18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 ARALIK 2007 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 Yaşamlarını fakir çocukları eğitmeye adayan bir grup bekâr erkeğin oluşturduğu Frerler çeşitli ülkelere yayıldılar Laik Frerlerin Anadolu’ya gelişi ykümüz 1679’da Jean Baptiste de la Salle’nin doğduğu kentte, yoksul çocuklar için açmayı tasarladığı küçük parasız okulun kuruluş sermayesini, bir rastlantı sonucu bulmasıyla başlar. De la Salle, ömrünün geri kalan kırk yılını bu parasız okul işine adayacaktır. Kimilerini şaşırtan, kimilerini ise tedirgin eden bu yeni tasarının gerçekleşmesi hiç de kolay olmaz. Sonunda başarının anahtarını bulur. Tüm yaşamlarını çocukların eğitimine adayan bekâr erkeklerden oluşan bir topluluk kuracaktır. Adını kuruluş felsefesinden alan Freres des Ecoles Chretiennes’in (Hıristiyan Okulları Kardeşleri) doğuşu işte böyle olmuştur. Sonraki dönemlerde üstlendikleri görevlerdeki çeşitliliğe karşın bu adı özenle korumuşlardır. Fransız Devrimi (17891799) Frerler Cemaati’nin dağılmasına neden oldu. Sivil yaşama yönelen Frerler, devrim günlerini bütünüyle silinmeden atlattıktan sonra Napoleon Bonaparte’ın izniyle yeniden etkinliklerine döndüler. Özel giysilerinden Frer oldukları hemen anlaşılan öğretmenleriyle birlikte bir öğrenci topluluğunu gösteren 1920’li yıllara ait taşbaskı Frerlerin Paris’te yeniden görevleri başında olduğunu kanıtlayan bir belge niteliğindedir. 1938’de yeni bir Süperyör Jeneral (Genel Başkan) seçildi: Frer Philippe diye tanınan Mathieu Bransiet... Fransa Frerleri, 1817 yılında Reünyon Adası, Güney Afrika gibi deniz aşırı ülkelerde etkinlik göstermeye başlamışlardı. Frer Philippe, başka ülkelere de çok sayıda Frer göndererek yayılma sürecini hızlandırdı. Ö Kimdir bu Frerler? rerler, kimi Türk kaynaklarında Cizvitlerin bir kolu olarak tanıtılır. Aynı yanılgı 18. yüzyıl sonu Fransa’sında bile, zaman zaman iyi niyetten uzak bir biçimde de olsa dile getirildiğinden, bu konuda F yazarları suçlamak haksızlık olur. Doğrudan Vatikan’ın yönettiği Latin Kilisesi’ni iyi tanımayanlar için, sözgelimi giysileri benzerlik gösteren, ama aslında birbirlerinden tümüyle farklı çok sayıda dinsel tarikatı ayırt etmek pek kolay olmasa gerek. Müritleri, ancak çok uzun bir eğitim döneminden geçtikten sonra dinsel çalışmalarına başlayabilen Cizvitler, her dönemde uç düşünceleri savunan bir tarikat olarak kalmışlardır. Bu nedenle de genellikle bu düşünceleri paylaşmayan tarikatların hedefi konumuna düşmüşlerdir. Yerel yetkililerce kapatılmaları ya da etkisiz duruma getirilmeleri az rastlanan bir şey değildir. Ne var ki, her defasında çalışmalarını yeniden sürdürmeyi başarmışlardır. Sözgelimi 1983 yılında, üye sayısının azalması yüzünden kendi kararı ile Türkiye’yi terk eden tarikat, bir yıldan beri yine Ankara’da etkinliğini sürdürüyor. Bir zamanlar SaintBneoit Koleji’ni yer edinmiş olan İstanbul’daki Cizvitlerin yerini ise günümüzde Lazaristler almış bulunuyor. LAİK BİR TOPLULUK Öyleyse kimdir bu Frerler? Onlar rahip değildir. Oysa Cizvitler ve Lazaristler din adamıdırlar. Başka bir söyleyişle, bir Frer’i kilise kürsüsünde Hıristiyan Cemaati’nin ayinini yönetirken görmek söz konusu değildir. Dinbilim sözcükleri ile “Cizvitler ve Lazaristler ruhban sınıfına mensuptur. Frerler ise laiktir.” Bu arada, çok sık rastlanan bir başka yanılgıyı da düzeltelim. Dinsel tarikatların Süperyör Jeneral’leri Vatikan’da oturmazlar. Sözgelimi, Frerlerin Genel Merkezi de 44 hektarlık küçük bir yüzölçümüne sahip olan Vatikan Devleti’ne üç kilometre uzaklıktaki Aurelia Caddesi’ndedir. J TÜRKİYE’DEKİ İLK ADIMLARI Frerler, Türkiye’deki çalışmalarına 1841 yılında başladılar. Mayıs ayında İzmir’e, kasımda ise İstanbul’a geldiler. Türkiye’ye gelen ilk Frerlerin amacı, kafaları ve yürekleri eğiterek iyi insan yetiştirmekti. Etkinlik gösterecekleri bu yeni ülkenin çocuklarının da yararlanabileceği bir eğitim geleneğinin temsilcileriydi onlar. Öncelikle, Fransa’dakine göre oldukça farklı tepkiler veren bir öğrenci kitlesine alışmaları gerekiyordu. Başlangıçta güç günler yaşandı. Ne var ki Frerlerin gösterdikleri sabır, eserlerinin gelişimi ve sürekliliği ile ödülünü bulmuştur. ean Baptiste de la Salle ömrünü yoksul çocuklar için parasız okul açmaya adar. (Yukarıda solda). Zamanla ‘Frerler’ adını alan topluluğa 1938’de Frer Philippe diye tanınan Mathieu Bransiet genel başkan seçilir. (Aşağıda solda). Hareketin okul yapmak için Moda’da satın aldığı ‘Baltacı Oteli’ 1915’te yanarak yok oldu. (Sağda). FRERLER ANADOLU’DA Fransız Devrimi, monarşi rejimini yıkarak özgürlük kavramını yüceltmişti. Monarşi rejimini yeniden kuran 1. Napoleon ise bu özgürlük düşüncesini, seferler düzenleyerek tüm Avrupa’ya yaymayı hedefliyordu. Bu bağlamda Sultan II. Mahmut da Osmanlı İmparatorluğu’nda yenilik hareketlerine girişmiş, ancak pek başarılı olamamıştı. II. Mahmut’un ardılı, genç ve cesur bir padişah olan Abdülmecit, 1839 yılında Gülhane Hattı Hümayunu’nu ilan etti. Oysa yönetime egemen olan durağan yapı, umulan başarıyı engelledi. 1856 Islahat Fermanı, 1839 Tanzimat Fermanı’nın pek etkili olamamış bir tekrarı niteliğindedir. Yine de İstanbul’da liberalizm rüzgârları esmeye başlamıştı. 17. yüzyılda ünlü Fransız din adamı Vincent de Paul tarafından kurulmuş olan Lazaristler, Babıâli’nin hemen yakınında bulunan Fransız Elçiliği’nin isteği üzerine, cemaatleri 1773 yılında kapatılan Cizvitlerin yerini almış bulunuyordu. Frerler aldıkları çağrı üzerine, ilk kez bu Lazaristlerin İstanbul ve İzmir’deki okullarında küçük sınıflara ders vermek üzere gelmişlerdi. Doğrusu, Fransız Devrimi sonrasında dağılmış bulunan cemaat için öncelikli sorun başka ülkelere gitmekten önce Fransa’daki varlıklarını sürdürebilmekti. Bu nedenle, Anadolu’ya daha önce gelmiş olmalarını beklemek pek gerçekçi sayılmamalıdır. İmam Sokağı’ndaki kolej rerler, 1853’te Lazaristlerin yönetimindeki SaintBenoit’dan ayrılarak o zamanlar PetitChamps diye bilinen, sonradan Pera Palas’ın inşa edileceği Tepebaşı’na yerleştiler. Pera’da, Yüksekkaldırım’da ve yerleştikleri binada üç okul kurdular. İmam Sokağı’ndaki okulun ilk yılları kaynak yetersizliği nedeniyle sıkıntılarla geçti. Önce yarım pansiyonlu öğrencilerin kabulü, para sıkışıklığını biraz olsun rahatlattı. Öğrenci sayısının artışı ise yer darlığına neden oldu. Frer Vauthier, Koleji daha geniş bir binaya aktarabilmek için yeni bir arsa alımı konusunda gerekli izni sağladı. Aslında Frer Vauthier, Kadıköy’deki arsayı almakla, kolejin geleceğini güvence altına koyan bir girişimde bulunmuş oluyordu. İmam Sokağı’ndaki yığılmayı önlemek için ivedi bir çözüm bulunması zorunluydu. 1863 yılında bir fırsat doğdu. Küçük Moda’da inşa edilmekte olan bir yapı pekâlâ işe yarayabilirdi. Bu yapı kolejin tarihçesinde, sahibi Rum bankacının adıyla, “Baltacı Oteli” diye anılır. Bina için istenen kira çok yüksekti. Mal sahibi yılda 8000 Frank’ta (347 lira) ısrar ediyordu. İki katlı binada okul açma izni, bir başka fermanla sağlandı. Frerler, binanın içini, bütün masrafları kendilerine ait olmak üzere, F istedikleri gibi düzenlediler. Bugünkü Mektep Sokağı binanın arkasından geçer. Önünde, deniz kıyısına kadar uzanan bir bahçe bulunan yapı, 1915’te yanmıştır. 5 Temmuz 1870 tarihinde Pera’da çıkan yangın nedeniyle Frerler, hem Carnavoula Sokağı’ndaki sahibi oldukları okuldan, hem de kiracısı bulundukları Kolejden oldular. Düşünüldü, taşınıldı ve sonunda Frer Hugonis’in parasal destek sağlamak üzere Paris’e gitmesi ve yetkilileri ikna etmesi yönünde karar alındı. Frer Hugonis’in girişimi başarılı oldu. Frerler bu arada inşaat için gerekli idari işlemleri sürdürmüşlerdi. Binanın ilk temel taşı 16 Ağustos 1870’te yerleştirildi. Yapım çalışmalarına Frerle da katıldı. 2 Kasım 1879’da Büyük Pera Yangını’ndan tam 150 gün sonra yeni ders yılı başladı. COMBES YASALARI 1902 seçimlerinden sonra Emile Combes Başbakan oldu. Combes yoksul bir ailede yetişmiş, din eğitiminin ardından tıp eğitimi almış, Paris Belediye Başkanlığı, senatörlük yapmış, 1895’te Leon Bourgeois’nın kabinesinde Eğitim Bakanı olmuştu. 1904’te yürürlüğe giren bir yasa ile dinsel cemaatlerin Fransa’daki etkinlikleri tümüyle ya saklandı. Okulları birbiri ardına kapatılan Frerlerin son temsilcileri, 1 Eylül 1904’te ülkeyi terk edecektir. 7 Temmuz 1904 tarihli fesih yasasından önce yaklaşık 1500’ü Fransa’da bulunan, her düzeyde 2 bin dolayında okul vardı. Böylece dünyanın dört bir yanına dağılmış bulunan ve sayıları 500’ün üzerindeki okula, çok sayıda yenileri eklenebilmiştir. Türkiye de bu yayılmadan önemli bir pay almıştır. 8 Temmuz 1904’te yürürlüğe giren Combes Yasası’nın kapsamı şöyledir: “1. madde: Cemaat okullarının Fransa’daki her türlü ve her düzeydeki faaliyetleri yasaklanmıştır. Yalnızca eğitim amacıyla yetkili kılınmış cemaatler, en çok 10 yıllık bir süreç içinde faaliyetlerine son vermiş olacaklardır.” 1914 yılının Ağustos ayında savaş ilan edilmesi ve Fransa’nın 4 yıl sürecek kanlı bir boğazlaşma ile karşı karşıya kalması üzerine Frerler, cemaatlerini dışlamış olan ülkeden gelen çağrıya uyup Fransa’ya geri döndüler. Frerlerden 35’i ya savaş alanlarında ya da savaş sonrasında öldü. 1918 yılında sona eren I. Dünya Savaşı’nın ardından Frerler, Fransa’da yerleşme hakkını yeniden elde ettiler. SÜRECEK CUMHURİYET 09 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle