Katalog

SAYFA CUMHURİYET 20 MART 2007 SALI 18 SPOR spor?cumhuriyet.com.tr Terim, Yunanistan karşısında sakat ve cezalı oyuncuların yokluğunu hissetmeyeceklerini söyledi Kalan sağlar bizimdir ARİF KIZILYALIN Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Yunanistan karşısında sakat ve cezalı oyuncuların eksikliklerini hissetmeyeceklerini söyledi. Polat Renaissance Oteli’nde, medyanın karşısına çıkan Terim, Türk futbolunun sakatlıklar konusunda ilginç bir rekora koştuğunu dile getirerek “Herkesin ulusal takıma formda gelmesini isteriz ama hayat ve futbol böyle değil. İstatistiklere bakabilirsiniz. Sakatlıklarla uğraşan başka bir ulusal takım yoktur dünya tarihinde. Bugün burada olması gereken birçok arkadaş, sakatlık nedeniyle yok. Formsuzluktan ve istikrarsızlıktan vaz ULUSAL DAVA DEĞİL, ULUSAL MAÇ Fatih Terim, Yunanistan maçına ulusal dava olarak değil, ulusal maç olarak baktıklarını ifade etti. Terim, oyuncuların üzerinden gerilimi almaya çalıştıklarını belirterek, “Biz, oyuncularımızla bu maçı ulusal dava olmaktan çıkarmaya çalışıyoruz. Ulusal dava anlayışından çıkarırsak oyuncularımızın üzerindeki baskıyı azaltırız. Bu ulusal dava değil, milli maçtır. Biz bu gerilimi üzerlerinden almaya çalışıyoruz. Basının da olumlu yaklaşımı, işlerimizi çok kolaylaştıracaktır’’ diye konuştu. geçtik, ama sağlam olmaları önemli. Birçok oyuncumuz fiziki rahatsızlıkları nedeniyle yok. Bizim esas sıkıntımız sakat oyuncularımız, ama bunu bir bahane olarak söylemiyoruz. Herkes iyi olsaydı da oynasaydı, ama sakatlıkları, formsuzlukları biz hiçbir zaman bahane olarak görmüyoruz.’’ dedi. ‘Sözüm söz, kale Volkan’ın’ Deneyimli çalıştırıcı zorlu maçlarda kalede Volkan’ı oynatacağını 1 ay önce açıkladığını belirterek “Cumartesi günü Volkan oynayacaktır’’ açıklamasını yaptı. Fatih Terim Genç eldiveni maça kadar hazırlayacaklarını kaydeden Fatih Terim, “Volkan’ı, psikolojik olarak da maça kadar hazırlayacağız. Şu anda takımda tek garanti isim, bir sakatlık olmazsa Volkan’dır’’ diye konuştu. Fatih Terim, Yunanistan ve Norveç maçlarının, Türkiye’nin gruptaki sıralaması ve bundan sonraki maçlar açısından önem taşıdığını söyledi. ‘Beraberlik bizim için iyidir’ diye bir stratejileri olmadığını vurgulayan Terim, şöyle devam etti: “İki maçı da kaybetmek istemiyoruz. Her maçı kazanma adına söylemlerimizde değişiklik olmaz. Felsefemizden vazgeçemeyiz. Teknik kadro olarak da formdayız. Yunanistan’ın kadrosunu güçlendirdiği ve artık golü düşünen bir ekip kimliğinde olduğunu da biliyoruz.” FORMSUZLUK DÜŞÜNDÜRÜYOR GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU İDMAN NOTLARI YENİ ‘AĞABEY’ TÜMER METİN CUMHUR ÖNDER ARSLAN 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri’nde 24 Mart’ta Yunanistan’la deplasmanda karşılaşacak A Ulusal Takım, dün yaptığı antrenmanla çalışmalarını sürdürdü. Florya Metin Oktay Tesisleri’nde teknik direktör Fatih Terim yönetiminde zorlu maçın hazırlıklarına devam eden Ay Yıldızlı oyuncuların birçoğunun neşeli oldukları gözlendi. F.Bahçe’de son haftalarda yedek kalan Tümer Metin’in takım içinde adeta ‘ağabey’ rolünü üstlendiği dikkat çekti. Çift kale sırasında arkadaşlarıyla sürekli yapmaları gerekenleri paylaşan yıldız oyuncu, Terim’le de kısa süreli bir görüşme yaptı. Sarı Lacivertli takımda formsuzluğu nedeniyle formasından uzak kalan kaleci Volkan Demirel’in ise moralsiz olduğu görüldü. Savunmada hata yapan arkadaşlarıyla iletişim kurmayan genç kalecinin zorlu maç öncesi kendisini toparlaması için tüm imkânların seferber edildiği bildirildi. Gösterdiği performansla F.Bahçe’de büyük alkış alan Tuncay Şanlı, A Ulusul Takım’ın da neşe kaynağı. Çalışma boyunca yaptığı şık hareketlerle göz dolduran Tuncay, esprileriyle de takımı olumlu yönde motive ediyor. Tuncay’ın en iyi anlaştığı futbolcu ise Hamit Altıntop. Çift kale maçta da aynı takımda yer alan iki futbolcu birbirini bütünler nitelikte oyun çıkardı. Antrenmanda isteksiz olduğu görülen Gökhan Ünal’la Fatih Terim özel bir görüşme yaparken, tecrübeli çalıştırıcının bu futbolcunun kendisini toparlaması gerektiğini söylediği duyuldu. Ay Yıldızlı takımın yeni isimlerinden Sıvasspor’un golcüsü Mehmet Yıldız ise çok istekliydi. Çift kale maçta 2 gol atan Mehmet, Terim’den de geçer not aldı. Sakatlığı bulunan ve arkadaşlarından ayrı bir çalışma yapan Gökhan Zan ise çok moralsizdi. Ulusal Takım doktoru Cengiz Dinç, Zan’ın durumunun iyiye gittiğini bildirdi. (Fotoğraflar: FATİH ERDOĞDU) Gökhan Ünal’a uyarı A Ulusal takımımızın 24 Mart’ta Yunanistan ile deplasmanda oynayacağı Euro 2008 eleme grubu karşılaşması öncesinde, kadromuzun iskeletini oluşturan isimlerin 3 büyüklerde sergiledikleri vasat performanslar endişe yaratıyor. Yıldız oyuncuların mevcut formlarının beklenilen düzeyde olmaması soru işaretleri oluştururken diğer bir yanda da sakatların fazlalığı da teknik direktör Fatih Terim’in işini bir hayli zorlaştırıyor. Her pozisyonda eksikleri bulunan Ay Yıldızlılarda özellikle kalenin, F.Bahçe’de kötü günler geçiren ve taraflıtarafsız her kesimden eleştiri alan Volkan Demirel’e teslim edilecek olması şimdiden tedirginlik yaratıyor. Terim’in, Ay Yıldızlıların son resmi maçını oynadığı Moldova karşısında 18 kişilik kadroda yer verdiği futbolculardan Rüştü, Orhan Ak ve Nihat sakatlıkları nedeniyle Yunanistan ve Norveç maçlarının aday kadrosunda yer bulamazken lig maçında sakatlanan Arda’nın yokluğu kadro derinliğini olumsuz yönde etkileyeceğe benziyor. Olaylı İsviçre maçının ardından 4 resmi müsabakadan men cezası alan Emre Belözoğlu da Yunanistan maçında forma giyemeyecek isimler arasında. Diğer yandan Fatih Terim, tam anlamıyla hazır olmayan Yıldıray Baştürk ve Halil Altıntop’u aday kadroya çağırmazken tedavisi devam eden Gökhan Zan ve F.Bahçe’de ilk 11’de forma şansı bulamayan Tümer Metin’in yanı sıra annesinin hastalığı nedeniyle moralsiz olan Hakan Şükür’ün bu önemli maçlarda gerekli katkıyı yapıp yapamayacakları da bir başka merak konusu. Sarı kart alarmı Ay Yıldızlıları bekleyen kritik Yunanistan maçındaki bir başka tehlikede sarı kart sınırında bulunan futbolcular. Ulusal takımda Sabri, Hamit, Gökhan Zan ve Aurelio sarı kart görmesi halinde Norveç maçında forma giyemeyecek. Türkiye Futbol Federasyonu, Teknosa ile iki yıllık sponsorluk anlaşması imzaladı. Teknosa, 1 milyon YTL ’lik teknolojik altyapı sağlayacak. Turkcell Süper Lig’de G.Saray’ın Konyaspor’la yaptığı maçta sakatlanan ve 6 hafta sahalardan kalacak Arda Turan, sabahki çalışmayı ziyaret etti. Antrenmanın sonunda sahaya koltuk değnekleriyle giren Arda’yla tüm futbolcular yakından ilgilendi. Genç yıldız Yunanistan ve Norveç maçlarında oynayamayacak olmanın kendisini bir hayli üzdüğünü belirtti. Yeni sponsor Teknosa GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Dünya Kulübü ve Dünya Takımı Dünya kulübü, dünya takımı... Türkiye için yemyeşil umutlar. Son yıllarda dillerden düşmeyen kavramlar. Bu yolda, Fenerbahçe başı çekiyor. Gittikçe büyüyor ve ismi dünyada yaygınlaşıyor. Kuzey Küre’den Güney Küre’ye kadar dernekler açılıyor. Bunların üzerinde Sarı Lacivert bayraklar dalgalanıyor. Rakip takımlar da bu konuda Fenerbahçe’yi kovalıyor. Ama yürümekle yetişmek zor. Koşmaları gerekiyor. Onlarda bu işe baş koymuş ve kasasını açmış bir Yıldırım yok. Ne yazık ki kulüplerimiz kişilere dayanıyor. Peki bunlar, Fenerbahçe’nin gerçekten de bir dünya kulübü ve dünya takımı olması için yeterli mi? Bence yeterli değil. Dünya kulübü ve dünya takımı olmak için dünya standartlarını göz önüne almak ve onlara yanaşmak gerekir. Peki ne yapmalı? Bence kulüplerin yapısal durumu değişmelidir. Dünyanın hiçbir ülkesinde futbolu profesyonel, yönetimi amatör olan bir ülke yoktur. Bakın dünya kulüplerine.. Bizdeki sistemin bir eşi varsa söyleyin... Önce sorumluluk düzeni ve çağdaş sevk idare getirilmelidir. Ekonomik açıdan kulüplerin ayakları yere iyi basmalıdır. Futbol bir savaş değil de bir spor olarak kabul edilmelidir. Çoksesli olunmalıdır. Bunlar olmasa da dünya kulübü olunur ama.. ortaya çıkan yapı, bize göre alaturka bir dünya kulübü yapısı olur. Zaman zaman dünya kulübü ve dünya takımı kavramları yan yana telaffuz edilmekte. Sanki biri olmaz ise diğeri de olmazmış gibi düşünülüyor. Bence, bu doğru değil. Dünya kulübü olmuş kulüplerin de bazılarının takımı sıradanlaşabiliyor. İşte Real Madrid’in durumu, çok çarpıcı. Ama Avrupa’da dünya kulübü olmuş kulüpler, birkaç yenilgiyle sarsılmıyorlar. Kulüp içinde kaos yaratılmıyor. İnsanlar ve yöneticiler birbirine girmiyorlar. Bu kaostan çıkmak için elbirliğiyle çareler arıyorlar. Bunlar bize göre işler değil. İşte Galatasaray, bizim ülkemizdeki duruma çarpıcı bir örnek. Birkaç yıl önce UEFA Şampiyonu oldular. “Görüp göreceğimiz rahmet de bu.” Ülke olarak çok mutlu olduk. O noktaya gelebilmek için bütün kasalarını boşalttılar. Tamtakır oldular. Bugün, o günkü yöneticiler, olmadık şekilde eleştiriliyorlar. Kulüp ekonomik sarmal içine girdi. Nefes alacak halleri kalmadı. Birbirlerine düştüler. Halk, bu gidişe tepki gösteriyor. Galatasaray’a ekonomik yönden omuz veren Başkan, bazı kimseler tarafından sanki Galatasaray düşmanıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor. Koskoca UEFA Şampiyonu olan Galatasaray İkinci Lig’e düşmekte olan takımlar karşısında bile ecel teri döküyor adeta. Bugün için şampiyonluktan çok uzaktalar. Bana göre bunların sebebi, Galatasaray’ın dünya kulübü olmadan dünya takımı olması. Peki, Aziz Yıldırım’ın bu hususta azmi ve iradesi karşısında halk ne düşünüyor? Bana sorarsanız kör topal şampiyonluklar yerine tesisleşmek daha da çok önemli ve akılcı ama.. futbol fanatikleri böyle mi düşünüyorlar? Bazı kimselerle görüşüyoruz. “Bırakalım dünya kulübü olma gibi hayalleri. Biz önce Galatasaray’ı yenelim ve şampiyon olalım. Bize yeter” düşüncesindeler. Galatasaray’ı yenmek, dünya kulübü olmaktan daha önemli, fanatikler için... Dünya takımı, dünya kulübü olsanız da fanatikler açısından bu durum değişmeyecek. Peki kazara Fener şampiyonluğu kaybetse ve verilecek tepkiler karşısında, Yıldırım başkanlığı bıraksa, ne olacak? İşte bunu çok iyi düşünmek gerekir. Çünkü biz böyle halde başkanların suratlarına bozuk para atıldığını, otomobillerinin devrilmeye kalkışıldığını, bütün acılığıyla gördük. İşte böyle bir durumda Fenerbahçe veya diğerlerinin dünya kulübü ve de dünya takımı gibi olma şansları ne kadar az... Ulusal futbolcu, İngiltere Futbol Federasyonu’nca suçsuz bulundu FENERBAHÇE Emre’ye iyi haber Emre Belözoğlu, dün çıktığı duruşma sonunda aklandı. Spor Servisi Maçlarda rakiplerine karşı ırkçı ifadeler kullandığı öne sürülen Newcastle United’ın Türk futbolcusu Emre Belözoğlu, İngiltere Futbol Federasyonu (FA) tarafından suçsuz bulundu. Ulusal oyuncunun formasını giydiği Newcastle’ın, Everton’la oynadığı maçta siyahi rakibi Joseph Yobo’ya yönelik ırkçı hareketlerde bulunduğu iddia edilen Emre dün akşam yapılan duruşma sonunda aklandı. Emre özellikle İngiltere’deki Bulvar basınınca acımasız biçimde eleştirilmiş, genç Türk oyuncu YRAM KAMPTA BArek törü Fatih Di Ulusal Takım Teknik iyetle karşıladı. un mn me ı rar Terim ka a, “Emre’ye ad am ıkl Terim yaptığı aç ığın ta kendisidir. ırkçı demek, ırkçıl çılığı kavram Dünya üzerinde ırk r ülke varsa o da olarak bilmeyen bi elinde Türk tta Ha Türkiye’dir. ncılara en fazla pasaportu olan yaba r de ye ği di ril ilginin göste i zaman zaman ilg Bu ir. ’d iye rk Tü mse ırkçı olarak fazla olsa da bizi ki nde konuştu. kli yargılayamaz” şe hakkında he rgeçen gün yeni bir iddia ortaya atılmıştı. Türkiye Federasyonu’nun İngiliz disiplin komitesine verdiği savunma ve Ulusal Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim’in gönderdiği imzalı mektubun, Emre’nin ceza almamasında önemli rol oynadığı iddia ediliyor. Ayrıca Emre’nin Inter’den takım arkadaşı Hollandalı siyahi yıldız Clerence Seedorf’un da yine İngiltere Federasyonu’na mektup yollaması Disiplin Kurulu’nun “suçsuz” kararını vermesinde önemli rol oynadığı belirtiliyor. Emre bu karar sonrası çok mutlu olduğunu dile getirerek “Bana destek olan herkese çok teşekkür ederim. Özellikle Fatih Terim ve Haluk Ulusoy bu zor dönemimde hep yanımda oldular. Sadece destek de vermeyip önemli demeçler de verdiler. Onlara teşekkür ederim” dedi. Verdiği savunmada asla ırkçı olmadığını ve ülkesinde de böyle olayların asla olmadığını söyleyen Emre, “Türkiye’de ırkçılık hiç yoktur. Ben de zaten bu konuyu hep lanetlemişimdir. Çok adil bir duruşma oldu. Bunun için çok mutluyum. Doğru kararı verdiler” şeklinde konuştu. Emre’nin bugün ulusal takım kampına katılması bekleniyor. Appiah iki hafta yok Spor Servisi F.Bahçe’de Appiah şoku... Kasığında ödem oluşan Ganalı futbolcunun sakatlığının ciddi olduğu ve 2 hafta sahalardan uzak kalacağı öğrenildi. BBC’ye konuşan Appiah, Gana Ulusal Takımı’nda forma giymek istediğini, ancak sakatlığı nedeniyle bunu yapamayacağı için üzgün olduğunu kaydetti. Öte yandan kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, F.Bahçe’nin büyük bir atılım içerisinde olmasının bazı çevreleri rahatsız ettiği kaydedildi. G A L ATA S A R AY Mondragon şoku Spor Servisi Ulusal takımdan affını istemek ve takım doktoruna görünmek için ülkesi Kolombiya’ya giden G.Saray kalecisi Mondragon’dan kötü haber geldi. Ulusal takım doktoru Alberto Ochoa, Mondragon’un 4 hafta sahalardan uzak kalacağını açıkladı. Mondragon, 25 Mart’ta İsviçre ve 28 Mart’ta Paraguay ile karşılaşacak olan Kolombiya’nın kadrosundan çıkarıldı. Profesyonel futbol liglerinde yer alan 150 takımdan 7’si, özel sektör kuruluşlarının bünyesindeki şirket halindeler ve/veya tescilli isimlerinde ait oldukları grupların markalarını taşıyorlar. Bu 7 takımdan Etimesgut Şekerspor’u bünyesinde bulunduran KC Grup, istisnai olarak kulübe herhangi bir ticari unvanını vermeden, sadece göğüs reklamıyla yetinmekte. Dikkat edersek; bu şirketler ‘ana’ veya ‘ortak’ sponsor olmadıkları gibi, ‘tek’ (sole) sponsor da değiller. Onlar ellerini bizzat taşın altına sokan kuruluşlar. Yani bir futbol takımının, hatta kulübün, A’dan Z’ye tüm yükünü üstlenen, finansmanından personeline, transferinden altyapısına, tesislerine dek O N C Ü M L E / ÇETİN İyi ki Kulübünüz Yok(!) her derdiyle ilgilenen şirketler, holdingler. Futbola sağladıkları bunca destek karşılığında da kısa ve uzun vadeli ticari beklentileri, tatmin arayışları var. Bu beklentilerin en önemlileri arasında; kimlik yaratmak, imaja pozitif katkı, ticari aktiviteyi artırmak, mesaj, tanınma ve tutundurma gibi başlıklar sayılabilir. Sektörleri, iş hacimleri, konumları ne olursa olsun bu 7 kuruluş için takımlarının performansı kadar fairplay’le olan ilişkileri ve isimlerinin bir arada anıldığı kişi ve olaylar da önem taşıyor, beklentileri paralelinde... Oy SUSAN sa Türkiye’nin futbol zemini ne yazık ki bu yatırımları yapan ciddi ve düzgün kuruluşları mutlu etmekten çok uzak bir kayganlık, kirlilik ve güvensizlik ortamı arz etmekte... Futbola egemen anlayış; özel sektör destekli takımların sportmenseçkin duruşlarını ‘zayıflıkarkasızlık’ olarak algılayıp, yatırımlarını da ‘kıskançlık’ konusu yaparak, onları ‘hedefe’ oturtmakta ve önlem almalarını engellemek için her türlü entrikaya başvurup, ‘ilk harcanacaklar’ listesinin başına yerleştirmekte... ‘Kirli düzen’; bu girişimcilerin trilyonlarını, sponsorlukreklam gibi kanallarla, nihayetinde kendi kontrolündeki para havuzuna akıtmamalarının öcünü alıyor belli ki, çekinmeden çevirdiği dolaplarla... B E Ş İ K TA Ş Tigana gidiyor mu? Spor Servisi Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana’nın sezon sonunda takımı şampiyon yaparsa ayrılacağı iddia ediliyor. Fransız antrenörün, UEFA’ya yeni başkan olan yakın arkadaşı Michel Platini tarafından görev verilmek istendiği ve Tigana’nın buna sıcak baktığı öne sürülüyor. CUMHURİYET 18 K