25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2007 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B S K S PB PB B PB Y 6 2 5 6 12 10 12 10 5 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y 6 Y 6 Y 7 Y 7 K 1 K 1 S 1 K 0 PB 17 Parçalı bulutlu Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB 14 PB 14 B 7 B 9 S 6 B 6 K 1 K 2 K 3 Trabzon Ankara Erzurum Hakkari İzmir Antalya Ş.Urfa Adana Bütün bölgelerimiz parçalı ve çok bulutlu, Batı Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile sabah saatlerinde Marmara’nın doğusu ve Batı Karadeniz’in iç kesimleri ile İç Anadolu’nun kuzeybatısı yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yurdun iç ile doğu bölgelerinde 46 derece azalacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Y Helsinki Y Stockholm B Londra Y Amsterdam B Brüksel B Paris PB Bonn B Münih K 8 3 9 5 1 1 0 1 2 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K 1 K 1 Y 7 PB 1 PB 0 B 2 Y 11 Y 8 B 2 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K K K Y Y K K B B 11 1 13 7 6 0 1 18 17 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ri tam isabetle vurmaları, havada akaryakıt ikmali yapmaları… Silahlı Kuvvetler’in modern savaş tekniğini ve araçlarını kullanmakta ne denli üstün beceriye sahip olduğunu kanıtlıyor. İsrail’le Mısır arasındaki kara savaşından sonra Tel Aviv’de veya Kudüs’te bir meydanda değişik tipte tanklar sergileniyordu. O zamanlar Mısır’daki tek otorite Abdül Nasır’a Sovyetler Birliği’nin askeri yardım olarak gönderdiği son model tanklardı. Tanklar arasında gezerken mihmandarım Mısır tanklarının çöl savaşında ele geçirildiğini söyledi. Kısa bilgi verdi. Çöl savaşında Mısır tankları birden oldukları yerde durmuş, hareket ve ateş edemiyor. Karadeniz’de evlerin balkonlarına yorgun düşen bıldırcınlar gibi, İsrail askerleri savaş alanındaki Mısır tanklarını toplamışlar. Zira çölde esen rüzgârın kaldırdığı kum, tankların hareket yeteneğini sağlayan elektronik aletlerinin üzerini kaplamış ve hedefi bulup ateş etmelerini engellemiş! Anlatılanlar doğru veya değil; İsrailliler yabancılara Mısır askerinin savaşta modern silahları kullanmakta ne kadar geri ve bilgisiz olduğunu anlatmak amacıyla böyle bilgiler veriyor da olabilirler. Şu veya bu, anlatılanlar bir gerçeği saptıyor. Son model silahla orduları donatmak yeterli değil. Asıl sorun insan. Başarı askerin yeteneğine, bilgisine ve eğitim çerçevesine bağlı. Türk ordusu, ulusunun her türlü olanağı seferber ederek sağladığı modern silahları üstün bir bilinç ve beceriyle kullandığını pazar akşamı saatler süren operasyon sırasında kanıtladı. Son operasyon PKK hedeflerini vurmak kadar, Türk askerinin her türlü koşullarda, savaştaki yeteneğini, modern silahları kullanmaktaki ustalığını bir kez daha dosta düşmana kanıtlaması açısından da çok önemli. ??? Kuşku yok; Silahlı Kuvvetler’in başarısı içimizdeki kimileri dışında, dışarıda da ses getirecek önemde. Oysa, içimizdeki “aykırı ses”; hem Türkiyeliyim hem de Türkiye’nin birliğine bütünlüğüne karşıyım diyen hareket ve söylemleriyle PKK ile sadece fikri değil, gönülde de birliktelik içinde olduğunu bir kez daha ve bu kez çok açık seçik biçimde sergiledi. Aykırı ses, Demokratik Toplum Partisi; PKK’yi elbette terör örgütü diye tanımlamayacak… Elbette dolaylı biçimde söylemlerle PKK’nin TBMM’deki siyasal uzantısı olduğunu duyumsatmayı sürdürecek… Elbette bu partinin milletvekili Sırrı Sakık, operasyon günü meydanlara çıkıp “sağı solu bombalayarak çözüme ulaşılamayacağını” söyleyecek... Elbette DTP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan; “operasyonun bir an önce durdurulmasını” isteyecek. Operasyonu çözüm yolu olarak görmediklerini, eski nakaratı, operasyonları önlemek için kullandıkları sloganı, “şiddetin çözümsüzlüğü derinleştirdiğini” yineleyecek… Beklentileri boşa çıkarmadılar. Hâlâ bu partiyi kapatıp kapatmamakta hukuksal mazeretler sıralanıyor. PKK’ye yönelik operasyonlardaki söylemleri bile bu partiyi bir değil, beş kez kapatmaya yeter de artar bile… ve söylemleri, davranışları bu kafayı dünya kamuoyuna teşhir etmek için yeterli ve geçerli bir gerekçedir de… ??? “Direktif gecikti. Tezkere Meclis’te 17 Ekim’de kabul edildi, hükümet 28 Kasım’da askere yetki verdi”. Muhalefet partilerinin ilk değerlendirmeleri bu içerikte. Söylemler doğru ama günümüzdeki gelişmeyi gölgelememek gerek. Altını çizelim: Başarı; “tezkereyi çıkardım, yetkiyi verdim” deyip başarısızlık olasılığını düşünerek kenara çekilen hükümete de ait değil. Operasyonlara olanak sağlaması için AKP iktidarının boğazına sarılan Türk ulusunun ve ordusunun başarısı. Ve fakat ve de lakin; PKK’ye hava harekâtıyla darbe vurmak yeterli değil. Unutmayalım; uçakların başlattığı her savaşı, ancak tankları toplarıyla kara harekâtı yapan piyade sonuçlandırır ve: Zafer, her savaşta süngünün ucundadır! Say’ı yalnız bırakmadılar Sanatçı Sadık Gürbüz ‘Attığı çığlık, yalnız kalmayacaktır’ derken oyuncu Füsun Demirel de ‘Onu yargılamak değil, anlamamız gerekiyor’ görüşünü dile getirdi SELDA GÜNEYSU TARKAN TEMUR ANKARA/İSTANBUL Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın açıklamaları sanat dünyasında geniş yankı buldu. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin güzel sanatlar fakültelerindeki öğretim üyeleri, meslek örgütleri ve sanatçılar Fazıl Say’a destek verdiler. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Hasip Pektaş, Say’ın açıklamalarına kelimesi kelimesine katıldığını vurgulayarak “Türkiye’nin gidişatı iyi değil. Say, her bakımdan çok doğru söylüyor” dedi. Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Tansel Türkdoğan da, “Bu ülkenin yalnızca mü GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY MEB, SAY’A TAHAMMÜL EDEMEDİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), piyanist Fazıl Say’ın “Son dönemde müzik ve resim derslerinin kaldırılması gündemde” şeklindeki açıklamalarının MEB’i zan altında bıraktığı iddiasıyla Say hakkında 5 bin YTL’lik manevi tazminat davası açacak. MEB’den yapılan açıklamada “Sayın Say’ın iddiaları arasında yer alan ‘10 bin müzik öğretmeni açığı’ iddiası da hiçbir gerçek veriye dayanmayan hayali bir rakamdır” görüşü belirtildi. hendislere, doktorlara ihtiyacı yok. Sanatçılara da ihtiyacı var” diye konuştu. Öte yandan, Fazıl Say’ın, “Metin Altıok Ağıtı” adlı oratoryosunun 3.5 yıl önce iktidarın ilk Kültür Bakanı Erkan Mumcu tarafından yasaklanmasına ilişkin sözlerini değerlendiren Can Dündar, bu sansürün Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından uygulatıldığını ifade etti. Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği Başkanı Mehmet Ege de sanatçı olarak kendilerine düşenin karşıdevrimcilerle savaşmak olduğunu vurguladı. Müzik Eğitimcileri Derneği Genel Başkanı Refik Saydam da, “Say’ın okullarımızda müzik dersi alanındaki geriye gidişi vurgulayan açıklamaları üzerine MEB adına çıkan açıklamalar gerçeği yansıtmamakta, kamuoyunu yanlış bilgilendirmektedir” dedi. “Fazıl Say’ın sözleri bir çığlıktır. Bir isyan çığlığıdır” diyen oyuncu Füsun Demirel ise “Say’ı yargılamak değil, onu anlamamız gerekiyor” görüşünü dile getirdi. Say’ın yanında olduğunu belirten sanatçı Sadık Gürbüz ise “Say’ın attığı çığlık, yalnız kalmayacaktır” dedi. Gürbüz, “Senin konumunda olanları yıllarca başka ülkelerde kalmaya mahkum eden anlayış şimdi de seni ülkeyi terk etmeye zorluyor. Ama biz sanatçıların, uğruna ölünecek bir sevda ile tutkun olduğumuzu anlamıyorlar. Direnecek ve kazanacağız” diye konuştu. CHP’Lİ ARAT: Aydınlar yılmamalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhuriyet mitinglerinin düzenleyicilerinden olan CHP İstanbul Milletvekili Necla Arat, Türkiye’deki dinci yükseliş nedeniyle ülkeyi terk edebileceğini açıklayan ünlü piyanistimiz Fazıl Say’ın kaygılarına katıldığını, ancak ülkeyi terk etmenin çözüm olmadığını söyledi. Arat, Say’ın bu açıklamayı, toplumu son kez uyarmak için yaptığına inandığını belirtti. DSP lideri Zeki Sezer de Say’ın, “AKP döneminde Türkiye’nin sürüklendiği çağdışı anlayışa, sanatçı duyarlılığı, yurtseverlik bilinciyle yaptığı uyarılar ve açıklamaların’’ geniş yankı yarattığını kaydetti. CHP’li Arat, “İlköğretim okullarına kadar inen dincilik, beyin yıkama eğilimi sürüyor. Bu bazı çevrelere büyük ölçüde karamsarlık veriyor. Ama aydın yılmamalı, karanlığa izin vermemeli” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, Say’ı topluma yabancılaşmakla suçlamasına da tepki gösteren Arat, asıl Günay’ın daha önceki konumuna yabancılaştığını ifade etti. DSP lideri Sezer de yaptığı yazılı açıklamada, iktidar partisi yetkilileri ve yöneticilerinin, Say’a gösterdikleri tepkilerin Say’ı uyarılarında haklı çıkardığını belirtti. Sezer, “AKP’nin çarpık, çağdışı demokrasi anlayışının yeniden ortaya konduğunu’’ belirtti. Saadet İkesus Altan için Atatürk Kültür Merkezi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene opera sanatçıları ve öğrencileri ile ailesi dışında katılan olmaması dikkat çekti. (AA) Uzun süredir kendisini Irak’ın kuzeyinden gelen saldırılara yanıt verme sorumluluğunda ve zorunluluğunda hisseden Türk Silahlı Kuvvetleri çok önemli bir adım attı. Ancak buna bir “son adım” olarak değil, belki de ilk adım ya da genel adımlar bütününün bir parçası olarak bakmak gerekiyor. Türkiye, her şeye karşın ABD’nin Ortadoğu’daki hedeflerinin bir parçası olmadı. ABD’nin bu konudaki tonlarca girişiminden bazıları sonuç verdi ama, bir bütün olarak baktığımızda bunu söyleyebiliriz. AKP’ye rağmen... Türkiye’deki kökten Amerikancılara rağmen... ??? ABD’nin Türkiye ve çevresinde; Balkanlar, Ortadoğu, Hazar üçgeninde tek tek ülke planı yok. Tüm bölge planı var. Attığı her adımı planın bütününden ayrık düşünmemek gerekir. Uzunca bir süredir Türkiye’nin onurunu kırıcı hareketler yapan ABD, Türk ordusunun Irak’ın kuzeyine düzenlediği operasyonun önünü açarken iki ciddi yaklaşım gösterdi: 1 Hava sahasını açtı. 2 İstihbarat desteği verdi. Neden? İki şık akla geliyor: 1 Bir süredir Türkiye’nin ulusal çıkarlarını göz ardı ettik ve Türkiye’de Amerikan aleyhtarlığı arttı. Bunu azaltalım, dedi. 2 2008 yılında bölgede muhtemelen İran konusunda düşündüğü kimi adımlar nedeniyle Türkiye’yi tam yanında görmenin altlığını yapıyor! Görünen o ki, iki şık da geçerli. ABD ile ilişkilerdeki dalgalanmayı en dikkatli izleyen kurumların başında Türk Silahlı Kuvvetleri geliyor. ABD’nin son operasyona verdiği desteği bu yaklaşım çerçevesinde masaya yatırdıklarını sanıyoruz. ??? Operasyon sonrasında iki yerden gelecek mesaj ayrıca dikkatlerdeydi: Washington, Bağdat... Washington, yukarıda aktardığımız gelişmeler bağlamında operasyonun bilgileri dahilinde olduğunu açıkladı. Bu yumuşak değerlendirmeye doğal olarak Bağdat da uydu. Önce nota verildiği haberi geldi. Sonradan anlaşıldı ki, nota değil, notacık! Bağdat yönetimi operasyondan sivillerin de zarar gördüğünü açıklıyor, bir an önce bitirilmesinden yana olduğunu söylüyordu. Bu açıklama yapıldığında operasyon bitmiş, Ankara sonuçlarını tartışıyordu! Bağdat’tan Süleymaniye’ye Irak’taki bütün yönetimlerin ABD komutasında olduğunu vurgulamak, haber değeri taşımayan bir gerçek. Düne kadar, Türkiye’nin operasyon yapamayacağını, bir adım atması halinde derhal karşılık göreceğini söyleyenler, bugün ancak notacık veriyor. Neden? ABD dün öyle bugün böyle istediği için! Adımlarımızı ABD’nin operasyonun her iki tarafında da olduğunu düşünerek atmalıyız! ankcum?cumhuriyet.com.tr ‘Hocaların hocası’ uğurlandı Altan için düzenlenen törende imam ‘alkışlara’ sinirlendi, kelimei şahadet yazılı örtü Türk bayrağının altında kaldığı için aracı bekletti İstanbul Haber Servisi “Hocaların hocası” olarak bilinen Türkiye’nin ilk kadın opera sanatçılarından Saadet İkesus Altan (91) İstanbul’da toprağa verilirken, cenaze töreninde görevli imamın ilginç tavırları dikkat çekti. Cenazenin alkışlanmasına sinirlenen imam, tabutun üzerindeki kelimei şahadet yazılı yeşil örtünün üzerine Türk bayrağı konulmasına tepki gösterdi. Ankara’da 12 Aralık’ta yaşamını yitiren Saadet İkesus Altan için Atatürk Kültür Merkezi’nde dün cenaze töreni düzenlendi. Altan için düzenlenen cenaze törenine opera sanatçıları ve öğrencileri ile ailesi dışında katılan olmaması dikkat çekti. Törende Altan’ın vasiyeti üzerine öğrencileri Schubert’in “An die müzik” adlı eserini gözyaşları içinde seslendirdi. Altan’ın Türk bayrağına sarılı tabutu daha sonra alkışlar eşliğinde salondan çıkarılırken cenazenin alkışlanmasına sinirlenen imam “Alkışlamayın” diye seslendi. Cenaze aracına konulan Altan’ın cenazesi bir süre aracın içerisinde bekletildi. Cenazenin Türk bayrağına sarılı olarak kaldırılmasına tepki gösteren imamın kelimei şahadet yazılı örtünün altta kalmasına kızdığı için aracı beklettiği öğrenildi. Tabutun üzerindeki kelimei şahadet yazılı örtünün imamın isteği üzerine yazısız yeşil bir örtüyle değiştirilmesinin ardından cenaze aracı camiye doğru harekete geçti. TSK’nin operasyonu Washington temkinli ELÇİN POYRAZLAR Saf tutan kadını uyardı Teşvikiye Camii’ndeki törende ise imam, eşiyle birlikte cenaze namazı için saf tutan bir kadını uyararak cemaatin arkasına geçmesini istedi. İmam kadının arka tarafa geçmesinin ardından namazı kıldırdı. Altan’ın cenazesi daha sonra Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi. YARSAV’ın Kapatılması Nuri ALAN Emekli Danıştay Başkanı ? Baştarafı 2. Sayfada Tüm faaliyetlerini yasal bir zemin üzerinde ve demokratik yöntemlere uygun olarak yürütmektedir. Çoğulcu demokratik bir toplumda bu tür faaliyetlerden kimsenin rahatsızlık duymaması gerekir. Ama YARSAV başka faaliyetlerde de bulunmakta, örneğin, tüzüğünde belirlenen çalışma alanı ile ilgili konularda idari davalar açmakta, bu davaların bazılarında idari yargı, yürütmenin durdurulması ve iptal kararları vermektedir. Aslında konusunda gösterdiği dikkat ve titizlik nedeniyle takdirle karşılanması gereken bu faaliyetler, hukuka aykırı tasarruflarını engellemesi nedeniyle, iktidarı rahatsız etmektedir. Nitekim Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair 5720 sayılı kanunun alelacele yürürlüğe konulmasına neden olan ve yukarıda sözünü ettiğim Danıştay kararı, YARSAV’ın açtığı davalar nedeniyle verilmiştir. Tüm kurumların ve sivil toplum örgütlerinin sustuğu ve derin bir sessizliğe büründüğü bir ortamda, canla başla hukukun üstünlüğünü savunan YARSAV işte bu nedenle kapatılmak istenmektedir. Başlatılan yasal düzenleme girişimi, bir anlamda cezalandırılma amacını taşımaktadır. Anayasanın 33’üncü maddesine göre dernekler ancak hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Mevcut haliyle yasalaşması durumunda, tasarının geçici 3’üncü maddesi yasama organının yargıya ait bir yetkiyi kullanması sonucunu doğuracağından, anayasanın benimsediği “kuvvetler ayrılığı” ilkesine ve 11’inci maddesine aykırı olacaktır. Dileğimiz, tasarıda mevcut anayasaya aykırı düzenlemelerin komisyonlarda veya genel kurulda düzeltilerek hukuka uygun bir kanunun yürürlüğe konulmasıdır. Türkiye’nin operasyonda insan haklarına saygı göstermesi gerektiği vurgulandı AB’den ‘orantısız güç’ uyarısı Dış Haberler Servisi TSK’nin Irak’ın kuzeyindeki PKK kamplarına yönelik hava operasyonunun yankıları sürüyor. Operasyonun ardından acilen toplanan Bölgesel Kürt Yönetimi operasyonu kınarken, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari,“Türkiye’nin yanlış istihbaratla hareket ettiğini ve sivillerin hedef alındığını” öne sürdü. KDP’nin Peyamner sitesinde yayımlanan habere göre, “Federal Kürdistan Bölge Başkanlığı Divanı”ndan yapılan açıklamada operasyonda sınırdaki Kürt köylerinin hedef alındığı ileri sürüldü. Bu durumun “Irak’ın egemenliğinin açıkça ihlali anlamına geldiği” savunulan açıklamada ABD’nin operasyona dolaylı olsa da göz yumduğuna dikkat çekildi. Irak’ın KDP kökenli Dışişleri Bakanı Zebari, BBC’ye yaptığı açıklamada, 1 kadının öldüğünü, 4 kişinin de yaralandığını söyleyerek Türk Büyükelçi IRAK’A GİDEN ZIRHLI ARAÇLAR HABUR’DAN GEÇEMEDİ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)Kuzey Irak’taki peşmergelere ulaştırılacağı sanılan, bu nedenle de Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’nda günlerdir bekletilen 18 zırhlı personel taşıyıcı, İngiltere’ye geri gönderilecek. ABD’li Olive Group şirketi, iştiraklerinden olan Irak’taki güvenlik şirketinin kullanması için İngiliz Witham SP adlı askeri hurda araçların ticaretini yapan bir firmadan 18 adet MRAP marka araç (Mayına dayanıklı araç) satın aldı. Bursa’nın Gemlik ilçesinde gemiden indirilen zırhlılar, kamyonlarla Habur Sısi’ne köylerin bombalanmasının kabul edilemeyeceğini bildirdiklerini söyledi. Peyamner Haber Ajansı’na göre, Zebari, “Irak’ın egemenliğine yönelik herhangi bir ihlali onaylamıyoruz” dedi. nır Kapısı’na getirildi. Bağdat’ta Olive Group firmasına teslim edilmesi planlanan zırhlılar, Türk askerinin dikkatini geçti. Bunun üzerine aracın alıcısı ve satıcısıyla, transit geçişlerini taşeron olarak üstlenen Efe Projekt adlı Türk şirketleri, incelemeye alındı. Genelkurmay Başkanlığı, Türkiye sınırları üzerinden başka ülkeye askeri malzeme geçişinin TBMM’nin vereceği tezkereyle olanaklı olabileceğini belirterek zırhlıların Irak’a geçişlerinin uygun olmayacağını kaydetti. Bunun üzerine zırhlıların geçişlerine engel getirildi. Zırhlılar, ithal edildiği İngiltere’ye gönderilecek. BM Sözcü Yardımcısı Marie Okabe, BM Genel Sekreteri Ban Kimun’un Türk ve Irak hükümetlerinin işbirliği yapmalarını istediğini açıkladı. Okabe, Ban’ın, Türkiye’nin operasyonundan ve PKK’nin Türkiye’ye karşı terör saldırılarından endişeli olduğunu ifade etti. WASHINGTON ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta PKK’ye karşı gerçekleştirdiği operasyona ilişkin, “Irak hükümetiyle eşgüdüm” içinde olunması gerektiği mesajını verdi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tom Casey, PKK’nin devre dışı bırakılmasına yönelik eylemlerin “uygun bir biçimde yapılması ve sivil ölümler olmaksızın yalnızca PKK’yi hedeflemesi gerektiğini” söyledi. Casey, “Bu konuda ne yapılacaksa Türkiye ve Irak hükümetleri arasında mümkün olduğunca eşgüdüm içinde yapılmalı” şeklinde konuştu. Casey, Türkiye’nin son hava hücumunun diğerlerinden farklı olup olmadığını henüz bilmediklerini kaydetti. ABD’nin son operasyonda Türkiye’ye istihbarat sağlayıp sağlamadığı sorusunu yanıtlayan Casey, ABD’nin PKK ile mücadelede istihbarat desteği sağlama kararını anımsattı. Casey, ayrıca “Kesinlikle büyük çaplı bir sınır ötesi operasyon görmek istemiyoruz.Bu konudaki görüşümüz değişmedi” dedi. Casey, Türkiye’nin hava hücumu için ABD’nin onayını alıp almadığı yönündeki soruyu, “Bunu askeri yetkililere sormanız gerekir” şeklinde yanıtladı. Pentagon: İstibarat sağlanıyor ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ABD’nin Türkiye’ye PKK ile mücadele konusunda istihbarat sağlamayı sürdürdüğünü açıkladı. Pentagon sözcülerinden Bryan Whitman’ın PKK üyelerine yönelik “isyancı” ifadesini kullandığı açıklamasında, “ABD oradaki (Kuzey Irak) isyancılarla başa çıkabilmesi için Türkiye’ye bilgi yardımını sürdürüyor” dedi. ABD’nin Türkiye’ye “eyleme geçilebilir” istihbarat sağladığını ifade eden Whitman, Türkiye’nin hafta sonunda düzenlediği operasyon öncesi bilgi sağlayıp sağlamadığı sorusunu net bir biçimde yanıtlamaktan kaçındı. AB: Anlıyoruz AB Komisyonu’nun genişle meden sorumlu üyesi Olli Rehn’in sözcüsü Krisztina Nagy, “Türkiye’nin vatandaşlarını koruma ihtiyacını anlıyoruz’’ dedi. Nagy, Türkiye’nin “orantısız’’ askeri güç kullanımından kaçınması ve insan haklarına saygı göstermesi gerektiğini vurguladı. ABD: Onay vermedik, bilgilendirildik Öte yandan Irak’taki ABD Büyükelçiliği’nden bir yetkili Reuters’e yaptığı açıklamada, Türk savaş uçaklarına Kuzey Irak’taki PKK üslerini bombalama izni verildiği iddialarını reddetti. Yetkili Amerikalı komutanların yalnızca operasyonun yapılacağından haberdar olduğunu söyledi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle