18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 MART 2007 PAZARTESİ 10 DIŞ BASIN DEĞİŞEN DÜNYADAN HÜSEYİN BAŞ Standartların aşağıya çekildiği bir yarışma ve çalışanların birbirine karşı kullanılması son bulmalı Artık yeni bir Avrupa zamanı SAHRA WAGENKNECHT (*) oma Anlaşmaları’nın 25 Mart 1957’de imzalanmasından bu eoliberal proje yana yarım yüzyıl geçti ve bir konu çok açık: Avrupa’nın Doğu Avrupa ülkelerinin AB’ye entegrasyon süreci artık böyle üye olması da yeni pazarlara ve devam edemez. Siyaseti ve düşük ücret bölgelerine yönelik yönelimi öncelikle büyük bir fırsat olarak görüldü. Üst sermayenin lobicilerince düzeyde bir ücret, sosyal biçimlendirilen bir Avrupa güvenlik ve vergi standardı Birliği (AB), insanların siyasetinden neoliberal iç pazar çoğunluğunun çıkarlarıyla derin projesi çerçevesinde vazgeçildi. bir çelişki içindedir. Birliğin Bunun sonucu olarak, işletme toplumsal ve demokratik bir biçimde yeniden kurulma zamanı kazançlarına ve sermaye gelirlerine yönelik vergiler düştü. geldi. Avrupa entegrasyonu, Karşılığında da tüketici vergileri Almanya’nın çıkardığı İkinci arttırıldı. Dolayısıyla, düşük Dünya Savaşı’nın korkunç gelirliler büyük bir yükün altına yıkımının izlenimleriyle başladı. girdi. Doğu Avrupa’nın banka ve Böyle bir arka plana sahip sigorta sisteminin, hatta entegrasyon sürecinin en önemli perakende ticaret sektörünün hedefi, ekonomik ve siyasi büyük bölümü, artık Batı bağlar üzerinden Almanya’nın Avrupalı şirketlerin eline geçmiş yenilenmiş hegemonya durumdadır. Ücretlerin payı taleplerini de engellemekti. düşüyor. AB Hizmetler Talimatı Ayrıca bu yeni ekonomik birlik, gereğince ücretler üzerindeki Soğuk Savaş içinde, Doğu baskı daha da artacaktır; ayrıca Avrupa sosyalizmine karşı bir sağlık ve tüketici korumasına tasarımı da somutlaştırıyordu ve yönelik düzenlemeler de kâr ekonomik refah ile sosyal denge çıkarına kurban edilecektir. O üzerinden toplumsal nedenle, bugünkü alternatiflerin AB’de tekellerin çekiciliğinin kârları ve özel servet artmasını engellemek sahiplerinin 0. yılını durumundaydı. gelirleri, tıpkı Sonuçta, başarılı bir kutlayan stratejidir: AB’nin, Avrupa Birliği, yoksulluk, sosyal dışlama ve dengeleyici artık güvencesiz istihdam ödemelerle insanların gibi patlamıştır. dezavantajlı bölgeleri çoğunluğunun Dolayısıyla, “Aynen teşvik girişimleri, devam!” anlayışı, deyim yerindeyse çıkarlarıyla kitlesel işten Avrupa modelinin derin çelişki çıkarmaların, simgesine dönüştü. içinde. özelleştirmelerin, Üye ülkeler arası deregülasyon ve savaşlar da düşünülür sosyal haklarda olmaktan çıktı. Fakat gerilemelerin egemen olduğu AB, Fransa’nın sömürge dizginlerinden boşanmış bir savaşları, İngiltere’nin Falkland kapitalizmin Avrupasına “Evet!” müdahalesi hesaba katılacak anlamına geliyor. olursa, uzun bir süredir hiç öyle Ancak Fransa ve Hollanda’daki “sivil bir barış gücü” olmuş referandumların sonuçları, değildir. neoliberal projeyi reddedenlerin çoğunluğu oluşturduğunu ol güçler zayıfladı gösteriyor. Gerici milliyetçi güçlerin bu havayı istismar etme Birçok AB üyesinin katıldığı tehlikesi az değil. Irak savaşından ise söz etmek Bundan böyle, bir karşı tasarım bile gereksiz. Doğu Avrupa olarak sosyal güvenlik alanında alternatifinin düşmesi ve önemli kazanımlara sahip bir AB’deki sol güçlerin Avrupa’yı daha da çok zayıflamasıyla birlikte, sosyal savunmak zorundayız. güvenlik alanında dizginlenmiş Standartların sürekli aşağıya kapitalizmin Batı Avrupa savaş sonrası modelini mümkün kılmış çekildiği bir yarışmaya ve farklı üretim merkezlerinde baskı da ortadan kalktı. En son çalışanların birbirine karşı 90’lı yılların başından, yani kullanılmasına son verilmelidir. Maastricht Anlaşması’ndan Kârlara değil, insanların itibaren AB kendisini neoliberal ihtiyaçlarına yönelik bir bir projeye vermiş oldu. İç ekonomik düzen için, Avrupa pazardaki yasal düzenlemelerin çapında güçlü bir karşı harekete kaldırılması anlamındaki ihtiyacımız var. deregülasyon ve sertleştirilmiş rekabet, ücret dampingi ve (*) Yakında Yoksulluk ve işyerlerinin yığınsal bir biçimde Zenginlik, Bugün başlıklı kitabı imhasına yol açtı. Maastricht yayımlanacak olan yazar, kriterlerine dayanarak yoğun bir Demokratik Sosyalizm Partisi tasarruf politikası kendini kabul Avrupa milletvekilidir. ettirdi. Bu politika, sosyal güvenlik alanındaki Almancadan çeviren: kazanımların yerle bir edilmesi Osman Çutsay ve kamu mülkiyetinin satılması (Freitag, Almanya, 9 Mart) için iyi bir bahane oluşturdu. Bir Fiyaskodan Öbürüne... Irak fiyaskosunun dördüncü yıldönümü öncesi Başkan W. Bush’un bir zamanlar ABD’nin ‘arka bahçesi’ ya da ‘özel av alanı’ sayılan Latin Amerika’nın aralarında Brezilya, Guatemala, Kolombiya, Uruguay ve Meksika’nın yer aldığı beş ülkesine yaptığı ziyaretler bölgede bir süredir esen güçlü bağımsızlık ve dayanışma rüzgârının önünü kesme hedefine ulaşamadığı, dahası ABD’nin geleneksel müttefiki olarak bilinen bazı Latin ülkelerinde halkın tepkisini çekerek umulanın tam tersiyle sonuçlanmış görünmektedir. Latin Amerika’da olup bitenlerle ilgilenme fırsatı bulamayan başkan, ülkesinde ‘Bizim çocuklar yine kazandı’ diyerek kutlandığı ‘Amerikan yanlısı’ cuntalar döneminin artık sona erdiğini, umarız, bizzat yerinde saptamıştır. Amerika gibi Latin ülkelerini ve halklarını, Washington yapımı yerel işbirlikçi cuntaların da yardımıyla yıllardır soyup soğana çevirmekten sabıkalı bir ülkenin başkanının ‘müttefiki’ sayılan ülkelerde bile halkın tepkisini çekmesi düşündürücüdür. Nitekim W. Bush, halka şirin görünmek için kendisini Latin halklarının birliği ve bağımsızlığının büyük lideri Bolivar’a benzetmeye kalkışacak ölçüde ipin ucunu kaçırmıştır. 814 Mart arası 6 günlük Latin Amerika ziyareti sırasında ilk darbe ‘arka bahçe’ döneminden kalma müttefiki Guatemala’dan gelmiş ve Amerikan Başkanı halkın neoliberalizm ve Amerikan emperyalizminin merkezdeki Latin ülkeleriyle kotardığı serbest ticaret anlaşmasına karşı (CAFTA) yoğun tepkisiyle karşılaşmıştır. Dahası, kendisi gibi halk desteği sıfıra yaklaşan ülkenin başkanı Oscar Berger, iki ülke arasında önemli bir sorun olan tatsız ‘göçmen’ dosyasını da gündeme getirmiştir. Başkan W. Bush ise ağustosa kadar Amerika’da sürekli ikamet ve çalışma izni sağlayan ünlü ‘yeşil kart’ın elde edilmesinin koşullarını daha güçleştirecek bir reformun kabul edileceğini söylemekle yetinmiş, ayrıca göç dalgasının önünü kesmek için 3.000 kilometrelik Meksika sınırına 1.000 kilometrelik bir duvarın inşasına karar verildiğinden söz etmiştir. Oysa Oscar Berger’in asıl endişesi yasadışı göç konusunda alınacak sert önlemlerden çok, bunun, ABD’de çalışan 12 milyon Latin Amerikalının bölge ülkeleri ekonomilerine katkısının engellenmesidir. Örneğin göçmenler Meksika’ya her yıl 15 milyar dolar göndermektedir (L’humanite, l4 Mart 07) W. Bush’un Meksika Başkanı Felipe Calderon ile Yucatan eyaletinin başkenti Merida’da bir araya gelmeleri de, keza, sorunsuz olmamıştır.Yine L’humanite’den Cathy Ceibe’nin aktardığına göre Başkan Calderon, W. Bush’un ziyareti öncesi yaptığı bir konuşmada iki ülke arasındaki ilişkilerin ‘bağımlılık’ temeline dayandırılmaması gereğine parmak basmıştır. Bu yaklaşım Washington’ın Latin Amerika’daki az sayıdaki müttefiklerinden biri olarak bilinen Meksika’nın da ‘artık’ eskisi gibi ABD’nin kayıtsız şartsız hizmetinde olmayacağını ortaya koymaktadır. Giderek artan hoşnutsuzluğun temelinde ise Washington tarafından ortaya atılan Kanada’nın da dahil olduğu serbest ticaret bölgesi ALENA’nın sosyal ve ekonomik alanda yarattığı olumsuzluklar yer almaktadır. ALENA’nın yürürlüğe girmesinden on üç yıl sonra sürekli Amerika’nın lehine işleyen tek yanlı ticari değişim Latin ülkelerinin sanayi ve geleneksel tarımında ağır kayıplara yol açmıştır. Örneğin geçen ocak ayında halkın temel gıdası mısıra dayalı ‘Tortilla’ krizi, Amerika’daki mısır üretimindeki düşüş sonucu fiyatının artmasından kaynaklanmış ve bu sosyal kriz Meksika’nın ABD’ye ne ölçüde bağımlı olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca ülkede eksik olmayan sosyal krizler her yıl en az 400 bin Meksikalının Birleşik Devletler’e sığınmasına da yol açmaktadır. ??? Başkan’ın Latin ziyaretinde elle tutulur tek olumlu gelişme, Birleşik Devletler’deki uyuşturucu tüketiminin körüklediği suç artışlarının önünü kesecek önlemler alınacağıyla ilgili ve çoğunca lafta kalan vaatleri bir yana bırakılırsa petrole alternatif olarak geliştirilen bitkisel kökenli etanol konusunda Brezilya ile varılan anlaşmadır. ABD ve Brezilya dünya etanol üretiminin yüzde 70’ini temsil etmektedir. Dünyanın temiz enerji arayışı içinde olduğu bir dönemde bu anlaşmanın Latin dünyası için olumlu bir gelişme olduğundan kuşku yok. Başkan W. Bush, ‘Ticari ilişkiler yoksulluğun çaresidir’ diyor. Buna Küba dahil kimse karşı değil. Yeter ki ABD, şirketlerinin Latin Amerika ile ticari ilişkilerde kendisine ‘aslan payı’nı ayırıp arta kalan küçük parçaları zenginliğin asıl sahiplerinin önüne atma alışkanlığından vazgeçsin! Amerikan Başkanı beş Latin ülkesini ziyaret ederken, yeni bağımsızlık rüzgârının öncülerinden biri olan Venezüella Başkanı Hugo Chavez de komşularında ‘iş gezisindeydi’. Somutlaşan gelişmeler, Latin kıtasında bir süredir esen bağımsızlık ve dayanışma rüzgârlarının esmeye devam ettiğini göstermektedir. Nitekim Venezüella, Küba ve Haiti, 12 Mart’ta bu ülkenin başkenti PortAuPrince’de sağlık, enerji ve petrol konusunda işbirliği için anlaşmaya varmışlardır. Buna göre Haiti, petrol programı uyarınca 14 bin varil Venezüella petrolü alacak, Küba ise bu ülkeye yeni hekimlerin gönderilmesinin yanı sıra Havana Tıp Fakültesi’nde 800 Haitili gence öğrenim olanağı sağlayacak. R Bundan kazançlı çıkanlar ise pazarlarını genişleten, yeni sektörler fetheden Avrupa tekelleri oldu. N 5 Rumların amacı Türklerin kalkınmasına engel olmak değil Helenizm’in intiharı... ANTHOS LİKAVGİS nce kendimize karşı dürüst olmalıyız. Sorunun esas kaynağı Türkiye’nin ortaya attığı şekliyle Kıbrıslı Türklerin “tecrit edilmesine” ilişkin Rum tezlerinin ne kadar ikna edici olduğu (ya da olmadığı) değil, (net ve gerçek nedenlerle) bu mantık dışı iddiaları kabul edenlerin ikna olmayı ne kadar istedikleri ile ilgilidir. Başka bir ifadeyle “İnanıyor görünsem dahi, beni ikna edemiyorsun” sözü daha doğru bir tanımdır. Gerçekleri söylemek gerekirse, şu anda var olan tek “izolasyon”, “Ankara’nın süngülerle Kıbrıs’ın (KKTC) topraklarında kurup, halen de sürdürdüğü parçalayıcı” oluşumdur. Kıbrıs Cumhuriyeti (GKRY) bu durumu (işgali) dünyaya kabul ettirmesi gerekirken bunu başaramadı. Sebebi ise basit, ne yazık ki Kıbrıs bunu yapabilme gücüne sahip değil. Oluşumun (işgalin) odağındaki noktalar, bu durumun yasal olduğunu uluslararası alanda kabul ettirmiş durumdalar. Bu durumu kabul etmeyen, yok etmeyi amaçlayan güç odakları dahi, bugünkü duruma saygı göstermek zorunda kalıyorlar. En Ö S son örnek, ABD ve İngiltere’nin bir türlü başaramadığı KKTC’ye doğrudan uçuşlardır. Gelişmeler sadece bir iddia değil, itiraz edilemeyecek gerçeklerdir. Tabii ki bu gerçekler temelinde Türkler, Türkiye dışında herkes tarafından tanınan Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları olarak, serbest dolaşım, çalışma gibi yurttaşlık haklarından yararlanmıyorlar, daha fazlasından da yararlanıyorlar. Sorun Ankara Şu anda, 50 bin Kıbrıslı Türk, Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu taşıyor, pasaport alanların sayısı ise her geçen gün artıyor. Binlerce Kıbrıslı Türk adanın özgür bölgesinde çalışıyor, binlercesi her gün devlet hastanelerini dolduruyor, sosyal güvenlik sistemine hiçbir katılımda bulunmadan tazminat alıyorlar. Peki, sorun neden kaynaklanmaktadır? Sorun Ankara’nın ve onun işgal kesiminde talimatlarla hareket eden çevrelerinin, uluslararası alanda izolasyonlarla cezalandırılmış olmalarına rağmen, hâlâ “Ada’daki durumlarını yasallaştırmak ve Türklere ayrı bir siyasi kimlik kazandırmak” yönündeki çabalarıdır. Bu durum, fiiliyatın yasallaşması ve bölgedeki Türk himayesinin tamamen zemin kazanması demektir. Lefkoşa’nın, “Kıbrıslı Türklerle doğrudan ticarete” karşı çıkması, Türklerin ekonomik düzeyde kalkınmasına engel olmak için değil, sözde devletin (KKTC) yasallaşması amacıyla “Truva Atı” gibi kullanılmasını ve bu yöndeki girişimlerini engellemeye yöneliktir. Sebebi ise AB’nin işgal altındaki Kıbrıs topraklarıyla doğrudan ticaret yapması (yasallık çerçevesi güvence altına alınmazsa) ileride Kıbrıs (GKRY) dışında “başka bir devletle alışveriş” yapması olarak kabul edilebilir. Böyle bir durumda Kıbrıslı Türkler sadece ekonomik olarak desteklenmiş olmayacak, hem siyasi izolasyonları sona ermiş olacak, hem de Kıbrıs’ta iki ayrı devlete yönelik bölücü çizgiler kesinleşmiş olacak. Lefkoşa’nın bu konuda olası uzlaşısı, Kıbrıs Helenizm’i için, en azından devlet olarak, intihar demektir. Bu da, gelişmeler ne olursa olsun ve ne pahasına olursa olsun Kıbrıs’ın iradesiyle olmayacak. Yunancadan çeviren: Murat İlem (To Vima, Yunanistan, 7 Mart) Dosya No: 2005/577 Tal. Satılmasına karar verilen taşınmazların cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1. Gaziantep ili, Şehitkamil 2. Bölge, Güngürge Köyü, Mazmanburcu mevkiinde kain, tapunun N38c.05c pafta, 109 ada, 4 parselinde kayıtlı 37.300 m2 miktarlı tarla niteliğindeki, 2. Gaziantep ili, Şehitkamil 1. Bölge, Emek(Fatih) Mahallesinde kain, tapunun 134 pafta, 155 ada, 682 parseldeki 751,00m2’lik arsada; kurulan kat irtifakına göre beş katlı kargir apartman üzerinde tesis edilmiş 688/6008 arsa paylı 1. kat 4 bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki taşınmazların cebri icra marifetiyle satışı yapılacaktır. Satışa Konu Taşınmazların İmar Durumu: 1. nolu taşınmaz (109 ada 4 parselde kayıtlı tarla); satışa konu parselin paftası üzerinde yapılan incelemede bu parselin Belediye hududu, imar planı ve mücavir saha planı dışında kaldığı tespit edilmiştir. 2. nolu taşınmaz (155 ada, 682 parseldeki 4 bağımsız bölüm nolu daire) ; dosyada mevcut Şehitkamil İlçe Belediyesi İmar Müdürlüğü’nün 09.11.2005 tarih ve 1582 ve 1569/2005 sayılı yazılarında görüleceği üzere taşınmaz imar planında ayrık nizam 3 katlı yapı adasına geldiği belirtilmektedir. Satışa Konu Taşınmazların Evsafı: 1. nolu taşınmaz (109 ada 4 parselde kayıtlı tarla); Satışa konu taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı esnada içerisinde ekili, dikili ve yapılı herhangi bir şeyin olmadığı tespit edilmiştir. Tapu kaydında cinsi tarla olarak belirtilmiştir. Taşınmaz buğday, nohut, mercimek ekimi yapılarak tasarruf edilmektedir. Taşınmaz kırmızı kahverenginde toprak yapısına sahiptir.Toprak derinliği az ve taşlıdır. Yer yer eğimlidir. Bölge şartlarında üzerinde her türlü ürün yetiştirilebilir. Taşınmaz Gaziantep istikametinden gidişte Gaziantep Yavuzeli asfalt yolunun doğusunda olup yola cephelidir. 2. nolu taşınmaz (155 ada, 682 parseldeki 4 bağımsız bölüm nolu daire); Taşınmazın olduğu bina Emek (Fatih) mahallesinde Fevzi Çakmak Bulvarı ve Karayolları Şube Müdürlüğü’nün yaklaşık 120 m batısında, Ali Nadi Ünler Bulvarı’nın ise yaklaşık 150 m doğusunda, Behiye Reşat Kaleoğlu İlköğretim Okulu’nun yaklaşık 100 m. kuzeyinde, ayrıca Celal Doğan Parkı’nın güney doğu köşesinin yaklaşık 60 m doğusunda, ara sokakta bulunmaktadır. Taşınmazın üzerinde bodrum+zemin+3 normal katlı betonarme bina bulunmaktadır. 4 bağımsız bölüm nolu, 1. kattaki, 4 nolu doğubatıgüney cephedeki meskene girişte antre, salon, 3 oda, banyo, lavabo, wc ve 2 adet balkon bulunmaktadır. Mesken olarak düzenlenmiş toplam 5 katlı betonarme binadaki dairenin duvarları ince sıva üzerine macunlu yağlıboya yapılmıştır. Salon ve 3 odanın tabanı ahşap parke, ıslak zemin tabanları mermerle kaplanmıştır. Kapı doğramaları ahşap ve yağlıboya yapılmıştır. Dış cephe doğramaları PVC ve çift camlıdır. Mutfak, lavabo, wc, banyo duvarları tavana kadar fayans kaplanmıştır.Tavanlarda alçı kartonpiyer mevcuttur. Dairenin elektrik ve suyu mevcut olup, toplam inşaat alanı brüt 150 m2, net alanı 130 m2’dir. Satışa konu taşınmaz kaloriferli ve asansörlüdür. Her katta 2 daire bulunmaktadır. Bina yaklaşık 12 yıllık olup yıpranması % 15 olarak düşülmüştür. Taşınmaz şehrin batısında bir bölgede bulunmaktadır. Taşınmazın Belediye düzenleme ortaklık payı verilmiş olup imar parsellidir. Taşınmazın çevresi imarlı ve tam olarak yapılaşmış bir bölgedir. Her türlü Belediye ve Sosyal hizmetlerden tam olarak yararlanmaktadır. Ulaşım sorunu bulunmamaktadır. Adres olarak Emek (Fatih) Mahallesi, 29 nolu Sokak, No: 4, Nur Apt. K: 1 D: 4 Şehitkamil/Gaziantep olduğu belirlenmiştir. Taşınmazların Kıymeti: Bilirkişiler tarafından; 1. Gaziantep ili, Şehitkamil 2. Bölge, Güngürge Köyü, Mazmanburcu mevkiinde kain, tapunun N38c.05c pafta, 109 ada, 4 parselinde kayıtlı 37.300 m2 miktarlı tarla niteliğindeki taşınmaza 29.840,00.YTL kıymet takdir edilmiş ve kesinleşmiştir. 2. Gaziantep ili, Şehitkamil 1. Bölge, Emek (Fatih) Mahallesinde kain, tapunun 134 pafta, 155 ada, 682 parseldeki 751,00 m2’lik arsada; kurulan kat irtifakına göre beş katlı kargir apartman üzerinde tesis edilmiş 688/6008 arsa paylı 1. kat 4 bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki taşınmaza 76.957,50.YTL kıymet takdir edilmiş ve kesinleşmiştir. Satış Şartları: Satışa Konu; 1. Gaziantep ili, Şehitkamil 2. Bölge, Güngürge Köyü, Mazmanburcu mevkiinde kain, tapunun N38c.05c pafta, 109 ada, 4 parselinde kayıtlı 37.300 m2 miktarlı tarla niteliğindeki taşınmazın l.satışı 08/05/2007 tarihinde saat 13.30’dan 13.40’a kadar, 2. Gaziantep ili, Şehitkamil 1. Bölge, Emek (Fatih) Mahallesinde kain, tapunun 134 pafta, 155 ada, 682 parseldeki 751,00 m2’lik arsada; kurulan kat irtifakına göre beş katlı kargir apartman üzerinde tesis edilmiş 688/6008 arsa paylı 1. kat 4 bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki taşınmazın 1. satışı O8/05/2007 tarihinde saat 13.50’den l4.00’e kadar Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Mezat Salonu adresinde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada takdir edilen değerin % 60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla taşınmazlar; 18/05/2007 tarihinde aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da takdir edilen kıymetinin % 40’ını, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış masraflarını geçmek şartı ile en çok arttırana ihalesi yapılacaktır. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Taşınmazı satın alanlar, ihaleye alacağına mahsuben iştirak etmemiş olmak kaydıyla, ihalenin feshi talep edilmiş olsa bile, satış bedelini derhal veya verilen süre içinde nakden ödemek zorundadırlar. İhale damga pulu, KDV, tapu alım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Tellaliye, tapu satım harcı ve birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2005/577 Talimat sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. (İİK m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 13981 GAZİANTEP 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI GELİBOLU İCRA VE İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI SAYI : 2006/335 TAL Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kaydı, imar durumu, kıymeti, adedi, evsafı: TAPU KAYITTAŞINMAZ BİLGİSİ : 1) Gelibolu Yeniköy köyü, Deniz kenarı mevkii 1626 parsel sayılı 750,00 metrekare alanlı, bahçe vasıflı taşınmazın satışına karar verilmiştir. Gelibolu Belediye Başkanlığı imar verileri 1/25000 çevre düzeni planına göre tarımsal niteliği korunacak alanda kalmaktadır. Taşınmaz içerisinde yabani zeytin ağaçları ve çalılıklar mevcut olup, taşlı, eğimli ve 4. sınıf tarım arazisi niteliğindedir. Yola ve denize yakınlığı bakımından bilirkişilerce değerlendirilmiş olup, kesinleşen takdiri değeri 3.750,00 YTL olup, Satış saati 11.0011.05’tir. 2) Gelibolu Yeniköy köyü, Deniz kenarı mevkii 1627 parsel sayılı 459,00 metrekare alanlı, bahçe vasıflı taşınmazın satışına karar verilmiştir. Gelibolu Belediye Başkanlığı imar verileri 1/25000 çevre düzeni planına göre tarımsal niteliği korunacak alanda kalmaktadır. Taşınmaz, içerisinde yabani zeytin ağaçları ve çalılıklar mevcut olup, taşlı, eğimli ve 4. sınıf tarım arazisi niteliğindedir. Yola ve denize yakınlığı bakımından bilirkişilerce değerlendirilmiş olup, kesinleşen takdiri değeri 2.295,00 YTL olup, Satış saati 11.1011.15’tir. SATIŞ ŞARTLARI: 1 Satış 07.05.2007 günü 11.0011.15 saatleri arasında, Gelibolu Hükümet Konağı Giriş kat, Satış için ayrılan bölümde; açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin % 60’mı ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 17.05.2007 günü aynı yer ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki arttırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40’mı bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevrilme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları ile satış bedeli üzerinden hesaplanacak KDV ile taşınmazın teslimine ilişkin masraflar alıcıya aittir. Birikmiş vergiler varsa satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve % 10 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir.6– Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 12.03.2007 Basın: 13945 Dosya No: 2001/16 İflas tasfiyesi maksadıyla masa mal varlığına dahil ve aşağıda cins, miktar ve kıymetleri yazılı menkul mallar satışa çıkarılmıştır. a Birinci artırma günü: 29.03.2007 Perşembe günü, b Satış Mahalli : İstanbul 3. İflas Müdürlüğü Sultanahmet Adliye Sarayı adresinde aşağıda yazılı saatler arasında 1. açık artırma yapılacak ve birinci günü mahcuzların kıymetlerinin % 60’ına istekli çıkmadığı takdirde; c İkinci Satış Günü: 03.04.2007 Salı günü aynı saatler arasında aynı satış mahallinde, 2. artırma yapılarak satılacağı. Şu kadarki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 40 ile satış ve paylaştırma masraflarını karşılaması halinde satış yapılacak aksi takdirde satış düşürülecektir. Satışa iştirak etmek isteyenlerin % 20 teminatlarını satış anında iflas dosyasına vermeleri gerektiği, satışın peşin para ile yapılacağı, ihale karar pulu, Tellaliye, KDV ve satıştan sonra doğabilecek her türlü masrafların alıcıya ait olacağı, daha fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda belirtilen dosya numarası ile daireye müracaat etmeleri veya satış saatinde satış mahallinde hazır bulunması tebliğ ve ilan olunur. SATILACAK HİSSELERİN MİKTARI VE DEĞERİ: HİSSE ORANI ŞİRKET UNVANI ŞİRKET SERMAYESİDEĞERİ SATIŞ SAATİ %75,77 Türk Petrol madeni Yağlar TAŞ 14.600.00010.000, YTL 9,309,40 % 4,88 Turtel Turistik Tesisler A.Ş. 60.000110.956,20 YTL 9,5010,00 % 2,39 Turtel Turizm İşletmeleri A.Ş. 15.0002.000. YTL 10,1010,20 % 59,90 Turtel Holding A.Ş. 2.000.0002.000. YTL 10,3010,40 % 2,21 Marmara Transport Gemi San. A.Ş. 120.0002.000 . YTL 10,5011,00 % 6,79 Akdeniz Deniz Taşımacılık A.Ş.770.0002.000. YTL 11,1011,20 % 7,00 Ege Deniz Tic. Ve Taşımacılık A.Ş.704.0002.000. YTL 11,3011,40 %56,83 Hamburger ve Gıda İşi. A.Ş.640.0002.000. YTL 11,5012,00 % 51,00 Alev Makine Yatırım San.Tic.A.Ş. 1.200.0002.000. YTL 12,1012,20 % 91,22 Yeşil Plastik Geri Dönüşüm A.Ş. 600.0002.000. YTL 12,3012,40 Basın: 13958 İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN MENKULÜN AÇIK ARTIRMA İLANI CUMHURİYET 10 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle