25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ARALIK 2007 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Harem selamlık oteller, İslami moda derken Bahreynli Şamil Bank İslami yaşama uygun konut yapacak 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT İstanbul’da ‘şeriat konutları’ DENİZ TATARER Pazar Gecesi Operasyonun 3 Boyutu Pazartesi sabahının ilk televizyon haberleri, bir gün önce Türk Hava Kuvvetleri’nin Kandil’deki PKK karargâhına gerçekleştirdiği “Ay Işığı Harekâtı”nın görüntüleri ile doluydu. O görüntüler arasından birisi, bombardımanın hem asıl amacını hem de pilotlarımızın ustalık becerisini göstermek açısından 2007 yılının en iyi fotoğrafı idi benim için. Geniş bir arazi içinde, oraya buraya serpilmiş kerpiçten yapılmış evlerin arasında yerle bir edilmiş bu beton yığınağı, sadece terör örgütünün barındığı yerlerin vurulduğunu söyleyen Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ı bütün dünya önünde de kanıtlayan bir belge olarak, bu olayın tarihe geçmesi gerekecek “kapak fotoğrafı”ydı. Yabancı haber ajanslarından birisi tarafından çekilmiş olması gereken o fotoğrafın bir rastlantı olmadığı anlaşılıyor. F16’ları kullanan pilotlarımız, uçaklarındaki lazer hedefleme aygıtlarında yüzde yüz beceri kazanmak amacıyla haziran ayında Konya’da yaptıkları gece tatbikatları sonrasında ulaştıkları birikimi, terör örgütünün Kandil ve çevresindeki kamplarını dağıtırken sergilemişler. Pazar sabaha karşı yapılan operasyonu, her ülkenin bu tür harekâtlardan sonra göstermesi gereken ulusalcı tepkilerin etkisi ile değerlendirmiyorum. Benim için 16 Aralık operasyonunun 3 boyutu var. Birinci boyutun hedefi elbette PKK terör örgütüdür. Kandil ve çevresinde konuşlandırdığı üç beş bin kandırılmış genç ile, koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri’nin koruyup kolladığı bir ülkenin sınırlarını değiştirmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini, o örgütü yöneterek, hem politik hem de ekonomik rant sağlayanlar artık anlamalıdırlar. İkinci boyutta, bu taşeron örgüte sponsorluk yapan ülkeler yer almaktadırlar. Bu ülkelerin, Türkiye’nin nasıl bir büyük askersel güce sahip olduğunu ve o gücün arkasındaki ulus devletin, “cumhuriyet ordusu”na neden yaşamsal bir önem verdiğini de öğrenmelidirler. Türk askerinin yan gelip yatmadığı olgusu da, üçüncü boyutta kayda geçmiştir. AKP iktidarıyla birlikte yaşamın birçok alanında uygulamaya konulan, “İslami tatil köyleri”, “İslami moda, oyuncak ve otomobil sektörü”, “harem selamlık otobüsler”, hava limanlarında kılınan namazlar, içki yasakları ve kendi anlayışlarına göre yaratılan cazibe merkezlerinden sonra şimdi de Bahreyn merkezli İslami finans kuruluşu Şamil Bank’ın, İstanbul’da “İslami hayat tarzına uygun” konut projeleri geliyor. Yaşam biçimiyle AKP, İslami hayat tarzını Türk toplumuna dayatıyor. Laik sistemin ortadan kaldırılması için devlet kurumlarında sistemli değişiklikler yapan AKP hükümeti, bir yandan da “ılımlı İslam ülkesi” olarak tanımladığı Türkiye’yi “İslami yatırımlar” adı altında pazarlıyor. Son olarak Bahreyn merkezli İslami finans kuruluşu Şamil Bank, İstanbul’da “İslami hayat tarzına uygun” konut projeleri hayata geçirmeyi planlıyor. İstanbul’da Şamil Bosphorus adlı bir birim açacak olan kuruluş, finasman kapsamında yer alacak yatırımlarına Beylikdüzü’nde alacağı 40 bin metrekarelik araziyle başlayacak. Bu arazi üzerinde konut ve alışveriş merkezlerini kapsayacak geniş bir inşaat projesi hayata geçirmeyi planlayan firmanın diğer yatırımları arasında ise İstanbul Boğazı bölgesinde inşa edilecek lüks villalar, orta gelir düzeyine yönelik konut projeleri ile Akdeniz ve Ege gibi sahil bölgelerinde inşa edilecek yazlık türü gayrimenkuller bulunuyor. Yaklaşık 90 milyon dolarlık bütçe ile hizmet verecek olan Şamil Bosphorus, yatırımlarıyla ilgili gelişmeleri haziran ayına kadar yapılacak duyurularla ayrıntılı olarak açıklayacak. Şamil Bank’ın bu hedefleri “Şeriat kurallarına uygun konut” üretimi tartışmasını gündeme getirdi. ahreyn merkezli Şamil Bank’ın biri genel merkezi olmak üzere iki bürosu Bahreyn’in başkenti Manama’da bulunuyor. Katar’ın başkenti Doha’da ve İsviçre’de Cenevre’de de iki ayrı bürosu var. Bahreyn’de kayıtlı 8 şubesinin yanı sıra şirketin, ikisi Pakistan’da biri Yemen’de olmak üzere de 3 ayrı yatırım ortaklığı bulunuyor. Türkiye’de kurulması planlanan Şamil Bosphorus ise henüz hazırlık aşamasında. Haziran ayına kadar Türkiye’deki yatırımların kesinleştirilmesi hedefleniyor. Banka, kendi profilini “önde gelen İslamcı ticaret ve yatırım bankası” olarak tanımlıyor. 1982 yılında kurulan şirketin, 31 Aralık 2006 tarihli sermayesi yaklaşık 353 milyon Amerikan Doları. Bankanın internet sitesinde İslamcı kurallara göre hizmet verdiği, bu yönde müşteri yapısına sahip olduğunu dile getiriyor. Bankanın finansal aktiviteleri Bahreyn Merkez Bankası ve İslami Denetleme Kurulu tarafından desteklenip denetleniyor. Yatırımların nerede olursa olsun İslami usul ve kurallara uygun olması gerektiği belirtilen internet sitesinde, şirketin özellikle şeriat hükümlerine ve etik standartlara yüksek derecede bağlı olduğu belirtiliyor. Şamil Bank nedir? B İslami hayat tarzı dayatılıyor amil Bank’ın yatırımlarının ilk adımının İstanbul Beylikdüzü’nde satın alacağı 40 bin metrekarelik arazi olduğunu açıklaması üzerine, konuyu değerlendiren İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi CHP Grup Sözcüsü Can Özyedierler ise, İslami tarzda konut üretimi konusunda bir teklifin İBB Meclis gündemine taşınmak istenebileceğini belirterek bu girişimlerin Türkiye’nin içine sürüklendiği durumun bir göstergesi olduğunu söyledi. Özyedierler, AKP hükümetinin iktidara geldiği 2002 yılından bu yana dini siyasete alet eden kesimlerin sadece siyaset yapmadığına dikkati çekerek “Siyasettarikatticaret üçgeninde yeni bir pazar yaratıldı. İslam kullanılarak bu pazar destekleniyor. Bu sayede insanların dini duyguları kullanılarak ellerindeki sermaye çekilmeye çalışılıyor. Daha önceleri Almanya’da KOMBASSAN ve YİMPAŞ aracılığıyla dolandırılan insanları biliyoruz. İnsanların dini duyguları kullanılarak hem para kazanılıyor hem de dinci bir hayat tarzı yaratılıyor” diye konuştu. Ş yaçtır” açıklamasını yaptı. SLAMİ MAHALLELER OLUŞTURULACAK’ TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Cemal Gökçe, AKP hükümetinin iktidarda olduğu yaklaşık 5 yıllık süre içerisinde Türkiye’yi dinci bir yapılanmaya sürüklediğini belirterek hükümetin yabancı yatırımcı adı altında İslami sermayeyi ülkeye çekmek için gayret göstermesini eleştirdi. Dünyanın hiçbir yerinde “İslami konut, Hıristiyan konutu” diye bir kavram olmadığını işaret eden Gökçe, şöyle devam etti: “Türkiye çok tehlikeli bir sürece doğru sürükleniyor. İslami otelleri, İslami modayı, İslami araba ‘İ ları, harem selamlık otobüsleri, şimdi de İslami konutu tartışır hale geldi. Yarın İslami mahalleler diye gettolar oluşturacaklar. İstanbul’un en güzel yerleri, sahil kentleri, orman alanları, boş bulunan her alan AKP tarafından İslami sermayeye peşkeş çekiliyor. Amaç sadece ülkeye yatırım çekmek değil, İslami yaşam biçimini de çekmek. Hiçbir değer tanımıyorlar, ülkenin doğal güzellikleri katlediliyor.” Moral amaçlı harekât Kabul edelim ki 16 Aralık operasyonunun gerçek amacı, tam bir moral harekâtı sergilemektir. Dağdaki teröristin ana babasına dönmesini sağlamak için, onun bugün için sığınak bellediği yerlerde yaşamasının zor olduğunu görmesini amaçlayan bir kapsamı var pazar günkü operasyonun. İçeride hemen her gün bir vurkaç eylemi ya da mayın olayı ile verilen şehit cenazelerinin neden olduğu psikolojik travma, en azından uzun bir süre için yerini, Büyükanıt’ın hafif kara mizah yaparak isimlendirdiği gibi, içeride ve dışarıdaki “düşman” için adeta bir tür “Biri Bizi Gözetliyor” programına bırakacaktır. Mağara sığınaklarında bile can güvenliği bulunmadığı gerçeği, üst düzeydeki PKK’lilerin ezberlerini bozarken, dağa yeni çıkmış gençleri de düşünmeye yöneltebilecektir. O süreyi adamakıllı uzatmak ve o arada Ceza Yasası’nın 221. maddesindeki olanaklardan yararlanmak istemi ile anavatana dönerek örgütle ilişkisini kesmeye karar veren dürüst vatandaş olduğunu belgeleme fırsatını kullanmak istemenin önünü açmaya yardım edebilecektir. ONUTUN DİNSELİ OLMAZ’ İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fahri Kayadibi, İslam alanında çalışan akademisyenlerin modern şehirleşme üzerine çalışmalar yaptığını dile getirerek bu çalışmaların daha sağlıklı ve temiz yaşam koşulları üzerine olduğunu, “İslami usullere göre konut nasıl olur” sorusuna yanıt vermek amacında olmadığına dikkati çekti. Kayadibi, “Konut bir sosyal ihtiyaçtır. Bu nedenle daha yaşanabilir konut alanları üzerine İslam bilginleri, akademisyenlerin çalışmaları olmuştur. Ancak, bu İslami konut nasıl olur konusuyla ilgili değildir. İslamın konutun nasıl olacağı konusunda özel bir uygulaması yoktur. Daha doğrusu konutun İslamisi, gayri İslamisi diye bir şey söz konusu değil” dedi. Son yıllarda İslami söylemlerin sıklıkla gündeme getirildiğinin de altını çizen Kayadibi, “Bugün pek çok dükkânın adında, pek çok ürünün satışında İslam dini kullanılıyor. İslami usullere göre konut yapımı gibi ifadeler, bence ticari söylemlerdir. İnsanlar bu güzel dini şahsi çıkarlarına alet ediyorlar” yorumunu yaptı. İslami konut tartışmalarında sıklıkla gündeme evdeki oda sayısının geldiğine de dikkati çeken Kayadibi, “Özellikle kız ve erkek çocuklarının ayrı odalarda yatırılması için yeterli oda sayısının olması yönünde görüşler var. Bu yöndeki düzenlemelere Avrupa ülkelerinde de sıklıkla karşılaşıyoruz. Bu dini bir düzenlemeden ziyade, sosyal bir ihti ‘K Önce feodaliteyi tasfiye etmek Bu tür girişimlerin sürekli ve kalıcı olabilmesi ise, ulus devlet ilkesini zedelemeden ve kültürel, toplumsal ve ekonomik önlemlerin hızla uygulanmasını gerektiriyorsa, bunları belli bölgelere öncelik vererek yaşama geçirmek, iktidarın birincil görevi olmalıdır. Elbette bir affı değil ama elini kana bulamamış olanlar için eve dönüşü sağlayacak zaten var olan yasal önlemler, belki yeniden irdelenerek uygulanabilir. Doğu ve Güneydoğu’da başta feodalitenin gücünü en aza indirecek önlemleri yaşama geçirebilirse, AKP iktidarı sadece günü değil geleceği de kurtaran iktidar olur. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net CHP’DE YEREL SEÇİM HAZIRLIĞI ‘Belediyeleri geri alacağız’ İstanbul Haber Servisi CHP’de geçen hafta boyunca yapılan kongrelerle İstanbul’daki 15 ilçenin yeni ilçe başkanları ve yönetim kurulları belirlendi. CHP İstanbul milletvekillerinin de katıldığı ilçe seçimlerini, CHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ile birlikte izleyen CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin yaptığı konuşmalarda birlik ve beraberlik mesajı verdi. Ümraniye’de yaptığı konuşmada “Enerjimizi parti içi tartışmalara değil, AKP’ye karşı kullanalım” diyen Tekin, bu anlayışla CHP’nin iktidara yürüyüşünün hızlanacağını söyledi. Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklenen, Tekin, Başbakan’ın, türbanlı öğrencileri arayıp “Yaşadığınız sıkıntılar bitecek” dediğini anımsatarak “Burada kastedilen hangi sıkıntıdır. Erdoğan ne sıkıntısından bahsediyor ve bunu nasıl bitirmeyi planlıyor” diye konuştu. 2009 yerel seçimlerine de değinen Tekin, CHP İstanbul örgütünün, seçimlere İstanbul’un kronikleşmiş sorunlarına çözüm getirecek somut projelerle hazırlandığını söyleyerek “İstanbul’da belediyeleri geri alacağız” dedi. İslami otel, oyuncak ve otomobiller... slami yaşam tarzının bazı göstergeleri şöyle: ? Tesettür otelleri ve lüks İslami tatil köyleri: Özellikle Türkiye’nin önemli tatil merkezleri olan Ege ve Akdeniz sahillerinde inşa edilen ve sayıları hızla artan İslami oteller kendilerini, “İslami anlayışa göre dizayn edilmiş oteller” olarak tanımlıyorlar. Çoğu 5 yıldızlı lüks tatil köyü olarak dizayn edilen tesettürlü oteller genellikle kale duvarlarını andıran setlerle dış dünyadan yalıtılıyorlar. Otellere, İslami kimliklerini belirten kıyafetlerle giren kadınlar, kendileri için özel olarak tasarlanmış havuzlarda İslami kimliklerinden sıyrılıyorlar. Tesettürlü otel ve tatil köylerinde içki servisi yapılmıyor, mescit hizmeti ise en önemli ayrıntılar arasında. Taşkınlıklara neden olmaması için bu otellere yabancı turistler kabul edilmiyor. Havuzların dışında İ kadın ve erkekler için ayrı plajların da bulunduğu otellerde, “Gayri ahlaki bir durumla karşılaşılmayacağının” garantisi de veriliyor. ? İslami moda: Malezya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus gibi ülkelerin yanı sıra, Avustralya, Almanya ve ABD’de de düzenlenen “Uluslararası İslami Moda Festivalleri” ile türban uluslararası bir piyasa haline getiriliyor. Bu piyasadan yararlanan Müslümanların ise yaklaşık 96 milyar dolarlık bir endüstri oluşturdukları tahmin ediliyor. Dünyada 1.6 milyar Müslümandan yüzde 50’sinin, İslami tarzdaki kıyafetler için yılda 120 dolar harcadığı tahmin edilirken bu pazardaki pek çok üretici ve perakendeciyi harekete geçiriyor. Sadece örtünmek amacına yönelik hizmet vermeyen sektörde, türban kadınların şık ve modern görünmesi için bir alternatif ola rak sunuluyor. İslami usullere uygun plaj kıyafetleri de üretilen sektörün önderleri ise Türk Haşem firması ile Avustralyalı Ahiida Giyim firmaları. ? İslami oyunlar, oyuncaklar: Monopoly’nin bir benzeri olarak tasarlanan “Cennet Bahçesi” adlı oyunun temelini İslam kuralları oluşturuyor. Oyunda zar yerine üzerine sayılar yerleştirilmiş bir döndürgeç kullanılıyor ve oyun “Besmele” ile başlıyor. Döndürgeçin gösterdiği rakamlara göre ilerleyen oyuncu, geldiği kutudaki ibadeti gerçekleştirdiği takdirde puan kazanıyor. “Şimdi Kuran okuma zamanı”, “Bir ilahi söyle”, “İki rekat namaz kıl” yazan kutulardaki şartları yerine getiremeyen oyuncu ise puan kaybediyor ve Cennete gitme şansını kaybediyor. Bu oyunun yanı sıra en popüler oyuncakların arasında Türbanlı Cindy ve Barbie’ler, dua okuyan, namaz kılan bebekler yer alıyor. ? İslami otomobil: İran’ın kamu işletmesi İrankhodro’nun Başkanı Manuçehr Manteghi, Türkiye ve Malezya ile ortak olarak ‘İslami otomobil’ üreteceklerini açıkladı. Manteghi’nin yaptığı açıklamaya göre, İslami oto yalnızca Müslüman ülkelerin topraklarında üretilecek ve öncelikli olarak İslam pazarında piyasaya sürülecek. Otomobilde kıbleyi gösteren bir pusula ve Kuran bölmeleri olacak. İranlı yetkili, gelecek ocakta Türkiye ve Malezya’nın otomobil firması Proton’dan gelecek heyetlerin Tahran’da buluşacağını ve proje için ön çalışma yapacağını kaydetti. Yeni başkanlar 15 ilçenin yeni başkanları şu isimlerden oluştu: Türer Ercan (Kadıköy), Adil Aktan (Ümraniye), Tuncay Aktaş (Pendik), Hasan Uzunyayla (Tuzla), Şerafettin Sezer (Fatih), Bayram Acar (Avcılar), Zeki Çetin (Bağcılar), Muharrem Ayvalı (Sultanbeyli), Kamil İhsan Tuncay (Şile), Ercan Akpolat (Adalar), Abdullah Yıldırım (Silivri), Hüseyin Özkahraman (Bahçelievler), Ali Galip Mamal (Eyüp), Fevzi Şit (Kağıthane), Yılmaz Darılmaz (Bayrampaşa). CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle