25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 ARALIK 2007 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Asım İşler’in ‘Afiş Üzerine Resimler’ sergisi 28 Ocak’a kadar MACArt Gallery’de SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK Resim yüzeyinde deneysellik KAYA ÖZSEZGİN Fransa ile Türkiye arasında köklü bir geleneğe dayanan kültürel ve sanatsal ilişkinin, özellikle Türk sanatçılarının eğitimi ve kimlik kazanması açısından köklü bir geleneği var. Bu geleneğin Türkiye cephesindeki son temsilcilerinden biri de yakın zamanda kaybettiğimiz Asım İşler’dir (19412007). Onun 197074 arasında devlet bursuyla uzmanlık eğitimi gördüğü dönem, Paris’in çağdaş sanat öncülüğünü New York’a ve Amerikan kökenli akımlara kaptırdığı yılları kapsamaktaydı. Ancak gene de modernist hareket, o dönemde Fransa’nın ağırlıklı konumundan kaynaklanan etkinlik paylaşımından uzak değildi. Amerika’da 1970’lerin başında “Yeni soyutlama” akımı devreye girerken bir yandan Almanya, Hollanda ve Uzakdoğu’da biçimlenen alternatif eğilimler ve gruplar kendini gösteriyor, bir yandan da Asım İşler’in o dönem çalışmaları üzerinde etkili olduğu kuşku götürmeyen “SupportSurface” akımı Paris’te geniş bir yandaş kesimi tarafından benimsenme aşamasına giriyordu. Çıkış yeniydi yeni olmasına, ama özellikle 1960’lı yıllarda etki alanını genişletmeye başlayan “Yeni Gerçekçilik” çevresindeki odaklanma çabalarının yarattığı hıza paralel bir ivme kazanıyordu. Grafikle başladı Asım İşler’in Paris’e ısınmaya başladığı sıralarda (1972) Grand Palais’de 196072 arasını kapsayan “Fransa’da Çağdaş Sanatın Son On İki Yılı” başlıklı serginin de onu etkilemiş olacağı uzak bir olasılık değil. Hayter’in atölyesinde gravür ağırlıklı bir eğitim görmüş olmasına karşın, özellikle ölümüne yakın aylarda ilkini AKM’de, ikincisini Galeri Artist’te düzenlediği sergiler, şimdi ise ailesinin elinde bulunan Paris dönemi çalışmalarını bir araya getiren sergi (“Paris afiş resimleri”), Asım İşler’in grafikle başlayıp daha büyük bir hızla boyaresim yönünde yoğunlaşan soyutçu ve renkçi eğilimini ortaya sermektedir. Asım İşler’in resimlerinde tanık olduğumuz içtenlik ve inanmışlık dozu fazlasıyla ağır basan bu soyutçuluk, öncelikle kurgusal bir özentinin ürünü olmadığı gibi, sanatçısının daha başından beri bu yolda deneysel bir çalışma yöntemi üzerinde ağır ağır ilerleyerek varmış olduğu zengin birikimi kanıtlamaktadır. Deneyselci yaklaşım, Paris yıllarını içeren ve ilk kez sergilenen işlerinde açığa çıkıyor. Asım İşler, resim yüzeyini boş bir satıh olarak değil bir afiş ya da pankartın yazılı çizili zemini üzerinden boyasal bir eyleme olanak verecek görsel ilişkiler planında görmesi, zaman zaman da bu ilişkilere sım İşler resimlerinde daha çok da reklam afişlerini tercih etmesinin arkasında, kendi deyimiyle, bu afişleri, toplum yaşamındaki psikososyal yapıyı biçimlendirici bir “araç” olarak görmüş olmasının kuşkusuz büyük payı vardı. Sunduğu dünya imajı, gene kendi deyimiyle son derece “yapay” ve “kandırıcı”dır. A kolaj elemanları katması, onun yolunu açacak etkenler çevresinde kendini hazırlamış olduğunu gösteriyor. Akrilik boyanın afiş üzerinde fırçayla spontan ve iri tuşlar bırakacak tarzda, yüzey üzerinde enine boyuna gezinip durması, bu resimlerin bir deneyim zinciri oluşturacak biçimde ortak merkezli bir sanatçı eylemini açığa vurmak üzere ele alınmış olduğu izlenimini güçlendirmektedir. Sonbaharda Düşen İki Yaprak Aydın Gün, Savaş Dinçel Sanat dünyamız gitgide kararıyor. Her geçen gün ufukta bir kayıpla sarsılıyoruz!? Kültür ve sanat alanında kayıplarımız sonsuz... Önce geçenlerde yaşamlarını yitiren Aydın Gün ve Savaş Dinçel’i bu köşemde analım: Aydın Gün opera yönetmeni ve sanatçısı (tenor), Türkiye’de tenor olarak ilk opera sanatçısı, oyuncu olarak Karmen Cavaleria Rusticana, Madam Butterfly, Maskeli Balo, Manon Lesco, La Boheme operalarında rol almış. Ankara’da 1951 yılından itibaren ünlü usta Carl Ebert’ın yanında asistanlık yapmış. “Rigolotto” operasını sahneye koymuş. Aydın Gün aynı zamanda Viyana’da çalışmalar yapmış... 1959 yılında İstanbul’da Devlet Operası’nı kurmuş. 196570 yıllarında genel yönetmenlik görevini üstlenmiş, sonra Ankara Devlet Operası’nda şef direktörlük görevini almış. 1969’da Paris’te “Opera Komik”te Puccini’nin “La Fanciulla” operasını sahneye koymuş. 1972’de Nantes kentinde Verdi’nin “Aida” operasının yönetmeni olmuş. 1974 Avrupa Konseyi Kültür Ödülü’nü kazanmış. 1975’te Çekoslovakya’da Metana Ödülü’nü kazanmış. Rigoletto, La Tosca, Madam Butterfly, La Dallo, Figaro’nun Düğünü, Don Giovanni, Karmen, La fille Regiment, İl Trovatore, La Traviata, Don Carlos operalarının genel sanat yönetmeni oldu. Norma, Porgy and Bess müzikalinin yönetmeni, Fidelio Operası’nın sahne koyucusu, “Sevil Berberi”nin yönetmeni, “Konsolos” operasının sahne koyucusu. Bu haftaki köşemde yer alan değerli sanatçılarımızdan diğeri sanat dünyamızın eşine az rastlanır emekçisi Savaş Dinçel... Onu anlatabilmek için kalem yetmez. Ne var ki kendisi zaten yaşamdan bir yaprak gibi koparken öyle bir yaprak bırakıyor ki anlatımı ölümsüz... Savaş Dinçel’i her şeyden önce insancıl ve dost kişiliği ile anmak gerekir... Bir daha yeri doldurulamayacak bir dost, bir sevgi yumağı bırakıyor sanatı sevenlere, daha doğrusu sanat ve kültür ile dolu olanlara!? Savaş Dinçel’i anarken, düşünürken hiç kuşkusuz onun en büyük dostu, desteği ve dayanağı olan Müjdat Gezen’i mutlaka anımsamak gerekir. Savaş Dinçel taşıdığı sanat ateşini, sevgisini, emeğini başta birlikte emek verdiği değerli sanat ustamız Müjdat Gezen’den esirgememişti. Şöyle ki, Müjdat Gezen’in kurduğu ve başarıyla yürüttüğü Müjdat Gezen Kültür ve Sanat Merkezi, başta onun sonsuz dayanağı olan Savaş Dinçel’den başka kimse olabilir miydi? Müjdat Gezen ve Savaş Dinçel ikilisi eşsiz, bükülmez kültür ve sanat merkezi idiler. Yaşamını yitirmiş bulunan Savaş Dinçel ve Aydın Gün, bu yazımın başındaki nitelik gibi: Sonbaharda düşen iki yaprak olarak ölümsüz kalacaklardır. Bir dönemin sanat sorunsalı Resimlerinde daha çok da reklam afişlerini tercih etmesinin arkasında, kendi deyimiyle, bu afişleri, toplum yaşamındaki psikososyal yapıyı biçimlendirici bir “araç” olarak görmüş olmasının kuşkusuz büyük payı vardı. Sunduğu dünya imajı, gene kendi deyimiyle son derece “yapay” ve “kandırıcı”dır. Reklam afişindeki yapay imajın, bizzat o afişin işaret ettiği tüketimi körükleyici bir işlevle ilgili olduğu göz önüne alınırsa, Asım İşler’in o afiş üzerine bindirdiği görsel imajın ise tam tersine bunu pasifize etmeye yönelik olduğu düşünülebilir. Çünkü sanatın, doğrulayıcı olmaktan çok, benimsenmiş etkiyi eleştirel gözle sorgulayıcı bir işlevi her zaman olmuştur. O nedenle, İşler’deki afişin, yani grafiğin, pentür yani boyayla dengelenmiş yapısal ilişkisi, bir dönemin sanat sorunsalına açılan yolu böylece genişletmiş oluyor. Resimlerin rulo halinde saklanmış olması, boyaların kimi resimlerde aşınmasına yol açmış. Sergilenme sırasında cam arkasına alınmaları, bu sakıncayı bir ölçüde önlemiş olsa da bundan böyle daha ciddi önlemlerle korunmaları gerektiği de kuşku götürmüyor. (Sergi, 28 Ocak’a kadar görülebilir. Tel: 0212 343 85 40) [email protected] 2008’de Frankfurt Kitap Fuarı’nın konuk ülkesiyiz Bütün renkleriyleTürkiye Kültür Servisi Türkiye, 2008 yılında, dünya yayıncılığının buluşma noktası olan Frankfurt Kitap Fuarı’na konuk ülke olarak katılacak. Tüm dünyadan binlerce yayıncı, yazar ve okurun ziyaret ettiği fuara, her yıl binlerce televizyon ve medya kuruluşu geniş ilgi gösteriyor. Ana teması yayıncılık olan Frankfurt Kitap Fuarı, yayıncıların, telif ajanslarının buluşma noktası olması dolayısıyla da özel bir önem taşıyor. Bu yıl 60.sı düzenlenecek olan fuarda, “Bütün Renkleriyle Türkiye” sloganı etrafında biçimlendirilen projenin amacı, ülkemiz yayıncılığının kapsamlı bir şekilde tanıtımını yapmak; yazarlarımızı tanıtmak; edebiyat, kültür ve sanat alanında yazar ve düşünürlerin eserlerini pazarlamak; ülkemizin kültür ve sanat zenginliklerini tanıtmak. Bu bağlamda, Türkiye’nin konuk ülke olması hem Türk yayıncılığının tanınması hem de Türk yazarlarının eserlerinin diğer dillere çevrilmesi için önemli bir fırsat. 2007 yılında Ulusal Yürütme Komitesi de bu projenin hayata geçirilmesi için kuruldu ve çalışmalarını bu yönde yürüttü. Komitede Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın yetkilendirdiği sekiz değerli isim bulunuyor: Ümit Yaşar Gözüm (eşbaşkan), Müge Gürsoy Sökmen (eşbaşkan), Münir Üstün (Türkiye Yayıncılık Komitesi), Görgün Taner (Gösteri ve Müzik Komitesi), Enver Ercan (Yazarlar Komitesi), Nejat Gökçe (Sinema Komitesi), Sadık Karamustafa (Görsel Sanatlar Komitesi), Tanıl Bora (Konferanslar ve Toplantılar Komitesi). (0 212 512 56 02) Oğuz Demiralp’ten Orhan Pamuk’a eleştiri ANKARA (AA) Eleştirmen kimliğiyle de tanınan AB Genel Sekreteri Büyükelçi Oğuz Demiralp, “Orhan Pamuk’un Türkçe sorunu bulunduğunu” düşündüğünü belirterek, “Nobel verenler (Pamuk’un) eserlerini Türkçesinden okusalardı aynı değerlendirmenin yapılıp yapılmayacağı konusunda teknik bir şüphesi olduğunu” söyledi. Pamuk’ un tüm kitaplarını okumadığını ama okuyacağını ve yine de Pamuk’un Nobel almasının her şeyden önce muazzam bir başarı olduğunu da sözlerine ekledi. “Ama Nobel Türkiye’ye değil, Türkçeye değil, Orhan Pamuk’un kendisine verilmiştir. Bunu da görmek gerekir” diyen Demiralp, “Orhan Pamuk konusunda daha çok o kitapların çıkardığı gürültülerin tartışması yapılıyor. Oysa kitapların tartışılması gerekir” ifadesini kullandı. Erdoğan, “Tüm insanlığa hayırlı olsun. Ya Allah Bismillah’’ diyerek açılışı yaptı. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) KAZAN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ DOSYA NO:2007 / 12 Satış 2007/284 Talimat Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Ankara İli, Kazan İlçesi, Kumpınar Mahallesi, Deliktepe Mevkii, 690 parsel sayılı tarla vasfında 9298 m2 yüzölçümünde taşınmaz, taşınmaz tarla vasfında olup, üzerinde 30 adet armut ağacı bulunmaktadır. Armut ağaçları yaşlı ve bakımsız olduğundan ekonomik değeri bulunmamaktadır. Taşınmaz üzerinde herhangi bir yapılaşma mevcut değildir. Ankaraİstanbul Devlet Karayoluna 200250 metre mesafededir. Kazan Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yazısından taşınmazın 1/5000 lik imar planında tarım niteliği korunacak alanda yer almaktadır. MUHAMMEN BEDELİ: 232.450.00 YTL Satış Şartları: 1 1. Satış, 11/02/2008 günü, saat 10:00 10:05 e kadar, KAZAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI ZABITA ODASI’nda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen değerin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak şartıyla 21/02/2008 günü, aynı yer ve saatte ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve satış giderlerini geçmesi ve muhammen bedelin %40’ını geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. %18 K.D.V , Tellaliye resmi, damga vergisi, tapu harç ve masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve iflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve ketlileri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5 Şartname, ilân tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışı iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin, 2007/284 Talimat sayılı dosya numarasıyla memurluğumuza başvurmaları ilân olunur. 10.12.2007 (İİK. m. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 69125) MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN 2001/463 Es. 2002/109 Kr. Diyarbakır ili Lice ilçesi Ziyret köyü cilt 0067, kütük 50’de nüfusa kayıtlı 5.2.1973 doğumlu Fatma Türkekul’un adının Rojin olarak, aynı yer nüfusuna kayıtlı Mehmet Sait ve Ferfori kızı 10.10.1984 doğumlu Meryema Türkekul’un adının Meryama Berivan olarak düzeltilmesine 21.02.2002 tarihinde karar verilmiştir. Basın: 69723 SAYI: 2007/453 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: 1. Çanakkale İli, Biga İlçesi, Hamdibey Mahallesi, Dereboyu (İnönü Caddesi) Mevkii, 22 ada, 35 parselinde, 160.71 metre kare yüzölçümünde, tapuda her ne kadar arsa yazmakta ise de üzerinde 5 katlı apartman binası bulunmaktadır. Zemin kat mağaza ve diğer katlar mesken olarak kullanılmaktadır. Elektrik ve suyu vardır. Belediye hizmetlerinden yararlanır ve ulaşımı da kolaydır. Satışa esas üzerindeki tüm yapılarla birlikte muhammen bedeli 550.000,00.YTL’dir. (Beş yüz elli bin yeni lira) 2. Çanakkale İli, Biga İlçesi, Hamdibey Mahallesi, Dereboyu (İnönü Caddesi) Mevkii, 22 ada, 29 parsel ile 62 parseller birlikte kullanılmakta olup, her iki parsel de tapuda arsa olarak kayıtlı ise de üzerinde ahşap çatısı eternit ile örtülü, yem deposu (ardiye) olarak kullanılan bina bulunmaktadır. Her iki parselin toplam yüzölçümü toplam 178,24 metre kare yüzölçümünde olup, önü İnönü Caddesi, arkası Setboyu Caddesi’ne cephelidir. Satışa esas her iki parselin üzerindeki tüm yapılarla birlikte muhammen bedeli 100.000,00.YTL ’dir. (Yüz bin yeni lira) 3. Çanakkale İli, Biga İlçesi, Hamdibey Mahallesi, Dereboyu (İnönü Caddesi) Mevkii, 761 ada, 65 No’lu parselde 2. kat 5 No’lu bağımsız bölüm 24/320 arsa paylıdır. 261,64 metre kare arsa üzerine yapılan ana yapı, imar planına göre ana yapı 5 kat bitişik nizam inşaat yapmaya müsaadeli olup, bina yapılmış ve halen içinde oturulmaktadır. İçinde iki oda, mutfak, salon, banyo, tuvalet ve balkonu mevcuttur. Kaloriferli ve asansörlü dairenin tavanları kartonpiyer yapılmıştır. Bina dışına izolasyonlu kaplama yapılmıştır. Elektrik ve suyu vardır. Belediye hizmetlerinden yararlanır ve ulaşımı da kolaydır. Satışa esas muhammen bedeli 140.000,00.YTL’dir. (Yüz kırk bin yeni lira) SATIŞ ŞARTLARI: Birinci satış gün ve saati: 1. sıradaki 35 parsel için 05/02/2008, 10:0010:10 2. sıradaki 29 ve 62 parsel için 05/02/2008, 10:1510:25 3. sıradaki 65 parsel için 05/02/2008, 10:3010:40 1 Satışa ait birinci arttırmanın yukarıda belirtildiği gibi 05/02/2008 günü, 10:0010:40 saatleri arasında, Biga İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılmasına, bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa rüçhanlı alacakları geçmek, ayrıca satış ve paylaştırma masraflarını karşılamak şartı ile ihale olunmasına. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydıyla 15/02/2008 günü, 10:0010:40 saatleri arasında, aynı yerde ikinci arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da rüçhanlı alacaklıların alacağını ve tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetlerin %20 nispetinde nakdi Yeni Türk Lirası veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde on günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, satım harcı, aynından doğan birikmiş vergi borçları satış bedelinden ödenir. Tapu alım harcı, katma değer vergisi, damga vergisi alıcıya aittir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin, bu gayrimenkuller üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile 15 gün içinde Dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ile ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacak, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/453 sayılı dosya numarası ile Müdürlüğümüze başvurmaları gerekmektedir. 7 Satış ilanı ilgililerin adresine tebliğe gönderilmiş olup, tebligat yapılmaması veya adresleri bilinmeyenlere de ilanen tebliğ olunur. 30.11.2007 (Basın: 69590) BİGA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI Kutsal Emanetler ziyarete açıldı İstanbul Haber Servisi Topkapı Sarayı’nın yenilenen Kutsal Emanetler Bölümü, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katıldığı törenle ziyarete açıldı. Erdoğan “Ekonominiz güç kaybeder, çalışır yeniden güç kazanırsınız. Paranız değer kaybeder, onu da yeniden kazanırsınız ama tarihi mirasınızı kaybederseniz Allah korusun ülkenizin, anayurdunuzun tapusunu kaybetmiş olursunuz’’ dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul İl Özel İdaresi katkılarıyla yenilenen Topkapı Sarayı Müzesi Kutsal Emanetler Bölümü’nün açılış töreninde konuşan Erdoğan, “Peygamber efendimizin ve birçok peygamberimizin kutsal emanetleri, sadece bugün değil, gelecek nesiller boyunca aydınlığını inanan gönüllere ulaştıracaktır. Topkapı Müzesi’nde sergilenen eserler ince medeniyet çizgimizin, inanç iklimimizin yüzyıllarca merhametle ve şerefle insanlığa hizmet yolumuzun nişan taşlarıdır. Bu tarihi ölü bir tarih olarak görmek ve göstermek büyük bir yanlıştır” dedi. Erdoğan’ın “Güzelliği ve estetiğe, zarafete ve inceliğe, sanata ve sanatçılara bu topraklarda, bu ülkede verilen önem aslında hiçbir millete nasıp olmamıştır” sözleri ise Piyanist Fazıl Say’ın başlattığı tartışmaya bir gönderme olarak yorumlandı. Bakan Günay ise sadece Topkapı Sarayı’nı değil, çevresini de en kısa sürede adına ve tarihine layık bir hale getirmeye çalışacaklarını belirtti. Erdoğan, daha sonra “Tüm insanlığa hayırlı olsun. Ya Allah Bismillah’’ diyerek beraberindekilerle birlikle açılışı yaptı. Restorasyon çalışması hakkında bilgi veren Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Prof. İlber Ortaylı ziyaret konusunda gerekli hassasiyetlerin gösterileceğine inandığını kaydetti. İzmir’de yeni kültür merkezi Kültür Servisi Arkas Holding, İzmir Ticaret Odası ve İzmir Ekonomi Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İzmir Eski Tekel Binalarını “Yeniden İşlevlendirme” dönüşüm projesi kapsamında, Alsancak’taki Tekel Sigara Fabrikası ihalesinde birlikte hareket ediyor. Üç kuruluşun ortaklığıyla kurulan İzmir Sanat Sergi Kongre Yatırım İşletme Ticaret AŞ, fabrika kompleksi içindeki tarihi yapıları, ulusal ve uluslararası kültür ve sanat aktivitelerinin merkezi olacak bir yapıya ulaştırmayı ve İzmir’e, 15 bin 850 metrekarelik kültür merkezi kazandırmayı planlıyor. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle