27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 NİSAN 2007 CUMA 6 HABERLER Yurttaşlar 29 Nisan’da Cumhuriyet ve kazanımlarını korumak için seslerini yükseltecekler BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ Çağlayan yüz binleri bekliyor İstanbul Haber Servisi Cumhuriyeti ve kazanımlarını korumak, şeriata, bölücülüğe, darbeye, ırkçılığa karşı Atatürk ilke ve devrimlerini savunmak için, yurttaşlar, Ankara Tandoğan’dan sonra 29 Nisan Pazar günü İstanbul Çağlayan’da buluşuyor. “Cumhuriyet İçin Birleşin Yarın Çok Geç Olabilir” temasını taşıyan mitingin düzenleme kurulu, “Genç, ihtiyar, anne, baba, çocuk herkesi bekliyoruz” çağrısı yapıyor. AKP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak, Türkiye’yi türban savunması ile AİHM’ye şikâyet eden Hayrünnisa Gül’ün eşi Dışışleri Bakanı Abdullah Gül’ü belirlemesinin ardından, Çankaya’ya Cumhuriyetin temel değerleriyle çatışma halinde olan bir anlayışın hâkim olmaması için Ankara’da 14 Nisan’da yakılan ateş dalga dalga yayılıyor. Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünün korunması ve Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkılması amacıyla İstanbul’da Çağlayan Meydanı’nda gerçekleştirilecek mitinge on İzmir’de TÜYAP’tan Haberler... TÜYAP İzmir Kitap Fuarı, 21 Nisan’da, kapılarını ziyaretçilerine açtı. Bu yıl 12’ncisi düzenlenen fuar, sıcak, sımsıcak konuşmalarla başladı. Bu ilgi toplayan konuşmaların başını çekenler, Deniz Kavukçuoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve başkaları oldu. Bu yılki fuarda da atılımlar ve yenilikler var: Girişin ücretsiz olduğu fuarda, 250 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu buluşuyor. 29 Nisan’a değin açık kalacak fuarda konferanslar, söyleşiler, panel ve şiir dinletileri; bir de çocuklar için okumalar yer alıyor. 250 konuşmacı; okurlarıyla buluşup kitaplarını imzalayacak 500 yazar! Önemli sergiler: Onlardan biri, şair ve fotoğraf sanatçısı, Mahmut Turgut’un “Gazeteci Yazarlar” sergisi; “Karikatürcüler Topluluğu” başlıklı sergiler unutulmayacak. Fuarda, çocukların 23 Nisan Şenliği’yle bayramlarını kutlaması göz yaşartıcı idi. Bir de, hafta sonunda, Can Yücel anısına düzenlenecek ‘Can Şenliği’ var ki, bekliyoruz. Kitaplara gelince... ? Çınar Yayınları’nda çıkan, Yaşamda ve Yargıda Devrimci Duruş Halit Çelenk, ilgisini sürdürüyor; Aziz Nesin’in, Birlikte Yaşadıklarım Birlikte Öldüklerim (Nesin Yayınları) de öyle... Kırmızı Yayınevi’nde şu kitaplar dikkatleri topluyor: Lorca, Aşk Şiirleri; Enis Batur, Neyin Nesisin Sen (Son Şiirleri); Fareed Zakaria, Özgürlüğün Geleceği; Nusret Hızır’dan, Felsefe Yazıları ile Bilimin Işığında Felsefe; Kostas Axelos, Genç Bir Düşünüre Mektuplar. Bir de Erdoğan Aydın’dan, şu önemli eserleri, Kimlik Mücadelesi Alevilik; İslamcılık ve Din Politikaları; Milliyetçilik, Türkiye’nin Çıkmazı. Bilgi Yayınevi’nden şu iki eser: Vural Savaş, “Vatanın Bağrına Düşman Dayamış Hançerini” (3. bası); Bilal N. Şimşir, Kürtçülük (1787 1923). Bir de, Orhan Özkaya’nın yazdığı, Cumhuriyet Toprakları ve Küresel İşgal (2007). Günizi Yayınevi’nde, şu iki önemli eser: Faruk Şen, EuroTürkler. Avrupa’da Türk Varlığı ve Geleceği; Şerafettin Turan / Sevgi Özel, 75. Yılda Türkçenin ve Dil Devriminin Öyküsü. Bir de, Bilsev Başaran’ın yazdığı, Maraş’tan Bir Haber Geldi. Onlara şunu da eklemeli: Fethi Karaduman, Çöküş ve Doğuş. Osmanlı İmparatorluğu’ndan Çağdaş Atatürk Cumhuriyeti’ne. Evrensel Yayınlar’dan şu iki eser önemlidir: J. D. Bernal, Marksizm ve Bilim; Yaşar Atan, Akdenizli Tanrılar. Hasan Efe’den, Etki Yayınlar’dan Karikatür ve Eğitim; Kum Yayınları’ndan Karikatürler. Duygu Özsüphandağ Yayman’ın hazırladığı Ahmet Piriştina’nın yaşamöyküsü, Nergis Kokar mı İzmir’in Sokakları, her türlü övgüye değer. İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kitaplığı arasında çıkan bu çalışma, Ahmet Piriştina’ya, bu ölümsüz kişiliğe de gerçekten layıktır. Son olarak da, Hulki Cevizoğlu’nun şu eseri heyecan vericidir: İşgal ve Direniş. 1919 ve Bugün (3. bası). ? Fuarda, geçen pazartesi günü, kadın sorunu üstüne yaptığım söyleşi güzel oldu. Çok kalabalıktı ve olumlu tartışmalara yol açtı. Türkiye’de kadınların hakları üstüne, özellikle Cumhuriyetten başlayan bir devrim olmuştur; ve ülkemiz, bu yönüyle de Müslüman dünyada tektir. Ama her şeye karşın söylemeli de: Türkiye’de kadın hâlâ “ikinci sınıf”; olumlu önlemlerin hayata yansıması için de bir “zihniyet değişimi”nin hızlanmasından başka çare yoktur. Ancak, bu zihniyet değişimi de kendi kendine gerçekleşecek değildir: Verilecek mücadelede erkeklerin payı da önemlidir; ne var ki, yolları asıl açacak olan, kadınların bilinçlenmesi ve eylemi olacaktır. Ülkemizde kadınlar, kadınlarımız, bu uğurda, ne olursa olsun savaşıyorlar... İzmir’de, bu gelişte son eylemim de bugün: Çiğli Belediyesi’nin düzenlediği, “Türkiye’de Çağdaşlık, Eğitim ve Köy Enstitüleri” konusunda bir konferansta konuşacağım... ‘BİNDİRİLMİŞ DEĞİL, BİN DİRİLMİŞ KITALARIZ’ Çağlayan mitingi hazırlık çalışmaları da tüm hızıyla sürüyor. Çok sayıda el ilanları basılırken İstanbul’un birçok yanına mitinge çağrının yapıldığı afiş ve pankartlar asılıyor. İnternet ortamındaki çok sayıda site ve grupta da mitinge çağrı mesajları yayımlanıyor. Çağlayan mitingini, alana konuşlandıracağı araçları aracılığıyla canlı olarak yayımlayacak olan Kanaltürk’te de mitingin tanımının yapıldığı reklamlar yayımlanıyor. Marmara Kanaltürk Gönüllüleri Sözcüsü Derya Derviş, miting alanının güvenliğini platform çevresinde larca sivil toplum örgütü yönetici ve üyesi ile yüz binlerce yurttaşın katılması bekleniyor. Yüz binlerce Cumhuriyet yurttaşı, Çağlayan’da Pazar günü saat 13.00’te “Cumhuriyet İçin Birleşin Yarın Çok Geç Olabilir” sloganıyla yapılacak mitinge katılmaya hazırlanıyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Ulusal Sivil Toplum Kuruluşları Birliği, Bizim Ülke Derneği, İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Cumhuriyet Kadınları Dernegörev alacak olan Kanaltürk gönüllülerinin sağlayacağını söyledi. Her ev ve kuruma Türk bayrağı asılması kampanyasını da sürdürdüklerini vurgulayan Derviş, “Cumhuriyet’e, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmak için bayraklarımızı alıp, Çağlayan’da bayrak olup çağlayacağız” dedi. Mitingde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Nisan Ankara mitingine katılanlar için kullandığı “bindirilmiş kıtalar” tanımına tepki olarak “Bin dirilmiş kıtalarız” sloganı öne çıkacak. demokratik, laik, sosyal hukuk devleti için, tam bağımsız ve aydınlık bir Türkiye için, Cumhuriyetimizin kazanımlarına ve kurumlarına sahip çıkmak ve ‘irticaya hayır’ demek için bize katılın” çağrısı yapıyor. ği, Atatürkçü Düşünce Derneği, İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Çağdaş Eğitim Vakfı ve Kanaltürk tarafından organize edilen ve çok sayıda kurumun katılacağı mitingde, “Şeriata, bölücülüğe, darbeye, ırkçılığa karşı birlik ve kardeşlik içinde Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda Cumhuriyetimize sahip çıkıyoruz” mesajı verilecek. Miting düzenleme komitesi, “ülkemizin ve ulusumuzun bölünmez bütünlüğü için, Laik Cumhuriyet için birleşiyoruz Miting Düzenleme Kurulu adına “Laik Cumhuriyet için birleşiyoruz” başlıklı yazılı bir açıklama ya pan Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Gülseven Yaşer, “Kırmızıbeyaz renklerimiz ve bayraklarımızla Çağlayan Meydanı’ndayız” dedi. Yaşer, “Ankara 14 Nisan Cumhuriyet Mitingi’nde ADD’nin öncülüğünde hep birlikte yaktığımız ulusal egemenlik meşalesini şimdi de 29 Nisan’da Çağlayan’a taşıyoruz. 14 Nisan buluşmasındaki demokratik talebimizi, aynı asil duygularımızla ve zarafetle İstanbul’da da tekrarlayacağız, sivil toplumun güçlü sesini bir kez daha yineleyeceğiz” görüşünü dile getirdi. İstanbul Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler Odası da (İSMMMO) Çağlayan mitingine katılacak. İSMMMO Başkanı Yahya Arıkan, Cumhuriyet ve laiklikten ödün verilmesinin mümkün olmadığının anlaşılması gerektiğini vurguladı. Arıkan, “Tam bağımsız Türkiye için, irticaya, dinci, ırkçı faşizme ‘dur’ demek için” için on binlerce üyesiyle İSMMMO’nun Çağlayan’da olacağını belirtti. DIŞ BASIN YÖK Başkanı Teziç’e yönelik suikast girişiminde kullanılan silah Irak yapımı Türkiye’de gerginlik tırmanıyor Dış Haberler Servisi YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e yönelik saldırı girişimi, Avrupa’nın bazı önde gelen gazetelerinde geniş yankı buldu. Fransız Le Figaro gazetesi, saldırının zaten gergin olan ortamı daha da gerginleştirebileceğini yazdı. İspanya’nın önde gelen gazetelerinden El Pais ise “İstikrarsızlık tehdidi yine Türkiye üzerinde dolaşıyor” ifadesini kullandı. YÖK’ü “aşırı laik” bir kurum olarak nitelendiren muhafazakâr Le Figaro gazetesi, saldırı girişiminin, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığının ilan edilmesinin ertesinde gerçekleştiğini belirterek ortamı daha da gerginleştirmesi riskinin bulunduğunu yazdı. YÖK’ün, AKP’nin “katı laik kuralları gevşetme girişimleri”ne karşı çıktığını yazan gazete, bu çerçevede türban yasağı ve imam hatipler gibi örnekler gösterdi. İspanyol El Pais gazetesi ise Teziç’in laikliğin savunucusu olduğunu, “Ilımlı İslamcı” hükümetin eğitim reformu önerilerine kararlılıkla karşı çıktığını belirterek, “Bu başarısız saldırı, bir yıl önce Danıştay üyesinin hayatını yitirdiği saldırının damgasını taşıyor” görüşünü dile getirdi. Gözaltı sayısı 5’e yükseldi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e suikast planlayan Nurullah İlgün’ün eylem öncesinde kurum çevresinde bir arkadaşıyla keşif yaptığı saptandı. Soruşturma kapsamında İlgün’ün kız arkadaşı ile silahı temin eden kişinin de aralarında bulunduğu 4 kişi İstanbul’da gözaltına alınarak başkente getirildi. İlgün, ilk ifadesinde, Teziç’in değerlendirmelerinden duyduğu rahatsızlık nedeniyle eylem kararı verdiğini söyledi. Zanlının kaldığı otel odasında namazlığın yerde serili olduğu belirlendi. YÖK de açılacak bir davaya müdahil olmak için Ankara Başsavcılığı’na dilekçe verdi. Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e yönelik suikast planına ilişkin soruşturma, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Organize Suçlara Bakmakla Görevli Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından yürütülüyor. Terörle Mücedele Şube Müdürlüğü ekiplerince olaydan kısa süre sonra gözaltına alınarak Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen İlgün, savcı Adil Kubat’ın gözetiminde sorgulandı. Ankara İl Jandarma Koolan İlgün ve beraberindeki arkadaşının AŞTİ’den ticari bir taksiyle Bilkent’e giderek YÖK’te olay öncesinde keşif yaptıkları belirlendi. İlgün ve arkadaşının taksiciye, “YÖK’te yarın sınava gireceğiz. Bunun için yerini iyice öğrenelim. Sabah rahatça geliriz” dediği öğrenildi. Olayın ortaya çıkmasının ardından iki arkadaşın kaldığı otelde 505 numaralı odaya giren otel görevlileri, yerde açık halde duran namazlık bulduklarını söylediler. YÖK’ten müdahillik dilekçesi YÖK Başkanı Teziç’e suikast girişiminde bulunan Nurullah İlgün kısa sürede yakalanmıştı. mutanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan görevlilerin de katıldığı sorguda İlgün, ilk ifadesinde, “YÖK’e girmeyi başarması durumunda Teziç’i öldürmeyi değil, ateş ederek korkutmayı amaçladığını’’ ileri sürdü. İlgün’ün “Teziç’in gazetelere verdiği demeçler ile televizyondaki konuşmalarından etkilendiğini’’ ve “eylemi kendisinin tasarladığını’’ söylediği öğrenildi. Saldırgan İlgün’e olay sırasında gözcülük yaptığı belirlenen Bülent A. ile kendisine silahı temin ettiğini belirttiği bir kişi ve İlgün’ün kız arkadaşının da aralarında bulunduğu 4 kişi gözaltına alındı. Böylece gözaltına alınanların sayısı İlgün’le birlikte 5’e yükseldi. İlgün’ün eylemi sırasında kendisine gözcülük yapan Bülent A’nın işsiz olduğu ve İlgün ile birlikte trenle Ankara’ya geldiği anlaşıldı. İlgün’ün olay sırasında kullandığı silahın “Saddam 14’lüsü” olarak nitelendirilen 9 milimetre çapında Irak yapımı olduğu saptandı. İlgün’ün üzerinde bir sustalı bıçak ile “Kuvayı Milliye Teşkilatı” yazılı bir de kartvizit bulundu. İlgün’ün silahının başka olaylarda kullanılıp kullanılmadığını belirlemeye yönelik kriminal incelemesi sürüyor. YÖK’ten yapılan açıklamada, YÖK’ün kurumsal olarak olayda taraf olduğu belirtilerek, iki kurum avukatının, “Soruşturmanın ve kovuşturmanın her aşamasında bulunmak, açılacak davaya müdahil olmak üzere cumhuriyet savcılığına dilekçeyle talepte bulunduğu’’ belirtildi. Olayla ilgili soruşturma kapsamında, jandarma ekipleri YÖK binasının bulunduğu bölgeye gelip yol kenarında inceleme yaparak boş kovan aradı. Önceden keşif İstanbul’daki özel bir güvenlik şirketinde görevli ‘KOMEDİ’ NİTELEMESİ Üniversiteler ve sivil toplum örgütleri, Teziç’e yapılan saldırıyı nefretle kınadılar Vakit gazetesi yine çarpıttı İstanbul Haber Servisi Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e yönelik suikast girişimi, dinci Anadolu’da Vakit gazetesi tarafından “saçmalık” ve “komedi” olarak nitelendirildi. Her fırsatta YÖK üyelerini hedef gösteren gazete, daha önce de türbanla ilgili bir kararı nedeniyle Danıştay üyelerinin fotoğraflarını “İşte o üyeler” başlığı ile yayımladığı haberde afişe etmişti. Daha sonra Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin’in ölümü ve dört üyenin yaralanması ile sonuçlanan silahlı saldırıyı gerçekleştiren avukat Alparslan Aslan’ın üzerinde Vakit gazetesinin söz konusu haberinin kupürleri bulunmuştu. Anadolu’da Vakit gazetesi, önceki gün meydana gelen saldırı girişimi haberini de “YÖK’te suikast komedisi” başlığı ile verdi. Haberde saldırı girişiminde bulunan Nurullah İlgün adeta korunarak “Suikast için geldiği iddia edildi” ifadesi kullanıldı. Haberde, bir kişinin güvenlik görevlilerinin varlığını bile bile silahlı olarak YÖK’e gelmesinin saçmalık olarak değerlendirildiği ifade edildi. Milli Gazete ise haberi “YÖK binasına saldırı girişimi” başlığı ile 8. sayfasında çok kısa bir şekilde kullandı. Yeni Şafak ve Zaman gazeteleri ise saldırıyı provokasyon olarak niteledi. ‘Geri adım attıramayacaklar’ Haber Merkezi YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç’e yönelik suikast girişimine tepki yağdı. Çok sayıda üniversite senatosu olağanüstü toplanarak saldırı girişimini kınadı. Senato kararlarında “Geri adım atmayacağız” mesajı verilirken sivil toplum ve demokratik kitle örgütlerinden yapılan açıklamalarda da suikast girişimi, “Cumhuriyetin temel değerlerini tahribe yönelik planlı saldırılardan biri” olarak nitelendirildi. İstanbul Üniversitesi Senatosu’ndan yapılan yazılı açıklamada, saldırının kınandığı belirtilerek “Ülkemizin hedefleri ve izleyeceği yol bellidir. Bunlar; Atatürk ilkeleri, laiklik, Cumhuriyet kazanımları ve gelişmiş bir Türkiye’dir. Hiçbir güç, hiçbir kimse bizi bu yoldan çeviremez, hiçbir saldırı bizi bu yoldan döndüremez” denildi. ODTÜ Senatosu yaptığı açıklamada, Teziç’e saldırı girişimini kınadı. Açıklamada, “Bu tür saldırılara güç veren zihniyet, yüce Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet üniversitelerinin bilimin ışığında toplumumuzu aydınlatmasına engel olamayacaktır. ” denildi. Marmara Üniversitesi Senatosu tarafından yapılan açıklamada, Teziç’i hedef alan saldırı girişiminin Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı üniversite camiasına yönelik bir saldırı olarak kabul edildiği vurgulandı. Yıldız Teknik Üniversitesi Sena GÜVENLİK ŞİRKETİNDEN AÇIKLAMA ? Üniversitelerin senatoları adına yapılan açıklamalarda YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç’e yönelik saldırı girişimi nefretle kınanırken, “Yıldırmaya yönelik saldırılar Türk üniversitelerine Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkma görevlerinden geri adım attıramayacaktır” denildi. tosu’nun açıklamasında “Bu saldırının üniversite özerkliğini hedef alan, laik ve demokratik, sosyal hukuk devleti ilkelerini yıpratmaya yönelik saldırıların bir parçası olduğunu düşünüyoruz” denildi. Ege Üniversitesi Senatosu’nun açıklamasında “Türk Yükseköğretimi, Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkma görevlerini büyük bir kararlılıkla sürdürmek azmindedir” denildi. Balıkesir Üniversitesi Senatosu’ndan yapılan açıklamada, “Bu tür girişimler üniversitelerimizin Atatürk ilke ve devrimleri ile Cumhuriyetimizin temel ilkeleri doğrultusunda gelişmesine engel olamayacaktır” ifadelerine yer verildi. Uludağ Üniversitesi Senato ve Yönetim Kurulu önceki gün yaptığı olağanüstü toplantının ardından “Türk üniversitelerinin, aydınlanma yolculuğunun önderi olma kararlılığından hiçbir zaman vazgeçmeyeceğini bildiririz” açıklamasını yaptı. Kocaeli Üniversitesi Senato kararında da, “Yükseköğretim kurulumuz, bugün ve gelecekte Atatürkçü düşünce ile temelleri atılmış değerleri sonsuza dek savunacak ve koruyacaktır” denildi. Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Alper Akınoğlu saldırı girişimini “Çağdaş Türkiye’ye yapılan bir saldırı” olarak nitelelendirdi. Okan Üniversitesi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Prof. Dr. Teziç’i hedef alarak yapılmak istenen menfur teşebbüsü, ülkemizi aydınlık bir geleceğe taşımaya kararlı ve Cumhuriyetin temel değerlerine bağlı tüm üniversite camiasına yapılmış kabul ediyoruz” denildi. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere de yaptığı yazılı açıklamada, “Son günlerde belirli bir kesim tarafından hedef olarak gösterilen Prof. Dr. Teziç’e saldırı girişiminin bundan öncekiler gibi planlı ve örgütsel olduğunu düşünmekteyiz. Bu konuda İçişleri Bakanlığı’nı, hükümeti ve ilgili her birimi göreve çağırıyoruz” dedi. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, YÖK Başkanı Prof. Dr. Teziç’i telefonla arayarak “geçmiş olsun” dileklerini iletti. Edinilen bilgiye göre Büyükanıt, ayrıca şahsı ve TSK adına Teziç’e “geçmiş olsun” telgrafı da gönderdi. İstanbul Barosu’nun açıklamasında söz konusu eylem, YÖK Başkanı’nın şahsında YÖK’e ve özünde laiklik ilkesine yönelik bir kalkışma olarak nitelendi. Türkiye Bilimler Akademisi’nden yapılan açıklamada, “Yetkilileri bu olaylar üzerinde düşünmeye ve önlem almaya davet ediyoruz.” denildi. Türkiye İnsan Hakları Kurumu (TİHAK) Başkanı Muzaffer İlhan Erdost da yaptığı yazılı açıklamada, saldırı girişiminin, öğretisini Saidi Nursi’den alan dinsel gericiliğin ve kör inancın, akla, bilime, bilimsel eğitime saldırısı olduğunu vurguladı. ‘Önceki gün işten çıkarıldılar’ İstanbul Haber Servisi YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e yönelik saldırı yapma girişiminde bulunan ve İstanbul AFM Güvenlik Eğitim ve Koruma Hizmetleri LTD Şirketi’nde çalışan Nurullah İlgün ve Bülent A’nın 3 gündür herhangi bir izin almadan işe gitmedikleri ve önceki gün işten çıkarıldıkları açıklandı. İstanbul Fatih’teki güvenlik şirketinden Genel Müdür Mehmet Bilin imzasıyla dün bir yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, söz konusu kişilerin 7 Mart 2007 tarihinde işe başladıkları ve AFM güvenlik şirketinin sigortalı elemanları oldukları bildirildi. Açıklamada, İlgün ve Bülent A’nın 24 Mart 2007 tarihinden itibaren üç gün herhangi bir mazeret bildirmeden ve izin almadan işe gelmedikleri belirtilerek üç günü doldurdukları için önceki gün sabah saatlerinde işten çıkışları ifade edildi. İlgün’ün daha önce de farklı güvenlik şirketlerinde 5 yıl tecrübesi olduğu, iki zanlının AFM’de 45 gün çalıştıkları kaydedildi. Yaşanan olayla AFM firmasının hiçbir hukuki ya da fiili bağı bulunmadığı belirtilerek “İki şahsın karıştığı olay sebebiyle firmamız AFM güvenlik de herhangi bir itham altında bırakılamaz. Bu şahıslar ile ilgili olarak işe müracaat ve girişlerinde gerekli araştırmalar yapılmış, işe başlamalarında eksik bir hususları bulunmamıştır” denildi. Saldırıyı gerçekleştiren İlgün’ün daha önce de farklı güvenlik şirketlerinde 5 yıl tecrübesi olduğu, son olarak AFM’nin hizmet verdiği Rumeli Hisarı’nda görev yaptığı, iki zanlının da AFM’de 45 gün çalıştıkları kaydedildi. Rektörler Muğla’da toplanacak Üniversite rektörleri bugün Muğla Üniversitesi’nde bir araya gelecek. Prof. Dr. Teziç’in katılmayacağı toplantıda sadece “yükseköğretimde yeterlilik” konusunun ele alınacağı belirtildi. Rektörlerin, toplantının ardından, saldırı girişimiyle ilgili ortak açıklama yapması bekleniyor. CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle