Katalog

6 ARALIK 2007 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr 1.1 milyar dolar muhammen bedelle satışa çıkarılan atvSabah Grubu ihalesi, tek grubun katılımıyla yapıldı 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER İhale 5 dakikada oldu bitti Ekonomi Servisi TMSF tarafından 1.1 milyar dolar muhammen bedelle satışa çıkarılan atvSabah Grubu ihalesi, tek grubun katılımıyla yapıldı ve 5 dakikada sona erdi. Çalık Grubu Turkuaz Konsorsiyumu adıyla katıldığı ihalede 1.1 milyar dolarlık teklif verdi. İhaleyi Fon Kurulu onaylarsa satış gerçekleşmiş olacak. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) el koyduğu atvSabah Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nü satış ihalesi Sarıyer’deki Ahmet Afif Yalan Söylemeden... Medyatik yönlendirme çoğunlukla yalan dahi söylemeden kitleleri gerçeğe değil, yalana inandırabilme sanatı. En akıllı, bilgili, dikkatli geçinenlerimiz bile gerçeğe değil, yönlendirildiği gerçek dışını gerçekmiş sanıp, inanır oluyor.. Tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız yalan söylemedi. YÖK’ün göndermediği, “Hiç evlenmemiş rektör adayının eşinin çarşaflı olduğuna ilişkin ihbar notunu YÖK gönderdi..” demedi. Ancak usta bir siyasetçi, kamuoyu yönlendiricisi olarak cümleleri öylesine yan yana getirdi ki.. şimdilerde sahibi bulunamayan, isimsiz olduğu anlaşılan ihbar notunun YÖK’ten gönderildiği kanısına vardılar. Dahası Sayın Cumhurbaşkanımızın söylemini eksiksiz manşetlere haber olarak çıkarırlarken, kamuoyunun da aynı yargıyı paylaşmasını sağlamış oldular.. Sonrası izlediğiniz gibi, YÖK’ün kendisini savunan, kendilerinin gönderdiği bir notun olmadığını duyuran açıklaması ile söz konusu haber yalanlandı. Cumhurbaşkanlığından gelen yazılı açıklama ile de Sayın Cumhurbaşkanı’nın “YÖK’ten geldi” demediğini öğrenmiş olduk. YÖK’ten gelmiş bilgilendirme belgelerinde zaten Sayın Rektör’ün bekâr olduğu bilgisi olduğuna göre, karısı olmayan biri için, çarşaflı eş suçlamasının doğru olması söz konusu değildi. Ama ne oldu? Cumhurbaşkanı’nın açıklaması, haber değeri olduğu için manşetlere çıkan yalan bir haber üzerinden günlerce süren tartışma, polemiklerle, kitlelerde, hele de dini duyguları çok kolay istismar edilebilen çoğunluk üzerinde, bir kez daha “İnanmış Müslüman kadınlara, başlarını türban, çarşafla örtenlere, eşlerine bile yaşama hakkı tanımayacak kadar takmış, savaş açmış, laikliği diktatöryal yapıda korumak isteyen, demokratiklikle uzaktan yakından ilişkisi olmayan, mutlaka değiştirilmesi gereken bir YÖK” imajı pekiştirilmiş oldu. Dini inançları gereği örtünenlerin mağdur edildikleri önyargısının gücüne güç katıldı. Bu nasıl iş? Dünkü gazetelerde birinci sayfadan yayımlanan fotoğraflar, televizyon haberlerine göre Pakistan gezisinde 450 Avro’luk Fransız ayakkabı giyen Sayın Cumhurbaşkanı’nın eşi Hayrünnisa Gül mağdur. Çünkü fanatik laikçiler(!) bal gibi de eş konumundan kamu alanına türbanla, bayrak da yapılmış, tek tip dini örtünme biçimi ile girebilen Bayan Gül’ün durumunu, kimi eşsiz davetiyeler, protokol sorunları ile karşı karşıya kalmasını insan haklarına karşı haksız bir baskı olarak pazarlayabiliyorlar. Anayasanın, Cumhuriyet’in temel ilkelerinden laiklik ilkesinin çiğnenmesine yol açan, kamu alanında dini simgelerin, örtünme biçimlerinin yer alması, ihlal önemli olmuyor, ama bir mağduriyet edebiyatıdır gidiyor. Yine anayasa, hukuk, eğitimin temel ilkelerinin olmazları arasında olması gereken ortaöğrenim kılık kıyafet ilkeleri çiğnenerek, türban giydirilip törende ödül alamadıklarında da ağlaması sağlanan genç kızlarımız aracılığı ile acil, çözülmesi gereken bir insan hakkı sorunu gibi, türbanın okullara sokulması, laikliğin çiğnenmesi projesi pazarlanıyor. Başbakan’ın öğrenci ve ailesini aramasıyla mağduriyet, insan hakkı ihlali, acil çözüm imajları pekiştirilip, laikliğin tangur tungur edileceği yasal girişimler için ortam hazırlanıyor. Tabii örtünmeye, ibadete yine laikliğin olmazsa olmaz ilkeleri çerçevesine aykırı zorlanmış, baskı ve insan hakkı ihlaline taraf olmuş başka liseli kızlarımıza ilişkin AKP soruşturmalarının sonucu, “arkadaş baskısı” sonucu ile geçiştiriliyor. Elbette AKP adına laiklik karşıtı, gerçek insan haklarına aykırı gidişat, baskıların ardı arkası gelmiyor. Devletin en üst yönetim yapılanmasında, marka, bayrak yapılmış türbanlı eş durumu dışında 3 kişi kalmış. Kadrolaşmalarında türbanlı eş, atanma kriterlerinin başını çekiyor. Sonra da AKP iktidar sürecinde, türbanda, dindarlıkta yaşanan patlama tartışılıyor. Toplumun duyarlılığını, tepkisini en aza indirgemeye yönelik; AKP siyasi kadrolarının merkeze, liberalizme kaydıkları propagandasını çürüten gerçeğin çıplak ortaya çıkması henüz erken görülüyor. Ne de olsa anayasal düzende, eğitim sisteminde siyasal İslamın önünü açmak üzere daha yapılacak işler var... İktidarda iken muhalefette, eli kolu bağlı oyunu çok başarılı. Cumhuriyet değerleri kazanımlarında en duyarlı kitleleri bile tepkisiz, örgütsüz tutmaya yönelik oyunların, hesapların bini bir para... Yalan söylemeden gerçeği tersyüz edip, yalanı gerçekmiş gibi pazarlama stratejisinin öneminin altını çizerek bu yazıya başlamıştım. Çünkü ABD’de medya şirketlerinden, günümüzde ne kadar geçerli olduğu üzerine örneklerle ders almıştık. Ders örneklerinden birinde Başkan’ın yalan söylemeden bir tek “mi?” sorucuğu ile koskoca ABD parlamentosunu, herkesi kandırıp, Nikaragua’da ABD’yi tehdit edecek silahlanmanın olduğuna inandırıldıklarını görmüştük. Aslında Nikaragua limanına geminin boşalttığı yük silah değil, yiyecek olabilirdi. Hiç de önemli değildi. Sonuçta ABD bütçesinden istenen karşıgerilla örgütlenmesi için karar ve para çıkarılmış, Nikaragua’da bu sayede yaratılan iç savaşta yıllarca kan dökülmüş, on binler ölmüştü... [email protected] B aşbakan Erdoğan’ın damadının üst düzey yönetici olarak çalıştığı ve daha önce SamsunCeyhan petrol boru hattının ihalesiz olarak verildiği Çalık Grubu, Turkuaz Konsorsiyumu adıyla katıldığı ihalede 1.1 milyar dolarlık teklif verdi. İhaleyi Fon Kurulu onaylarsa satış gerçekleşmiş olacak. olarak sundu. Çalık, Turkuaz’dan teklifini artırmasını, en az artırma tutarının 10 milyon dolar olduğunu söyledi. Turkuaz Grubu, tekliflerini artıramayacaklarını bildirdi. Çalık’ın, “En azından 10 milyon dolar artırın” ısrarı da şirket tarafından kabul edilmedi. Bunun üzerine Çalık, “Teklifi kabul ediyoruz ve onaylamak üzere Fon Kurulu’na arz edeceğiz. İhale sonuçlanmıştır” açıklaması ile ihaleyi bitirdi. TMSF, 1 Nisan 2007’de Medya Grubu (Dinç Bilgin Grubu) ve Merkez Grubu (Turgay Ciner) şirketlerinin yönetim ve denetimlerini devralmıştı. Karar, Bilgin ile Ciner arasında gizli protokolün ortaya çıkması ve Paşa Yalısı’nda yapıldı. TMSF Başkan Yardımcısı ve İhale Komisyonu Başkanı Fethi Çalık başkanlığında gerçekleştirilen ihaleye tek teklif sahibi olan Turkuaz Radyo, Televizyon ve Yayıncılık A.Ş. katıldı. Şeffaf kutuda bulunan teklif açıldı. Turkuaz, ihalede muhammen bedel olarak belirlenen 1 milyar 100 milyon doları teklif TMSF’nin yanıltıldığının anlaşılmasına dayandırılmıştı. TOBB Medya ve İletişim Sektör Meclisi Başkanı Vahap Munyar, ihalenin ekonomik değil, siyasi nedenlerle iptal edilebileceğini belirtti. Munyar, “Turkuaz’ın ortakları arasında Başbakan’ın damadının olması kamuoyu ve muhalefe açısından rahatsızlık yaratabilir. Fon Kurulu bunu dikkate alabilir de, almayabilir de. Bana iptal edilmez gibi geliyor” diye konuştu. DAMAT GENEL MÜDÜR AKP’yle palazlandı KP hükümetiyle birlikte büyüyen Çalık Grubu’nun genel müdürlük görevini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 26 yaşındaki damadı Berat Albayrak yürütüyor. Çalık Grubu SamsunCeyhan Petrol Boru Hattı’nı ihalesiz olarak almıştı. Turkuaz’ın yönetim kurulunda Başbakan’ın dünürü Sadık Albayrak’ın oğlu Serhat Albayrak, Çalık Grubu’nda finans yöneticisi Bülent Aksu ve grubun patronu Ahmet Çalık görülüyor. Albayrak bir ara Çalık Grubu’ndan Star gazetesine CEO olarak gitmişti. Çalık Grubu’nun 2006 sonu itibarıyla aktif büyüklüğü 2.3 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. 15 bin kişiyi istihdam eden grup, enerji, tekstil, inşaat, ticaret ve finans sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Çalık Grubu’nun SamsunCeyhan Boru Hattı Projesi’nde İtalyan Eni ile ortaklığı bulunuyor. ÇALIK TEK BAŞINA tvSabah ihalesinin ardından Çalık Grubu adına Hukuk Müşaviri Serhat Demir, atvSabah ihalesini tamamen ticari olarak değerlendirdiklerini belirterek “(Grubumuzun) medya üzerinde herhangi siyasi yetki kullanmak vesaire gibi düşüncesi söz konusu olmamıştır. Bu zaten düşünülemez, beklenemez” dedi. a Bundan sonra 3 seçenek var A Demir, Turkuaz’ın şu anda Çalık Grubu’nun mutlak kontrolünde bir şirket olduğunu söyledi. Demir, şöyle devam etti: “Çalık Grubu olarak ticari bir grubuz. Bunun dışındaki tartışmalar hangi mecrada devam ediyorsa muhatapları da onlardır. Siyasi mecradaki tartışmada muhatab değiliz” şeklinde konuştu. B undan sonraki aşamada ihale, üç şekilde sona erdirilebilir. Fon Kurulu, ya ihalenin pazarlık tarihi olan 7 Aralık 2007’de (yarın) teklifi vereni pazarlığa çağıracak veya ihaleyi iptal edecek ya da fiyatı onaylayacak. Onaydan sonra ise teklif, Rekabet Kurulu ve RTÜK’e görüş almak için gönderilecek. Fon Kurulu, son kararını görüşler alındıktan sonra verecek. BORYAD: İHALE DEĞİL PAZARLIK B orsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD) Başkanı Ali Bahçuvan, atvSabah Ticari ve İktisadi Bütünlüğü’nün, tek katılımcı olması nedeniyle ihale yöntemiyle değil, pazarlık yöntemiyle satıldığını ileri sürdü. Bahçuvan, daha önce TMSF’ye sundukları, “iktisadi bütünlüğün tekrar menkul kıymetleştirilerek, bir holding çatısı altında toplanması, holdingin borsada halka arzı ve mağdur yatırımcılara da bu holdinge ait hisse senetlerinin dağıtılması” yönündeki öneriyle ilgili ısrarlı olduklarını söyledi. B O R Ç L A R I K A R Ş I L AYA M I Y O R abah Grubu’nun satışının ardından, Dinç Bilgin’in geçmiş dönemden kalan borçları ihale bedelinden ödenecek. Satışın ardından oluşacak rakamdan TMSF ve kamu kurumları, vergi dairelerine olan borçlar tahsil edilecek. Böylece Dinç Bilgin’in Etibank’tan kaynaklanan TMSF’ye borcunun (ana para 850 milyon S dolardı) ihale sonrasında kapatılması hedefleniyordu. Satış bedeli Fon tarafından belirlenen süre içinde peşin ödenecek. atvSabah’a el koymalarının ardından TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, kamunun bütün alacağının tahsil edilebileceğini belirtmişti, ancak Bilgin’den alacağın temerrüt faiziyle 11 milyar YTL’ye ulaştığı belirtiliyor. BİLET YERİNE BONUS TRİNK Garanti Bankası, mayısta Çanakkale’deki otobüslerde kullanıma soktuğu ParaCard’ların ardından, “ulaşımda kolaylık” çalışmalarına bir yenisini ekledi. Bonus Trink kredi kartları, artık Samsun ve Çanakkale’de otobüslerde bilet yerine kullanılabilecek ve kart sahiplerine Bonus kazandıracak. Yeni sistemle Çanakkale ve Samsun’daki 200’den fazla belediye ve halk otobüsünde yer alan Akıllı Bilet Terminali’ne, saat, anahtarlık ve etiket şeklindeki Bonus Trink kartları okutarak bilet ücretini ödemek mümkün oluyor. DAVADAN VAZGEÇEBİLİRİZ Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği’nin yürütmesinin durdurulması talebinin Danıştay’ın 13. Dairesi tarafından reddedilmesine ilişkin olarak, “Davadan vazgeçmeyi düşünebiliriz” dedi. Ciliv, şu anda durumu değerlendirdiklerini kaydederek, dava ile ilgili yorumda bulunmanın mümkün olmadığını, o yüzden de biraz beklemek gerektiğini dile getirdi. HEDEF ÇEVRE BANKASI OLMAK Çevre konusunda kamuoyunun bilincini artırmayı amaçlayan Türkiye Sinai Kalkınma Bankası (TSKB) dün İstanbul’da “TSKB ile Önceliğimiz Çevre” konferansını düzenledi. Yüzde 50.1’i Türkiye İş Bankası’na ait olan TSKB’nin Genel Müdürü Halil Eroğlu, “Amacımız çevre konusunda ilgili tüm kesimleri bir araya getirecek bir Halil platform oluşturmak” dedi. TSKB Kurumsal Pazarlama BöEroğlu lümü Genel Müdür Yardımcısı Burak Akgüç ise “Türkiye’nin Çevre Bankası” olma hedefiyle son 20 yıldır çevre ve yenilenebilir enerji yatırımlarını finanse ettiklerini belirterek, ayrıca tüm yatırımların çevresel risklerini hesaplayıp riski yüksek olanlara kredi sağlamadıklarını söyledi. G Ü N Ü N İ Ç İ N D E N T.C. AYDIN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2005/251 KARAR NO: 2006/602 Davacılar Fikret OĞUZTAŞ, mirasçıları Oya TAŞ, Fuat Mustafa TAŞ, Serdar CEYHAN, İrfan GÜNGÖR, Güley TAŞ, Nurdan CEYHAN ve Nalan ATILKAN vekili Av. Şefık DEDEKÖYLÜ tarafından Maliye Hazinesi aleyhine, Mühendis Eminbey Karısı İffet Hanım ve Hatice HOŞSÖZ’ün, gaipliğine karar verilmesi talebiyle açılan davanın, yapılan açık yargılaması sonunda, 14/12/2006 tarihinde; mahkememizin bu dosyası ile AYDIN 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 2005/66 Esas sayılı dosyasının BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekil kapatılarak, yargılamaya Aydın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 2005/66 Esas sayılı dava dosyası üzerinden devamına karar verilmiş olup, davalılar Mühendis Emin Bey Karısı İffet Hanım ve Hatice HOŞSÖZ’e tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 64965 İhya Balak’ın makamında öldürülmesi ile boşalan Milli Piyango Genel Müdürlüğü ve Yönetim Kurulu Başkanlığına Recep Biçer atandı. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), petrol üretim miktarını sabit tutma kararı aldı. OPEC ülkeleri 1 Şubat 2008’de tekrar bir araya gelerek, piyasadaki arz ve talep dengesini değerlendirecek. Doğan Şirketler Grubu Holding AŞ, Tekel sigara bölümü ihalesinde birlikte çalışmak için Citi Venture Capital Int.’le mutabakata vardı. Anel Telekomünikasyon, Türk Telekom’un gelişmiş alan Centrex ihalesine teklif vereceğini açıkladı. Türkiye, Little Caesars restoran sayısında son üç yılda ABD dışında en hızlı büyüyen ülke seçildi. Little Caesars markasının tüm franchise haklarını elinde bulunduran Çelebi Gıda, halen 23 olan şube sayısına 2008 yılında 15 yenisini daha ekleyecek. Türkiye Barolar Birliği, TİSK, TİM, UND, TGC ve TÜGİAD’ın aralarında bulunduğu sivil toplum örgütleri, işadamı, sanayici ve serbest meslek sahibinin AB ülkelerine hiçbir kısıtlama olmadan gidebilmesinin sağlanması amacıyla vize uygulamasının kalkmasını istedi. Dünyanın en büyük şirketlerinden ABD’li GE’nin iştiraki olan GE Energy Financial Services, Türk müteahhitlik sektörünün önde gelen firmalarından Gama Holding’in enerji şirketi Gama Enerji’ye ortak olacak. CUMHURİYET 13 K