Katalog

22 NİSAN 2007 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Erdoğan, Gül ve Arınç’ın cumhurbaşkanı adayı üzerinde uzlaştığı ileri sürülüyor AKP’ de derin pazarlık EMİNE KAPLAN Bir Akşam Ortaköy’de... Yıldızlar Ortaköy’de boğazın sularına düşmüştü... Bir fotoğrafa baktım uzun uzun bir nisan akşamında... Bilir misin.. ben yıldızlarla konuşurum çoğu zaman... Yıldızlarla konuşmayı Tayyar Abi’den (Eraslan) öğrenmiştim gençlik günlerimde, İnciraltı’nda o salaş balıkçı meyhanelerinde... Bilir misin.. yıldızlarla konuşurken zindanların demir kafeslerini açardım; 12 Eylül’den sonra işkence tezgâhlarından geçerken annemi, çok genç yaşta yitirdiğim babamı düşünürdüm... Annelerle, babalarla konuşurdum sabahın ilk şafağında; havalandırmaya bakan o küçük demir parmaklıklı pencere önünde. Çayırlarda bıldırcın sürüleri gördünüz mü, bir çocuğun saçlarını okşadınız mı bilmem!.. Titrek bir kumaşa benzer saçları çocukların.. bıldırcın sürüleri ise özgürlüğün çığlığı!.. Bir nisan akşamı Ortaköy’de kendi düşlerimle baş başayım... 16 yaşındaki okullu sevgilim ve benim avare yıllarım... Büyüdükçe beni kasıp kavuran korkularım; 17 yaşında ilk kez gözaltına alınışım, 20’sinde KarsArdahan yolunda Karl Marx’ı okuyup “Kitap neyi anlatıyor” diye soruşum... Gecenin sessiz büyüsü içindeyim... Kaç genç yatıyor F tipi cezaevlerinde; kaç genç kız, kaç genç erkek yaşamın masmavi benekli tırtıllarını özlüyor şu anda anımsamıyorum!.. Nâzım Hikmet’in dizeleri geliyor aklıma karşının ışıkları göz kırparken: “Diyelim ki hapisteyiz, yaşımız da elliye yakın, daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının. Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız, insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgârıyla yani, duvarın ardındaki dışarıyla...” ??? Gözlerinin büyüsü düşüyor toprağa, suya, göğe.. ah büyümemiş çocuğum, ah saçlarını rüzgâra vermiş Anadolu insanım... Fırat’ın sularında ölümle buluşan kadınlarım; Batman’da intihar eden genç kızlarım, tarikat tuzağına düşen gençlerim... Mavi kadifede bir yıldız zerresiyle koskocaman dünyamızda iyilikler yakalayamamanın sancısını yaşayan toplumum... 14 Nisan’da Ankara’da milyonu bulan coşkulu ırmağım, çağlayanım; karadut güneşinde yanan, çoğalan, sonra da yalnızlığa yenik düşen fırtınam ve boranım benim!.. Aşkı tanımayan, âşık olduğunu sanan, seven, terk edilen bu toprağın insanı!.. Oktay Rifat’ın, Ataol Behramoğlu’nun, Edip Cansever’in, Melih Cevdet’in, A. Kadir’in, Attilâ İlhan’ın, Şükran Kurdakul’un, İlhan Berk’in, Behçet Necatigil’in, Necati Cumalı’nın, Cemal Süreya’nın, Adonis’in, Paul Celan’ın, Octavia Paz’ın, Elitis’in, Cesare Pavese’nin, Rene Char’ın, Pablo Neruda’nın, Robert Desnos’un adını hiç duymayan, şiir sevmeyen ama yazan genç âşıklarım, üniversitelilerim... Bir akşam Ortaköy’de yıldızların altındayım... Şimdi Tayyar Abi olmalıydı yanımda ve anlatmalıydı yıldızların bana neler söylediğini... Biraz kızdırmalıydım onu!.. Yaşam denilen o uzun öykünün içinde yürümeliydim sabahlara dek... Bir düş kurmalıydım!.. ??? Denizlerin bittiği yerde bir kumsalda, Alaçatı’nın rüzgârsız kuytu bir köşesinde, eski Datça’nın arka sokaklarında renk renk çiçeklerin arasında, Selimiye Körfezi’ne bakan tepede Haluk Çetin gitarıyla çalmalı ve söylemeliydi Ataol’un o muhteşem dizelerini: “... Değişir yönü rüzgârın/Solar ansızın yapraklar;/Şaşırır yolunu denizde gemi/Boşuna bir liman arar;/Gülüşü bir yabancının/Çalmıştır senden sevdiğini;/İçinde biriken zehir/Sadece kendini öldürecektir;/ Ölümdür yaşanan tek başına,/Aşk, iki kişiliktir. Bir anı bile kalmamıştır/Geceler boyu sevişmelerden/Binlerce yıl uzaklardadır/Binlerce kez dokunduğun ten;/Yazabileceğin şiirler/ Çoktan yazılıp bitmiştir;/Ölümdür yaşanan tek başına,/Aşk, iki kişiliktir.” ERDOĞAN KENDİSİYLE GÖRÜŞEN YURTTAŞLARA ADAY OLMAYACAĞINI SÖYLEDİ BURSA (Cumhuriyet) Bursa’da çeşitli açılış törenlerine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bursa Diş Hekimleri Odası’nca da “deontoloji kurallarına aykırı’’ çalışmakla suçlanan Madical Park Hastanesi’nin resmi açılışını yaptı. Başbakan Erdoğan, buradaki törenden ayrılırken kendisine tezahürat yapan bir grubu otobüse davet etti. Biri kara yok” mesajlarına karşın Gül’ün sürpriz biçimde Arınç’ı TBMM’de ziyaret etmesi, Ankara’da kafaların karışmasına neden oldu. Arınç, önceki gün “Her şey çok normal, her şey çok belli, bu sözlerime dikkat edin” açıklamasını yaptı. Bu açıklamayı izleyen saatlerde Gül, Arınç’ı TBMM’de ziyaret etti. Arınç, Gül ile görüşmesinin sürpriz olmadığını belirtmesine karşın, bu ziçarşaflı, diğerleri türbanlı genç kızlarla otobüsün kapısında bir süre görüşen Başbakan Erdoğan’ın, grup içinde bulunan çocuklara hediye verdiği görüldü. Başbakan ile görüşen gruptakiler gazetecilerin soruları üzerine, “Başbakan Erdoğan’a cumhurbaşkanı olmamasını söyledik. Bize, ‘Olmayacağım, Başbakanım’ yanıtını verdi’’ dediler. Arınç’ın Erdoğan’ın adaylığına kesinlikle itiraz etmeyeceği, ancak Erdoğan dışında bir isme itiraz edeceği biliniyor. Gül’ün Arınç’ı ziyareti bu noktada önem taşıyor. Kulislerde, “Eğer Erdoğan aday olacaksa, bunu Gül aracılığıyla Arınç’a iletmez, kendisi bizzat söyler” yorumları yapılırken, bu durum “Erdoğan dışında bir isim üzerinde pazarlık yapılıyor. Erdoğan, düşük profilli bir ANKARA Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvuru süresinin bitmesine 4 gün kala AKP’de gerilim arttı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı ziyaret etmesi “pürüz var” yorumlarına neden olurken; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Gül ve Arınç arasında aday üzerinde pazarlık yapıldığı dile getiriliyor. Arınç’ın Erdoğan’ın adaylığına itiraz etmeyeceği biliniyor. Erdoğan’ın ise adaylığını Gül’ün aracılığıyla değil bizzat kendisinin Arınç’a ileteceği dile getiriliyor. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK) üyelerin büyük bölümünün Erdoğan’ın adaylığına karşı çıkması, ancak Erdoğan’a bu konuda tam yetki vermesi, Arınç’ın “Parti içinde zerre kadar ihtilaf yaret “Aday ismi konusunda Erdoğan, Gül ve Arınç arasında pürüz var” yorumlarına neden oldu. Arınç, daha önce “Tayyip Bey aday olmak isterse hiçbirimiz itiraz etmeyiz. O cumhurbaşkanı olur, başka birini önerirse ben onun dediğine ‘hayır’ demem. Varsa çekincelerim, söylerim. Erdoğan cumhurbaşkanı olursa Gül’ün başbakan olacağı ise yüzde 100’dür” açıklamasını yapmıştı. ismi aday gösterirse Arınç’ın aday olmaması için kendisini ikna etmeye çalışıyor” biçiminde değerlendirildi. Arınç ve Gül görüşmesinin ardından ise basına, “Arınç ve Gül arasında gerçekleştirilen sürpriz görüşmede Cumhurbaşkanlığı süreci değerlendirildi ve bir isim üzerinde uzlaşmaya varıldı.” bilgisi yansıtıldı. Arınç’ın da bazı milletvekillerine, “Partimize yönelik büyük bir dezenformasyon başlatıldı. Bu, partiyi bölme çabasıdır” dediği belirtildi. Arınç ve Gül görüşmesiyle ilgili olarak basına “Arınç ve Gül bir isim üzerinde uzlaştı” bilgisinin yansıtılması ise, akıllara “Erdoğan, kendisi aday olmayacak. Gül’ü aday yapmak istiyor. Ancak Arınç’ın buna itiraz edeceğini bildiği için ‘Aranızda anlaşın’ diyerek Gül’ü Arınç’a gönderdi” olasılığını getiriyor. BAŞVURUSUNU YAPTI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART İlk resmi aday Yarbay ‘Adayımız Büyükerşen’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HÜRPARTİ Genel Başkanı Yaşar Okuyan, “Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ismini Cumhurbaşkanlığı adaylığı için parlamentodaki bütün milletvekillerine ve siyasi partilere önermeyi demokratik bir görev olarak görüyoruz’’ dedi. Liberal Demokrat Parti (LDP) Genel Başkanı Cem Toker, Okuyan’ı partisinin genel merkezinde ziyaret ederek, görüştü. Okuyan, “Bir seçim ittifakı söz konusu mu’’ şeklindeki soru üzerine şu ana kadar LDP ile 4 kez görüştüklerini belirterek, “HÜRPARTİ ve LDP olarak, ulusal bir ittifakın kurulmasında üzerimize düşen katkıyı, fedakârlığı yapmaya hazırız’’ yanıtını verdi. ? MKYK’nin Başbakan Tayyip Erdoğan’a yetki vermesini eleştiren AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, “Cumhurbaşkanını Meclis seçer, hükümet seçmez. Bu kararı şiddetle kınıyorum” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için dün TBMM Başkanlığı’na başvurusunu yaptı. AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun (MKYK) cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere Başbakan Tayyip Erdoğan’a yetki vermesini eleştiren Yarbay, “Cumhurbaşkanını Meclis seçer, hükümet seçmez. Bu kararı şiddetle kınıyorum” dedi. Sürenin bitmesine 4 gün kala ilk başvuru AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay’dan geldi. Yarbay, dün TBMM Başkanlığı’na resmi başvurusunu yaptı. Başvuru sonrasında açıklama yapan Yarbay, seçim sürecinin 6. günü olmasına karşın henüz bir aday bile çıkmadığını belirterek “Bunun için bu başvuruyu yaptım” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yasamanın, yürütmenin denetimine girdiğini vurgulayan Yarbay, TBMM’nin işlevinin ikinci planda kaldığını söyledi. Yarbay, “Yürütmenin başı olarak sanki başbakan, adayı belirleyecekmiş gibi bir hava doğdu. Muhalefet partileri de bu havanın destekçisi durumunda ve şu ana kadar bir aday göstermedi” dedi. Muhalefetin görevinin iktidara karşı aday çıkarmak olduğuna dikkat çeken Ersönmez Yarbay, “Partiler, seçimler için vardır. Bu seçimler de adaylarla mümkün olur. Muhalefet partileri hem umutlarını hem de özgüvenlerini yitirdiği için iktidar partisinin dümenine girdi” görüşünü dile getirdi. Hukuk devletinde “kapkaç oyunu içerisinde son saat ve son dakika aday belirleriz” gibi bir anlayışı doğru bulmadığını anlatan Ersönmez Yarbay, AKP MKYK’nin tavrını da eleştirdi. Yarbay, şöyle konuştu: “Partimizin en üst organı olarak MKYK, aday belirlemesi gerekirken bu yetkisini genel başkana devretti. Daha önce milletvekili ve belediye başkanı adayları belirlenirken de aynı şeyi yapmıştı. O zaman MKYK’ye ne gerek var? MKYK, merkez danışma organı gibi çalışıyor. Bu da Türkiye’de ‘tek akıllı’, ‘tek adam’ gidişini gösterir ki bu son derece yanlıştır. MKYK sorumluluğu üzerine almadı, adayı MKYK belirlemiş olsaydı daha uygun olurdu. Cumhurbaşkanını Meclis seçer, hükümet seçmez. Bu kararı şiddetle kınıyorum.” [email protected] Erdoğan’a mektup ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu’ndan (ETUC), KESK ve bağlı sendikalarından 11 yöneticiye verilen hapis ve para cezası nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a mektup gönderildi. ITUC Genel Sekreteri Guy Ryder ve ETUC Genel Sekreteri John Monks’un imzalarını taşıyan ortak mektup, Erdoğan başta olmak üzere, Brüksel’deki Türkiye Büyükelçiliği ve AB Türkiye Ofisi’ne, AB Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn’e gönderildi. ‘Üçüncü sınıf diktatörlük’ DSP Genel Başkanı Sezer, yaşanan gelişmelerin Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Türkiye’nin ‘tiranlığa gidişini gösterdiğini’ belirtti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “cumhurbaşkanı olup olmayacağına’’ ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, “Başbakan’ın yapsa yapsa yapacağı, üçüncü sınıf diktatörlüktür’’ dedi. Sezer, partisinin Ankara il kongresinde yaptığı konuşmada, DSP’nin 1999’da birinci parti olduğundaki havanın bugün de egemen olduğunu belirterek genel seçimler sonunda iktidara geleceklerini söyledi. Malatya’daki bir yayınevinde 3 kişinin öldürülmesini kınayan Sezer, Başbakan Erdoğan’ın, “Cumhuriyet Mitingi’ne katılmak isteyen öğrenciler yüzünden İnönü Üniversitesi Rektörü’nü eleştirdiğini’’ ifade ederek, “Rektörle uğraşacağına, Malatya’daki olaylarla uğraş, onu önle, bu vahşeti engelle’’ diye konuştu. Yaşanan gelişmelerin Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Türkiye’nin “tiranlığa gidişini gösterdiğini’’ belirten Sezer, “Başbakan’ın yapsa yapsa yapacağı, üçüncü sınıf diktatörlüktür. Demokrasi ile seçimle geldi ama seçimle gelip ülkeyi kana bulayan diktatörleri çok gördük’’ dedi. ye, diğer taraftan ise demokrasiye engelmiş gibi gösterilmeye çalışıldığını’’ öne sürdü. Sezer, “Meclis’te muhalefet var ama sivil toplum örgütlerinin arkasına, TÜSİAD’ın arkasına saklanıyorlar. Ne yazık ki, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin arkasına saklanıyorlar. Oysa DSP, sorunları, sivil inisiyatifi ele alarak meydanlara çıkıyor. Meydanlara çıkan tek parti biziz. Kimse TSK’yi yıpratmasın. Onun arkasına sığınmak da demokratlık, solculuk değil’’ dedi. TSK yıpratılıyor Sezer, iktidara geldiklerinde, “sürgüne gönderilen yurtseverler’’ şeklinde nitelendirdiği kişileri hak ettikleri yere getireceklerini söyledi. Sezer, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) “yıpratılmaya çalışıldığını’’ dile getirerek TSK’nin “bir taraftan siyasetin içine çekilme hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ŞENER, CUMHURBAŞKANLIĞI KONUSUNDA BELİRSİZLİĞİN SÜRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ ADD bayrak ve poster dağıttı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) üyeleri, Kızılay’da Atatürk posteri ve bayrak dağıttı. ADD üyeleri, Kızılay’da “Cumhuriyet İçin Birleşin Yarın Çok Geç Olabilir’’ yazılı pankartın önünde toplanarak Türk Bayrağı, Atatürk posteri, şapka, kırmızı beyaz kurdele dağıttı. ‘Son 2 güne girmek gerek’ ANKARA / MERSİN (Cumhuriyet) Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda belirsizliğin sürdüğünü, kimin aday olacağına ilişkin değerlendirmelerin bir anlamının olmadığını, son 2 güne girilmesi gerektiğini söyledi. Şener, “Şahsımla ilgili bir beklenti oluşturmaya da çalışmıyorum, şahsımla ilgili beklentileri ortadan kaldırmaya da çalışmıyorum” dedi. Şener, dün Emlak İnşaat Gayrimenkul ve Yatırım Günleri Fuarı’nın açılışında, gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Bugün itibarıyla cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki belirsizlik devam etmektedir’’ diyen Şener, daha net fotoğraflar görebilmek için son güne girmek gerektiğini belirtti. yeni cumhurbaşkanının kim olacağını bilmediğini belirterek, “Ama yeni cumhurbaşkanı sivil olacak, Meclis üyesi olacak, hem özde hem de sözde laik olacak” dedi. Fırat, Mersin’de düzenlediği basın toplantısında “Erdoğan aday olmazsa sürpriz olmaz. Erdoğan aday olursa desteklerim. Ama ben bu partinin genel başkan yardımcısıyım. Öncelikle partiyi düşünürüm” diye konuştu. ‘Hem özde hem sözde laik’ AKP Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Mehmet Fırat, Abdüllatif Şener. CUMHURİYET 05 K