18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 NİSAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Genelkurmay’ın açıklaması Ankara’yı karıştırdı. Erdoğan, Büyükanıt’ı aradı 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA AKP geri adım atmıyor ‘Bilek güreşinden vazgeçilmelidir’ ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Genelkurmay Başkanlığı’nın AKP hükümetine yönelik, laiklik ilkesini temel alan açıklamalarını değerlendirirken halkın laikanti laik kutuplaşmasına çekildiğini vurguladı. Çelebi, “AKP, kör kör parmağım gözüne diyen bilek güreşinden vazgeçmelidir” dedi. Çelebi, “gerekçesi ne olursa olsun” askeri müdahaleleri doğru bulmadıklarının altını çizdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, açıklamayı hükümete karşı bir tutum olarak algıladıklarını belirterek “Genelkurmay Başkanlığı, hükümetin emrinde olan bir kurumdur” dedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın önceki gece yaptığı açıklama Ankara’yı hareketlendirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün öğle saatlerinde Genelkurmay’ı arayarak Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile görüşme isteğini iletti. Bir süre sonra Büyükanıt, cevaben Başbakan Erdoğan’a döndü. Erdoğan bu sırada Başbakanlık Konutu’nda bakanları ile görüşüyordu. Erdoğan ve Gülüm... Bir istasyon düşünüyorum bozkırın ortasında. Bir ilkyaz güneşi iliklerimi ısıtan... Göğü maviye boyayan bir çocuk, ağaçları yaprak açan bir dünya.. Gelecek günleri yaşamı ve umudu çoğaltan bir resim. Ak kâğıtlara yazılmış şiirler. Demokrasi ve özgürlük!.. İnsanca bir yaşam!.. Emeğe ve düşünceye saygı!.. Çağdaşlık!.. Eğitim!.. Yaşamın neresindeyim ben bir pazar sabahı? Belki uzaklarda bir deniz kıyısında, Akdeniz’in soluk alıp verdiği bir yamaçtayım!.. Kaderin uçurumunda yaşıyorum, hem acının hem de hüznün içinde yürüyorum... İlkyaz kuşları kanat çırpıyor üzerimde... Laleler çoktan açmış kırmızı, beyaz ve mor.. Ah bugün İstanbul’da olmalıydım; Çağlayan’da Mustafa Kemal’in kadınlarıyla, erkekleriyle, çocuklarıyla kucaklaşmalıydım. Ve haykırmalıydım o kalabalığın içinde: “Var mısınız çoğalmaya, umutlarımızı çoğaltmaya, çetelerden, tarikatlardan arınmış, özgür ve demokratik toplum olmaya? Var mısınız kavgasız bir yaşamı kurmaya; var mısınız İdil’de, Şırnak’ta, Malatya’da, Trabzon’da, Edirne’de, Aydın’da, Kars’ta sevgi toplamaya? Var mısınız Çanakkale Boğazı’ndan geçen gemilere el sallamaya, Kızılırmak kıyısında güneşi karşılamaya? Var mısınız ne şeriat ne darbe demeye? Var mısınız laikliğe, Cumhuriyete, demokrasiye sımsıkı sarılmaya?” Sonra uzun uzun bir yürüyüşe çıkmaya... Tevfik Akdağ’ın dizelerinde “Gülüm”ü anımsamaya... “Bir güldür açılmış esmer bahçemde/nakıştan gözleriyle iri iri/bir güldür hüzünlüyken beyaz/bir güldür severken kırmızı/bir güldür çocuk kahkahalarında tenha bir kızdır şimdi kalabalık evlerde/ağlar kısık kısık benim için ağlar küçük elleriyle oynayarak/kaldım diye yağmurlarda yalnız/üşüttüm diye kuru tahtalarında gecelerin bir güldür duruşu baştan başa İstanbul/bir güldür çırpınış güvercin kanatlarıyla/bir güldür benim gülüm canım gülüm/bu yağmurlar geçer ben kurtulurum/ağlama gülüm ağlama gülüm” ??? Yüreğimin içinden bulutlar geçiyor mavişim, çocuk yüzlüm, geçmişim, geleceğim!.. Var mısın töreye karşı, şeyhe, şıha karşı omuz omuza yürümeye, çocukların Sümbül Dağı eteklerinde çoğalmasına... 14 yaşındaki kız çocuklarının evlendirilmesine karşı çıkmaya... Onların okumasına!.. Bir kayısı dalında açan çiçek, bir ıhlamur ağacının yalnızlığı, bir çocuğun gözlerindeki umut bizi, sizi, hepimizi aydınlık günlerle buluşturacak mutlaka... Bir istasyonda belki, çiçekler açmış bir Anadolu bozkırında... Demokrasi ve özgürlük!.. İnsanca bir yaşam! Kaderin uçurumunda ağız mızıkası çalıyorum... Ah bugün saat 13.30’da İstanbul’da Çağlayan Alanı’nda “Mustafa Kemal’in Çocukları”yla birlikte olmalıydım... Bir şiir geliyor aklıma Lale Müldür’den, ben düşler içinde gezinirken... “O uzun beyaz eldivenimle tekrar çıktığımda sulara Miras’ım, alnıma saplanacak altın bir ok olabilir. Erden kızların önünde eğilmiş oturuyor olabilirim alnımda altın bir okla. Aramızda belirli uzaklıklarla eğilmiş şarkı söylüyor olabiliriz gri sulara. Aramızda kristal uzaklıklarla göğe çekilmiş olabiliriz, ağlayan ünikornlar gibi. Orion çekimi belki de yalnızca...” Ah yoksulluğun kararttığı, din bezirgânlarının çoğaldığı benim güzel yurdum... O göğü maviye boyayan çocuk, ak kâğıtlara yazılmış şiirler... Nerede benim çocukluk düşlerim? Gökyüzüne asılan çanlar çalmalı artık. Alev alev tutuşmalı yüreklerimiz... Laiklik ve Cumhuriyet... Atatürk devrimlerine sahip çıkmak... Demokrasi ve barış!.. Ne şeriat ne darbe!.. Laik demokratik Türkiye!.. Özgürlük, çağdaşlaşma, uygar toplum!.. Var mısınız bu sabah kırmızıbeyaz giysiler içinde Çağlayan Alanı’na gitmeye? Bir huysuz acıyla, hüzünle değil coşkuyla dokunmaya mor menekşelere? ? Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, açıklamayı hükümete karşı bir tutum olarak algıladıklarını belirterek “Genelkurmay hükümetin emrindedir” dedi. Çiçek, Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde böyle bir metnin ortaya çıkmasının düşündürücü olduğunu söyledi. Büyükanıt’ın telefon görüşmesi yaklaşık 20 dakika sürdü. Erdoğan daha sonra görüşmeye ilişkin olarak bakanlarına bilgi verdi. Başbakanlık kaynaklarından alınan bilgiye göre Erdoğan, açıklamadan duyduğu üzüntüyü Büyükanıt’a iletti. Laiklik karşıtı olaylarla ilgili olarak savcılar ve hâkimlerin gereğini yaptığını savunan Erdoğan, hassasiyetlerin basın aracılığıyla değil yüz yüze dile getirilmesini istedi. Erdoğan, bu yöntemin kurumlar arasındaki ilişkiler açısından da önemli olduğunu söyledi. Dün Kızılay Genel Kurulu’na katılan Erdoğan, üstü örtülü bazı değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Büyük afetler her zaman sel ve deprem gibi afetler olmuyor. Ülkenin gönül birliği, siyasi birliği ve sosyal doku su da zaman zaman afetlere, felaketlere maruz kalabiliyor. Geçmişte güven ve istikrar zemininin kaybolduğu zamanlarda aziz milletimiz bu siyasi felaketlerin de ağır bedellerini büyük acılarla ödemiştir” dedi. Bakanlarla görüştü Daha sonra Başbakanlık Konutu’na geçen Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Beşir Atalay, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve Adana Milletvekili Ömer Çelik ile bir araya geldi. Erdoğan, MİT Müsteşarı Emre Taner ile de yaklaşık 20 dakika süren bir görüşme yaptı. Hükümetin açıklaması ise öğleden sonra Cemil Çiçek’ten geldi. Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasının hükümete karşı bir tutum olarak algılandığını vurgulayan Adalet Bakanı ve hükümet sözcüsü Çiçek, demokratik bir düzende bunun düşünülmesinin bile yadırgatıcı olduğunu belirtti. “Bunun, bu hassas dönemde Anayasa Mahkemesi eksenli tartışmalar yapılırken ortaya çıkması yüce yargıyı etkilemeye yönelik bir girişim olarak algılanacaktır” diyen Çiçek, Başbakanlık’a bağlı olan Genelkurmay Başkanlığı’nın herhangi bir konuda hükümete karşı bir ifade kullanmasının demokratik hukuk devletinde düşünülemeyeceğini söyledi. Çiçek, “Genelkurmay Başkanı, görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan’a karşı sorumludur. Bu metnin basın yayın organlarına verilmesi ve Genelkurmay’ın internet sitesinde yayımlanması ve bunun zamanlaması manidardır. Cumhurbaşkanlığı seçme sürecinde böyle bir metnin hem de gece yarısı ortaya çıkması son derece dikkat çekidir” dedi. Cumhuriyetin temel niteliklerine anayasa ve yasalara aykırı olarak gerçek ve tüzelkişiler tarafından zaman zaman ortaya konan hiçbir tutum ve davranışın onaylanamayacağını kaydeden hükümet sözcüsü Çiçek, bu durumlarda cumhuriyet savcılarının hiç kimseden izin almadan soruşturma yapma yetkisine sahip olduğunu söyledi. CHP LİDERİ BAYKAL ‘Dediğim dedik yarar getirmez’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, siyasetin danışma, istişare, uzlaşma ve “akıl akıldan üstündüre inanmak” olduğunu ifade ederek “Ben dediğim dedik ben bilirim yaklaşımı ile ne siyaset, ne demokrasi, ne Cumhuriyet yarar görür” dedi. Baykal, Esenboğa Havalimanı’nda İstanbul’a hareketinden önce gazetecilerin Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasına ilişkin sorusunu yanıtladı. Baykal, Cumhuriyetin ve demokrasinin Türkiye’nin gücü olduğunu belirterek “Eğer demokratik rejim yozlaşır Cumhuriyete zarar verirse sadece Cumhuriyete değil, Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne de zarar vermiş olur” dedi.Türkiye’nin, demokrasi ile Cumhuriyeti bir arada uyum içinde çalıştırmaması için bir neden bulunmadığını belirten Baykal, şunları kaydetti: “Türkiye’de bunu yapabilecek anlayış, birikim ve siyasi kadrolar vardır. Siyaset işlemektedir. Siyaset danışmadır, istişaredir, uzlaşmadır, akıl akıldan üstündüre inanmaktır. Ben dediğim dedik, ben bilirim yaklaşımı ile ne siyaset ne demokrasi ne Cumhuriyet yarar görür. İçinde bulunduğumuz bu tabloyu bu şekilde değerlendirmemiz gerekir diye düşünüyorum.” Beyoğlu’nda gösteriler ? İstanbul Haber Servisi Genç Siviller, Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) üyeleri Beyoğlu’nda ayrı ayrı yaptıkları gösterilerde Genelkurmay Başkanlığı’nın önceki gece yayımladığı bildirinin, hükümetin ve Meclis’in anayasal haklarına müdahale ederek darbe tehdidinde bulunduğunu söylediler. Grup üyeleri, darbeye karşı olduklarını dile getirerek hükümetin bu tehdit karşısında sessiz kalmasının suç sayıldığını bildirdiler. Arınç üstüne almadı Kızılay Genel Kurulu’na katılan Erdoğan, üstü örtülü bazı değerlendirmelerde bulundu.Erdoğan “Büyük afetler her zaman sel ve deprem gibi afetler olmuyor. Ülkenin gönül birliği, siyasi birliği ve sosyal dokusu da zaman zaman afetlere, felaketlere maruz kalabiliyor” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) TBMM Başkanı Bülent Arınç da yaptığı ilk değerlendirmede “Laiklik konusunda Türk Silahlı Kuvvetleri duyarlılığını tekrar ifade ediyor. Bu çok doğaldır’’ dedi. Diyarbakır’da tekbirli gösteri ? DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay’ın gece yarısı internet sitesinden yayımladığı sert bildiri, Diyarbakır’daki sivil toplum kuruluşlarının tepkisini çekti. Diyarbakır Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Büyükanıt ve diğer komutanların görevden alınmasını istedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın bildirisi üzerine türbana ilişkin açıklamalarıyla öne çıkan Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜRDER) Diyarbakır Şubesi de Ofis semtinde protesto gösterisi yaptı. Açıklama sırasında göstericiler “Darbecilere hayır”, “Uyan, diren, özgürleş” sloganları attı, tekbir getirdi. Muhalefet ‘acil seçim’ istedi Ağar, Türkiye’nin demokrasi dışında çözümü olmayacağını belirtirken Mumcu, Gül’ün adaylıktan çekilmesi ve seçim sürecinin önünün açılması gerektiğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı’nın önceki gece yaptığı açıklamanın ardından CHP, DYP ve ANAVATAN liderleri dün sabah saatlerinde bir telefon görüşmesi gerçekleştirerek bundan sonra izlenecek tutum hakkında görüş alışverişinde bulundular. Genelkurmay bildirisini “muhtıra” olarak nitelendiren muhalefet partileri, “derhal erken seçim” istedi. Genelkurmay Başkanlığı’nın hükümete yönelik gece yarısı yaptığı sert açıklamanın ardından muhalefet partileri güne telefon trafiğiyle başladı. DYP lideri Mehmet Ağar, önce ANAVATAN lideri Erkan Mumcu’yu, daha sonra da CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı telefonla arayarak açıklamanın anlamı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Ağar’ın da önerisiyle Baykal, ANAVATAN lideri Mumcu’yu aradı. yemiz, cumhurbaşkanı adayına adaylıktan çekilmesi konusunda bir telkinde bulunması ve seçim sürecinin önünün açılmasıdır. Üç gün önce bu çağrıyı yaptığımızda çağrımıza neredeyse küfürle karşılık verenler aslında kendileri için ne kadar hayırlı bir tavsiyede bulunduğumuzu bugün dahi anlamamış görünseler de önemli olan Türkiye’dir.” MEB’de cuma mesaisi ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Eğitimİş Sendikası, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında da vurgulanan Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki irtica yanlısı çabaların üst sınırlara ulaştığını, özellikle okulların ve bakanlık kurumlarının cuma namazı için boşalmasına göz yumulduğunu bildirdi. Zirve önerisi MHP Genel Başkan Yardımcısı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı sürecinde yaşanan gelişmelerden Türk demokrasisi adına büyük endişe duyduklarnı belirterek Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP yöneticilerinin bu sürece ideolojik bir içerik kazandırmak amacıyla yaptıklarının “tahrik ve zorlama” olduğunu söyledi. Anayasa Mahkemesi kararı sonuçlanıncaya kadar Cumhurbaşkanlığı seçiminin askıya alınmasını isteyen Bahçeli, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında bir “demokrasi, istikrar ve uzlaşma” zirvesi yapılmasını önerdi. Bahçeli, erken seçimden sonra oluşacak TBMM’nin de ilk iş olarak geniş tabanlı bir mutabakatla yeni cumhurbaşkanını seçmesi gerektiğini, Sezer’in ise bu süre zarfında görevini sürdürmesi gerektiğini söyledi. DSP Genel Sekreteri Ahmet Tan da bir an önce erken seçime gidilmesini istedi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, kutuplaşmadan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti. (Fotoğraf:AA) erken seçim kararı alınmalıdır. Ancak seçim kararı bu hükümetin inisiyatifiyle değil, uzlaşmayla alınmalı ve derhal bir seçim hükümeti kurulmalıdır” dedi. AKP’nin laiklik konusunda bir dayatma içine girdiğini kaydeden Özyürek, “Şimdi iktidarIN ciddi bir durum değerlendirmesi yaparak demokratik çözümünü ortaya koyması lazım. Aslında böyle bir durumda hükümet derhal istifa eder. Ama AKP’nin bu yola gitmeyeceği anlaşılıyor” dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisinin Başkanlık Divanı ve Genel İdare Kurulu’nu (GİK) toplayarak durum değerlendirmesi yaptı. Ağar, zorlukların sandıkta aşılacağını söyledi. Ağar, daha önce de defalarca erken seçim çağrısında bulunduklarını anımsattı, bu çağrılarının göz önüne ve dikkate alınmadığını söyledi. “Türkiye’nin demokrasi dışında bir yolu yoktur, demokrasi dışında çözümü yoktur” diyen Ağar, her şeyin demokrasi içinde çözüleceğini kaydetti. Ağar, “Karşı karşıya kaldığımız durumu aşacak güç, demokrasinin büyük gücü, milletin sarsılmaz ve değişmez iradesidir” diye konuştu. demokrasisi bir yara almıştır” dedi. Türkiye’nin kamplar halinde, kutuplar halinde yaşayamayacağını belirten Mumcu, “Bunun ürettiği negatif enerji bizi hayırlı yere götürmez. Kutuplaşmadan, kutuplaştırmaktan vazgeçmek lazımdır” diye konuştu. Mumcu, bir krizle karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Mevcut durumda çözümün ülkenin kurumlarıyla, siyasetiyle kamplaşmasını kızıştırmak yerine milletin hakemliğine gitmekte olduğunu belirten Mumcu, şunları söyledi: “Yapılacak şey, Çankaya için aşermekten vazgeçip varsa hevesini üç ay sonraya bırakmaktır. Yapılacak şey, sandığı milletin önüne götürmektir. Hükümete tavsi ‘Yeni Meclis seçsin’ CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Genelkurmay açıklamasının bir “muhtıra”, muhatabının da hükümet olduğunu söyledi. Genelkurmay’ın açıklamasıyla Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının düşünülmemesi gerektiğinin net olarak ortaya konulduğunu kaydeden Özyürek, “Yeni cumhurbaşkanını yeni Meclis seçmelidir. O nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimine geçilmeden bir Düzeltme ? Gazetemizin dünkü sayısının 6. sayfasında “AKP’li Fırat, Mumcu’ya küfretti” başlıklı haber yer almıştır. Doğrusu, “Şükrü Ayalan Mumcu’ya küfretti” şeklinde olacaktır. Düzeltir, özür dileriz. ‘Aşermekten vazgeç’ ANAVATAN lideri Erkan Mumcu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, erken seçim çağrısında bulunarak “Ne yazık ki Türk CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle