26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2007 PERŞEMBE 6 Diyanet 4 bin 600 personel alacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyanet İşleri Başkanlığı, sözleşmeli 4 bin 500 kadın Kuran kursu öğreticisi, 90 imam hatip ve 10 müezzin kayyum alacak. Başkanlık, internet sitesinde yapılan duyuruda alınacak öğreticilerin kısmi zamanlı, geçici Kuran kursu öğreticisi olarak görev yapmış olanlar arasından seçileceği bildirildi. Duyuruda, adayların en fazla 2 il tercihinde bulunabileceği kaydedildi. Adaylar başvurularını, 18 Aralık Salı gününe kadar “www.diyanet.gov.tr” adresinden yapabilecekler. HABERLER Hrant Dink suikastı ile Malatya’daki katliamın oluşumu ve sonrasındaki gelişmeler aynı PERŞEMBE ORHAN BURSALI İki saldırıdaki benzerlikler ANKARA (ANKA) Malatya’daki yayınevi katliamıyla ilgili dava sürecinde dosyaya giren, sanıkların güvenlik ve yargı yetkililerine ait hatlarla görüşmeleri bilgisini ortaya koyan gelişmeler, bu katliamın Hrant Dink suikastıyla benzer yönlerini çağrıştırdı. Öncelikle her iki olayda da cinayetlerin çete işi olması, olay öncesinde faillerle devlet görevlileri arasında telefon görüşmeleri yapılması, siyasilerle görüşme iddiaları ve toplumun bir bölümünün internet sitelerinde cinayetlere alkış tutması gibi benzerlikler öne çıkıyor. Hrant Dink suikastı ve Malatya’da meydana gelen katliam arasında dava sürecinde ortaya çıkan benzerliklerden saptanabilenler şöyle: Koruma yoktu: Her iki olayda da mağdurların korunmaları söz konusu değildi. Korunma hizmeti, cinayetler iş Bilimsel Kuyruk, Varsa! Milliyet’te yayımlanan Tarhan Erdem’in “Gündelik Yaşamda Din, Laiklik ve Türban” başlıklı araştırması epey tartışılacak bir konu! 41 ilde 5.289 denekle gerçekleştirilen kapsamlı araştırmaya göre, son dört yılda başını örtenlerin sayısında yüzde 8 artış olmuş ve oran yüzde 64.2’den 69.4’e çıkmış. Türbanlıların sayısı ise 4.7 kat artarak, yüzde 3.5’ten 16.2’ye yükselmiş! Örtünmeyenlerin sayısında da doğal olarak düşüş var: Yüzde 35.4’ten 30.6’ya gerileme! Çok doğal bir gelişme değil mi? ??? 5 yıllık AKP iktidarı! Hükümetin, devletin tepesindekilerin neredeyse hepsi türbanlı! Oylarını yüzde 47’lere yükseltmiş bir iktidar! Ekonomi ellerinde! Dolayısıyla, para kaynaklarını yeniden dağıtıyor! Devlet bürokrasisi, devlet işletme ve özerk kurumları.. ellerinde! Bütün atamalar “kendilerinden”, yani türban, başörtüsü, diniman, tarikat, imam hatiplilik vb. kriterleri yürürlükte! Kendilerinden olmayan herkesi “ötekileştirme” politikası şaha kalkmış! Bu bir akım! Bir girdap! Güçlü bir rüzgâr! Şu veya bu nedenle, toplumu etkilememesi mümkün değil! İster adına muhafazakârlaşma, ister dincileşme, ister, moda, ister rüzgâraakıma kapılma deyin... Bütün bu özelliklerin bulunduğu bir ülkede, toplumda AKP’nin istediği yönde, ideolojisine, siyasi fikirlerine uygun bir gelişme olması, eşyanın doğasına uygundur! Bu sosyolojik bir olgudur! Bu olguyu, kavramak demiyorum, algılamak için bile sosyolog olmaya hiç mi hiç gerek yok! ??? Oysa TESEV’in 2006 Kasımı’nda açıkladığı “Din, Toplum ve Siyaset Araştırması” sonuçları “AKP iktidara geldi, toplumda örtünme azaldı” rüzgârı estirmişti! TESEV araştırması yukarıda sıraladığımız ve herkesin algılayabileceği “sosyolojik gerçeğe karşı” duruyordu! Onlara göre 19992006 arasında, sokağa çıkarken örtünmeyen kadınların oranı yüzde 27’den 36.5’a çıkmış; başörtüsü takanlar 4.6, türban takanlar da 4.4 (yüzde 15.7’den 11.4’e) azalmıştı! Böylece, toplumdaki yaygın kanaate, hele hele AKP’yi dincilikle suçlayanların kopardığı velveleye karşı “bilimsel gerçekler” konuşturulmuştu! Böylece, AKP’nin arkasında bulunan liberal goygoycular haklı çıkıyor, AKP geniş bir demokratikleşme getiriyordu! Olabilir, toplumdur, yanılabilir, esas olan her zaman bilimdir! ??? Ancak Tarhan Erdem’in araştırması, toplumda yaygın gözlemleri, sosyolojiksiyasal olgu algılamalarını doğruluyor ve TESEV’in açıkladığı araştırma sonuçlarını 180 derece yalanlıyor! Bu fark neden olabilir? Birincisi, 2006 sonu ile 2007 Eylülü arasında, yani iki araştırma arasındaki 10 aylık zaman dilimi içinde, örtünmeye doğru müthiş bir toplumsal değişim yaşamış olabiliriz!! Fakat “yasal zorunluluk” olmadığı için, toplumda böyle bir olayın yaşanması yüzde 99 mümkün değil! İkincisi, iki araştırma arasındaki yöntem farklılıkları! Özellikle ters sonuçlar kentlere ilişkin! AKP rüzgârının toplumda “muhafazakârlaşmayı artıracağı” eğer doğal bir durumsa, TESEV akademisyenlerinin, metodolojisini gözden geçirmesi gerekir! Üçüncüsü, TESEV ve araştırmasını gerçekleştirenlerin “öznel yönelişleri, siyasal tercihleri, AKP’ye sevimli yüzleri” olabilir! Bu her zaman bilimsel araştırmalarda bir sorundur! Metodolojiyi, istediğin sonuçları üretecek bir biçimde kurabilir ve seçimlerini yapabilirsin! Dördüncüsü, yüzde 1’lik bir olasılık ise Erdem’in bu yanlışları yapmasıdır! ??? Önceki gece CNN Türk Tarafsız Bölge Programı’nda Tarhan Erdem ve TESEV araştırmasını gerçekleştirenlerden SÜ’de Doçent Ali Çarkoğlu sonuçları yorumluyordu!... Doğrusu Çarkoğlu’nun yerinde olmak istemezdim! Hele kendisini dinledikten ve “bilimsel tavrını” gördükten sonra, yaptığı araştırmanın yanlışlığına inandım! Çarkoğlu, kendi araştırmalarında ne kadar incelikli sorular sorduklarını, KONDA’nın metodolojisinin ise tartışmalı olduğunu söyleyecek oldu! Hem de KONDA araştırmasının nasıl gerçekleştirildiği konusunda bilgi sahibi olmadan ve Erdem’e tek bir soru bile yöneltmeden! Tam bir önyargı! “Biz akademisyeniz, en doğrusunu yaparız” gibi bir tavır içinde! Aslında, bilimsel tutum, ortaya çıkan bu zıt sonuçlar karşısında, “rakibi” suçlamak değil, kendi araştırmasından da şüphe etmeyi gerektirir! Eğer bu şüpheyi gösteremeyenin, varsa bilimsel kuyruğunu, çekiver gitsin! ??? Bir söz de aynı programda arzı endam eyleyen, yine Sabancı Üniversitesi’nden, seçim öncesi Cumhuriyet mitingleri üzerine “Eyvah faşizm geliyor” değerlendirmelerini yaparak AKP’ye “bilimsel” goygoyculuk desteği atan Ayşe Kadıoğlu’na: Erdem’in araştırmasında, başı açık kadınlarda “toleranssızlık katsayısı”nın daha yüksek olduğunu görmüş. Türbanlıların başı açıklara toleransı fazla, başı açıkların türbanlılara toleransı daha azmış! Bu da türbanlıların daha demokrat olduklarını gösteriyormuş! Kadıoğlu’nun “bilimsel” okuyuşundaki bu düzlüğüne (yanlışlığına!) hiç hayret etmedim! Başı açık kadınlar, dinci erkeklerin siyasal iktidarı altında toplumu saran örtünme, türbanlama histerisi karşısında, büyüyen yakın tehdit algılaması içindeler! Orada “intolerans katsayısı”nı görüp de toplumda 4.7 kat artmış türbanlama katsayısını ve bunun yarattığı tehdit algılamasını görmeyenin, varsa eğer, bilimsel kuyruğunu, çekiver gitsin! EMNİYET: GÖRÜNTÜ KAYITLARI ADLİYEDE SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA Malatya’da Zirve Yayınevi’nde 3 Hıristiyanın katledilmesi olayının zanlılarından Emre Günaydın’ın hastanedeki kamera görüntülerinin silindiği iddiaları yalanlandı. Malatya Emniyet Müdürü Ali Osman Kahya, kayıtların hepsinin adliyede olduğunu vurgularken, Günaydın’la mesajlaşmakla suçlanan Malatya İl Genel Meclisi’nin MHP’li üyesi Ruhi Polat ise “Emre Bey” diye nitelediği zanlıyla kızının arkadaş olduğunu ve ağabey kardeş ilişkisi çerçevesinde konuştuklarını söyledi. lendikten sonra benzer risklere açık kişi ve kuruluşlar için tahsis edildi. Başroldekilerin eski vukuatları: Hrant Dink cinayetinde azmettirici olduğu belirtilen Yasin Hayal, geçmişte darp, bombalama dahil birçok suçtan karakolluk ve adliyelik oldu, ancak kısa süreli hapis cezasına çarptırılıp sokağa salındı. Malatya katliamının baş aktörü Emre Günaydın da sanıklardan Salih Gürler’in geçenlerde mahkemeye sunduğu ihbar mektubunda iddia ettiğine göre, bir bıçaklama olayından mağdurun şikâyetinden vazgeçmesi üzerine kurtuldu. Olay öncesi siyasilerle görüş Eski milletvekili Özkök öldü ? ANKARA (AA) Eski Bolu Milletvekili Abdullah Apti Özkök, (97) dün yaşamını yitirdi. Özkök için bugün TBMM’de tören düzenlenecek. Özkök’ün cenazesi, Kocatepe Cami’sinde öğleyin kılınacak namazın ardından, Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verilecek. Özkök, 1910 yılında Bolu’nun Seben ilçesinde doğdu. Tarım Bakanlığı Tetkik ve İstişare Kurul üyeliği de yapan Özkök, 15. dönemde Bolu milletvekili seçildi. İSTANBUL izmir Rum gazeteciye saldırı ? İstanbul Haber Servisi Rum gazeteci Andreas Rombopulos Beyoğlu’nda darp edildi. Mega TV ve İho gazetesi muhabiri Rombopulos, Beyoğlu Tel Sokak’taki bürosunun önünde 2 kişinin saldırısı sonucu başından ve elinden hafif yaralanan Rombopulos, hastanede ayakta tedavi gördükten sonra taburcu oldu. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Yorgo Kumuçakos, saldırıyı kınadı. Yunanistan’dan yurda dönen Dışişleri Bakanı Ali Babacan da duyduğu üzüntüyü dile getirerek konuya ilişkin soruşturmanın başlatıldığını söyledi. Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişi’nin 73. yıldönümü kutlandı Kadınlardan hak uyarısı Haber Merkezi “Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının Verilişi”nin 73. yıldönümü törenlerle kutlanıyor. Yapılan açıklamalarda, kadınların, gericiliğin gölgesinde haklarını kaybetme tehdidi altında olduğu ortak görüşü dile getirildi. CHP İstanbul milletvekilleri Nur Serter ve Necla Arat, Ankara Milletvekili Nesrin Baytok ve İzmir Milletvekili Canan Arıtman, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. ‘Kadını günah görenlere, inancı türbana indirgeyenlere, kadını ikinci sınıf hissettirenlere uyarı!’da bulunulan ortak açıklamayı okuyan Serter, kadınların tüm haklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekti. 10. yaşını kutlayan Cumhuriyet Kadınları Derneği’nin genel başkanı Şenal Sarıhan, gericiliğin yeniden kurumları işgal etmeye başladığına dikkat çekti. Sarıhan, “Gericiler sırtını yeniden emperyalizme dayamak çabasında olsalar da yenilmekten kurtulamayacaklar” görüşünü (Fotoğraf: AA) kaydetti. Türk Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, TBMM’deki törende, 1980’den sonra iktidara gelenlerin dini siyasete alet etmesi sonucu kadınların artık hayata “peçe gerisinden bakmaya’’ zorlandıklarını söyledi. Güllü, “Ilımlı, sıcak fark etmez, şeriat yönetimine doğru kocaman adımlarla çekilmeye çalışılıyoruz’’ dedi. DSP İstanbul İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Zeki Sezer, AKP iktidarının kadınerkek eşitliğini yok sayan uygulamaları bulunduğunu belirterek “AKP, kadınlara dinsel ve cinsel bir obje olarak gören yaklaşımlarından vazgeçilmeli”dedi. CHP’li kadınlar da Taksim Cumhuriyet Anıtı önünde bir araya gelerek, anıta çelenk bıraktı. CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanı Marziye Gülenç yaptığı açıklamada, “Rejim karşıtı emellerine kadınlarımızı alet eden AKP’ye karşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık fikirli kadınlarını aktif siyasetin içinde yer almaya” çağırdı. İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Prof. Nazan Moroğlu da AKP iktidarının anayasa taslağında yer alan “kadını sadece özel suretle korunmaya muhtaç kesim olarak gösteren anlayışın” Türk kadınları tarafından reddedildiği vurguladı. Kadın Hakları Koruma Derneği İzmir Şube Başkanı Engin Demir ise açıklamasında “Bugün yüzde 9 oranında 50 milletvekili kadınımız, sadece bir kadın bakanımız bulunmaktadır. Yerel yönetimlerde ise kadınlar binde 5 ile yüzde 1.6 oranında temsil edilmekte” ifadelerine yer verdi. İnce, korumayı gündeme getirdi ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP’li Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Koruma Müdürü Osman Çangal’ın askerliğini yapmadığını söyledi. İnce, “Böyle şey olur mu? Koruma müdürü, rütbesi tutmadığı ve emniyet amiri olduğu için vekâleten bu görevde bulunuyor” dedi. meler: Dink cinayeti öncesinde azmettirici konumunda bulunan Hayal, cezaevindeyken BBP MKYK üyesi Halis Egemen ve BBP İl Başkanı Yaşar Cihan’dan 1000 YTL para ile giyecek ve eşya yardımı aldığını söylemişti. Malatya olayında ise katillerden Emre Günaydın’ın Malatya İl Genel Meclisi’nin MHP’li üyesi R.P’ye kayıtlı hatla olaydan önceki bir ayda 18 kez mesajlaştığı saptandı. Olaylar öncesinde güvenlik ve yargı görevlileriyle yüz yüze ve bunlara ait hatlarla yapılan görüşmeler: Dink suikastına karışan kişilerden Hayal’in akrabası Coşkun İğci polise verdiği ifadede, Hayal’in Dink’i öldüreceğini jandarma istihbarat görevlilerine söylediğini anlatmıştı. Malatya katliamı sanığı Abuzer Yıldırım’ın İstanbul’da bir savcıya ait telefonla mesajlaştığı ve kayıt adresi “Ankara Özel Harekât Dairesi” görünen bir telefondan arandığı, geçen günlerde belirlendi. Cinayetler adeta ‘geliyorum’ dedi: Basının yaptığı araştırmaya göre Hayal, aylar önce Trabzon Pelitli’de Dink’i öldürteceğini açıkça anlatıyordu. Sokakta, kafelerde bu konuşuluyordu. Tetikçi bile biliniyordu. Şebeke, cinayet haberini de bir kafede birlikte izledi. Hayal, çevresindeki gençlere “Bir adamı vuracağım, vatan için hayırlı olacak” diyordu. Hayal, bazı kişilere öldüreceği adamın ‘Ermeni’ olduğu bilgisini verirken, kimilerine de açık açık ismini söylemişti: Hrant Dink. Ancak gelişmeler ciddiye alınmadı. Malatya’daki olayda ise sanıklar olaydan önce Emre Günaydın’ca örgütlendi, ailelerine mesaj yazmaları istendi, Günaydın T.I. adlı bir kıza “Hakkını helal et” diye mesaj gönderdi, T.I. daha sonraki ifadesinde katliamın meydana geldiği günlerde Günaydın’ın “dengesiz” bir kişilik çizdiğini belirtti. Cinayetlerin soruşturulmasıyla ilgili tartışmalar: İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Trabzon Emniyet Müdürlüğü’ndeki memurlar hakkında, Dink suikastı ihbarları karşısında, görevlerini ihmal ve suçun önlenmesinde memuriyet görevlerini gereği gibi yerine getiremedikleri iddiasıyla soruşturma yapılmasını istemişti. Trabzon Valiliği ise soruşturma izni verilmesine gerek olmadığına karar verdi. Eylülde ise Malatya katliamıyla ilgili Malatya Savcılığı’na bir ihbar mektubu ulaştı. Mektupta Günaydın’ı alay komutanının telkiniyle bir öğretim üyesinin azmettirdiği, bu konuda öğretim üyesiyle temasa geçen ilk kişinin de Günaydın’ı hastanede izleyen kamera sistemleri için görevlendirilen bir jandarma üsteğmen olduğu belirtildi ve telefon kayıtlarına bakılması istendi. Malatya Savcılığı mektubu askeri savcılığa iletti. Kamera görüntüleri: Dink cinayetinin işlendiği yerdeki kameranın sabah ile öğle arasındaki kayıtlarının kaybolduğu iddia edildi. Malatya olayında da Günaydın’ın odasına yerleştirilen kamera kayıt sisteminin ses alma ve kendi hafızası dışında bir kaynağa kopyalanabilme özelliğinin bulunmadığı anlaşıldı. Ortak tepkiler: İki olay arasında bir benzer yan da, internet sitelerinde ve basında kimi çevrelerin cinayetleri haklı görmesi, desteklemesi, katilleri kutlaması oldu. Dink olayı dışında toplumun Malatya’daki katliama tepkisi sesli olmadı. Sarıgazi meclis üyelerinden tepki ? İstanbul Haber Servisi AKP’li Sarıgazi Belediyesi’nin, Sarıgazi Emek mahallesinde bulunan belediye tesis alanını satması, Sarıgazi meclis üyeleri tarafından protesto edildi. Yapılan açıklamada satılan alanın, yeşil alan olduğu ve İBB Meclisi’nden onay almadan satılmaya çalışıldığı vurgulandı. Fotoğraf: HÜLYA KESKİN BİLİNEN HUKUK TEORİLERİ YIKILIYOR JANDARMA 31 BİN 405 OLAYI AYDINLATTI Arabuluculuk tasarısı avukatlığa darbe vuracak HİLAL KÖSE İstanbul’da işlenen suç sayısı tırmanıyor İstanbul Haber Servisi İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nca sorumluluk bölgesinde bu yılın ilk 11 ayında gerçekleştirilen operasyonlarda, meydana gelen toplam 33 bin 160 olayın 31 bin 405’i aydınlatıldı, olaylara karışan 36 bin 242 kişi de gözaltına alındı. Jandarma bölgesinde meydana gelen terör olaylarında ise yüzde 50 artış yaşandı. Geçen yılın ilk 11 ayında 30, bu yılın ilk 11 ayında ise meydana gelen 45 terör olayında, yakalanan 94 kişiden 43’ü tutuklandı, 51’i ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Gözaltına alınan kişiler ve baskın düzenlenen yerlerde yapılan aramalarda, 303 ton akaryakıt, 273 ruhsatsız tabanca, 703 kilogram esrar, 725 kilogram eroin, 1113 gram kokain, 3 bin 460 Extacy, 265 Captagon hap ele geçirildi. Geçen yıla oranla meydana gelen olaylarda yüzde 50’lik artış yaşanırken, geçen yıl yüzde 73 olan aydınlatma oranı bu yıl yüzde 95’e ulaştı. Şişli’de kumar operasyonu ? İstanbul Haber Servisi Şişli’de düzenlenen operasyonla, turizm şirketi görünümünde faaliyet gösteren işyerinde kumar oynadıkları iddia edilen 38 kişi ile kumar oynattıkları öne sürülen Bayram B. ve Şahin Ç, gözaltına alındı. Bayram B. ile Şahin Ç, adliyede serbest bırakıldı, diğer 38 kişiye de savcılık talimatıyla 100’er YTL para cezası kesildi. TBMM’ye sunulan “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yasası Tasarısı”ıyla avukatların görev alanı, hukukçu olmayan kişilere de açılıyor. İstanbul Barosu üyesi avukat Haluk İnanıcı, tasarının, yeni bir ‘arabuluculuk’ mesleği düzenlediğini, herhangi bir üniversite mezununa arabulucu olma imkânı getirildiğini vurguladı. Yasanın getirdiği modelin işin ciddiyetiyle bağdaşmadığını belirterek, “Bu yönteme ihtiyaç duyuluyorsa, görev, avukatlık mesleğinin kazanımlarına önem atfedilerek, önce avukatlara verilmelidir” dedi. Avukatların bu işi yapabilmek için Adalet Bakanlığı bünyesinde eğitime tabi tutulmasını ‘ayıp’ olarak nitelendiren İnanıcı, “Bakanlık bünyesinde ya pılacak bir eğitim, avukatın, baroların bağımsızlığına aykırıdır. Asıl söylenmesi gereken, gelişmiş ülkelerin hemen hemen tamamında arabuluculuk ve diğer yargı dışı çözüm yollarının aranması, ‘klasik yargı’nın iflas ettiği gerçeğinin kabul edilmesidir” dedi. İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı avukat Mehmet Durakoğlu, arabuluculuk işini yapacakların, yalnızca 100 saati hukuk olan eğitimden geçeceklerine dikkat çekerek, “Bu kişilerin düzenleyeceği uzlaşma belgesi mahkeme kararı yerine geçecek” dedi. Uygulamanın bilinen hukuk teorilerinin yıkılması anlamına geldiğine işaret eden Durakoğlu, “Tasarı yasalaşırsa, hukuk aykırı olan ama infazı önünde hiçbir engel bulunmayan belgelerin üretilmesi kaçınılmazdır” dedi. Fotoğraf: HİCRAN ÖZDAMAR Yüzde 95’i aydınlatıldı Asayiş alanında geçen yıl 24 bin 598 olay meydana gelirken, 2007 yılının ilk 11 aylık döneminde bu sayı artarak 33 bin 160’a yükseldi. Geçen yıl meydana gelen olayların yüzde 87’si, bu yıl ise yüzde 95’i aydınlatıldı. Kaçakçılık, yasadışı sınır geçişi ve insan ticareti, çıkar amaçlı suçlara yönelik yapılan operasyonlar sonucunda, 2006 yılının 11 aylık döneminde 1056, 2007 yılının 11 aylık döneminde 1308 olay ortaya çıkarılarak yasal işlem yapıldı. Operasyonlarda adli makamlara sevk edilen 1660 şüpheliden 405’i tutuklanarak cezaevine konuldu. obursali?cumhuriyet.com.tr T.C. İSTANBUL 3. İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN EK SIRA CETVELİ İLANI Dosya No: 2006/14 MÜFLİSİN ADI, SOYADI VE ADRESİ: MOTİF TEKSTİL SAN. VE TİC. A.Ş. Müflis şirket masasında, sıra cetvelinin ilanından sonra geç kayıt yaptıran (58 ila 118) numarada kayıtlı alacaklıların alacakları ile ilgili olarak tahkik ve tetkik işlemleri bitirilmiş ve hazırlanan 1. ek sıra cetveli incelemeye hazırdır. Alacağın esasına ve miktarına ilişkin itirazların (15) gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesinde dava yoluyla ileri sürülebileceği, yalnız sıraya ilişkin itirazların ise (7) gün içinde şikâyet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülebileceği, İİK’nun 235. maddesine göre yapılması gerekir. İİK’nun 166, 232, 234, 235. maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur. Basın: 65186 CUMHURİYET 06 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle