27 Aralık 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 ARALIK 2007 PERŞEMBE 4 HABERLER Tartışmaların perde arkasında hükümet üyelerinin çocukları bulunuyor KÖŞK’TEN ‘ONAY’ SAVUNMASI DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Engin Arık’ın Anısına Saygıyla... “Isparta’daki uçak kazasında yerleri doldurulması güç değerli bilim insanlarımızı da yitirdiğimiz için insani açıdan olduğu kadar, toplumsal açıdan da kaybımız çok büyük” deniyordu bu sütunda pazar günü. Acaba öyle miydi? Kazada yitirdiğimiz çok değerli bilim insanı Engin Arık’ın yaşamına ve karşılaştığı güçlüklere bakınca, bunu söylememizin çok güç olduğunu görürüz. Evet kayıp büyüktür, ama biz yaşarlarken, o insanların değerlerini, yaptıkları çalışmaların önemini, Türkiye için sağlayacağı yararları kavramamıştık, yani var olan değeri fark etmiş, önerilere kulak vermiş, yapılan bilimsel araştırmalara eğilip, destek sağlamış değildik ki, şimdi onları kaybetmiş olduğumuzu söyleyebilelim. Deneysel nükleer fizikçi olan Engin Arık, Türk Ulusal Hızlandırıcı Projesi’nin önemli bir yürütücüsüydü ve önümüzdeki yıl başlayacak Atlas ve CAST deneylerinin Türk grup lideriydi. Engin Arık ile bildiğim kadarıyla ilk kez söyleşi yapan dostum şair ve gazeteci Hürriyet’in köşe yazarı Özdemir İnce olmuştu. İnce ile bundan yaklaşık 5.5 yıl önce Hürriyet’teki köşesinde yaptığı söyleşisinde bu değerli bilim insanımız, nükleer enerji üretiminde, toryumun önemini vurguluyordu. ??? Özdemir İnce’nin 27 Temmuz 2002’deki yazısından özetleyerek toryumun önemini açıklamaya çalışayım. 1828’de Berzelius tarafından keşfedilen ve radyoaktifliği 1898’de Marie Curie tarafından ortaya çıkarılan bu element, torit, torianit ve monazit gibi cevherlerin içinde bulunan ve uranyumdan üç kat daha fazla rastlanan bir metal. Tümü radyoaktif olan izotopların karışımından oluşur doğal toryum... Toryum – 232 bir kuluçka reaktörle elektronükleer sanayii için önemli bin enerji kaynağıdır. Türkiye dünya rezervlerinin hemen hemen yarısına sahip. Gerçekten de, Avustralya’da 300 bin, Hindistan’da 290 bin, ABD’de 160 bin, Kanada’da 100 bin, Güney Afrika’da 35 bin, Brezilya’da 16 bin ton toryum bulunmasına karşılık Batı Anadolu’da 800 bin ton toryum bulunmakta. Toryum nükleer enerji reaktörleri çalışmaya başladı diyelim, elimizdeki toryumun ömrü ne, diye soran Özdemir İnce’ye Prof. Arık’ın yanıtı şu oluyor: Ebediyen diyebiliriz. Toryumun ülkemizde dünya rezervlerinin yarıya yakınının bulunmasının yanı sıra, nükleer enerjide kullanılmasının başka avantajları da var. ??? Prof Arık, toryumun bu avantajını şöyle açıklıyor: “Bizim rezervlerimiz zaten toryum 232. Yüzde yüz oranda oksitlenmiş durumda toryum içeriyor. Kurşun hedef dediğimiz şey, içine toryum konulan bir muhafaza, bir kap, silindirik biçimde, boru biçiminde olabilir. Üzerine hızlı proton gönderildiği için ‘hedef’ olarak adlandırılıyor. Bu tip reaktörlerin eskileriyle mukayese edilmeleri mümkün değil. Kesinlikle patlama tehlikesi yok. Çernobil benzeri bir felaketin tekrarlanması mümkün değil. Radyoaktif kalıntı minimum nispetinde. Bu da nötronlarla yok edilebiliyor. Reaktörün fişini çektiğinizde her türlü işlem duruyor. Doğa kirlenmiyor, minimum atıklar da uzun ömürlü değil.” Toryumun bu tip bir reaktörde yakıt olarak kullanılabileceği ancak 1993 yılında kanıtlanabilmiş. Bu konuda ilk reaktörler belki de 2010’da devreye girebilecek. Çalışmaları CERN (European Center for Nucleer Research) yürütüyor. Türkiye, mali açıdan külfetli bulduğu için kuruluşun üyesi değil. Sadece Engin Arık, bu konudaki deneyimi ve kişisel nitelikleri sayesinde çalışmalara davet edilmekteydi. Söyleşinin yapıldığı ve yayımlandığı 2002’den bu yana bir şey değişmedi. Oysa Türkiye’nin bu konuya sıcak bir biçimde eğilmesi şart. Prof. Arık’ı yakından tanıyanlar, onun gördüğü ilgisizliğin ötesinde, karşılaştığı engellemeler yüzünden de ne acılar çektiğini çok iyi bilirler. Engin Hanımefendi’nin ifadesiyle yalnızca DPT konudan haberdar ve ilgili görünmekteydi. Burada Engin Arık’ın anısına saygı ve de dostum Özdemir İnce’ye de teşekkür ederek, konuyu kamuoyunun dikkatine bir kez daha sunmak isterim. Evet toryuma dikkat! Yatırım emek ve bilimsel çalışma ile iyi bir çıkış yolu olabilir. Çocukların yükselişi İLHAN TAŞCI ANKARA Bütçe görüşmelerinde CHP lideri Deniz Baykal’ın yolsuzlukları gündeme getirmesi karşısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gerilimi tırmandırmasının altında, bakanların ve çocuklarının AKP iktidarıyla ticari yaşamdaki hızlı yükselişleri yatıyor. Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, oğlunun şirketinin milyonlarca dolar vergi ödediğini savunurken, 22 milyon YTL ciro yapan şirket tek kuruş KDV yatırmayıp devletten 555 bin YTL alacaklı çıkmıştı. Baykal’ın Meclis kürsüsüne taşıdığı, AKP’nin iktidara geldiği günden beri yolsuzluk savlarına ve kamu gücüyle zenginleşmelere konu olan kabine üyelerinin çocuklarının hızlı yükselişi şöyle gelişti: Başbakan’ın çocukları Ahmet Burak Erdoğan ile Necmettin Bilal Erdoğan, İstanbul’da 1 milyon YTL’ye villa sahibi oldular. Oğul Ahmet Burak Erdoğan’ın yüzde 50 hissesine sahip olduğu MB Denizcilik Taşımacılık Limitet Şirketi de kurulduktan 18 gün sonra “Safran 1” adlı kuru yük gemisini 2 milyon 350 bin dolara satın almıştı. Bilal Erdoğan da ABD’nin Maryland eyaleti College Park’ta 261 bin 500 dolara ev almıştı. Maliye Bakanı’nın çocukları da ticarette hızla yükselenlerde başı çekiyor. Bakanın oğlu Abdullah Unakıtan, kızları Fatma Unakıtan, Zeynep Basutçu ile bakanın eşi Ahsen Unakıtan 2001 yılında ilk olarak AB Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ’yi kurdular. Unakıtan’ın çocukları, Telemobil Bilgi İletişim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret AŞ’yi de şirketlerine eklediler. Bu yıl içerisinde Mersin Limanı özelleştirildi. Limanın 2 milyon dolarlık işletim sistemi ihalesini de, limanı özelleştiren Unakıtan’ın çocuklarının sahibi olduğu Telemobil şirketi aldı. ? Maliye Bakanı Unakıtan’a göre geçen yıl mütevazı olan şirket bugün milyon dolarlık vergi ödüyor. Vergiler sözde ödendi, mahremiyetle gizlendi. Unakıtan’ın doktor kızı Zeynep Basutçu ile Fatma Unakıtan, geçen yıl FAB Gıda’yı kurdu. lam satış tutarı 22 milyon 163 bin 902 YTL olarak hesaplandı. Unakıtanlar’ın şirketinin 22 milyon 163 bin YTL’lik satışlarının KDV’si 2 milyon 760 bin 150 YTL oldu. Şirketin yaptığı yatırım ve alışlar nedeniyle indirilecek KDV’si ise 6 milyon 468 bin 596 YTL olarak hesaplandı. AB Gıda AŞ’nin 2005 yılı için 12 Unakıtan yumurtası Türkiye’de kuş gribinin çıkmasıyla birlikte şirket pastörize sıvı yumurta işine girdi ve Unakıtan markasıyla satışa sundu. Bir kararnameyle çocukların fa Başta Erdoğan olmak üzere bazı AKP’lilerin çocuklarının yükselişi bütçe görüşmelerinde yeniden gündeme geldi. aliyet alanı olan pastörize yumurtanın KDV’si yüzde 18’den 8’e düşürüldü. AB Gıda AŞ adlı şirket binlerce tonluk mısır ithalatından dört gün sonra vergi oranının artırılması sayesinde yüzde 50 kazanç sağladı. AB Gıda’nın yalnızca 2005 yılının 12 aylık dönemindeki top. aylık dönem boyunca devlete ödediği KDV tutarı “sıfır’’ olarak kayıtlara geçti. Unakıtan, geçen yıl hakkında verilen gensoru görüşmeleri sırasında oğlunun şirketinin “mütevazı’’ bir şirket olduğunu iddia etmişti. Unakıtan, “İki kutu yumurtaya Türkiye’nin günde mini bağladınız. Yumurta değil sanki uçak satıyor adamlar” demişti. Ancak önceki günkü bütçe görüşmeleri sırasında oğlunun şirketinin milyonlarca dolar vergi ödediğini öne sürdü. Oğul Unakıtan’ın adı Hazine’nin Tekel’e makine kiralama işindeki ihaleye fesat karıştırmaya ilişkin raporda yer aldı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 24 yaşındaki oğlu Erkan Yıldırım da gemi sahibi olmuştu. Oğul Yıldırım’ın kardeşiyle ortak olduğu Derin Denizcilik Şirketi’nin kuruluş sermayesi 10 bin YTL idi. Şirketin 445 bin Avro’ya sahip olduğu gemiye bilet kesen ise Santour adlı şirketti. Bu şirketin Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Ankara feribotunu ihalesiz olarak kiraladığı ortaya çıkmıştı. Osman Pepe’nin çocukları İsmail ve Mustafa Talha Pepe de 9 milyon YTL ’lik teşvikle gemi sahibi olmuşlardı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 16 yaşındaki oğlu Mehmet Emre Gül de ticarete atılmış ve internet ortamında elektronik eşyalardan, mobilya ve kitaba kadar farklı ürünler tanıtan 15 bin YTL sermayeli bir şirket kurmuştu. Oğul Gül’ün Ankara’daki iki alışveriş merkezinde stantta mısır satılması işine girdiği de ortaya çıkmıştı. Gül, yasaları komisyondayken inceliyormuş! ? Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada yasaların, TBMM tarafından Çankaya’ya gönderilmesinden önce ve Cumhurbaşkanı’nın onayının alınmasına kadar geçen süreçte incelendiği belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasaları incelemeden onayladığı haberlerine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği teşkilatını düzenleyen Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu kararnameye dayanılarak çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği Görev Yetki ve Sorumlulukları Yönetmeliği’ne göre, Kanunlar, Kararlar ve Hukuk İşleri Başkanlığı’nın, TBMM’ye sunulan yasa tasarılarıyla tekliflerinin gündeme alınmadan önce temin edilerek incelenmesi ve bunlar hakkında görüş hazırlanmasıyla görevli olduğu kaydedildi. İncelenen tasarı ve tekliflerin TBMM tarafından kabul edilerek yasalaşması halinde şekil ve esas bakımından anayasaya ve genel hukuk kurallarına uygun olup olmadığının incelenerek, yüksek onaya hazırlanmasının da Kanunlar Kararlar ve Hukuk İşleri Başkanlığı’nın görevleri arasında olduğu ifade edilen açıklamada, yasaların, TBMM tarafından Cumhurbaşkanlığı’na gönderilmesinden önce başlayan ve Cumhurbaşkanı’nın onayının alınmasına kadar geçen süreci kapsayan incelenme aşamasından geçtiği kaydedildi. Açıklamada, Hâkimler ve Savcılar Yasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa’nın Cumhurbaşkanlığı’nca incelenmesine de TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesinden hemen sonra başlanması sebebiyle incelenmeden onaylandığı iddiasının gerçeklerle bağdaşmadığı savunuldu. Açıklamada, “Kanunla ilgili olarak yapılan incelemede, Anayasa Mahkemesi’nin 7/2/2007 tarihli ve E 2005/47, K 2007/14 sayılı kararı ile aynı tarihli ve E 2006/162, K 2007/15 sayılı kararı da göz önünde bulundurulmuştur’’ denildi. AKP EMİNE KAPLAN Bedava kömüre tam gaz ANKARA AKP hükümeti, muhalefet partilerinin “seçim rüşveti” olarak nitelendirdiği ücretsiz kömür dağıtımı için 2008 yılında 232 milyon YTL’lik ödenek ayırdı. 22 Temmuz seçimleri öncesinde 1.8 milyon aileye 200 milyon YTL’lik kömür dağıtan AKP’nin 2008 yılı ödeneği ile birlikte ücretsiz kömür uygulamasının maliyeti 1 milyar YTL’ye ulaşacak. Hükümetin ücretsiz dağıtımı artarak sürerken, Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ) zararı ise her geçen gün artıyor. AKP hükümeti, ücretsiz kömür uygulamasına 2003 yılında başladı. Aynı yıl 1 milyon 98 bin 411 aileye 687 bin 764 ton; 2004 yılında 1 milyon 503 bin 899 aileye 1 milyon 56 bin 927 ton; 2005 yılında 1 milyon 861 bin 57 aileye 1 milyon 329 bin 330 ton; 2006 yılında ise 1 milyon 769 bin 84 aileye 1 milyon 344 bin 558 ton kömür dağıtımı yapıldı. ‘Cumhurbaşkanı’na olumlu görüş bildirildi’ 4 Aralık 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan diğer 6 kanunun incelenmeden onaylandığı görüşünün de yerinde olmadığı ifade edilen açıklamada, bu kanunların incelenmesine de gündeme alınmalarından önce başlandığı; biri 21 Kasım 2007, dördü 23 Kasım 2007 tarihlerinde Cumhurbaşkanlığı’na gelen beş kanunun Cumhurbaşkanı Gül tarafından imzalanarak, yayımlanmak üzere 1 Aralık 2007 tarihinde; 30 Kasım 2007 tarihinde gelen bir kanunun da 4 Aralık 2007 tarihinde Başbakanlığa gönderildiği kaydedildi. Açıklamada, “Söz konusu yedi kanun da dahil olmak üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın göreve başlamasından bugüne kadar yayımladığı kanunlara ilişkin olarak Cumhurbaşkanlığı Kanunlar, Kararlar ve Hukuk İşleri Başkanlığı’nda yapılan incelemelerde anayasaya ve hukukun genel ilkelerine aykırı bir yön bulunmadığından, kanunlar, anılan başkanlıkça Cumhurbaşkanımıza olumlu görüşle sunulmuştur’’ denildi. CUMHURBAŞKANI 7. GEZİSİNDE Yasa onaylamak için Ankara’ya uğruyor ? AKP’ye 4 bin 62 yandaş hâkim ve savcı atama olanağı tanıyan yasanın da aralarında bulunduğu 7 yasayı hızla onaylayan Gül, yurtdışı turuna kaldığı yerden devam ediyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Pakistan dönüşü gece yarısı AKP’ye 4 bin 62 yandaş hâkim ve savcı atama olanağı tanıyan yasanın da aralarında bulunduğu 7 yasayı hızla onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yurtdışı turuna kaldığı yerden devam ediyor. Gül, 7. yurtdışı gezisi için dün Türkmenistan’a gitti. Gül, Cumhurbaşkanı olduktan sonra ilk gezisini, 1819 Eylül’de KKTC’ye yaptı. Gül, bu gezide eşi Hayrünnisa Gül ile birlikte GAP uçağını kullandı. Gül’ün yurtdışı maratonunda ikinci ayağı Fransa’nın Strasbourg kenti oluşturdu. 24 Ekim’deki gezisinde THY’den kiralanan Siirt isimli uçağı kullanan Gül, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu’na seslendi. Gül, gezi programında Orta Asya’yı da unutmadı. Bu bölgedeki ilk gezisini 68 Kasım’da Azerbaycan’a gerçekleştiren Gül, Baku ve Gence’de temaslarda bulundu. Yanına devlet bakanları Nimet Çubukçu ve Kürşad Tüzmen’i de alan Gül’e 150 işadamı eşlik etti. Cumhurbaşkanı Gül’ün Orta Asya’daki ikinci durağı 2021 Kasım’da Gürcistan oldu. Ziyaretinde THY’den kiralanan Bodrum uçağını kullanan Gül’e Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ile 60 kişilik işadamı heyeti eşlik etti. Gül, kasım ayının yurtdışı programını 25 Aralık’taki Fransa ziyaretiyle tamamladı. Gül, aralık ayına, Pakistan ziyaretiyle başladı. Gül, Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref’in daveti üzerine 23 Aralık’ta Ana uçağıyla Pakistan’a gitti. 3 Aralık gecesi saat 01.45 sıralarında yurda dönen Gül, gece yarısı AKP’ye 4 bin 62 yandaş hâkim ve savcı atama olanağı tanıyan yasanın da aralarında bulunduğu 7 yasayı hızla onayladı. Yasalar önceki günkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Önceki günü çeşitli kabullerle geçiren Gül, dün de Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbangulu Berdimuhammedov’un davetlisi olarak Türkmenistan’a gitti. Bu, Gül’ün 7. gezisi oldu. asirmen?cumhuriyet.com.tr CHP: RANT ELDE EDİYORLAR Yoksula yardım AKP eliyle yürütülüyor MURAT KIŞLALI ANKARA AKP, sosyal güvenlik kapsamına aile sigortasını almayarak, yoksullara yardımı devlet şemsiyesi dışında, parti eliyle yürütüyor. Yoksullara yardım, AKP sermayesi aracılığıyla yapıldığı için, hem AKP kayıt dışındaki bu kesimin üstüne gitmiyor hem de bu yardımlar AKP’ye oy olarak geri dönüyor. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu “Önceki bakan Murat Başesgioğlu aile sigortasını getirmek istedi, Başbakan buna karşı çıktı. Çünkü buradan siyasi rant elde ediyorlar” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, AKP’nin kayıt dışı konusunda bilinçli olarak hiçbir çaba harcamadığını belirterek “Hükümet kendi varlığını kayıt dışına bağlamış durumda. Baktığınız zaman bakanların kendisi, işlemler, tabanı kayıt dışı” dedi. Kılıçdaroğlu, AKP’nin kayıt dışılık üzerinden yürüttüğü sadaka ekonomisinin nasıl işlediğini şöyle anlattı: “Sadaka ekonomisinin tabanı zaten kayıt dışından besleniyor. Yoksullara yardım yapılıyor. Nereden, oluşturulan havuzlardan yapılıyor. Havuzlar kayıt dışı. Kimden alınıyor? AKP’ye yakın mağazalardan, AKP sermayesinden. Faturasız, kayıt dışı. Devletin vermesi gerekeni, AKP devlete yaptırmıyor, onun dışında kendi organizasyonuyla yoksullara dağıtıyor ve buradan kendisine siyasal çıkar, siyasal güç ve oy sağlıyor. Çünkü vatandaş önüne gelen ekmeğe bakıyor.” CUMHURİYET 04 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle