde tavrını ve davranışlarını açık ve net bir şekilde ortaya koyacağının” altını çiziyor. ??? Yüz binler, milyonlar “tehlikenin farkında”; TSK, devleti kendi malum amaçlarına göre biçimlendirmek isteyenleri sert biçimde uyarıyor ve aksi halde kararlı tutumunu çok açık bir dille açıklıyor. Dindar üçgen; RTEGülArınç, ellerindeki bu fırsattan laik Cumhuriyet uğruna vazgeçerler mi? Yüz binler buluşuyor Çağlayan’da bir araya gelecek olan yurttaşlar ‘Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz’ mesajı verecek İstanbul Haber Servisi Çankaya’ya laiklik karşıtı bir anlayışın hâkim olmaması için yapılan 14 Nisan Ankara mitinginin İstanbul ayağı bugün gerçekleştiriliyor. Çağlayan’da bir araya gelecek olan yüz binlerce Cumhuriyetçi yurttaş “Şeriata, bölücülüğe, darbeye, ırkçılığa karşı birlik ve kardeşlik içinde Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz” mesajı verecek. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Bizim Ülke Derneği, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Çağdaş Eğitim Vakfı ve Kanaltürk tarafından düzenlenen Cumhuriyet Mitingi, Çağlayan Abidei Hürriyet Meydanı’nda yapılacak.Mitinge, DİSK, İstanbul Tabip, Diş Hekimleri, Eczacı ve Veterinerler odaları üyeleri, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, KESK’e bağlı bazı sendikalar, TEMA, Kuvayı Milliye Derneği, Mustafa Kemal Derneği ve Cumhuriyet Okurları’nın da (CUMOK) aralarında bulunduğu 500’e yakın kuruluş destek verecek. Katılımcıların 11.00 sularında alanda buluşacağı miting, saat 14.00’te başlayacak. Prof. Dr. Necla Arat, Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. Nur Serter ve Tuncay Özkan’ın konuşma yapacağı ve çok sayıda demokratik kitle örgütü ve sanatçının destek verdiği miting, müzik ve barkovizyon gösterileri ile başlayacak. Dinletiler, konuşmalar ve şiirlerle devam edecek miting boyunca “Onuncu Yıl Marşı, Bişey Yapmalı, Dağ Başını Duman Almış, Güzel günler göreceğiz çocuklar, Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz, Türkiyem” şarkıları da çalınacak. Aksi halde bu araçların trafiğe kapalı olan yollara girebilmeleri mümkün olmayacak. GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Trafiğe kapalı yollar İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, miting dolayısıyla saat 07.30’dan itibaren trafiğe kapatılacak bazı yollar şöyle: Darülaceze, Piyalepaşa, Çağlayan Vatan, Kâğıthane, Dr. Cemil Bengü, İzzet Paşa, Abidei Hürriyet, 28 Nisan, Halide Edip Adıvar ve Fevzi Çakmak caddeleri ile Feriköy Kasap, Akar, Eğitim, Ayazma, Gürun ve Fırın Arkası, Fırın Aralığı, Çınar, Çağlayan Top Sahası Yanı, Egemen, Zafer, Yeniyol ve İdil sokakları. Kasımpaşa’dan Piyalepaşa Bulvarı’na katılım, Çağlayan Piyalepaşa Bulvarı’na katılım, Okmeydanı Piyalepaşa Bulvarı’ndan Çağlayan istikametine katılım, D100’den Çağlayan ve Kasımpaşa katılımı, Vatan Caddesi Çağlayan çıkışı, Mecidiyeköy’den Çağlayan’a gidiş Kuştepe ışıklar, Şişli istikametinden Çağlayan’a gidiş Hürriyet Tepesi ışıklar, Kâğıthane Caddesi’nden Çağlayan’a çıkış, Okmeydanı Kavşağı’ndan Darülaceze Caddesi’ne çıkış, TEM’den Darülaceze Caddesi’ne geliş, Piyalepaşa Darülaceze gelişi, Perpa Darülaceze gelişi, Gürsel Mahallesi gelişi, Halide Edip Caddesi Şişli gelişi ve Şişli’den Çağlayan’a geliş. Mitinge ulaşım Miting düzenleme komitesi, miting sırasında katılımcılar tarafından dikkat edilmesi gereken noktaları da şöyle belirledi: İstanbul içinden veya dışından özel araçlarla gelenler, araçlarını Büyükdere Caddesi’nin Beşiktaş yönünde kalan otoparklara park edebilirler. Otobüs ve midibüslerle gelenler Perpa’nın E5’e bakan cephesindeki otoparkı kullanabilirler. Otobüs, midibüs, minibüs ve özel otomobillerin, ön ve arka yüzlerine açıkça okunabilir bir levha üzerine “Cumhuriyet Mitingi” yazmaları gerekiyor. Katılımcıların, örgütlü olarak geliyorlarsa, kurumsal unvanı ile gelen araç sayısına göre araç numarasını yazmaları gerekiyor. Sendika ve meslek odaları Dolmabahçe’den meydana kadar yürüyecek 1 Mayıs’ta Taksim’de anma İstanbul Haber Servisi DİSK, KESK, TMMOB, TTB’nin de aralarında bulunduğu, çeşitli sivil toplum örgütleri ile siyasi partiler ve meslek odaları 1 Mayıs Salı günü Taksim’de anma etkinliği gerçekleştirecek. Dolmabahçe’de saat 10.00’da toplandıktan sonra, Gümüşsuyu ve Mete caddelerinden Taksim’e yürüyecek olan örgütler, 1977 1 Mayıs’ında karanlık güçlerin gerçekleştirdiği katliamın açıklığa kavuşturulması için soruşturma komisyonu kurulmasını, 1 Mayıs’ın TBMM’de yasalaşmasını ve 1 Mayıs’in tatil ilan edilmesini isteyecekler. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, Taksim’de geçen yıl içinde birçok anma töreni ve etkinlik düzenlendi.ğine dikkat çekerek “Hiçbiri ile ilgili izin alınmadı. Biz, 36 yurttaşımızın anısına bir anma yapacağız, bize bu bile çok görülüyorsa, bunun hukuki sürecini sürdürürüz.Yaptığımız yasadışı bir şey yok” diye konuştu. DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, dünyadaki birçok ülkede mitinglerin, büyük şehirlerin en merkezi alanlarında kutlandığını belirterek Türkiye’de kitlelerin, miting için arka sahalara itilmesine karşı olduklarını söyledi. Taksim’de yıl boyunca çok sayıda kutlama, eylem ve miting yapıldığını anımsatan Çam, yılda 1 gün mayısta Taksim’in işçilere kapatılmasını doğru bulmadıklarını vurguladı. Çam, “İran da Mersin Alevi Bektaşi Birliği’nin düzenlediği “Laik Demokratik Cumhuriyet İçin Güçlerimizi Birleştirelim” toplantısı Tevfik Sırrı Gür Stadyumu’nda yaklaşık 15 bin kişinin katılımıyla yapıldı. Toplantıda, AKP’nin laiklik karşıtı uygulamalarına tepki gösterilirken sol partilere “Birleşin” çağrısı yapıldı. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Başkanı Turgut Öker, “Alevi toplumu, Türkiye’yi kara çarşafa bürümek isteyenlere teslim olmayacak” dedi. dahil olmak üzere 1 Mayıs işçi sınıfının bayramı olarak kutlanıyor. Biz, bu mitingde, Türkiye parlamentosunda da 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın yasalaşmasını isteyeceğiz. 1977’nin katilleri bellidir ve bunların gün ışığına çıkması, olayın aydınlatılması için Meclis’te soruşturma komisyonu açılmasını isteyeceğiz” dedi. TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı da, üyelerine, bütün Türkiye’de gerçekleştirilecek 1 Mayıs etkinliğine katılma çağırısında bulunarak, “DİSK’in 1 Mayıs’ta Taksim’deki anma kararına TMMOB olarak uyacağız, anma etkinliğinde bulunacağız. ” dedi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy da, 1 Mayıs’ta TTB üyelerinin de Dolmabahçe’de toplanıp Taksim’e yürüyeceklerini ve Taksim’deki anma törenine katılacaklarını açıkladı. 78’liler Türkiye Meclisi, 78’liler Federasyonu, 78’liler Dernekleri, 78’liler Kültür ve Sanat Vakfı Girişimi, 1 Mayıs günü Taksim Alanı’nda olacaklarını duyurdu. ‘Birleşin’ çağrısı icraatına hayır diyen milyonu aşkın insan 14 Nisan’da Tandoğan’da en güçlü mesajını verdi. Ancak Erdoğan, “Halkın karşısında durulmaz” sözüne saygı göstermek yerine milyonları ‘bindirilmiş kıtalar’ diye niteleyip karşısına aldı. 3. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 13 Nisan konuşmasında “rejimin büyük tehlike altında” olduğunu vurguladığında hükümet bunu da küçümsedi. “Halk bunlara itibar etmiyor” çıkışını yaptı. Halk işine gelince çok kıymetli, işine gelmeyince bindirilmiş kıta! 4. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan’daki basın toplantısında Cumhurbaşkanlığı sürecine ilişkin görüşlerini açıkladı. AKP bunu da kendine yonttu, “Zaten bizim tarifimiz de öyleydi” dedi! 5. Bütün bunların ardından önceki gün başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimi turlarında AKP’nin bütün muhalefet partileriyle kavgalı ve gerilim içinde olduğu ortaya çıktı. Meclis’te yalnız kaldı. Ne demiş atalarımız: “Çok büyük bir güç bile yalnızlaşırsa güçsüzleşir!” ??? Yukarıda sıraladığımız gerilim zincirinin üstüne, önceki gece yarısı Genelkurmay Başkanlığı’nın sert açıklaması geldi. Sertliği kadar netliği ile de dikkati çeken açıklamanın satır aralarını maddeleştirelim: 1. AKP iktidarı döneminde laiklikle ilgili olumsuz gelişmeleri kapalı kapılar ardından hep söyledik. Örnekleriyle anlattık, ama dikkate alınmadı. 2. Laiklik karşıtı eylemler o hale geldi ki; bölücülerin kullandığı yöntemlerle kadınları ve çocukları öne sürüyorlar. Bu eylemleri önlemekten sorumlu kişiler, bunu yapmak şöyle dursun, daha da yaygınlaşması için çaba harcıyorlar. 3. 12 Nisan’da söylemek istediğimizi askeri diplomasi sınırları içinde söyledik. Bunun anlaşılmadığı görülüyor. Bir kez daha vurgulayalım; biz laiklikte tarafız. Cumhurbaşkanlığı seçimi bu yönüyle bizi doğrudan ilgilendiriyor. Biz, Köşk tarifi yaparken kişilerden değil, ilkelerden söz ettik. ??? Çıkış yolu nedir? Öncelikle girişte yaptığımız değerlendirmeleri AKP hükümetinin ve AKP’ye yön verenlerin kabul etmesi gerekiyor. Bir iktidar partisi, halkla, kitle örgütleriyle, devlet kurumlarıyla, cumhurbaşkanıyla ve askerlerle kavgalı ise kendisine dönüp bakması ve “Nerede hata yaptım” diye sorması gerekir. Sormazsa, sorarlar. Kim sorar? Her şeyden önce meydanlarda toplum sorar... Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı açıklamaya AKP’den önce iki büyük destekçisinden yanıt geldi: ABD ve AB... ABD’ye göre, Türkiye’de laiklik önemli, ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde anayasal sürecin dışına çıkılmamalı. AB’ye göre de askerler Cumhurbaşkanlığı seçiminde sınav veriyor. Hemen şunu vurgulayayım ki, hiçbir iktidar sadece dış destekle ayakta kalamaz. İlk tepkilerden anladığımız kadarıyla AKP ve yandaşları yarın borsada meydana gelecek gelişmeleri kullanarak yanıt verecekler. “Bakın, bir açıklama yapıldı, borsa düştü” diyecekler. Gelinen noktada borsa, Türkiye’nin gerçeği olmaktan çıkmıştır. Çıkış, sağlıklı bir seçimde görünüyor. Türkiye’de demokrasinin rayına oturmasını isteyenlerin de öncelikle siyasal gücü eline geçirenlerin yaptığı her şeyi alkışlamak yerine, denetim mekanizmalarını harekete geçirmeleri gerekir. Başbakan dün Kızılay toplantısında konuştu... Yer çok anlamlıydı... Türkiye’yi Kızılay’lık hale getirdi! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Triumvira’ya Uyarı!.. O. Doğu SİLÂHÇIOĞLU ? Baştarafı 2. Sayfada Tayyipçiler, Gülcüler, Arınççılar ve Şenerciler olmak üzere 4 ana grup var SOSYAL DEMOKRAT HALK PARTİSİ MİTİNGE ÇAĞRI İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI’NDAN * ŞERİATÇI DEVLET MODELİNE KARŞIN DEMOKRATİK, LAİK, SOSYAL HUKUK DEVLETİNDEN YANA OLANLAR * EMPERYALİZME BOYUN EĞENLERE KARŞIN TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE DİYENLER * ATATÜRK İLKE VE DEVRİMLERİNDEN ÖDÜN VERMEYEN TÜRKİYE’NİN YÜREKLİ İNSANLARI GENEL BAŞKANIMIZ Grupların partisi AKP EMİNE KAPLAN MURAT KARAYALÇIN ÖNDERLİĞİNDE BUGÜN SAAT 13.00’TE ÇAĞLAYAN’DAKİ CUMHURİYET MİTİNGİ’NDE BULUŞALIM Dr. BEYZADE ÖZKAHRAMAN İL BAŞKANI ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçim süreci AKP’deki grupların etkisini bir kez daha gözler önüne serdi. Partide Tayyipçiler, Gülcüler, Arınççılar ve Şenerciler olmak üzere 4 ana grup bulunuyor. DYP, ANAP ve MHP kökenliler ise bu gruplardan farklı olarak gelişmelere göre birlikte hareket ediyor. Tayyipçiler ve Gülcüler, verilen kararlarda etkili oluyor. Ancak Arınççılar ve Şenerciler de, kritik kararlarda rol oynuyor. AKP tabanı Milli Görüş’e dayanmakla birlikte, parti içinde etkin rol oynayan pek çok grup bulunuyor. Bu gruplar şöyle: Tayyipçiler: Partinin en etkili grubu AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ı destekleyenlerden oluşuyor. Tayyipçiler olarak anılan bu grubu, daha çok Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemindeki ekibi oluşturuyor. Parti yönetimi ağırlıklı olarak bu ekipten oluşuyor. AKP Genel Sekreteri İdris Naim Şahin ile Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Dengir Fırat, Grup Başkanvekili Faruk Çelik bu ekipte yer alıyor. Erdoğan’ın yakın çevresindeki danışman kadrosu Ömer Çelik, Egemen Bağış ve Cüneyd Zapsu da bu ekipte. Ancak Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda ekip ikiye bölünmüş gözüküyor. Parti yönetimindeki İstanbul ekibi, Erdoğan’ın genel başkan olarak kalmasını istemiş, danışman ekibi de Çankaya Köşkü’ne çıkmasını önermişti. Gülcüler: “Kayseri ekibi” olarak nitelendirilen Gülcüler, Tayyipçiler’den sonra partide ağırlık taşıyan ikinci grubu oluşturuyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün çevresinde yer alan grup, bazı parti yöneticileriyle grup başkanvekilleri ve Kayseri milletvekillerinden oluşuyor. Tayyip Erdoğan’ın üslubunu sert bulan bazı milletvekilleri de Gül’ün yaklaşımını daha çok beğeniyor. Bu nedenle bazı olaylarda Gül’ün tarafını tutuyor. Arınççılar: TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın ekibi ise daha çok Milli Görüş kökenli milletvekillerinden oluşuyor. Arınç’ın 50 kadar milletvekilini kontrol ettiği söyleniyor. Ancak Arınç, çok kritik konularda belirleyici olabiliyor. Son olarak cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde önemli bir rol oynamış, Arınç’ın dediği olmuştu. Şenerciler: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in etrafında toplanan bu grubun ise parti içinde büyük bir etkinliği bulunmuyor. Ancak Şener’in Sıvas örgütü üzerinde büyük etkisi var. Şener, çok kritik kararlarda etkili olabiliyor. Aksucular: Parti içinde İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu’nun da ağırlığının olduğu dile getiriliyor. Aksu’nun özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi milletvekilleri üzerinde etkili olduğu belirtiliyor. DYP, MHP ve ANAP kökenliler: DYP, MHP ve ANAP kökenliler, kendi içlerinde ayrılmakla birlikte bazı gelişmelere göre birlikte hareket edebiliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Mehmet Dülger, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut bunlar arasında yer alıyor. Bireyselciler: Bu grupta herhangi bir ekipte yer almayanlar bulunuyor. Kendi ilkelerine göre tavır belirliyorlar. Partinin bazı kararlarına muhalif kalabilirken, bazılarını destekliyorlar. Ertuğrul Yalçınbayır, Ersönmez Yarbay ve Turhan Çömez bu grupta yer alıyor. Toplumsal uyanış tüm yurdu sarmış; demokrasi tutkusu, Cumhuriyetin değerlerini sahiplenme duygusu, geniş yurttaş kesimlerine ulaşmış ve onların davranışlarına yansımış durumdadır!.. Yalnızca gelişmiş demokrasilerde örneği görülebilen bir tepkisel hareket, giderek ülkenin her yanına yayılmaktadır!.. Geçmişte rejimin korunmasını yalnızca anayasal kurum ve kuruluşlardan bekleyen Türk halkı, bugün artık bu görevi onların yanında yer alarak yerine getirmektedir. Anayasal kurum ve kuruluşlarla birlikte Türk ulusu da anayasal çizginin dışına çıkmaya yeltenen bir siyasal iktidarı anayasal sınırların içine çekmek için uyarmakta, zorlamakta ve her gün yeni adımlar atmaktadır!.. Bu adımlar gelecekte mutlaka başarıyla taçlanacak bir mücadelenin habercisidir. Türkiye bugün içinde bulunduğu zorlukları yenecek bir dönemin başlangıcında aydınlığa doğru yürümektedir!.. Türkiye Cumhuriyeti’nde rejim, artık yalnızca anayasal kurum ve kuruluşlar tarafından değil, halk tarafından da korunmaktadır!.. “Cumhurbaşkanlığı”nca, “YÖK Başkanlığı”nca, “Yüksek Yargı Organları”nca, diğer kurum ve kuruluşlarca, sivil toplum örgütlerince yapılan açıklamalar, halk hareketiyle birlikte yeni bir anlam kazanmış, yeni bir umut yaratmıştır!.. “Cumhuriyetin temel değerleri”nin, “Atatürk ilke ve devrimleri”nin savunucusu “Türk Silahlı Kuvvetleri”nce sergilenen, yasalarla belirlenmiş “Cumhuriyeti koruma ve kollama” görevini eksiksiz yerine getirme kararlılığı bu umudu artırmaktadır!.. Gelinen bu nokta; sönmez alevi “Atatürk” olan aydınlanma ışığının, yayılmış olduğu vatan topraklarından ufka yansımasıdır!.. Ufka yansıyan ışık, umutları çoğaltmaktadır!.. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle