10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 ŞUBAT 2007 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr Vergi Konseyi ve Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği, Unakıtan’ın talimatıyla ortak rapor hazırladı 13 NOT DEFTERİ ZEKERİYA TEMİZEL İstanbul’a ‘finans merkezi’ hedefi ? Rapora göre, İstanbul bir çekim merkezi haline getirilerek ve altyapı sorunları çözülerek bölgesel bir finans merkezi olmayı hedeflemeli. Vergi Konseyi Başkanı Uysal da “Hükümetin attığı adımlarla İstanbul’un finans merkezi olmasının yolu açıldı” dedi. ANKARA (AA) Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın talimatıyla hazırlanan “Global Finans Merkezleri ve İstanbul Raporu”nda, İstanbul’un bölgesel bir finans merkezi olmayı hedeflemesi gerektiği belirtildi. Vergi Konseyi ve Türkiye Sermaye Pierre Loti Kurtuldu mu? Eyüp semti adını Eyüp Sultan’dan alır. O semtin tamamı Eyüp’tür. Ancak Eyüp içerisinde bazı yerlere, o semt ile özdeşleşmiş kişilerin de adı verilmiştir. Bu davranış, kent sakinlerinin bazı kişilere karşı vefa duygusunu göstermenin yanında, kentin belleğini de oluşturur. Pierre Loti Tepesi’nin adı da böyle verilmiş. Yazdığı eserler ve yazılarla Türk dostu olarak anılan, Kurtuluş Savaşı’nda Türkiye’nin yanında yer alan, Türkiye’nin tanıtımına önemli katkılarının olduğu kabul edilen Pierre Loti, İstanbul’daki zamanının çoğunu, Eyüp Camii’nin yanındaki tepede, tüm Haliç’e ve İstanbul’a hâkim Rabia Kadın Kahvesi’nde geçirirmiş. Zamanla hem kahvehane, hem de tepe, Pierre Loti adıyla anılmaya başlamış. Bu tepeye Pierre Loti adı, bir kişinin ya da meclisin kararı ile verilmemiş. Adı, bir vefa göstergesi olarak İstanbullu vermiş. İstanbullular Eyüp Sultan’ı, “Ensar’dan” olduğu için, bu tür vefalı davranışlara hoşgörü gösterecek kadar yüce gönüllü kabul eder. İçinde bulunduğumuz hafta, Eyüp Belediyesi’ni yönetenler, semte adını veren kişinin yüce gönüllüğü ile bağdaşmayacak bir davranışa kalkıştılar. Eyüp’te, Eyüp Sultan Camii’nin yanında, Eyüp Sultan Külliyesi ve Eyüp Mezarlığı’nın içinden geçilerek gidilen Pierre Loti Tepesi’nin adını değiştirmeye kalktılar. Yani İstanbullular tarafından verilen bir ad, Eyüp Belediye Meclisi’nin teklif kararıyla değiştirilmek istendi. ??? Eyüp Belediyesi’nin girişimine karşın Pierre Loti adı değişmedi ama, Eyüp Belediye Meclisi’nin teklif kararı, belediye yöneticilerinin anlayışını gösteren bir belge olarak, kent tarihinde yerini aldı. Belediye meclisinin teklif kararının başlığı; “Eyüp Belediyesi Sosyal Tesisleri ve teleferik üst ayağının bulunduğu tepenin ‘Eyüp Sultan Tepesi’ olarak isimlendirilmesi” olarak yazılmış. Sanırsınız o tepenin adı yok. Belediyenin yaptığı da adı olmayan bir tepeye isim koymak. Oysa kent kimliğine işlenmiş, kent belleğinde yerini almış bir yerin adı değiştirilmektedir. Kentin geçmişi ile bağları koparılmaya çalışılmakta, kimliksiz, kişiliksiz bir kent yaratılmak istenmektedir. Tepeyi tanımlarken kullanılan “Eyüp Belediyesi Sosyal Tesisleri ve teleferik üst ayağının bulunduğu tepe” ifadesi ise “şecaat arz ederken sirkatin söylenmesi”nden başka bir şey değil. Tarihi ve doğal dokuyu bozarak daha birkaç ay önce dikilen teleferik ayağı, tepenin tanımlanmasında belirleyici olmuş. Büyükşehir Meclisi de yaptığı teleferikle doğal ve tarihi dokuyu mahvettikten sonra, tepenin adını koruyarak tarihsel sorumluluğundan kurtulmaya çalışmış. ??? Pierre Loti teleferiği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce 6 trilyon lira harcanarak yapıldı. Dünyanın en güzel anıt mezarlığının başucu ve ayak ucuna dikilen betonlarla, mezarların üstünden sürünerek giden bir ucube yaratıldı. Mezarlığın dokunulmazlığı kaldırıldı, mezarlık kültürü yozlaştırıldı, tarihi doku bozuldu. Oysa Pierre Loti gezisi, iki dakikada teleferikle çıkılıp, bir dakika tepeden bakılarak duyumsanacak bir güzellik değildi. Eyüp Camii’nin müştemilatından dolaşmadan, mezarların arasından tepeye çıkan o taş yolu, mezar taşlarını okuyarak tırmanmadan, kısacası o atmosfer yaşanılmadan Pierre Loti’ nin ne değeri var ki? Pierre Loti Kahvesi, o yolu tırmanarak çıkan ve soluklanmak için bir çay bardağının önüne oturup Haliç üzerinden Istanbul’u seyreden insanlar için değerliydi. İstanbul’u yönettiğini sananlar, Pierre Loti’nin yürünen yolu ve korunmuş doğası ile değerli olduğunun bile farkında değiller. Yaşlılar, Eyüp tarafından arabayla tepeye kadar çıktıktan sonra yolu yürüyerek aşağıya kadar inmezlerse, kendilerini Pierre Loti’ye çıkmış saymıyorlar. Bu durumda o teleferik oraya neden yapıldı? Nedenini açıklayacak var mı? Kaldı ki o tepede, yüzlerce yıllık mezar taşları kırılarak, bitki örtüsü yok edilerek, eski mezarlar aile mezarlıkları denilen beton yığınlarına dönüştürülerek katliam sürdürülüyor. Pierre Loti adına gösterilen duyarlılığın yüzde biri bu doğa ve kültür hazinesinin korunmasına gösterilmiyor. Büyükşehir Belediye Meclisi Pierre Loti adını koruyarak Pierre Loti’de yapılan doğa ve kültür katliamını unutturacağını sanıyor. [email protected] FİNANS MERKEZLERİ Alfa şehirler: Londra, Paris, New York, Tokyo, Chicago, Frankfurt, Hong Kong, Singapur, Los Angeles, Milano. Beta şehirler: S.Francisco, Sydney, Toronto, Zürih, Brüksel, Madrid, Mexico C., Sao Paulo, Moskova, Seul. Gama şehirler: Amsterdam, Boston, Caracas, Dallas, Düsseldorf, Cenova, Houston, Cakarta, Johannesburg, Melbourne, Osaka, Prag, Santiago, Taipei, Washington, Bangkong, Pekin, Montreal, Roma, Stockholm, Varşova. NE YAPILMALI? Şehrin altyapısının iyileştirilmesi zorunlu. En önemli sorunlar “Trafik ve plansız yapılaşma’’. Büyük ve istikrarlı bir ekonomik yapıya, canlı bir piyasaya sahip olunmalı. Kayıtlı ekonomiyi genişletme programı uygulanmalı. Finans sektörü, güçlü bir yapıya kavuşmalı, Vergi sistemi kalıcı olmalı. Uygulama açısından da netlik bulunmalı. Esnek işgücü piyasası olmalı. Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) tarafından hazırlanan araştırma raporunda, “Türkiye, global ekonomik büyüklüklerle kıyas landığında orta sıralarda yer almaktadır. Dolayısıyla, uluslararası finansal merkezlerle rekabet edebilmesi güçleşmektedir. Bu sebeple, finans merkezi olma hedefinin ‘global’ değil, ‘bölgesel’ olarak belirlenmesi daha gerçekçi olacaktır’’ denildi. İstanbul’un özel birtakım dü zenlemelerle, yasal ve vergisel avantajlarla, tanıtım ve pazarlama faaliyetleriyile finansal ortaklık merkezi haline gelebileceği kaydedilen raporda “İMKB, kolaylıkla bölgesel bir çekim merkezi haline gelebilir. Öncelikle idari ve mali özerkliğe kavuşması gerekmektedir. Bunun için de hızlı bir şekilde özelleşmesi sağlanmalıdır’’ ifadesi kullanıldı. Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal ise şunları söyledi: “Kurumlar vergisi oranının yüzde 20’ye düşürülmesiyle de ülkemiz para ve sermaye piyasaları açısından çok uygun vergi ortamına kavuştu. Bu yapı, İstanbul’un finans merkezi olmasının yolunu açtı.’’ DOLAR 1.38 YTL Küresel ekonominin yeni itici gücü, dünya nüfusunun yarısını oluşturan Çin ve Hindistan oldu Borsa coştu Ekonomi Servisi ABD Merkez Bankası’nın (FED) enflasyon konusundaki ılımlı açıklaması ve olası bir faiz indirimine açık kapı bırakması, piyasalara olumlu yansıdı. Gelişmekte olan ülkelere para girişinin devamıyla İMKB Ulusal 100 endeksi banka hisselerinin öncülüğünde bu yılın yeni zirvesine çıktı. Endeks böylece piyasalarda dalgalanmanın olduğu ve inişin başladığı 10 Mayıs 2006’dan beri en yüksek seviyesine ulaştı. İşlem hacmi 2 milyar YTL ’yi aşarken, hisse senetleri ortalama yüzde 1.3 değer kazandı. İMKB Ulusal 100 Endeksi gün sonunda 557 puan artışla 48 bin 813 puandan kapandı. Bankalararası piyasada dolar 1.3875 YTL ile 12 Mayıs’tan beri ilk kez 1.39 YTL ’nin altına geriledi. Öte yandan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu’nun dünkü toplantısında kısa vadeli faizleri değiştirmeyerek yüzde 17.50’de tuttu. Paranın yeni ‘kıblesi’ ? Son 25 yıl içinde 1 milyarı aşkın Çinli ve Hintli işçinin küresel ekonomiye katılmalarının tarihteki en önemli ekonomik olaylardan biri olduğu belirtiliyor. Ekonomi Servisi Dünya nüfusunun yüzde 40’ını, küresel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 25’ini oluşturan Çin ve Hindistan’ın hızlı büyüme süreçlerinin devam etmesi beklenirken dünya devlerini zorlayacak kadar güçlü küresel şirketler çıkarmalarının yakın olduğu ifade edildi. Uluslararası denetim şirketi Deloitte’un “Çin ve Hindistan: Efsanenin Ötesindeki Gerçek” adlı raporunda şu tespitler yapıldı: Hindistan hizmetlerde, Çin ise sınai üretimde uzmanlaşmış. Ancak bu işbölümü ortadan kalkacak, Batılı devlerle rekabet edebilecek dünya çapında şirketler çıkaracaklar ve gelişen orta sınıflarıyla Batı için büyük bir pazar oluşturabilirler. Çin, hızlı büyümesiyle petrol fiyatlarını yükseltirken, para biriminin değerini düşük tutarak da ABD’nin dış ticaret açığını fonluyor. Benzer bir büyüme sürecinden geçmekte olan Hindistan da küresel ekonominin bir sonraki yıldızı olabilir. Milli gelirlerine göre Çin, ABD’nin ardından dünyanın ikinci, Hindistan ise dördüncü büyük ekonomisi. 2005’te küresel büyümenin yaklaşık yarısı bu iki ülkede meydana gelirken Çin 764 milyar dolar, Hindistan ise 96 milyar dolar tutarında mal ihracatı gerçekleştirdi. Hizmetler açısından ise 2004’te Çin 62 milyar dolarlık, Hindistan ise 40 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiler. Ç İ N A LT YA P I S I Y L A BİR ADIM ÖNDE Altyapı: Dünya konteyner trafiğinin beşte birini elinde bulunduran Şenzhen ve Şanghay’da devasa limanlar kuran Çin karşısında, Hindistan limanları halen yeni nesil konteyner gemilerine karşı hazırlıksız. Çin’in 1.4 milyon kilometrelik otoyol ağına karşılık, Hindistan’ın otoyol ağı 195 bin kilometrede kalıyor. Yatırımlar: Hindistan’a göre daha çok yatırım ve daha çok tasarruf yapan Çin’in bütçe açığı, Hindistan’ınkinden çok daha düşük. Nüfus yapısı: Çin’in nüfus yapısı önde gelen gelişmiş ülkelerinkini andırıyor. Düşük doğum oranları, yükselen yaşam beklentileri, çocuk ve genç yetişkinlerin sayısının düşeceği, orta yaşlılar ve yaşlıların sayısının ise artacağı beklentisi bu ülke için de geçerli. Hindistan’da ise, nüfus çok daha genç ve daha hızla büyüyor. M A L İ Y E T A VA N TA J I H İ N D İ S TA N ’ A G E Ç İ Y O R Hizmetler: Çin’de hizmetler milli gelirin yüzde 32’sine denk gelirken bu oran Hindistan’da yüzde 51 düzeyinde. Çin, eğitime çok daha fazla kaynak ayırırken, Hindistan’ın avantajı ise İngilizce konuşan insan gücü fazlalığı. İmalat:2002’de Hindistan’daki tipik bir imalat işçisinin maaşı 23.80 dolarken Çin’de bu rakam 110.80 dolardı. Gelecek dönemde, Hindistan’ın bir imalat merkezi haline gelerek Çin’e yaklaşması bekleniyor. Girişimcilik: Çin daha fazla yatırım gerçekleştirirken Hindistan ise daha fazla sayıda finansal açıdan başarılı özel şirket ortaya çıkarıyor. Çin’in en önemli sorunu küçük işletmelerin ihtiyaç duydukları fonlara ulaşamamaları. Hindistan’da ise fonlar kısıtlı miktarda, ancak küçük işletmelerin bunlara erişimi daha yüksek düzeyde. S & P : Para akışı düşecek Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), 2006’da 1.2 trilyon dolar olarak gerçekleşen global doğrudan yabancı yatırım girişlerinin, 2008’de 1.5 trilyon dolarla rekor seviyeye ulaşacağını, 2010 yılı sonuna kadar da 1.7 trilyon dolara çıkacağını belirtti. Avrupa’da, 20072010 arasında sermaye girişlerinde ilk sırayı Polonya’nın almasının beklendiği belirtilen S&P’den yapılan açıklamada, Rusya ve Türkiye’nin, düşmesi beklenen trendleriyle bölgenin performansını olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. İşsizlik oranında iki ileri bir geri ? Türkiye genelinde işsizlik oranı kasımda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.6’ya gerilerken, bir önceki döneme göre 0.3 puan arttı. Ekonomi Servisi Geçen yıl kasımda (ekimkasımaralık dönemi) istihdam edilenlerin sayısı 22.6 milyona, işgücüne katılma oranı yüzde 48.2’ye yükseldi. Söz konusu dönemde işsiz sayısı 2 milyon 415 bine ve işsizlik oranı 2005’in eş dönemine göre yüzde 9.6’a geriledi. Ancak 2006’nın bir önceki çeyreğinde işsizlik oranı yüzde 9.3 idi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “Hanehalkı İşgü K A PA S İ T E K U L L A N I M I KÖTÜYE GİDİYOR İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı ocak ayında yüzde 78.5 olarak hesaplandı. Böylece bir önceki aya göre yüzde 3.3 düşüş gerçekleşti. Yüzde 78.5 kapasite kullanımı ile imalat sanayii son 10 ay içindeki en düşük oran ile çalıştı. İmalat sanayiinde ocak ayı üretim miktarı yüzde 6 düştü. İmalat sanayii, son 10 ayda ağustos hariç olmak üzere hiç yüzde 80’in altında kapasite ile çalışmamıştı. İç pazarda talep yetersizliği, işyerlerinin tam kapasite ile çalışmamasının en önemli nedeni olarak belirlendi. cü Araştırması 2006 Kasım Dönemi Sonuçları” verilerini açıkladı. Türkiye’deki kurumsal olmayan nüfusu 951 bin artarak 72 milyon 957 bine yükseldi. Çalışma çağındaki nüfus olarak tanımlanan 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus 854 bin artarak 51 milyon 146’dan 52 milyona yükseldi. İşgücü 517 bin kişilik artışla 24 milyon 539 binden 25 milyon 56 bine çıktı. Bu dönemde Türkiye 713 bin kişiye istihdam sağladı ve çalışanların sayısı 22 milyon 641 bin kişiye yükseldi. Yaptığı işten ötürü herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, önceki yılın aynı dönemine göre 1.5 puanlık azalışla yüzde 48 olarak gerçekleşti. Kentsel yerlerde işsizlik oranı 1.1 puanlık azalışla yüzde 11.7, kırsal yerlerde 0.9 puanlık azalışla yüzde 6.5 olarak gerçekleşti. İşgücüne katılım oranı yüzde 48.2’ye yükseldi. Türkiye’de tarım dışı işsizlik oranı 1.5 puanlık bir düşüşle yüzde 12.2 oldu. Bu oran erkeklerde yüzde 10.6, kadınlarda 18.6 olarak belirlendi. İstihdam edilenlerin yüzde 26.2’si tarım, yüzde 20.5’i sanayi, yüzde 6.1’i inşaat, yüzde 47.2’si ise hizmetler sektöründe yer aldı. TUSKON Brüksel’de ÖZCAN YAŞAR Milano fuarını Türk tasarımcı açıyor Ekonomi Servisi İtalyan Moda Federasyonu’nun resmi yazıyla davet ettiği ilk Türk tasarımcısı olan Evrim Timur, 17 Şubat’ta, “Amazonlar” temalı defilesiyle moda dünyasının önüne çıkacak Timur’un başarısı, halen baştasarımcılığını yapmakta olduğu dikişsiz giyim markası Morera için de büyük bir tanıtım fırsatı yaratmış oluyor. Bu arada İtalya’da 6’ncısı düzenlenen kumaş fuarı Milano Unica’ya alınmayan Türk şirketleri, Milano’da Texbridge fuarını düzenledi. 1416 Şubat’ta, 37 Türk firmasının katıldığı fuarın ev sahipliğini, İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği yapıyor. BRÜKSEL Türkiye’nin, Avrupa Birliği’nin (AB) merkezi olan Brüksel’de ağırlığı giderek artıyor. TOBB, TÜSİAD, İKV ve işçi sendikalarından sonra Türkiye İşadamları ve Sanayiceler Konfederasyonu da (TUSKON) ofisini açtı. 10 bine yakın işadamını temsil eden TUSKON’un Brüksel ofisinin açılışına katılan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, “Brüksel’e gidip gelen arkadaşlar, burayı yabancı bir memleket gibi görmeyin. Tam tersine paydaş olduğumuz bir yerdir. İstanbul’da, İzmir’de nasıl rahat hareket ediyorsanız orada da öyle hareket edin” dedi. TUSKON Başkanı Rızanur Meral, AB projesinin önemli olduğunu düşündüklerini belirterek Brüksel’de temsilcilik açmaya karar verdiklerini belirtti. TAV’ın halka arzında talepler toplanıyor Bu yıl dördüncüsü düzenlenen “Kırmızı Basında En iyiler Reklam Ödülleri” sahiplerini buldu. Bu yılki yarışmada ‘Kıpkırmızı’ ödülüne RPM Radar’ın hazırladığı Eczacıbaşı Girişim Pazarlama’nın Detan Sinekkıran reklamı layık görüldü. Basın reklamlarına yönelik yarışmaya 120 Kırmızılar ödüllendirildi ajanstan 905 başvuru yapıldı. 1454 reklamın yarıştığı ve dört kategoride ödüle layık reklamın bulunmadığı yarışmada toplam 30 ödül dağıtıldı. 26 kategoride birincilik, bu birinciler arasında tüm yarışmanın en iyisine Kıpkırmızı, jüri özel ödülü ve Hürriyet özel ödülü verildi. Ekonomi Servisi TAV Havalimanları Holding’in halka açılması ile ilgili bugün son talepler toplanıyor. Dün başlayan talep toplamada hisse senetleri 8.5510.30 YTL fiyat aralığında satışa sunuluyor. Halka arz ,ek satış hakkıyla birlikte yüzde 18.4’e kadar ulaşabilecek. Satışa sunulan hisse senetlerinin nominal değeri ise toplam 38 milyon 750 bin YTL. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle