18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Ata Yatırım’a göre üzerinde uzlaşılamayan bir cumhurbaşkanın seçilmesiyle faizler fırlayacak 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Erdoğan piyasayı çökertir MURAT GÜLDEREN Beyaz Uyarı İşim gereği çok sayıda gazetenin köşe yazarlarının yazdıklarını taramak zorunda olduğum için biliyorum; her kimin bir yakını hastalanmışsa, özellikle de ailelerde sorumluluk kadınlara düştüğünden olmalı, kadın yazarlarımızın birinci dereceden akrabalarının yolu hastaneye düştüğünde, bir çığlık yükseliyor. Genellikle birkaç günlük köşeyi kapatan sağlık sorunlarına yönelik yakarışlar başlıyor... Ben de bu köşeden aynı işi fazlası ile yapmış olduğum için, acı bir gülümseme ve ilgiyle okuyorum. Görüyorum ki gelir düzeyi en yukarıda olanlar, özel sigortalardan eksiksiz yararlananlar, marka olmuş köşe yazarlarımız bile, çığlık atmaktan, isyan etmekten kendilerini alıkoyamıyorlar. En hafiften kullanılan sözcükler; “Ülkemizde sağlık sistemi iflas etmiş”, “Hastanızı kendiniz bakmazsanız ölür”, “İnsanın canı ile, sağlığı ile oynanıyor”, “Akıl almaz bir kirli ticaret var”.. vurgulamalarını içeren yaşanmış çarpıcı öyküler sıralanıyor... ??? Oysa aynı köşe yazarlarının dahi, Erdoğan hükümetinin “sağlıkta dönüşüm” politikalarını destekleyen yazılarını anımsıyorum. Hele piyasacılar, ekonomi yıldızları, borsa yupileri, hangi konudan söze girerlerse girsinler, Dünya Bankası, IMF reçetelerine uzanan, istikrar politikalarını içeren görüşlerinde, sözü dönüp dolaştırıp piyasalarda istikrar adına sağlıkta reform(!) projelerinin bir an önce tamamlanmasını önkoşul olarak dile getirmeleri âdettendir. En son Anayasa Mahkemesi’nden dönen Sosyal Güvenlik Reformu(!) yasası haberini piyasalar için bir olumsuzluk olarak dillendirmediler mi? Tabii ideolojik yaklaşım; sağlığı paralı hale getiren, kamu hizmetini hak olmaktan çıkaran modelin dayatılması olunca, Türk Tabipleri Birliği şemsiyesi altında ilgili tüm sağlık çalışanlarının sendika ve derneklerinin katıldıkları “beyaz uyarı” eylemlerine de sıcak bakılmıyor. Tümden yok sayılmasa da, eylemin gerekçeleri, sağlık çalışanlarının, insanların yaşam hakkına ilişkin çok can yakıcı uyarıları gözlerden uzak tutuluyor, duyarlılığın oluşmaması yeğleniyor. Bire bir başa geldiğinde, insanın en sevdiklerinin canı tehdit altında olduğunda atılan çığlıkların da, çifte standart oluşturmanın ötesinde bir anlamı, etkisi kalmıyor. Bire bir yaşanan, ... özel hastanesindeki insan canı ile oynanmasının kanıtı olumsuz örnekler, sağlığın en pahalı ticari meta haline getirilmesinin başına gelenin canını yakan sonuçları üzerinden, baştan sona çarpık geliştirilen düzenin düzeltilmesi hiç söz konusu olabilir mi? ??? Sağlık emekçileri, doktoru, diş hekimi, sağlık çalışanlarının tüm sendikal ve demokratik örgütleri ilk günden bugüne, Erdoğan hükümetinin “sağlıkta dönüşüm” politikalarının bir bütün olarak, ülkemiz insanının sağlık hakkı için ne kadar yaşamsal bir tehdit olduğunu anlatmaya çalışıp durdular. Olmadı sayısız eylem yaptılar. Bizi duyarlı kılmaya, uyandırmaya yetmedi; en son, yeni gelişmeleri, tuzakları konu alarak yeniden bir dizi “beyaz uyarı eylemi” kararı aldılar. Yine kulak tıkamak eğilimindeyiz. Medyamız yok sayarak bizi bilgisiz, duyarsız kılıyor. Biz de sadece hastası olanların çaresiz bağırıp çağırmalarının ötesinde toplumsal bir refleks, duyarlılık içine giremiyoruz. Besbelli siyasal muhalefet dahil, toplumsal refleksi oluşturan örgütlenmeler de, büyük ölçekli konularda siyaset, polemik yapmaktan insan yaşamına ilişkin bir alana ilgi gösteremiyor, göstermiyorlar. Yaşam hakkı, sağlık düzeni ile ilgili olup bitenlere, ancak parası olana sağlık, o da ticaret, çıkar, vurgun, haksız kazanç aracı haline getirilince; garantili, güvenceli olmayan sağlık hizmeti boyutunda kalan düzene tam teslim oluyoruz. Bu en yaşamsal alan üzerinden siyasetin önemini, büyüklüğünü kavrayamıyoruz. Sadece kendi özlük hakları için değil, insan canısağlık hizmeti kaçınılmaz ilişkisi nedeniyle, sağlık çalışanı olmanın meslek etiği, kimliği, insan olma, görevlerinin gereği.. isyan eden sağlık emekçilerine, beyaz uyarılarına kulak tıkayarak, sadece kendimizin değil çocuklarımızın geleceğini karartıyoruz... [email protected] ? Ata Yatırım tarafından hazırlanan 2007 Türkiye İş dünyasında yapılan hesaplara göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nda ısrar etmesi, ekonominin önemli bir bedel ödemesine neden olacak. Londra merkezli “AQ Research” tarafından tüm “Türkiye Tavsiyeleri” kategorilerinde en iyi tavsiyeleri veren 1 numaralı aracı kurum seçilen Ata Yatırım Araştırma’nın dün açıklanan “2007 Stratejileri Raporu”nda, seçim yılı olması nedeniyle politik risklerin artacağı 2007’nin, yatırımcıları oldukça zorlayacak bir dönem olacağı belirtilerek Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığını koymakta ısrar etmesi durumunda piyasalardaki olumsuz havanın artacağı kaydedildi. Ata Yatırım Başekonomisti Dr. Nurhan To Strateji Raporu’na göre, politik risklerin artacağı bu dönemde Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığını koymakta ısrarcı olması piyasaların dengesini bozacak. ğuç’un sunduğu rapora göre, üzerinde uzlaşılamayan bir cumhurbaşkanının seçilmesi ve DTP’nin seçimlere katılması halinde dolar ve faizler fırlayacak, borsa düşecek ve Hazine, diğer olasılıklara göre çok daha yüksek oranlardan borçlanmaya başlayacak. Rapora göre, en olası “ılımlı senaryo”nun gerçekleşmesi, yani Çankaya’ya, üzerinde uzlaşılmış ılımlı bir cumhurbaşkanının çıkması, AKP’nin koalisyonda kalması ve DTP’nin seçimlere katılmaması halinde, doların 1.551.60 bandında kalması, İMKB Endeksi’nin 43.50044.500 aralığında sonuçlanması, Hazine bonosu getirilerinin de yüzde 1618 arasında oluşması bekleniyor. Buna karşılık üzerinde uzlaşılamayan bir cumhurbaşkanının Çankaya’ya yerleşmesi, DTP’nin seçimlere katılması ve AKP koalisyonu halinde dolar 1.651.70 aralığına, Hazine bonosu getirileri yüzde 2324’lere çıkarken İMKB Endeksi de 32.00033.000 bandına gerileyecek. Toğuç ayrıca yabancıların Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden çok, genel seçimlerde koalisyon hükümetini risk olarak gördüklerini belirtti. Enf lasyon rakamlarının Merkez Bankası’nın öngördüğü gibi yüzde 4’ler seviyesinde değil, yüzde 7’nin üzerinde olmasını beklediklerini dile getiren Toğuç, hükümetin tek haneli enflasyon hedefinin gerçekleşeceğini kaydetti. Ata Yatırım tarafından hazırlanan 2007 Strateji Raporu’nda diğer olası senaryolar ise şöyle: ? Politik risklerin artacağı bir yıl olacak. ? GSMH’de kaçınılmayacak bir yavaşlama olacak. ? Merkez Bankası’nın, enflasyon hedefi çerçevesinde seçim öncesi faiz indirimine gitmesi düşük bir ihtimal olarak görülüyor. ? 2007’de Ortadoğu ile ilgili konular ön plana çıkacak. ? Politik belirsizlikler ve dış faktörler YTL ’nin değer kaybetmesine neden olabilir. ? Kur riski artacak. Çukurova Grubu, Kürt bölgesinde yine petrol buldu Enflasyon çift haneye çıktı Ekonomi Servisi Enflasyon şubat ayında beklentileri aşarak yeniden çift haneye çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bu yılın şubat ayında, tüketici fiyatlarının yüzde 0.43, üretici fiyatlarının yüzde 0.95 arttığını açıkladı. Şubat ayı itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜFE’de yüzde 10.16, ÜFE’de yüzde 10.13 oldu. Böylece enflasyonda iki aydır tek haneyi gören Türkiye, tekrar çift haneye geri döndü. Şubat ayı itibarıyla 12 aylık ortalamalara göre yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 9.92, üretici fiyatlarında yüzde 10.08 düzeyinde gerçekleşti. Yıllık enflasyon, geçen yılın ocak ayının TÜFE’de 2.01 puan, ÜFE’de 4.87 puan üzerinde. Ocak ayına ilişkin özel kapsamlı tüketici fiyatları endeksi göstergelerine bakıldığında, “çekirdek enflasyon’’ yerine açıklanan TÜFE göstergeleri şubat ayında, mevsimlik ürünler hariç yüzde 0.75, işlenmemiş gıda ürünleri hariç yüzde 0.13, enerji hariç yüzde 0.46, TÜFE işlenmemiş gıda ürünleri ve enerji hariç yüzde 0.11 oranında yükseldi. Taq Taq sahası, Kuzey Irak bölgesinde Kerkük’ün 60 km kuzeydoğusunda yer alıyor. Ekonomi Servisi Çukurova Grubu bünyesindeki Genel Enerji AŞ ile petrol ve gaz arama, üretim şirketi Addax Petroleum, ortaklaşa kurdukları Taq Taq Operating Company’nin (TTOPCO) Kuzey Irak’taki ikinci kuyusunun test sonuçlarına göre günlük toplam üretim potansiyelinin 26.550 varil olduğunu açıkladı. Şirket, geçen yıl kasım ayında ilk kuyudaki potansiyeli ise günlük 29.790 varil olarak belirlemişti. İki şirket tarafından yapılan ortak açıklamada, test edilen petrolün yüksek kaliteli, düşük gaz oranlı ve 44 50 api graviteli olduğu vurgulandı. Taq Taq sahası, Kuzey Irak bölgesinde Kerkük’ün 60 kilometre kuzeydoğusunda, Erbil’in 85 kilometre güneydoğusunda ve Süleymaniye’nin 120 kilometre kuzeybatısında yer alıyor. Test sonuçları hakkında yerel hükümetin Doğal Kaynaklar Bakanı Dr. Ashti Hawrami, “Bağdat’taki meslektaşlarımızla üzerinde anlaştığımız petrol kanunuyla, kuzeydeki Kürt bölgesinde, yerel ve tüm Irak’taki vatandaşlarımızın faydasına olacak projeleri yakın zamanda başlatacağız” dedi. Genel Enerji Üst Yöneticisi (CEO) Mehmet Sepil, bundan sonraki hedeflerinin Bağdat’taki merkezi hükümetin Petrol Kanunu’nu yürürlüğe koyması sonrasında, Taq Taq sahasının geliştirme programına hız vererek üretilecek ham petrolün ihracatını gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Borsada yabancı payı artıyor İSTANBUL (AA) Yabancı yatırımcıların borsadaki payı her geçen gün artıyor. 2006 yılını portföylerindeki yüzde 50’nin üzerindeki hisseyle piyasa değerinin yüzde 65.26’sını kontrol ederek tamamlayan yabancı yatırımcıların geçen ay sonunda payı yüzde 68.72’ye ulaştı. Merkezi Kayıt Kuruluşu verilerinden derlenen bilgilere göre, ocak ayını 8.364.300.851 adet hisse senedi ve yüzde 55.11’lik payla piyasa değerinin yüzde 68.62’sini elinde bulundurarak tamamlayan yabancı yatırımcılar, geçen ay içinde en yük sek hisse adedi oranına 19 Şubat Pazartesi tarihinde ulaştı. Yabancılar bu tarihte 8.743.318.038 adet hisse senedi ile 58.537.116.179 dolar piyasa değerinin sahibi oldu. Böylece şubat ayında yabancılar piyasa değeri açısından da en yüksek rakama ulaşmış oldu. Yabancı yatırımcılar 28 Şubat’ta 8.739.167.061 adet hisse senedi ve 55.058.249.465 dolarlık piyasa değerini elinde bulundurdu. Geçen yıl aynı dönemde yabancıların borsadaki payı yüzde 67.26 düzeyindeydi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle