Katalog

19 MART 2007 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP hükümetinin son dönemde çıkardığı düzenlemeler popülizm kokuyor 5 Y atırımlar seçime EMİNE KAPLAN ‘Godot kimdir?’ değildir, yeni TTK yapılınca Adalet Komisyonu’nda, Türk ekonomi düzlüğe mi çıkmış Ticaret Yasa Tasarısı (TTK) oluyor? Bu yasa çıksa bile görüşülürken CHP’li Orhan ekonominin düzelmesi Eraslan, Türk Ceza için sermaye, para, Yasası’nı anımsatarak yetişmiş insan gücü AKP’lileri uyardı: lazım. Teknoloji, bilgi “TCK görüşülürken öyle lazım. Bunlar yoksa bir reklam yaptınız ki, ekonomiyi nasıl ‘TCK gelecek dertler düzelteceksiniz? İnsanları bitecek, TCK gelirse töre hayali Godot’lar peşinde cinayeti olmayacak, koşturuyorsunuz, ama kapkaç olmayacak’ Godot gelmeyecek.” dediniz. Ben de o zaman Partili arkadaşları gibi ‘TCK Godot değildir’ diye Godot’nun sırrını demeç vermiştim. Şimdi Orhan Eraslan çözemeyince AKP de TTK’yi Godot haline Kırıkkale Milletvekili getiriyorsunuz, TTK Ramazan Can, merakına Godot değildir. Godot yenik düşüp sordu: gelince dertler “Orhan Bey, Godot nedir, bitmeyecek. Aynı bir açıklar mısınız?” zamanda Godot da Büyük bir şaşkınlık gelmeyecek.” geçiren Eraslan, Can’ı Eraslan’ın konuşması kırmamaya özen sırasında AKP’li göstererek soruyu milletvekilleri arasında yanıtladı: “Godot da ne” fısıltıları “Godot, Samuel duyuldu. Bunları Ramazan Can Beckett’in oyunundaki duymayan Eraslan, hayal kahramanıdır. sözlerini sürdürdü: Sürekli beklenen, ama hiç “Türk ekonomisinin düzlüğe gelmeyen bir hayal kahramanıdır.” çıkması sadece TTK meselesi ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan, “Seçimlerde popülizm yapmayacağız” demesine karşın AKP hükümetinin son günlerde çıkardığı yasa ve düzenlemeler, seçim yatırımı niteliği taşıyor. 218 bin geçici işçiyi sözleşmeli kadrolara geçirmeye hazırlanan AKP, gazilerin maaşlarını artırırken gıdada KDV indirimi planlıyor. Erdoğan, konuşmalarında sık sık seçim yılında popülizm yapmayacaklarını, lügatlarında seçim ekonomisi gibi bir kavram olmadığını dile getiriyor. Erdoğan’ın bu söylemine karşın AKP hükümetinin son dönemde getirdiği ve TBMM’den çıkardığı düzenlemeler seçim yatırımı niteliği taşıyor. Son aylarda çıkarılan bazı düzenlemeler şöyle: Geçici işçilere kadro: Kamu kurumlarında ve belediyelerde çalışan 218 bin geçici işçi, sözleşmeli personel kadrosuna alınacak. Bunların 148 ? Başbakan Erdoğan, konuşmalarında sık sık seçim yılında popülizm yapmayacaklarını, lügatlarında seçim ekonomisi gibi bir kavram olmadığını dile getiriyor. Ancak AKP hükümetinin son dönemde TBMM’den çıkardığı düzenlemeler seçim yatırımı niteliği taşıyor. bini belediyelerde görev yapıyor. Yurtdışına çıkış harcı: Yurtdışına çıkış harcı 70 YTL ’den 15 YTL ’ye indirildi. Hükümet, muhalefetin seçim yatırımı olarak nitelediği yasadan yüzde 10’luk artışla 100 milyon YTL ’yi geçecek tahsilat öngörüyor. Kadın girişimciye vergi yok: Vergi iadesinin kaldırılarak yerine asgari geçim indirimi getirilmesine ilişkin yasayla, evde işçi çalıştırmadan üretilen küçük elişleri, dikiş nakış, boncuk, payet, mantı, börek gibi ürünleri üretenler, gelir vergisinden muaf olacak. Belediyelere yeni kaynak: Büyük mükellefler vergilerini İstanbul’da yatırsalar bile bunların ödediği vergilerden ilgili şirketlerin faaliyet gösterdikleri büyükşehir belediyelerine yüzde 5 oranında pay aktarılacak. Belediye ve il özel idarelerinin sattığı arsa ve diğer gayrimenkullerden alınan yüzde 18 oranındaki KDV kaldırıldı. Döviz büfesi harcı: Döviz büfelerinden her yıl alanın 22 bin 440 YTL ’lik harç yarı oranında düşürülürken, minibüs mağdurlarına da vergi kolaylığı getirildi. Silindir hacmi 3200 cc’yi geçmeyen, sürücü dahil dokuz koltuğu olan araçların ÖTV oranı yüzde 10 olarak belirlendi. ÖTV mevzuatına göre, bir aracın minibüs tarifesine tabi olabilmesi için 10 koltuklu olması gerekiyor. 10 bin gaziye maaş artışı: Gazilerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan aylık almayan ve bir işte çalışmayanlar, 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan 30 günlük net asga ri ücret kadar maaş alacak. Bu kişilerin dul eşlerine ise bu tutarın yüzde 75’i ödenecek. Buna göre yaklaşık 51 bin gaziden, hiçbir sosyal güvenlik kurumundan maaş almayan 10 bininin maaşı 1 Temmuz’dan itibaren, 264 YTL ’den 403 YTL ’ye çıkacak. Kömür dağıtılacak: Hükümetin belediyeler aracılığıyla yürüttüğü kömür yardımı uygulamasına valilikler de dahil edildi. Bakanlar Kurulu kararıyla il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca belirlenerek valiliklere bildirilecek yoksul ailelere, başvuru halinde bedelsiz kömür verilecek. Gıdada KDV indirimi hazırlığı: Bazı temel gıda maddelerinde KDV indirimi yapılması için çalışma başlatıldı. Önümüzdeki günlerde TBMM’de ilgili komisyonda ele alınacak çalışmaya göre sağlıkla ilgili önemli görülen gıda ürünleri başta olmak üzere çocuk mamasına kadar birçok gıdada KDV indirimine gidilecek. BEDAVA KÖMÜR Faturası yeni hükümete ? Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, bu yıl dağıtılacak binlerce ton bedava kömürün faturasını, 2008’de işbaşında olan hükümet ödeyecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP iktidarının, propaganda malzemesine dönüştürdüğü bedava kömür uygulamasının faturasını yeni hükümete bıraktığı ortaya çıktı. Bakanlar Kurulu kararına göre, 2007 yılı içinde valiliklere teslim edilen kömürlerin bedelleri ile görev zararları 2008 yılı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak. Bakanlar Kurulu’nun “Fakir Ailelere Kömür Yardımı Yapılmasına İlişkin Karar”ı, yeni bir skandalı gözler önüne serdi. Resmi Gazete’nin 2 Mart tarihli sayısında yayımlanan kararda, il ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca belirlenerek valiliklere bildirilecek yoksul ailelere, 2007 yılında başvuruları üzerine en az 500 kilogram bedelsiz kömür verileceği belirtildi. Kararda, bu çerçevede Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu ve Türkiye Taşkömürü Kurumu genel müdürlüklerince belirlenecek sevkıyat noktalarından valiliklere gönderilecek kömürlerin, bu noktaların konumuna göre belirlenecek nakil araçlarıyla adı geçen kuruluşların sorumluluğunda nakledileceği bildirildi. Arınç’ın ‘sanat değeri’ görmediği karikatürler! P artisinin Kocaeli il kongresinde konuşan Sezer, Başbakan Erdoğan’a yüklendi. Baykal’ı da eleştiren Sezer, muhalefetin daha etkili olması gerektiğini söyledi. (Fotoğraf: AA) DSP lideri Sezer, CHP Genel Başkanı Baykal’a çağrıda bulundu yönelik şiddet işleniyor, kadının TBMM’de 8 Mart Dünya “meçhul” kalan emeği Emekçi Kadınlar Günü anıtlaştırılıyor. “Meçhul Kadın nedeniyle açılmak istenen Anıtı” karikatüründe “Kadın ve Mizah” çocuklar, çamaşırlar, konulu karikatür ütüler, tencerelerden sergisine izin oluşan bir kaide verilmedi. TBMM üzerinde yükselen ve Kültür Sanat ve Yayın elinde meşale yerine Kurulu, karikatürlerde kepçe taşıyan kadın “sanat değeri” heykeli, kadının görmemiş. Anlaşılan, yüzyıllardır “meçhul” kadına yönelik şiddet, kalmış emeğine bir “töre” diye neredeyse saygı. olumlanarak, Bu karikatürler şu anda onaylanarak işlenen CHP Genel cinayetler ve cinsiyetçi Bülent Arınç Merkezi’nde yaklaşımların sergileniyor. Bu sergide Ergin sorgulanması AKP’nin “sanat” Gülen, Feyhan Güven, Piyale anlayışına uymuyor! Madra, Ramize Erer, Selma TBMM’de sergilenmesine izin Emiroğlu Aykan, Behiç Ak, verilmeyen karikatürlerde Semiramis Aydınlık ve Zeynep kadının tepesine “ölüm” olarak Gargi’nin karikatürleri yer alıyor. inen “töre” balyozu ve kadına ‘Seni Sıhhiye’de bekliyorum’ KOCAELİ (Cumhuriyet) DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmaması için 8 Nisan’da Ankara Sıhhiye’de bir miting düzenleyeceklerini belirterek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a çağrıda bulundu. Sezer, “Bu karanlık gidişe ‘dur’ demek için hepimiz orada olacağız. Baykal, sen de gel oraya. İkimiz el ele yürüyelim, bakalım bu karanlık adam cumhurbaşkanlığı’na gidebiliyor mu? Seni Sıhhiye’de bekliyorum’’ dedi. Partisinin Kocaeli il kongresine katılan Sezer, Erdoğan’ın “Küresel sermaye Türkiye’ye akıyor” sözlerini anımsatarak “Küresel sermayeye teslim olmayla övünen bir Başbakan’a, böyle bir hükümete sahip olmanın üzüntüsü bu millete yeter, artar bile” dedi. Türkiye’nin küresel güçlere teslim olmaya bu kadar meyilli bir başbakanı hiç görmediğini ifade eden Sezer, şunları söyledi: “Başbakan ağzını doldura doldura, ‘Küresel sermaye geliyor’ diyor ya... bir yandan da yürürken, ‘Kurban olayım o yürüyüşüne’ dedirtmeyi çok iyi biliyor. Bu yürüyüş Kasımpaşalı yürüyüşüymüş. Milletimiz onu yürütecek, bunu çok iyi biliyorum, sandıkta, ‘Yürü de ense tıraşını görelim’ diyecek. Cumhurbaşkanlığı’na kaçıp sandıkta millete hesap vermekten kurtulmaya çalışıyor.’’ Sezer konuşmasında anamuhalefet partisine de yüklendi. Baykal’ın “Oyları bölmeyin CHP’ye oy verin” diyerek Türkiye’ye bir haksızlık dayattığını belirten Sezer, muhalefetin daha etkili olması gerektiğini vurguladı. Sezer, Baykal’a şöyle çağrıda bulundu: “Eğer gerçekten Başbakan’ın zihniyetinin cumhurbaşkanı olmasını istemiyorsan, buradan bir çağrım var. Biz 8 Nisan’da Ankara’da Sıhhiye’deyiz, Kızılay’dayız. Bu karanlık gidişe ‘dur’ demek için hepimiz orada olacağız. Baykal, sen de gel oraya. İkimiz el ele yürüyelim, bakalım bu karanlık adam Cumhurbaşkanlığı’na gidebiliyor mu? Seni Sıhhiye’de bekliyorum.’’ Hadis de kurtarmadı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, geçici işçilerle ilgili yasa tasarısı görüşülürken, CHP’liler kapsam dışında kalan işçilerin durumunu gündeme getirdiler. CHP’li milletvekilleri, bazı kurumların işçilerinin tasarı kapsamına alınması için sık sık önerge verdiler, ancak AKP’nin engeliyle karşılaştılar. CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin, birçok kuruluştan talep geldiğini belirtti ve “En azından yetkimiz dahilinde olanlara yardım edelim. Meclis personelinden bu durumda olanlar var. Sürekli beraber çalışıyoruz, bize hizmet ediyorlar, sevaptır” dedi. Ergin, verdikleri önergeyi AKP’ye kabul ettirebilmek için farklı bir yol denedi. Ergin, “Kâfirler iktidarında zulüm yaparsa o iktidar devam eder. Ama Müslümanların iktidarında zulüm yapılırsa o iktidar devam etmez” hadisini anımsatınca, AKP’li Musa Uzunkaya, “doğru” deyip hadisin Arapçasını okudu. Ergin’in amacı AKP’lileri can evinden vurmaktı: “Hiç olmazsa bir hadis söyleyelim, belki kabul edersiniz dedik.” Ancak Ergin’in planları tutmadı, önerge reddedildi. Ergin bunun üzerine, “Hadis de araya gitti” diye hayıflandı. Tasarının ilerleyen maddelerinde bu kez Musa Uzunkaya, “Çalışanın hakkını alnının teri kurumadan veriniz” hadisini okudu. Çaykur çalışanlarıyla ilgili bir önerge veren CHP’liler, “Belki bu hadisin etkisinde kalarak kabul edersiniz” diye takıldılar, ama yine olmadı, önerge reddedildi. CHP’lilerin TRT çalışanlarıyla ilgili önergesi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, danışmanlarını yanına çağırarak konuyla ilgili bilgi istedi. Bunun üzerine umutlanan Ergin, “Hadis sayesinde biraz ikna ettik galiba, yola girdi bu iş” dedi. Ancak umutları boşa çıktı, değişen bir şey olmadı. Bunun üzerine CHP’li milletvekilleri, Ergin’e takıldılar: “Ya hocam, iki hadis daha patlatsaydın kesin önergelerden birini kabul ettirecektik.” CHP Genel Başkanı Baykal ‘AKP bölücülük yarışında’ Skandal hükümler Dağıtılacak kömürün niteliğinin mahalli çevre kurulu kararlarına uygun olması gerektiği bildirilen kararda, yardımın ekonomik boyutlarıyla ilgili “skandal” niteliğinde hükümlere yer verildi. Bakanlar Kurulu kararında, valiliklere teslim edilecek kömür bedelleri ile görev zararlarının 2008 yılı bütçesine konulacak ödenekten Hazine Müsteşarlığı tarafından kuruluşlara ödeneceği belirtildi. Kararda, kuruluşların nakit sıkıntısını aşmak için 3’er aylık dönemler halinde 2007 yılı içinde Hazine Müsteşarlığı tarafından ilgili kuruluşlara avans olarak ödeme yapılacağı kaydedildi. Bu durumda, genel seçimlerin Kasım 2007’de yapılacağı göz önünde bulundurulduğunda, AKP’nin seçim malzemesi olarak kullanacağı binlerce ton kömürün faturası, yeni görev alacak hükümete kalacak. Konuyu değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, “Bu karar, son derece utanç vericidir, zaten sadaka gibi dağıttı bu erzakları. Bir de başkasının üstüne yıkarak oy toplama anlayışını halk kabul etmeyecektir. Bu olay aynı zamanda, Bakanlar Kurulu’nun da hafifliğini gösteriyor” diye konuştu. ‘Çankaya Yokuşu fıtıkla çıkılmaz’ ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması halinde, hakkındaki dosyalar nedeniyle yargılanabileceğini söyledi. Baykal, geçen hafta belindeki rahatsızlıktan dolayı evinde istirahat eden Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmaması için en net tavrı CHP’nin gösterdiğini belirterek, “Çankaya Yokuşu diktir, fıtıkla çıkılmaz” dedi. Haber sitesi www.gercekgundem.com’a açıklamalarda bulunan Baykal, Erdoğan’ın iki yıldır Çankaya’ya çıkma planları yaptığını ve bu planın CHP’nin ısrarlı tutumu sonucunda ortaya çıktığını kaydetti. CHP’nin 1 Mart tezkeresinin geçmemesi için gösterdiği çabayı, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmaması için de tekrarlayacağını kaydeden Baykal, “CHP bunu başaracaktır. Çıktığı takdirde önceki dosyalarından yargılanacaktır. Artık bunu da anlamaya başlamıştır” diye konuştu. Baykal, şunları söyledi: “Bakın bugün 4 adayın isminden söz etmeye başladılar. Düne kadar tek bir isim bile ortaya koymuyorlardı. Ne oldu, ne değişti de birdenbire isimler yayımlanmaya başladı? Çünkü, Başbakan Çankaya’ya çıkacağından emindi. Ama şimdi, anketlerle, kamuoyu araştırmalarıyla, hem parti tabanını, hem kamuoyunu Çankaya’ya çıkmayacağına alıştırmaya çalışıyor.” MHP’den iktidara ağır suçlama BURSA (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de bölücülük yarışının başladığını iddia ederek “Bu konuda birbiriyle yarışan en güçlü adaylar, AKP, PKK ve peşmerge reisleridir’’ dedi. Bahçeli, partisince Bursa’da düzenlenen “3. Bölge İstişare Toplantısı’’nda yaptığı konuşmada, ülkenin, beşinci yılını yaşayan AKP iktidarının siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta yarattığı ağır tahribat ile yüz yüze olduğunu savundu. AKP’nin, Türkiye’nin milli konularında da milleti buhran içine düşürdüğünü ileri süren Bahçeli, “Özellikle Nevruz ve sonrasında, ülke gündemini ve milli hassasiyetleri derinden zedeleyecek vahim gelişmeler beklenmelidir. Geçen yılki rezaletler, henüz hafızalarımızdadır. Türkiye’nin bu bölgesinde sokakların inisiyatifini ele geçiren hainler karşısında, Türk polisi çaresiz ve aciz duruma düşürülmüştür’’ dedi. Bölücü odaklar tarafından terör örgütü elebaşısı kendilerince bir itibar kazandırmak gayesiyle “sayın kampanyası’’nın başlatıldığını ifade eden Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında terör örgütü liderine “sayın” diyerek kampanyaya öncülük ettiğini savundu. Bahçeli, “Yalnızca bu rezalet ve ihanet ifadesi bile, Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına engel olması gereken yeterli bir belgedir’’ diye konuştu. Milli gelir ve çay simit hesabı... CHP Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır, muhtarların özlük haklarına ilişkin yasanın görüşmelerinde, muhtarların çektiği sıkıntıları anlatırken Başbakan RecepTayyip Erdoğan’ın kişi başına milli gelir rakamını 2006 sonu itibarıyla 5 bin 310 dolar olarak açıkladığına dikkat çekti. Bayındır, Başbakan’ın bu hesabı nasıl yaptığına bir türlü akıl erdiremediğni de belirtip ekledi: “Ben mi hesap yapmayı bilmiyorum, 5 bin 310 dolar kimin acaba? Muhtarların yıllık geliri 2 bin dolar, işsizin geliri hiç yok, köylünün yıllık geliri 5 bin doların beşte biri bile değil, memurun, işçininki aynı şekilde.. Acaba Sayın Başbakan’ın hesabı farklı mıdır?” Sorusunun yanıtını da kendisi veren Bayındır’a göre Başbakan’ın çoook farklı bir hesap yöntemi var. Bayındır’a göre bu hesap yöntemi de ta Başbakan’ın gençlik yıllarına, simit sattığı günlere uzanıyor. Gerisini Bayındır’dan aktarıyoruz: “Başbakan gençlik yıllarında benim gibi simit satmış ama, simit satarken, simidi sabahın erken saatinde gidip fırından sıcak alıp halka iletmemiş. Sayın Başbakan simit için akşam saatinde gidiyor, elde kalan bayat simitleri üçte bir fiyatına alıyormuş. Eve götürüyor, akşam bunu suyla ıslatıyor, sabah da ısıtıp halka satıyormuş. Sanıyorum, Sayın Başbakan’ın dolardaki milli gelir hesabı da herhalde bu. Isıtıp ısıtıp satmaya çalışıyor...” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan tbmmcum@ttnet.net.tr CUMHURİYET 05 K