25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 ARALIK 2007 SALI 2 Başka bir Türkiye’de mi olacağız yakında? Yabancılaşmak denilen şey bu mudur? İlk kez görüyormuşum gibi, daha önce yokmuş gibi!.. Bir düşte, bir karabasanda yaşadığımızı fark etmek gerçeğin karanlığında!.. “Bir gün oradaydık diyelim bu dünya konuşulursa” (Kemal Özer) Nasıl uçup gitti ellerimizin arasından o dünya? Koskoca bir ülke, yetmiş milyon insan, koskoca bir cumhuriyet, seksen yıldır her 10 Kasım’da andığımız, kavuştuğumuz o büyük insan!.. Hep mi uykudaydık, hep mi uyuşturulmuştuk? İnsanlar, geldi gitti. İnsanlar geldi gelecek. İnsanlar insanlar insanlar... ??? Oysa, alanları doldurmuştuk.. Ankara’yı, İstanbul’u, İzmir’i... Özgürlüğü, laikliği, devrimciliği, çağdaşlığı, insan oluşumuzu, seslerle, çığlıklarla duyurarak... O sağır kulaklara mı, o her şeyi önceden hazırlanmış tuzaklara mı bakıp geçerek, görmekten kaçınarak!.. Geldik işte, bulduk işte, yıllardır giz OLAYLAR VE GÖRÜŞLER EVET / HAYIR OKTAY AKBAL Ağıt Yazar Gibi! li açık hazırlanan karanlık hesaplarla karşı karşıyayız. Bir aydınlık doğmuştu tüm ülkenin üstüne, düne kapalı, yarınlara açık mı açık, güzelliğe, doğruluğa, sevgiye, sevince, mutluluğa... ??? Çankaya gitmiş, YÖK gitmiş, TRT gitmiş, Türkİş gitmiş.. yönetimler, meclisler, eğitim, öğretim, kültür, adalet gitti gitmekte! Emekçi, emek, direnç, ter, gözyaşı bir bütün olmuş... Gözler kapatılmış, kulaklar tıkalı, yürekler bile soğutulmakta! Bile bile ters yellere, yollara gelmişiz, götürülmüşüz... Nerden çıkmış peki bunlar? Biz mi yetiştirdik? Okullarımızda; ilkokuldan, liseden, üniversitelerimizden mi çıktılar? Çağdaş uygarlık diye mi yarattık bu kuşakları? Yoksa, gerçekten başka, bambaşka bir Türkiye’de miyiz farkında olmadan? ??? Gazeteler, TV’de haberler, Meclis’te söylevler. Alkışlar, kavgalar. Bile bile söylenen yalanlar, o yalanlara inandırmalar... İnanç mı, din mi, çıkar mı, bencillik mi? Neyi istedilerse getirdiler, hepimize bulaştırdılar, benimsettirdiler, istemesek de kendilerine benzettiler. “Gergedanlaşmak” buydu demek, o uyarıcı oyunlarla, filmlerle, bize duyurulan, bize yakıştırılan. Yalnızız gergedanlaşanların içinde, gergedan toplumuna dönüşmüş bir toplum, bir ülke kendiliğinden mi oluştu? ??? Suç varsa kimin? Niye şimdi dövünüyoruz? Atatürk’üyle, devrimleriyle, çağdaşlığıyla, bilimiyle, sanatıyla, edebiyatıyla, aydınlığıyla, güzel geçmişiyle, umutlu geleceğiyle, gitti gidiyor mu, yok oluyor mu bir evren, bir dünya? Suçumuz insan olmak mı? Olmamak mı? Bir gün tarih soracak bunu.. sana, bana, hepimize... YARSAV’ın Kapatılması Nuri ALAN Emekli Danıştay Başkanı PENCERE İşgal Altında Bombardıman Medyamıza nazar değmesin.. 41 kere maşallah.. Arasanız tarasanız böyle basını yeryüzünde bulmak zordur... Askerimizin Kuzey Irak’taki Kandil Dağı’na hava operasyonunu gazetelerimiz öyle bir verdiler ki diyecek bir şey kalmıyor... Sanırsınız ki Üçüncü Dünya Savaşı çıktı. ? Hele çok satışlı bir gazetemizin yarım sayfa derinliğindeki dört satırlık manşetine bayıldım: “Konu komşu bilsin.. Elimiz ağırdır...” ? Amerika da yaman mı yaman... ABD Büyükelçiliği açıklama yapmış: “Türkiye bizden onay istemedi... Bu operasyonu yapmak Türkiye’nin kararıdır ve bize önceden bilgi verildi.” Sevsinler... “Onay” istememişiz... Peki, o durumda bu açıklamaya ne gerek vardı?.. Sanki ta Amerika’ya gidip izin isteyen Türkiye’nin Başbakanı değil de Hotanto’nun Cumhurbaşkanıydı... ? Kendimizi ona buna, elâleme, dosta düşmana rezil etmek için özel çaba mı gösteriyoruz?.. Türk Ordusu Milli Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana üstüne aldığı görevleri ne mutluyuz ki başarıyor, son Kuzey Irak harekâtı da başarılı... Peki, Amerika’nın izniyle, istihbaratıyla ve gözetiminde yapılan bir operasyonu medyanın bu kadar şişirmesi görgüsüzlükten mi?.. Dengesizlikten mi?.. Yoksa başka bir numara mı var?.. Amerika Kuzey Irak’ı işgal etmeden önce, Türk askeri PKK’yi ‘tedip’ için sınır ötesinde hiç operasyon yapmamış mıydı?.. ? Amerika’nın Ortadoğu’daki “nihaî hedefi” artık köy kahvelerinde konuşuluyor... Yoksul halklarla oynayıp insanları birbirine kırdırıyor emperyalizm... Bu işte usta mı usta... İşgali altındaki bir ülkede, terör üssünü kendi eliyle temizleyeceğine, Türkiye’nin ağzına bir parmak bal çalmak “nihaî hedef” için Amerika’nın işine geliyor. ABD’nin bir eli Kuzey Irak’ta.. Bir eli Türkiye’de.. İki el bir baş içindir.. ? Bizim aklımız yok mu?.. İnsanın aklını kullanabilmesi için önce dengesini koruması, serinkanlı olması, dolduruşa gelmemesi birincil koşuldur... Kuzey Irak’a yapılan bir hava operasyonunda kendisini bu kadar yitiren bir ortamda ise sağduyu ve aklı ara ki bulasın... Geçmişte Amerika Komünizm umacısıyla Türkiye’yi bir ömür boyu çekip çevirmişti, bu kez Müslümanlığı kullanarak parmağında oynatıyor... Yoksa işgali altındaki terör üssüne operasyon izni vererek koskoca bir Türk toplumunu bu kadar çıldırtabilir miydi?.. A KP iktidarı bugüne kadar yargıya karşı sözle ve eylemle ortaya koyduğu tavrını, şimdi yasal düzenlemelerle hukuk alanına taşımaktadır. Bunlardan ilki hâkim ve savcı adaylığına atanacak olanlarla ilgili olarak 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu’nda 5720 sayılı kanunla yapılan değişiklik, diğeri de Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) kapatılması ile ilgili olarak başlatılan yasama sürecidir. Böylesine kapsamlı ve yargı bağımsızlığı yönünden önemli düzenlemeler içeren teklif, bir milletvekili tarafından 14 Kasım 2007 gününde AKP grubuna verilmiş; ilgili hiçbir kuruluşun bilgisine sunulmadan, hiçbir kurum ve kuruldan görüş alınmadan jet hızıyla 1 Aralık 2007 gününde genel kurulda kabul edilmiş ve 3 Aralık tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. YARSAV’ın kapatılmasını ön gören tasarı ise TBMM AB Uyum Komisyonu’ndan geçmiştir. Adalet ve Anayasa komisyonlarında görüşülecek olan Türkiye Hâkimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısı’nın geçici 3’üncü maddesi, YARSAV’ın tüzelkişiliğinin sona ermesini öngörmektedir. YARSAV anayasada düzenlenen “dernek kurma hürriyeti” kapsamında kurulmuş olan bir dernektir. Tüzüğünde belirtilen amaçları doğrultusunda faaliyette bulunmakta; ülkemizde eksiksiz olarak hukuk devletinin yerleşmesi, mahkemelerin bağımsızlığı ve yansızlığı, hâkimlik ve savcılık teminatı ilkelerinin korunması ve uygulanması için kendi olanakları çerçevesinde çalışmalar yapmaktadır. Bu amaçla açık oturumlar, paneller düzenlemekte, kamuya kendi konusunda aydınlatıcı bilgiler vermektedir. ? Arkası 8. Sayfada CUMHURİYET 02 CMYK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle